Archive for Şubat, 2017

Kötülük Üzerine Bir Deneme / Terry Eagleton »

“… İnsanlar kötülük konusunda farklı görüşlere sahiptir. Yakınlarda yapılan bir araştırmaya göre günaha inanç en yaygın Kuzey İrlanda’da %91 ve en seyrek Danimarka’da %29 görülüyor. Ulster’in büyük bir bölümünü oluşturan ve Kuzey İrlanda diye bilinen patolojik dindar varlıkla yakından tanışık olan hiç kimse birinci bulguya şaşırmayacaktır. Ulster Protestanlarının insanın varoluşuna dair, hazcı Danimarkalılardan çok daha […]

İktisadi Aklın Eleştirisi / André Gorz »

Yeniliklerin istihdamı arttıracağını söylemek, bu yeniliklerin onaylanmasına da hizmet eden iktisadi rasyonaliteyi inkar etmenin paradoksal biçimidir: “Fast food”ların, robot hizmetçilerin, ev içi bilgisayarların, hızlı kuaför salonlarının, vs, amacı iş sağlamak değil, emekten tasarrufta bulunmaktır. Adamakıllı bir ücretlendirilmiş çalışma (yani iş) gerektirseler de, ücretlendirilen çalışma miktarı tasarruf edilen ev içi çalışma miktarından çok düşük olacaktır. Durum […]

İlerleme / Terakki / Progrès / ترقی / تقدم »

Ne değildir? Cemiyetin maddî veya manevî olarak daha iyi bir duruma geçmesi değil. Bilkuvve güzellikleri ortaya çıkaran bir tekâmül süreci değil. (Bkz. Derin Lügat: Mükemmel / kusursuz / كميل / parfait / perfect / έντελέχεια) Nedir? Eşeğin önünde bütün gün asılı kalan fakat bir türlü yiyemediği havuçtur. İlerleme, “yarın” kelimesi gibi erişilmesi sürekli ertelenen fakat […]

Düşüş / Albert Camus »

Çoğu zaman kendisinden kaçtığım böyle bir dostum vardı. Biraz canımı sıkıyordu, üstelik ahlaklıydı. Ama can çekişirken beni buldu yeniden, telaşlanmayın. Her gün ziyaretine gittim. Benden hoşnut olarak, ellerimi sıkarak öldü. Sık sık peşime düşen ve emeline ulaşamayan bir kadın genç yaşta ölüverdi. Yüreğime öyle bir oturdu ki! Üstelik kendini öldürmüştü kadın! Tanrım, ne tatlı telaş! […]

Kitap Hırsızı / Markus Zusak »

Çünkü o, kelimeler olmadan bir kişinin ne kadar güçsüz olabileceğini anlamıştı. “Açlıktan ölüyorum,” diye cevap verdi Liesel. Bir kitap için. Aslında kitabın neyle ilgili olduğu önemsizdi. Asıl önemli olan, taşıdığı anlamdı. Üç dil birbirine karışıyordu. Rusça, Almanca ve mermice. İnsan, mutluluğu çalabilir miydi? Her yerde kitaplar vardı! Duvarların her birinde aşırı dolu ama kusursuz raflar […]

Sofie’nin Dünyası / Jostein Gaarder »

Kendi çıkarlarına zarar vermek pahasına bile olsa kötülük etmemeye karar verdiğinde özgür bir şekilde davranıyorsun. Rus bir beyin cerrahıyla yine Rus bir astronot din konusunda tartışıyorlardı. Beyin cerrahı dindar, astronotsa dindar bir kişi değildi. “Uzayda çok dolaştım” diye övünerek konuştu astronot, “ama ne Tanrı’yı gördüm ne de meleklerini!” Cerrah cevap verdi: “Ben de çok zeki […]

Faust / Johann Wolfgang Von Goethe »

Bazen öyle hasretler vardır ki kavuşmaktan zevklidir. Eğer, ağzınızdan çıkan sözler ruhunuzun derinliklerinden fışkırmıyor ise; dinleyicilerin kalplerine tesir edemezsiniz. Başkalarından duyduklarını veya kitaplardan okuduklarını tekrarlayan adam maymuna benzer ve ancak çocukları güldürebilir… İnsan araştırdığı müddetçe yanılabilir. Ne acayip bir dünyada yaşıyoruz ? İnsanlar, cehaletin kalın perdesi arkasından, gerçeği göremiyorlar. Katillerine kucak açıp onları alkışlıyorlar. Bir […]

Elveda Proletarya / André Gorz »

Aziz Marx ’a göre proletarya Marx’ın proletarya kuramı, ne sınıf çatışmalarının deneysel bir incelemesi ne de proletarya radikalizminin bir mücadele deneyimi üzerine kurulmuştur. Hiçbir deneysel gözlem ya da mücadele deneyimi, proletaryanın tarihsel görevinin, (Marx’a göre bu görev, proletaryanın sınıfsal varlığını açıklar) keşfedilmesine yol açmaz. Marx bunun üzerinde defalarca durmuştur: Sınıf görevlerini tanımamızı sağlayan, proleterlerin deneysel […]

Simyacı / Paulo Coelho »

Bir düşü gerçekleştirme olasılığı yaşamı ilginçleştiriyor. İhanet, senin beklemediğin bir darbedir. Ama sen yüreğini dinleyecek olursan, sana baskın yapmayı hiçbir zaman başaramayacaktır. Çünkü onun düşlerini ve arzularını tanıyacaksın ve onları hesaba katacaksın. Hiç kimse kendi yüreğinden kaçamaz. Bu nedenle en iyisi onun söylediklerini dinlemek. Böylece, kendisinden beklemediğin bir darbe indirmeyecektir kesinlikle sana. Seni seviyorum, çünkü […]

Okyanus jeopolitiğinde sabitler ve yeni kartlar »

Deniz savaşlarına ayırdığımız son birkaç bölümde donanmanın ülke ekonomisinden ve finansal gücünden bağımsız düşünülemeyeceğini söylemiştik. Bu bağlamda okyanusları, limanları, boğazları ve stratejik adaların kontrolünü jeopolitiğin merkezine yerleştiren İngilizler ile Amerikalılar birbirlerine benzerler. Çünkü bu iki devlet Almanya, Rusya, Çin ve Türkiye gibi ürettiğini satarak değil başkalarının ürettiklerine el koyarak işleyen bir ekonomik modelle ayakta dururlar. […]