Güzelin Metafiziği / Arthur Schopenhauer »
By Jonathan Kucukarabaci on Şub 19, 2016 in Güzellik, Kitap Alıntısı, Müzik, Sanat | 0 Comments
Bana sözsüz konuşan Rossini’nin müziğini verin! Bugünün müziği ezgisinden çok hengiyle/armonisiyle konuşulmakta. Ama ben karşı görüşü savunuyorum ve ezginin müziğin canı olduğuna inanıyorum. Sos rosto için ne ise ahenk de ezgi için odur. Konulu opera gerçekte saf sanatsal anlayışın bir ürününden çok bir bakıma muhtelif araçları üst üste yığarak, birbirinden bütünüyle farklı etkileri aynı zamanda kullanarak, onu meydana getiren kütleleri ve güçleri artırmak suretiyle tesiri güçlendirerek estetik hazzı abartan barbar bir eğlence fikrinin bir ürünüdür. Buna karşılık müzik tüm sanatların en güçlüsü olarak ona duyarlı olan ruhu kendi başına bütünüyle ele geçirme gücüne sahiptir. Gerçekten hakkıyla yorumlanıp tadına varılabilmesi için müziğin en yüksek eserleri ruhun hiçbir surette bölünmemiş ve dağılmamış dikkatini talep ederler ki onun inanılmaz derinlik ve mahremiyetteki dilini tam olarak anlamak için dikkatin ona böyle bir bütünlük içinde teslim edilmesi ve onun içinde kendini kaybetmesi gerekir. Bunun yerine bir yandan yüksek derecede karmaşık opera müziğini dinlerken, göz aracılığıyla rengârenk gösteri ve şatafat, en fantastik resim ve suretler ve en canlı ışık ve renk izlenimleri ruhu istila eder; bir yandan da dikkati librettodaki olaylar dizisi ve entrikalar işgal eder. Bütün bunlarla dikkat dağılır, kaybolur gider ve böylece müziğin kutsal, esrarlı ve derinlikli diline olabildiğince az duyarlı hale gelir. İşte bu sebepten ötürü bu tür şeyler müziğin peşinde olduğu gayeye erişmesine doğrudan karşıttır. Bütün bunlara ilave olarak bale diye bir şeye, genellikle estetik hazdan çok şehvete yönelen bir gösteriye sahibiz. Ayrıca pek zengin olduğu söylenemeyecek araçlar ve bunun beraberinde getirdiği tekdüzelikle gösteri çok geçmeden Read the rest