Evet, bu koroya iştirak etmeyeceğiz… »
By Tavit Kilimciyan on Mar 11, 2011 in Basın günlüğü, Beyin Yıkama, Ergenekon Nedir?, Psikolojik harp, Türk Adaleti, Türk Basını | 16 Comments
Ergenekon davası soruşturmalarında gazetecilerin tutuklanması, medyada kuvvetli bir rüzgâr estirdi. Basın özgürlüğü adına, herkesin sesini kısmaya yönelik gürültü çıkaran bir koro oluştu. Öyle ki, Türkiye’de, devlet içindeki hukuk dışı yapıların üzerine gidilmesi için baştan beri yüreğini ortaya koyanlarda bile bir yalpalama var.
Vesayet varsa medyası vardır. Darbeci varsa, gazetesi, gazetecileri vardır. 28 Şubat sürecinde, general telefonu ile üç gazetenin aynı manşeti atmasını unutalım mı? Bugün, Ergenekon davasını sulandıran, bulandıran, müthiş bir dayanışma sergileyen medya organizasyonu, onun için beni hiç şaşırtmıyor…
Yargısız infazlardan en çok bizim mahallede yaşayanlar çekti. Çektirenlerin başında da, bugün, “yargısız infazlara hayır” korosunun en önde gidenleri var. Suçsuz olduğu halde katil gibi, eşkıya gibi gösterilmek, cüzzamlı muamelesi görmek ne demek, en iyi biz biliyoruz. TAMAMI