Main Content RSS FeedÖnceki Yazılar

Marx neden sömürgeci devletleri savunuyordu? »

  • Marx anti-emperyalist miydi? Marx, Hegel’den “tarihsel uluslar / tarihsel olmayan uluslar” kavramını devşirmişti. Marx’a göre “ilerleme” ve “uygarlığı” temsil eden büyük “Tarihsel Ulus”lar medeniyet şampiyonlarıydı.
  • İlerlemeyen, pasif “tarihsiz halklar”a uygarlık götürme görevi, Tarihsel Uluslara ötekilerin topraklarını işgal etme hakkı veriyordu. Marx ve Engels’e göre bu sonuna kadar meşru ve o “tarihsiz halk”ların da lehineydi.
  • 1845-47 arası süren ve sonucunda ABD’nin Meksika’nın epeyce toprağını ilhak etmesiyle sonuçlanan savaş için Marx şöyle dedi: “tembel ve çaresiz Meksikalılara karşı uygarlaşmanın lehine bir netice”.
  • Fransa’nın Cezayir işgali de “ilerleme ve uygarlık için önemli ve talihli bir olay”dı, çünkü “Bedeviler bir haydutlar ulusu” idi. Marx, İngilizler’in Hindistan’ı işgalini de aynı mantıkla desteklemişti, çünkü Hint toplumsal hayatı Marx’ın tabiriyle “değersiz, durağan ve bitkisel” idi.

Read the rest

Yaklaşan küresel açlık tehlikesinin gerçek sebepleri ve Türkiye için tedbirler »

  • Küreselci medya, bir açlığın yaklaşmakta olduğunu söylüyor ve sebebin Corona Virüs olduğunu iddia ediyor. Doğru mu?
  • Dünyanın en büyük buğday ihracatçısı Rusya, stokların kritik seviyeye indiğini söyleyerek Nisan ayında buğday ihracatını durdurdu. Kazakistan ve Ukrayna da gıda ihracatına sınırlama getirdi.
  • Pirinç, buğday, mısır, şeker… Üretici ülkeler yiyecek stoklarını arttırıyor ve ihracatı kısıtlıyor. Açlık tehlikesindeki insan sayısı 250 milyona çıktı. Küresel açlık korkusuyla alınan tedbirler sertleşmeye devam ederse yakında 1 milyar insan aç kalabilir. Neden?
  • “Açlık sınırındaki” insan/ ülke derken neyi kastediyoruz? Ulusal gelirinin %70’i ile gıda ithal eden her ülke ve hane gelirinin %70’ini ekmeğe harcayan her aile. Zira gıda fiyatlarındaki ufak bir yükselme bile bu ülkeleri/ insanları ölüme kilitliyor.
  • Corona Virüs ne yaptı? Yaklaşık 3 milyar insanın yaşadığı büyük şehirlerde hayat durdu; sınırlar kapandı. Sonuç? Gıda sevkiyatı durma noktasına geldi. Ayrıca mevsimlik tarım işçileri sınırları geçemediği için hasat yapılamıyor. Gelecek ayların üretimi sakata girdi.
  • Fransa’daki patates misaline benzer olaylar dünyanın her yerinde, hemen her mahsulde yaşanıyor. Nedir? Lokantalar kapanınca hazır püre ve donmuş kızarmış patates tüketimi sıfırlandı; dünya patates talebi %40 düştü. Sadece Fransa’da 600.000 ton patates depolarda çürüyor.
  • Peki bu patatesi neden ucuza satıp stokları eritmiyorlar? Çünkü ulaştırma ve depolama maliyetleri kurtarmıyor. Öğütüp gübre veya hayvan yemi yapılsa? Aynı sıkıntı: Bu işler için yeterli endüstriyel kapasite yok. Az sayıdaki işleme noktasına taşınması, depolanması pahalıya geliyor.
  • Yani dikkat ederseniz G20 ülkelerinde tarım ve gıda altyapısı, insanları doyurmak için değil, kartelin daha çok kâr etmesi için tasarlanmış. Meselâ 40 bin zengin için yüksek fiyatla ananas, kiwi ithal etmek, 40 milyon kişiye buğday üretmekten çok daha kârlı ve daha az riskli.
  • Kim bu kartel? Küresel emtia ticaretinde söz sahibi olan firmalar. Merkezleri Londra, Lüksemburg ve İsviçre’de. Meselâ Glencore (250 milyar $), Louis Dreyfus (57 milyar $), ADM (90 milyar $), Bunge (60 milyar $), Cargill (136 milyar $), Vitol (300 milyar$)…
  • Evet, küresel açlık korkusu yayılıyor. Cezayir, Fas ve Filipinler, tahıl rezervlerini artırdılar. Dünyanın üçüncü büyük pirinç ihracatçısı Vietnam da Rusya gibi denizaşırı satışlara kısıtlamalar getirdi.
  • Dünyanın en büyük tahıl ithalatçısı Mısır’da, Sisi ülkenin stratejik gıda rezervlerini arttırma emri verdi. En büyük pirinç tedarikçisi Vietnam’a güvenen Filipinler’de, bakanlar kurulundan Karlo Nograles hükümetin stratejik stoklar için pirinç ithal etmeyi planladığını söyledi.
  • Gıda borsalarında Nisan ayında pirinçte %14, buğday ve arpada %8 – %10’luk sıçramalar yaşandı. Bu fiyat artışları hem korkudan hem de kamyon ve tren sürücülerinin, liman personelinin eksikliğinden doğan lojistik darboğazlarla boğulmuş lojistik ağından kaynaklanıyor.
  • 250 milyon insan aç ama 20 milyar insanı doyuracak buğday, pirinç ve mısır depolarda bekliyor. Çin’deki gıda stokları 1 yıllık. Dünyada stoklanan pirinç miktarı son 20 yılın en yüksek seviyesi. Yani açları doyurmak değil mesele; zenginlerin gözünü doyurmak.

Read the rest

Can Çekişen Fransız Endüstrisi »

Resim

  • Türkiye’nin düşmemesi gereken bir tuzak; can çekişen Fransız endüstrisi…
  • Corona virüs salgını başlayınca Fransızlar en basit bir maskeyi bile üretemediklerini fark ettiler. Fransa hızlı bir sanayi-SİZ-leşme yaşıyor: 2000 yılından bu yana Fabrikaların % 40’ı kapandı.
  • Fransa’nın elektriği %80 nükleer santrallerden geliyor ama bu santrallerin türbinlerini üreten ALSTOM’un bir Amerikan devi olan General Electric tarafından yıkılması hükümeti rahatsız etmedi…

Read the rest

Bozkurtların Ölümü / Hüseyin Nihal Atsız »

Kılıcına el atma,

Şimdi deyiş çağıdır.

Ortalıkta dolaşan

Ak kımız çamçağıdır.

Yad elde oturanlar

Bil ki yurt kaçağıdır.

Senin kılıç dediğin

Türk’ün oyuncağıdır. (Kitaptan bir alıntı)

 

Oturduğunuz yerden sadece sayfaları çevirerek kendinizi uçsuz bucaksız Türkistan bozkırlarında at üstünde Çinlilere kılıç savururken bulacağınız, kah çadırda uyuyup kah çamçaktan kımız içeceğiniz, barındırdığı zamanın ötesindeki betimlemeleriyle sizi yaşadığınız dönemden soyutlayacak bir kitap var desem şüphesiz bu yorumu abartılı bulacaksınız. Fakat, Orta Asya ruhunu kitaplarında çok iyi yansıtan Cengiz Aytmatov bu kitap için şöyle diyor:

“  Bozkırda doğmuş olan ben bile, bozkır hayatını, hiç bozkır görmemiş Hüseyin Nihâl Atsız kadar canlı anlatamazdım “

Her Türk gencinin başucu eserlerinden biri olması gereken bu kitap, Türk tarihinin mahir kalemi şair, yazar ve düşünür Hüseyin Nihal Atsız tarafından 1946 yılında yazılan ve iki ciltten oluşan kitap serisinin ilk eseridir. (İkincisi, 1949 yılında yazılan Bozkurtlar Diriliyor adlı kitabıdır). Milli bilinç oluşturması açısından kilometre taşı kabul edilecek bir kitap olmasının yanında, ihtiva ettiği öz Türkçe kelimeler ve Türk töresine ait gelenekleri ile aslında geçmişimizden nasıl uzaklaştığımızın görülmesi açısından da gayet üzücüdür. Kitap, Nihal Atsız’ın dünya görüşleri nedeniyle maruz kaldığı sistematik kara propagandaya rağmen eşsiz eserler arasındaki yerini çoktan almıştır. Read the rest

Kitap Tanıtan Kitap 8 »

2015 senesinde Google arama motorunun yapay zekâsı, zencilerle gorilleri karıştırdığında çoğumuz bunu basit bir programlama hatası olduğunu ve firmanın uzman programcıları tarafından halledileceğini düşündük. Oysa mesele çok daha derin. 1980’lerden beri algoritma hataları yüzünden kanserli hastalara birkaç kez öldürücü dozda radyasyon verildi. Yine aynı sebeple, simülasyon sinyalini gerçek saldırı zanneden yapay zekâ, nükleer silahla karşılık vermek için Pentagon’dan izin istedi…

Hollywood filmlerini hatırlatan bu felâketleri bir kenara bırakırsak… Yapay zekâ tarafından teröristlerle karıştırıldığı için uçağa alınmayan, ülkesine dönemeyen, işe giremeyen yahut işten atılan insanların sayısı hızla artıyor. Big Data, yapay zekâ ve diğer bilgi teknolojileri şuursuz ellerde birer kitle imha silahına dönüşmekte. İşte Kitap Tanıtan Kitap 8’in kapak konusu da bu: Cathy O’Neil’in harika kitabı Weapons of Math Destruction.

Başka kimler var 80 sayfalık bu kitapta? John Steinbeck, Tolstoy, Dostoyevsky, Arthur Schopenhauer, Virginia Woolf, Ignacio Ramonet… 13 yazarın 13 eseri üzerine yazılmış uzun kitap sohbetlerinin yanısıra, felsefe ve edebi eserlere, fikriyata bakışınızı değiştirecek, size yeni ufuklar açacak üç makale. Kitap Tanıtan Kitap 8,  yaz tatilinde hangi kitapları okuyacağınıza karar verirken işinize yarayacak bir yol haritası… Buradan indirebilirsiniz.

Önceki kitap sohbetleri:

Matematiksel Kitle İmha Silahları / Cathy O’Neil »

  • 2015 senesinde Google’ın resim tanıyan yapay zekâsı, gülümseyen iki zenciyi “goril” diye işaretlemişti. Tabi arkasından şikâyet, bol bol özür filan. Google ile dalga geçmeler… Peki 2015’ten beri yapay zekâ algoritmaları kaç masum insanı bir teröristle karıştırarak uçağa binmesini engelledi?
  • Bu hata daha az komik değil mi? Kaç masum insan, algoritma hataları yüzünden işe giremedi; bankadan kredi alamadı? Görsel tanıyan yapay zekâ programları kaza geçirmiş otomobilin tamiri için fiyat tahmini yapıyor ve çok küçük bir hata payı ile faturayı kestirebiliyor… Ama…
  • Ama insan ile gorili karıştırabiliyor. Ya siz? Çok kesin kabul beklediğiniz halde bir kredi isteğiniz yahut iş/ üniversite başvurunuz reddedildi mi son zamanlarda? Evet, siz de bir algoritma tarafından reddedilmiş olabilirsiniz.
  • Bilgisayara aşina değilseniz henüz fark etmediniz belki ama… Hâlihazırda hayatınızla ilgili birçok kararı insanlar değil algoritmalar veriyor. İnternette haber okurken göreceğiniz manşetler, uçak bileti ararken size teklif edilen saatler, CV’nizin işe uygunluğu, krediyi düzgün ödeme ihtimaliniz…
  • Evet, yanlış okumadınız, hayatınız (=haklarınız) ile ilgili birçok kararı, algoritmalar belirliyor. ABD’de suçluların hapisten sonra yeniden başlama ihtimali gizli bir formülle hesaplanıyor ve hâkime bir ekranda görünüyor. Hâkim, yasanın öngördüğü aralıkta 5 veya 10 yıl cezayı buna göre veriyor.
  • Big Data çağında İslâmî devlet olur mu?
  • Bu gece bahsetmek istediğimiz kitap henüz Türkçeye kazandırılmamış. Müellifi O’Neil “kitle imha silahları” (Weapons of mass destruction) ifadesiyle güzel bir kelime oyunu yaparak matematiğin tehlikesine dikkat çekiyor… Daha doğrusu matematiğin tarafsız/adil zannedilmesinden doğan haksızlıklara.
  • Cathy O’Neil, Harvard Üniversitesi’nde matematik doktorası yapmış; Barnard College’de ders vermiş. Daha sonra özel sektöre geçip finans sektöründe risk modelleme yapmış. Kısacası işin mutfağını iyi bilen bir isim… Biz de evvelâ biraz teorik bilgi verelim… Read the rest

Petrol fiyatının negatif olması ne anlama geliyor? »

  • Dün WTI (West Texas Intermediate) -38$’a çakıldı. Dünya tarihinde bir ilk. “Elimdeki petrolü alın, üstüne para vereceğim” gibi bir durum… Nedir tam olarak? Bundan sonra ne olur?
  • Goldman Sachs emtiya nazırı Jeffrey Currie “Petrol fiyatlarının yükselmesine fazla ümit bağlamayın” demiş. Yani birilerinin kalemi kırılmış çoktan. Evet, biz bu çakılmanın kaza yahut #coronavirus’un beklenmedik bir yan etkisi olduğunu düşünmüyoruz. Paranoya? Okuyun ve kendiniz karar verin…
  • Evvelâ… kalemi kırılanlar kim? Amerikalı küçük üreticiler. Daha önce de böyle bir darbe yemişlerdi. Nedir? Petrol 60$’ı görünce ABD bankalarından muazzam kredi alıyorlar. İthal petrol ile yaşayan devler fiyatı 30$’a indirip bunları batırıyor ve rekabeti öldürüyor.
  • Peki petrol fiyatı nasıl negatif oldu? Bu “saçmalık”, daha önce satın aldıkları ham petrolün fiziksel teslimatından kaçınmak için vadeli işlemler piyasasındaki pozisyonlarından çıkan treydırlar yüzünden oldu. Panik tetiklemek için manipülasyon yapılmış olabilir mi? Evet.
  • ABD dışında ne oldu? Rusya ve Suudi Arabistan aptalca bir fiyat savaşına girdi. OPEC sonradan üretimi kısma kararı aldı ama… çok az ve çok geç…
  • “Aptalca” diyoruz çünkü Suudilerin bütçesi açık veriyordu ve Rus kuyularında ortalama üretim maliyeti 50$. Suudiler 15-20$ seviyesinde ihracat yapabilir ama Ruslar için bu imkânsız. Ruslar neye güvenerek paraşütsüz atladı uçaktan? Bazen çok aptal olabiliyorlar: Bkz. Afganistan 1977.
  • Peki petrol fiyatı düşerken neden üretici firma ve ülkeler kuyuları hemen durdurmuyorlar? Çünkü üretimi durdurmanın da bir maliyeti var. Hatta bazı kuyularda çökme olabilir; kalıcı hasar meydana gelebilir. Sonuç? 160 milyon varil petrol, tankerlerin içinde satılmayı bekliyor.
  • Ayrıca tahmin edersiniz ki petrol tankerini depo gibi kullanmak pek akıllıca değil. Kaptan ve mürettebat maaşından gemi kirasına, sigorta masrafından liman vb masraflara kadar gidiyor. Yani petrol yerin altında durduğu gibi durmuyor. Ya karadaki depolar?
  • ABD’de federal hükûmet stratejik petrol rezervleri için kullanılan depoları üreticilere açmak için pazarlık ediyor. Ama 720 milyon varil kapasitenin 650 milyonu zaten dolu. Yani “al şu petrolü, üstüne para vereceğim” noktasından pek uzak değiliz.
  • Nasıl bu hale geldik peki? Rusların aptallığı, Suudileri maymun gibi oynatan Texaslı devlerin küçük üreticiyi boğmak istemesi… Tabi corona virüs salgını ile petrol talebinin çakılması. Karantina yüzünden dünya kerozen (uçak yakıtı) talebi %70 düştü. Deniz taşımacılığı %50 azaldı.

Read the rest

Dikkat Kitap: Birleşik Dünya İmparatorluğu »

Hayatta kalmak için ülkemizin bağımsızlığını küresel şirketlere mi transfer ediyoruz? George Orwell’in 1984 penceresinden Corona Virüs salgını, küresel diktatörlük tehlikesi, kaybedilen hak ve hürriyetlerimiz…

Fikir dünyamızı kontrol etmek isteyen diktatörlerin geçmişte kaldığını söyleyebilir miyiz? “Google bulamadıysa o şey yoktur” diyen bir slogan vardı; hatırlayacaksınız. Bugün Google’ın ilk 10 cevabı, Gerçek’in eş anlamlısı oldu neredeyse. (Bkz. Gerçek sonrası / Post-Truth / Post-vérité / عصر ما بعد الحقيقة)

Google, CNN, BBC, Twitter, FaceBook gibi birkaç firma adeta bir gerçek(!) tedarik karteline dönüştü. Ama 1984, bir kehanet romanı değil. Nedir? İnsan tabiatındaki güç tutkusu ile teknolojik bürokrasinin birleşmesinden doğacak siyasî sistemlerin başarılı bir tasavvuru.

George Orwell inandığı değerler uğruna bedel ödemiş bir yazar. Dahası, yazdığı her şey hayatında yaşadığı bir tecrübenin izi: Uğradığı ihanetler, aldandığı sosyalizm ütopyası, kendine “solcu” diyenlerin faşistliği ile gelen düş kırıklıkları… Bunlar Orwell’in Hayvan Çiftliği’nde ve 1984’ünde karşımıza kâh bir domuz olarak çıkıyor; kâh “2+2=4” demeyi yasaklayan bir polis memuru… Buradan indirebilirsiniz.

Dikkat Kitap: Fikir Kırıntıları – 8 yayında… »

Sosyal medya mesajlarımızı derlediğimiz kitapların 8cisi yayında. Konu başlıkları şöyle:

  1. Şirket kuranlara tavsiyeler
  2. ABD biyolojik bir savaş için hazırlık mı yapıyor?
  3. Corona Virüs, ekonomik neticeler, FED ve Borsa
  4. Çin’in Yeni İpek Yolu, askeri bir proje mi?
  5. Stalin Raporu: Nikita Kruşçev CIA ve MOSSAD’ı nasıl kullandı?
  6. Corona Virüs ve Çin’deki salgın hastalık
  7. KGB’nin kayıp hazinesi…
  8. Hitler’in Türkiye’yi işgal planı ve Müslümanların Hitler’e bakışı
  9. ABD insanları nasıl köpekleştirir? Türkiye’yi korumak için ne yapmalı?
  10. Hafızamız nasıl siliniyor? Gerçeklerin yerine yalanları kim yazıyor?
  11. Evlenme ve boşanma üzerine…
  12. Yeni ipek yolu projesi
  13. Salgın Hastalık Tahvilleri: Milyonların ölümünden zengin olmak

Buradan indirebilirsiniz.

Salgın Hastalık Tahvilleri: Milyonların ölümünden zengin olmak »

  • Can çekişen insanların ölümü üzerine bahse girip para kazanıldığını biliyor muydunuz? Corona Virüs salgınında özellikle İtalya, ABD ve İngiltere’nin ağır kayıp vermesini hangi finansal aktörler, neden istiyor?
  • Genel olarak “felaket senetleri” olarak bilinen bu ürünler ilk bakışta reasürans kontratlarına benziyor. Nedir? Deprem, sel gibi büyük felâketler bir şehri hatta bir ülkeyi yıktığı zaman, küçük sigorta şirketleri iflas edebilir. Haliyle insanlar sigortadan para alamaz. Çare?
  • Küçük sigorta şirketlerini sigorta eden küresel bir şirket, normal zamanda her ülkeden reasürans primi yani “ufak” bir para toplar. Bir ülkede ulusal çapta bir yıkım olsa bile, küresel şirket diğer ülkelerdeki kârlı yatırımlardan gelen para sayesinde mağdur ülkenin yaralarını sarabilir.
  • Tabi bildiğiniz gibi sigorta tazminatının ödenmesini sağlayacak şey kaza/felâketin kendisi değil kaza/felâketin devlet gibi bir otorite tarafından resmen kabul edilmesi. Polis tutanağı, tamir faturası, devletin o şehri “felâket bölgesi” ilân etmesi…
  • Deprem sigortası ve depremi kapsayan reasürans için Richter ölçeğine göre bir sınır konabilir. Binaların yıkılmaya başladığı 6 Richter için vaad edilen azamî tazminatın %25’i, 6-6.5 arası için %50’si, üzeri olursa %100 ödenir. “Hakem” olarak Kandilli Rasathanesi verileri konabilir.
  • Buraya kadar meşru görünen bu sistemi “biraz” eğip bükmüşler. Nasıl? Bu felâket tahvilleri, sigortanın borsa şekli. Felâkete kadar yatırımcı biriken paradan faiz ve kâr payı alıyor. Felâket olunca anapara bile gidebilir. Açalım.
  • Florida’da meydana gelen kasırgaların tazminat riskini felâket tahviline aktaran bir reasürans şirketini düşünelim. Bu şemada ilk 500 milyon $ sigorta şirketinin omuzlarında. Üzeri, reasürans şirketinden. Ama hasar 1 milyar $ üzerine çıkarsa tahvil alan yatırımcıların cebinden gidiyor.

Read the rest