RSS Feed for This Post

Türk bölücübaşı Osman Pamukoğlu

Önümüzdeki dönemde Türkiye yeni bir fenomenle tanışacak… Türkler Türkiye’nin bölünmesini isteyecek… Türk bölücülüğü/ayrılıkçılığı ideolojisi filizlenme aşamasını geçti bile, artık bu ideoloji gövdeleşmeye başlayan bir olgu haline geliyor… Önce 2000’lerin başında ulusalcılık peyda oldu, gövdeleşti, kurumlaştı. Anadamar Türk milliyetçiliği çizgisinden belirgin olarak ayrıldı, yarı-devlet desteğiyle örgütlendi. Hatta bu ideolojik şemsiye altında bir askerî darbe girişimi bile oldu…

Bu ulusalcılık damarı 2000’ler itibariyle “bölünmez bütünlük” vurgusunu koruyordu. “Biz bu vatanı hep beraber kurduk. Emperyalistler bizi bölemez” diskurunu muhafaza ediyordu. Türk devletinin klasik birlik-bütünlükçü söyleminden ayrılmıyordu bu çizgi… Fakat dış söylem böyle olsa da, ulusalcı ideolojinin sosyolojik tabanında kaynamalar belirgin biçimde başlamıştı. O sosyolojik tabanla yakın temas içinde olan gözleri açık herkes ayrılıkçı/bölücü Türkçü bir ruh halinin filizlenmeye başladığını hissediyordu. “Bölünmez bütünlük” vurgusuna, “Türk-Kürt hepimiz kardeşiz, etle tırnak gibiyiz. Bu vatanı hep beraber kurduk” söylemine inancı her geçen gün azalıyordu ulusalcılığın tabanını oluşturan kitlelerin… Öfkelendiğinde “Çok istiyorlarsa verelim oraları, zaten sırtımıza yük oluyorlar, milyarlarca dolar paramız gidiyor, defolsunlar gitsinler” diyerek bölünme talep eden ulusalcı Türk ruh hali her geçen gün daha kökleşti geçtiğimiz dönemde… Örgütleyicisini bekleyen tehlikeli bir kitle adım adım oluştu 2000’li yıllarda… Önce bölünme sonra da Batı bölgelerinde yer alan Kürtlerin Kürdistan’a gönderilmesini isteyen bölücü/ayrılıkçı Türkçülük fenomeni 2010’lu yıllarda karşımızda olacak… Bunu bilelim…

Tuncay Özkan’ın bu kitleyi örgütleyecek bölücü Türk lideri adayı olduğunu düşünüyordum ben, fakat Özkan’ın içeri girmesiyle başlattığı hareket sönmeye başladı… Özkan’ın hareketi sönebilirdi, ama o bölücülük potansiyeli içeren ulusalcı/laikçi kitle yerinde duruyordu… Şu an bu kitleyi örgütlemeye aday bir adam var… O adam Osman Pamukoğlu… Emekli bir Tümgeneral,1993-95 döneminde Hakkâri Dağ Komando Tugayı’nı yönetmiş. Yazdığı kitaplar çok sattı. Ardından faşist bir gazetecinin desteğiyle Kan Uykusu diye bir belgesel yaptı. Ulusalcı gençler arasında iyiden iyiye fenomen oldu… Pamukoğlu son dönemde bir siyasal parti kurdu, yurt çapında örgütleniyor… Pamukoğlu’nun bu partiyle birlikte başlattığı söylemleri tamamen bölücü/ayrılıkçı Türkçü bir mahiyet arzediyor… Bunu açıkça dillendirmiyor ama bu kendini bilmez generalin attığı tüm tohumlar bu memlekette bir iç savaşı tetikleyecek nüveler içeriyor…

Bu aralar Osman Pamukoğlu yanında bölücü bir harita ve istatistik tablosuyla il il geziyor… Geçenlerde ART televizyonunda da bu harita ve tabloyu göstererek bölücü söylemlerine devam etti… Bu general “Beraber kurduk biz bu ülkeyi, Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşı’nda beraber savaştık” söyleminden rahatsız oluyormuş! O sebeple bu savaşlardaki şehit istatistiklerini çıkartmış! Güneydoğu’dan bu savaşta ölenlerin oranı yüzde 2 imiş! Şehit ola ola o bölgeden 585 kişi şehit olmuş!.. O bölge insanları yani Kürtler bu vatanı kurarken bizimle savaşmadı! Bu vatanı beraber kurmadık, biz Türkler kurduk, biz Türkler öldük! diyor açık açık bu general… Daha da ileri gidiyor, bu kendince yüzde 2 olan Kürt oranını da küçümseme amaçlı şöyle söylüyor: “Çanakkale’de Alman taburları, Arap taburları da bizle savaştı, onları da kendimizden mi sayacağız beraber savaştık diye, bu vatanda hak iddia edemez kimse“… Pamukoğlu “Türkiye Türklerindir” faşizan ideolojisine kendini öyle kaptırmış gibi iki milyonu aşkın Arap yurttaşımızı dışlayan, hor gören bu ahlakdışı sözleri söylemekten de çekinmiyor…

Bak Osman Pamukoğlu… Ne kadar farkındasınız bilmiyorum ama bu konuşmalarınızın hepsi bu toplumu bileşenlerine ayıracak, bu vatanı bölecek, bir iç savaşı tetikleyecek kana susamış söylemlerdir… Bu vatanın tamamının “Kan Uykusu” ile mi uyumasını mı istiyorsun sen? Ne demek, hangi bölgeden kimin ne kadar şehit olduğunu hesap etmek? Bunun haritasını çıkarıp, şehir şehir dolaşarak insanları kışkırtmak? Ne demek Çanakkale şehitlerini etnik gruplara göre bölüp, bunun üzerinden siyasal propaganda yapmak? Siz çıldırdınız mı? Aklınızı mı kaçırdınız? Bu hassas süreçte binlerce Türk gencinin de sizin gibi çıldırmasını ve “Kürtler zaten bizle savaşmadı, bu vatanın sahibi biziz” diyerek Kürtlere saldırmasını mı istiyorsunuz? Bu saçma sapan faşizan bölücü propagandaların ardından “Kürtler yine de bizim kardeşimizdir” denmesinin bir anlamı mı kalır?

Bu yaptıkların vatana ihanet değil midir? Kendine gel… Bölücülük yapma Osman Paşa…

.

 

… E-kitap okumak için…

 

yitikSoyut Sanat Müslümanın Yitik Malıdır

Afganistan’daki bir medreseyi, Bosna’daki bir camiyi, Hindistan’daki Taj Mahal’i görsel olarak islâmî yapan nedir hiç düşündünüz mü? Anadolu kilimlerini, İran halılarını, Fas’taki gümüş takıları, Endülüs’teki sarayları birleştiren ortak unsur nedir? Müslüman olmayan bir insan bile kolaylıkla“bunlar İslâm sanatıdır” diyebilir. Sanat tarihi konusunda hiç bir bilgisi olmayanlar için de şüpheye yer yoktur. Şüpheye yer yoktur da… bu ne acayip bir bilmecedir! Endonezya’dan Fas’a, Kazakistan’dan Nijerya’ya uzanan milyonlarca kilometrekarelik alanda yaşayan, belki 30 belki 40 farklı lisan konuşan Müslüman sanatkârlar nasıl olmuş da böylesi muazzam bir görsel bütünlüğe sadık kalabilmiştir?

Bakan gözleri pasifleştiren tasvirci sanatın aksine İslâm sanatı okunan bir sanattır. Yani görünmeyeni anlatmak için çizer görüneni. Doğayı taklid etmek değildir maksat. İnsanların aklını uyandırması, kalplerine hitab etmesi sebebiyle İslâm sanatının soyut bir sanat olduğu da aşikârdır. Ama Avrupa kökenli soyut sanattan ayrıdır İslâm sanatı. Meselâ Picasso, Kandinsky, Klee, Rothko gibi ressamlar gibi sembolizme itibar edilmemiştir. 284 sayfalık kitabımıza çok sayıda İslâm sanatı örneği ekledik. Bakmak için değil elbette, görünen sayesinde görünmeyeni akledebilmek, yani İslâm sanatını “okumak” içinBuradan indirebilirsiniz.


İslâm’da Mimar ve Şehir

Cumhuriyet’in ilânından beri yaşadığımız şehirler hızla tektipleşiyor. Betondan yapılmış kareler ve dikdörtgenler kapladı ufkumuzu. Trabzon, Aydın, Malatya… Anadolu’nun her yeri birbirine benzedi. Fakat Türkiye’ye has bir sorun değil bu. Batının “alternatifsiz” demokrasisi ve serbest piyasası mimarları da tektipleştirdi. Farklı düşünemeyen, yerel özellikleri eserlerine yansıtmayan mimarlar kutu gibi binalar dikiyor. Moskova, Tokyo, Paris, Hong Kong da tektipleşiyor ve çirkinleşiyor.

Çare? Binalara değil de mimara, yani insana odaklanmak olabilir; yani eşyayı ve sureti değil İnsan’ı ve sîreti merkeze almak. Zira bu bir norm ya da ekol meselesi değil: İslâmiyet’in ilk asırlarında bir şehir övüleceği vakit binalar değil yetiştirdiği kıymetli insanlar anılırmış. Biz de güzel binalarda ve güzel şehirlerde hayat sürmek için önce güzel mimarlar yetiştirerek başlayabiliriz işe. İnsan gibi yaşamak için mimarî çirkinliklerden ve bunaltıcı tektipleşmeden kurtulabiliriz. Bu ancak Güzel Ahlâk ile Güzel Mimarî arasındaki bağı yeniden tesis etmekle olabilir. Çare Mimar Sinan gibi cami yapmak değil Mimar Sinan gibi insan yetiştirmek. Kitabımızın maksadı ise teşhis ve tedaviye hizmet etmekten ibaret. Buradan indirebilirsiniz.

Kürtlerin Tarihi Üzerine

kapak_kurt-tarihi-uzerine80 seneden beri Kürtlerin tarihi isyan ve terörle özdeşleşti. Son yıllarda ise ilk defa hemen her kesimden insanın desteklediği bir barış süreci başladı. Bu süreç kendi başına tarihi bir anlama sahip elbette. Yine de büyüyen umutların, atılan adımların sağlam olması ve geleceğe yöne vermesi için yaşananlar ile Kürtlerin tarihi arasında bir köprü kurulması gerek. Dahası Türkiye dışındaki etnik terör tecrübelerinden, sosyal barış projelerinden yararlanmak elzem. Bu sebeple, Kemal Burkay, Hasan Cemal, İsmail Beşikçi, Mustafa Akyol kadar Alain Touraine, Johan Galtung, Paddy Woodworth ve Gandhi’den de istifa ettik bu kitabı hazırlarken. Umuyoruz ki güncel tartışmaları ve gelişmeleri bir kenara koyarak geçmişe kısaca bir göz atmak bugünü daha anlamlı okumamızı sağlayacak. Buradan indirebilirsiniz.

Hükümeti devirmek isteyen birileri mi var?

Hükümeti_devirmek_kapak4 Türk bankası çalışanlarını sömürmek, tüketiciyi kandırmak ve haksız rekabetten dolayı çok ağır cezalar yediler. Hemen ardından Türkiye tarihin en büyük anti-kapitalist ayaklanmasını yaşadık. Göstericiler “Sosyalist Türkiye” ve “yaşasın devrim” sloganları atarak orak-çekiçli pankartlar, Deniz Gezmiş posterleri taşıdılar. Tuhaf olan ise bazı bankaların ve holdinglerin bu ayaklanmaya destek olmasıydı. Anti-kapitalist göstericiler 20 gün boyunca İstanbul’un en lüks otellerinden birinde bedava kaldılar. Tuhaflıklar bununla da bitmedi. CNN, BBC, Reuters ve daha bir çok medya kuruluşu bir kaç sene önce, üstelik yabancı ülkelerde çekilmiş yaralı ve ölülerin  fotoğraflarını “Türkiye” diyerek servis etti. Tayyip Erdoğan’a destek için toplanan AKP’lilerin fotoğrafı CNN tarafından kazayla(?) “Ayaklanmış Protestocular” olarak yayınlandı.

Dünyada da tuhaf şeyler oldu:

  • Türkiye ile neredeyse aynı anda Brezilya’da bir halk(?) ayaklanması başladı.
  • Georges Soros’a ait ekonomi gazeteleri Çin ekonomisi hakkında aşırı kötümser haberler yaydılar.

“Kazalar” bu kadar çoğalınca insanlar ister istemez bazı şeyleri sorguluyor:

  • Türk bankaları neden sermaye düşmanı, anti-kapitalist bir ayaklanmaya destek oldu?
  • Acaba 2008 krizinden sonra kan kaybeden ABD ve Avrupa kaçan sermayeyi geri  çekmeye mi çalışıyor?
  • Brezilya, Çin ve Türkiye Avrupa ve ABD’deki yatırımları çekmenin cezasını mı ödüyor?

Elinizdeki kitap bu sorulara ve darbe iddialarına cevap arıyor. Buradan indirebilirsiniz.

kapak_kitap_capulcularÇapulcular” ne istiyor?

Genel seçimler yaklaşırken başladı Taksim Gezi Parkı olayları. İnsanlar öldü, yaralananlar, tutuklananlar oldu. Taksim’deki sanat galerileri bile yağmalandı. Maddî zarar büyük: Yakılan otobüsler, özel araçlar, iş yerleri. Ancak hâlâ isyancıların ne istediğini bilmiyoruz. Taksim Dayanışma Grubu’ndan çelişkili açıklamalar geliyor. Polisi ya da göstericileri suçlamadan önce şunu bilmek gerekiyor: “Çapulcular” ne istiyor? Daha fazla demokrasi? Sosyalizm? Devrim? Darbe? Elinizdeki e-kitap bu sorulara cevap arıyor. Buradan indirebilirsiniz.

 Alevilik, Ortak Acılardan Bir Kimlik

Aleviler ızdıraplarda, geçmişin acılarında buluşuyorlar. Dersim, Madımak… Bu isimler anıldığında kırmızı bir düğmeye basılmış gibi bütün farklı Alevilik-LER birleşiyor ve bir tepki geliyor. Hızlı, öngörülebilir ve manipülasyona açık bir tepki bu. Ortada geç-ME-miş bir geçmiş var. Kıymetli yazarımız Cemile Bayraktar’ın dediği gibi “yüzleşilmediği müddetçe de geçmeyecek bu geçmiş” , çıkarılmayı bekleyen bir diken gibi acı vermeye devam edecek.

Diğer yandan çok sayıda Alevi kendi atalarına, dedelerine, manevî önderlerine en büyük acıları reva görmüş olanlara büyük bir sadakat ile bağlılar. Yani Kemalistlere ve CHP’ye. Yakın tarihi sorgulamak şöyle dursun ibadethanelerini Atatürk resimleriyle donatıyorlar. Ortak acıların ve siyasî tercihlerin dışında Alevileri birleştirecek bir inanç, bir kültür yok mu? Acaba Aleviler Stockholm sendromundan kurtulabilecekler mi? Elinizdeki kitap bunları sorguluyor. Buradan indirebilirsiniz.

Tiryandafilya, Güneşe “ya doğ, ya da ben doğacağım” diyen güzel!

kapak_Tiryandafilya“… Senden önceki hiçbir kadın tarafımdan böyle sigaya çekilmedi Tiryandafilya. Sen benim tüm aşklarımın  raporusun, tüm aşklarımın hülasası, ana fikrisin Tiryandafilya. Senden öncekiler ya masadan kaçtı ya da onları masadan ben kovdum. Şimdi benim tüm bu kaybolan yıllarımın hesabını vermek de sana kaldı. Sevdiğin başka bir erkek olmasına rağmen bu yola girmen için de seni zerre kadar zorlamadım, bunu da biliyorsun Tiryandafilya. Duvarımın arkasına dolanman için sana elimden gelen tüm kolaylığı gösterdim. Bu asla senin marifetin, el çabukluğun, kahredici, tahrik edici, tahkir ve de tezyif edici dişiliğinle olmadı. Senden önce gidip, tüm kapıların kilidini senin için açan irade bendim. Orada beni çırılçıplak gördüysen benim sayemdedir. Şimdi dürüstçe oynayalım o zaman. Ama unutma Tiryandafilya; ihanet ilgi çekse de hain sevilmez…”

Efraim K‘nın kitabını buradan indirebilirsiniz.

 

kitap tanitan kitap 5Kitap tanıtan kitap 5

İmkânsız bir buluşma düşleyin: Nietzsche, Montaigne, Chomsky ile Fârâbî ve Muhyiddin İbn Arabî Hazretleri bir arada. Ama yalnız değiller, hemen yanı başlarına John Berger, Cahit Zarifoğlu, André Gorz , Oğuz Atay, İsmet Özel, Amin Maalouf, Gilbert Achcar, Nevzat Tarhan, Randy Pausch ve daha bir çok aşina olduğumuz yazar, şair, düşünür gelip oturmuş. Bu imkânsız buluşmayı Derin Düşünce sitesinin yazarlarına borçluyuz. Sadık dostlarımız Alper Gürkan, Mustafacan Özdemir, Mehmet Alaca, Mehmet Salih Demir ve en az “eskiler” kadar çalışıp didinen genç yetenekler: Essenza, Esma Serra İlhan, Gülsüm Kavuncu Eryilmaz, Abdülkadir Hacıaraboğlu, Azat Özgür. Kitap tanıtan kitapların beşincisini ilginize sunuyoruz, kitapların dünyasına açılan 23 pencereden bakmak için. Buradan indirebilirsiniz.

hamza_yusuf Hamza Yusuf ile İslâm’ı anlamak

Elinizdeki bu kitap Ekrem Senai tarafından yapılan iki tercümeyi içeriyor:

  • Zaytuna Institute’den Hamza Yusuf Hanson’ın 2010 yılı Mayıs’ında Oxford üniversitesinde yaptığı İslâm’da reformkonulu konferans,
  • Yine  Hamza Yusuf Hanson’ın Dr.Murata ve Prof.Chittick’in İslam’ın vizyonu isimli eseri üzerine yaptığı konuşma (Bahsedilen kitap, Türkçe’ye de çevrilmiştir.)

Hamza Yusuf Hanson 1960 yılında Amerika’nın Washington Eyaletinde dünyaya geldi; Kuzey California’da büyüdü. 1977 yılında müslüman olduktan sonra on yıl boyunca İslâm coğrafyasında Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Kuzey ve Batı Afrika gibi bölgeleri gezdi. Farklı ülkelerde iyi büyük alimlerden icazet aldı. Hamza Yusuf bu seyahatten sonra ülkesine dönerek Dinler Tarihi ve Sağlık Hizmetleri alanlarında diploma aldı. Dünyanın dört bir tarafında İslâm hakkında konferanslar veren Zaytuna Enstitüsü’nü kurdu. Batıya İslâm’ı sunan, İslâmî ilimlerin ve geleneksel metodlarla eğitimin yeniden canlanmasını amaçlayan Enstitü, dünya çapında üne sahiptir. Shaykh Hamza Yusuf, Fas’ın en prestijli ve en eski Üniversitelerinden birisi olan Karaouine’de ders veren ilk Amerikalı öğretim görevlisi olmuştur. Bunların yanısıra, klasik haline gelmiş geleneksel bazı Arapça metinleri ve şiirleri modern ingilizceye tercüme etmiştir. Halen eşi ve beş çocuğuyla birlikte Kuzey California’da yaşamakta. Buradan indirebilirsiniz.

Organik dinimi geri istiyorum 

organik_dinimi_geri_istiyorum - kcBilim ve teknoloji alanında buluşumuz pek yok ama gün geçmiyor ki din konusunda yeni bir icat çıkmasın. Televizyon karşısında merakla “acaba bugün neler caiz ilan edilecek, neler haram edilecek?” diye merakla bekliyoruz. Bektaşi’ye sormuşlar: “İslam’ın şartı kaçtır?” diye, “Birdir!” demiş. “Hac ve zekatı siz kaldırdınız, oruçla namazı biz kaldırdık, geriye kelime-i şahadet kaldı”. Ben kelime-i şahadetten de emin değilim, her an bir profesör çıkıp “böyle bir şey yoktur, imanın şehadeti mi olur?” diye ortaya çıkabilir. […] İlahiyat profesörlerinin bir büyük zararı da bu oldu. Din’in siyaset gibi, futbol gibi, tartışılacak, insanın bilgisinin olmasa da fikrinin olabileceği bir alan olduğu tevehhümü oluşturdular. Her şeyin kutsallığını bozdular. Artık bacak bacak üstüne atıp çiğ ağzımızla Allah, peygamber ne demek istemiş “muhakeme” yapıyoruz hiç ar duymadan, hepimiz birer küçük şeyhülislam, birer fetva emini… hangi hadis uydurma, hangisi sahih şıp diye gözünden anlayıp ayetleri engin din bilgimizle şerh ediyoruz. Şu muhakemelerin bolluğundan da dini yaşamaya bir türlü sıra gelmiyor. Halbuki bir güzel insanın dediği gibi: “Din öğrenmekle yaşanmaz, yaşandıkça öğrenilir”.

Elinizdeki bu kitap Ekrem Senai’nin kaleme aldığı yazılardan ve tercüme ettiği makalelerden oluşuyor: Hamza Yusuf, Noah Feldman, Charles Townes, Marc Levine ve Karen Armstrong ile İslâm, Hayat ve Bilim üzerine… Buradan indirebilirsiniz.

Banka Ordudan Tehlikelidir!

(Son güncelleme: İkinci sürüm, 27 Ekim 2013)

Bankacılarına söz geçiremeyen batı ülkeleri tıpkı 1980′lerde ordusuna söz geçiremeyen Türkiye’nin durumuna düştüler. Zira bize yansıtılanın aksine, 2008’de Amerikan emlâk sektöründen başlayan kriz öngörülemez bir felaket değildi. Yapılan düpedüz bir piyasa darbesi idi aslında. Tasarlanmış, planlanmış, yürürlüğe konmuş bir operasyon. Bu operasyonu yöneten insanlar daha 1980’lerde Batı adaletinin üzerine çıkmışlardı. Krizi frenleyecek yasal engelleri bir bir kaldırdılar, krizin küreselleşmesini sağlayacak mekanizmaları yine onlar kurdular. Elinizdeki 60 sayfalık bu e-kitap Batı’da demokrasinin gerileme sürecini sorguluyor: Demokrasinin zayıf noktaları nelerdir? Bankalar nasıl oldu da halkın iradesini ayaklar altına alabildiler? “Hukuk devleti” diyerek örnek aldığımız demokratik ülkeler neden bu Piyasa Darbesi‘ne engel olamadılar? Askerî darbelerden yakasını kurtaran Türkiye’de hükümet Piyasa Darbesi ile devrilebilir mi?  Buradan indirebilirsiniz.

 

Trackback URL

  1. 92 Yorum

  2. Yazan:ahmet medeni Tarih: Eyl 3, 2009 | Reply

    Bunca ceberrutluk yetmezmiş gibi, MGK da açılım lafları edenler, sokaklara”güçlü ordu..” afişleri asıyor.Bazen, akıl dönmesi öyle bir hal alıyor ki, en tumturuklu fikirler bile suskun kalıyor.Anlaşıldı;barış başka bahara kaldı..Ankara’nın istanbul estetiğine ve aklına sahip olması için dua etmekten başka bir şek gelmiyor..

  3. Yazan:Ali Duman Tarih: Eyl 3, 2009 | Reply

    diyorki bu ve benzeri tekaüt paşalar, “biz var ya biz öyle kahramanız ki” kısmını söylemeden “ahh tamda terörist başını ininde kıstırmıştık ki, tamda tüm elebaşların kökünü kazıyacaktık ki, Ankara’dan emir geldi, derhal geri çekilin diye, ahh o emir varya o emir gelmeseydi, tümünü yok etmiştik………..” ucuz kahramanlık sözleri, bu ucuz sözlerin sahiplerini kahraman ilan etmeye hazır bekleyen itibarsızlığı ile bilinen medya güruhu……….

    bırakın bu ucuz sözleri diyen yok, çekilmeseydiniz geriye, mademki büyük iş yapacaktınız takmasaydınız emri, öyle ucuz kahramanlık var mı? risk göze almadan kahraman olduğu nerede görülmüş? Atatürk, çanakkalede emir mi dinledi? ihtiyat birliğinin başında haraketsiz bekleseydi/kendine verilen emri dinleseydi kahraman olabilir miydi?

    çakma kahramanlar bunlar, ucuz kahraman bunlar, piyasa işi bunlar, eski köye yeni adet, kendi kendini kahraman ilan etmeyi de bunlarda gördük, mazallah.

  4. Yazan:YZB. HASAN Tarih: Eyl 5, 2009 | Reply

    ali bey yazınızdan anlaşılıyor ki,sizde pkk nın şehir kadrolarında görevlisiniz.arkadaşım bizim kürt kökenli kardeşlerimizle bir sorunumuz yok,hatta akrabalık bağlarımız var.bu kin bu ihanet niye, birinizde çıkıp açıklasın,sizleri 1915 lerde katleden ermenilerle işbirliği yapacak kadar ucuzlatan ne?ama olsun. gün ola, harman ola!! NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!!

  5. Yazan:Ali Duman Tarih: Eyl 6, 2009 | Reply

    Yzb.Hasan,

    siz varken pkk’ya ne gerek var ki.

    kürtlerin 85 yıldır evlerini basıp, bulgurunu, bugdayını, ununu birbirine bulayan siz değil misiniz?

    yatağını, yorganını, yastğını postallar altında çiğneyen siz değil misiniz?

    Üçbin köyü yakan, yıkan, ormanlarını yakan, on bin davarı olanı izmir, istanbula sürüp dilenci yapan siz değil misiniz?

    17.500 faili meçhulu yaratmadıysanız hani katilleri nerede.

    30 yıldır birtrilyon dolar yediniz, numaradan savaşır gibi yapıp, mehmetleri yediniz, hani nerede başarı. sorarlar birgün bunun hesabını sorarlar.

    siz varken pkk’ya ne gerek.

    pkk’yı da, hizbullahı’da, ibda-c’yi de dhkp-c’yi de, tit’i de siz kurdunuz, onlara ihtiyacınız var, çünkü kandan, gözyaşından, terörden besleniyorsunuz.

    ancak bu numaralar bayatladı artık, ipliğiniz pazara çıktı.

    türkiye halkları yemeyecek bunları. diyarbakır işkencehanelerinin işkencebaşılığı sona erdi ki ergenekon terör örgütü ile yeni yeni tezgahlar peşindeydiniz, geçiniz, türkiye halkları nazarında ipliğiniz pazara çıktı.
    size emanet edilen gariban mehmetlerin eline bomba verir parçalara ayırsınız, sonrada şehit oldu, vatan sağolsun dersiniz.

    türbanlı annenin çocuğunu askeri okula almaz, ancak cephenin en önünde savaştırıp, vatanı emanet eder, orduevlerine bile sokmadığınız saf anadolu insanının şehit kutsalını sonuna kadar sömürürsünüz. yok öyle nağme. birgün sorarlar bunun hesabını, sorarlar.

    siz varken pkk’ya ne gerek var………..
    çünkü borunuz pkk gibi terör örgütleri sayesinde ötüyor, çünkü onlar sayesinde güvenlik mülahazası ön planda oluyor ve sesiniz güçlü çıkıyor. hizaya gelecek, türkiye halkının hizmetine gireceksiniz. başında balyoz gibi güç gösterişine değil. hizmet edeceksiniz, maaşınızı ödeyen, elbisenizi sırtınıza giydirene. hadi marş marş.

  6. Yazan:Tahsin Kılıç Tarih: Eyl 7, 2009 | Reply

    Türkiye coğrafyasında ayrılıkçı-bölücü “Kürtçü” ideolojinin ortaya çıkışı,varlığı Cumhuriyet’in öncesine,Birinci Dünya Savaşı’nın son yıllarına doğru uzanır.Elbette ben de bütün Kürt yurttaşlarımızın PKK’ye destek vermediğine eminim.Türkiye Kürtleri’nin tamamının etnik faşizmden yana olmadığını biliyorum.Ayrıca Ali Bey,güveniniz ki Devlet’in hiçbir kurumu doğrudan doğruya yasa dışı terör örgütlerine destek vermez,onların sırtından geçinmez.Bir ülkede illegal yapılanmalara lojistik ikmal temin edenler ya o ülke topraklarından stratejik çıkarı olan diğer ülkelerden biridir ya da o ülkelerin topraklarında gözü olan coğrafyanın resmi kurumlarına soktukları kurum adına görev yaptığı izlenimi bırakan casuslarıdır.Siz sanırım Soğuk Savaş sürecinde türeyen “Gladyo” ile,PKK’yi 1999’da yenen Türk Ordusu’nu aynı kefeye koyma cehaleti içerisindesiniz.

  7. Yazan:MY Tarih: Eyl 7, 2009 | Reply

    Sayin Tahsin Kılıç ,

    sitemize hos geldiniz. Gösterdiginiz ilgiye ve yorum yazmak için ayridiginiz zamana tesekkürler. Ancak diger yorumculari cahillikle itham etmek yerine herkes kendi cehaletiyle ilgilense belki hepimiz için daha hayirli olabilir 🙂

    “Soğuk Savaş sürecinde türeyen “Gladyo” ile,PKK’yi 1999′da yenen Türk Ordusu’nu aynı kefeye koyma” demissiniz ama devlet içinde PKK’ya yakin insanlar oldugu ortaya çikarsa ne yapacagiz? Mesela Abdullah Öcalan devletten burs almissa? Sinifta kaldigi halde bursunu kaybetmediyse? MIT’te akrabalari varsa? MIT’ten maas aldigina dair maas bordrolari bulunursa bir gün? Bazi subaylarla görüstügü, anlastigi ortaya çikarsa yine “1999’da TSK PKK’yi yendi!” diyebilecek misiniz?

    PKK ile mücadele konusunda TSK korkunç stratejik hatalar yapti. Bunlari çok detayli bir biçimde PKK… Ters giden nedir? Bundan sonra nereye? isimli yazimizda anlattik.

    GLADIO’dan bahsetmissiniz. Fransa’daki Rüzgâr Gülü’nü duydunuz mu? Ya da italya’da Aldo Moro’nun öldürülmesindeki “rastlantilari” ?

    Sözde komünist örgüt “Kizil Tugaylar” italyan polisi ve gizli servisi tarafindan kullanildi. FALSE FLAG taktigi icabi. Bu konuyu anlatan bir yazimi tavsiye edeyim:

    Bitmek bilmeyen rastlantılar

    Kızıl Tugaylar‘ın diğer eylemlerinde görülmeyen “profesyonellikte” bir tetikçi olduğu saptanıyor sonradan. Moro’ya zarar vermeden bütün korumaları öldüren tek bir tetikçi: Valerio Morucci. 30 yıla mahkum edilen Morucci’nin cezası bilinmeyen bir sebeple 15 yıla indiriliyor. O da resmî açıklamalara ters düşecek hiç bir şey söylememeye dikkat ediyor sonradan.

    Garip şeylerden biri de Kızıl Tugaylar‘ın yöneticilerinin hapiste oluşu. Böylesi zor bir operasyonu gerçekleştirmek için onlara kim yardım etmiş olabilir diye sormak istiyor insan. Kaybolmamış fotoğraflardan birini çeken Moro’nun komşusu Profesyonel fotoğrafçı Rucci. Rucci’nin karelerinde İtalyan gizli servisine ait bir araba gözüküyor. Arabanın ait olduğu istihbarat görevlisi bir albay, pusu kurma konusunda uzman olarak biliniyor. Sorgulandığında orada bir rastlantı sonucu bulunduğunu, bir arkadaşına öğlen yemeğine gittiğini söylüyor… Saat 8:30′da.

    Bir başka rastlantı gizli servisten Marco Belucci’nin aldığı bir istihbarat. Önemli bir devlet adamını kaçırmak üzere hazırlık yapıldığını güvenilir kaynaklardan öğreniyor Belucci. Bunu da Moro’yu korumakla görevli polis şefine bildiriyor. Her nasılsa aynı gün aynı polis şefi Moro’yu görmeye gidiyor, hiç bir tehlike olmadığı yönünde bir açıklama yapıyor.

    Moro’nun kaçırılmasından sonra komşu şehirlerden getirilen takviyelerle beraber 35 bin polis Roma’yı altüst ediyor. Milan’dan gelen polis şefi Nicolo Bozzo’nun sözleri düşündürücü: “Ortalık bir sirk yerine dönmüştü. Moro’yu bulMAmak için ne gerekiyorsa yapılıyordu. Siren çalarak sokak sokak dolaşan polis arabaları adeta Kızıl Tugaylar‘a geldiklerini haber vermek ister gibiydi”

    TAMAMI içiN: Bu ERGENEKON NEREDEN çIKTI?

  8. Yazan:Ali Duman Tarih: Eyl 7, 2009 | Reply

    Sn. MY,

    ikili tartışmaya katkıda bulunduğunuz ve her satırına katıldığım detaylı açıklamalarınız için teşekkür ederim. Selam ve saygılar.

  9. Yazan:fatih y. abbas Tarih: Eyl 11, 2009 | Reply

    BU TURKLER DE NEREDEN ÇIKTI?
    Ortaçağda ozellikle Katolik Avrupa, Turklerin Troya kökeninden geldiğine inanıyordu. Avrupalının o zaman da sorduğu soru şuydu: ‘Bu Turkler de nereden cikti? Bunlar bizden mi, degil mi?’

    Troyalılar Turk muydu? – 1 / Haluk Şahin
    Tarihte bazı tartışmalar mevsim fırtınalarına benziyor: Bir sure estikten sonra duruyor. Zamanla insanlar öyle bir fırtına olduğunu bile unutuyorlar. Ama, günün birinde rüzgâr yeniden esmeye başlıyor. Bakıyorsunuz, a, aynı fırtına!
    Troyalıların Türk olup olmadığı tartışması böyle bir şey. Ortaçağ boyunca Avrupa’da tüm şiddetiyle esmiş. Sonra yavaş yavaş unutulmuş. Ama zaman zaman, çeşitli vesilelerle yeniden hissettirmiş kendisini. Tıpkı şimdi, Troya filminin ardından, bir kez daha hatırlanması gibi.
    İkinci filmin altyapısı mı?
    Filmi görenler biliyorlar. Troya’nın tahta at hilesi sonucunda düşmesinin ardından, kent cayır cayır yanarken, güzel Helen’in sevgilisi Paris, babası Kral Priamos’un kendisine verdiği Troya kılıcını Aenas adlı bir gence (ki yeğenidir) veriyor ve ona agzinda bulundukları tunelden kenti terk etmesini soyluyor. Burada belki de yonetmen Wolfgang Petersen bundan sonra yapacağı bir filmin altyapısını hazırlıyor.
    Cunku, Aenas’ın Troya’dan kacisi ve Italya’ya gelerek Roma’yı kurusu, buyuk Latin ozanı Vergilius’un Aenid adlı klasik eserinin konusunu oluşturur. Bakarsınız, Troya’nın gise basarisindan memnun kalan Warner Brothers şirketi, Petersen’e Troya soyundan gelenlerin seruvenlerine iliskin bir ‘epik’ film daha yaptırır…
    Troyalılar ‘ornek-ata’
    Troya savaşının oykusu efsane ile tarih arasındaki gri bolgede olsa da, Yunanlıların kılıcından kurtulmayı basarabilen Troyalıların nereye gittikleri, neler yaptıkları hep merak konusu olmuştur. Avrupa’da bu konuda cesitli spekulasyonlar yapilmis, ozellikle sovalyeler doneminde Troyalı kahramanlardan esinlenen pek çok oyku yazilmistir.
    Anadolulu ozan Homeros’un İlyada adlı destanında sevecen bir yaklasimla anlattıgi Troya yigitleri, bircok Avrupalı ulus için ‘ornek-ata’ rolü oynamış; basta İtalyanlar, Fransızlar, İsveçliler olmak üzere pek çoğu soylarının Troya’ya dayandığını öne sürmüştür.
    Turklerin Troyalı olduğu iddiası bunlardan biraz farklı, cunku Turklerin Troyalı olduğu iddiası bizzat Avrupalılardan geliyor. Gerçi daha sonra Fatih Sultan Mehmet de bu iddiayı destekleyen seyler söylüyor ama; soru, Avrupalıların kafasında beliren ve bugün bile tam olarak yanıtlayamadıkları anlasilan bir sorudur:
    ‘Bu Turkler de nereden çıktı? Bunlar bizden mi, degil mi?’
    Bu sorunun ozellikle Turklerin Malazgirt Savasi’yla (1071) Anadolu’nun kapılarını acmaları ve Turk akıncıların Avrupa sınırlarını zorlamaya başlamalarıyla Avrupalıları sikistirmaya basladigini, 1453’te İstanbul’u almalarıyla doruğa ciktigini dusunebiliriz. Hiç tanınmayan, farklı bir dini olan, Asyalı bir güç hızla ilerlemektedir. Kimdir bunlar? Niçin bu kadar güçlü ve başarılıdır?
    Turkler, Turkus’un torunları
    Türklerin Troyalıların soyundan gelmis olabilecegi iddiası bu baglamda ortaya atılır. Bu oneriye gore, Turkler Troya’nın soylu cengâverlerinden Turkus’un torunlarıdır. Troya dustukten sonra Asya’nın iclerine cekilmis olan bu Turkuscular, intikam almak icin geri donmektedir.
    Benim Turklerin Troyalılığına deginildigini gorduğum ilk kaynak da 6. yuzyıla gidiyor. Yani Turklerin Avrupa’ya yonelmelerinden cok oncelerine. Fransız tarihcisi Jean Poucet, ‘Le myth de l’origine troyenne au Moyen age et la Renaissance: un exemple d’ideologie politique’ (Ortaçağda ve Rönesans’ta Troyalı kokenlilik mitosu: siyasal bir ideoloji örneği) adlı kitapciğında 6. yüzyılda yasamis olan tarihci Fredegaire’ın sunlari yazdigini aktarıyor:
    ‘Troyalılar Avrupa’ya geldiklerinde ikiye ayrıldılar. Bir tanesi Francion’lu Frankların, otekisi ise Turcoth’lu Turklerin ortaya çıkmasına yol açtı. Franklar Ren Nehri’ne doğru yöneldiler, otekiler ise Tuna dolaylarında kaldılar. Bunlar kendilerine Turcoth adlı bir kral seçtiler. Turklerin adı da buradan geliyor.’
    Franklar ve Turkler
    Yine Poucet, 1190 ile 1264 yılları arasında yaşamış olan Vincent de Beauvais’nin ‘Speculum historiale’ adlı Latince eserinden şu alıntıyı yapıyor:
    ‘Troya’nın tahrip edilmesinden sonra Troya askerleri ikiye ayrıldılar. Bir grup Troya kralı Priamos’un oglu Hektor’dan torunu Francon’u takip etti; otekilerse Priamos’un oğlu Troilus’tan torunu Turkus’un peşinden gittiler. İşte bu yüzden bugün adları Franklar ve Türkler olan iki halk var.’
    Görüldüğü gibi, Kral Louis IX’a sunulan ve o dönemdeki tarih bilgisini özetleyen bu eserde spekülatif değil, olgusal bir dil kullanılmış.
    Kafkas dağlarının arkası
    Tarih Vakfı tarafından yayımlanan Toplumsal Tarih dergisinin 116. ve 118. sayılarında bu tartışmayı geçen yıl gündeme getirmiş olan tarihçi Stefanos Yerasimos, o dönemde egemen olan algılamaya örnek olarak Andrea Dandolo adlı Venedik tarihçisinin 1354 yılında yazdığı şu cümleleri örnek gösteriyor:
    ‘Türklerin vatanı Kafkas dağlarının arkasındadır. Kökenleri Troyalıların kralı Priamos’un oğlu Troilos’un oğlu Turkos’a dayanmaktadır. Turkos kentin alınmasından sonra yandaşlarının büyük bir bölümüyle bu yörelere sığınmıştır.’
    Gene Fransız tarihçisi Poucet’ye göre, 1460’lı yıllarda yazan Sebastien Mamerot adlı tarihçi de benzer şeyler yazmıştır: ‘İşte bu yüzden günümüzde oralarda egemen olan Turk kadın ve erkekleri çok yiğit ve çok güçlü Hektor’un soyundan gelmektedir.’
    Bu arada Türklerle Troyalılar arasındaki ilişkiyi Vergilius’un sozunu ettigi ‘Teucri’ye bağlayanlar, bu kelimeyi ‘Turk’ anlamına gelen Latince ‘Turci’ ve İtayanca ‘Turchi’ kelimelerinin kaynağı sayanlar da çıkmış.
    ‘Troya’nın ocu alınacak’
    Öyle anlaşılıyor ki, ayrıntılarda farklılıklar olsa da, Türklerin Troya kökenli olduğu ‘mitos’u, bu dönemde Katolik Avrupasında çok yaygın kabul görmüş, adeta sorgulanmaz bir olguya dönüşmüştür. Bunu Ortaçağın sonlarında Türkiye’yi ziyaret eden gezginlerin yazdıklarından da anlıyoruz.
    Örneğin, İstanbul’un Fatih tarafından alınmasından 15 yıl kadar önce Türkiye’ye gelen, bu arada Troya’yı arayan ve Bozcaada’yı gezen Katalan gezgin Petro Tafur, Türklerin Troyalı olmaları nedeniyle Troya’nın öcünü mutlaka alacaklarını yazmıştır. Hiç lamı cimi yoktur.
    Ondan 5 – 6 yıl sonra (1444) gelen gezgin Anconalı Cyriac da Turklerin Troyalılığını sorgulamaya bile gerek görmemiştir. Ona gore dunyamiz (ki Akdeniz o dönemde öyle görülüyordu) ikiye parçalanmıştır ve bu bolunmusluge son vermenin sorumluluğu iki kavmin omuzlarındadır:
    ‘Yunanların çocuklarının ve Troyalıların çocukları olan Türklerin!’
    Anconalı Cyriac, 15. yüzyılda Türklerle Yunanlıları barış yapmaya ve uygarlıklar çatışmasına son vermeye davet ediyor!
    Günümüzde Ege’nin nasıl paylaşılacağı ya da bütünleştirileceğinin tartışmasını yapan Türk ve Yunan diplomatları rollerinin bir zamanlar böyle tanımlandığının farkındalar mı acaba?
    Bu dönemde Türklerle Troyalıların özdeş tutulmalarının bir örneğine de Eski İzlandaca sözlüklerde rastlıyoruz. Bu sözlüklerde ‘Tyrkir’ kelimesinin iki anlamı olduğu görülüyor:
    1) Türk, 2) Troyalı.
    Ortodokslarla çatışma
    Türklerin Troya kökenli olduğuna ilişkin savının özellikle Katolik dünyasında benimsenmiş olmasını, onların büyük rakipleri Ortodokslarla çatışmaları çerçevesinde açıklayabiliyoruz. Türklerin Ortodoks Bizansı yenmesi, Trakya’ya geçip Ortodoks Sırpları yenilgiye uğratması, Katolik dünyasında memnuniyet yaratmıştı. Balkanlarda Ortodoksların da, Katolik boyunduruğuna düşmektense Müslüman Osmanlıların yönetimi altında yaşamayı tercih ettiklerini söylediklerini tarihçiler belirtiyorlar…
    Ama, ne zaman ki, Osmanlılar Avrupa’nın içlerine yönelip Katolikler için de tehlikeli hale geliyorlar, bu kez tam tersi oluyor, bizzat Katolikler tarafından Türklerin asla Troyalı olamayacağı yönünde savlar üretilmeye başlanıyor.
    Tehdit olunca savlar değişti
    Tarihçi James Harper, bu dönüşümü şöyle anlatıyor:
    ‘Katolik Avrupa, Osmanlı İmparatorluğu’nun yeni topraklar alarak genişlemesinden ve kültürel ‘ötekiliğinden’ doğrudan doğruya tehdit edildiğini hissettiğinde Türklerin Troyalılığına karşı çıkan savlar büyük bir önem kazandı. Troya kökeni soyluluk ve üstün ahlaklılık işareti sayılıyordu; İstanbul ile Roma arasındaki düşmanlık artınca, bu hasletlerin düşman halka tanınmaması bir zorunluluk haline geldi. Başta Papa II. Pius olmak üzere alimler tüm enerjilerini Türklerin Troyalı olamayacağını kanıtlamaya yönelttiler.’ (‘Rome versus Istanbul: Competing Claims and the Moral Value of Trojan Heritage’ – Roma İstanbul’a karşı: Karşılıklı İddialar ve Troya Kökenliliğin Ahlaki Değeri.)
    Roma’da durum değişmişti. Peki, bu sırada İstanbul ne yapıyordu?
    YARIN:
    FATİH SULTAN MEHMET HEKTOR’UN ÖCÜNÜ ALDIK’ DEDİ Mİ?

  10. Yazan:TGM.DOGAN Tarih: Eyl 15, 2009 | Reply

    ALİ DUMAN’NA CEVABI KOMUTANIM VERMİ ANCAK YAZMAK İSTEDİM.KORKUNUZ NEDİR ALİ BEY…ORDUDAN GELEN BİRİLERİ İKTİDAR OLURSA AVUKATLIĞINI YAPTIĞINIZ GÜRUHUN DAĞ KADROSUNU BİTİRMİŞ BİRİ İKTİDAR OLURSA SIRÇA KÖŞKLERİNZDEN OLMA KORKUSUMUUR SİZE BUNLARI SÖYLETEN…SİZİN İLLERİNİZE KADAR YAİADIĞINIZ BU DUYGUYU PAŞAM VE BİZLER UNUTALI ÇOK OLDU…YAPTILARINIZI SİLAHLI KUVVETLERE MAL ETMEYE ÇALIŞMANIZDA BU KORKUNN ESERİ OLSA GEREK…BUNDAN SONRA KORKUN ZATEN ÇÜNKÜ ZAMANINIZIN DOLMASINA ÇOK AMA ÇOK AZ KALDI…

  11. Yazan:MY Tarih: Eyl 16, 2009 | Reply

    “BUNDAN SONRA KORKUN ZATEN ÇÜNKÜ ZAMANINIZIN DOLMASINA ÇOK AMA ÇOK AZ KALDI…”(TGM.DOGAN )

    iste bu tür yorumlar DD’nin TSK, Fasizm, Ergenekon, Kemalizm, Darbe… hakkinda yayinladigi binlerce makale ve yorumun ne kadar hakli oldugunu ispat ediyor.

    Evet bu örgüt vardir, TSK içinde yandaslari vardir, evet kemalizm ekseniyle dogrudan alakalidir bu hadise… ve evet, ellerine yine firsat geçse farkli düsünen herkesi yeniden katletmeye hazirlar.

    Ermenileri katlederek basladilar, diger gayri muslimlerin canina okudular, istiklal mahkemelerinde dindarlari katlettiler, kürtlerin de kanina doymadilar, yillarca alevilere FALSE FLAG saldirilar yapip diri diri yaktilar, 12 Eylül’de ayni silahla sabah komünist aksam ülkücü öldürdüler. 1990’larda yeniden kürtlere hücum… Hala da kurtulamadik onlardan. Ama yakindir. Bu kivranmalar, bu kuru tehditler aslinda köseye kistirilmis ve agir yaralar almis, can cekisen bir hayvanin son hiriltilaridir.

    Ama fasistlerin korktugu günler geldiginde fasistler bile daha rahat edecek. Bundan da haberleri yok 🙂

  12. Yazan:Hasan Ergül Tarih: Eyl 17, 2009 | Reply

    Osman Pamukoğlu’nu eleştirirken, PKK yandaşları PKK nın kime hizmet ettiğine, gelirine, kimleri katlettiğine bi baksın. Kürtlerle kimsenin bir sorunu yok kürtler Türkiye’ de bir kargaşa ortamı için kullanılıyor resmen dış güçler tarafından kaşınıyor. Türkiye bitse kürtlerle kimsenin işi kalmaz ve çöp gibi buruşturup atarlar neden bunu göremiyorsunuz. Şu anda Türkiye Cumhuriyetine muhalif oldukları için bu kadar destek alıyorlar. Acaba Türkiye bitse tükense size kimin ne ihtiyacı kalır. Kullanılıyorsunuz. Yazık gerçekten yazık. Ülke karış karış satılıyor, özelleşme adı altında geleceğimiz yabancılara teslim ediliyor, bunlara karşı gelecek biri çıkınca herkes basıyor feryadı. Cumhuriyet tarihinde alışmışssınız kaypak siyasetçilere dürüst biri olunca her türlü saldırıyı yapıyorsunuz. BU ülkede Amerikadan maaş alan gazeteciler var, onların önderliğinde saldırı, medya boykotu başladı bile. Osman Pamukoğlunun çok sivri dilli olmasını istemiyorum çünkü önü bir şekilde kesilecektir yada canındann olacaktır. Çünkü memleket için bişey yapmak isteyene kapılar çok zor açılır. Halkımız uyuyor, yarışma programlarıyla, medyayla, futbolla, açılımla şunla bunla. Uyanması lazım..

  13. Yazan:mete Tarih: Eyl 17, 2009 | Reply

    Osman Pamukoğlu kürtlerden değil dtp’den bahsetti. Daha bir kere Türk bayrağı eline almayan dtpliler iş duygu sömürüsüne gelince Çanakkale’den bahsetmeye başladı. Birlikte savaştık gibi çok doğal olan bir olayı anormalmiş gibi anlatarak insanları provake ediyorlar. Bu ülkede faşizm yapılıyorsa onu yapan DTP den başkası değildir.

  14. Yazan:Ali Duman Tarih: Eyl 17, 2009 | Reply

    faşizme güç veren yeni katillerin devşireleceği yeni adres belli olmuştur.

    değişen yeni dünya düzeni içerisinde taşeron katil devşirme ocağı bulmakta zorlanan profosyonel katiller bu görevi bizzat üstlenmek zorunda kalmışlardır. bu gerçekliğin nelere mal olacağını esefle izleyeceğiz, tanık olacağız, önceki katliamlara, faili meçhullere, cinayetlere tanık olduğumuz gibi.

    insan haklarından bihaber, demokrasiden bihaber, hukukun üstünlüğünden bihaber bu zavallı insancıklar misal “dağdaki son teröristi öldürene/etkisiz hale getirene kadar” demektedirler, en basitinden hukuk devletine ve hukuka inanmış olsalar “en son terörist adalete teslim edilene kadar” demeleri gerekirdi.
    bir söz söylene bakmak gerekir, birde söze bakmak gerekir, nerden baksan orta çağın karanlığına, mağara kaçkınlığına işaret etmektedir. ancak çağdışı bu anlayış ve bu zihniyet, bizzat hayatın kendisi tarafından tasfiye edilecektir.

    ahmet altan’ın dediği gibi ittihatçılar 20.yüzyılı algılayamamışlardı ve onların bu körlüklerinden koca imparatorluk yıkılmıştı, bu zihniyetin kötü bir müsveddesi olan bu faşist takımı da 21.yüzyılı algılayamıyor, ancak bu ülkeyi yıkmalarına, kardeşliği ve barışı bozmalarına bu kez müsaade edilmeyecektir.
    YAŞASIN HAKLARIN KARDEŞLİĞİ, YAŞASIN TÜRK-KÜRT HALKININ KARDEŞLİĞİ VE DAYANIŞMASI.

  15. Yazan:Osman ÇELEBİ Tarih: Eki 7, 2009 | Reply

    Bu adamlar savaşçıdır, aynı robot gibi.. Terörist faaliyetlerde kullandığın bütün insnalar böyledir. Amerikalı askerde Irakta böyledir.. IRKÇI OLAN BU KİŞİLER PARTİ KURUNCA ASIL MESELE ORTAYA ÇIKIYOR

    Dtp gibi ırkçı bir parti ve söylemleri varken Hepar (O pmaukoğlu Partisi) kılıçları çekip hadi Kürtleri öldürelim demeye devam edecek. DTP ye yada hepara güç verin ikiside birbirini katleder..

  16. Yazan:mirhan okumuş Tarih: Şub 18, 2010 | Reply

    RASİM OZAN KÜRT HALKININ HAKKINI KÜRTLERDEN DAHA ÇOK SAVUNDUĞU İÇİN TOPLUM TARAFINDAN ÇEKİLMİYOR BUGÜN ÜLKEDE OSMAN PAMUKOĞLU GİBİ Bİ ADAM KALKIP CUMHURİYET SAVAŞINDA KÜRTLERİN OLMADIĞINI HATTA KÜRT DİE BİR IRKIN OLMADIĞINI SÖYLÜYOR WE RASİM OZANA ADAM DEĞİLSİN DİYOR KENDİSİ KAÇ KURUŞLUK ADAM ACABA GEÇEN HAFTA TERS CEPHE PROGRAMINDA RASİM OZAN BİR GAZETECİLİK BAŞARISI SERGİLEYİP 99 YILINDA RAHMETLİ AHMET KAYAYA YAPILAN OLAYLARIN İÇ YÜZÜNÜ AÇIKLAYIP HÜRRİYET GAZETESİ ESKİ GENEL YAYIN YÖNETMENİ ERTUĞRUL ÖZKÖK VE FATİH ALTAYLIYA GEÇTE OLSA AHMET KAYA VE SEVENLERİNDEN ÖZÜR DİLEMESİ GEREKTİĞİNİ BELİRTTİ WE 99 YILINDA ONLARIN GAZETELERİNDE BASKI ALTINDA YAZDIRDIKLARI YAZILARIN YALAN OLDUĞUNU ORTAYA ÇAIKARDI ÇOK DEĞERLİ YAZAR SAYIN RASİM OZAN KÜTAHYALI SİZİ WE DURUŞUNUZU KESNLİKLE ÇOK TAKTİR EDİYORUZZ BU CESARETİNİZİ HERDAİM SÜRDÜRMENİZ AÇISINDAN SONUNA KADAR ARKANIZDAYIZ BU CESARETİNİZ UMARIM ZAMAN İÇERSİNDE DIŞ GÜÇLER TARAFINDAN BOZĞUNLUĞA UĞRATILMAZ SAYGILARIMLA

  17. Yazan:mirhan okumuş Tarih: Şub 18, 2010 | Reply

    BUGÜN ÜLKEDE OSMAN PAMUĞOĞLU GİBİ ADAMLARIN OLMASI ŞUAN ÜLKEDE KAOSA SÜRÜKLENEN BİR ORTAM OLUŞTURMAKTADIR OSMAN PAMUKOĞLU KONUŞMALARIYLA KÜRT HAKLINI AŞAĞILARSA BU SAVAŞ SÜREKLİ DEWAM EDER ONDAN ÖNCEKİLERİN YAPTIĞI GİBİ ODA ABİLERİNİN DÜŞÜNCELERİNİ SÜRDÜREREK ÜLKEYİ İÇ SAVAŞA HAZIRLAMAKTADIR ABDULLAH ÖCALANA NASIL BÖLÜCÜ DİYORLARSA OSMAN PAMUKOĞLUDA ŞUAN GERÇEKTENDE TÜRK BÖLÜCÜBAŞISI ÜNVANINI KAPMIŞTIR AMA BU SÖYLEMLER DEVAM EDERSE EĞER BEN İNANIYORUM ÖYLE Bİ İNSAN GEREKEN CEAYI ALACAKTIR BEN BİR KÜRT GENCİYİM BENİM GÖRÜŞÜM KİMSEYİ BAĞLAMAZ AMA KALKIP OSMAN PAMUK OOĞLU GİBİ Bİ ADAM BENİM IRKIMADA LAF EDEMEZ SOYUMA LAF DİYEMEZ KENDİ GEÇMİŞİNİN ARAŞTIRILMASINDAN KORKSUN O ACABA HANGİ DARBECİ PAŞANIN DARBE BELGELERİNİ HAZIRLAMIŞTIR YAKINDA ÇIKAR ORTAYA BU ÜLKEDE KÜRTLERİ YOK SAYANLAR BUNUN CEZASINI BİRGÜN MUTLAKA ÖEDEYECEKTİR BİZİ ANAVATANIMIZDAN ATMAYA ÇALIŞIYORLAR SİLAH SIKTIĞIMIZDA BİZİ TERORİST İLAN EDİYORLAR BU KAVGAYI KİM BAŞLATTI OSMAN PAMUĞUNOĞLU SENİN GİBİ ÇOK ADAM GELDİ GEÇTİ O TOPRAKLARDAN SUS VE SAKIN KÜRT HALKI KONUSUNDA SESİNİ ÇIKARTMA

  18. Yazan:Tayfun_Korkut Tarih: Şub 20, 2010 | Reply

    -Ali Duman: “pkk’yı da, hizbullahı’da, ibda-c’yi de dhkp-c’yi de, tit’i de siz kurdunuz, onlara ihtiyacınız var, çünkü kandan, gözyaşından, terörden besleniyorsunuz.”
    -Olayin ozeti bu

  19. Yazan:Göksel Eren Tarih: Şub 20, 2010 | Reply

    http://www.serbestyazarlar.com/kurtler-ovaya-turkler-daga-mi.html

  20. Yazan:Apostolos Andreas Tarih: Şub 21, 2010 | Reply

    Fikirlerini ısrarla büyük harflerle yazan katılımcılar-yorumcular, acaba daha etkili olduklarını düşündükleri için mi böyle yapıyorlar. Öyleyse eğer yanılıyorlar. Zira büyük harf bir metin okumak normalden daha zordur. Ben çoğu zaman o yazıları yarıda bırakıyorum. Hakikaten zorluyor. Bence bu tavırlarından vazgeçseler daha güzel olur…

  21. Yazan:efe Tarih: Tem 31, 2010 | Reply

    ateistlerde boyle derin dusunur sonra evreni dogayı sorgular sonunda allah tanrı yok der.sizinkide oyle hrant dink ölünce ermeni olan vatandasımız doguda polislere tas atanlar demokratik türk milliyetcisi faşişt oluyorr.ohh ne gusel.turkun milliyetci olmaya hakkı yok.kürtlere herşey serbest eger siz kendinize turk diyorsanız ben turk deilim.cunku turkun bi şerefi var. saygılar

  22. Yazan:çağlar Tarih: Eki 17, 2010 | Reply

    xxxx xxxx sen laan xxxx xxxx

  23. Yazan:çağlar Tarih: Eki 17, 2010 | Reply

    uşaklığınızı bu kadar belli etmeyin kimin çocuğusun söylede bilelim

  24. Yazan:şair Tarih: Eki 17, 2010 | Reply

    Merhaba çağlar,

    çağlar ötesinden çağlayarak gelen üstün(!) Türk irkinin aydin ve kahraman evladi!

    Kürtlerden, Ermenilerden, Gülen Cemaati’den, ABD’den, AB’den, Iran’dan, ISrail’den ve hatta kendi gölgesinden bile korkan Kahraman Türk Genci! Selam olsun sana!

    Beyni Kemalist ulus-devlet okullarinda yikanmis, paklanmis cillop gibi olmus hayirli evlât!

    nurlu ufuklarin cahil evladi! Selam olsun sana! Sonsuz selam!

    Fikirleri, sivrilikleri, farklari ve kivrimlari Milli Egitimce ütülenmis, dümdüz olmus tektip Türk robotu! Yerlere egiliyorum önünde!

    Kitap okumazsin ama niyet okursun! Dünyadan haberin yok ama bütün komplo teorilerini bilirsin.

    iste Atatürk’ün eseri Türk gençligi. iste makbul vatandas! iste bütün dünyayi (kendine gülmekten) titretecek süper kahraman!

    Atini al da gel, 3cü viyana seferi var yakinda, HEYYYY!

    not: Öhö, öhö, Herkes kendi masraflarini karsilasin, bizde paralar suyunu çekti de 🙁

  25. Yazan:Cengiz Cebi Tarih: Eki 17, 2010 | Reply

    uşaklığınızı bu kadar belli etmeyin kimin çocuğusun söylede bilelim

    Arkadaş kibar bir şekilde sövmüş.

    Aferin kendisine.

    Tam bir çete jargonu.

    “Sözkonusu vatan ise gerisi teferruattır” fetvasına dayanarak “ne olsa yaparım” diyenlerden galiba.

    Vatan adı altında neyin davasına hizmet ettiğinin farkında değil.

    Yazık.

  26. Yazan:logic Tarih: Eki 17, 2010 | Reply

    kimin çocuğusun söylede bilelim

    aslında arkadaşı bilgilendirmek lazım. belli ki bilmek, öğrenmek istiyor. hemen yüklenmeyin çocuğa.

    bu topraklarda yaklaşık 1000 yıl, Türkler, Ermeniler, Rumlar, Kürtler, Suryaniler ve dışardan getirilen yüzbinlerce köle bir arada yaşadı. Birbirleriyle evlendiler ve melezleştiler. Sen de ben de o da bu da, bu saydığım etnik grupların çocuklarıyız. Tamam mı arkadaşım, öğrendin mi kimin çocuğu olduğumuzu, olduğunu ?

  27. Yazan:Fatih Öksüz Tarih: Eki 17, 2010 | Reply

    Cengiz Bey,dediğiniz gibi arkadaş kibar bir şekilde sövmüş.Ama yine kendi milletine,nasıl bir milliyetçilik anlayışı,literatürde böyle bir milliyetçilik anlayışı var mı?Varsa birileri beni bilgilendirsin.

  28. Yazan:ali yardım Tarih: Eki 17, 2010 | Reply

    eğer çanakkalede bir tane bile kürt şehid olmasaydı; bu milli mücadeleyi kürtlerle beraber yaptığımız gerçeğini değiştirmezdi; tıpkı arkamızda pakistanlı müslümanların desteği olması gibi. ayrıca biliyoruz ki ermeni teröristlere karşı mücadele için sultan abdulhamid tarafından kurulan hamidiye alaylarında da kürtler önemli miktarda vardır. biz hep batıdaki kuvvayı milliyeci milisleri biliriz ama doğuda da birinci dünya savaşı sırasında ermeni çeteleri ve ruslara karşı mücadele eden kürt milislerde vardır. biz Türkler olarak şunu unutmayalım, apo kürdü temsil etmez, şerif hüseyin arabı temsil etmez. Türk bayrağının altında beraber olduğum kürt benim karındaşımdır.

  29. Yazan:logic Tarih: Eki 18, 2010 | Reply

    Türk bayrağının altında beraber olduğum kürt benim karındaşımdır.

    Türk bayrağı olmazsa “karındaşınız” olmuyor yani. bak sen bir bayrak nelere kadir. bir anda karındaş yapıyor bir Kürd’ü Türk’e.

  30. Yazan:ali yardım Tarih: Eki 18, 2010 | Reply

    bütün meselen o bayrakla değil mi? biz bir yandan kürtleri incitecek hezeyanlara cevap vermeye çalışırken, sen illada olmayan bir devletin olmayan bir bayrağın rüyasını mı görüyorsun? ay-yıldızlı al bayrak seninde bayrağın desem “neden kürt bayrağı altında birleşmeyelim” gibi bomboş önerilerin ardına sığınacaksın. ben milli mücadele kürtlerinde mücadelesidir diyorum, sen birilerinin icat ettiği hülyalar üzerinden konuşuyorsun. söylediklerinle elinde kalaşnikofla insanımızı katledenlerin yanında olduğunun farkında mısın?

  31. Yazan:logic Tarih: Eki 18, 2010 | Reply

    bütün meselen o bayrakla değil mi?

    bayrakla bir alıp veremediğim yok ama ona tapan zihniyetle alıp veremediğim var tabi.

    biz bir yandan kürtleri incitecek hezeyanlara cevap vermeye çalışırken, sen illada olmayan bir devletin olmayan bir bayrağın rüyasını mı görüyorsun?

    bir rüya görmüyorum ama siz bu ülkenin sadece Türklerin olduğu rüyasından uyansanız ve Kürtlerin de olduğunu görseniz fena olmazdı. o zaman Türk Bayrağı’nı dayatmazdınız kimseye.

    ay-yıldızlı al bayrak seninde bayrağın desem “neden kürt bayrağı altında birleşmeyelim” gibi bomboş önerilerin ardına sığınacaksın.

    Sana göre boş tabi. Sahi bir cevap versene bu soruya ? Verecek cevabın yok tabi. Kürtlerin böyle bir talebi de yok aslında. Onlar Türk Bayrağı yanında kendi bayraklarını da görmek istiyorlar sadece ama hoşuna gitmiyor tabi Milliyetçiler’in.

    ben milli mücadele kürtlerinde mücadelesidir diyorum, sen birilerinin icat ettiği hülyalar üzerinden konuşuyorsun.

    Valla benimkiler %100 bana ait laflar. Ama sen tipik Ülkücü’sün işte. Ne anlatılmışsa onu anlatıyorsun burada.

    söylediklerinle elinde kalaşnikofla insanımızı katledenlerin yanında olduğunun farkında mısın?

    valla PKK benim dediklerimi söylüyorsa doğru söylemiş demek ki. peki sen bu Türk-İslam sentezi zırvalıklarıyla bu ülkeye en büyük zararı verdiğinin farkında mısın?

  32. Yazan:ali yardım Tarih: Eki 18, 2010 | Reply

    burası kişisel meram anlatma yeri değil, ama bir hususa değinmeden edemeyeceğim. arkadaş benim tipik ülkücü olduğumu söylüyor. yani demek istiyor ki”reislerinin dediğini tekrar ediyorsun”.peki bunu neye binaen söylüyor:savunduğum fikirlere. ülkücülükten neyi kastediyor:MHP liliği. öncelikle şunu belirteyim şu ana dek hiçbir siyasi ideolojik grupla organik bağım olmadı bundan sonrada olmayacak. böyle bir bağın insanı otosansüre ittiğini bilirim çünki. Türk milliyetçiliğine gelince, bu fikriyat MHP den önce de vardı, şimdi MHP dışında da var. Türk-İslam Ülküsüne gelince bu ülkü Osmanlıda şüphesiz “Allahın adının yüceltilmesi ve İslam ümmetinin selameti” adına olan Müslüman Türk fikriyatına denir.(ilayı kelimetullah ve nizam-ı alem davasının karşılığı olan ülkü)yani bugün bir parti rozet gibi olan bu kelime aslında partiüstü bir anlamdünyasına sahiptir. bugün milli devletimiz var ve ümmet çapında siyasi proje ortaya koyamıyoruz, ama bu ümmet dayanışmasını gözardı ettiğimiz aklımızdan çıkardığımız anlamına gelmez. ben “ülkü”den bunu anlarım. bu manada ülkücülük büyük bir iddiadır, şahsım adına böyle bir yakıştırmada bulunmam. ama böyle bir ülkünün yüce bir düşünce olduğunu düşünürüm. Türkeş’in, dündar taşer’in, osman yüksel’in, ahmet er’in, erol güngör’ün,nevzat kösoğlunun MHPsi benim için örnek bir partidir. ama bugün kavga,slogan, laikçi ittifakları gibi lekeler bulaşmıştır bu partiye. partici değilim, ülkem için doğru bildiğimi söylerim. bizim tarihimizden milli kültürümüzden,dinimizden tevellüt etmiş bir Müslüman Türklük şuurunun, pergelin sabit ayağı olarak hayatımıza, siyasetimize, ilmimize sanatımıza yön vermesini isterim. “sentez” falan denen şeylerin güya Türklük ile Müslümanlığı karşıt gören çarpık bir anlayışın eseri olduğunu düşünüyorum. İslam Allah-kainat-ebediyet üçgeninde bize bütünlüklü bir iman sunan sistemin adıdır ve Allahla kul arasında değil, hayatımızın her safhasında olmalıdır. Türklük ise dünya üzerindeki varoluşumuzun adıdır, bizi büyük resimde geçmişten geleceğe bağlayan uzun bir ırmağın adıdır. bu ülkede kürtleri yok da saymam, farklı kimliğe sahip olanlara “Türküm” deyin de demem. “Türküm” diyenin etnik kimliğini sorgulamam. hiçbir siyasi grubun, fikirsel tetikçiliğini yapmam; ama doğru bildiğim şeyden dolayı “filancaların adamı” gibi görüleceksem de buna aldırmam.

  33. Yazan:Ahmet Somut Tarih: Eki 19, 2010 | Reply

    E sen Türk-İslam milliyetçiliği yapıyorsan Adamlar da Kürt-İslam milliyetçiliği yaparsa ne olacak? Sen mi onlara katılacan onlar mı sana? Bi de hemen sorayım NİYE?
    Bir de Milli Mücadele lafı da enteresan tabi. O devirde bu Milli’deki Millet Türk Milleti miydi Osmanlı Milleti miydi? Azıcık kafa yorup düşünmek lazım…
    Türk-İslam sentez/protezci kardeş, sana bu sitenin Kurtlu Hilal yazısını öneririm hararet ile..

  34. Yazan:Tayfun Korkut Tarih: Eki 19, 2010 | Reply

    @ logic,

    Yine ortalığı tozduman etmişsin.

    valla PKK benim dediklerimi söylüyorsa doğru söylemiş demek ki. peki sen bu Türk-İslam sentezi zırvalıklarıyla bu ülkeye en büyük zararı verdiğinin farkında mısın?

    Ne söylediğinden ziyade nasıl söylediğinin de önemi var mı? Eline kalaşnikofla ne söylersen söyle haksızsın.

    ”Türk-islam sentezi” Kürtleri asimile etmeyi hedefleyen bir söylem değil, ”Türk-islam düşmanı” sentezi yapmaya çalışanlara karşı geliştirilmiş bir söylem. Bu söylemden nem kapmak nedendir? ”Türk”üm diyemeyecek kadar hicap duymamız mıdır istenen? ”Türk’üm, doğruyum, doğuştan suçluyum” dememiz mi bekleniyor? Sapla samanı karıştırmayı bırakalım artık.

  35. Yazan:ali yardım Tarih: Eki 19, 2010 | Reply

    Türklük ve milliyetçilik karşıtlarının ortak bir argümanları var. onlara göre milliyetçiler cahildir, onlar kadar okumamıştır, bozkurt işareti yapıp kavga eden adam milliyetçidir gibi düşünüyorlar. bu yüzdendir ki şu yazıyı oku, şu kitaba bak bu kapıldığın “ilkel, geri, faşist” fikirlerden kurtulursun demeye getiriyorlar. ben diyorum ki burada asıl mesele bir aidiyet problemidir, filanca kişiler geldikleri kültür seviyesinin gereği olduğundan dolayı değil, milli aidiyetlerine yabancılaştıklarından dolayı kendilerini “dünya vatandaşı” gibi görüyorlar, “ne mutlu insanım diyene” gibi absürt sloganlar kullanabiliyorlar. evet bu kendi fikirleridir saygı duyarım, ama milliyetkarşıtlarının milliyetçileri kültür donanımından ve bilgiden yoksun diye yaftalamaları, kibirli bir biçimde “şunu oku, bunu oku” demeleri onların zihin altındaki bu aşağılama güdüsündendir. milliyetçi-muhafazakar kesimdeki entelektüel dinamizmin düşüklüğü ise, milliyetçilik fikriyatının kendisinden değil, milliyetçi teşkilatların ve grupların “sert-kapalı cemaat” yapısında olmasındandır. bu teşkilatlar lideri, teşkilatın kendisini sorgulamazlar, ilim zihniyetine pek yakınlaşamazlar bu yüzden. ama bunu milliyetçilik fikriyatının kendisine mal etmek, açık bir art niyetin eseridir

  36. Yazan:logic Tarih: Eki 19, 2010 | Reply

    @ Tayfun Korkut

    herkes karıştırıyor ortalığı, biraz da ben karıştırayım ne çıkar 🙂

    Ne söylediğinden ziyade nasıl söylediğinin de önemi var mı? Eline kalaşnikofla ne söylersen söyle haksızsın.

    Kalaşnikof’u eline almadan önce Kürtlerin ne söylediğini dikkate alan mı vardı ? Kaldı ki bu savaşı Kürtler başlatmadı, Kemalistler 1925’te başlattı.

    ”Türk-islam sentezi” Kürtleri asimile etmeyi hedefleyen bir söylem değil, ”Türk-islam düşmanı” sentezi yapmaya çalışanlara karşı geliştirilmiş bir söylem. Bu söylemden nem kapmak nedendir? ”Türk”üm diyemeyecek kadar hicap duymamız mıdır istenen? ”Türk’üm, doğruyum, doğuştan suçluyum” dememiz mi bekleniyor? Sapla samanı karıştırmayı bırakalım artık.

    Futbol asla futbol değildir gibi bir şey bu Türklük lafı. Asla mensup olduğun etnik grubu ifade etmekle yetinmiyor, içinde bir sürü hastalıklı düşünce barındırıyor. Mustafa Akyol, TV’de söylemişti. “Ben Türküm ve Türk olmakla gurur duyuyorum” diye. Yahu insan doğuştan sahip olduğu, sahip olmak için bir emek, bir niyet sarfetmediği bir nitelikle nasıl gurur duyabilir ? Bu ne gerzekçe bir durumdur. Adam da çıkar İngiliz olmakla, Fransız olmakla, Yeni Gineli olmakla gurur duyar. Ne anlamsız ve içi boş bir gururdur bu.

    Türk-İslam sentezi meselesine gelince, İslam’ın içine Türklük sosu katılmasından başka bir şey değil bu. Milliyetçilik gibi hastalıklı bir ideolojiyi, İslam bu tür bir ideolojiyi yasakladığı halde İslam’la birleştirmeye kalkıyorlar. Milliyetçiler pis ellerini İslam’ın üzerinden çeksinler, dini kirletmekten vazgeçsinler.

  37. Yazan:logic Tarih: Eki 19, 2010 | Reply

    Türklük ve milliyetçilik karşıtlarının ortak bir argümanları var. onlara göre milliyetçiler cahildir, onlar kadar okumamıştır, bozkurt işareti yapıp kavga eden adam milliyetçidir gibi düşünüyorlar. bu yüzdendir ki şu yazıyı oku, şu kitaba bak bu kapıldığın “ilkel, geri, faşist” fikirlerden kurtulursun demeye getiriyorlar

    Bunları söyleyenler de bir zamanlar Milliyetçiler’di de ondan. Milli Eğitim denen kurumsal beyin iğdiş mekanizmasından geçen ortalama her genç Milliyetçi olarak çıkar. Daha sonra bunların bir kısmı, ki bu gruba ben de dahilim, okuduklarından nasıl bir hastalığa yakalandıklarını anlarlar ve tedavi sürecine başlarlar. Yani boşuna cahilsiniz, demiyoruz. Zamanında biz de sizin gibi cahildik, ordan biliyoruz cahil olduğunuzu.

    filanca kişiler geldikleri kültür seviyesinin gereği olduğundan dolayı değil, milli aidiyetlerine yabancılaştıklarından dolayı kendilerini “dünya vatandaşı” gibi görüyorlar, “ne mutlu insanım diyene” gibi absürt sloganlar kullanabiliyorlar.

    e doğru. kendimi bir millete değil de dünyaya ait hissediyorum ben. ulus devlete değil de dünya devletine inanıyorum. ulus devletlerin bir gün yerle bir olacağını biliyorum. “ulus inşası” terimini duyunca tüylerim diken diken oluyor. millet kavramının yapay olduğu, birileri tarafından inşa edildiğini biliyorum.

    zaman zaman “ne mutlu insanım diyene” lafını da kullanıyorum hani gıcıklık olsun diye. fakat bu lafa bile inanmıyorum aslında. insan olmayı ben seçmedim, bundan dolayı gurur duyacak değilim.

  38. Yazan:Ahmet Somut Tarih: Eki 19, 2010 | Reply

    logic’in söylediklerine aynen katılıyorum:
    “Türk-İslam sentezi meselesine gelince, İslam’ın içine Türklük sosu katılmasından başka bir şey değil bu. Milliyetçilik gibi hastalıklı bir ideolojiyi, İslam bu tür bir ideolojiyi yasakladığı halde İslam’la birleştirmeye kalkıyorlar. Milliyetçiler pis ellerini İslam’ın üzerinden çeksinler, dini kirletmekten vazgeçsinler.”

    İslam din olarak yetmedi de Türkçülükle mi birleştirdiniz? Ya da milliyetçiliğe artık prim yok da İslam’dan destek mi alacaksınız? İslam’a gerçekten inanan bir insan ırkçı olamaz, Türk ırkının (veya başka bir ırkın) üstünlüğünü falan da savunamaz. Bu aynen yahudilerin sapık inançlarına benziyor, kendilerini yeryüzünün efendileri gören, geri kalan herkesi tebaa gören yahudilere..

  39. Yazan:ali yardım Tarih: Eki 19, 2010 | Reply

    vay sitemizde büyük İslam uleması varmış! arkadaşlar içtihadı yapmışlar “İslam yasaklıyor bunu canım, bu milliyetçiler aslında dinin emrini çiğniyor” vay be. kılıçdaroğlu başörtüsünün nasıl örtülmesini bildirerek, içtihad ettiği gibi; bu zevatta milliyet içtihadları ile milliyetçileri en hassas noktadan vuruyor. arkadaşım istediğin düşünceye dayanarak milliyetçiliğe karşı çık; ancak kendi dünyevi tezini kuvvetlendirmek için ilahi-aşkın referanslara girme. ilahi metinleri ideolojine kuvvet kazanmak için kullanma. ben İslam milliyetçiliği emreder demiyorum, sende beynelmilelciliği emreder deme. İslam milliyetçilik ilişkisini tartışacaksak bunun düzeyli bir biçimde olması lazım. “ırkçılık”, “kavmiyetçilik” “asabiyet-i cahiliye” gibi kavramları bulunduğu zamanın sosyolojik ve tarihsel yapısından koparıp, milliyetçilikle eş anlamlı kullanma. sizin yaptığınız şuna benziyor: adamın biri sigara içmiyor bununla beraber sigara içenin haram işlediğine yönelik tezler geliştirip duruyor. yani antitezini dinin sorgulanamaz hükümlerine istinat ettirip bulunduğu fikri konumu tahkim ediyor. amr bin as sıffin savaşında nasıl muaviye ekibini kurtarmak için, Kuran yapraklarını dünyevi iktidar hedefi için kullandıysa; bu arkadaşlarda dinin Türk toplumunun nazarında değerini bildikler için “milliyetçilik kötüdür canım, din yasaklıyor zaten” gibi ilahi olanının üzerine basıp kendilerini oldukları yerden daha yüksek gösteriyorlar. Allah aşkına aynaya bakın ve samimiyetle cevap verin ” milliyetçiliğe karşıtlığınız, dini endişelerden mi? yoksa başka sebeplerden mi?” birincisi ise aynı fikirde olmasak bile size saygı duyarım, ikincisi ise sizin dünyevi saltanat için mushaf yaprağını kullanan düzenbazlardan farkınız yoktur.

  40. Yazan:ali yardım Tarih: Eki 19, 2010 | Reply

    ahmet somut bey herhalde doğru düzgün okumamış yazılanları. Türk ırkı bütün ırklardan üstündür gibi bir ifade burada kullanılmadı.

  41. Yazan:durhat Tarih: Eki 19, 2010 | Reply

    Allah aşkına aynaya bakın ve samimiyetle cevap verin ” milliyetçiliğe karşıtlığınız, dini endişelerden mi? yoksa başka sebeplerden mi?” birincisi ise aynı fikirde olmasak bile size saygı duyarım, ikincisi ise sizin dünyevi saltanat için mushaf yaprağını kullanan düzenbazlardan farkınız yoktur.

    Kusura bakmayın ama samimiyet testine kendinizden başlarsanız iyi ederseniz.

    Bir kere milliyetçiliğe neden karşı olunduğunu artık sağır sultan biliyor bu ülkede.Anlamamazlığa vurarak konuyu çarpıtmayın.Dini endişe mi değil mi?Sanki milliyetçiliğin yaydığı bütün hastalıklara çözüm bulduk,”olmazsa olmaz”lığı kanıtlandı tek derdimiz bu kaldı.Ayrıca görüşlerini ısrarla çarpıtmaya çalıştığınız yorumcuların-okuduğum kadarıyla-meseleyi “dini kaygılar”persektifinden baktığı falan da yok!Lafı istediğiniz gibi eğip bükmeyin.Gayet anlaşılır bir dille “dini milliyetçiliğinize alet etmeyin”diyorlar.Bu kadar basit.Biraz dürüst olun ya hu!
    Ha,karşı argüman olarak “islam dininde/inancında enternasyonalizmin ve/veya diğer modern idelojilerin de yeri yoktur”diyorsunuz.Kabul,islamda insanları ideolojilerin peşinden sürükleyecek,bu yönde teşvik sağlayacak bir içtihad yoktur,katılırım.İyi de sığındığınız mazaretin hiçbir gerçekçiliği yoktur.Bana,siz koyu milliyetçiler gibi islamı ideolojilere payanda yapan bir örnek bulun size hak vereceğim.Türk/islam sentezini dilinden düşürmeyen, bu iki olguyu özellikle bağdaştırmaya çalışanlar sizlersiniz.Sanki Araptan,Kürtten,Afgandan islam/müslüman olamıyormuş gibi.Nedir bu takıntı kardeşim.Müslümansanız bu sizin seçiminiz.Ama bırakın birileri seçiyorsa başına Türklük getirlme zorunluluğu da olmasın.Hem Türk olun,hem de islama tabii…kisi birden olun,kimsenin elinizi kolunuzu bağladığı da yok.Sadece elinizde sertifikayla kimselere dayatmayın diyoruz.Tekelinizde değil ki mübarek.
    Onun için yok karındaşlıktı,yok bin yıllık kopmaz bağdı,bilmemneydi edebiyatı yapıp insanlara kendi inanç ve ideolojilerinizi şart koşma kibrininden vazgeçin.Benim bildiğim karındaşlık; insanın olduğu gibi kabul edilip,farklılığına saygı duyulduğunda anlamlı olur.Benim gibi olacaksın demekle kardeşlik mardeşlik olmaz.Olmuyor da zaten.
    Kısa ve öz,insanlar nasıl hissediyorsa odur.Gerisi havanda su dövmektir.
    Ayrıca dünyevi saltanat benzetmesi de tam bir oksimoronluk örneği olmuş.Ne saltanatı?diye sorarlar…Ne zamandan beri insanın doğuştan sahip olduğu hakları talep etmesi saltanatlık oldu?
    İşte siz milliyetçiler maalesef bu kritik noktayı aşamıyorsunuz…Ben de varım,kimliğimle,inancımla kendim olmak istiyorum denildi miydi kutsalınıza saldırı addediyor ve “dünya saltanatı” gibi alakasız çıkarımlara varıyorsunuz.Geçiniz efendim.Bayatlı bu anlayış.Bu anlayış,sahip olduğunuz hakları “kendinizden olmadığını düşündüğünüz”insanlara çok görmenizden kaynaklıdır.Kibirdir,tahammülsüzlüğün dışa vurumudur.
    Son olarak “mushaf yapraklarını kullanma düzenbazlığı”belirlemesi köşeye sıkışmışlığın çaresizliğine işarettir.Verilecek yanıt bulunmayınca inkara,çarpıtmaya sığınmadır.Karşınızdakini anlamama ısrarının sonucudur ve çirkin bir ithamdır bu.
    Biraz dürüst ve samimi olsaydınız; islamı ideolojilerine alet edenlerin,çok foksuyonlu çakı gibi kullananların genellikle milliyetçilikle malul kesimlerin başvurduğu bir yöntem olduğunu anlardınız.Tabii bunu anlamak için insanın sorgulamaya kendisinden başlaması,aynayı önce kendine tutması gerekiyor.Ne var ki şu milliyetçilik sendromu böyle bir yüzleşmeye geçit vermiyor.Üzgünüm.

  42. Yazan:logic Tarih: Eki 19, 2010 | Reply

    http://www.taraf.com.tr/haber/bir-musluman-milliyetci-olabilir-mi.htm

    http://www.taraf.com.tr/haber/milliyetci-muslumanlar-ve-kendisiyle-celisenler.htm

    http://www.taraf.com.tr/haber/muslumanlik-ve-milliyetcilik-uzerine.htm

    bunlar Taraf’ta yayınlanmış yazılar. Birini ilahiyat fakültesinden bir öğretim üyesi yazmış.

    şüphesiz İslam alimi değilim. verdiğim linklerde bununla ilgili detaylar var. ama şunu biliyorum Allah nezdinde her Müslüman eşittir ve kardeştir. Etnik kimlikler değersizdir. İslam bunlara önem atfetmez. Kaldı ki bu hasta ideolojiyi İslam tasvip mi edecek ? Mümkün mü böyle bir şey ?

  43. Yazan:logic Tarih: Eki 19, 2010 | Reply

    Allah aşkına aynaya bakın ve samimiyetle cevap verin ” milliyetçiliğe karşıtlığınız, dini endişelerden mi? yoksa başka sebeplerden mi?” birincisi ise aynı fikirde olmasak bile size saygı duyarım, ikincisi ise sizin dünyevi saltanat için mushaf yaprağını kullanan düzenbazlardan farkınız yoktur.

    Milliyetçilik’in son 2 yüzyılda neye yol açtığını bilmemden kaynaklanıyor endişelerim. Dünyayı kana bulayan bir ideolojiyi bu nedenle eleştiriyorum. Bir de sizin İslam’a bu çamuru bulaştırmanız, kendi çıkarınız için kullanmanız beni rahatsız ediyor. Siz beni bırakın da öbür tarafta Allah’a dinine yapmaya çalıştığınız yamanın hesabını nasıl vereceğinizi düşünün.

  44. Yazan:logic Tarih: Eki 19, 2010 | Reply

    ahmet somut bey herhalde doğru düzgün okumamış yazılanları. Türk ırkı bütün ırklardan üstündür gibi bir ifade burada kullanılmadı.

    o Irkçılık versiyonu. Milliyetçilik versiyonu da kendi milletini her şeyin üstünde tutmak oluyor.

    Milliyetçilik, Irkçılık hastalığının başlangıç halidir. İkisi arasında soğuk algınlığı ile zatürre arasındakine benzer bir ilişki vardır. Milliyetçilik her an Irkçılık’a çevirebilir. Bir Milliyetçi aynı zamanda Irkçıdır. İkisi arasında gidip, gelir. Ne zaman sınırın hangi tarafında olduğunu bilemez. Bu nedenle bu iki hastalık tarih boyunca el ele yürümüşlerdir.

  45. Yazan:ali yardım Tarih: Eki 19, 2010 | Reply

    bu ülkede çok tehlikeli bir durum ortada. altını çizmek istediğim şey budur. bu da yükselen bir şekilde Türklük karşıtlığıdır. daha beteri bunun islamcılık kisvesi altında yapılmasıdır. beyler atalarımız bu toprakları Türkiye yaptı, farklı grupları kesip biçerek değil, hakimiyet nişanları olan bayrağını dikerek Türk yaptılar. eğer onlarda sizin “kürdü ezen, ermeniyi kesen” bir zihniyet kırıntısı olsaydı emin olun dünya üzerinde 1000 yılda ermeni ve kürt kalmazdı. biz farnsızların cezayirde yediği haltlar yapmadık, kızılderelilere yapılanı anadoludaki diğer etnik gruplara yapmadık. çünkü Türk üslubu bu değildi. siz bazı özel olayları büyütüp büyütüp, Türk’ü tarihin en zorba adamı gibi sunuyorsunuz. yanlışsınız beyler!! ağzınıza balkanları alan varmı? eskiden yüzde 85 olan balkan Türk nufüsunu hiç düşündünüz mü? bir zamanlar balkanlar Türkiyesi vardı, ve biz orada asimilasyon ve soykırım peşinde koşsaydık bugün bulgar, sırp kalırmıydı? Türk ülkesinde Türk’ün dinini Türk’e karşı kullanacaksınız;sesini yükseltene “koyu milliyetçi” deyip susturmaya çalışcaksınız öyle mi? “sentez” gibi zırvalıkların ardında sizin düşman bellediğiniz Türklük yaşayacaktır beyler. kendi ülkesinde kendi bayrağının altında. Türk milletini sessiz bir mazlum topluluğu olarak görüp, tarihin bütün günahını Türk2e yükleyen zihniyete hep karşı duracağız. siz tarihin günahını yöneldiğiniz kıblelerde arayın avrupanın sömürü tarihinde arayın, ebu garipte dindaşlarımıza yapılan aşağılık işkencelerde arayın. her bahar farklı bir hayalin peşinden koşan kozmopolitlik zehrine kendini kaptırmış, Türk’ü avrupalının gözünden gören bu çarpık anlayış dinimizin arkasına sığınmasın. 1071den 1774te değin 700 yıl avrupalıyı dize getiren Türklerdir, bu yüzden avrupalı üstadlarınızın neden Türk düşmanı olduğunu anlamak zor değildir. ama siz müslümanlık namına bir batıcılık-liberallik icad ettiniz ki, bu eski batıcılıktan yüz defa beterdir. asıl siz dinimizi kozmopolitlik iddialarınıza mesnet yapmaktan vazgeçin

  46. Yazan:logic Tarih: Eki 19, 2010 | Reply

    Türk’ü tarihin en zorba adamı gibi sunuyorsunuz. yanlışsınız beyler!!

    yahu anlaya anlaya bunu mu anladın? Türklük’le kimsenin bir alıp veremediği yok burada. sizin Türklüğün içine katmaya çalıştığınız katkı maddeleriyle sorunumuz var. siz istediğiniz kadar çarpıtın bu etnik kimliği, bir şey değişmiyor. Türklük bir etnik kimliktir, daha fazlası değil.

    O Milliyetçiliğiniz de Avrupa’dan ithal. Avrupa’ya bir ton laf ediceksin ama onun hastalıklı ideolojisini seve seve benimseyeceksin. o Avrupalı üstadlar senin üstadın, benim değil.

    Ha bir de Osmanlı, asimilasyon peşinde koşmadı çünkü Milliyetçi değildi. Taa ki 1908’e kadar. Sen Avrupa’nın pisliklerini bırak da 1908’den sonra Milliyetçiler’in bu ülkedeki pisliklerine bak.

  47. Yazan:ali yardım Tarih: Eki 19, 2010 | Reply

    tabi haklısınız. 1908den önce zaten Türk milleti diye bir millet yoktu. 1908de (ne olduysa o zaman!) osmanlılar isimli millet pılını pırtısını topladı, yerine “Türkler” denilen ırkçı gurüh küre-i arza indi!!! yahu tarih bütünlüktür bütünlük, parçaları bağlamından koparıp ellerinize aldığınız zaman böyle absürt “sınırlandırılmış homojen tarihsel süreç” tasnifine gidersiniz. herhalde bu tasnifi o pek beğendiğiniz milli eğitimden öğrendiniz(onlarda gayet safdilce homojen bir tasnif yaparlar yükselme-duraklama-gerileme). siz bugün Osmanlı-İslam referansını kaybetmemek için böyle konuşuyorsunuz, bunun da farkındayım. eğer abdülhamit zamanında sizin izdüşümünüz olsaydı muhtemelen “kızıl sultan” iftirasını atardı.
    Türk milliyetçiliğinin avrupadan ithaline gelince; batı tipi nasyonalizmleri uyarlayan Türkçüler olmuştur, ama bütün bir Türk milliyetçiliği fikriyatı içinde Türk halkının kültürel kodlarına uymayan nasyonalizmler, yerli umdelerden hareket eden Türk-İslam çizgisine karşı kaybetmişlerdir. bugün o ithal nasyonalizm çizgisini ulusalcı-kemalist gurüh temsil ediyor. ayrıca milliyetçilik davası başka ülkelerdeki milliyetçiliklere özenmez, onlara karşı bilenir. siz Türk milliyetçiliğini bilseydiniz, o milliyetçiliğinde Türklere mahsus karakteristik bir tarzı olduğunu bilirdiniz. bir milliyetçilik zaten uyarlama olarak edinilemez, milli kültüre yaslanır. kemalist milliyetçilikle ana akım Türk milliyetçiliği arasındaki temel fark budur
    -biri uyarlamacı, ulus inşa edici,mevhum ütopya bir laik Türklük telakkisi içindedir
    -diğeri varolan, halihazırdaki milli kültüre dayanan, ayırıcı vasıfları tarihsel olarak zaten belirgin Türklük davası…
    kemalistlerin dinle ve varolan Türklükle sorunları var. onlar “Türk milleti” dediklerinin %80 inin karşısındaki bir anlayışı temsil ediyorlar. benim üstadlarımın hepsi Türktür, içinde said nursi gibi Kürt kökenli Türklerde vardır ama siz fikir ithalide gümrükleri tutmuşsunuz. aslında biz Türkçülüğe karşıyız deyip habire Türklüğe vuruyorsunuz. kemalistlerde hep öyle der “biz islama değil, dinciliğe karşıyız!!!”

  48. Yazan:logic Tarih: Eki 19, 2010 | Reply

    tabi haklısınız. 1908den önce zaten Türk milleti diye bir millet yoktu. 1908de (ne olduysa o zaman!) osmanlılar isimli millet pılını pırtısını topladı, yerine “Türkler” denilen ırkçı gurüh küre-i arza indi!!

    “Türkler” ile “Türk Milleti” arasındaki farkı bilmezseniz böyle olur tabi. “Türk Milleti” Milliyetçilik’in icadıdır. İnşa edilmiş bir kavramdır. Kemalistler inşa etmiştir. Türkler her zaman vardı bu topraklarda ama “Türk Milleti” değillerdi.

    1908’de İttihatçılar iktidara gelince, Türk Milliyetçiliği hakim ideoloji haline geldi ve sonuç ortada.

    Ana akım dediğiniz Türk Milliyetçiliği nerden besleniyor ? Nihal Atsız gibi Irkçılar’ın çocuğusunuz siz. Hangi Ülkücü Nihal Atsız’a bayılmaz ? Kemalistler’e çamuru atarak kurtulamazsınız, onlardan farklı değilsiniz.

    Kürt kökenli Türklerde vardır

    Kürt kökenli Türk nedir ya ? Bu nasıl bir garabet. Said-i Nursi Kürttür, Türk değil. Bu ifade bile aslında zihninizdeki sakatlığı tek başına gösteriyor. Herkesi Türk yapma hastalığı.

    Türklük’e vuruyormuşuz. Ne dedik Türklük’e karşı bir söyle de bilelim yahu.

  49. Yazan:durhat Tarih: Eki 20, 2010 | Reply

    eğer onlarda sizin “kürdü ezen, ermeniyi kesen” bir zihniyet kırıntısı olsaydı emin olun dünya üzerinde 1000 yılda ermeni ve kürt kalmazdı.

    Sanırım bu cümleden sonra tartışmanın bir anlamı kalmıyor.Küstahça -Ermenileri,Kürtleri ve dahi bilinç altınıza ezeli “düşman”gibi yerleşmiş toplulukları kasdederek-“hâlâ yaşadığınıza şükredin”demeye getiriyorsunuz.

    Siz kapıldığınız ırkçı psikolojiyle belki sözlerinizin nereye vardığından bihabersiniz.Ama bilin ki bu buyurgan,tehditkar dil zihinsel kodlarınızı şüpheye yer bırakmayacak şekilde ifşa etmeye yetiyor.Demekki farklı adiyetlere sahip topluluklar ancak sizin lütfunuzla silinmemiş oluyor yer yüzünde.Yani resmen insafımıza kalmış diyorsunuz,isteseydik topyekün soyunuzu tüketirdik,buna gücümüz vardı demeye getiriyorsunuz.Bir de ırkçısınız dendiğinde kızıyorsunuz.Irkçısınız işte!Sözlerinizi ırkçılık dışında neyle açıklamak gerekiyor söyler misiniz?İslamda böyle kaba güç fetişizminin,tehditin yeri var mıdır?
    İşte sizin gibi milliyetçilikten her an ırkçılığa geçmeye meyilli zihniyetlere diyoruz ki bari islamı alet etmeyin etnik saplantılarınıza.Ama nafile!İslamı da,insanlığı da utandıracak şekilde kirletmeye devam ediyorsunuz da farkında değilsiniz.
    Her neyse sizin gibi ırkçılıkla kafayı bozmuş hastalıklı tiplerle tartışmak kabahat.nokta.

  50. Yazan:Ahmet Somut Tarih: Eki 20, 2010 | Reply

    Müslüman gözüyle bakıldığında Türk ırkı, milleti diğer tüm ırklardan, milletlerden üstün olamaz. Bazılarından da üstün olamaz. Yani Türk milleti, Ermeni milletinden, Yunan milletinden, Kürt milletinden zarttan zurttan da üstün olamaz. İslama göre üstünlük sadece takva iledir. Yani Allah’tan korkma, onun dediklerine uyma, onu razı etmeye çalışma iledir.

    Burada millet/ırk kavramı inkar edilmeye çalışılmıyor. Her ne kadar genetik olarak karışma olsa da insan kendisini belirli bir ırktan görebilir. Veya kültürel olarak düşünüldüğünde belirli bir milletten görebilir, milletini de sevebilir, ya da en azından kendisini kendi gibilerin arasında rahat hissedebilir. Ama bir Müslüman olarak diğer ırk/milletlerden HİÇBİR şekilde üstün göremez. Diğer ırkları/milletleri bütüncül olarak aşağılayamaz. Belki onlardaki kötü özellikleri aşağı görebilir. Ama iyi yanları da takdir edebilmek şartıyla.

    Türkler hakkında onurlandırıcı bir takım hadisler de nakledilmiş. İstanbul’un fethi ile ilgili olan veya başka bir tane daha tam hatırlamadığım hadis. Ama bunlarda ırksal bir üstünlük falan atfedilmiyor. Veya üstünlükleri varsa da İslam’a daha çok hizmet ettikleri için (~takva) üstün görülmüşler.

  51. Yazan:ali yardım Tarih: Eki 20, 2010 | Reply

    “tu bırayemıni”
    “sen benim kardeşimsin”
    birbirimize ırkçı demeden önce yukarıdaki cümleleri söyleyelim. diğer meseleleri bu cümlenin sıcaklığında, daha soğukkanlı bir biçimde tartışırız. bu ülkede beraberce yaşamanın üslubunu beraber tadarız. ben said nursiye Türk dediğimde kimseler ayağa kalkmaz, siz mesela fuzuliye Kürt dediğinizde fırtınalar kopmaz. biz biriz, şimdilik en azından bunu bilelim.

  52. Yazan:MY Tarih: Eki 20, 2010 | Reply

    Türk olmakla gurur duyulabilir mi?
    Yani mesela dedeniz bir kadina tecavüz etse siz bunun için hapis yatmaya hazir misiniz?

    Degilseniz 1453’te kazanilmis bir savastan dolayi gururlanmak ne kadar akla yakin?

  53. Yazan:ali yardım Tarih: Eki 20, 2010 | Reply

    valla dedemde o kuvvet varsa ben yatarım:)

  54. Yazan:ali yardım Tarih: Eki 20, 2010 | Reply

    yapmayın mehmet bey tarih milletlerin hafızasıdır ve sizde takdir edersiniz ki, her milletin böyle bir hafıza kolektif şuuraltı vardır. hatta diyebilirim ki milli şuuruda bu yaratır, bizi atalarımızla bağlayan bu anlamdünyasıdır. ultra-liberalizm bizi bu anlamdünyasından koparıp, rasyonellik iddiasına yaslanarak, millet olma umdelerini dağıtıyor. bunun sonucu ayrışma, koyu bir ferdiyetçilik ve bencilliktir. meseleyi sadece gurur meselesi olark ele almayan, mesele kimlik meselesidir.

  55. Yazan:logic Tarih: Eki 20, 2010 | Reply

    mesele kimlik meselesidir.

    doğru mesele kimlik meselesi. ama sizin yarattığınız bir mesele bu. Türk=Müslüman gibi bir kural icat etmişsiniz. Yok böyle bir şey. Bu ikisini kopmaz bağlarla bağlı sanmak, öyle muamele etmek bir zihin rahatsızlığına tekabül ediyor. Türk-İslam sentezi tam da buna tekabül ediyor işte. Bir tür ırkçılık bu. Bu mantıkla Türkler asker millettir gibi zırvalıkları türetiyorsunuz sonra. Kürtler de Müslüman ya onları da Türk yapmaya kalkıyorsunuz. Elinizde olsa Araplar’ı da Türk yapacaksınız.

  56. Yazan:tipsizromeo Tarih: Eki 21, 2010 | Reply

    buradaki yorumları ve bazı yayın organlarını takip ettikçe gerçektende bizim insanlarımızın saf olduğuna gayet net bir şekilde katılır oldum artık teyit edebiliyorum buradaki yazılarlada bunları hep birileri çıkıp TÜRK kürt kardeşdir diyor bence kardeş falan deyiliz bu güne kadar kaç tane kürtün azından duydun bunu?
    artık bu söylemden vazgeçmek lazımdır onların tarafı farklı yaşadığı topluma xxxxxxx xxxxxxxx xxxxxxxxxxxx xxxxxxxxx xxxxxxxx bir zihniyeti ne anlamaya gerek vardır nede dinlemeye..
    bu AKP olduğu sürece herkez TÜRKİYEDEN her istediğini elde edecektir asıl sahipleri hariç türkiyenin

  57. Yazan:ali yardım Tarih: Eki 21, 2010 | Reply

    beyefendi siz “Kürt” deyince taşa atan militanları mı anlıyorsunuz? hiç Kürt arkadaşınız oldu mu? yok insanlar safmış, Türk-Kürt kardeş değilmiş filan? benim “Türk” kimliğimle ve üstüne üstlük “Milliyetçi” duruşumla,sağlıklı iletişim kurduğum arkadaşlarım var. bu arkadaşlar yeşili falan “ülkücü” bildikleri halde, bütün olumsuz hatıralara rağmen kardeşliğimizin bilincinde. siz hiç bölgeyi dinlediniz mi? Gaffar Okkanı Türk kamuoyu unutmuşken, diyarbakırda nasıl bir hatırasının olduğunu biliyor musunuz? binlerce Türk’ün Said Nursiyi üstad bildiğini biliyormusunuz? erbilli Esad efendiden haberiniz var mı? birisine hiç aşkınızı Sezai karakoç’un “monna roza” sı ile ifade ettiniz mi? şivan perver’in halepçe ağıdını dinleyip ağladınız mı? Kürt arkadaşınıza “bıraye” diye seslendiniz mi? bölge halkının acısına kulak verdiniz mi? göç etmek zorunda kalanları, yad illerde vatanlarına türkü yakanları dinlediniz mi? TÜRK-KÜRT kardeştir, hem de öz kardeştir,”milliyetçi” bilinen bir kişi olarak çok açık biçimde söylüyorum: Türk ile Kürdün kardeşliği azeriden, kırgızdan çok öte bir kardeşlik, kaderdaşlıktır. bizi tarih bir potaya atmış, Allah kaderdaş kılmıştır.

  58. Yazan:ismailş Tarih: Eki 21, 2010 | Reply

    BU SAHİPLİK HİSSİ nasıl bir reflekse sebep olmaktaki herkes kavramları kendisinin veya kendisinden olanların sahipliğinde çözüyor olayı…
    Karar verin ülke bayrak din millet kan neyse kutsal bildiğiniz hepsi de mi size ait nasıl bir kafadır bu size seçilmiş bir ırktan olduğunuzu öğretmiş olabilirler kutsanmış bir kan taşıdığınızı da ezberletmişler ama bir oturun be cancağızlarım bir soluklanın tohumunuza ya da geninize dna nıza kutsallık payesi vermeye kalkmak artık sizi sadece komik yapar … Neden mi aynı zamanda İslam dinini de referans almaya kalkıyorsunuz aslında bayağı İslam ı da sahipleniyorsunuzya neyse bu din size bunun tersini söylüyor…
    Dini referans arıyorsanız Tevrat a yönelin diycem ama o da sizi değil İsrailoğullarının seçilmiş halk diye anlatıyor daha da kötüsü bu saatten sonra Yahudi olabilmeniz de mümkün değil o yüzden hiçbiriniz kutsal çocuklar değilsiniz sizi kandırmışlar…

  59. Yazan:logic Tarih: Eki 21, 2010 | Reply

    @ali yardım

    kardeşlerinizin ana dilde eğitim hakkını destekliyor musunuz ?

  60. Yazan:ali yardım Tarih: Eki 21, 2010 | Reply

    -eğer birilerinin kendi emellerine göre bu “kürtçe” okulları istismar edeceğini bilmesem
    -Türk-Kürt okulları ayrımının Türklerle Kürtler arasındaki toplumsal mesafeyi arttıracağını, bunun da kutuplaşma ve provakasyona uygun bir zemin yaratacağını bilmesem
    -meselenin Kürt kültürünü ve dilini geliştirmekle kalıp, anti-Türk bir dalgaya
    dönüşmeyeceğini, ve Türkiyedeki nifak şebekelerinin bu yerlere el atmayacağını bilsem.
    -bu “anadilli okul”ların Türkçe eğitiminin, halihazırdaki okullarımızın ingilizce eğitimine dönüşmeyeceğini bilsem
    -ve en önemlisi Kürtlerle aramdaki “dil köprüsünün”de atılmasından korkmasam(kendimce bir kaç cümle Kürtçe öğrensem de)
    tabi ki anadil eğitimini desteklerdim. şunu anlamanızı istiyorum, anadil eğitimine soğuk bakmamın sebebi etnik bir gurur değil, esaslı kaygılarım var. tarihte Abdülhamid hanın İslamcı politikayı yerleştirmek için açtığı,Arap ve Kürt aşiretlerinin çocuklarının yollandığı bir mektep vardır. bu mektep “müslüman birliği”ni tahkim etmek amacıyla kurulmuşken, kısa sürede etnik milliyetçiliğin yuvası olmuştur. yani böyle bir tecrübede var. siz daha önce de ısrarla sordunuz “neden o zaman hepimiz kürtçe konuşmuyoruz” falan diye. bunu ben ciddi olarak algılamadım kabul etmek lazım ki ikisi arasında bir konum farkı var. biri daha evvel bir imparatorluk dili olmuş, uzun süreli bir devlet geleneğine dayanan bir dil. diğeri ise daha çok mahalli ve yöresel kalmış bir dil. bu bir üstünlük değerlendirmesi değil,realite. ama şunu açıkça söyleyeyim doğuda görev yapacak bir devlet yetkilisinin Kürtçe bilmesi, halka sıcak yaklaşması lazımdır. okullara “Kürt dili ve kültürü” diye seçmeli derslerde konabilir. bu dersleri verecek kişiler özenli bir üslubla birleştirici rol oynayabilir. Said Nursi’nin kurmayı planladığı medrese ile ilgili bir sözü var. yanlış hatırlamıyorsam “Arapça şart,Türkçe vacip,Kürtçe caiz” gibi bir ifade.bende bu perspektifin doğru olduğunu düşünüyorum.ve Kürt kardeşlerimizle ister “müslümanlık” ister “Türklük” yada “Türkiyelilik” üzerinden ortak bir aidiyet noktasında buluşmamız gerekliliği kanaatindeyim

  61. Yazan:logic Tarih: Eki 21, 2010 | Reply

    @ali yardım

    eğer Kürtler kardeşiniz olsaydı, şartsız şurtsuz onların bu temel hakkını desteklerdiniz. Bir Kürt, kendi temel hakkını (her ne sebeple olursa olsun) kabul etmeyen bir Türke nasıl ve neden güvensin? Kardeşliğiniz bu kadarmış demek ki.

    Yahu siz imparatorluk dilini konuştuğunuzu falan mı sanıyorsunuz ? Osmanlı Türkçesi, Türkçe, Farsça ve Arapçanın çok zengin bir karışımından oluşan bir elit dili idi. Türkiye Türkçesi ise hadım edilmiş bir dildir. Ne imparatorluğundan bahsediyorsunuz.

  62. Yazan:Ahmet Somut Tarih: Eki 24, 2010 | Reply

    Ben şahsen özel okullarda Kürt dilinde eğitim verilmesi hakkını desteklerim. Ama devletin böyle bir eğitimi vermesini desteklemem. Bunun sebebi de devletin kaynak/öğretmen olarak bunu kaldırmaya hazır olmadığını düşünmem.

    Diğer bir sebebi de gelişmiş ülkelerde de devletin genelde tek bir dilde eğitim verdiğini görmüş olmam. Örneğin ABD’de İspanyol asıllı nüfus bayağı kalabalık ama devletin İngilizce’den başka dilde eğitim verdiğini zannetmiyorum. Muhtemelen seçmeli ders olarak İspanyolca ve diğer diller alınabiliyordur.

    Burada ana dilde eğitimden anladığım eğitim müfredatının (fizik, kimya, matematik, fen bilimleri vs) tamamının Kürtçe olarak verilmesi. Ben bunu doğru ve yapılabilir bulmuyorum. Ama seçmeli ders açılabilir. Dileyen İngilizce, Almanca yerine Kürtçe öğrenebilir. Ama açıkçası böyle bir durumda Kürtçe’ye çok talep olacağını zannetmiyorum ama yanılıyor olabilirim.

  63. Yazan:logic Tarih: Eki 24, 2010 | Reply

    Ben şahsen özel okullarda Kürt dilinde eğitim verilmesi hakkını desteklerim. Ama devletin böyle bir eğitimi vermesini desteklemem. Bunun sebebi de devletin kaynak/öğretmen olarak bunu kaldırmaya hazır olmadığını düşünmem.

    Para olsa ne yazar olmasa ne yazar . Para yok diye sağlık hizmetlerinden vaz mı geçiliyor? Nasıl sağlık hizmetlerinden vazgeçilmiyosa anadilde eğitimden de vazgeçilemez. Bu temel bir haktır. Kaldı ki Türkçe bilen öğretmenlerin yerine Kürtçe bilen öğretmenler geçicek. Değişen bir şey yok yani. Çok cüzi bir başlangıç masrafı olacak sadece.

    Diğer bir sebebi de gelişmiş ülkelerde de devletin genelde tek bir dilde eğitim verdiğini görmüş olmam. Örneğin ABD’de İspanyol asıllı nüfus bayağı kalabalık ama devletin İngilizce’den başka dilde eğitim verdiğini zannetmiyorum. Muhtemelen seçmeli ders olarak İspanyolca ve diğer diller alınabiliyordur.

    Bir kere de sanmayın kardeşim ya. ABD’de ilköğretim düzeyinde İspanyolca eğitim veren okullar var. İspanyolca eğitim bakın, İspanyolca eğitiminden bahsetmiyorum. Hem yurtdışında olmasa ne olacak. İlla Batı’yı taklit mi etmeniz lazım. Bir kere de biz ilerici olalım ya!

    Burada ana dilde eğitimden anladığım eğitim müfredatının (fizik, kimya, matematik, fen bilimleri vs) tamamının Kürtçe olarak verilmesi. Ben bunu doğru ve yapılabilir bulmuyorum. Ama seçmeli ders açılabilir. Dileyen İngilizce, Almanca yerine Kürtçe öğrenebilir. Ama açıkçası böyle bir durumda Kürtçe’ye çok talep olacağını zannetmiyorum ama yanılıyor olabilirim.

    Kürtler Kürtçe dersi değil, Kürtçe ders istiyor. Sizin neyi nasıl bulduğunuz Kürtler için önem taşımıyor. Bunun kararını siz vermeyeceksiniz, Kürtler verecek. Kürtler şu an istiyoruz diyorlar. Yarın fikirlerini değiştirebilirler ya da değiştirmeyebilirler. Her iki durumda da Kürtlere anadilde eğitim haklarını bu devlet sağlamak zorundadır.

  64. Yazan:Ahmet Somut Tarih: Eki 26, 2010 | Reply

    Devletin herkesin ana dilinde eğitim vermesi gerektiğini düşünmüyorum. Sonuçta ana dili Kürtçe’den farklı olanlar da var mutlaka.. Devlet bu dillerde de okul açmak zorunda değil herhalde. Burada aklımıza, hayalimize gelenleri değil yapabileceklerimizi, bunların arasından da en verimli olanı belirlemek lazım.

    Sonuçta devletin eğitim vermesinin amacı nedir? Dil eğitimi olarak Türkçe öğretilir ki insanlar arasında ortak iletişim kurulabilecek bir dil olsun. Matematik, fizik, tarih, bunların hepsi bireyi önündeki hayata hazırlamak için verilen dersler. Daha iyi bir iş bulabilmesi, ne bileyim hayatında iyi kötü matematik kullanıp hesap yapabilmesi vs vs.

    Devletin Kürt vatandaşların etnik kimliğini, Kürtlüğünü koruma gibi bir görevi olmaması lazım. Kürt vatandaş dilini, geleneklerini, kültürünü kendi ana babasından, kendi toplumundan öğrenmeli.

    Bugün Çerkeslerin de kendi dilleri var. Çok bilinmese de Lazların da (sanırım hafif rumcaya benzer) bir dilleri var. Bir takım adetleri var. Kültürleri var. Bunlar devlet okullarında öğretilmiyor. Öğretilmesini de gerekli görmüyorum. Burada da tamamen FAYDASAL düşünüyorum.

    wikipedia’dan (http://en.wikipedia.org/wiki/Education_in_the_United_States) birkaç alıntı yapayım:
    A large issue facing curricula today is the use of the English language in teaching. English is spoken by over 95% of the nation, and there is a strong national tradition of upholding English as the de facto official language[citation needed]. Some 9.7 million children aged 5 to 17 primarily speak a language other than English at home. Of those, about 1.3 million children do not speak English well or at all.[66] While a few, mostly Hispanic, groups want bilingual education, the majority of school districts are attempting to use English as a Second Language (ESL) course to teach Spanish-speaking students English. In addition, many[who?] feel there are threats to the “integrity” of the language itself.

    Amerika’da sanırım 51 eyaletten bir tanesinde Kürtçe eğitim veriliyor:
    “Schools in the 50 states, the District of Columbia, the U.S. Virgin Islands, Guam, and the Northern Mariana Islands, teach in English, while schools in the commonwealth of Puerto Rico teach in Spanish. ”

    ABD’de İspanyol asıllı öğrenciler için çift-dilli eğitim denemişler. Ama verim alınamadığı için bir süre sonra İspanyol ailelerin kendisinin bundan şikayetçi olduğunu yazıyor. Nerede? Aşağıdaki yazıda:
    http://www.theatlantic.com/past/docs/issues/98may/biling.htm

  65. Yazan:logic Tarih: Eki 26, 2010 | Reply

    Devletin herkesin ana dilinde eğitim vermesi gerektiğini düşünmüyorum. Sonuçta ana dili Kürtçe’den farklı olanlar da var mutlaka.. Devlet bu dillerde de okul açmak zorunda değil herhalde. Burada aklımıza, hayalimize gelenleri değil yapabileceklerimizi, bunların arasından da en verimli olanı belirlemek lazım.

    Devlet Kürtçe eğitim verebilir, bu yapamayacağı bir şey değil. Dünyanın en büyük 17. ekonomisiyiz, unuttunuz mu? Her şeye para var, buna mı para yok? Azınlıkların, ana dilde eğitimi zor bir husus ama o da halledilebilir. Ermeni cemaati mesela bir şekilde hallediyor. Kaldı ki Kürtler bu ülkede azınlık değil. Toplumun en büyük 2. etnik kimliğini oluşturuyorlar.

    Sonuçta devletin eğitim vermesinin amacı nedir? Dil eğitimi olarak Türkçe öğretilir ki insanlar arasında ortak iletişim kurulabilecek bir dil olsun. Matematik, fizik, tarih, bunların hepsi bireyi önündeki hayata hazırlamak için verilen dersler. Daha iyi bir iş bulabilmesi, ne bileyim hayatında iyi kötü matematik kullanıp hesap yapabilmesi vs vs.

    Türkçe öğretilmesin diyen yok, karıştırdınız heralde. Matematik’le ne ilgisi var ayrıca hususun. Kürtçe Matematik dersi olmuyor falan mı sanıyorsunuz, nedir…

    Devletin Kürt vatandaşların etnik kimliğini, Kürtlüğünü koruma gibi bir görevi olmaması lazım. Kürt vatandaş dilini, geleneklerini, kültürünü kendi ana babasından, kendi toplumundan öğrenmeli.

    Devletin Türklerin etnik kimliğini ve Türklüklerini de korumaması lazım ama yapmaya kalkıyor? Kürtlerin eksiği ne ? Devletin görevi vatandaşlarının ihtiyaçlarını karşılamaktır. Okullarda bile öğretiyorlar bunu ? Kürtlerin de ihtiyacı ana dilde eğitim. O zaman karşılanacak!

    Bugün Çerkeslerin de kendi dilleri var. Çok bilinmese de Lazların da (sanırım hafif rumcaya benzer) bir dilleri var. Bir takım adetleri var. Kültürleri var. Bunlar devlet okullarında öğretilmiyor. Öğretilmesini de gerekli görmüyorum. Burada da tamamen FAYDASAL düşünüyorum.

    o etnik gruplar isterse, onlar da ana dilde eğitim almalı. ama şu an öyle bir talepleri yok. o zaman bunu öne sürmenin anlamı yok.

    Kürtler, ana dilde eğitimden vazgeçebilirler belki, yukarıda bunu söylemiştim zaten. Ama bunun kararını verecek olan Kürtler, siz değilsiniz. İstediğniizi düşünebilirsiniz şüphesiz ama karar verme hakkı sizin değil, Kürtlerin. Kürtler istiyorlar ve alacaklar. Bu konuda sizin ne düşündüğünüz zerre kadar önem taşımıyor.

  66. Yazan:ismailş Tarih: Eki 27, 2010 | Reply

    burada hala kendince işi yokuşa süren verelim mi lütfedelim mi diye milyonlarca Kürt ü ilgilendiren hayati ve bir konuda hiçbir sosyolojik ve vicdani temeli olmayan argümanlar sıralamaya kalkan arkadaşlara şöyle yardımcı olayım… 1944 yılında Bulgaristan da rejim değişikliği olana kadar ki komünist bir rejimdir gelen Bulgar hükümeti Türkler in Arapça ve Türkçe öğrenim görmelerini hiçbir şekilde kısıtlamamıştır… Benim anneannem Arap alfabesiyle Türkçe eğitim almıştır hemde ilk mahalle mektebi denilen olula giderken o küçük yaşta örtülü olduğunu kızların erkeklerden ayrı okuduğunu anlatır… Zihniniz alabiliyormu tarih 1930 ların sonu Bulgaristan diyorum heeyy hani şu gavur olan 540 sene Osmanlı nın hakimiyetinde kalan Osmanlı nın kültürüne dokunmadığı Ortodoks Hristiyanlardan bahsediyorum… O gavurlar Osmanlı dan çok şey öğrenmişler komünist sisteme kadar özgürlükleri olabildiğince tanımışlar peki siz ceddinizden hiç mi birşey öğrenmediniz…
    Ceddim şöyle hoşgörülüydü atalarımız şöyle adaletliydi diyen siz Allah ın müslüman kulları müslüman olan sizin gibi milyonlarca Kürt ün anadiline kültürüne saygı göstermeyi bunun sizin lütfunuza değil onların isteklerine göre biçimlenecek bir konu olduğunu ne zaman anlayacaksınız… Ulusalcılık ve Kemalizm hastalığından muzdarip olanları anlıyorum da siz müslümanları anlayamam 40lı yılların Hristiyanları kadar olmayı deneyin onlar sizin atalarınızdan öğrenmişlerdi…

  67. Yazan:Semih_Yılmaz Tarih: Mar 28, 2011 | Reply

    Biri demiş ki; Türk Bayrağının yanında, Kürt Bayrağıda olsun.

    Kardeşim, Türk Bayrağı diye birşey yoktur. Kırmızı üzerine, beyaz Ay Yıldızlı olan bayrak, Türkiyenin bayrağıdır, Türklerin değil.

    Şu an, Dünya üzerinde, 13 tanesi Özerk, 7 taneside bağımsız olmak üzere, 20 Türk Devleti var. Hepsinin bayraklarıda birbirinden farklı, eğer sizin dediğiniz gibi, Ay Yıldızlı Bayrak, Türklerin Bayrağıysa, diğer 19 Türk Devletinin Bayrağı ne oluyor? Akıl var mantık var. Sizin beyninizle hareket edecek olsak, bizim bir değil, 20 bayrağımız olması gerekirdi, sence bir milletin 20 bayrağı olur mu? Bunu aklın alıyor mu?

    Sizin anlamadığınız sorun bu işte. Sanıyorsunuz ki; Ay Yıldızlı Bayrak, Türklerin Bayrağı, kardeşim; Irkların bayrağı olmaz, devletlerin bayrağı olur.

    Mesela; Sarı, Siyah, Kırmızı, Almanya Devletinin bayrağının renkleridir. Almanların değil. Almanlar bir ırktır ve bayrakları yoktur. Ancak Almanya bir devlettir ve bayrakları vardır.

    Asıl anlamadığınız veya anlamak istemediğiniz problem bu. Irkların bayrakları olmaz, devletlerin olur. Dolayısıyla; Ay Yıldızlı bayrak, sadece Türklerin değil, bu ülkede yaşayan bütün vatandaşların bayrağıdır. Irkların bayrakları O-L-M-A-Z. Devletlerin bayrakları O-L-U-R.

    Türkiye Cumhuriyetine iki bayrak fazladır ve daha öncedende dediğim gibi ırkların bayrakları olmaz, Kürtler bir ırksa ve Resmi dilin Kürtçe olduğu bir devletleri yoksa, bayrağada ihtiyaçları yoktur.

    Madem kardeşiz, madem beraber kan döktük, o zaman bu bayrağı neden sahiplenmiyorsunuz? Bu bayrak, rengini şehitlerinin kanından aldı değil mi? Her cephede omuz omuzaysak, bu bayrakta Kürt dedelerininde kanı var. Onlaradamı saygınız yok? Madem bu bayrak, rengini kanlarımızdan aldı, o zaman dedelerinizinde bu bayrakta kanı var. Bu bayrağın yanında, kendi bayrağımızda olsun demek, dedelerinize ihanet değil mi? Onlar bu bayrağa kanlarını vermediler mi?

  68. Yazan:Ahmet Somut Tarih: Mar 28, 2011 | Reply

    Valla adamlar köylerinden, yurtlarından sökülüp atılırken hep o Türk bayrağı taşıyan insanları gördülerse etrafta ondan biraz kıllanmış olabilirler.

    Veya 12 Eylül sonrasında hapisanede *ok yedirme eylemi Türk bayrağı gölgesinde yapıldıysa hani. Bu da biraz etkilemiştir kimbilir.

    Veya hergün tekme tokat İstiklal marşı söyletildiyse bayrağa baka baka. Bu da etkilemiş midir dersiniz?

    Bayrak devlet şu bu. Bunlar insanların huzur içinde yaşaması için araçtır amaç değil. Huzur yoksa o araçlar da zaman içinde çürür gider. yıkılır gider.

  69. Yazan:Mehmet Emin Tarih: Mar 28, 2011 | Reply

    Bu sitede yazilanlar, yapilan yorumlar aklin alacagi, vicdanin kaldiracagi turden degil. Sizi (Kurt vatandaslari kastediyorum) kiskirtanlarin ve ayaklandiranlarin bu bolgede ekonomik ya da dini cikarlari olan Ingiliz-Israil-ABD-AB grubu oldugunu goremiyor musunuz?

    Bundan 100 sene evvel birlik oldugumuz icin elimizden alinamayan bu memleketin simdi parcalanmasinda rol mu oynayacaksiniz? Niyetiniz bu mu? Diyelim ki bir sekilde basardiniz.. O topraklarda rahat yasayabileceginizi mi saniyorsunuz?? Sonra o kufur edip sovdugunuz T.C. Devletini mumla aramayasiniz sakin??

    Bugun Libya’da ve cografyasinda meydana gelen olaylarin aslinda bir planin parcasi oldugunu goremiyor musunuz? Libya’da Kaddafi’ye kursun atan zavalli bedevilerin, sanki bundan once zindanlardaymilslar gibi “ozgurlesmek” adi altinda Fransa-Ingiltere-Israil tarafindan bir plan dogrultusunda orgutlendirildiginin farkina varamiyor musunuz??

    Daha 100 sene evvel Fransa’nin Cezayir’de, Italya’nin Libya’da muslumanlara yaptigi eziyetleri dusundugunuzde bugun olanlarin gercekten de birkac bedevinin -sozde- ozgrulugu askina cereyan ettigini dusunebilecek kadar acziyet icerisinde misiniz??

    Turkiye’nin her yerinde Turk kokenli vatandaslardan daha fazla imtiyazlisiniz. Ama siz surekli olarak silah alip daga cikmak, adam olmaz ruhunuzun eskiyaliginin pesinden gitmek secenegini tercih ediyorsunuz. Neden bir Trabzonlu kardesim daga cikmiyor? Neden Nigdeli kardesim askere kursun atmiyor??

    “Vatanima canim feda” diyen Kurt kardeslerim de var elbette.

    Ama sizin niyetiniz baska.. Ve bu yuzden de Turkiye uzerinde emelleri olan insanlarin isine cok yariyorsunuz.

    Problem degil. Biz o kafiri yine tepeleriz. xxx xxx xxx xxx Son olarak bu tarafli sitede sunu soylemek istiyorum..

    Muslumanin vatani onun camisidir. Bugun burada ozgurce namaz kilabiliyorsaniz, bu topraklar bizim oldugu icindir. xxx xxx xxx Eger siz de gercekten Allah’tan korkuyorsaniz bu beraberligi bozmaya yeltenmezsiniz;xx xxx xxx
    Saygilar.

    Mehmet Emin

  70. Yazan:MY Tarih: Mar 28, 2011 | Reply

    Mehmet Emin Bey,

    Kürt degilim ama kendimi Kürtlerin yerine koyabiliyorum. Kadin olmadigim halde kadinlara uygulanan siddete karsi çikabiliyorum. Ya siz?

    iskence gören, Kürtçe konusmasi yasaklanan Kürtlerin yerine koyabiliyor musunuz kendinizi?

    eviniz ve köyünüz yakilsa, akrabalariniz ve komsulariniz yurdun dört bir yanina sürülse hâlâ “bu vatan benim için bir camidir” der miydiniz? Yoksa bir hapishane gibi mi görürdünüz Türkiye’yi? Gidemeyenlerin ülkesi? Bir iskence odasi?

  71. Yazan:Mehmet Emin Tarih: Mar 28, 2011 | Reply

    Sayin MY,

    Sorulariniza cevap vermeden once sunu belirtmek isterim ki, bu makaleye yaptigim yorum icerisinde “xxx xxxx xxxxx” ile sansurlenmis olan kisimlar hayati degere haiz ifadeler olup, sansurleme islemi ozgur ve demokratik ifade ozgurlugume yapilmis bir mudaheledir. Her seyi butun seffafligi ile ortaya koymada hicbir zaafiyet gostermeyen yayincilarin sansur uygulamasi butun yayin ahlaki ilkelerine ters dusmektedir. Su anda yazmakta oldugum bu yazinin da size ulasip ulasmayacagindan emin degilim.

    Sorulariniza sonuncudan baslayarak cevap vermek istiyorum.

    Zorla ulkenin dort bir yanina surulen insanlardan bahsetmissiniz. Ne zaman oldu bu surgun? Kim kimi nereye surdu Allah askina?? Turkiye Cumhuriyeti Saddam Huseyin’den kacan 300.000 Kurt multeciye kucak acan bir ulkedir. Kim kimi nereye surmus anlamadim?

    Akrabalari yurdun dort bir yanina dagilmis olan Kurt vatandaslar isterseniz tekrardan geldikleri yere, Kuzey Irak’a goc etsinler. Kuran’a atis talimi yapan ABD askerlerinin tacizine maruz kalsinlar. Kusura bakmayin ama, soylediklerinizden boyle bir caminin daha cok sevilecegi anlasiliyor.

    Bir muslumana yakisan, birlestirmektir. Koparip yok etmek degil. Iskence yapani nasil cezalandiracaksak, askere kursun atani da ayni sekilde cezalandirmamiz gerekmez mi? Dinimizde adalet bu degil midir?

    PKK teroristi alisveris merkezini bombalayacak ve siz bunu affedeceksiniz, oyle mi? ABD helikopteri PKK teroristine yiyecek atacak, siz bu teroristi affedeceksiniz, oyle mi?

    Kimsenin Kurtce konusana mudahele ettigi yok bu ulkede. Turkce ders islenen yerde, TBMM’de, kamu kuruluslarinda zorla Kurtce konusmak istiyorsaniz, bu sizin irkci bir Kurt vatandasi oldugunuzu gosterir. Buna mudahele etmek Devletin gorevidir. Zira anayasada belirtildigi uzere Turkiye Cumhuriyetinde resmi dil Turkce’dir.

    Ayrica bugun devlet televizyonlari da dahil olmak uzere her yerde ozgurce Kurtce yayin yapilabilmekte ve egitim kurumlarinda Kurtce ozgurce kullanilabilmektedir. Buna ragmen boluculerin talepleri dinmemis, teror eylemleri sona ermemistir.

    Turkiye bir hapisane degildir. Bir cok Kurt kardesim buyuk basarilara imza atmislardir. Hepsi de vatanlarina baglidirlar. Burasinin bizim evimiz oldugunu, evimizi kaybetmemiz durumunda Irak, Afganistan, Libya durumuna dusecegimizi iyi bilirler. Irkci bir tavirla kopmak istemezler.

    Siz kadin olmadiginiz halde siddete karsi cikabiliyorsaniz, anne olmadiginiz halde, sehit edilen 30.000 gencimizin annelerini de anlayabiliyorsunuzdur.

    Bu notum editoredir.

    Sn. Editor,

    Bu yorumlarin yapildigi makalenin adi “Turk Bolucubasi…” kelimeleri ile baslamaktadir. Bunu uygun gorup, benim yazdigim yorumdaki ifadeleri silmeniz her turlu yayin ilkesine aykiridir.

    Emin olun ki iyiler her zaman kazanirlar. Cunku Allah iyilere yardim eder.

    Saglicakla kalin.

    Mehmet Emin

  72. Yazan:MY Tarih: Mar 28, 2011 | Reply

    Mehmet Emin Bey,

    “Kürtler Kuzey Irak’a dönsün” vb derseniz onlar da size “Orta Asya’ya dönün” derler.

    Size dayatilan resmî tarihten bikmadiniz mi hâlâ?

    Erzurum ve Sivas kongrelerinin metinlerini okuyun. Islam kardesligine vurgu var, Türk kimligi filan yok. Kurtulus savasini kazanmak için Kürtlerden yardim istedi Ankara. Sonra “Türk yurdunda Türk olmayan ancak köle hizmetçi olabilir” diyen bir irkçi adalet bakani oldu. Atatürk’ün emriyle Dersim’de 80 bin Kürt katledildi, sene 1938. Osman Gazi, Mimar Sinan vb Türk büyüklerinin mezarlari açilip kafataslari ölçüldü. Arastirin biraz.

    Size ezberletilen siyasî propaganda metinlerini tarih bilgisi diye anlatip durmayin.

    PKK dün baslamis bir mesele degil. 60’li yillarda Kürt asiretlerinin ileri gelenlerinin kondugu toplama kamplari var.

    1990’larda köyleri yakilan binlerce Kürt istanbulun, ankara’nin, mersin’in gece kondu mahallelerine yigildi. çocuklari tinerci, yan kesici oldu. Kadinlari kizlari fuhusa itildi.

    Bunca eziyetin elbette geri dönüsü olacakti. Elbette güllerle, lokum paketleriyle gelmeyecek Kürtlerin siyasi talepleri. Peki bu siddeti ya da PKK’yi mesru kilar mi? Kilmaz.

    AMA TUZU KURU, VURDUM DUYMAZ ve GAFLET içiNDE iNSANLAR OLDUKçA PKK sürecek. Bu da bir gerçek.

    Sizinle uzun uzun tartismak istemiyorum. Farkinda olmadan, çok safça yaziyorsunuz. Türkiye’de Kürtlere uygulanan baskilardan haberiniz yoksa bilemem. Sonsuza kadar siz beni, ben de sizi cahillik vb ile suçlariz. Bu isin sonu yok.

    Bizim BEDAVA KITAP sayfasinda Türkiye Bölünür mü? adinda bir kitabimiz var. Referanslari, kaynaklari vb koyduk. ilgiizi çekerse, vaktiniz varsa indirin okuyun. Ama binlerce Kürt iskence tezgâhlarinda can vermisken, bunu da Türk Silahli Kuvvetlerine mensup askerler Kenan Evren zamaninda yapmisken, siz hala Islam kardesligi vb derseniz benim sizinle konusacak zeminim olmaz.

    Selametle

    pkk

    “Bebek katili! Vatan haini!…” PKK terörünü lanetliyoruz ama devlet eliyle işlenen suçlara karşı daha bir toleranslıyız. “Kürtler ve Türkler kardeştir” diyenlerin kaçı “sen benim kardeşimsin” demeyi biliyor Zaza, Sorani, Kurmanci dillerinde? Ülkemizin terör sorunu ne PKK ne de Kürt kimliğiyle sınırlanamayacak kadar dallandı, budaklandı. Bazı temel soruları yeniden masaya yatırmak gerekiyor: (*) Kürtler ne istiyor? (*) İspanya ve Kanada etnik ayrılıkçılıkla nasıl mücadele etti? (*) PKK ile mücadelede ne gibi hatalar yapıldı? (*) İslâm ne kadar birleştirici olabilir? Töre cinayetlerinden Kuzey Irak’a terörle ilgili bir çok konuyu ele aldığımız 267 sayfalık bu kitabı ilginize sunuyoruz. Buradan indirin.

  73. Yazan:Mehmet Emin Tarih: Mar 28, 2011 | Reply

    Sn. Editor,

    Kandirilmis ve beyni yikanmis, her ezberletilene inanmis birisi olarak nacizane sozum o’dur ki, tarih benim bilmedigim kadar sizin de bilmediginizdir.

    Doguyu katlettigimiz Ermenilere, Guneyi kesip dogradigimiz Kurtlere verelim. Karadenizi Pontus yapip, Istanbul’u Rumlara iade edelim.

    Neden Turk milletinin haklarini savunan kimse cikmiyor? Neden 400 yil boyunca musluman topragi olan Kibris adasinin bizden Ingilizler tarafindan hile ile alinisi konusunda kimse sesini cikartmiyor??

    Bu topragin selametini dusunen insanlar olarak biz mescidimize sahip cikacagiz.

    Selamlar, hurmetler.

    M. Emin

  74. Yazan:Mehmet Emin Tarih: Mar 29, 2011 | Reply

    Asagidaki yaziyi okumanizi tavsiye ederim.

    Sizce bugun durum ne olur??

    Kaynak:
    http://www.bilinmeyendiyarbekir.com/kibris_savaslari.html

    Kıbrıs savaşlarında Diyarbakır:

    1974 harekatı çok eski olmadığı için orta nesil bunu çok rahat hatırlıyor.Kıbrıs savaşı çıktığında Diyarbakır’da yekvücut oluş ve milli birlik meydana gelmiştir.Şehirde konvoylar oluşmuş,milli heyecan doruğa çıkmış,gençler askerlik şubesine koşarak gönüllü olarak savaşa gitmek istemiş,askeri konvoylara köylüler karpuz ve meyve ikram etmiştir.

    Diyarbakır’da sokak şairleri sokak sokak dolaşırlardı,arkalarına takılan pek çok çocuk da kendilerine bazen nakaratlarda eşlik ederdi.Bunlardan en son aklımda kalan;Havacı Pilot Cengiz Topel’in üzerine yazılmış destandı.Ali isminde biri okuyordu.
    M.Şefik Korkusuz:Eski Diyarbekir’de Gündelik Hayat.Kent yay.İst.2007.s.80

  75. Yazan:MY Tarih: Mar 29, 2011 | Reply

    Bugün diyarbakirlilar Kibris’taki bir savasa kosarak gitmezler. Sebepleri çok. Bir tanesi Türkiye’nin Güneydogu’da adaleti tesis edeMEmis olmasidir. Kibris harekâtinin saibeli yanlarina hiç girmiyorum.

    dünyada yasayan insanlari Türkler, Ermeniler, Kürtler, vs diye ayirabiliriz,

    ya da Müslümanlar, Hristiyanlar, Yahudiler vs diye ayirabiliriz

    ya da iyi, güzel ve dogru adina çabalayanlar ve ötekiler diye ayirabiliriz.

    Kur’an’dan anladigimiz sekliyle üstünlük ancak takva sahibi olan insandadir.

    100 yil önce Ermeni çeteleri Tasnak Hinçak vb teröristlerin isledigi cinayetler yüzünden bugün hayatta olan Ermenileri sorumlu tutarsak, “onlar da bize böyle yapmisti” vs dersek bu biz-onlar ayrimi Türkiye’yi böler. PKK adina islenen cinayetleri de bütün Kürtlerin sirtina koyamayiz.

    Aksi takdirde bugün Kürt milliyetçilerinin yaptigi da geçerli olur. Yani meselâ 1938 Dersim katliamina katilan Türk askerlerin günahini bizim sirtimiza koyarlar. Ya da Özalp katliami ya da Sivas’ta yakilan Aleviler ya da …. Özetle Türk=iyi insan demek saçmaliktir. Meselâ Ilker Basbug, Yasar Büyükanit gibi bir Türk olmaktansa Etyen Mahçupyan, Hrant Dink gibi bir Ermeni olmayi tercih ederim.

    Dünyada 100 milyondan fazla insan Türkçe konusuyor. Bunlarin yaptiklari ve yapacaklari her kötü fiili üstleneMEyecegimize göre BiZ= Türkler demek yerine Biz=Türkiye’de yasayan insanlar diyebiliriz ve adaletin hakim olacagi bir ülke kurmaya çalisabiliriz.

  76. Yazan:Ahmet Somut Tarih: Mar 29, 2011 | Reply

    Tarih kendisinden ders alınabiliyorsa olumlu bir sonuç çıkarılabiliyorsa bir işe yarar. Dersim Katliamı’na, 12 Eylül’de kardeşin kardeşi öldürmelerine, Kürtlere yapılan bilimum eziyetlere baktığımızda burda amaç tekrar birbirimize girmek değil. Bence amaç “Buradaki yanlışı görüp ondan kaçmak” olmalı. Yoksa geçmişle hesaplaşmak mümkün değil. Ancak bir oranda şimdiyi ve büyük oranda geleceği etkileyebiliriz.

    Bir şekilde bu Türk-Kürt kavgası bitmeli. Bir şekilde PKK bitmeli. Ama artık savaşarak bitirilemeyeceği anlaşılıyorsa MANKAFA gibi bunda ısrar etmenin anlamı yok. Bir savaşta her iki taraf da kazanmaz. Bazen iki taraf da kaybeder, uzlaşılır. Hadi PKK ile anlaşmak istemiyorsun o zaman adamların tabanıyla uzlaşıp desteklerini kesmek lazım. Kendisini Kürt olarak tanımlayanların bu ülkeyi kendi ülkesi gibi görebilmelerini sağlamak lazım. Yoksa bir zorunlu hapis olarak görüyorlarsa bizler de ancak gardiyanlar ne kadar mutlu ve huzurlu olursa o kadar mutlu oluruz. Her an bir isyan, kargaşa ihtimaliyle yaşar gideriz.

  77. Yazan:Kartal Pençesi Tarih: May 11, 2011 | Reply

    Analaşılan o ki osman paşa sizi baya korkutmuş.demekki doğruyoldayız.ve görüyorum ki sizinde 30,000 şehidimizin öldürenlerle sırf çıkarlarınız için işbirliği içindesiniz.Evet haklısınız osman paşadan korkmakla çünkü 1 tane vatan hayini bırakmayacak bü ülkede.

    Atam, ruhunu Osman Paşamız’la gönderdin biliyoruz! İZİNDEYİZ!… Yaşasın Vatan, Yaşasın Türk Milleti – Ne Mutlu Türk’üm Diyene!…

  78. Yazan:onur Tarih: May 17, 2011 | Reply

    siz xxxx xxxx birr pkk yandasısınız ? noldu osman pamukoglu xxx xxxx xxxx xxxx xxxxx yıllardır pkk ve sızın gıbı sıyası kanadında bulunan xxxx xxxx xxxxx bırbırımıze dusman ettınız ! yetmedı askerımıze kursun sıktınız …kendıne gel efendı kendıne gel xxxx xxxx sen etmeye calısıosun ? orda en dıkkat ettıgım suydu yok emır gelseydı sole olurdu yok emır gelseydı bole olurdu ? sen askerlık yaptın mı afedersın senın bu serefe ulasman ımkansız neyse donemın basbakanı tansu cıllere neden sormadınız neden osman pasayı yalanlıyosunuz sız busunuz ıste koskoca paşa cıkacak ucuz kagramanlık yapacak xxx xxxx xxxx yazı yazmadan once dusunmeyı bılcen arastırmayı bılcen …. elbet zamanı gelcek bız kurt kardeslerımızı sızın gıbı xxx xxxx xxxx arasından sıyırıp alıcaz … korkmayın surda astsubay olmama 2 yada 3 sene sonra en dogudayım gunesın dogdugu yerde sıze azraıl olmaya gelıcez artık kurt kardeslerımızı rahat bırakın ! SUNUDA UNUTMAYIN İNADINA ATATRK İNADINA CUMHURİYET İNADINA VATAN. !!!!!!

  79. Yazan:Yazıyaz Forum Tarih: May 17, 2011 | Reply

    Osman Pamukoğlu gibi kişiler emperyalizmin Türk Kürt kışkırtmasına çanak tutmaktadır. Pamukoğlu’nun Kürt düşmanlığı yapması, halkların kardeşliğine değil emperyalizme hizmet eder. Bir arada yaşamanın yollarını aramalıyız.

  80. Yazan:mehmet Tarih: Haz 17, 2011 | Reply

    osman paşaya hakaret türk ırkına hakarettir biz türkler her hakareti her hainligi takip ediyoruz unutmayın kurtuluş savaşıda yunan top seslerinin polatlıdan duyulmaya başlandıgında başlamıştı (unutmayın türk ırkı sessiz sakin ama hayinlige vahsete ve ihanete son derece kindardır)bilge kağanın orhun kitabelerinde yazdıgı gibi TANRI TÜRKÜ KORUSUN VE AZİZ ETSİN

  81. Yazan:Mustafa Akbaş Tarih: Haz 20, 2011 | Reply

    Osman Paşacik yangelip yatmayı siyaset’de devam etmek istedi ama olmadi. Ucuz Faşoluk laflarla oy kapmak istedi ama onun kötü niyetine akilli seçmen kanmadi.

    Allahim bütün vatandaşlari yolunu sapitmiş emekli askerlerden korusun.Amin.

  82. Yazan:HAZAR Tarih: Nis 13, 2012 | Reply

    Ulan xxxxxxx xxxxxx xxxxxxxxxxx xxxxxx xxxxxxxxxxx xxxxxx xxxxxxxxxxx xxxxxx xxxxxxxxxxx xxxxxx xxxxxxxxxxx xxxxxx xxxxxxxxxxx xxxxxx xxxxxxxxxxx xxxxxx xxxxxxxxxxx xxxxxx xxxxxxxxxxx xxxxxx xxxxxxxxxxx xxxxxx xxxxxxxxxxx xxxxxx xxxxxxxxxxx xxxxxx xxxxxxxxxxx xxxxxx xxxx batmasın !

  83. Yazan:cevat demirden Tarih: Eyl 15, 2012 | Reply

    yazık hemde çok yazık sanki bu ülkede bir tek çanakkalede insanlar şehit oldu bir tek çanakkalede kahramanlıklar yapıldı bu arada sarıkamış ta şehit olan 90000 bi askerimiz şehit sayılmıyo yada yemende yada trablusgarp ta yani söz konusu doğu ve güneydoğu illeri olunca ne hikmetse ölen askerler yarı şehit sayılıyo yada hi çsayılmıyo gecenlerde güneydoğu daki şehit listesine baktım şırnak sayısını tam bilmiyorum ama birinci ikinci istanbul üçüncü ise hakkari
    ne hikmetse büyükkkk türk kahramanı osman pamukoğlu bunlardan bahsetmiyo şehit sayılarında türklerin daha fazla olduğunu ve kürt lerin bu ülke için savaşmadıklarını elinde belgeler ile kanıtlamaya çalışyo çanakkale de şu ilden bu kadar şu ilden şu kadar asker şehit olmuştur kürtler ise % 2 vs vs bu adam utanmdan bide komutan olucak mesela şöle bişi yapsam sarıkamış şehitleri içinde çok az bursalı yada edirneli var desem aceba bu büyük zat ne cevap vericek ?? şehit sayılarını utanmdan siyasete alet eden bu bölücü pkk ya hizmet ettğinin farkında değilmi ?? pkk amacına ulaşıyo ve bazılarıda buna çanak tutyo yazıklar olsun bu insanlara bu savaşın neden bitmedği şimdi daha iyi anlaşılyo

  84. Yazan:M Tarih: Eyl 19, 2012 | Reply

    “Bunun üzerine şeytan onları(n ayağını) oradan kaydırdı, içinde bulundukları (cennet yurdu)ndan çıkardı. Biz de: “Birbirinize düşman olarak inin, orada belirli bir vakte kadar sizin için bir karar yeri ve bir nasib vardır.” dedik.”

  85. Yazan:soner Tarih: Oca 1, 2013 | Reply

    Merak etme yazar kardes turklerde kurtlerde senin bu yazdigin zokaya gelmez

  86. Yazan:ERSİN Tarih: Oca 29, 2013 | Reply

    Güzel kardeşim öncelikle sen neden vatan borcu olan “askerkik” görevini yapmıyorsun.Kimsenin proveke ettigi yok asıl sen bu yazı yönteminle “Türkiye nato topragıdır” diyenlerin yandaşlıgını yapıyorsun ama tarih kimi nasıl yazagını iyi bilir.Zaten kimsede seni kaale almıyor merak etme.
    “Biz siyaseti vatan aşkı olarak biliriz”Başı dik devlet,onurlu millet” diyen 10 tane kitap kitap yazan kişiyi bu millet gayet iyi tanıyor seni de iyi tanıyor.

  87. Yazan:emine güven Tarih: Oca 29, 2013 | Reply

    Rasim Ozan ve yandaşları anlı şanlı efsane komutan Osman Pamukoğluna en küçük kem söz edenin Türklüğünden şüphe ederim ben, devam edin bakalım nereye kadar, elbet birgün tarih sizden hesap soracak…http://www.hakveesitlik.org.tr/osman_pamukoglu_biyografi/

  88. Yazan:önce vatan Tarih: Oca 30, 2013 | Reply

    93-95 döneminde 13 bin pkklı vardı, Osman Pamukoğlu askerleriyle beraber, 5500-6000 tanesinin gebertmeseydi siz bu topraklara Türkiye diye basabilecekmiydiniz acaba, bugün 5 bin pkklıyla başedemen ampul logolu hükümet, ülkemizin altına bomba koydu, terörist cenazeleri baş tacı, şehit askerlerin adı bile anılmıyor UYANIN ARTIK BAŞKA TÜRKİYE YOK!!!

  89. Yazan:Hakan Tarih: Haz 24, 2013 | Reply

    Bu yazıyı yazan mühtemelen pkk için çalışıyor, yoksa böyle bir yazıyı kaleme alması mümnkün olamaz.

  90. Yazan:Mahmut Yasayan Tarih: Şub 17, 2014 | Reply

    Osman Pamukoglunu tanimadiginiz ne kadar anlasiliyor biliyormusunuz.. Osman pasa savasta kürtler yoktu demiyor, sadece tuerk kuert ayrimindan rahatsiz oluyor! Osman pamukoglununda kuert koekenli askerleri vardi, sizce osman pasa bu yigitlere saygisizlik yaparmiydi? Osman pasa neden yanlis anlasiliyor derseniz, cok basit: simdiye kadar kan, teroeruen ic yuezuenue goermeyenler kalkmis osman pasaya kafa tutuyorlar! Osman pasa siyasetciligi yani sira bir teroer uzmani! Teroeruen ic yuezuenue goermues, askerini goezuenuen oenuende kaybetmis bir adam! Teroerden nefret etmesi sizce gayeet normal degilmi?

  91. Yazan:önerilen filmler Tarih: Şub 28, 2014 | Reply

    Osman paşayı tanımadan araştırmadan ahkam kesmeyin. Bence Atatürk ten sonra bu ülkeye en çok faydası dokunan insandır.

  92. Yazan:opel özel servis Tarih: Şub 28, 2014 | Reply

    Bence Osman Pamukoğlu na haksızlık yapılıyor.

  93. Yazan:Önce Vatandark_06@gm Tarih: Eki 31, 2014 | Reply

    Osman Pamukoğlu’nu Türk ayrılıkçısı olarak nitelendirmiş yukardaki yazıyı yazan. Sana ben bir şey diyeyim kırpılmış videolar izleme öncelikle öncesini ve sonrasını da izle neyin üzerine demiş. https://www.youtube.com/watch?v=KsPc3M8gvXA bu linkteki videoyu izle ondan sonra konuş. Eğer sen mecliste 4 parçalı kürdistandan bahseden adama bir laf söylemeyipte Osman Pamukoğlu’na böyle konuşuyorsan ben senin bölücülüğünüde sorgularım suan sen bölücülük yapıyorsun. 4 parçalı kürdistan nedir ya. İran dan da toprak alınacakmış bir araştırsınlar bakıyım iran da 40 milyon Türk 24 milyon Fars var bu neyin kafasıymış. Mecliste o adamın öyle konuşmasına ses çıkarmayan sen o ayıp sana yeter bence. Osman Pamukoğlu senin veremediğin cevabı vermiş.

  1. 1 Trackback(s)

  2. Eki 6, 2009: Son 90 günde en çok okunan, yorumlanan, bağlantı verilen yazılar : Derin Düşünce

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin