RSS Feed for This Post

Gelme! Ben ölen terörist kızı hallediyorum!

20080826_derin_dusunce_org_olu_terorist.jpg“Erkeğin vücudu isabet eden mermilerle parçalanmış; kadınsa kafasından vurulmuştu. Benim tim yanlarına gittiği zaman büyükçe bir taşın arkasında Adanalı polis Ramazan duruyordu. Bizim Bölük Komutanı Yüzbaşı Mehmet Özpolat sordu; ‘ne yapıyorsun’ diye. Polis Ramazan bağırdı; ‘Gelme Ben ölen terörist kızı hallediyorum’. Yüzbaşı, “Ne demek, aptal olma, o iş ölüye yapılır mı?” dedi. Yüzbaşı, ‘Olamaz, siz kafayı yemişsiniz, bu kadar aptallık olmaz’ dedi. Kendimi kaybettim. Ramazan’a küfrettim. Ramazan tabancasını çekerek yüzbaşıya hücum etti. Tam o sırada ben tüfeğin emniyetini açarak havaya doğru iki el ateş ettim.”

Eski Astsubay Kasım Çakan, Doğu ve Güneydoğu’da görev yaptığı sırada şahit olduğu faili meçhul cinayetleri bir kitapta topladı. Çakan’ın kitabının ihbar kabul edilmesini isteyen yayıncısı Mehdi Tanrıkulu, cinayetlerde adı geçen asker ve polislerin yargılanması için suç duyurusunda bulundu. Ancak Çakan ve yayıncısı Tanrıkulu hakkında dava açıldı. (TARAF)

“Uzlaşalım, Ordu Millet Elele!” gibi 1930 model sloganları siyasî fikir zannedenler artık uyanmalılar. Ordu devletin diğer bütün kurumları gibi milletin emrinde olmalıdır. Sivil denetimden ve eleştiriden uzak her kurum yozlaşır, çeteleşir. Gerek Türkiye’de gerekse başka ülkelerde bunu teyid edecek binlerce olay tarihe geçti ve geçiyor.

Türk milletini diğer milletlerden, Türk ordusunu da diğer ordulardan üstün görme vehminden kurtulmak gerekiyor. Biz Türkler sıradan insanlarız, sıradışı koşullar altında korkunç şeyler yapabiliyoruz. Filistinlilere zulmeden İsrail askerlerinden veya Iraklılara işkence yapan Amerikalılardan daha masum değiliz… en azından potansiyel olarak. %99 Müslüman olmanın bizi kurtarabileceğini sananlar ise feci şekilde yanılıyorlar.

Artık “şanlı tarihimizzzz, atalarımızın kanlarıyla sulanmış bu topraklarrrr, yüce Türk milletiiiiii” diye başlayan nutuklara eleştirel bakmanın zamanı geldi.

… Bu makale ilginizi çektiyse…

Türk milliyetçiliği birleştirir mi yoksa parçalar mı?

 İllâ ki bir tutkal/çimento mu gerekiyor? Milliyetçilik tutkalı adil ve müreffeh bir düzene alternatif olabilir mi? Adaletin, hukukun hâkim olmadığı ortamlarda Türklerin kardeşliği ne işe yarar? Belki de Türk Milliyetçiliği diğer milliyetçilikler gibi yok olmaya mahkûm bir söylem. Çünkü var olmak için “ötekine” ihtiyacı var. Ötekileştireceği bir grup bulamazsa kendi içinden “zayıf” bir zümreyi günah keçisi olarak seçiyor. Kürtler, Hıristiyanlar, Eşcinseller, solcular…150 sayfalık bu kitapta Türk Milliyetçiliğini sorguluyoruz. Müslüman ve milliyetçi olunabilir mi? Türkiye’ye faydaları ve zararları nelerdir? Milliyetçiliğin geçmişi ve geleceği, siyasete, barışa, adalete etkisiyle. Buradan indirin. 

 

Türkiye bölünür mü?

“Bebek katili! Vatan haini!…” PKK terörünü lanetliyoruz ama devlet eliyle işlenen suçlara karşı daha bir toleranslıyız.  “Kürtler ve Türkler kardeştir” diyenlerin kaçı “sen benim kardeşimsin”  demeyi biliyor Zaza, Sorani, Kurmanci dillerinde? Ülkemizin terör sorunu ne PKK ne de Kürt kimliğiyle sınırlanamayacak kadar dallandı, budaklandı. Bazı temel soruları yeniden masaya yatırmak gerekiyor: (*) Kürtler ne istiyor? (*)  İspanya ve Kanada etnik ayrılıkçılıkla nasıl mücadele etti? (*) PKK ile mücadelede ne gibi hatalar yapıldı? (*) İslâm ne kadar birleştirici olabilir? Töre cinayetlerinden Kuzey Irak’a terörle ilgili bir çok konuyu ele aldığımız 267 sayfalık bu kitabı ilginize sunuyoruz. Buradan indirin.

 

Türkiye’nin Ulus-Devlet Sorunu

Devlet gibi soğuk ve katı bir yapı bizimle olan ilişkisini hukuk yerine ırkımıza ya da inançlarımıza göre düzenleyebilir mi? GERÇEK hayatı son derecede dinamik ve renkli biz “insanların”. Birden fazla şehre, mahalleye, gruba, klübe, cemaate, etnik köke, şirkete, mesleğe, gelir grubuna ait olabiliriz ve bu aidiyet hayatımız boyunca değişebilir. Oysa devletimiz hâlâ başörtüsüyle uğraşıyor, kimi devlet memurları “ne mutlu Türk’üm” demeyenleri iç düşman ilân ediyor, Sünnî İslâm derslerini zorla herkese okutuyor… Bizim paramızla, bizim iyiliğimiz için(!) bize rağmen… Kürt sorunu, başörtüsü sorunu, Hıristiyan azınlıklar sorunu… Bizleri sadece “insan” olarak göremeyen devletimizin halkıyla bir sorunu var. Türkiye’nin “sorunlarının” kaynağı sakın ulus-devlet modeli olmasın? 80 sayfalık bu kitap Kurtuluş savaşı’ndan sonra Türkiye’ye giydirilmiş olan deli gömleğine işaret ediyor.  Ne mutlu “insanım” diyene! Kitabı buradan indirin.

 

Trackback URL

  1. 18 Yorum

  2. Yazan:kemal Tarih: Ağu 28, 2008 | Reply

    TC ve Kemalizm aleyhinde her söylenene ve dedikoduya bile nasıl inanıp edebiyat yapıyorsunuz..helal be..biraz vicdan…

  3. Yazan:mustafa oğuz Tarih: Eyl 3, 2008 | Reply

    sahte kemalizmi
    n solculuğun askerciliğin atatürkçülüğün ve müsbetolan misyonlara karşı çıkan her türlü tahakkümcü zihniyeti kınıyor yapacaklarına engel olmak için milli duygularımla manevi duruşumla karşı geliyorum

  4. Yazan:rewina Tarih: Eki 3, 2008 | Reply

    bunları kürdıstan daglarındakı cobanlar dahı bılıyor kı:)ve bunlar daha bısey degıll neler yasatmadı kı türk ordusu sonrada ahanda bunlar terörıst dersınız :)merak ettım dogrusu sıslerle elele savasmayıpta elın ıngılızı fransızı yerlesseydı neler yapardı :)bunları yapmayacagı kesın zıra ne cecenıstanda ne fılıstınde nede ırakta bunlar yasanmadı ÖLÜYE TECAVÜZ””

  5. Yazan:Mustafa Tarih: Eki 4, 2008 | Reply

    Her toplumda pislikler olur…canavarlar olur…zaman zaman haberlerde cikar. ama öyle olaganüstü sekilde böyle haber teshir etmek milletin özgüvenini ve kendine olan inancini yikmak icin kullanilmaz. Ne yani ? Devletin askerine ve polisine güvenilmesinmi ? Suclar ortaya ciksin cezalar verilsin ama böyle detayli sekilde anlatarak degil…cünkü devleti ayakta tutan seylerin biri psikolojiktir. oda insaanlarin devletine olan manevi bagliligidir. Kritik olur faydali kritik olur memlekete zararli. Önemli olan uslub ve nasil bu suclarin anlatildigidir.

  6. Yazan:ismail gündoğar Tarih: Ara 4, 2008 | Reply

    Klasik TSK’ya yönelik psikolojik saldırı taktikleri.

    Bu hikayeleri finansörünüz Soros’a,Karen Fogg’a anlatın

  7. Yazan:kenan Tarih: Ara 5, 2008 | Reply

    ölüye tecavüz olayına deginecegim.bunu yazan gerçekten paranoyak olmalı yada çok maksatlı yazmalı bir operasyon en az bir tim tarafından yapılır ki 20 kişi eder 19 kişinin baktıgı oldugu yerde bir erkegin erkekligi bile sertleşmez haya duygusu varsa .biz biliyoruzki bu bahsedilen polisler türk polisi inanclı ve asil insanlar haya sahibi o halde asla bu işi beceremez ama içimize sinmiş diger kendilerine azzınlık denen soysuzlardan biriyse bir şey diyemem…

  8. Yazan:hediye Tarih: Ara 7, 2008 | Reply

    YA anlamadığım şu söylenenler neden ; konyada kayseride yapılmıyorda oralarda yapılıyor

    kürdistandaki çoban bile biliyor diyor bir yorumcu ” galiba bu cümledenin altında yatan hainlikten” dolayı

    Konyadaki kayserideki adanadaki yozattaki kafasına göre bir isim belirleyip bölmeye çalışmıyor ,ihanet edip askere öğretmene doktora silah sıkmayıp devletin malına zarar vermediğinden çatışmalar çıkmıyor helikopterler gezmiyor

    Sanki o dağdaki çoban çok masum ben doğuda gerek dağ köyünde gerekse ilçesinde ilinde öğretmen olarak 6 sene görev yaptım o çobanların nasılda pkk nın taşeronu olduğunu gözlerimle birebir şahit oldum

    Ayrıca:

    Halkın açız deiyerek sahipsiziz diyerek nasıl devleti sömürdürğünü 4*4 dörtlere bu sayede bindiğini

    Yeşil kartları kullanarak aynı aşiretin doktorunun ilaç yazıp aynı aşiretin eczanesinden ilaç alıp vurgun yaptıklarını ve parası alınan ilaçlarıda pkklıların tedavileri için dağa gönderdikerini.
    Yoksul öğrencilere yardım için dağıtılan 30 ytl ye tenezzül edip mercedesle öğrenci belgesi almaya gelenleri bundaki tek amacın devlete zarar vermek olduğu,

    Başka çobanların koyunları otlatmaya gidiyoruz diyerek dağa gittikleri ve her gidiş gelişin sonunda bir iki koyunun eksildiğini.

    Evinin olmamasına rağmen boşaltılmış bir köyde evim vardı yakılıp yıkıldı denilerek devlete aleyhinde avupa insan hakları mahkemesine dava açtıklarını,

    Samsunda rizede v.b dağıtılan kömürün vatandaşa verildiğinde vatandaşın(Allah devletimize zeval vermesin)dediği halde oralarda akşama kadar devletin aleykinde konuşulup eylem yapıldığı kömürün gelmesinden sonra ise bu devlet bize bakmak zorunda daha bu hiçbir şey arkasıda gelecek gibi bir çok ihanet kokan sözlerin söylendiğini.

    Akşama kadar devletin kurumlarından faydalanığp akşam sohbetlerinde bir sonraki gün nasıl devlete karşı eylem yapılacağının tartışıldığını

    El altından terör örgütü adına hazırlanmış dökümanların gezdirilip çocuklara izlettirilmesini ,kin ve nefretle dolan bu çocukların ise dükkanları yağmaları panzere yapışacak bir elemde taş atmaları için en öndee görevlendirilmelerini

    Askere hain tuzakların nasıl kurulduğunu bu tuzakların kuruluken nasılda ince hasaplar yapıldığının

    Elektirik kaçakçılığının ulaştığı en son safhanın ne durumda olduğunu insanların ahırları ısıtmak için kaçak elektirik sobasını kullandığını yazın kılimayla çok soğuyan odanın dereceyi artırmak yerine kapıların pencerelerin açıldığını her şeyin elektirikle çalışan aletler üzerine kurulduğunu

    Militan sayılabilecek kesmin masum halkı nasıl kandırıp devlete karşı kışkırttını

    Her olumsuzluğu, sebebi ne olursa olsun faturasının devlete kesildiğini

    ………

    ………

    daha niceleri benim yazmaya sizin okumaya gücünüz yetmez

    galiba bu söylediklerimden dolayı olaüan üztü hal ilan ediliyor

    şunu unutmamak gerekli suç işleyen her kim olusa olsun öyle veya böyle cezasını çekmelidir

    Kimse kendini masum ilan etmesin

    Yazıda geçen olayın olduğuna inanmıyor ve ihtimal bile vermyorum ama olmuş isede o kişinin ayıbıdır suçudur

    Ama devlete silah tutan kişiyide karanfillerle gönderilmeyeceği aşikardır

  9. Yazan:ç-z Tarih: Ara 7, 2008 | Reply

    Hediye hanım,

    Şimdi siz tüm bunların sadece ülkenin doğusunda ve Kürtler tarafından yapıldığını ama ülkenin geri kalanının pürü pak olduğunu mu söylemeye çalışıyorsunuz?

    Siz onların “masum” ilan edilmesine karşı olduğunuza göre hepsinin en baştan suçlu ilan edilmesini istiyor olmalısınız? Öğrencilerinizin arasında Kürt çocukları var mı peki?Onlara potansiyel suçlular olarak davranıp öğretmeniz gerekenleri onlardan esirgiyor musunuz yoksa?

    Siz doğuda 6 sene boyunca o insanların çocuklarına hakkını vererek öğretmenlik yapmış olduğunuzu nasıl söyleyebileceksiniz bu durumda!

  10. Yazan:Aziz Yılmaz Tarih: Ara 7, 2008 | Reply

    Hediye hanım,

    Öncelikle fikirlerimizi belirtirken mümkün mertebe genellemelerden kaçınmamız gerektiğini düşünüyorum.Ayrıca,kuşatıldığımız çevrenin ve içinde bulunduğumuz koşulların yarattığı olumsuz atmosferin düşüncelerimizi denetlemesine de izin vermemeliyiz.Kaldı ki bizler vatandaş ve birey olarak,değerli öğretmen ve eğitimcilerimizin bu yönde öncü bir rol üstlenmelerini bekliyoruz.Zira topluma örnek olma,toplumu iyi yönde dönüştürme sorumluluğu biz sıradan vatandaşlardan çok sizlerin omuzlarındadır.Elbette sizler de en nihayetinde bizler gibi insanız;doğal olarak tepki ve eleştirileriniz olacaktır,olmaması mümkün değildir.Dolayısıyla birey,olarak,insan olarak,kuşatıldığımız çevre ve içinde yaşadığımız koşullardan etkilenmememiz mümkün değildir.Zira parçası olduğumuz dış dünya,bir şekilde duygu ve düşüncelerimize,dünya görüşümüze,yaşam felsefemize yön verir,belirler.Bize zarar verdiğini ya da haksızlığa uğradığımızı düşündüğümüz bir olay(veya olaylar)uzun zaman etkilerini üzerimizden atamayacağımız türlü izler bırakabilir.Yani kısacası düşüncelerinize katılmasam da sizi anlamayabildiğimi düşünüyorum.Elbette 25 yılı aşkındır sürmekte olan bu savaş pek çok olumsuz etkiler,kolay kolay onarılamayacak travmalar yaratmıştır.Bunun inanın farkındayım.Ve nereden,kimden gelirse gelsin hiçbir tepkinin durduk yerde kendiliğinden oluşmayacağını da gayet iyi biliyorum.Bu nedenle,dediğim gibi düşüncelerinizi doğru bulmamakla beraber size kızmıyorum.Ancak sizden daha yapıcı olmanızı talep ediyorum.Hiç değilse bu yaşlı adamın sözlerine kulak vermenizi ve bir daha sakince düşünmenizi bekliyorum.Eminim kırıp dökmeden,bir genelleme yapmadan da bazı ortak paydalar bulunabilir.Evet,gayet tabii ki ülkemizi daha ileriye taşımak hepimizin dileği bundan kuşkum yok.Ancak bütün bir halkı kötülemek,genellemeler yapmak hiç birimizin yararına olmaz ve daha demokratik ve huzurlu bir Türkiye düşümüze hizmet etmez.Zira bazı haklı nedenleriniz olsa bile suçladığınız kesimler de bu ülkenin insanları,bizim insanımız.Ha hiç mi suçları,hataları yok?Elbette var.Ama bir bütün olarak karşılaştığımız diğer sorunlarımızdan farkl değil.Neden Kayseri’de,Konya’da,Karadeniz’de olmuyor diye tek taraflı bir yargılama yerine,çabamız oraların da bir Kayseri,Konya ve Karadenize dönüşmesi yönünde olmalı.Bir yerde bir sorunun diğer bir yere göre farklılık göstermesi tamamen etnik,kültürel ya da inançsal nedenlere,ırkî özelliklere bağlanmamalı;bunu genetik özelliklerden çok sosyolojik nedenlerde aramalıyız.Hırsızlığın kaynağı yoksulluktur,işsizliktir,çaresizliktir;cehaletin kaynağı eğitimsizliktir.Bunun bir bölgeyle,toplulukla,sınıfla,inançla ilgisi yok.Ülkemizin diğer bölgelerinde de elbette her şey güllük gülistanlık değildir.Fakat diyeceksiniz ki oralarda neden benzer bir isyan yok.Bu da elbette çok daha geniş bir tartışmanın konusudur.Bakın benzer durumlar Türkiye cğrafyası dışında yaşandığında da aynı tepki ve isyanlara yol açabiliyor.Batı Trakya’da,Kıbrısta neden sorunlar çıkıyor dersiniz?Demekki insanların kültürlerini,folklörünü,dillerini özgürce yaşayamadıkları yerlerde bu tür sorunların yaşanması kaçınılmazdır.Konyada,Kayseri de insanlardan bu özgürlükleri esirgeyecek bir durum olsa onların bu duruma rıza göstereceklerini mi sanıyorsunuz?Biraz geniş düşünün.Güneydoğuda 6 yıl öğretmenlik hizmeti verdim diyorsunuz peki oranın halkı anadilinde eğitim alabiliyor mu?Kendi dillerinde özel tv.leri var mı?Bırakınız bu kültürel hakları batı illerine götürülen hizmetlerin onda biri oralara gitmiyor.Sağlık hizmeti yetersiz,yollar yetersiz…İş ve istihdam olanakları yetersiz.Bu kadar mahrumiyetin içinde mucize falan mı bekleniyor?Biraz da buradan bakın.

    Tabii bütün bunlar terör belasını,şiddeti meşru kılmaz.Ama önlem alınırsa bütün bu karmaşayı,düşmanlığı yaşamak kaderimiz olmaktan çıkar.Kötü niyetli yasa dışı yapılanmalar halktan destek bulmayarak yalnızlaşır.İnsanlar işleriyle güçleriyle hemhal olurlar.Kimse sırf canı sıkılıyor diye öyle eşkiyalığa falan hevesli değildir,bu eşyanın tabiatına aykırı.Ha her şeye rağmen suça meyilli,kötü niyetliler olmayacak mı?Olacaktır.Fakat minimuma inecektir.Bu işler böyledir.Birbirimizi internet üzerinden aşağılayarak bir yere varmayız…İçimizden geldiği gibi küfür ederek,hakaret ederek sorunlarımızı çözemeyiz.Lütfen bunları dikkate alın.Her kürt vatandaşını potansiyel suçlu ve düşman görmenin inanın hiçkimseye bir yararı olmayacaktır.Olsa olsa sorunun daha da büyümesine ve düşmanlıkların daha da derinleşmesine yol açabilir.Bu da sanırım hiçbirimizin istediği ve arzu ettiği bir şey değildir.

    Biliyorum epey uzun oldu.Düşüncerime gösterdiğiniz sabır için size şimdiden teşekkür ediyorum.Güzel ülkemizde barış ve kardeşliğin ebediyyete kadar süreceği güzel günler dileğiyle.

  11. Yazan:EzberBozan Tarih: Oca 18, 2010 | Reply

    `Ne yani ? Devletin askerine ve polisine güvenilmesinmi ?`

    Aynen oyle. Guvenilmesin!

  12. Yazan:EzberBozan Tarih: Oca 18, 2010 | Reply

    `Ama devlete silah tutan kişiyide karanfillerle gönderilmeyeceği aşikardır`

    Bunu ozellikle de bir kadindan duymak beni cok sasirtti. Umarim ilerde sizin cesedinize de ayni muamele reva gorulmez.

  13. Yazan:toruk Tarih: Oca 18, 2010 | Reply

    Şimdi bu yazıdan sonra gel de bu platformun zihin yapısını, niyetini sorgulama!

    Başlığından itibaren DerinDüşünce’nin iflasını ortaya koyan bu yazıyı kınıyor tüm sitenin 3-5 saniye içinde kendi kendini ortadan kaldırmasını temenni ediyorum.

    el insaf!
    el edep!

  14. Yazan:aslnyrkli Tarih: Oca 18, 2010 | Reply

    Filistinlilere zulmeden İsrail askerlerinden veya Iraklılara işkence yapan Amerikalılardan daha masum değiliz… en azından potansiyel olarak. %99 Müslüman olmanın bizi kurtarabileceğini sananlar ise feci şekilde yanılıyorlar.

    muaviye de müslümandı onu nekdar kurtarr biliyoruz hem musluman olup günah olduğunu bilcen hem yapıyorum muslumanım affedilirim dicen
    erdoğann bi sozu vardı bizde din milliyetciliği yok die sonra musluman katliam yapar mı dio gerci onda daa yaman celişkilerde var

  15. Yazan:Samet Tarih: Oca 19, 2010 | Reply

    Yazının bir kısmını haklı buluyorum ve bunu yapan bireyin müslümanlık değil, insaniyet adına olabilecek bir tarafı olduğunu zannetmiyorum.Fakat bu yazının, bu yönlü tek taraf’ta bakıldığını gördüğümde şaşırdım.

    Sezilen ve ön görülen fikir’e saygı duymak anlaşılmaz olup,tarafsız ve liberal bakmak gerekse olaya, (gerçek gözüyle görmek farzımisal) tek bir kişi üzerinden tüm ülke polislerine ve askerlerine mâl etmek çok yanlış bir yaklaşımdır.Ayrıca bunu türk milletine mâl etmek anlaşılmaz ve varılmaz bir bütünlüğü bozar,düşünce özgürlüğünde ayrıkı noktalara getirir.

    Vatanımızda her yönden insan var yanlışlar, yanlıştır.Savunulan nokta buysa eğer, gelinilen yer olanları savunmaksa,dağdaki pkklıların hiç’te masum olmadıkları kanısıdayım ? Sizlere açık kapı…

    Sevgiler.. Sa.

  16. Yazan:Uğur Tarih: Oca 19, 2010 | Reply

    yıllardır süren bu savaşta binlerce ölüm oldu bittide sapık bir adamın bir ölüye tecavüz etmesi olayı kaldı. elbette olayı küçümsemiyorum ancak bu tür olaylar filistin’ de, çeçenistan’ da, kuzey ırak’ ta olmadı demek diğer sonu ölüye tecavüze varmayan ölümleri biraz olsun meşrulaştırıyormuş gibi geliyor bana.

    kaldı ki tsk’ ya olan nefretini her olayda ortaya dökmek isteyen bazı insanların da aslında nasıl bir acizlik içinde olduğunun en büyük kanıtlarından bir bu olay. siz hangi tanıdığınızdan duydunuz tsk’ nın “öldürdüğünüz kadın teröriste tecavüz edin” dersi verdiğini?

    lütfen yapılan yorumların “eleştiri” olmasına dikkat edelim. lakin bir çok arkadaşımız saçmalamaktan çok da öteye gidememişler.

  17. Yazan:MY Tarih: Oca 19, 2010 | Reply

    taaabi yaa, ordumuzu yipratmayalim,
    türkiyedeki bir sürü hirsiz, tecavüzcü vs
    sirtina üniformayi giydi mi süper iyi adam olur.
    Karincayi bile incitmez. incitse bile hesap vermez. Verse bile ceza almaz.
    alsa bile uygulanmaz. uygulansa bile affedilir.

    isin komik(!) tarafi tecavüz eden polis, engel olmaya çalisan asker.
    Ama bize bozuk atan yorumcular YIPRANAN seyin ORDUMUZ degil ADALETiMiZ
    oldugunu göremiyorlar.

    Ooosssun. Ordumuzu yipratmayalim. O bizi yorMAmak için kendi kendini yeterince yipratiyor zaten 🙂

  18. Yazan:Uğur Tarih: Oca 19, 2010 | Reply

    mehmet bey;

    amacım ordunun yıpratılmaması veya yaptıklarının hoş görülmesi değil. o halde (eğer gerçekse) olayı hangi meslekten insanın gerçekleştirdiğinin ne önemi var? hangi meslek insana öldürdüğü teröriste tecavüz etme işini öğretiyor. şimdi o işi gerçekleştiren sapık liberal bir adam olsa (belki de öyledir, kim bilir) bizim burada çıkıp ” hepiniz sapıksınız, defolun gidin bu ülkeden naraları atmamız ne kadar normal olurdu sizce? ”

    zorunlu askerliğin kalkması, siyasette askerin müdahalesinin 0 (sıfır) a indirgenmesi bizim de en büyük hedefimiz. ancak benim belirtmek istediğim asıl nokta, klavye başında, ağzından sular akarak, yerli yersiz “vay olaya bak, ne geçiririm şimdi tsk’ ya” diye bekleyen insanların çokluğu.

    ülkemizde kemalizmin bu kadar etkili bir noktaya gelmesinin asıl nedeni olarak ben, (çok istisnai 1-2 kişi kitap dışında) tam anlamıyla doyurucu eleştirilere maruz kalmaması olarak görüyorum. bunu daha önce bir kez daha yazmıştım ve tekrarlamak istiyorum, biz bu şekilde davranarak kemalizmi eleştirmiyoruz aksine bir cumhuriyet kadınının ağzından çıkan “ezan! hadi ezan!” tarzı saçma eleştirileri meşrulaştırıyoruz.

  19. Yazan:ali duman Tarih: Oca 19, 2010 | Reply

    “yıpratmayalım” diye diye bir frekanştayn yaratıldı, yetmezmiş gibi hala “yıpratmayalım” diye kendini yırtanlar var, bu denli cahillik için özel eğitim gerek, yediden yetmişe tezgahından geçtiğimiz okul denen beyin yıkama merkezlerinde yapılanından….

    ittihatçı döküntülerinin ağzında bir kemalizm sakızı? ne kemalizmi? hangi kemalizm? sanki öyle bir şey varmış gibi…. (var olduğunu iddia edenler bir tane orjinal olan şeyini söyleyin, cumhuriyeti mi icat etti, laikliği mi icat etti, neyi icat etti?)

    tek bir gerçek var, o da türkiyeyi kurduğunu ileri süren hakim sınıfın, tüm çıkarlarını paketleyip, ambalajlayıp üzerine de “kemalizm” diye yazarak halka çaktığı kazıktır. kemalistin hırsızı da, hortumcusu da, katili de bu maske ile yargılanmadı, yargılanamadı. (susurluk, şemdinli, kanlı 1 mayıs, malatya katliamı, çorum katliamı, yüce divanda yalancıktan yargılanan siyasetcileriyle say say bitmez)

    haaaa “kemalizm mi, o çok iyi bir şeydir, o yüzden tapılacak, tapppppppppp”

    onlar tak diye emredecek, beyni yıkanmış halkım şak diye yerine getirecek. format bu. (iflas etti ama ne yapalım, elde başka formül bulunmuyormuş, katlanacğız bir müddet daha 🙁

    halk gözünü açtı mı? halkın gözü hep açıktı, hiç sandıktan çıkarmadı bu ittihatçı artıklarını, iktidara ancak yaptıkları kesintisiz darbelerle gelebildiler, daha ilk özgür seçimlerde (1950) halk çaktı bunlara. en büyük kazık ise akp oldu, bu ortaçağ kaçkınlarına.

    modası geçmiş, hitlerle birlikte tarihin çöplüğüne atılmış moderniteyi/ulus devleti savunadursun ortaçağ kaçkınları, çöplüğün en dibinde olduklarını hisedecekleri günler yakındır, sonuç mu? “geçti bor’un pazarı…..” (gerisini söylemeye gerek yok)

    bu ortaçağ kaçkınlarının gazetesi cumhuriyet geçmişte hitlere en çok methiye düzen, aleni bir şekilde almanya ve faşist hitleri savunan gazeteydi, 1950’li yıllarda da bu gazete nazım hikmetin resmini basıp, resmin altına “yüzüne tüküresiniz diye resmini yayınladık” diye yazmıştı, bugün değişen ne? hiç bir şey, sadece faşist yüzlerini saklamada ustalaştılar, hepsi o, dün hain nazım hikmetti, bugün orhan pamuk, onlar kendi varlıklarını hep bir düşman üzerinden tanımlayabilen zavallılardır. Türkiyedeki faşistlerin faşistliği yeni bir şey değildir, bu faşistlerin kimler olduğunu bilmek için yakın tarihe bakmak yeterlidir, 27 mayısı, 12 eylülü alkışlayanların kimler olduğuna bakmak yeterlidir, daha da geneli postalyalayıcılarına bakmak yeterlidir.

  1. 2 Trackback(s)

  2. Eyl 2, 2008: Ben bir bölücüyüm! : Derin Düşünce
  3. Oca 3, 2009: Suç Tevrat’ta mı? : Derin Düşünce

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin