RSS Feed for This Post

Kemalizm kadınları nasıl özgürleştirdi?

modern-hayat

“… Cumhuriyetin ilk dönemleri pek çok siyasi çatışma gibi bir siyasi çatışmayı daha barındırıyordu: devlet ve feminizm çatışması! Cumhuriyetin kurucu kuşağı kadın haklarını kendi çizdiği sınırlar içerisinde tutmak istiyordu. Bu bakımdan seçme-seçilme, iktisadi haklar gibi pek çok konuda istekleri olan feminist gruplarla bir çatışma içerisindeydi. Kadın haklarını gereksiz görüyor ve aşağılıyordu. Bugün kadın hakları denildiğinde akla hangi gazete gelir?

Genellikle Cumhuriyet gazetesi. Özellikle türban serbestisinin gündemde olduğu günlerde Kemalist rejimin selameti ile de ilişkilendirilerek öne sunulan kadın hakları söylemi vardı. Bu söyleme göre bir kadının ailesi tarafından başının örtülmesi kadın haklarına aykırıydı. Binlerce şehidin kanıyla sulanmış bu topraklarda böyle şey nasıl olurdu monşer? Olamazdı. Nitekim de olmadı. Rekor katılımla onaylanan türban serbestisi Anayasa Mahkemesi’nden döndü. Türkiye çok ciddi bir siyasi kriz yaşadı. AKP’nin türban serbestisi konusunda aldığı tavır sonradan kapatılma davasında delil olarak kullanıldı.

Kriz bitti: taraflar sahalarına döndü. Binlerce başı örtülü kız okul kapısının önüne kurulan kabinde örtülerini çıkararak eğitim almaya devam etti. Cumhuriyet gazetesi tüm bunlar olurken en çok “kadın hakları” kavramını kullandı. “Gerici iktidar kadınlarımızı evlerine kapatmak istiyor”, “Kemalist devrimin kadınlarımıza verdiği hakları geri almak” istiyordu. Peki gerçekten öyle miydi? Cumhuriyet kadınlarına haklarını Devlet mi vermişti? Hayır! Aksine devlet ve onun sesi Cumhuriyet gazetesi kadın haklarına büsbütün karşıydı!

Kadının fendi cumhuriyeti yendi

 Nezihe Muhiddin rejimin statükocu tavrı nedeniyle önemsemediği ve geri plana ittiği kadın haklarını savunmak için 16 Haziran 1923’te Kadınlar Halk Fırkası’nı kurar. Ancak TBMM o yıllarda kadınlara parti kurma hakkı vermediğinden ve “kadın-erkek ayrımı yaptığı” gibi basit bir gerekçe yüzünden partiyi kapatır. Kadınlar Halk Fırkası, sonradan Türk Kadınlar Birliği’ne dönüşür ve kadınların seçme ve seçilme hakkı elde etmesi için çaba verir. Bu mücadele 1935’te başarıya ulaşır. Ama bu dönemde TKB yine kapatılır. Bugünün “çağdaş türk kadını’nın sesi” Cumhuriyet gazetesi’nin başyazarı olan Yunus Nadi tüm bu gelişmeler hakkında ne der biliyor musunuz?

”Havva’nın kızları, Meclis’e girip yılın manto modasını tartışacak”(1)

 Kadınlar Halk Fırkası kapatılınca yerine Türk Kadınlar Birliği kurulmuştu. O da kapatılınca Cumhuriyet Gazetesi’nde şu başlık atıldı:

“Türk Kadınlar Birliği kapatıldı, fesat çıkaran hatun kişilere haddi bildirildi.”

Bu noktadan sonra durup düşünmek lazım: ” Türk kadınına bütün haklarını cumhuriyet ve Atatürk verdi. ” cümlesi ne kadar doğrudur? …” (Kadın hakları ve Kemalizm isimli e-kitaptan)

 

… Bu konuda e-Kitap okumak için…

Kadınlar… Günümüzün Don Kişotları

Suzan Başarslan’ın dediği gibi “kadına dair söylenmesi gereken ne kadar söz varsa erkeğin söylediği” bir dünya bu. Sadece söz mü? Yaşama hakkı bile. Bugün Çin’de ve Hindistan’da yüzbinlerce kız bebek daha doğmadan ultrason ile ana karnında görülüp yok ediliyor. Erkeklerin güç mücadelesinde kadınlar eziliyor. Cumartesi anası oluyor, cezaevlerinin önünde sıra bekleyen, şehit tabutlarının üzerinde ağlayan oluyor. Şampuan veya otomobil satarken bedenini kullandıran, arka planda, silik, soyunan, tüketen, “figüran”… Kadınlara özne olma hakkını vermeyen erkekler mi yoksa bu hakkı alamayan kadınlar mı? Kadınlıklarını kaybetmeden, erkekleşmeden var olabilecek mi birgün kadınlar? 96 sayfalık bu kitapta Kadın’a ait kavgaları ve Kadın’ın kimlik arayışını sorguluyoruz. Buradan indirebilirsiniz.

Kadın hakları ve Kemalizm

“Kemalizm Türk kadınına özgürlük verdi” gibi sloganlarla düşünmeye daha doğrusu ezberlemeye itildiği için sık sık şaşırmaya mahkûm bir kuşak bizimki. Tarihi, belgeleri, siyasî söylemleri ve sloganları aklın imtihanına tabi tutan herkes hayretler içinde kalıyor. “İyi de biz bunu bunca sene nasıl yuttuk?” diye sormaktan alamıyoruz kendimizi. Kemalist düşüncenin, çağdaşlığın ve Atatürk devrimlerinin yılmaz bekçisi “çağdaş Türk kadını’nın sesi” Cumhuriyet Gazetesi’nin başyazarı olan Yunus Nadi kadınların siyasete atılmasına nasıl tepki vermiş meselâ? “Havva’nın kızları, Meclis’e girip yılın manto modasını tartışacak” Kadınlar Halk Fırkası kapatılınca yerine Türk Kadınlar Birliği kurulmuş. O da kapatılınca Cumhuriyet Gazetesi’nde şu başlık atılmış: “Türk Kadınlar Birliği kapatıldı, fesat çıkaran hatun kişilere haddi bildirildi.” Derin Düşünce Fikir Platformu yakasını resmî tarihten kurtarmak isteyen okurlarına ezber bozan bir kitap öneriyor : Kadın hakları ve Kemalizm ilişkisine alternatif bir bakış

Trackback URL

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin