RSS Feed for This Post

Milliyetçilik ve Irkçılık Aforizmaları

  • Biz millet olma hissiyle modern devletin elinde oyuncak olan milliyetçilik arasındaki farkı bilmiyoruz.
  • İnsan elbette ait olduğu şehri, halkı hatta ırkı sevebilir. Hastalıklı olan öteki şehirleri, ırkları, halkları “düşman” görmek.
  • Türk olmak ne demek? Bence Türk mutfağı ve misafirperverliktir. Sence mertliktir. Ötekine göre kahramanlıktır.
  • Ama devletler herkese göre değişen bu hissi politik amaçlara alet derler. Millet hissi eskidir ama ulus Fransız icadıdır.
  • Bizde olduğu gibi dünyanın her yerinde bayrak gibi semboller nefret pompalamak için kullanılıyor.
  • İnsanın kendisini “Türk” ya da “Yunan” hissetmesinde bir sorun yok. Bu hissin objektif bir kural haline gelmesi saçma.
  • Irk, kan, soy taassubu aslında insanın insanlıktan istifa etmesi demek. Robotlaşmak, hayvanlaşmak demek.
  • Modern kullanımda “milliyetçilik” provokasyona açık. 1977-80 döneminde ülkücü ve solcular aynı tabancayla vuruldu.
  • “Milliyetçilik” kelimesiyle “İslâm” milletini kastedenler çok az. Aksini iddia etseler de bir çoğu Türk ırkçısı.
  • Ggönlünüze göre Türk olmak yerine başkasının eliyle icad edilen bir Türk kimliğiniz varsa ona kukla olursunuz.
  • Kemalist Türk milliyetçiliği kör ve saldırgan olduğu için kendinin kopyası başa bela bir Kürt ırkçılığı doğurdu.
  • Yıllarca ezilen Kürdlerin de güdük bir kan/soy/ırk davasına kapılması kaçınılmazdı. Ama bu büyük ölçüde Türklerin hatası.
  • Maalesef Müslümanlar kalplerini de camilerini de bu ırkçılık belâsından koruyamadılar. Eziktiler, guruları okşandı.
  • Oysa Atatürk bir İslâm düşmanıydı ve ırkçılık virüsünü Müslümanlara zerk etmek planın bir parçasıydı.
  • Müslümanların tamamı olmasa bile önemli bir kısmı kapıldı bu pisliğe. Masum bir evliliği kirletmek gibiydi imanını ırk için satmak. (Bkz. Zina da böyle bir şey işte…)
  • Her ne kadar bazı uzmancıklar “Türk milliyetçiliği kültüreldir” dese de bal gibi kafa tasçıdır. İnanmayanlar Mimar Sinan’ın mezarına baksın. (Bkz. Mimar Sinan’ın Kayıp Kafatası!)
  • Başta dediğimiz gibi Türk olmak sorun değil. Devletin Türk aidiyetini oyuncak etmesi sıkıntı. Türklük ölçülebilir, objektif bir şey değildir. (Bkz. Türklüğü ölçmek /Nazan Maksudyan)
  • İnanması güç ama Türk milliyetçiliğine benzer bir Amerikan milliyetçiliği var ve bu ülkenin saldırganlığın sebebi budur. (Bkz. E-kitap : Amerika Tedavi Edilebilir mi?)
  • İnsanın kendini bir kabileye, millete ait hissetmesi insanlık kadar eski. Ama “ulus” takıntısı Fransız ihtilali kadar yeni.
  • Kiliseyi çöpe atan modern Fransızlar insanları para için savaştıramayacaklarını anlayınca ırk taassubunu kullandılar.
  • “Her Türk asker doğar” zırvası da Fransız icadı. Zorunlu askerliği kabul ettirmek için uydurmuşlar. Gerçekte her Türk bebek doğar.
  • 5 Eylül 1798’de Jean-Baptiste Jourdan tarafından hazırlanan bir kanuna göre “Bütün Fransızlar askerdir ve vatanlarını savunmak zorundadırlar” denildi.
  • Peki neden bu kadar geç geldi milliyetçilik? Zira Endüstri devrimi “sayesinde” 1800’lü yıllardan itibaren savaşlar da hızla endüstrileşti.
  • Örneğin Hiram Maxim dakikada 500 mermi atabilen ilk makineli tüfeklerden birini icad etti. Bu bir tek askerin 100 tüfeğe eşit bir ateş gücüne sahip olması demekti. Bu teknik ilerleme “sayesinde” acemi bir asker çok sayıda profesyonel askeri öldürebiliyordu.
  • Patlayıcıların askerî kullanımı yaygınlaştı. Süvari taarruzları gibi ustalık ve kahramanlık gerektiren manevraların savaşın sonucu üzerindeki etkisi azaldı.
  • Fabrikalarda hızla ve ucuza üretilebilen silahlar ile sıradan vatandaşları donatmak ve büyük ordular kurmak çok daha ucuz, kolay ve hızlı bir hal aldı.
  • Trenin yaygınlaşması sayıca çok büyük orduları şehirlerden savaş alanlarına taşımayı bir sorun olmaktan çıkardı.
  • Telgraf sayesinde uzak cephelerde savaşan orduların eşgüdümü, sevk ve idaresi mümkün oldu.
  • Kısacası “insan kaynakları” endüstri sayesinde öldürücü bir silaha dönüştürülebiliyordu. Milliyetçilik bunun için lâzımdı.
  • Aptallar mı ülkücü oluyor yoksa ülkücü olmak insanı aptallaştırıyor mu? 6 senedir en çok tehdit ve hakaret Kemalistler ve ülkücülerden.
  • Türk kanı/soyu/ırkı gerçekte bir cahiliyye davasıdır. İslâm’a aykırıdır. Neden? Birinci olarak Kur’an akrabalık ilişkilerinin dahi takvanın önüne geçemeyeceğini söylüyor :
    • “Nuh seslendi; RABB’im! dedi; oğlum benim ailemdendir, senin sözün elbette haktır ve sen hakimlerin hakimisin! (RABB’i), ‘Ey Nuh’ dedi, o senin ailenden değildir. O(nun yaptığı) yaramaz iştir. Bilemediğin şeyi benden isteme. Sana cahillerden olmamanı öğütlerim” (Hud,11/45-46).
      “ALLAH’a ve ahiret gününe inanan bir toplumun babaları, oğulları, kardeşleri ya da akrabaları da olsa, ALLAH’a ve Resulüne düşman olanlarla dostluk ettiğini görmezsin” (Mücadele, 58/22).
      “Ey insanlar, eğer imana karşı küfrü seviyorlarsa, babalarınızı ve kardeşlerinizi veliler edinmeyin. Sizden kim onları veli edinirse, işte zalimler onlardır” (Tevbe, 9/23).
  • Hal böyle iken Orta Asya’ya uzanan bir kan bağını bahane ederek, kul hakkı yiyen bir Türk’ü meselâ dürüst bir Çerkes’ten üstün tutmak mümkün olabilir mi? Kur’an cevap veriyor :
    • Muhakkak mü’minler kardeştirler” (el-Hucurât, 49/10).
      ALLAH yanında en üstün olanınız en muttaki olanınızdır” (el-Hucurât, 49/13).
  • … Ve hadisler:
    •  “İnsanları bir asabiyet için toplanmaya çağıran, bir asabiyet için savaşan ve asabiyet uğrunda ölen bizden değildir. Bu ölüm cahiliye ölümüdür” (Müslim, İmare, 57; Nesaî, Tahrinı, 28; İbn Mace, Filen, 7).
    • “Ümmetimin helâk olması üç şeyden ileri gelecektir:
      “Kaderiye (kaderi inkâr etmek),
      Unsuruyet dâvâsı,
      Dinî meselelerde gevşeklik etmek.” (Taberanî, Mu’cemüs Sağir, 158)
    • “Asabiyet dâvâsına kalkışan, onu yaymaya çalışan, bu dâvâ uğrunda mücadele eden kimse bizden değildir” (Ebu Davut, Edeb, 121)
    • “Kim hevasına uyarak bâtıl yolda cenk eder, kavmiyetçiliğe çağrıda bulunur veya kavmiyetçiliğin sevkiyle öfke ve tehevvüre kapılırsa cahiliye ölümü üzere ölür.” (İbni Mace, Fiten, 7)
  • Bu kadar vatan millet sevgisi olan milliyetçilerimiz nasıl oluyor da ihanet şebekelerine dahil oluyorlar? MHP’nin ve CHP’nin savrulmaları nedir?
  • Meselâ solcuların hemen hepsi milliyetçi. Çoğu Türkçü, gerisi Kürtçü. Kendilerini “evrensel” zanneden ırkçılar!
  • Aramızdaki hainlerin en fazla ırkçılık yapanlar olması sizi de düşündürmüyor mu?
  • Senelerce Kürtleri aşağılayan Samanyolu TV’nin bugün PKK avukatı olması tuhaf değil mi?
  • Deli yavrusunu severken öldürmüş. Ülkücülerin Türkiye’ye verdiği zarar büyük. (Koreli seni dövüyorum, Çinli sen anla!)
  • Tekrar söylüyorum, insanların farklı olması güzel. Bizim Türk olmamız kadar “ötekilerin” Brezilyalı, Rus ya da Arap olması çok güzel. Sorun devletin bunu sömürmesi.
  • Terk edilmiş bir Ermeni kilisesine gidip mehter marşı çalan MHP’lilerin aklından şüphe etmek gerekmez miydi?
  • Türklük hissinin kanunla standartlaştırılması iğrenç bir şey. Makbul vatandaş tarif eden devletler böyle çıkar ortaya.
  • Türklük adına böyle aptalca işlerin yapılması da Türklüğe bir saldırı değil midir?
  • Kürt sorunu, başörtüsü sorunu.. Halkıyla sorunu olan devlet reform edilmeli, halk değil. (Bkz. Dikkat Kitap: Türkiye’nin Ulus-Devlet Sorunu)
  • Ulus-devlet modeli Türkiye’ye giydirilmiş bir deli gömleğidir. Sorun halkta değil devletin « halk » tasavvuru bozuk.
  • Halkın etnik kimliği devletin tapulu mali değildir. Devlet kimsenin Türklüğüne el koyamaz. (Bkz. Türk kimliği kime ait? Devlete mi yoksa Türklere mi?)
  • Herkes Türklüğünü istediği gibi yaşayabillmeli. Hiçbir siyasî örgüt Türklük tarif etme tekelini elinde tutamaz. Bu Türklüğe ihanettir.
  • Ulus-devlet modeli Türklüğün gasp edilmesidir. Bu model derinden sorgulanmalı ve acilen islah edilmelidir.
  • Irkçılık ve milliyetçilik sorunu millî eğitimden ayrı olarak düşünülemez. Eğitimdeki bütün ırkçı unsurlar temizlenmeli. (Bkz. Kan Sevgisini Öğretmek…)
  • Herkes kendi kimliklerini inşa edebilmeli ve istediğinde yıkabilmeli. Türklük okulda verilen bir şartlandırma olmamalı.
  • Irkçılık şirktir. İslâm’dan uzaklaşan Türklerde ve Araplarda ırka tapma başlamış. Bizim CHP gibi onlarda BAAS var.
  • Güney Doğu’yu yakıp yıkan Kürt ırkçıları ne kadar da CHP’li dava kardeşlerine benziyorlar.
  • Devlet eliyle halkı adam etmeye kalkan her devrim katliamla bitmiştir. İran devrimi de bir felaketti. (Humeyni Lenin’i döver mi? Ulus devlet bölüm III)
  • Fransızlardan bize bulaşan ulus-devlet hastalığını anlamak için bu makaleyi okuyunuz : Ulus-devlet Bölüm II: Ulus-devlet ne kadar ulusal?
  • Türklüğü tekeline alan bir devletin ne büyük zulümler yapabileceğini anlamak için kemalizmin yaptığı eziyete bakmak yeter.
  • İç ve dış düşmanlarımızın fanatik Türkçüleri bize karşı kolaylıkla kullanabilme sebebini biliyor musunuz? (Bkz. O Gün Bebek Nasıl Katil Oldu?)
  • Dünya bütün insanları doyuracak kadar büyük. Fakat kan, soy, ırk davası güden iki firavuna Kâinat bile küçüktür. (Bkz. Ya Müslümansın Ya Milliyetçi!)

 

 

… Sanat, sinema, edebiyat, resim, sanatçılar ve sanat tarihi üzerine kitap okumak için…

Edward Hopper’ı okumak

hopper-kapak 70 kitap indirin70 kitap indirin Sanatçı İmgesinin Oluşumu / Otto Kurz, Ernst Kris Düşünmek Ne Demektir? / Martin Heidegger Kötülük Üzerine Bir Deneme / Terry Eagleton Protagoras / Eflatun Güzelin Metafiziği / Arthur Schopenhauer Açık Toplum ve Düşmanları / Karl Popper Dava / Franz KafkaAmerikalı ressam Edward Hopper sadece Amerika’nın değil bütün Batı kültürünün en önemli ressamlarından biri. Hopper ile Batı resmi asırlardan beri ilk defa kısır ekol savaşlarını, soyut resim / figüratif resim gibi ölü doğmuş dikotomileri aşma fırsatı yakaladı.

Bu bağlamda, perspektif, ışık, gölge vb tercihleri aşan Hopper’ın yeni bir şey yaptığını savunuyoruz: Hopper Rönesans’tan beri can çekişen figüratif resme yeni bir soluk verdi. Tezimiz budur. Bu lisan-ı sûreti tahlil etmek için sadece Hopper’dan etkilenen diCorcia gibi fotoğrafçıları değil ondan beslenen Hitchcock, Jarmusch, Lynch gibi sinema yönetmenlerini, romancıları da kitabımıza dahil ettik. Diğer yandan Hopper’ın tutkuyla okuduğu filozoflardan yani Henry David Thoreau ve Ralph Waldo Emerson’dan da istifade ettik. Elinizdeki bu kitap Hopper tablolarına aceleyle örtülen melankoli ve yalnızlık örtüsünü kaldırmak için yazıldı. Hopper’a bakmak değil Hopper’ı okumak için.Buradan indirebilirsiniz.

Senin tanrın çok mu yüksekte?

senin-tanrin-cok-mu-yuksekte 70 kitap indirin70 kitap indirin Sanatçı İmgesinin Oluşumu / Otto Kurz, Ernst Kris Düşünmek Ne Demektir? / Martin Heidegger Kötülük Üzerine Bir Deneme / Terry Eagleton Protagoras / Eflatun Güzelin Metafiziği / Arthur Schopenhauer Açık Toplum ve Düşmanları / Karl Popper Dava / Franz Kafka

Güzel olan ne varsa İnsan’ı maddî varoluşun, bilimsel determinizmin ötesine geçirecek bir vasıta. Sevgilinin bir anlık gülüşü, ay ışığının sudaki yansıması, bir bülbülün ötüşü ya da ağaçları kaplayan bahar çiçekleri… Dinî inancımız ne olursa olsun hiç birimiz güzelliklere kayıtsız kalamıyoruz. Etrafımızı saran güzelliklerde bizi bizden alan, yeme – içme – barınma gibi nefsanî dertlerden kurtarıp daha “üstlere, yukarılara” çıkaran bir şey var. Baş harfi büyük yazılmak üzere Güzel’lik sadece İnsan’a hitab ediyor ve bize aşkın/ müteâl/ transandan olan bir mesaj veriyor: “Sen insansın, homo-economicus değilsin”.

İşte bu yüzden “kutsal” dediğimiz sanat bu anlayışın ve hissedişin giriş kapısı olmuş binlerce yıldır. Tapınaklar, ikonalar, heykeller insanları inanmaya çağırmış. Ancak inancı ne olursa olsun bütün “kutsal sanatların” iki zıt yola ayrıldığını, hatta fikren çatıştığını da görüyoruz:

  • Tanrı’ya benzetme yoluyla yaklaşmak: Teşbihî/ natüralist/ taklitçi sanat,
  • Tanrı’yı eşyadan soyutlama yoluyla yaklaşmak: Tenzihî/ mücerred sanat.

Kim haklı? Hangi sanat daha güzel? Hangi sanatçının gerçekleri Hakikat’e daha yakın? Bu çetrefilli yolda kendimize muhteşem bir rehber bulduk: Titus Burckhardt hem sanat tarihi hem de Yahudilik, Hristiyanlık, İslâm, Budizm, Taoizm üzerine yıllar süren çalışmalar yapmış son derecede kıymetli bir zât. Asrımızın kaygılarıyla Burckhardt okyanusuna daldık ve keşfettiğimiz incileri sizinle paylaştık.Buradan indirebilirsiniz.

Öteki Sinemanın Çocukları

oteki-sinemanin-cocuklari 70 kitap indirin70 kitap indirin Sanatçı İmgesinin Oluşumu / Otto Kurz, Ernst Kris Düşünmek Ne Demektir? / Martin Heidegger Kötülük Üzerine Bir Deneme / Terry Eagleton Protagoras / Eflatun Güzelin Metafiziği / Arthur Schopenhauer Açık Toplum ve Düşmanları / Karl Popper Dava / Franz KafkaYakında sinemanın bir endüstri değil sanat olduğuna kimseyi inandıramayacağız. Zira “SinemaEndüstrisi” silindir gibi her şeyi ezip geçiyor. Sinema ürünleşiyor. Reklâm bütçesi, türev ürünlerin satışı derken insanlar otomobil üretir gibi film ÜRETMEYE başladılar. Belki en acısı da “sinema tekniği” öne çıkarken sinema sanatının unutulması. Fakat hâlâ “iyi bir film” ile çok satan bir sabun veya gazozun farkını bilenler de var. Çok şükür hâlâ ustalar kârlı projeler yerine güzel filmleryapmaya çalışıyorlar. Derin Düşünce yazarları da “İnsan’sız Sinema Olur mu?” kitabından sonra yeni bir sinema kitabını daha okurlarımıza sunuyorlar. “Öteki Sinemanın Çocukları” adlı bu kitap 15 yönetmenle buluşmanın en kolay yolu: Marziyeh Meshkini, Ingmar Bergman, Jodaeiye Nader Az Simen, Frank Capra, Dong Hyeuk Hwang, Andrey Rublyov, Sanjay Leela Bhansali, Erden Kıral… Buradan indirebilirsiniz.

tezyin_kapak-150 70 kitap indirin70 kitap indirin Sanatçı İmgesinin Oluşumu / Otto Kurz, Ernst Kris Düşünmek Ne Demektir? / Martin Heidegger Kötülük Üzerine Bir Deneme / Terry Eagleton Protagoras / Eflatun Güzelin Metafiziği / Arthur Schopenhauer Açık Toplum ve Düşmanları / Karl Popper Dava / Franz KafkaGözle dinlenen müzik: Tezyin

Batı sanatı her hangi bir konuyu “güzel” anlatır. Bir kadın, batan güneş, tabakta duran meyvalar… İslâm sanatının ise konusu Güzellik’tir. Bunun için tezyin, hat, ebru… hatta İslâm mimarîsi dahi soyuttur, mücerred sanattır.

Derrida, Burckhardt, Florenski ve Panofski’nin isabetle söylediği gibi Batılı sanatçı doğayı taklid ettiği için, merkezi perspektif ve anatomi kurallarının hakim olduğu figüratif eserler ihdas eder. Bu taklitçi eserler ise seyircinin ruhunu değil benliğini, nefsini uyandırır. Zira kâmil sanat tabiatı taklid etmez. Sanat fırça tutan elin, tasavvur eden aklın, resme bakan gözün secdesidir. Tekâmül eden sanatçı (haşa) boyacı değil bir imamdır artık. Her fırça darbesi tekbir gibidir. Zahirde basit motiflerin tekrarıyla oluşan görsel musiki ile seyircilerin ruhu öylesine agâh olur ki kalpler kanatlanıverir. Müslüman sanatçı bu yüzden tezyin, hat, ebru gibi mücerred sanatı tercih eder. Güzel eşyaları değil Güzel’i anlatmak derdindedir. Çünkü ne sanatçının enaniyet iddiası ne de seyircinin BEN’liği makbul değildir. Görünene bakıp Görünmez’i okumaktır murad; O’nun güzelliği ile coşan kalp göğüs kafesinden kurtulup sonsuzluğa kanat açar.

Tezyinî nağmeleri gözlerimizle işitmek için yazıldı bu e-kitap. John locke gibi bir “tabula rasa” yapmak için değil Hz. İbrahim (as) gibi “la ilahe” diyebilmek için. Buradan indirebilirsiniz.

Soyut Sanat Müslümanın Yitik Malıdır

yitik 70 kitap indirin70 kitap indirin Sanatçı İmgesinin Oluşumu / Otto Kurz, Ernst Kris Düşünmek Ne Demektir? / Martin Heidegger Kötülük Üzerine Bir Deneme / Terry Eagleton Protagoras / Eflatun Güzelin Metafiziği / Arthur Schopenhauer Açık Toplum ve Düşmanları / Karl Popper Dava / Franz KafkaAfganistan’daki bir medreseyi, Bosna’daki bir camiyi, Hindistan’daki Taj Mahal’i görsel olarak islâmî yapan nedir hiç düşündünüz mü? Anadolu kilimlerini, İran halılarını, Fas’taki gümüş takıları, Endülüs’teki sarayları birleştiren ortak unsur nedir? Müslüman olmayan bir insan bile kolaylıkla“bunlar İslâm sanatıdır” diyebilir. Sanat tarihi konusunda hiç bir bilgisi olmayanlar için de şüpheye yer yoktur. Şüpheye yer yoktur da… bu ne acayip bir bilmecedir! Endonezya’dan Fas’a, Kazakistan’dan Nijerya’ya uzanan milyonlarca kilometrekarelik alanda yaşayan, belki 30 belki 40 farklı lisan konuşan Müslüman sanatkârlar nasıl olmuş da böylesi muazzam bir görsel bütünlüğe sadık kalabilmiştir?

Bakan gözleri pasifleştiren tasvirci sanatın aksine İslâm sanatı okunan bir sanattır. Yani görünmeyeni anlatmak için çizer görüneni. Doğayı taklid etmek değildir maksat. İnsanların aklını uyandırması, kalplerine hitab etmesi sebebiyle İslâm sanatının soyut bir sanat olduğu da aşikârdır. Ama Avrupa kökenli soyut sanattan ayrıdır İslâm sanatı. Meselâ Picasso, Kandinsky, Klee, Rothko gibi ressamlar gibi sembolizme itibar edilmemiştir. 284 sayfalık kitabımıza çok sayıda İslâm sanatı örneği ekledik. Bakmak için değil elbette, görünen sayesinde görünmeyeni akledebilmek, yani İslâm sanatını “okumak” içinBuradan indirebilirsiniz.

İslâm’da Mimar ve Şehir

Cumhuriyet’in ilânından beri yaşadığımız şehirler hızla tektipleşiyor. Betondan yapılmış kareler ve dikdörtgenler kapladı ufkumuzu. Trabzon, Aydın, Malatya… Anadolu’nun her yeri birbirine benzedi. Fakat Türkiye’ye has bir sorun değil bu. Batının “alternatifsiz” 70 kitap indirin70 kitap indirin Sanatçı İmgesinin Oluşumu / Otto Kurz, Ernst Kris Düşünmek Ne Demektir? / Martin Heidegger Kötülük Üzerine Bir Deneme / Terry Eagleton Protagoras / Eflatun Güzelin Metafiziği / Arthur Schopenhauer Açık Toplum ve Düşmanları / Karl Popper Dava / Franz Kafkademokrasisi ve serbest piyasası mimarları da tektipleştirdi. Farklı düşünemeyen, yerel özellikleri eserlerine yansıtmayan mimarlar kutu gibi binalar dikiyor. Moskova, Tokyo, Paris, Hong Kong da tektipleşiyor ve çirkinleşiyor.

Çare? Binalara değil de mimara, yani insana odaklanmakolabilir; yani eşyayı ve sureti değil İnsan’ı ve sîreti merkeze almak. Zira bu bir norm ya da ekol meselesi değil: İslâmiyet’in ilk asırlarında bir şehir övüleceği vakit binalar değil yetiştirdiği kıymetli insanlar anılırmış. Biz de güzel binalarda ve güzel şehirlerde hayat sürmek için önce güzel mimarlar yetiştirerek başlayabiliriz işe. İnsan gibi yaşamak için mimarî çirkinliklerden ve bunaltıcı tektipleşmeden kurtulabiliriz. Bu ancak Güzel Ahlâk ile Güzel Mimarî arasındaki bağı yeniden tesis etmekle olabilir. Çare Mimar Sinan gibi cami yapmak değil Mimar Sinan gibi insan yetiştirmek. Kitabımızın maksadı ise teşhis ve tedaviye hizmet etmekten ibaret. Buradan indirebilirsiniz.

Sanat Yoluyla Hakikat Bulunur mu?

70 kitap indirin70 kitap indirin Sanatçı İmgesinin Oluşumu / Otto Kurz, Ernst Kris Düşünmek Ne Demektir? / Martin Heidegger Kötülük Üzerine Bir Deneme / Terry Eagleton Protagoras / Eflatun Güzelin Metafiziği / Arthur Schopenhauer Açık Toplum ve Düşmanları / Karl Popper Dava / Franz Kafkaİnanmak belki zor ama … eğer sınırsız görme kabiliyetine sahip olsaydık hiç bir şey göremezdik!güneşe dürbünle bakan biri gibi kör olurduk.Gözlerimizin sınırlı oluşu sayesinde görüyoruz dünyayı. Immanuel Kant’ın meşhur bir güvercini vardır, havayı iterek uçar ama havanın direncinden yakınır durur. “Hava olmasaydı daha hızlı uçabilirdim” der. Hakikat’i görmekte zorluk çekmemizin sebebi O’nun gizli olması değil tersine aşikar olmasıdır. Aksi takdirde Hakikat’i içeren, kapsayan ve perdeleyen daha hakikî bir Hakikat olması gerekirdi. İşte bu sebeple Hakikat’i görmek için Bilim’e değil Sanat’a ihtiyacımız var, bilmek için değil bulmak söz konusu olduğu için. Derin Düşünce yazarları Sanat-Hakikat ilişkisi üzerine yazdılar.Buradan indirebilirsiniz.

70 kitap indirin70 kitap indirin Sanatçı İmgesinin Oluşumu / Otto Kurz, Ernst Kris Düşünmek Ne Demektir? / Martin Heidegger Kötülük Üzerine Bir Deneme / Terry Eagleton Protagoras / Eflatun Güzelin Metafiziği / Arthur Schopenhauer Açık Toplum ve Düşmanları / Karl Popper Dava / Franz Kafkaİnsan’sız Sinema Olur mu?

Elinizdeki bu kitabı Sinema’nın programlanmış ölümüne karşı bir direniş olarak görebilirsiniz. İnsan’dan vaz geçmeye yeltenen, Güzel’i, Sanat’ı,İnsan’ı kâr-zarar tablolarına sıkıştırmaya çalışan endüstriye “Hayır!” demenin nazik bir yolu.Sinema bütün “teknik” karmaşıklığına rağmen insansız olmaz. Sinema insanlar tarafından yine insanlar için yapılan bir sanattır.

Derin Düşünce yazarları izledikleri 28 filmi anlattılar. İnsanca bir perspektiften, günlük hayatlarındaki, iç dünyalarındaki yansımalara yer vererek… İran’dan Arjantin’e, Fransa’dan Afganistan’a, Rusya’dan Türkiye’ye uzanan bir yolculukta, İnsan’dan İnsan’a… Umulur ki bu kitap Andrei Tarkovsky, Semih Kaplanoğlu, Mecid Mecidi, Nuri Bilge Ceylan ile buluşmanın farklı bir yolu olsun… Buradan indirebilirsiniz.

 

Roman nedir? Nasıl Yazılır?

70 kitap indirin70 kitap indirin Sanatçı İmgesinin Oluşumu / Otto Kurz, Ernst Kris Düşünmek Ne Demektir? / Martin Heidegger Kötülük Üzerine Bir Deneme / Terry Eagleton Protagoras / Eflatun Güzelin Metafiziği / Arthur Schopenhauer Açık Toplum ve Düşmanları / Karl Popper Dava / Franz KafkaRoman nedir? Tarif dahi edilmesi zor bir kavram. Sanatçının İnsan’a bakışını, toplumla kurduğu ilişkiyi yansıtır sanat eserleri. Bu sebeple sanat her çağda yeniden icad edilir. Ünlü yazar Heinrich Mann’ın dediği gibi: “Bütün romanların ve hikâyelerin amacı kim olduğumuzu bilmektir, Edebiyatın önemli bir konuma sahip olmasının nedeni, sadece doğanın ve insanlar âleminin ayrıntılarını tek tek açıklaması değil, insanları hep yeni baştan keşfetmesidir.” Değerli yazarımızSuzan Nur Başarslan Roman’ın derinliklerine giden bir seyahate davet ediyor sizi. Zaman’ın kullanımı, olay örgüsü, mekân, dil, üslup ve daha bir çok temel kavram edebiyatın dev isimlerinden örneklerle irdeleniyor. Buradan indirebilirsiniz.

Derin Göz

(Son güncelleme: İkinci sürüm, 6 Nisan 2014)

70 kitap indirin70 kitap indirin Sanatçı İmgesinin Oluşumu / Otto Kurz, Ernst Kris Düşünmek Ne Demektir? / Martin Heidegger Kötülük Üzerine Bir Deneme / Terry Eagleton Protagoras / Eflatun Güzelin Metafiziği / Arthur Schopenhauer Açık Toplum ve Düşmanları / Karl Popper Dava / Franz Kafkaİnsan gözü daha verimli kullanılabilir mi? Aş, eş ve düşmanı gören Et-Göz’ün yanı sıra Hakikat’i görebilecek bir Derin-Göz açılabilir mi? Sanatçı olmayan insanlar için kestirme bir yol belki de Sanat. Çukurların dibinden dağların zirvesine, Yeryüzü’nden Gökyüzü’ne…Sanat’a bakmak için çeşitli yapıtlardan, ressamlardan istifade ettik: Cézanne, Degas, Morisot, Monet, Pissarro, Sisley, Renoir, Guillaumin, Manet, Caillebotte, Edward Hopper, William Turner,Francisco Goya, Paul Delaroche, Rogier van der Weyden, Andrea Mantegna , Cornelis Escher , William Degouve de Nuncques.

Peki ya baktığımızı görmek, gördüğümüzü anlamak? Güzel’i sorgulamak için çağ ve coğrafya ayırmadık, aklımızı uyaracak hikmetli sözlere açtık kapımızı: Mevlânâ Hazretleri, Gazalî Hazretleri, Lao-Tzû, Albert Camus, Guy de Maupassant, Seneca, Kant, Hegel, Eflatun, Plotinus, Bergson, Maslow, … Buradan indirebilirsiniz.

Sanat karanlıkta çakılmış bir kibrittir…

70 kitap indirin70 kitap indirin Sanatçı İmgesinin Oluşumu / Otto Kurz, Ernst Kris Düşünmek Ne Demektir? / Martin Heidegger Kötülük Üzerine Bir Deneme / Terry Eagleton Protagoras / Eflatun Güzelin Metafiziği / Arthur Schopenhauer Açık Toplum ve Düşmanları / Karl Popper Dava / Franz Kafka“…Neden bir natürmorta iştahla bakmıyoruz? Tersine ressam “yiyecek-gıda” elmayı silmiş, elmanın elmalığı ortaya çıkmış. Gerçek bir elmaya bakarken göremeyeceğimiz bir şeyi gösteriyor bize sanatçı. İlk harfi büyük yazılmak üzere Elma’yı keşfediyoruz bütün orjinalliği, tekilliği ile…”

Bu kitapta Derin Düşünce yazarları sanatı ve sanat eserlerini sorguluyor. Toplumdaki yeri, siyasî, etik ve felsefî yönüyle… Denemelerin yanı sıra son dönemde öne çıkan, ekranları, kitap raflarını dolduran eserlere (veya ürünlere?) dair eleştiriler de bulacaksınız. Buradan indirin.

Trackback URL

  1. 1 Trackback(s)

  2. May 10, 2016: Taktik ve Strateji Aforizmaları | Ne Mutlu "İnsan'ım" Diyene!

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin