RSS Feed for This Post

Hırsızlık yapan bankacılar ne olacak?

hirsiz_bankaci

“… Bize en çok para kazandıran müşteriler en az parası olanlardı. Yani ödeme güçlüğü içinde olanlar, hakkını savunmayı bilmeyenler, acil durumdakiler. Bunlar en olmayacak teklifleri hemen kabul ediyorlardı …”

Finans Bank’ta müşterilerin kanını emdiği için tebrik edilmiş Türk bankacıları hem de müşteri ile alay ederek. Bankacı yaptığı şeyin ahlâksızlık olduğunu biliyor, e-mailde kullandığı dille, “tenhada kıstırmakla” bunu itiraf ediyor. Star Gazetesi’nden Hüseyin Özay yazmış:

“… Skandal e-posta ile gündeme gelen ‘otomatik ödeme’ talimatı, yeni gözde gelir kapısı oldu. Kredi kartı aidatı ve tüketici kredi komisyonları nedeniyle yoğun eleştiri alan bankalar ek hesap, otomatik ödeme talimatı gibi yeni kalemlere yöneldi. Bu çerçevede otomatik ödeme talimatı için bir çok banka değişik tutarlarda ücret alırken, çapraz satış yöntemiyle aynı müşterilere ‘kredili mevduat hesabı’ da açılıyor …”

hirsiz_bankaci_2Uzun zamandır gündemde aslında, kredi kartı masrafı, hesap açma vs adı altında tırtıklanan 20-30 liralar ya da sıkıştığınız bir anda zorla verilen yüksek faizli krediler… Neden yapıyor bunu bankacılar?

Öyle ya, milyarlık dev projeler, uluslarası para hareketleri, hammade borsaları dururken neden emeklinin, yetimin yarım ekmeğine göz dikiyorlar? Gerçek şu ki yatırım bankacılığı vb şatafatlı etiketler altında yapılan faaliyetler o kadar kârlı değil. Daha doğrusu küçük bir azınlık dışında bankacılar da bilmiyorlar nasıl para kazanacaklarını. Üstelik 2008 krizi sırasında yatırım bankacılığından hiç anlamayan, mesleği mevduat bankacılğı olan bir çok banka muazzam paralar kaybettiler. Bu zararları karşılamak için küçük tasarrufçuyu sömürmekten başka bir yol bulamadılar. Yani “bankacı” denilen kravatlı eşkiyaların aç kurtlar gibi mevduat hesaplarına saldırması ülkemize has bir durum değil:

Geçen hafta Fransa’da çıkan bir kitap, “Ahlâksız bir bankacının itirafları” bu konuda çok şey anlatıyor:

“… Bize en çok para kazandıran müşteriler en az parası olanlardı. Yani ödeme güçlüğü içinde olanlar, hakkını savunmayı bilmeyenler, acil durumdakiler. Bunlar en olmayacak teklifleri hemen kabul ediyorlardı. […] Yıl sonu kârımızı muhafaza etmek için fazla bir alternatif yoktu: Esas mesleğimiz olan orta gelirli insanların mevduat hesapları. Kar marjı bu yıl %20’den %21’e geçecekti. Tüketici kredileri, ay sonu, tatil vs bahanesiyle verilen nakit avanslar inanılmaz derecede kârlıydı. Resmî açıklamalarda bunun tam tersini söylüyorduk tabi. Emlâk kredileri de çok kârlıydı: %16. Küçük tasarruflar ve orta gelirlilere kredi veren birimlerimizin dışında herkes para kaybediyordu. Ama kârımızı artırmak için yeni fikirler bulduk: Müşterilere sürekli yeni ürünler, teklifler yapmak ve bu yolla otomatik masrafları arttırmak: Virman, çek defteri, internetten hesap bilgisi alma… Bütün bu küçük gelirler yıl sonu kârımızın yarıdan fazlasını teşkil ediyordu …”

Evet, 2008 krizinde açılan devasa çukuru kapatmak için iki yol buldu bankacılar:

  1. Küçük mevduat sahiplerinin kanını emmek, özellikle de hakkını savunamayacak durumda olan emeklilere, yaşlılara, borç altında ezilenlere geçirmek dişlerini,
  2. Ulus-devletlere şantaj yapmak, “bizi kurtarmazsan sistem çöker” diyerek ulusal hazineleri boşaltmak.

Sahi kim çıkarmıştı 2008 krizini? Aşırı riskli emlâk kredileriyle ev talebini ve ev fiatlarını yükselten, balon şişerken riskli kredilere devlet tahvili gibi AAA notu veren, sonra da müşterilerine karşı bahse giren kimdi? Bugün kurtarmaya çalıştığımız bankalar değil miydi?
… Bu konuda okumak için…
Banka Ordudan Tehlikelidir!

Atina’da, Roma’da, Madrid’de ve Washington’da artık halkın değil bankaların dediği oluyor. Batı’da demokrasi geriliyor, yeni bir düzen kuruluyor. Alıp satma özgürlüğü nasıl oldu da halkı bankaların kölesi yaptı?

İnsanî değerlerin değil maddî değerlerin hakim olduğu her toplum kendi arsızlığı altında ezilmeye mahkûm aslında. Thomas Jefferson, George Washington, Max Weber, Hannah Arendt, Karl Marx ve Alexis de Tocqueville’in eserlerinde ısrarla üzerinde durulan bir mesele bu. Zenginleşmeye ve para ile daha çok haz almaya odaklanan insanlar bencilleşiyorlar. Siyasetten, cemiyetin dertlerinden uzak, oy kullanmaya bile üşenen bir güruh çıkıyor meydana.

 Tam da bu yüzden Batı’da demokrasinin en büyük düşmanı batılı insan modeli oldu. Kendini özel hayatına hapseden, lüks tüketime, tatile, konfora odaklanan batılı insanlar politikadan uzaklaştılar. Bu refah toplumunun bireyleri diğer insanların dertlerine duyarsızlaştı. Para bu süreçte kutsallaştı. Yine bu yüzden bankalar ve bankacılar ilahlaşarak hukukun üstüne çıkabildiler.

İşte bu fikrî zemindir sermayeyi aşırı büyüten, savcıları, hakimleri bile etkisiz hale getiren. Bankacılarına söz geçiremeyen batı toplumları tıpkı 1980′lerde ordusuna söz geçiremeyen Türkiye’nin durumuna düştüler… Peki 2008 ekonomik kriz süreci nasıl gelişti? Krizi tetikleyen ve büyüten ne oldu?

Bize yansıtılanın aksine, 2008’de Amerikan emlâk sektöründen başlayan kriz öngörülemez bir felaket değildi. Yapılan düpedüz bir piyasa darbesi idi aslında. Tasarlanmış, planlanmış, yürürlüğe konmuş bir operasyon. Bu operasyonu yöneten insanlar daha 1980’lerde Batı adaletinin üzerine çıkmışlardı. Krizi frenleyecek yasal engelleri bir bir kaldırdılar, krizin küreselleşmesini sağlayacak mekanizmaları yine onlar kurdular. Yaklaşık 40-50 kişilik bir ekip. Kriz sürecinden zenginleşerek ve güçlenerek çıktılar. Banka kurtarma operasyonlarıyla halen zenginleşmekteler.

Elinizdeki 60 sayfalık bu e-kitap Batı’da demokrasinin gerileme sürecini sorguluyor:

  1. Demokrasinin zayıf noktaları nelerdir? Bankalar nasıl oldu da halkın iradesini ayaklar altına alabildiler?
  1. “Hukuk devleti” diyerek örnek aldığımız demokratik ülkeler neden bu Piyasa Darbesi‘ne engel olamadılar?
  2. Askerî darbelerden yakasını kurtaran Türkiye’de hükümet Piyasa Darbesi ile devrilebilir mi?

 Buradan indirebilirsiniz.

Trackback URL

  1. 2 Yorum

  2. Yazan:Derin Düşünce (@DDGrubu) Tarih: Nis 29, 2013 | Reply

    Hırsızlık yapan bankacılar ne olacak?: http://t.co/JSkO6nOryG

  3. Yazan:@ersingiden Tarih: May 3, 2013 | Reply

    Hırsızlık yapan bankacılar ne olacak?: http://t.co/JRY3AA56sd

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin