RSS Feed for This Post

İnsancıklar / Dostoyevski

insanciklar-dostoyevski-271Bugün burada dayanılmaz derecede üzücü, anlaşılmaz ve hiç beklenmedik bir olay oldu. Bizim zaval ı Gorshkov -bunu söylemeliyim- adını tamamen temize çıkardı. Dava bir süre önce tamamlandı, bugün kararı almaya gitti. Dava onun için çok mutlu bir şekilde sonuçlandı. İhmal ve düşüncesizlik suçlarından beraat etti. Tüccar Gorshkov’a büyük bir miktar para ödemek zorunda bırakıldı. Böylelikle ekonomik durumu oldukça düzeldi. Adı temize çıktı. Her şey yoluna girdi. Kısacası istediği her şeye kavuşmuş oldu. Bugün saat üçte eve geldi. Çok kötü görünüyordu. Yüzü kâğıt gibi bembeyazdı. Dudakları titriyordu ama yine de gülümsüyordu. Karısını ve çocuklarını kucakladı. Biz de onu tebrik etmek için başına toplandık. Bizim bu davranışımızdan çok etkilendi. Etrafa selamlar verdi, hepimizle birkaç kez tokalaştı. Sanki boyu biraz daha uzamış ve dimdik duruyor gibi geldi bana. Gözünde her zamanki yaşlar yoktu. Zavallı adam çok heyecanlıydı. Yerinde duramıyordu. Gördüğü her şeyi eline alıyor sonra tekrar bırakıyordu. Etrafa hiç durmadan gülümsüyor, selamlar veriyor, oturuyor sonra tekrar kalkıyordu. Neler söylediğinden haberi yoktu.

“Onurum, onurum, itibarım, çocuklarım” deyip duruyordu. Bir yandan da ağlıyordu. Bizim de gözlerimiz yaşardı. Ratazyayev onu neşelendirmek istedi. “Yiyecek bir şeyin yokken onurun ne önemi var? Para çok şeydir ihtiyar. Tanrıya şükret!” deyip omzuna vurdu. Gorskhkov’un kırıldığını düşündüm. Memnuniyetsizliğini ifade etmedi ama Ratazyayev’e garip garip bakıp omuzunu çekti. Bunu daha önce hiç yapmamıştı. Ama insanların karakterleri birbirine benzemez. Eğer ben olsaydım böylesine mutluyken gururu bir kenara bırakırdım. Bazen insanın boyun bükmesi onun iyi kalpliliğini gösterir. Neyse şimdi benden konuşmuyoruz! “Evet” dedi, “para iyidir. Tanrıya şükürler olsun!” Ondan sonra da biz orada olduğumuz süre içinde “Tanrıya şükür! Tan rıya şükür!” deyip durdu. Karısı çok özel bir yemek istedi. Ev sahibimiz onlar için kendi elleriyle pişirdi. Yine de iyi bir kadıncağızdır o. Yemek saatine kadar Gorshkov yerinde duramadı.

Davet edilmeyi beklemeden öteki odalara gitti. Sadece içeri gi riyor, gülümsüyor, sandalyeye oturup birkaç kelime söylüyor ya da hiç sesini çıkarmadan odadan çıkıyordu. Denizcinin yanına gittiği zaman kâğıt bile oynadı. Onu dördüncü yaptılar. Bir süre oynadı ama her şeyi birbirine karıştırdığı için üç dört elden sonra vazgeçti. “Ben öylesine oynadım” deyip çıktı. Koridorda bana rastlayınca iki eliyle tuttu, yüzüme garip garip baktı, sonra elimi sıktı ve gülümseyip gitti. Karısı sevinçten ağlıyordu. Odadaki her şeyde neşe vardı, sanki bayramdı.

Çabucak yemeklerini yediler. Yemekten sonra karısına, “Bak hayatım ben biraz kestireceğim” demiş ve yatmaya gitmiş. Kızını yanına çağırmış, elini küçük başına koyup uzun uzun okşamış. Sonra tekrar karısına dönmüş:

“Petenka nerede?” demiş. “Petya, bizim Petenka’mız?..”

Karısı haç çıkarmış ve öldüğünü söylemiş.

“Evet, evet biliyorum her şeyi biliyorum. Petenka cennette şimdi.”

Karısı onun kendinde olmadığını anlamış. Olanlar onu şaşkına çevirmiş ne de olsa.

“Biraz uyusan iyi olacak canım.”

“Evet, evet ben biraz…”

Arkasını dönüp biraz yatmış sonra tekrar dönüp bir şeyler söylemek istemiş. Karısı söylediklerini anlayamamış.

“Ne istiyorsun hayatım?” diye sormuş ama adam yanıt vermemiş. Kadın biraz beklemiş ve “uyudu” diye düşünmüş. Bir saat kadar ev sahibinin yanına gitmiş. Bir saat sonra geri döndüğünde kocası hâlâ hiç kıpırdamadan yatıyormuş. Uyuduğunu düşünüp oturmuş ve bir işle uğraşmaya başlamış. Yarım saat kadar çalıştığını söylüyor. Düşüncelere öylesine dalmış ki neler düşündüğünü bile hatırlayamıyor ama kocası tamamen aklından çıkmış. Birden dehşet duygusu onu kendine getirmiş. Onu en çok şaşırtan odadaki mezarlık sessizliğiymiş. Yatağa bakınca kocasının aynı şekilde yattığını görmüş. Yanına gidip örtüyü çekmiş ve ona bakmış. Adam buz gibiymiş. Evet adam ölmüş, hayatım. Gorshkov sanki yıldırım çarpmış gibi birdenbire ölmüş. Neden öldüğünü Tanrı bilir. Bu beni o kadar etkiledi ki Varenka, şu anda bile etkisinden kurtulamadım.

İnsanın bu kadar sessiz sedasız ölmesi inanılmaz bir şey. Şu Gorshkov ne zavallı ne şanssız bir adammış meğer! Ne kadermiş be, ne kader! Karısı panik ve gözyaşları içinde. Kız gidip bir köşeye saklandı. Evde bir telaş bir gürültüdür gidiyor. Bir araştırma sürüyor sanki… Ayrıntılarını kesin olarak bilemiyorum. Ama onlar için çok üzülüyorum! Ölümün günü ve saati bel i olmuyor. Bir de böyle sebepsiz yere ölüp gitmek…

… Yeni kitaplar keşfetmek için …

Kitap tanıtan kitap 7

kitap-tanitan-kitap-7 - kucuk Ücretsiz kitap indirin74 kitap indirin Dost Kazanma ve İnsanları Etkileme Sanatı / Dale CarnegieKitap tanıtan kitapların 7cisine damgasını vuran düşünür Susan Sontag oldu. 1977’de yayınladığı“Fotoğraf Üzerine” isimli cesur kitaptan bahseden 4 makale ile başlıyoruz. Mehmet Özbey’in kaleminden eskimeyen bir kitabı ziyaret edeceğiz sonra: Yüzyıllık Yalnızlık (Gabriel Garcia Marquez) Değerli yazarlarımızdan Mehmet Salih Demir ve Mustafacan Özdemir tek bir kitaba ve tek bir yazara odaklı kitap sohbetlerinden farklı makaleler hazırladılar. Bunlar kavram ve/veya olaylara odaklı, birden fazla kitaptan ve müelliften istifade eden çalışmalar: Terör, vicdan, modernleşme, bilim felsefesi (Kuhn, Heidegger, Derrida, Gadamer, Dilthey, Mach, Baudrillard, Toulmin) … Suzan Nur Başarslan’ın yazdığı Türk romanının tarihçesi veSeksenli Yıllarda Türk Romanı Ve Post Modern Eğilimlerde bu kategoriye dahil edilebilir. Bunların  yanısıra yazar kadar hatta bazen daha fazla ünlenmiş kitaplara adanmış makaleleri de yine bu sayıda bulacaksınız: Zeytindağı (Falih Rıfkı Atay), Hayy Bin Yakzan (İbn-i Tufeyl), Körleşme (Elias Canetti), Taşrada Düğün Hazırlıkları (Franz Kafka). Kitap tanıtan Kitap 7’nin daha önceki sayılardan bir diğer farkı da Georg Simmel’e adanmış iki makale içermesi. Karl Marx ve Max Weber arasındaki kayıp halka olarak nitelenen Simmel’in “Büyük şehir ve zihinsel yaşam” (Die Großstädte und das Geistesleben, 1903) isimli özgün çalışmasından bahsettiğimiz makaleler kitabın sonunda. Buradan indirebilirsiniz.

Önceki kitap sohbetleri:

Trackback URL

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin