RSS Feed for This Post

Liberalizmde insanları aç bırakma özgürlüğü de vardır

ARTE’de bir röportaj:

Bugün et yiyecekler ve bu bir lüks (son kullanma tarihi geçmiş olsa bile)

 “İşte jambon. 50 dolardan başlıyoruz. 40 dolar. 30 dolar…. 10 dolar.”

Bu müzayede tersine işliyor, açık arttırma gibi açık indirme. Süper marketlerdeki fiyatların 3’te birine bir şeyler almak mümkün. Bu gezgin müzayede 3 ayda bir uğruyor Pensilvanya’daki bu köye.

          Ne kadar ödediniz?

          Her biri için 4 dolar.

          İyi bir fiyat mı?

          Evet.”

Dana ve Joe ilk defa geliyorlar buraya. Emekli teknisyen ayda 500 dolar alıyor. Tarım araçları satan karısı asgari ücretli, 650 dolar. Bugün et aldılar. Bu bir lüks.

“O kadar çok insan işsiz ki. Çalışanlar da hak ettiklerinin çok altında kazanıyorlar. Bu müzayedeler olmasaydı yardım derneklerine muhtaç olacaktık.”

Donmuş gıda, konserve, tahıl, şeker ve çikolata… Bir dolardan başlıyor fiatlar. Mallar toptancılardan ucuza toplanıyor veya son kullanma tarihi geçmiş olanlar toplanıyor. Mesleği müzayede olan Kirk bu işi krizin en sert vurduğu dönemde düşünmüş.

“O esnada mikro dalga fırınlar, ekmek kızartıcılar müşteri bulamıyordu. İnsanlar yiyecekten başka bir şeye para harcamak istemiyorlardı. Bugün ev kredilerini, araba taksitlerini ödeyemiyorlar. Çocuklarını okutamıyorlar. Buradan ucuza yiyecek alabildikleri zaman artan parayla başka bir şey yapabiliyorlar.”

Fiatların yükselişi Dana ve Joe’yu doğrudan vurdu. Benzin iki ayda %12 arttı. Orta sınıftan olan bu çift müzayededen yiyecek alabileceklerini hiç düşünmemişlerdi.

“Eski mobilyalarımız vardı ama satmak zorunda kaldık. Karavanı sattık. Bir kaç hafta içinde atlarımızı satacağız. Harcamalarımızı asgarî seviyede tutmak zorundayız.”

Bu yiyecek müzayedeleri dokuz eyalette daha yapılmakta. 46 milyon Amerikalı fakirlik sınırının altında yaşıyor. Geçim sıkıntısı yaklaşan seçimlerin ana konusu.

 

 

… Bu konudaki makaleler…

 

 

… Bu konuda e-kitap …

 

Liberalizm Demokrasiyi Susturunca 

 

Halkın iradesi liberalizm ile çatışırsa ne olur? 2008′de başlayan ekonomik kriz sürmekte. Eğitim, sağlık ve güvenlik hizmetlerine ayrılan bütçeler kırpılırken batan bankaları kurtarmak için yüz milyarlarca dolar harcanıyor. Alın terinin finans kurumlarına peşkeş çekilmesini istemeyenler protesto ediyor. Ama batılı devletler polis copuyla finans sektörünü savunmaktalar. Ne oldu? Bütün nüfusun binde birini bile temsil etmeyen bankacıların çıkarları geri kalan %99.99′un önüne nasıl geçti? Alıp satma, üretip tüketme özgürlüğü nasıl oldu da halkı finans sektörünün kölesi yaptı? Mal, hizmet ve sermayenin serbest dolaşımı uğruna halkın iradesi çiğnenebilir mi? Okuyacağınız kitap demokrasi ile liberalizmin savaşı üzerinedir. Buradan indirebilirsiniz.

 

 Liberalizmin Ak Kitabı

 

1930 model bir ulus-devletin, bir “devlet babanın” çocuklarıyız. Son derecede “Millî” bir eğitim gördük, öğrenim değil. Hayatta işimize yarayacak meslekî bilgileri ya da eleştirel bir bakışı öğrenmedik “millî” okullarda. “Varlığımızı Türk varlığına armağan etmek” için eğitildik, eğilip büküldük. 

 

Liberallerin dilinden düşmeyen “Bireysel haklar ve özgürlükler” bizim gibi Kemalist çamaşırhanelerde yıkanmış beyinler için çok yeni. Türkiye’de yaşayan insanların ulus-devlet boyunduruğundan kurtulmasında önemli bir rol oynuyor liberaller. Biz de bu kitapta liberalizmin temel tezleriyle uyumlu, bu fikir akımına doğrudan ya da dolaylı destek veren makaleleri birleştirdik. Buradan indirin. 

 

 Liberalizmin Kara Kitabı 

 

Liberalizm asırlardır bir çok aşamalardan geçmiş, tarihi olaylarla kendisini imtihan etmiş bir düşünce geleneği. Değişmiş yanları var ama sabitleri de var. Bu sabitlerin içinde liberalizmin tehlikeli yönleri hatta YIKICI UNSURLARI da var. Bunları ortaya çıkarmak için “doğru” soruları sormak ve liberal perspektifte kalarak yanıt aramak gerekiyor… Büyük bir kısmı bu gelenekten olan düşünürlerin fikirlerinden istifade ederek liberalizmin kusurlarını ele alıyoruz bu kara kitapta: Adam Smith, Mandeville, John Stuart Mill, Hayek, Friedman, Röpke, Immanuel Kant, Alexis de Tocqville, John Rawls, Popper, Berlin, Mises, Rothbard ve Türkiye’de Mustafa Akyol, Atilla Yayla, Mustafa Erdoğan… Liberallere, liberalimsilere ve anti-liberallere duyurulur. Buradan indirebilirsiniz.

 

Trackback URL

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin