RSS Feed for This Post

Çin’in yakın tarihi üzerine…

  • Çin’in tarihini bilmeyenler bu ülkenin 21ci yüzyıldaki yükselişine şaşırıyor. Oysa Çin sefaletten yükselmiyor. Sadece 19cu yüzyılda uykuya dalmıştı; şimdi uyanıyor. Neden?
  • Dört asır önce Çin muazzam bir küresel ticaret ağının merkezindeydi. Avrupa ve Rusya’da 80 milyon insan yaşarken Çin 100 milyon insanı besliyordu. Çin’deki imparatorluk Avrupalıların rüyalarında bile göremeyeceği kadar gelişmiş ve organize idi.
  • Çin imparatoru vergileri emek (kamu hizmeti) ve bakır para olarak topluyordu. Hizmet vergisini toplamanın zorluğu ve bakır paraların taşınmasındaki zorluk sebebiyle 1580’de imparator gümüş para reformu yaptı.
  • Fakat Çin’de gümüş yoktu. Nereden buldular? İspanyollar bugün Bolivya sınırları içinde olan Potosi madeninden çıkardıkları gümüş karşılığında kumaş, porselen ve çay alıp Avrupa’ya satıyorlardı.
  • 16cı asırda dünyada dolaşan gümüşün %50’si Güney Amerika’dan geliyordu. Çin ise o devirde tıpkı bugün olduğu gibi dünyanın fabrikasıydı. İhracata dönük üretim yapılıyordu. Yani üç beş hatıralık eşya değildi satılan. Lizbon, Paris, Londra ve Amsterdam’daki zenginler için özel imalattı.
  • 1570’te Meksika’daki İspanyol sömürge valisi kralına yazdığı mektupta şöyle diyordu: “…Çinlilere satabileceğimiz hiçbir şey yok. Bizim ürettiğimiz şeylere ihtiyaç duymuyorlar. Tek istedikleri gümüş…”
  • İngilizler devletin de ortak olduğu “East India Company” vasıtasıyla Hindistan ve Güney Doğu Asya’da bir monopol kurmuşlardı. Kendileri üretmeseler bile her ticaretten haraç yiyorlardı. Fakat Çin’in kendi topraklarında monopol olmasına tahammül edemiyorlardı.

  • East India Company’nin yöneticileri para kazanma hırsı ile delirmiş tiplerdi. Sömürge olan Hindistan’da afyon üretip Çin’e satmaya başladılar. Bağımlılık yapan, aileyi ve ekonomiyi çökerten bu maddenin satılması ve kullanımı Çin imparatoru tarafından 1913’te yasaklandı.
  • Yasaklara rağmen İngilizler ülkeye gizlice afyon sokmaya devam ettiler (Rüşvet, mafya vs). 1750’lerden 1800’lerin ortasına gelindiğinde afyon sevkiyatı 40 katına çıkmıştı. Amerikalılar da el altından uyuşturucu soktular ve Roosevelt ailesi bu yolla zenginleşti.
  • İmparatorun afyonu engellemesini durdurmak için İngilizler iki kez savaş açtılar. İngiliz donanması Çin limanlarını bombaladı ve çok sayıda insan öldü. Çin, afyon ticaretini serbest bırakmakzorunda kaldı ve Hong Kong’da bir İngiliz kolonisi kurulmasını kabul etti.
  • 1839’dan 1860’a kadar süren bu baskı Çin’de iç istikrara, ekonomiye ve aile yapısına yıkıcı etki yapacak, ülke bir dizi iç savaşa sürüklenecekti.
  • Bir an için bunun tersini düşünün: Çin donanması Londra’yı bombalamış. İngiliz limanları ambargo altında. Sebep? Komünist parti Çin malı kokain ticaretinin İngiltere’de serbest bırakılmasını istiyor. Devlet otoritesi sarsılıyor; çeteler, ayaklanmalar ve iç savaş…
  • İşte bu yüzden Çinliler 1839-1860 dönemini büyük bir utanç ve öfke ile hatırlıyorlar. İkinci afyon savaşından sadece 40 yıl sonra yani 1900’lerin başında Çin’in dünya ticareti içindeki payı %30’dan %6’ya inmişti.
  • Kısacası İngilizler ticarette yenemedikleri rakiplerine silah zoruyla uyuşturucu satmış ve ülkenin geleneklerini, ailesini yerle bir etmişlerdi.
  • Bugün gerek Pekin yönetimi gerekse iş adamları ABD’deki vahşi kapitalizmi aratmıyor. Acaba sebebi sadece para hırsı ve dünya malı sevgisi mi yoksa ABD ve Avrupa’dan geçmişin intikamını alma isteği mi?

Tavsiye okuma

Trackback URL

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin