RSS Feed for This Post

Türkiye’yi kim yönetemez?

turkey_logo.gifSoruyu tersten sormakta büyük fayda olduğunu düşünüyorum. Demirel’in çok eski bir tabiriyle ‘neyin olabileceğini görmek için önce nelerin olamayacağını görmek lazım’.

Zaten Türkiye’yi hangi kadrolar daha iyi yönetebilir sorusuna kapsamlı bir cevap vermeden önce mutlaka yapılması gereken de kimlerin, hangi olaylar karşısında hangi pozisyonları alanların bu işe soyunmasının komik olduğunu iyi görmek gerekiyor.

‘Komik’ sıfatını kullanıyorum zira dünya büyük bir değişim sürecinden geçiyor, dünyanın her geçen gün daha da önemli bir parçası haline gelen Türkiye de bu değişimden payını alıyor ama birileri bu değişimi ya hiç anlamıyor ya da ucundan bir parça anlıyor ama işine gelmediği için anlamamazlıktan geliyor ama sonuç olarak ‘komik’ oluyor.

Gelelim çok basit, güncel konular üzerinden kimlerin Türkiye’yi yönetmesinin olanaksız, hatta fikrinin dahi komik olduğu meselesine;

1-70 milyon nüfuslu, milli geliri bir trilyon dolara doğru giden (kişi başına satın alma gücü paritesine göre on bin doların üzerinde) Türkiye’nin, nüfusu üç milyondan az, milli geliri beş milyar dolar, kişi başına geliri 1.6 bin dolar olan Ermenistan’la diplomatik ilişki kurulmasını, Cumhurbaşkanı’nın bir milli maç için Erivan’a gitmesini ulusal çıkarlara aykırı gören kafaların Türkiye’yi yönetmesi olanaksızdır.

2- Kıbrıs’da başlayan çözüm odaklı müzakere sürecine alternatif bir mantıklı çözüm önermeden karşı çıkanların Türkiye’yi yönetmesi olanaksızdır.

3-AB sürecini hiç anlamadan alternatif olarak içe kapanmacalığı ya da İran-Rusya-Çin eksenini gösterenlerin Türkiye’yi yönetmesi olanaksızdır.

4-Bugün için resmen suçlu olmasalar da çok ciddi suçlamalarla tutuklu olan iki orgenerali Genelkurmay’ın resmi ziyaretinden ümitlenenlerin, Ergenekon meselesiyle Danıştay cinayeti ilişkisini görmeyenlerin, görmek istemeyenlerin Türkiye’yi yönetmesi olanaksızdır.

5-AB’nin son Katılım Ortaklığı Belgesi’ni ve hazırlanan Ulusal Programı Türkiye’nin çağdaşlaşması için zorunlu görmeyenler ve bu konuda çaba göstermeyenlerin, destek vermeyenlerin Türkiye’yi yönetmesi olanaksızdır.

6-30 Ağustos törenlerinde komutanların hukuk dışı, demokrasi dışı, küresel gerçeklikle bağdaşmayan konuşmalarını alkışlayanların ve bu konuşmalardan medet umanların, bu konuşmaların artık fiiliyata dökülmesini isteyenlerin Türkiye’yi yönetmesi olanaksızdır.

7-Kamusal alanı bir özgürlük alanı olarak algılamayanların, saçma sapan yasaklar arasında önem hiyerarşisi koyarak bazı yasakları diğerlerinden daha az önemli ve üzerinde durulmaması gereken yasaklar olduğunu söyleyenlerin Türkiye’yi yönetmesi olanaksızdır.

8-Devletin (mesela hukuk ve Anayasa’nın) resmi ve değişmez bir ideolojisi olması gerektiğini söyleyenlerin Türkiye’yi yönetmesi olanaksızdır.

9-82 Anayasası’nın değişmesini istemeyenlerin Türkiye’yi yönetmesi olanaksızdır.

Peki tüm bu yanlışları ısrarla yapanlar Türkiye’yi yönetirlerse ne olur?

Türkiye KAVRUK bir ülke, yani kişi başına geliri değil ama işsizliği artan, yönetilenlerin çok büyük bölümünün mutsuz olduğu bir Türkiye olur.

Yukarıdaki listeyi uzatmak mümkün ama hem yerim uygun değil hem de dokuz konu bile yeterli.

Eser Karakaş/Star

Trackback URL

  1. 2 Yorum

  2. Yazan:grajuva Tarih: Eyl 6, 2008 | Reply

    yazinin basligini ve yazida belirtilen noktalarin mefhumu muhalifini alir isek turkiyeyi kim yonetebilir sorusunun cevabi olarak karsimiza cikan en guclu aday akp yonetimi oluyor. burada bir sorun yok da, acaba karsi taraf tamamen mi yaniliyor? entellektuel birikimlerinin alternatif olusturmaya yetmemesi, karsi olduklari konularda onlari hepten mi haksiz kiliyor???

  3. Yazan:dark_in_the_white20 Tarih: Eyl 7, 2008 | Reply

    bence bu ülkeyi yıllarca muhalefetlik yapmıs,yapmaya da dewam eden,zaten kendisi de iktidara gelmek istemeyen biri yönetemez!

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin