RSS Feed for This Post

Paris Hilton da Türk müydü?

paris-hilton-ve-halacoglu.JPG Asuman Karan

Birinci Dünya savaşından sonra bir Alman gazetesi en komik yalan haber yarışması açmıştı. Kazanan haber ise şöyleydi : “Arşidük Ferdinand Bavyera’da bir çiftlikte sağ olarak bulundu, Birinci Dünya Savaşı’nın boşu boşuna yapıldığı anlaşıldı.”

Halaçoğlu’nun açıklaması ve gelen tepkilerle 2007 Türkiyesi tekerleği yeniden keşfediyor : “Kürtlerin aslında Ermeni ve Türkmen oldukları saptandı, PKK’nın boşuna kurulduğu, 38 bin insanın boşuna öldüğü anlaşıldı.” Oh ne güzel. Diyarbakır hapishanesini de pembe-mavi boyayıp çocuk yuvası yaparsak konu kapanacak demek ki.

müslüman aydınlar nerede?”
Yani memleketimizde hiç demokrasi ve insan hakları sorunu yokmuş meğer, herşey “dönme” Ermenilerin suçuymuş. AKSİYON’da yayınlanan sözleriyle tarihçi kasketini çıkaran Halaçoğlu bu kez bir istihbarat ajanı olarak çıkıyor karşımıza :

“Ülkeyi bölmeye çalışan TİKKO ve PKK terör örgütlerinin içinde yer alan insanların birçoğu Ermeni dönmesi Kürtlerden oluşuyor. TİKKO ve PKK hareketi bizim bildiğimiz gibi Kürt hareketi değildir.”

Acaba “müslüman aydınlar nerede?” diye soruyor insan kendi kendine. Sadece Ermeni olmak potansiyel suçlu kabul edilmeye yetiyor 2007 Türkiye’sinde ve Leyla ipekçi gibi bir kaç kişi dışında insanlar susuyor. Illâ ki namaza, başörtüsüne mi dokunmalı insan hakları ihlalleri? Benim “milletim can, ötekiler patlıcan” demekle mi müslüman demokrat olunuyor?
   

Belgeli Türklük Dönemi
 “…‘Kürdüm’ diyenlerin yüzde 30’u Türkmen. Gerçekte Kürt Alevi yok; bir bölümü Ermeni,…Elimde listeler var! ”. Ne zannediyordunuz? Siz kim olduğunuzu Halaçoğlu’ndan daha mı iyi bilecektiniz? Sanki “aramızda yaramazlar var, şimdilik isim vermiyorum ama onlar kendilerini biliyorlar!”  der gibi. Tarihçi ve samimiyetolog Halaçoğlu şöyle devam ediyor : “Ermenilik’ten Alevi Kürtlüğe dönenlerin birçoğu samimi değil. Kilise kurma çabasında oldukları biliniyor.”

Halaçoğlu konuştu mu bilim adamı gibi değil Tomás de Torquemada gibi konuşuyor. Ispanyalı müslümanları yakarak öldüren Engizisyon Savcısı gibi. Hıristiyan annesine kilise yaptıran Fatih’in torunları “kilise kurma çabası” diye bir suç bile ihdâs etmişler de bizim haberimiz yok. Fatih’in mezarını açıp yargılamayı da düsündüler mi acaba kilise kurma suçundan? Hani Katoliklerin Papa Formoz’a yaptıkları gibi?  Hz Isa’nın adını da çıkaralım Kur’an’dan icab ederse(!)

Halaçoğlu zaten sonuna kadar tahtaya girmiş olan çivinin üzerine vurmaya devam ediyor : “Araştırmalarımda şunu gördüm ki, pek çok Kürt dediğimiz insan aslında Türkmen asıllıdır. Yapısal olarak diyorum ama.” Bu yapı kelimesi de düşündürücü. Zira büyük âlim Halaçoğlu YAPI ile beraber ÖZ ve DEĞİŞMEZ gibi kelimeler de kullanıyor.
Demek ki kültürel olarak Kürt olabilirsiniz ama aslında yapısal olarak ne olduğunuz önemli zira yapı özdür, değişmez olandır. Yani fiziksel özellikleriniz bir başka deyişle ırkınız. Eğer hal böyleyse kendinizi Kürt sanmakla ne büyük bir yanılgı içindesiniz. Derhal üstün Türk ırkına rücu ediniz.
Halaçoğlu Bazı Kürt asıllı milletvekillerinin özel kalemlerinin kendisini ziyaret ederek kütük/soy araştırması yaptırmak istediğini söylemiş ve “Kürt değil, Türkmen boylarına ait olduklarını gördük. Çok sevindiler. Boynuma sarılanlar oldu. Bu kişilere belgelerini verdim…”

Yani Halaçoğlu öyle sıradan bir bilim adamı değil. Sizi inceleyip bir de Türklük belgesi verebiliyor, diploma gibi. Böyle bir belgeyle iş bulmanın ne kolay olacağını düşündünüz mü hiç? Hakkârili olduğunuz için size tam Kürt muamelesi yapılacakken hoop “kardeşim benim kapı gibi vesikam var, vesikalı Türküm ben he-hey!”. Sadece iş ararken mi? Karakola düştünüz, veya mahkemeye. Hoop vesika. Vesikalı hayat, oh ne rahat. Baksanıza milletvekillerinin kalem müdürleri bile bu vesika için Halaçoğlu’nun boynuna sarılmışlar.
“Orjinal Kürt” yapısı
Tabi tarih, antropoloji, arkeoloji, etnoloji ve sosyoloji dehasına sahip tek insanımız Halaçoğlu değil. AK Partili, Batman milletvekili Ahmet İnal bu yapısal Ermenilikten pek hoşlanmamış olmalı ki : “Kürtlerin dipdiri ortada olduğu, kendi orijinal yapısından hiçbir şey kaybetmediği ortada. Bu açıklamalar safsatadan ibaret.” Diyerek kendi “yapısını” savunmuş. Ama Halaçoğlu’nun gelen tepkilere verdiği yanıt çok güven verici :
“1936-37’de devlet bu dönmeleri ev ev tespit etmiş”. Türkiye faşizme en yakın olduğu yıllarda kendi vatandaşlarını kan/soy/ırk olarak fişlemiş ve bugün bunlar ıspat değeri olan tarihi belge kabul ediliyor.
Kürt yapısı hâlâ diri midir bilmiyoruz ama Mimar Sinan’ın mezarını açıp kafatasını ölçen zihniyet dipdiri karşımızda duruyor. Halaçoğlu da TTK ve Türk Antropoloji Cemiyeti’nin 1930′lardaki geleneksel çizgisine bağlılığı ile bütün bilim adamlarına örnek olacak vasıflara sahip. Meselâ kendsine karşı çıkanları da afaroz etmeyi unutmamış : “Kendini savundu: Beni eleştirenler, ‘soykırım var’ diyenlerdir” Ne güzel bilim adamı, ne güzel bilimsel tartışma. Benim bir fikrim var, tartışalım ama eğer karşı iseniz sizi vatan haini ilân ederim!
Belki yakında nüfus kağıdımıza kafatası çapını filan yazarız da hepimiz biliriz kim brakisefalmiş, kimin “ensesinde Türklük çukuru” varmış, kim samimi Kürtmüş.
Ne mutlu “Türkmen yapılıyım” diyene!

RADiKAL’den “Tarihçiler: Halaçoğlu ırkçı”

AKSiYON’dan Prof. Salim Cöhce : “Türkiye’de, Araplaşan binlerce Ermeni de var”

AKSiYON’dan Prof. Yusuf Halaçoğlu :”Beni azlettirmek için linç kampanyası düzenlediler”
 

 Derin Düşünce nedir?

Sitemizde siyasetten tarihe, kadın haklarından felsefeye, sanattan bilime kadar bir çok konudan bahsediyoruz. Ama zaman zaman da kendimizden söz ediyoruz. Derin Düşünce nedir?  Sitenin geçmişi, geleceği, ortak projeler, yazar olmak isteyenlere öneriler, okunma istatistikleri… Derin Düşünce’nin bir kimliği, tarihi ve kendine has “yaşam” tarzı var. Eğer aramıza yeni katıldıysanız bu kitap “yöre halkına” kaynaşmanızı kolaylaştıracaktır :)

 Liberalizmin Kara Kitabı

Liberalizm asırlardır bir çok aşamalardan geçmiş, tarihi olaylarla kendisini imtihan etmiş bir düşünce geleneği. Değişmiş yanları var ama sabitleri de var. Bu sabitlerin içinde liberalizmin tehlikeli yönleri hatta YIKICI UNSURLARI da var. Bunları ortaya çıkarmak için “doğru” soruları sormak ve liberal perspektifte kalarak yanıt aramak gerekiyor… Büyük bir kısmı bu gelenekten olan düşünürlerin fikirlerinden istifade ederek liberalizmin kusurlarını ele alıyoruz bu kara kitapta: Adam Smith, Mandeville, John Stuart Mill, Hayek, Friedman, Röpke, Immanuel Kant, Alexis de Tocqville, John Rawls, Popper, Berlin, Mises, Rothbard ve Türkiye’de Mustafa Akyol, Atilla Yayla, Mustafa Erdoğan… Liberallere, liberalimsilere ve anti-liberallere duyurulur. Buradan indirebilirsiniz.

Maymunist imanla nereye kadar?

Evrim ve Big Bang gibi konular genellikle sağlıklı biçimde tartışılmaz. İdeoloji ve inançlar, felsefî tercihler bilim-SELLİK maskesiyle çıkar karşımıza. Özellikle evrim tartışmaları “filanca solucanın bölünmesi” veya falanca Amerikalı biyoloji uzmanının deneyleri etrafında döner ve bir türlü maskeler inmez. Madde ve o Madde’ye yüklenen Mânâ maskelenir… Oysa perde arkasında tartışılan başkadır. İnsan’a, Hayat’a dair temel kavramlardır. Sadece et ve kemikten mi ibaretiz? Yokluktan gelen ve ölümle yokluğa giden, çok zeki de olsa SADECE VE SADECE bir maymun türü müdür insan? BİLİM DIŞINDA bir insanlık yoksa Aşk yoksa, Sanat yoksa, Güzellik yoksa ve Adalet yoksa Hayat‘ın anlamı nedir? Aşık olmak hormonal bir abartıysa, iyilik enayilikse, neden birbirimizin gırtlağına sarılmıyoruz ekmeğini almak için? Neden bir çocuğa tecavüz edilmesi midemizi bulandırıyor ve neden fakir bir insana yardım etmek istiyoruz? Taj Mahal’in, Ayasofya’nın, Notre Dame de Paris’nin değeri bir arı kovanı veya termit yuvasına eşdeğer ise, Mesnevî boşuna yazıldı ise neden Hitler’i lanetliyoruz ve neden Filistin’de can veren bebeklere üzülüyoruz? Maymun olmanın (veya kendini öyle sanmanın) BİLİM DIŞINDA, psikolojik, siyasî, ahlâkî, hukukî öyle ağır sonuçları var ki…  Evrim senaryosunu kabul etmenin etik ve siyasî neticeleri ve evrimciliğin etimolojik değeri … Derin Düşünce’nin yorumcuları tarafından konuşuldu. Biz de bu sebeple söz konusu iki tartışmayı 116 sayfalık bu kitapta topladık. Buradan indirebilirsiniz.

Trackback URL

  1. 9 Yorum

  2. Yazan:Haydar Tarih: Ağu 29, 2007 | Reply

    Gecenlerde Tomás de Torquemada ve Engizisyonla ilgili bir belgesel izlemistim. Ilk once onun Yahudilikten donme oldugunu bilenleri yokettigini anlatiyordu.

    Sonraki birkac yuzyil Tomás de Torquemada nin bagli bulundugu Katolik Kilisesi parayi basana sertifika ile cennetin anahtarini ve parsel dagititiyordu. O sertifikayi ve anahtari satin alan zeki kimseler (!) ve buna itibar edenlerde eminim papazlarin “boynuna sarilmislardir”.

    Tevekkeli Halacoglu bu fikrin babasi olacak kadar zeki gelmediydi bana.
    ***

    Saga sola “Turkluk Belgesi” veren Halacoglu kendisinede bu belgeyi vermismi acaba? Cok girgir olurdu dogrusu.

  3. Yazan:Mehmet Yılmaz Tarih: Ağu 30, 2007 | Reply

    Evet, Asuman Hanim’in aklina gelmemis galiba bu “cennet tapusu”. Sözde günahlari affettirmeyi saglayan ve Luther’i kizdiran “indulgence” kagidi da buna benzer bir sey. Ah bu vesikalar 🙂

  4. Yazan:Aysegul Tarih: Ağu 30, 2007 | Reply

    TTK basbakanliga bagli bir kurumdur, bunun gibi skandallarla AKP gerçek yuzunu gostermis oluyor! Zaten Zaman ve Aksiyonun da bu adama sahip cikmasi dusundurucu…

  5. Yazan:blue Tarih: Ağu 31, 2007 | Reply

    Benim anlamadığım bu sürülen 200.000 Ermeni nasıl olup da çaktırmadan Kürt-alevi oluvermişler? Böyle kimlik değiştirmek kolay bir şey midir? Sonra hadi Kürt oldun da nasıl Alevi oluyorsun? 3 derste hızlı alevilik dersi filan mı almışlar? Sonra bu insanların tipide mi ele vermemiş kendilerini? Yani Kürtle Ermeninin tipi o kadar benzer midir hakikaten?
    Peki şimdi Kürt aleviler, Ermeni olduklarını öğrendiklerine göre şimdi ne yapmalılar? Ve biz artık onların birer Ermeni olduğunu öğrendiğimize göre ne yapmalıyız? Natamam sürgünü hitama mı erdirmeliyiz? Ya da Samast’ın yaptığını mı yapmalıyız?
    Adam hala pişkince oturuyor orada…

  6. Yazan:Banu Pinarcikli Tarih: Eyl 4, 2007 | Reply

    Okullarda ögrendigimiz miliyetçilik, ve “Türküm dogruyum” andlari tarihe karisacak belki de. Su bir gerçek ki milliyetçilik faydadan fazla zarar getirdi bu ülkeye.

    bu konuda asagidaki kitabi tavsiye ederim herkese.

    http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=123558

  7. Yazan:Bolulu Alperen Tarih: Eyl 5, 2007 | Reply

    Siz kimsiniz? Halacoglu gibi bir bilimadamina nasil dil uzatirsiniz? Türk olmaktan gurur duymuyorsaniz bu sizin sorununuz. Adam elimde ispatlat var diyor. Belki siz de ermenisiniz. Onun içinmi bu kadar rahatsiz oluyorsunuz?

  8. Yazan:Aziz Yılmaz Tarih: Haz 21, 2008 | Reply

    Haşa biz kim oluyoruz da Halaçoğlu gibi bir bilimadamına dil uzatuyoruz.Doğru ya önümüze her konana sorgusuz sualsiz kabullenmiyorsak bu zaten Ermeni veya Kürt olduğumuz anlamına geliyormuş.Eh Ermeni ve Kürt olmak da kafatasçı anlayışlar tarafından suç kabul edildiğine göre demekki hiç sesimimizi çıkarmamalıymışız.Yoksa bizde onlardan oluruz ha!

    Yazık,nasıl oluyor da insanlar boğazına kadar bu ırkçılık batağına saplanıyor anlamak kolay değil.

  9. Yazan:Tigran Tarih: Tem 4, 2008 | Reply

    turk yok, cesitli etnik unsurlardan olusan millettir.Ya asilli ermeni,ya yahudi ,ya suryani,ya da yezidi.Dunya ermenilere aittir.

  10. Yazan:sadıksadık Tarih: Eyl 11, 2008 | Reply

    Hallaçoğlu isimli zat-ı muhteremin yazısını okuyunca dehşete kapıldım.

  1. 2 Trackback(s)

  2. Eki 1, 2007: Ax! Welate min – Ah! vatanım : Derin Düşünce
  3. Eyl 30, 2012: Yassı Tavuklar ve ordu : Derin Düşünce

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin