Kent / Hermann Hesse »
By 悟り on Tem 7, 2016 in edebiyat, Kitap Alıntısı | 0 Comments
Böylece kentin ismi ve ünü bir kez daha dünyada yankılanmaya başlamıştı. Dışarıda uluslar istediği kadar savaşlarla sarsılsın, büyük büyük işlerle uğraşsınlar, kentte suskun bir inziva içinde barış korunuyor, geçmişe gömülmüş zamanlardaki görkemin el altından ışıldaması sağlanıyordu; Üzerlerine sarkmış çiçekli dallar altında sessiz yollar, gürültüsüz meydanlarda düşlere gömülmüş heybetli yapıların hava ve rüzgârdan solmuş cepheleri, oynaşan suların fıskiyelerden üzerlerine döküldüğü hafif bir müzik içindeki havuzların yuvarlak çanakları.
Pek çok yüzyıl düşlerde gezinen kent, yeni dünya için sevilip sayılan bir yer oluşturdu; şairler tarafından şiirlere konu edildi ve sevgili çiftlerini ağırladı. Ne var ki, insanları giderek büyüyen bir güçle başka kıtalara göçe zorladı. Ve kentin yerlisi eski ailelerin soyundan gelenlerin kökü kurumaya ya da bakımsızlık yüzünden dökülmeye başladı. Son düşsel parlak dönem de çoktan ömrünü doldurmuştu, kala kala çürüyüp kokuşan bir doku kaldı geride. Komşu küçük kentler çoktan ortadan silinmiş, suskun yıkıntılara dönüşmüştü; bazen dış ülkelerden gelen ressamlar ve turistler buraları gezip dolaşıyor, bazen çingeneler ve bir suç işleyerek soluğu kaçmakta alanlar buralarda barınıyordu. Read the rest