RSS Feed for This Post

Ötekiler için sivil itaatsizlik rehberi (Ümit Kardaş)

Burhan Yüksekkaş

Ülkenin geleceğiyle ilgili kafa yoran, sağduyulu pek çok kişinin aklındaki soru bu: “Demokrasiyi militarizm’den nasıl koruruz? ”

Ümit Kardaş’ın demokrasi, cumhuriyet, yargı, iktidar, ordu, polis, sivil toplum gibi hayatımızı en çok etkileyen kavramlardan bazılarını bozulmalarının kökenleriyle birlikte sorguladığı, “daha az devlet, daha çok toplum” yaklaşımıyla çözüm önerileri oluşturduğu Ötekiler İçin Sivil İtaatsizlik Rehberi‘nde de bu soru esas mesele.

Hukuk devletindeki adaletsizlikler, laik devletteki açmazlar, sosyal devletin perde arkasındaki faşist uygulamaları… Demokrasimiz neden gerçek bir demokrasi değil de suni bir sistem, anlatıyor. İktidar, muhalefet, asker, polis, yargı neden kutuplaşmaları tetikliyor? 

Kitapta bana en ilginç gelen cümlelerden biri: “1982 Anayasası Türk milletine bir deli gömleği gibi giydirildi.”  Ve tahmin ettiğim gibi de oldu; kitapta 12 Eylül zihniyetinin çürük yanları eleştiriliyor. Sivil itaatsizliği gerektirecek, Türkiye’de de sivil itaatsizliğe sebep olmuş iki konu olan zorunlu askerlik ve 301. madde sorgulanıyor, alternatifler sunuluyor.

Evrensel hukukun yasalarla, yazılı metinlerle değil de insanın insanca yaşaması  için gerekli olan ‘ilkelerle’ inşa edilmesi gerekir diyor Ümit Kardaş ve bahsettiği ilkelerden bir kaçını sıralıyor. Ülkemizde yanlış işleyen pek çok sistemin, kanıksanmış olan pek çok adaletsiz tutumun aslında Osmanlı’yı çöküşe götüren süreçte toplum hafızamıza yerleştiğini ve şimdiki demokrasimizin hastalıklarını aslında “Hasta Adam”dan kaptığına da değiniyor.
Uluslararası alanda “bir küresel gücün tek yanlı bir tutumla oluşturduğu ve dayattığı, gayrimeşru ve hesap vermeyen” yeni yönetim düzenini karşısında küresel demokrasinin tesisi için tek yol olan, şiddet tekelini elinde bulunduran ulus-devlet eğer hukuk dışına çıkıp şiddeti halkın arasındaki ‘öteki’lere uygulamaya kalkarsa karşısında durmak için tek yol olan, Mandela’nın, Gandhi’nin, Muhammed Ali’nin yolu sivil itaatsizliği anlatıyor.

Bir arada yaşayabilecek miyiz? Birbirimizi kabul etmeye, hoş görmeye nereden başlamalıyız?

Bu rehber yapmanız gerekenleri maddeler halinde sıralayan bir rehber değil! Çıktıktan bir ay sonra süpermarket raflarına düşecek popüler zayıflama kitaplarından ya da sabun köpüğü siyasi palavralardan değil! Sizi dünyadaki bütün ‘öteki’lerin, hor görülenlerin arasına sokacak yolda bir anahtar. Olaylara tarafsız bakabilmek için mahallemizden, şehrimizden, ülkemizden de çıkıp kendimizi dünyada sürgün etmemiz gerektiğini ortaya koyan bir anahtar. Ve öylesine ezber bozucu bir yapısı var ki, otoriter, darbeci, devlet baba imajının ‘öteki’yi nasıl itaate zorladığına, itaat etmeyenlerin askeri cezaevlerinde, mahkeme salonlarında  “halkı askerlikten soğutma” gerekçesiyle süründürüldüklerine de değiniyor.

Ümit Kardaş 80-81 yıllarında Diyarbakır’da askeri savcılık yapmış, emekli bir albay, askeri yargıç. En çok eleştirdiği konu ise Türkiye’de özellikle yargı alanında görülen asker-sivil çiftbaşlılığı. Bu konudaki eleştirileri emekli askerler arasında da istenmeyen adam yapmış. Çünkü emekli bir asker olan Kardaş, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne en sağlam eleştrileri yapan biri, böylesine de ezber bozan biri.  Daha önceki kitapları da askeri yargı ve demokrasi kavramı üzerine, pek çok yerde yazıları yayınlanmış bir isim ve bu son kitabı gerçekten çok dikkat çekici.

Trackback URL

  1. 7 Trackback(s)

  2. Haz 20, 2013: İsyan Ahlakı / Nurettin Topçu
  3. Haz 23, 2013: Tayyip’i devirmek için kaç para lazım?
  4. Haz 24, 2013: Tayyip’i devirmek için kaç para lazım? (Bölüm II)
  5. Haz 26, 2013: Ulusalcı, Türkçü ama Ortakları Sırp ve Amerikalı
  6. Haz 27, 2013: Gezi Parkı’ndan sonra sıra Çin de mi?
  7. Tem 3, 2013: Sistem bozuk değildir, bozuk artık sistemdir!
  8. Tem 5, 2013: Ağaç sevgisi insana neler yaptırmaz ki!

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin