Sanal Duvarların Ardında Issız Bir Dünya »
By Özlem Yağız on Mar 4, 2011 in İnsan, Modernleşme, Toplum | 3 Comments
Düşünmeden, acımadan, utanmadan
kocaman yüksek duvarlar ördüler dört yanıma.
…Ve şimdi oturuyorum böyle yoksun her umuttan.
Beynimi kemiriyor bu yazgı, hep bu var aklımda;
oysa yapacak bunca şey vardı dışarıda.
Ah, önceden fark etmedim örülürken duvarlar.
Ama ne duvarcıların gürültüsü, ne başka ses.
Sezdirmeden, beni dünyanın dışında bıraktılar. (Duvarlar, Kavafis)
Modern çağın düşünürleri güzel bir hayalin peşine düşen bütün fedailer gibi umutla çıktılar yola. Hurafelere savaş açmış aydınlanmacı düşünce, insanı, hayallerini ve yaratıcılığını tutsak eden zorunlu prangalarından kurtaracak, cemaatsel bağları kopararak hür bireyler haline getirecekti. Yazgısına baş kaldıran insan mitolojik tanrıları terk etmeli kendi tanrısal gücünün bilincine varmalıydı. Aydınlanmaya giden yolda atılacak ilk adım birey olmanın, eleştirel aklın bilincine varmaktı.
Oysa aydınlanma felsefesi ilk ihanetini akla yaptı. Akıl kendisini sınırlayan her türlü aşkın bağlarından kurtulduğunda insanın nefsani doğasının egemenliğine Read the rest