Türk tipi bişey: Türk tipi anayasa, Türk tipi başkanlık »
By Arif Selim Aydın on Ara 12, 2016 in AKP, Demokrasi, MHP, Yeni Anayasa | 1 Comment
Sistem değişikliğine ilişkin anayasa taslağı nihayet görücüye çıktı. Aylardır her tartışıldığında “elimizde somut bir metin yok, olsa daha rahat konuşurduk” deniliyordu; artık var. Gerçi cumartesi gecesi yaşadığımız melun terör saldırısından sonra, ne kadar önemli de olsa sistem tartışması yapmaya kimsenin iştahı kalmamıştır zannediyorum. Bu çok tabii; zira yaklaşık 1,5 yıldır şehirlerimizin tam ortasında patlayan bombalar zincirine bir halka daha eklendi ve yüreğimiz parçalandı. Kahrolsun tüm failleri ve müsebbipleri. Bu son olsun duasıyla şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Mekânları cennet makamları âli olsun.
Terör ve terörle mücadele konusunda onlarca yazı yazılacak birkaç gün. Fakat şurası kesin ki, önümüzdeki günlerden itibaren yoğun bir biçimde bu anayasa teklifini konuşacağız kaçınılmaz olarak. Çünkü Son 4-5 yıldır her fırsatta gündeme getirilen başkanlık sistemi sonunda ciddi bir değişiklik önerisi olarak karşımızda artık. Bu mesele üzerinden keskin karşıtlıklar oluştuğu için tartışmanın da çok gürültülü olacağını tahmin etmek zor değil. Biz de şimdiden düşüncelerimizi giriş mahiyetinde kısmen ifade edelim.
Teklifte MHP’nin azımsanmayacak bir etkisinin olduğunu söyleyebiliriz. Cumhurbaşkanı seçilme kriterlerine “doğuştan Türk vatandaşı” ibaresini eklettirmek değil kastımız sadece, daha fazlası; aşağıda izah etmeye çalışacağız. Sadece “Türk vatandaşı” ya da “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı” yeterli olabilecekken “doğuştan” ifadesi gerçekten itici olmuş. Kapsayıcılığı ve kuşatıcılığı ile bir imparatorluk anayasası hayal ederken böyle sekter hatta ırkçı bir zihniyetin ürünü olduğu izlenimi verecek ifadelerin konmasını geriye bir adım olarak görmek lazım. Bunun bir adım dibi “brakifesal kafa yapısına sahip, Orta Asya halklarının genlerini taşıyan adaylar arasından” filan olur herhalde. Şaka bir tarafa bunun, 2002’den bu yana tanıdığımız ve takip ettiğimiz, yaptığı açılımlarla ufkunu ve vizyonunu her daim öteye taşıyan Ak Partinin kabul edeceği bir yaklaşım olmadığına inanıyoruz. Ama 41 milletvekili ile MHP’nin “ne olursa olsun Başkanlık” diyen Ak Partinin bu zaafını iyi kullandığı görülüyor. Yoksa Ak Partinin normalde razı olacağı bir ifade değil diye düşüyorum. Sadece bir kelime deyip geçmeyelim. Ruhuyla bir bütündür dediğimiz anayasaların ruhunu işte böyle kellimeler belirliyor ve yıllar sonra anlaşılmaya çalışıldığında bir hortlak gibi karşımıza çıkıp bütün yorumlarımızı etkileyebiliyor. Read the rest