RSS Feed for This Post

Alkol özgürlüğümüz her yerde tehdit altında!

Alaturka Laiklik: “Beni bir bir sen anladın, sen de yanlış anladın!”

Türkiye Cumhuriyeti’nde Alevîlere zorla Sünnî İslâm öğretilirken Sünnîlerin başörtüsü devlet dairelerinde yasak. Türk Ordusu’nun istihbaratı camileri ve namaz kılanları fişliyor. Hristiyan Ermenilerin ne kiliseleri, ne yetimhaneleri ne de cemaat lideri seçimleri özgürce yapılamıyor. Rumların ruhban okulları özgür değil. Yahudiler diğer gayrı Müslimler gibi askerde ayrımcılığa uğruyor. Ateistlerin kitapları, internet siteleri yasaklanabiliyor, kapatılabiliyor. Gayrı Müslimlerin alın teriyle biriktirdikleri vakıf malları 1970′lerde gasp edildi, hâlâ geri verilmiyor. Sahi Laiklik neye yarıyor? Bu kitap son yıllarda Türkiye’nin gündemine gelen, birbirinden ayrı gibi duran ama çekirdeğinde Yobaz Laiklik Meselesini barındıran konuları ele alıyor.Buradan indirebilirsiniz.

Trackback URL

  1. 15 Yorum

  2. Yazan:Sebnem Tarih: May 27, 2013 | Reply

    Bu veriler doğru değil.

    Ne Almanya’da ne ispanya’da ne de İngiltere’de böyle bir yasak görmedim.

    Aksine Almanya’da insanlar özellikle yaz günleri gayet de sokakta içerler, bir saatten sonra marketler kapanınca, işi bilen Türklerin sabaha kadar açık ve alkol satan shoplarından alışveriş yapılır.

    İngiltere’de Hyde Park ‘da içilmeyeceğine inanmak epey asürd olur.
    İngiltere’de gerek outdoor mecras

  3. Yazan:@egonomik Tarih: May 27, 2013 | Reply

    Alkol özgürlüğümüz her yerde tehdit altında!: http://t.co/R6fjE7dgsN

  4. Yazan:Sebnem Tarih: May 27, 2013 | Reply

    Bu veriler doğru değil.

    Ne Almanya’da ne İspanya’da ne de İngiltere’de böyle bir yasak görmedim.

    Aksine Almanya’da insanlar özellikle yaz günleri gayet de sokakta içerler.

    Kuzey ülkelerinde belli bir saatten sonra dükkanların kapanmasını, “alkol satışının yasak olması” olarak algılamayın. Avrupa’da her dükkan erken kapatır. Berlin’de sabaha kadar açık ve alkol satan dükkanları Türkler işletir mesela.

    İngiltere’de Hyde Park ‘da içilmeyeceğine inanmak epey asürd olur.
    İngiltere’de gerek outdoor mecrası yani billboard, raket vb. yerlerde nerdeyse sadece alkol reklamı görürken, hem ilan hem de televizyonda sürekli alkol reklamları döner.

    “Sokakta alkol alımının yasak olması”, 22.00’den sonra hele ki turistik bir ülkede içki satışının yasaklanmasını açıklamıyor maalesef.

    Bahsi geçen ülkelerin hiç birinde televizyon kanallarında filmde, dizide alkolün sansürmesi mevcut değil.

    Gene bu ülkelerin hiç birinde alkol firmalarının festivallere, etkinliklere sponsor olmaması gibi bir yasak bulunmuyor.

    Bu yasakların olması, alkol tüketimini asla engellemeyecek, engelleseydi İran’da engellerdi. Aksine artıracak çünkü insanlar stok yapmaya başlayacaklar ve daha kötüsü kaçak içkiler türeyecek. Vergisini veren tekel yerine karaborsa kazanacak.

    Kaldı ki Türkiye’de alkol tüketme oranı epey az, bir Almanya ya da İsveç değiliz. Böyle bir yasaya ne gerek vardı, iyi niyet aramak mümkün değil.

  5. Yazan:my Tarih: May 27, 2013 | Reply

    walla “yok yok” diye atmadan önce biraz arastirma yapsaniz?

    Fransa’da alkol satan her yerde asili olan tabelalar var:

    18 yasindan küçüklere satmak yasak, sarhoslara satmak yasak ve kamusal alanda sarhos gezmek yasak.

    uygulanir mi? evet, daha geçen ay bizim evin karsisina gece geç saatte naralar atan bir sarhos geldi, bir miktar bagirdi, kufur filan, komsular polise haber verdiler, adami aldilar götürdüler. bir dahaki sefere videoya kaydederim isterseniz 🙂

    Son alkol yasaklari geç bile kalmistir, AKP’yi geç kaldigi için elestirebiliriz

    alkol
    alkol

  6. Yazan:Sebnem Tarih: May 27, 2013 | Reply

    18 yaşından küçüklere alkol satılsın diyen mi var?
    Ya da sarhoş olup sokakta taşkınlık yapanlar için polis çağrılmasın diyen? Bence siz yasayı pek okumamışsınız.

    O zaman cevap verirseniz sevinirim:

    • Fransa’da tv kanallarındaki program, film ve dizilerde alkol gürüntüsü sansürleniyor mu, gösterilince kanal ceza alınıyor mu?

    • Kişi sarhoş ya da 18 yaşından küçük değilse 22.00’den sonra alkol satışı var mı?

    • İçki firmaları konser, festival ve sanat etkinliklerine sponsor olabiliyorlar, üzerindeki logolarının basılı olduğu bardak, bardak altlığı, tirbişon, şapka vb. promosyon malzemeleri üretebiliyorlar mı?

    • Gazete, dergi ve billboardlarda içki reklamı görüyor musunuz?

    • Tabelalarda alkol markası gözüküyor mu?
    elleniy
    • Alkol satılan marketler, ürünleri görünmeyen veya tezgah altında yerlere koymaya, camlara filtre çekmeye zorlanıyor mu?

    • Alkollü içkilerin on-the go ürün dediğimiz küçük şişelerinin üretimi engelleniyor mu?

  7. Yazan:my Tarih: May 27, 2013 | Reply

    Sebnem hanim paris’te “happy hours” adiyla barlar is çikis saatlerinde ucuz içki veriyor. Kanunen yasak olan seylerden biri su: bu saatlerde içikiyi ucuzlatirken alkolsüz içecekleri normal fiata satmak yasak. yani genç olsun olmasin insanlari fiat kirma yoluyla alkole sevk etmek yasak.

    TR’de uygulanacak son yasaklar birebir FR ile ayni olmayabilir, dert degil. Genel “esprit” ayni, yani insanlari fiat, reklam, esantiyon, film, t-shirt yoluyla alkole itmeyin deniliyor. iyi de ediliyor.

  8. Yazan:my Tarih: May 27, 2013 | Reply

    Yüzyildir
    1) Kürtçe’nin yasaklanmasina,
    2) Kur’an’in yasaklanmasina,
    3) Ermenilerin, Rumlarin kiliselerini tamir etmesinin bile yasaklanmasina,
    4) üniversitede, hastahanede, okulda, mahkemede tesettürün yasaklanmasina

    “GIK” demeyen kimi solcularin alkol reklami ve satisi kisitlaninca delirmesini nasil yorumlasak?

    hepsinin gizli birer alkolik olduklari disinda aklima bir sey gelmiyor.

  9. Yazan:sq Tarih: May 27, 2013 | Reply

    Happy hourda fiyatları stabil tutmakla; Miller tabelası asamamak , televizyonda şampanya kadehini buzlamak ya da yazın plajda ve konserde iki bira içemeyecek olmak, balığın yanına rakıyı tanıtım görseli olarak koyamamak pek aynı genel “esprit” olmuyor.

    Bahsettiğiniz esprit anca Pakistan, İran, Mısır ya da Dubai gibi kişisel hak ve özgürlükler karnelerinin yıldızlı pekiyi olduğu ülkelerde var:)

  10. Yazan:sq Tarih: May 27, 2013 | Reply

    Haksızlık etmeyin, yazdığınız maddelerin hepsinin yasaklanmasına hep karşıydım, hala karşıyım.

    Ama siz de şunu kabul edin, bu yasa da başka bir kesimin özgürlüklerinin ve hayat tarzının kısıtlanmasıdır, zira alkol hiç bir zaman sadece alkol değildir; sofrası, adabı, muhabbeti ile sosyal hayatta karşılığı ve kültürel olarak da tarihselliği vardır.

  11. Yazan:Web tasarım Tarih: May 28, 2013 | Reply

    BEnce iyi bir yasa ama biraz daha esnetilmeli özellikle turizm bölgeleri için.

  12. Yazan:Sebnem Tarih: May 28, 2013 | Reply

    Atilla Yayla’dan bütün “müslüman demokratların” okuması gerekin bir yazı:

    Özgürlük istiyorsanız bunun bir bedeli vardır; bu, başkalarının sizinkilerle eşit özgürlüğüne saygı göstermektir.

    “…Alkol hem dindar muhafazakârların tabi tutulabileceği temel özgürlük testidir hem de, sevelim sevmeyelim, Müslüman ülkelerde özgürlüğün varlık veya yokluğunun bir nişanesidir. Özgürlükle içki ilişkisi şöyledir: Özgürlük insanın içki içme veya içmeme şıklarından istediğini tercih etme ve tercihini uygulama hakkıdır…”

    “…çocuklar ve gençler devletin malı değildir. .. Siz kendi tanımladığınız gibi bir nesli kamu marifetiyle yetiştirmeye hak sahibi iseniz, başkaları da kendi tanımladıkları nesli aynı şekilde yetiştirmeyi isteme ve gerçekleştirme hakkına sahip olurlar. Bu durumda devlet eliyle Atatürkçü nesiller yetiştirmek isteyen Kemalistlerden ne farkınız kalır? ”

    http://www.taraf.com.tr/haber/alkol-ve-ozgurluk.htm

  13. Yazan:Trabzon kuaför Tarih: Haz 4, 2013 | Reply

    Bence çok iyi oldu sokaklar ayyaşlardan kurtulacak.

  14. Yazan:Tayfun Tarih: Tem 9, 2013 | Reply

    Bu konuda Şebnem Hanım ve sq rumuzlu kullanıcıya görüşlerim daha yakın. Yani Avrupa’da alkolün kısıtlanmasına yönelik uygulamalarla Türkiye’de alkolün kısıtlanmasına yönelik uygulamalar ve uygulamaların altında yatan nedenler çok farklı. Örneğin, Almanya’da Oktoberfest diye bir olay var. Bu olayın Türkiye’de olduğunu ya da olabileceğini hayal bile edemiyorum. Bir çok Avrupa ülkesinde şarap festivali, bira festivali, alkolün su gibi tüketildiği birkaç gün süren rock festivalleri vb. bir çok organizasyon var. Ama bizde Rock’n Coke kola festivalinden başka birşey yok. Alkol kısıtlamasına giden Avrupa ülkelerinde aşırı alkol tüketimi ve doğurduğu sonuçlar göz önüne alındığında kısıtlama artık bir zorunluluktan doğuyor. Yani alkol sorunu özellikle Kuzey Avrupa ve eski Sovyet ülkelerinde SOS veriyor. Türkiye ise bu durumdan henüz fersah fersah uzakta. Hal böyleyken, Türkiye’deki alkol yasaklarının altında milyonlarca kişi başbakanın backgroundunu da hesaba katarak islami nedenleri arıyor ki bu da son derece doğal. Dindar kesim namaz kılarak, oruç tutarak ruhsal boşluğunu doldurabilirken, dindar olmayanlar bunu alkolle dolduruyordu. Ama namaz kılmayı teşvik edici birçok şey varken (her mahallede bir cami, 5 vakit namaza çağrı, namaz kılanlara toplumda gösterilen saygı vb.) alkol üzerindeki yüksek vergiler, sponsorluk, reklam, organizasyon yasakları dindar olmayanların içlerindeki ruhsal boşluğu doldurmasını engelliyor. Patlama yaşayacağı bir platform arayışı içerisine giren dindar olmayanlar ise soluğu sokakta alıyor ve işin en kötüsü bu kesimi kullanarak çeşitli siyasi kazanımlar elde etmeye çalışan bazı darbecilerin elinde kalıyorlar.

    http://www.radikal.com.tr/turkiye/alkol_yasaklarini_iceren_kanun_tbmmde_kabul_edildi-1134788

    Bu uygulamaların çoğu Avrupa’da da, ABD’de de yok.

    Öte yandan, ABD alkol konusunda AB’ye göre çok daha katı. Ve ABD’de alkol tüketimi AB’ye göre çok daha az olduğundan, ABD’de trafik kazaları, adli vaka vb. Avrupa’ya göre daha az. Amerika’lıların işlerindeki verimliliği daha yüksek. ABD’de insanların daha yüksek sorumluluk duygusu var. Eşlerini Avrupa’lılardan daha çok kıskanıyorlar, aile bağları daha kuvvetli. Bu muhafazakarlık ABD’ye ve halkına çok şey kazandırmış. Avrupa’da ise buna karşılık alkolün neredeyse tamamen serbest oluşu (yazılı kanunlar da uygulanmıyor) birçok kişinin hoşuna gidiyor. Ve hatta 21 yaşının altındaki birçok Amerikalı genç sırf rahat alkol alabilmek için Avrupa’ya gidiyor. Alkol turizmi diyebiliriz. İran’lıların vizesiz gidebildiği ülkeler Türkiye, Gürcistan, Ermenistan, Nahçıvan gibi ülkelerde İran’lılardan geçilmiyor ortalık. Seks ve alkol üzerine yasaklar arttıkça daha kötü yollardan bunlar elde edilmeye çalışılıyor. Bir süre sonra alkol de zengin işi olmaya başlıyor. Hollanda ise deyim yerindeyse “aşmış”, kimyasal olmayan uyuşturucuları bile belli düzeylerde serbest bırakmış. Hoş birçok Avrupa ülkesinde uyuşturucu yasakları uygulanmıyor zaten. Yani uygulanamayacak, uygulandığı takdirde daha kötü sonuçlar doğuracak yasaklar koyup, tüm dünyada tepki toplamaktansa, alkol almamanın faydalarına vurgu yapılsa, dindar olmayan kesimlere spor olabildiğince teşvik edilse daha iyi olabilir. Zira her alanda olduğu gibi bilhassa sporda alkol alan birisinin başarılı olması mümkün değil.

    Buradan ister istemez Türkiye’de muhalefetin bu konudaki tutumuna geçmek istiyorum. Birçok konuda olduğu gibi bu konuyu da istismar ediyorlar. Yani, “Türkiye’ye şeriat gelecekse, onu da biz getiririz. Bu ülkenin sahibi biziz. Diğerleri bizim hizmetkarımız” zihniyetinde olanların bu konudaki görüşlerini çok da ciddiye alınacak türden görmüyorum. Bu konuda, ideolojik saplantıları olmayan bir STK eğer hükümetle doğru düzgün bir şekilde, bütün dünyanın haberi olacak bir şekilde bu meseleyi müzakere ederse her iki taraf için de sağlıklı bir sonuç alınabilir kanısındayım. Aksi takdirde bu mesele iyice inatlaşmaya doğru gidecek ve yeni toplumsal olayların oluşması için bir neden ve/veya bahane olabilecektir. Bu durum ise bazı fırsatçılar tarafından pek ala kullanılacaktır. Mevcut durumda da kullanılmaktadır.

    Esasen alkol bireye ve topluma hiçbir faydası olmayan, aksine büyük zararları olan bir şey. Ama zarar bile bile gidene de birşey denemez. Yalnızca alkollüyken yaptıklarından sorumlu olduğunu bildirecek kamu spotları, alkolün zararlarını tanıtıcı reklamlar, spora teşvik edici uygulamalarla alkolden vazgeçilmesini sağlamak daha demokratik bir yöntem olacaktır ve tepki toplamayacaktır.

  15. Yazan:Tayfun Tarih: Tem 9, 2013 | Reply

    Bir de Türkiye’de kamu düzenini bozan o kadar çok şeye müsamaha gösteriliyor ki, alkol konusundaki bu hassasiyet akla başka sorular getiriyor. Mesela, Türkiye’de trafikte inanılmaz bir özgürlük var. Yani araban varsa neredeyse kanunlardan muafsın. Hele araban hızlı bir BMW ise 250 km hızla gidip, yol vermeyenleri dövme hakkına bile sahip olabilirsin. Ya da restoran sahibiysen neredeyse yola kadar sandalye atıp, yayaların geçişini engelleyebilirsin, dükkan sahibiysen, dükkanının önünü hafta içi hafta sonu kapatıp, orada oturanlara dahi araba park ettirmezsin ki müşteriler rahatlıkla araba park edebilsin. Kimi ota boka vergi öder, kimi neredeyse vergi kanunlarından muaftır. Özel sektörde patronlar çalışanlarını istedikleri kadar saat ve istedikleri ücretle çalıştırmakta serbesttir. Öte yandan, devlet memurları hiçbirşey yapmadan, canı istediğinde işe bile gitmeden özel sektördeki kadar para alır. Bir de kılı tüyü protesto eder, iş bırakır. Memur alımında torpil yapmak da serbest. Evet, aslında baya özgür bir ülkeyiz. Bu özgürlüklerin çoğunu Avrupa ya da Amerika’da biraz zor bulursunuz. Kamu düzenini sağlayan kurallar bir bütün olarak ele alınıp (alkol yasak ama hız, kavga dövüş, kabadayılık serbest gibi değil yani), kimsenin gözünün yaşına bakmadan, oy hesaplarına kurban edilmeden uygulandığı ve kurallara uymayanlar objektif bir şekilde cezalandırıldığı için alkolle ilgili düzenleme de kamu düzenini sağlamak için gerekli dediğinizde toplum bu kurallara karşı gelmiyor. Ama sen, trafikte, yolda, iş hayatında, ticarette, siyasette her türlü işgale, kuralsızlığa, kanunsuzluğa göz yum, ondan sonra Gezi Parkı neden işgal ediliyor, neden tepkilerini kanunlar çerçevesinde vermiyorlar diye sitem et. E tabi halkı bu kadar başıboş bırakırsan, bu kadar ipin ucunu bırakırsan, “soft power” olayını bu kadar abartırsan, teröriste bu kadar acırsan sonunda herkes “demek bu ülkede kanun kural yokmuş, düzen yokmuş, her istediğimizi elde etmenin yolu bağırıp çağırmak, yakıp yıkmak, kırıp dökmek”miş der ve ona göre davranır. Gezi olaylarında da polis başından beri çok pasif davrandı. Geri adım attıkça daha çok üzerine gelindi. Bundan böyle emniyet teşkilatı daha da güçlendirilmeli, yetkileri artırılmalı, varlığı topluma daha çok hissettirilmeli.

  16. Yazan:settar Tarih: Tem 10, 2013 | Reply

    Alkol kullanımının düzenlenmesi doğru ve gereklidir. Özellikle, alkol nedeniyle yapılan taşkınlıkların önlenmesi amaçlı ve alkol bahanesiyle işlenen suçların daha sert cezalandırılmasına yönelik düzenlemeler çok yararlı olacaktır.

    Alkol kullanımının düzenlenmesine dair yasanın Reyhanlı’daki Türkiye tarihinin en büyük terörist saldırısından hemen sonra, hiçbir şekilde tartışılmadan ve gerekli çalışmalarla altyapısı hazırlanmadan, tepeden inme bir şekilde, ve bizzat başbakan tarafından “Allah’ın emri olduğu” gerekçesiyle yapıldığı açıklanarak çıkarılması ise yanlıştır, gayriahlakidir, laiklik ilkesinin ihlalidir, ve hükümetin toplumsal barışa yönelik açık bir saldırısıdır.

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin