Main Content RSS FeedÖnceki Yazılar

Dertli olan gelsin dermanı buldum, âh ile vah ile cevelan ederken, canımın içinden cananı buldum »

Piyasa mı iyidir yoksa bürokrasi mi? »

“… Ekonomisi büyük ölçüde piyasa güçleriyle belirlenen bir toplumda örneğin, tüm ekonomik fiillerin, ayakta kalabilmek için verimliliğe önemli yer vermesi gerekir. Ayrıca büyük ve karmaşık bir teknoloji toplumunda, onu oluşturan büyük ölçekli birimlerde de (firmalar, kamu kuruluşları, çıkar grupları) genel ilişkilerin yönlendirilmesi gerekiyorsa, bunun bir ölçüye kadar bürokratik akılcılık ilkelerine göre yapılması gerekiyor. Dolayısıyla, toplumumuzu ister piyasa ekonomisinde olduğu gibi ‘görünmeyen el’in işleyişine bırakalım, ister kolektif olarak yönetmeye çalışalım, kendi ahlaki görüşümüze uysun ya da uymasın, modern akılcılığın gereklerini bir ölçüye kadar yerine getirmek zorunda kalıyoruz […] Atalarımızda var olan, yeryüzüyle ve onun ritmiyle aramızdaki ilişkiyi biz kaybettik. Kendimizle ve kendi doğal varlığımızla olan ilişkimizi kaybettik ve bizi hem içimizdeki hem de çevremizdeki doğayla aralıksız savaşa mahkûm eden bir tahakküm buyruğu yönlendiriyor …” 

 (Modernliğin Sıkıntıları, Charles Taylor)

 

… Bu konuda okumak için…

Liberalizmin Kara Kitabı

Liberalizm asırlardır bir çok aşamalardan geçmiş, tarihi olaylarla kendisini imtihan etmiş bir düşünce geleneği. Değişmiş yanları var ama sabitleri de var. Bu sabitlerin içinde liberalizmin tehlikeli yönleri hatta YIKICI UNSURLARI da var. Bunları ortaya çıkarmak için “doğru” soruları sormak ve liberal perspektifte kalarak yanıt aramak gerekiyor… Büyük bir kısmı bu gelenekten olan düşünürlerin fikirlerinden istifade ederek liberalizmin kusurlarını ele alıyoruz bu kara kitapta: Adam Smith, Mandeville, John Stuart Mill, Hayek, Friedman, Röpke, Immanuel Kant, Alexis de Tocqville, John Rawls, Popper, Berlin, Mises, Rothbard ve Türkiye’de Mustafa Akyol, Atilla Yayla, Mustafa Erdoğan… Liberallere, liberalimsilere ve anti-liberallere duyurulur. Buradan indirebilirsiniz.

 

Derin MAЯҖ

Etrafınızda “ben solcuyum” diyen kaç kişi var? Birgün Ya da Cumhuriyet Gazetesi, Türk Solu Dergisi okuyan? Yürüyüşlerde Marx, Lenin, Deniz Gezmiş ve Atatürk posterlerini yanyana taşıyan kişileri tanıyor musunuz? İşçi sendikalarında aktif rol oynayan dostlarınız var mı? Bu insanlar hasretle beklediğimiz sol muhalefeti kuramadılar bir türlü. Neden?

Marxist ve Marxçı (Marx’a dair ama marxist olmayan) miras ile yüzleşmedi Türk solcuları. Oysa Marx anlaşılmadan hiç bir sol projenin anlaşılmasına da imkân yok. Leninist, Stalinist, Maoist… Hatta Kuzey Avrupa’nın sosyal demokrat modellerini de çözemezsiniz. Marx’ın bıraktığı yerden devam edenleri anlamak için de gerekli bu okuma; dünya soluna bugünkü şeklini veren düşünürleri anlamak için: Rosa Luxemburg, Ernst Thälmann, Georg Lukács, Max Adler, Karl Renner, Otto Bauer, Walter Benjamin, Jürgen Habermas,… Buradan indirebilirsiniz.

Beş Psikanaliz Dersi / Sigmund Freud »

mafia-bluesYönetmenliğini Harold Ramis’in yaptığı Mafia Blues (Analyze This) gerçekten unutulmayacak bir filmdi. New York’lu bir mafya babası olan Paul Vitti (Robert de Niro) ile sıradan bir psikiyatristin (Billy Crystal) sıradışı hikâyesi çok komik bir şekilde anlatılıyordu: Dertli mafya babası Paul Vitti sebebini anlamadığı korkular ve ağlama krizleri yüzünden “mesleğini” yapamaz hale gelmişti. Çok da inanmayarak gittiği “doktor” psikanaliz yaparak hastasının çocukluğuna uzanan bir travmayı adım adım çözecekti.

Mafia Blues komikliği yanında Amerikalıların psikanalize bakışını göstermesi açısından da dikkate değer. Zira Freud’un ve Lacan, Jung gibi bu sahaya önemli  katkılar yapmış isimlerin aksine Amerikalılar işin “pratik” tarafına odaklandılar. Felsefeden, psikolojik ve sosyolojik köklerinden koparılan psikanaliz adeta kişisel gelişim doktrinlerine dönüştü hızla: 5 derste liderlik, mutlu evliliğin sırları vs gibi alâkasız kılıflara büründü.

Freud yanlış mı yaptı yoksa yanlış mı anlaşıldı?  Read the rest

Scarlatti »

Okumak / Reading / Lecture / قراءة »

Okumak surete bakarak mânâyı tahsil etmektir. Yani görünene bakarak görünmeyeni akletmek, hatta kalbinde hissetmek… Bunu yapabilmek için elbette o mânânın önceden o kalbe nakşedilmiş olması icab eder. Farklı kültürel valizlere sahip olsalar da şairler, ressamlar, filozoflar yansıyan görüntülerdeki vehimlerin rumuzunda “gerçek” denilen dünyayı okumaya çalışırlar. Sanat tarihi bize gösteriyor ki görünen ile okunan arasındaki bu fikrî köprü hem Batı’da soyut sanatı etkilemiş hem de İslâm Sanatı’na yön veren fıtrî bir bileşen Read the rest

Çapulculardan Femen’e tam destek »

Psikanaliz / التحليل النفسي »

İnpsikanalizsan yaşamında meydana gelen yıkımların üzeri zaman ile örtülür.Depremle yıkılan veya yangınla kül olan bir şehrin yeniden hayata dönmesi gibi insanlar da en büyük acıların altından kalkıp yaşamaya devam ederler. Ancak bu geri dönüş yaraların tamamen tedavi olduğu, travmaların silindiği anlamına gelmez. İnsan çocuklukta yaşadığı bir acının bedelini hayat boyu öder. İşte böyle zamanlarda bir “arkeolog” faydalı olabilir. Travmanın yaşandığı anı zamana yayarak “hastanın” kendi hikâyesini (=geçmişini) olduğu gibi kabul etmesini kolaylaştırabilir.

Ancak kimi peşin hükümler, klişeler ve Freud’un cinselliğe verdiği önemin Read the rest

Atatürkçüler ile AKP arasındaki fark nedir? »

…Kemalcilik ve Atatürkizm üzerine e-kitap…

Tarih şaşırmaktır

Evet… Tarih şaşırmaktır. Atatürk’e şaşırmak, Kürtlere şaşırmak, Lozan’a şaşırmaktır. Geçmişe hayret edip bugüne eleştirel bakabilmek, yarını hazırlamaktır Tarih. Geçmişe değil geleceğe dönüktür amacı. Özetle siyasî bir propaganda aygıtı değildir. Gaz vermek, “Asker millet” üretmek, atalarımızla gurur duymak için tarih araştırılmaz. Eğer resmî tarihin beyin yıkamasından bıktıysanız bu kitap ilginizi çekecektir…Buradan indirebilirsiniz.  

Alaturka Laiklik: “Beni bir bir sen anladın, sen de yanlış anladın!”

Türkiye Cumhuriyeti’nde Alevîlere zorla Sünnî İslâm öğretilirken Sünnîlerin başörtüsü devlet dairelerinde yasaktı. Türk Ordusu’nun istihbaratı camileri ve namaz kılanları fişliyordu. Hristiyan Ermenilerin ne kiliseleri, ne yetimhaneleri ne de cemaat lideri seçimleri özgürce yapılamıyordu. Rumların ruhban okulları özgür değildi. Yahudiler diğer gayrı Müslimler gibi askerde ayrımcılığa uğruyordu. Ateistlerin kitapları, internet siteleri yasaklanabiliyor, kapatılabiliyordu. Gayrı Müslimlerin alın teriyle biriktirdikleri vakıf malları 1970′lerde gasp edildi, daha yeni geri verildi. Sahi Laiklik neye yarıyor? Bu kitap son yıllarda Türkiye’nin gündemine gelen, birbirinden ayrı gibi duran ama çekirdeğinde Yobaz Laiklik Meselesini barındıran konuları ele alıyor.Buradan indirebilirsiniz.  

Kadın hakları ve Kemalizm

“Kemalizm Türk kadınına özgürlük verdi” gibi sloganlarla düşünmeye daha doğrusu ezberlemeye itildiği için sık sık şaşırmaya mahkûm bir kuşak bizimki. Tarihi, belgeleri, siyasî söylemleri ve sloganları aklın imtihanına tabi tutan herkes hayretler içinde kalıyor. “İyi de biz bunu bunca sene nasıl yuttuk?” diye sormaktan alamıyoruz kendimizi. Kemalist düşüncenin, çağdaşlığın ve Atatürk devrimlerinin yılmaz bekçisi “çağdaş Türk kadını’nın sesi” Cumhuriyet Gazetesi’nin başyazarı olan Yunus Nadi kadınların siyasete atılmasına nasıl tepki vermiş meselâ? “Havva’nın kızları, Meclis’e girip yılın manto modasını tartışacak” Kadınlar Halk Fırkası kapatılınca yerine Türk Kadınlar Birliği kurulmuş. O da kapatılınca Cumhuriyet Gazetesi’nde şu başlık atılmış: “Türk Kadınlar Birliği kapatıldı, fesat çıkaran hatun kişilere haddi bildirildi.” Derin Düşünce Fikir Platformu yakasını resmî tarihten kurtarmak isteyen okurlarına ezber bozan bir kitap öneriyor : Kadın hakları ve Kemalizm ilişkisine alternatif bir bakış

Ekim Ayında En Çok Okunan Kitaplar »

Geride bıraktığımız ekim ayında e-kütüphanemizden 16.116 kitap indirildi. En çok indirilen 15 kitap bu rakamın %50’sini oluşturuyor:

  1. Kadın hakları ve Kemalizm
  2. Alaturka Laiklik: “Beni bir bir sen anladın, sen de yanlış anladın!”
  3. Liberalizmin Kara Kitabı
  4. Liberalizm Demokrasiyi Susturunca
  5. Liberalizmin Ak Kitabı
  6. İslâmcılık, Devrim ile Demokrasi Kavşağında
  7. Kürtlerin Tarihi Üzerine
  8. Çapulcular” ne istiyor?
  9. Soyut Sanat Müslümanın Yitik Malıdır
  10. Tarih şaşırmaktır
  11. Bir pozitivizm eleştirisi
  12. Derin Göz
  13. Türk milliyetçiliği birleştirir mi yoksa parçalar mı?
  14. Derin MAЯҖ
  15. Kitap tanıtan kitap 5

Gözden Kaçmasın: Cumhuriyetten demokrasiye geçiş süreci »

Cumhuriyetçilikten demokrasiye geçiş sürecinin neresindeyiz?

90 yaşındaki cumhuriyetimizin vatandaşlarıyla ilişkisi nasıl değişiyor?

Belkıs Kılıçkaya, Haber Türk, saat 22.15’te izleyin.