RSS Feed for Roman Nedir?Category: Roman Nedir?

Araba Sevdası / Recaizade Mahmut Ekrem »

“… Pederini ve bunlardan cesaret alan başkaları tarafından çocuğun kandırılarak idare edilmesinden vazgeçilmediği için, zavallı çocuk her gün çeşit çeşit, renk renk, özenli özensiz, kaba ince, yerli yersiz yalanları işite işite, kendisi de zekâsının izin verdiği ölçüde, şaka tarzında ufak yalanlar uydurmaya, çevresindekileri aldatmaktan zevk almaya başlamıştı. Bu kötü alışkanlık gitgide ahlakında kökleşerek zekâsıyla orantılı olarak büyüye […]

Altın Meyveler / Nathalie Sarraute »

“… Romancı, eğer gerçek bir romancı ise tabi, her hareketi, ona tüm mânâsını veren son derece karmaşık bir bütüne yerleştirir. Bu bütünden ayrılan bir hareket, kendi başına hiçbir şey ifade etmez, bu açık. Hiçbir sanat yapıtında, hiçbir şey bütünden ayrılamaz. Tutarlı bir bütündür: Her parça diğerleri tarafından gerekli kılınır ve onları gerekli kılar. Romanları, sözünü […]

Önceki Günün Adası / Umberto Eco »

   ”..öte yandan, erdemlerine rağmen, romanların kusurları da vardır, roberto’nun bunu bilmesi gerekiyordu. nasıl tıp zehirleri de öğretiyorsa, metafizik yersiz inceliklerle dinin dogmalarını sarıyorsa, etik herkesin hoşuna gitmeyen yüceliği öğütlüyorsa, optik aldatıyorsa, müzik aşkları kışkırtıyorsa, geometri haksız egemenliği, matematik cimriliği teşvik ediyorsa… roman sanatı da, bize kurmacalar sunduğu konusunda bizi uyarmakla birlikte, saçmalık sarayına bir […]

Hissetmek ve birinin ne hissettiğini anlamak farklı şeylerdir »

“… Yumuşak karakterli ve cana yakın olanlar ermiş mertebesine yükselebilir, güçlü ve kötü ruhlar şeytana dönüşür; ben ise sadece kederli ve bencil bir kadın oldum. […]  Yaptıklarınızı makul bir değerlendirmeyle ele almak gibisi yoktur: bedeni ve zihni sakin tutar; halbuki abartılı kavramlarla düşünürseniz hem bedeniniz hem de zihniniz ateşler içinde kalır. […] Tam yerinde bir soğukkanlılık gereksiz bir […]

Uzaktaki Saatler / Kate Morton »

“… Geçen zamanın kokusunun nasıl olduğunu kendinize hiç sordunuz mu? Milderhurst şatosuna girmeden önce aklıma gelmemişti ama artık cevabı biliyorum. Küf ve amonyak, bir tutam lavanta ve bir avuç dolusu toz; bir de çürümüş kâğıt kokusu. Bunun arkasında çöp ya da fazla pişmiş yemek gibi bir şey. Bu sonuncuyu keşfetmem zaman aldı ama sonunda başardım. […]

Yeraltından Notlar / Dostoyevski »

”… Sözün gelişi, sana maymundan geldiğimizi kanıtlamışlarsa, bu gerçeği yüzünü buruşturmadan kabul edeceksin. Gövdendeki tek bir yağ damlasının senin için yüz binlerce hemcinsininkinden değerli olması gerektiği; erdem, sorumluluk, safsata, boş inanç denen şeylerin hep bu sonuca göre çözümlendiği kanıtlanırsa yine olduğu gibi kabul edeceksin, çünkü matematiğin ‘iki kere iki dört eder’ kesin sonucu vardır bunlarda. […]

Yeraltından Notlar / Dostoyevski »

  ”Bu yazıları yazmamdaki asıl hedefim nedir? Yazmamın sebebi okuyucular değilse, anılarımı kağıda dökmemin bir anlamı var mı? Beynimde de tutabilirdim. Kağıt üzerinde görkemli duruyor. Öylece etkisi artmış olarak kendi kişiliğim hakkında daha ciddi olarak karar verebileceğim ve anlatımımın keskinliği de artacak, belki de içimdekileri kağıda dökmekle rahatlayacağım… anı yazmak da bir çeşit iş değil […]

Yeraltından Notlar / Dostoyevski »

 ”Çağımızın bütün aydınlarınınki gibi bende de hastalıklı bir zihin gelişimi vardı. Bu aydınların tümü de birbirinden mıymıntı, bir sürünün koyunları gibi birbirinin aynıdır. Belki de dairemizde emek verenlerin içinde yalnız ben aydın olduğum için, kendini ürkek, köle ruhlu duyumsayan tek kişi de bendim. Yalnız duyumsamak olsa yine iyi, ben gerçekten köle ruhlunun, korkağın alçağın biriyim. […]

İnsancıklar / Dostoyevski »

“İyiler niçin geride kalırlar da, hep kötülerin başına devlet kuşu kendiliğinden gelip konuverir acaba? […]  Kendi kendimi aldatmanın alemi var mıydı ? Neydi bütün bunların nedeni ? Güneşin ısıtmaya başlaması, gün doğarken ufkun kızarması mı ? Bu muydu nedeni ? Avluda olmadık şey yokken içeri dalan o tatlı kokular neydi! galiba hayaldi bütün bunlar […] […]

Tutunamayanlar / Oğuz Atay »

“…Ne demek yazmak? Yazmak, kendi düşünceleriyle ilgili bir belge ortaya koymak. Ne kadar ürkünç bir iş. Kafamın içinde belirsiz yaratıklar olarak yüzen ve sadece var olmalarıyla yetindiğim cisimciklerin resmini çizmek. Rüyaların resmini çizmek kadar güç. […]  “Önce kelime vardı” diye başlıyor Yohanna’ya göre İncil. Kelimeden önce de Yalnızlık vardı. Ve Kelimeden sonra da var olmaya […]