Qua Vadis Ümmet? »
By Fatma Sancak on May 30, 2009 in İç hastalıklar, Şeriat, Tasavvuf | 17 Comments
Sahip olduklarımıza dair…
Tercihlerimiz çoğu kez bize kim olduğumuz sorusunun cevabını verir.Tercihlerimizin verdiği cevapların doğruluğu ancak ve ancak onlara sahip olabilme ölçümüzle mümkündür.Sahip olmak,istemenin sonucudur.İstemek ardından sahip olmak,bu iki eylem,sahip olmanın sonunda noktalanmaz,bir üçüncü isteği doğurur;sahip olduğunu kaybetme korkusu.Pekala;
1.)İstemek
2.)Sahip olmak
3.)Sahip olduğunu kaybetme korkusu
olarak şıklandırabiliriz.
Başlığımız müslümanlar,konumuz din (İslam) olduğu için,bu şıklandırmayı;Dinin mensubu olmak(istemek),Din içerisinde var olmak,dindar olarak kendini tanımlama(sahip olmak),Kendi varlığı ile bütünleştirdiği dinin zarar görmesinden ve kendi kimliği olan dindarlığın zarar görmesinden korkmak(kaybetme korkusu) olarak örnekleyebiliriz.
Çoğu kez istemek ve sahip olmanın masumiyetini,kaybetme korkusu ile zalimleştirebilir insan.Ve bunu yaparken çoğu kez kendi verdiği zararın dışardan gelecek zararlardan büyük olabileceğini düşünemez.Karşılaştığımız zorluklar(kaybetme korkusu) biz de histeri nöbetine yol açacağı için var olan potansiyelimizi de bu etki ile göremeyebiliriz. Read the rest