RSS Feed for Zaman Nedir?Category: Zaman Nedir?

İnsan hatıraların toplamından başka ne olabilir? »

“… Irkları zamanın derinliklerinden geliyordu. Teknolojinin doruğundaydılar ; fizikî gerçekliği sadece istekle değiştirebiliyorlardı. Bu kabiliyete “syntonisation” adını vermişlerdi. Ama ölüyorlardı. Uygarlıkları çöküşteydi. Ölümlü olmalarına bir çare aramaya başladılar. Uzun yolculukları onları küçük mavi bir gezegene getirdi; bizimkine! Sonunda aradıklarını bulmuşlardı. Ben doktor Schreber. Sadece bir insanım. Yabancılara deneylerinde yardım ettim. Kendi türüme ihanet ettim. […] İndî […]

Zaman geçerken geçmeyen bir “ben” var sende, farkında mısın? »

Zaman geçerken sende geçmeyen bir “ben” var… par derindusunce-org .   Zaman Nedir? “…Geçip gitmiş olmasa “geçmiş” zaman olmayacak. Bir şey gelecek olmasa gelecek zaman da olmayacak. Peki nasıl oluyor da geçmiş ve gelecek var olabiliyor? Geçmiş artık yok. Gelecek ise henüz gelmedi. Şimdiki zaman sürekli var ise bu sonsuzluk olmaz mı? ” diyordu Aziz Augustinus. Zira […]

Gelecek gelmeden önce neredeydi? »

“Zaman nedir? Kimse sormazsa ne olduğunu biliyorum. Ama birisine açıklamaya kalkarsam artık bilmiyorum… Eminim ki geçip gitmiş olmasa “geçmiş” zaman olmayacak. Bir şey gelecek olmasagelecek zaman da olmayacak. Peki nasıl oluyor da geçmiş ve gelecek var olabiliyor? Geçmiş artık yok. Gelecek ise henüz gelmedi. Şimdiki zaman sürekli var ise sonsuzluk olmaz mı? İyi ama şimdiki zaman var olabilmek için geçmişe karışması gerekiyorsa mevcudiyetini  yok […]

Teslimiyet / submission / soumission / تسليم »

Bazen zordur kolay olanı seçmek. İnsan sebeplere güvenir, eşyaya, topluma, makam sahibi insanlara umut bağlar. Sebeplerin neticeleri içerdiği vehmiyle hareket eder. (Bkz. Derin Lügat, Sebep-Sonuç) Sebeplerde kudret arar: “…Gereklilik fikri algılarımızla teyid ettiğimiz bir şey değil. Demek ki içimizden gelen bir izlenim bu veya düşüncelerimizin sonucu.[…]Neticede gereklilik ya da sebep-sonuç ilişkisi (=illiyet) varlıklardan kaynaklanan bir olgu […]

Albertine Kayıp / Marcel Proust »

  “… Acılarımın ve beraberinde sürüklenen her şeyin ortadan kaybolması, çoğu kez hayatımızda önemli yer tutan bir hastalığın geçmesi gibi, bir eksiklik duygusu meydana getiriyordu. Muhtemelen, aşkın ebedi olmamasının nedeni, hatıraların doğruluğunu daima korumaması ve hayatın, hücrelerin sürekli yenilenişinden oluşmasıdır. Ama hatıralarla ilgili olarak, bu yenilenme, değişmesi gereken şeyi durduran ve geçici olarak sabitleyen dikkat […]

Sur l’Eau (Suyun Üstünde) / Guy de Maupassant »

“…Birden sandalıma bir şey “tak” diye vurdu. Yerimden sıçradım. Soğuk terler döktüm başımdan ayaklarıma kadar. Herhalde bir tahta parçası olmalıydı ama bana yetmişti. Bedenimi garip bir korku kaplamıştı. Çıpayı çekmek istedim, gelmedi. Bitkin bir şekilde yerime çöktüm. Suyun yüzeyini beyaz, kalın bir sis kaplamıştı. Öyle ki ayağa kalktığımda ne ayaklarımı ne de kayığımı görüyordum. […] […]

Aranağmeler / Søren Kierkegaard »

“… Gelecek ne getirecek? Bilmiyorum, hiç bir tahminim de yok. Bir örümcek sabit bir noktadan nedenlerden sonuçlara doğru düşerken önünde hep boş bir mekan vardır ve hiç bir yere tutunamaz, her ne kadar çırpınsa bile. Ben de kendimi öyle hissediyorum; önümde hep boş mekan; ileri doğru sonuçlara doğru yol almamı sağlayan arkamda kalmış nedenler var […]

YAKINDA: Ölüm’ün Evi »

 “…ölülerin içinde yaşıyorum; ve tabi sevilen bir insanı aniden kaybetmekle başlayan duygu fırtınalarının: İsyan, pişmanlıklar, suçluluk duygusu, nefret, umutsuzluk… Ölen yakınlarını görmeye gelenler için bu şok buluşma aynı zamanda benzersiz bir tecrübe: Kâh kesif bir tefekkür anı oluyor kâh yoğun bir ızdırap … Arkadaşlarımın gözünde ölülerin doktoruyum. Ama aynı zamanda yaşayanların da doktoruyum, Ölüm ile […]

Telhîsu Kitabi’n-Nefs / İbn Rüşd »

[…] Aristoteles dedi ki : Bölünemeyen iki şekilde kullanılmaktadır : 1) Bilfiil ve bilkuvve bölünemeyen ve 2) bilfiil bölünemeyen ama bilkuvve bölünebilen. Bundan dolayı aklın uzunluk ve zaman gibi bilkuvve bölünebilen ama bilfiil bölünemeyen şeyleri bölünemez olmaları yönüyle bölünemez bir tasavvurla tasavvur ettikleri inkâr edilemez. Bu durum tıpkı her iki bakımdan da bölünemeyen şeylerin tasavvurundaki durum gibidir. […]

Ermiş / Halil Cibran »

  “… Zaman ölçülemez ama insan, onu akışını seyredebildiği bir dere gibi görmek ister. İnsanın içindeki zamansız olan, hayatın zamansızlığından haberdardır ve dün, bugünün hatırası, yarın da bugünün rüyasıdır. Zaman, sevgi gibi parçalanamayan ve arşınlanamayandır. İnsan düşüncelerinde zamanı parçalara ayıracaksa, bunu maziyi hatırayla ve istikbali hasretle kucaklayarak yapmalıdır …”    … Bu konuda e-kitap okumak […]