Main Content RSS FeedÖnceki Yazılar

Fikrimin İnce Gülü-Farid Farjad »


Gözden kaçmasın: Adından söz ettirecek bir dergi, İstisna »

 Derginin web site adresi: http://istisnadergisi.com/

İstisna dergisinin Güz ve Kış sayılarını e-dergi olarak okumak ve indirmek için de: http://dergi.istisnadergisi.com/

Türkiye küresel güç olabilir mi? Ya da Osmanlı neden çöktü? »

Sunuş: İki farklı soruya tek bir cevap. Daha dün yazılmış gibi taptaze bir cevap.  Özlem Yağız sayesinde yayına girdik. Tekrar tekrar okunmalı. (MY)

CEMİL MERİÇ’İN “UMRANDAN UYGARLIĞA” KİTABINDAN

İstikbalimizin emniyeti için Avrupa devletler muvaze­nesinin mâbihil (kendisiyle) hayatı bizim muhafaza-i istikbalimiz olduğunu dermeyan ediyorsunuz. Benim şanlı ve saadetli gördüğüm istikbal bu değildir, beyim.. Vaktiy­le kılıcımıza baş eğdirdiğimiz kimselerin sâye-i lutfunda yaşayıp gideceksek, yani saadet-i âtiyemiz bundan ibaret kalacaksa ben o saadeti istemem.
Çünkü maksa­dım Avrupa devletler muvazenesini muhafaza değildir; Osmanlılık şânını muhafaza etmek ve.,
vaktiyle birinci François’nın yazmış olduğu gibi istirhamnameler yazıl­dığını (belki hayatım yetmeyeceği cihetle) hiç olmazsa mezarımın içinde seyredip orada müftehir olmaktır. Ya böyle olsun, ya hiç olmasın! (Ahmed Midhat, “Nâmık Kemâl’e cevap”, Bedir gazetesi, 1872)

 Ali Paşa’nın vasiyetnam​esi

La Bruyère, Richelieu‘nün siyasî vasiyetnamesini göklere çı­karır. Bu kadar erkekçe, bu kadar sağlam düşünen bir adam elbette ki başarıdan başarıya koşacaktı, der… O çapta biri ya hiç yazmaz, ya da böyle yazar. Voltaire’e göre bir bayağılıklar sergisidir vasiyetname. Richelieu’nün kaleminden çıktığı çok şüphelidir. Büyük Frederik de, Voltaire gibi düşünür: “En parlak zekâların ka­rardığı oluyor: Richelieu Vasiyetnameyi yazıyor, Newton Vahiy Kitabı’nı.” Sainte-Beuve, Vasiyetnamenin hayranıdır; üslubunu, yer yer Shakespeare’le, Schiller’le karşılaştırır. Eser, dev­let adamının el kitabıdır, Kardinal’in bütün siyasî tecrübe­sini özetler.

Bir başka araştırıcı, Leon Noel için Vasiyetname “aklın, tecrübenin, realizmin şaheseri… Fransız politika sanatının zirvesi ve bir bakıma mecellesi”dir.

Vasiyetname bir filozofun değil, bir hareket adamının ese­ri. Yazar, hikmet-i hükümete ahlâk cübbesi giydirir. Aris­tokrasiye, derebeylik artıklarına, din savaşlarına Read the rest

Sergi: Ateşin Düştüğü Yer »

Ateşin Düştüğü YerTürkiye İnsan Hakları Vakfı 20. Yıl Sergisi
 
Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın 20. kuruluş yıldönümü dolayısıyla ve ‘Sürmekte Olan Toplumsal Travmayla Baş Etme Projesi’ kapsamında Depo’da geniş katılımlı bir etkinlikler dizisi Read the rest

Sanal Duvarların Ardında Issız Bir Dünya »

Düşünmeden, acımadan, utanmadan
kocaman yüksek duvarlar ördüler dört yanıma.
…Ve şimdi oturuyorum böyle yoksun her umuttan.
Beynimi kemiriyor bu yazgı, hep bu var aklımda;
oysa yapacak bunca şey vardı dışarıda.
Ah, önceden fark etmedim örülürken duvarlar.
Ama ne duvarcıların gürültüsü, ne başka ses.
Sezdirmeden, beni dünyanın dışında bıraktılar.
(Duvarlar, Kavafis)

Modern çağın düşünürleri  güzel bir hayalin peşine düşen bütün fedailer gibi umutla çıktılar yola. Hurafelere savaş açmış aydınlanmacı düşünce,  insanı, hayallerini ve yaratıcılığını tutsak eden zorunlu prangalarından  kurtaracak, cemaatsel bağları  kopararak hür bireyler haline getirecekti. Yazgısına baş kaldıran insan mitolojik tanrıları terk etmeli  kendi tanrısal gücünün bilincine varmalıydı. Aydınlanmaya giden yolda atılacak ilk adım birey olmanın, eleştirel aklın bilincine varmaktı.
Oysa aydınlanma felsefesi ilk ihanetini akla yaptı. Akıl kendisini sınırlayan her türlü aşkın bağlarından kurtulduğunda  insanın nefsani doğasının egemenliğine Read the rest

Kendi askerini öldürten komutan olur mu? »

Askeri bilirkişi Hantepe’de 7 askerin ölümüne neden olan mayınların Tuğgeneral Zeki Es’in emriyle döşendiğini ve PKK mayınının dönüştürülerek tuzak kurulduğunu saptadı. Çukurca’da 28 Mayıs 2009 günü Hantepe bölgesine düzenlenen operasyon sırasında 7 asker mayına basarak şehit oldu. Daha sonra internete düşen ses kaydında Tümgeneral Gürbüz Kaya ve Tuğgeneral Zeki Es konuşuyordu. Kaya mayının kendileri tarafından döşendiğini ifade ediyor, Es ise onu TAMAMI

Son 90 günde en çok okunan ve tartışılanlar »

Somali: Korsan mı, balıkçı mı? »

“…Somalili’lerin bizim nükleer atıklarımız içerisinde kürek çekmesini ve biz onların balıklarını Paris’te, Roma’da ve Londra’da restoranlarda yemek için kapışırken onların sakince sahilde beklemelerini mi umuyoruz?  Biz bu suçlar için harekete geçmedik, fakat balıkçılardan birkaçı dünyanın petrolünün %20’si için transit koridor olan deniz yolu trafiğini aksatarak tepki verdikleri zaman hareketlendik…”

  (Bu makale Jeffrey St. Clair tarafından www.voltairenet.org adresinde yayınlanan “Somalia: “pirates” or struggling fishermen?” isimli makalenin serbest çevirisidir.)

Medya,  Somali’de rehinelerin bulunduğu kötü şartlar üzerine odaklanmış durumda. Ancak Somali’li  “korsanların” yaşam şartlarına baktığımızda durum daha da farklı… Bu “korsanların” Batılı devletler tarafından kıyı sularının yağmalanmasına ve zehirli atıklarla kirletilmesine karşı mücadele eden balıkçılar olduğu görülüyor… “The Censured Project” tarafından ‘Top 25 of 2010’da listelenen bu makaleye göre, “korsanlık”, medyada yazıldığı gibi Somali’de devam etmekte olan siyasi kaosun sadece tek bir yönü değil. Bunun yanında Birleşmiş Milletler tehlikeli sular üzerindeki antlaşması altındaki zorunluluklarını da uzun süredir ihmal etmekte.

Uluslararası toplum, 18 yıl önce Somali hükümetinin devrilmesinden beri dünyanın dört bir tarafından Somali sularını yasak avlanma ve zehirli atıklarını dökmek için gelenlere karşı korumak yerine, Somalili balıkçı korsanların kınanmasına ve müdahale edilmesine karar verdi.

1991’de Somali hükümeti düştüğü zaman yabancı güçler ülkenin gıda kaynaklarını yağmalamak ve korumasız denizlerini nükleer ve diğer zehirli atıklar için boşaltma alanı olarak kullanmaya başlamak için bir fırsat ele geçirdiler.

Açık Deniz Görev Gücü (HSTF)’ne göre, Somali’nin kendi sularını ve balık alanlarını koruma ve kontrol gücünden yoksun olmasının verdiği avantajla 2005 yılında bir sezonda 800’ün üzerinde balıkçı gemisi Somali sularına girdi. Bu kontrolsüz, düzensiz ve yasadışı gemiler tahmini yıllık 450 milyon dolarlık deniz ürününü Somali denizlerinde avlıyorlar.  Bu şekilde, dünyanın en fakir halklarından birisinin paha biçilemez protein kaynaklarını çalmakta Read the rest

Dikkat Kitap: Roman nedir? Nasıl Yazılır? »

Roman nedir? Tarif dahi edilmesi zor bir kavram. Sanatçının İnsan’a bakışını, toplumla kurduğu ilişkiyi yansıtır sanat eserleri. Bu sebeple sanat her çağda yeniden icad edilir. Ünlü yazar Heinrich Mann’ın dediği gibi:

“Bütün romanların ve hikâyelerin amacı kim olduğumuzu bilmektir, Edebiyatın önemli bir konuma sahip olmasının nedeni, sadece doğanın ve insanlar âleminin ayrıntılarını tek tek açıklaması değil, insanları hep yeni baştan keşfetmesidir.”

Okuyacağınız bu eserle romanlarından da tanıdığınız değerli yazarımız Suzannur Başarslan Roman’ın derinliklerine giden bir seyahate davet ediyor sizi. Zaman’ın kullanımı, olay örgüsü, mekân, dil, üslup ve daha bir çok temel kavram edebiyatın dev isimlerinden örneklerle irdeleniyor. Buradan indirebilirsiniz.

Yine AKP, yine AKP, ya sonra? »

Okan Kemal

12 Haziran günü yine seçim var. Henüz resmen karar alınmadı; önümüzdeki günlerde alınır. Ama bu tarih muhtemelen değişmez. Zira okulların kapanmasından sonraki Pazar’a denk geliyor. İnsanlar tatile çıkmadan oylarını kullanabilecekler böylelikle; 2007 Temmuz’undaki sıkıntılar yaşanmayacak. 

Seçim yapılıyor yapılmasına da hemen hiçbir yerde bir heyecan emaresi ya da coşku yok. Sonuç dünden belli zira. 8 yılı aşkın süredir başımızda bulunan Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) çok büyük ihtimalle ve olağanüstü bir şey olmadığı sürece yeniden tek başına iktidar olacak. Burada önemli olan AKP’nin alacağı oydan ziyade kaç milletvekili çıkaracağı. Daha doğrusu tek başına yeni bir anayasa oluşturacak güce sahip olabilecek mi? Esas sorulması lazım gelen soru bu.  AKP’nin tek başına anayasa yapacak güce gelmesi Read the rest