RSS Feed for YoklukCategory: Yokluk

Zaman bir bilmecedir… »

”… Proust’un sorguladığı gibi gece uykuya dalarken bıraktığımız Ben’i ertesi gün nasıl buluyoruz? Bir başka benliğe girmediğimizden nasıl emin olabiliriz? Yaşanmakta olan an bölünemezdir ve zamanın dışındadır çünkü zamana dair olan süreklilik halindedir. Ama bu Descartes için bir sorun teşkil etmiştir. Eğer anlar [dizili boncuklar gibi] birbirini takip ediyorsa, birbirlerinden bir yokluk  ile ayrılıyorsa bir […]

Susunca… »

“Susunca kelimeler cambazlığını kaybeder. Susunca kasıntısız olur insan, dış dünyadan gelen sürtüşmelerden biraz uzaklaşır, kendini bulur, doğanın sessiz müziği ile dolar içi. Tek başına susuş olduğu gibi ikili susuşlar vardır. Anlaş(ıl)an iki insanın güneş batışı sırasında ya da bir ocak başında yan yana susuşu bazen sütunlar dolusu laftan daha veciz bir iç konuşma sağlar. Zaten […]

Dikkat Kitap: Yokluk var mıdır? / Kaliteli Ateizm »

Yokluk var mıdır? Evinizin içini dolduran boşluğu gördünüz mü hiç? Bir türlü gelmeyen şu trenin verdiği sıkıntı ya da sizi habersiz bırakan dostlarınızın sessizliği gerçek değil mi yoksa? Tutulmamış sözler, ödenmemiş borçlar… Yokluk da var aslında “var” dediğimiz şeyler kadar. Ama Yok’un varlığı şuurlu insanlar için var; gelecekten, birisinden ya da Tanrı’dan bir cevap bekleyenler […]

Ölüm’ün –E hâli (4) : Kâmiliyet / έντελέχεια »

Birinci bölüm İkinci bölüm Üçüncü bölüm  Ölüm korkusu ıskalanmış, eksik kalmış bir yaşamın sonucudur. Bir ihanetin dışa vurulmasıdır. (Franz Kafka [1])  İnsanlar doğarken ve ölürken birbirlerine benzerler. Onları birbirinden ayıran sadece doğum ile ölüm arasında yaptıkları şeylerdir. [2] Evet, hatta o kadar benziyorlar ki karıştırmamak için etiketliyoruz. Mezar taşları da öyle. Zenginlerin mezarları bazen biraz […]

Zamanda yolculuk? »

  Zaman Nedir? “Zaman nedir? Kimse sormazsa ne olduğunu biliyorum. Ama birisine açıklamaya kalkarsam artık bilmiyorum… Eminim ki geçip gitmiş olmasa “geçmiş” zaman olmayacak. Bir şey gelecek olmasa gelecek zaman da olmayacak. Peki nasıl oluyor da geçmiş ve gelecek var olabiliyor? Geçmiş artık yok. Gelecek ise henüz gelmedi. Şimdiki zaman sürekli var ise sonsuzluk olmaz […]

Varlık ve Hiç – Jean-Paul Sartre (Bölüm 7: Karanlık) »

“I like the darkit is my friend / there at beginnin’s / be there at the end…I like my own / I like my own” (Seasick Steve)   “… Proust’un sorguladığı gibi gece uykuya dalarken bıraktığımız Ben’i ertesi gün nasıl buluyoruz? Bir başka benliğe girmediğimizden nasıl emin olabiliriz? Yaşanmakta olan an bölünemezdir ve zamanın dışındadır çünkü […]

Varlık ve Hiç – Jean-Paul Sartre (Bölüm 6: Gölge) »

 “…Yaşam geçip giden bir gölgedir, oynadığı rolü süresince sahnede boy gösteren gariban bir aktör gibi, sonra bir daha duyulmaz sesi. Bir aptalın anlattığı zırvalarla dolu hikâye gibidir, anlamsızdır…” (William Shakespeare, Macbeth, 1606)[1] Eğer adına “gölge” ya da “yansıma” dediğimiz fizikî hadiseler olmasaydı vehimden, evhamdan,  aldatıcı şeylerden bahsetmek zor olurdu. Adına “Kâinat” dediğimiz şiir kitabı bir […]

Varlık ve Hiç – Jean-Paul Sartre (Bölüm 5:Özgürlük) »

Rüzgârsız bir gecede yağan kar tanelerinin yavaş yavaş süzülüp yere inişini seyrettiniz mi hiç? Sokak lambasının ışığında önceden belirlenmiş yerlerini arar gibidirler. Sanki her bir kar tanesinin tam olarak nereye düşeceği önceden bellidir. Gösteri başlamadan önce sahnedeki yerlerini alan aktörlerin rahatlığıyla yere, kendi yerlerine inerler kar taneleri. Bazı müzikler vardır, kar tanelerinin sükûnetini hatırlatırlar. Notalar […]

Varoluşçuluk’a İki Ayrı bakış: Sartre ve İbn Arabî »

Açıklamaların ve nedenlerin dünyası, varoluşun dünyası değildir, der Sartre Bulantı(1) adlı eserinde (s.192). Gösterge dahi gösterdiği şeyin ne olduğunu anlatmaya yardımcı değildir. İşlevi hakkında fikir verebilir ama o varlığın ne olduğunu anlamayı sağlamaz. Bulantı’nın atkestanesinin köküydüm ben adlı varlığın duyumsanmasının yaşandığı bölüm mekân ve zamana dair çıkarımların kahramanın bilincinde keşfidir ve bize şunu açımlar: Hareket […]

YAKINDA: Varlık ve Hiç, Sartre ve özgürlük kavramı »

“..20ci asırda ateizmin ürettiği en kaliteli metinlerinden biri Varlık ve Hiç. Bu kitapta Jean-Paul Sartre’ın tanrısız bir ahlâk teorisi, Jüdeo-Kretyen ilâhiyat ile göbeğini kesmiş bir “iyi insan” arayışı içinde olduğunu söylersek sanırım yanılmış olmayız. Ateist bir ahlâk teorisi olmakla beraber… ne acayiptir ki hukuk, hak, sorumluluk, ahlâk gibi kelimelerin yok denecek kadar az kullanılmış olması […]