RSS Feed for This Post

Ben Nesli / Jean M. Twenge

be-different

Şu senaryoyu zihninizde canlandırın: Altı kişiyle birlikte bir masada oturuyorsunuz. Karşınızdaki tahtaya dört çizgi çekilmiş. Orta uzunluktaki hedef çizgisi, yine orta uzunlukta bir A çizgisi, kısa bir B çizgisi ve uzun bir C çizgisi. Hangi çizgi, hedef çizgisiyle aynı boydadır? Siz A cevabını vermeye hazırlanıyorsunuz; ancak diğer altı kişi sizden önce davranıyor ve C diyor. Ne yaparsınız? Solomon Asch, bu deneyi 1951’de ilk uyguladığında katılımcıların %74’ü, ilk denemede grubun verdiği yanlış cevabı seçti. %28’i de birçok denemede yine aynı cevabı seçti. İnsanlar gruba uymalarının gerektiğini düşünmüş, göze çarpmak
istememişlerdi. Bu çalışma sosyal psikoloji alanında ün kazandı ve derslerde insanların toplumsal doğasına örnek olarak gösterildi. Ancak bazıları, bu düşüncenin, hiç kimsenin farklı gözükmek istemediği 1950’lere ait bir toplumsal anlayışı yansıttığım söyledi. Bunun üzerine araştırmacılar, aynı deneyi 1980’de tekrar uyguladılar ve tamamen farklı sonuçlarla karşılaştılar. Artık kimse, grupla uyum sağlamayı düşünmüyordu. ‘insanlar günümüzde yanlış cevabı vereceklerini bilseler dahi, grupla beraber hareket etmek istemiyorlar. Çalışmayı yürütenler sonunda, Asch’in deneyinin “kendi zamanının çocuğu” olduğuna karar verdi.,

Bu değer Ben Nesli’ne doğumdan itibaren öğretiliyor. Bireyselliği kırk beş dakika boyunca kolay öğrenilen şarkılar ve hikâyeler eşliğinde akıllara kazıyan Free to be You and Me (Sen ve Ben Olma Özgürlüğü), 1970’ler ve 80’lerin en ünlü çocuk televizyon dizilerinden biriydi. Birçok kimse bu dizi filmi hala hatırlar; 1980’lerde Teksas, Irving’deki üçüncü sınıf öğrencilerim bu diziyi her cuma kaçırmadan izlerdi. Dizideki bir şarkı “Büyüdüğümde mutlu olacağım ve ne istersem onu yapacağım” diyordu. Diğer bir skeçte ise, sahiplerinin kıyafet giydirdiği hayvanlar gösteriliyordu. Buradan çıkan sonuç ise şuydu: “Bir kişi, başkalarının söylediklerini umursamadan, ne isterse giyebilmelidir.”

1977’de öğretmenlere verilen el kitabında, “Ben bir bireyim, sen bir bireysin, sana benzemiyorum diye kendimi suçlu hissedemem, sen de bana benzemiyorsun diye kendini suçlu hissetmemelisin!” yazıyordu. Bugün 22 yaşında olan Amanda, Lise Kız İzci Grubu’ndaki temel prensiplerden birinin, “Farklı olmak iyidir” olduğunu söylüyor. Bu, Ben Nesli’nin defalarca duyduğu bir slogan. “Büyük annem ve büyük babam; din, hükümet sistemi ya da ne yedikleri konusunda sorgulanmaya açık değiller. Öne çıkma ya da diğerleri tarafından yargılanma korkulan ağır basıyor” diyor 25 yaşındaki John. “Benim neslim daha özgür. Özgürce düşünüp bağımsız hareket edebildiğim için, kendimle gurur duyuyorum.

 

… İnsan ve özgürlük üzerine kitap okumak için …

Derin İnsan

"Ben" Nesli / Jean M. Twenge"Ben" Nesli / Jean M. Twenge

“Düşümde bir kelebektim. Artık bilmiyorum ne olduğumu. Kelebek  düşü görmüş olan bir insan mıyım yoksa insan olduğunu düşleyen bir kelebek mi?” (Zhuangzi, M.Ö. 4.yy)

Hakikat’in ne tarafındayız? Hiç bir şüpheye yer bırakmayacak bir şekilde nasıl bilebiliriz bunu? Zekâ, mantık ve bilim… Bunlar Hakikat ile aramıza bir duvar örmüş olabilir mi?

Neden insan her hangi bir hayvan gibi, yeryüzünü bir eğlence merkezi, kendisini de bir turist olarak kabul edip yaşayamıyor? Bilerek, isteyerek bu yaşamı seçen insanları bir zaman sonra “bir şeyleri aşmak, bir şeylerin ötesine geçmek” çabasında görüyoruz. Gerçek şu ki korkudan elleriyle yüzünü kapatan insan aynı zamanda parmaklarının arasından kendini korkutan şeyi görmek istiyor! Okuduğunuz bu basit cümle insanın yeryüzündeki dramının özeti. Acıklı bir durum. Zira parmaklarınızı kaparsanız güvenliktesiniz(!). Ama kalbinizin derinliklerinden gelen bir ses kendi kendinize yalan söylediğinizi fısıldıyor…

Modern dünyanın para kazanma makinesi homo-economicus’a, “maymunlaşmış insana” alternatif bir insan tarifi yapmak için yazıldı bu kitap. Bu “derin insan” kendi etik zemini ve alternatif siyasî projeleriyle 21ci yüzyıla damgasını vurabilecek mi?

Freud, Camus, Heidegger, Kierkegaard, Pascal, Bergson, Kant, Nietzsche, Sartre ve Russel’ın yanında Mesnevî’den, Mişkat-ül Envar’dan,  Makasıt-ül Felasife’den, Füsus’tan ilham alındı. Hiç bir öğretiye sırt çevrilmedi. Aşık Veysel, Alfred Hitchcock, Maupassant, Hesse, Shyamalan, Arendth, Hume, Dastour, Aulagnier, Cyrulnik, Politis, Sibony, Zarifian ve daha niceleri parmak izlerini bıraktılar kitabımıza. Buradan indirebilirsiniz.

Liberalizmin Kara Kitabı

"Ben" Nesli / Jean M. Twenge"Ben" Nesli / Jean M. TwengeLiberalizm asırlardır bir çok aşamalardan geçmiş, tarihi olaylarla kendisini imtihan etmiş bir düşünce geleneği. Değişmiş yanları var ama sabitleri de var. Bu sabitlerin içinde liberalizmin tehlikeli yönleri hatta YIKICI UNSURLARI da var. Bunları ortaya çıkarmak için “doğru” soruları sormak ve liberal perspektifte kalarak yanıt aramak gerekiyor… Büyük bir kısmı bu gelenekten olan düşünürlerin fikirlerinden istifade ederek liberalizmin kusurlarını ele alıyoruz bu kara kitapta: Adam Smith, Mandeville, John Stuart Mill, Hayek, Friedman, Röpke, Immanuel Kant, Alexis de Tocqville, John Rawls, Popper, Berlin, Mises, Rothbard ve Türkiye’de Mustafa Akyol, Atilla Yayla, Mustafa Erdoğan… Liberallere, liberalimsilere ve anti-liberallere duyurulur. Buradan indirebilirsiniz.

Trackback URL

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin