RSS Feed for This Post

Şımarık Duran Adam’a karşı Çalışan Adam

gezi

Trackback URL

  1. 46 Yorum

  2. Yazan:Tayfun Tarih: Tem 10, 2013 | Reply

    Ama onlar emekçiden yanaymış. Yersen…

  3. Yazan:Sebnem Tarih: Tem 10, 2013 | Reply

    Biz de vergi veren Tükiye Cumhuriyeti vatandaşı insanlar olarak o “Çalışan İnsan”lara dahiliz de hatırlatayım istedim. Sadece içtiğimiz içkilerin vergisiyle epey gelir geliyor rahat olun…

    Esas merak ettiğim ölen 5 gencin ailesi ve kör olan 10 kişiye kaç trilyonluk zarar bütçesi çıkardınız ve bunları kim ödeyecek?

  4. Yazan:Sebnem Tarih: Tem 10, 2013 | Reply

    İnşaat ülkesinde moloz kaldırmak kolay, bugün cenaze kalkıyor gene.

    http://www.radikal.com.tr/turkiye/gezide_5_can_kaybi_ali_ismail_kurtarilamadi-1141188

  5. Yazan:my Tarih: Tem 10, 2013 | Reply

    Sebnem hanim kendinizi neden saldirganlarla bir tutuyorsunuz? Onlarla ortak olan bir tek sey olabilir, siz de onlar gibi AKP’yi istemiyorsunuz. Ama siddetten yana oldugunuza inan-A-miyorum, siz yoksa molotof ve çelik bilye atan ekibin içinde misiniz? 🙁

    Diger nokta: ölen ve sakat kalanlarin hesabini yanlis yere sormussunuz, mahkeme kararini bildigi halde eylemlere devam edenlere sorun . Alper Görmüs öyle yapiyor: http://www.derindusunce.org/2013/07/10/taksim-dayanisma-sentezi-gostermelik-ibadet-barisci-siddet-demokrat-darbeciler-ve-durust-yalancilar/

    not: Alper görmüs’un AKP taraftari oldugunu iddia edecek kadar küçülmezsiniz umarim

  6. Yazan:Tayfun Tarih: Tem 10, 2013 | Reply

    “…daha çıplak ayakla toprağa basmamış modern dünyanın körpe cici çocuğu ihtilal peşinde koştuğunu sanıp heyecanlanıyor”

    Bu adamların yaptıkları işler eğer hayatlarını devam ettirmek için yaptıkları işler olsaydı, bu rahatlıkla gece gündüz orada duramazlardı. Ben bizzat tanıyorum bir çoğunu. Çoğunun tuzu kuru, ekonomik yönden kafası rahat. Aralarında CHP iktidara geldiği takdirde milletvekilliği sözü verilmiş olan bir kişiyi şahsen tanıyorum. Biri daha var, kendisi uyuşturucu müptelası. Bir de polise taş atan birkaç ergen gördüm. Birine otobüste kendisine o torbasındaki taşları niye taşıdığı sorulduğunda para karşılığında polise taş attığını, varoş bir mahallede oturduğunu, neyin protesto edildiğini dahi bilmediğini, para ve eğlence için orada olduğunu söylüyordu. Şimdi o taş atanlara lanet okuyup, orada kendine masum gösterici süsü verip, aslında perde arkasında bu çocukları gaza getirip taşı attıranları görmemek daha büyük ayıp. O ortamda bulunup, taş atmayanlar da benim gözümde soruşturulması gereken kişiler. Belki taş atanlardan dahi daha suçlu olabilirler.

  7. Yazan:Sebnem Tarih: Tem 10, 2013 | Reply

    Tabi ki molotof ve çelik bilye atan ekibin içinde değilim. Öyle bir dil kullanılıyor ki sanki her gün bunlar atılıyor, poliste sokakları savunmak zorunda kalıyor, sizin görmek istediğiniz tablo gibi yaşanmadı olaylar. Türkler’in Diyarbakır’daki olaylara baktığı gibi bakıyorsunuz ironik olarak.

    Alper Görmüş’ün yazısını okudum, kaçırdığınız nokta şu. Bütün olaylar dışarıdan basılan bir düğmeyle oluşmadığı gibi Taksim Dayanışma’sı da her kesimi temsil etmiyor. Taksim Dayanışması şeffaflık gereğince günahıyla sevabıyla eleştirilir, yeri gelirse destek çekilir, hatta hatası kanıtlara hesap sorulur.

    Ama bana dolambaçlık yapmayın, Alper Görmüş, “ölen ya da sakat kalanların hesabını” Taksim Dayanışma’sına sormuyor, böyle bir çıkarımı yapmak için epey “devletçi” reflekslere bürünmüş olmak gerekir zira.

  8. Yazan:beklenen Tarih: Tem 10, 2013 | Reply

    şebnem hanım yine ajitasyon yapıyorsunuz… sıkıştığınız zamanlarda hep aynı şey oluyor. sıkıştıklarında konudan konuya atlayarak sürekli suçlamalar, cevabı dinleme zahmet ve olgunluğuna bile tahammül edemeyenlerle aynı örnekleri gösteriyorsunuz.

    Sizin de vergi veriyor olmanız
    1: iddia ediyorum eğer vergi zorunluluk değilde (malların arasında falan gibi) gönüllülük olsaydı sırf bu iktidar kullanması diye vergi bile vermezdiniz. Haklısın dediğinizi duyuyorum.
    2: sizin verdiğiniz vergiler aldığınız hizmetin gerçekten çok ama çok küçük bir bölümünü ancak karşılar. zararları ise topunuzun bilmem kaç yıllık vergisi ancak öder.
    3: Vergi veriyorum diye zarar verme hakkınıda nerden çıkardınız yahu. Buda size ait müthiş! zekanın ürünü olsa gerek. Sahi ya otobüste zamları protesto etmek için otobüsün koltuklarına zarar vermeye kalkanlar demekki bu tayfadanmış… biz öyle müthiş! zekaya sahip olmadığımız için ancak uyanıyoruz..
    Ölenler veya yaralanalardan sormuşsunuz….Duyarlılığınıza hayran kaldım. Ancak eksiklikleriniz var. Müsadenizle onları tamamlayayım. Şehit olan polislerimizi yaralanan polislerimizi günlerce sizlerle birlikte olmak zorunda olan polislerimizi unutmuşsunuz.. Size ağababalarınızdan kamyonla bedava alkol yiyecek gelirken onlar gariban ekmek arasına bile hasret kaldılar. Normal şartlarda bir nefesle sürükleyecekleri sizlere günlerce tahammül ettiler.. Az bir şeymi ya. Bu olaylardan sonra polisimiz benim gözümde kutsallaşmıştır. .Hepsinden Allah razı olsun. bu vesile ile şehit polislerimizi Rahmetle anarım.

    Dur dur… ankaradaki o başörtülü anneye yapılan modern!!!!protestoyuda ekleyeyim.

    Sizin ölenleriniz.. 100bin kere eminim polisin bilmemkaçıncı bin kere dağılın gidin uyarısına aldırmayan twitlerinizde bile “ah bi ölüm olsada” diye iç geçiren ama bu ölümü nedense hep başkasından bekleyen en iyi ihtimalle devrim şehidi (oda neyse–çuvalladığınız yer aslında burası—şehadet islama aittir—sıkıyorsa devrim ölüsü deyin—veya daha açıkcası devrim bilmemnesi–nefret ettiğiniz islamı kullanmayın) bu tür ölüler…. ancak bu milletin polisi Allahın izni ile gerçek şehadete erenlerdendir. Hem Allahın izniyle hemde kullarının gönlüyle…

    Evet o paralar bizim cebimizden çıkacak şebnem hanım. Emin başta ben ve milyonlarca insan bu konuda senden ve senin gibilerde hak olarak alacakları o kadar şey varki… kıyamete kadar yaşasan bu hakları ödeyemeyeceksin.

  9. Yazan:settar Tarih: Tem 10, 2013 | Reply

    Çalışan adam Gezi’deki marjinal teröristlerin verdiği zararın diyetini ödemeye devam ediyor. Tuzla tersanelerindeki 159. işçi ölümü Mayıs 2013’te yaşandı, 11 yıldır iktidarda olan “Adalet” ve Kalkınma Partisi birşeyler yapacak, ama Gezi’deki marjinal teröristlerle uğraşmaktan vakit bulamıyor:

    http://www.radikal.com.tr/ekonomi/tuzla_tersanesinde_159_olum_nasil_oldu-1133861

    Hep Kemalizm’in zararları bunlar, hep.

  10. Yazan:Nurhan Tarih: Tem 10, 2013 | Reply

    meydandakiler isci olsalardi 20 gun kalamazlardi eger Sebnem hanim maasli bir kimseyse isini kaybetmis olmasi lazim kimse kimseye 20 gun izin vermez

    son sozum sebmnem hanima : bu kazmalara kefil olmayin rezil olacaksiniz hatta oldunuz bile

  11. Yazan:enternasyonal Tarih: Tem 10, 2013 | Reply

    Duran adam “ülkeye” nasıl bir zarar verebilir? Duruyor ya hu? Duran adamlara saldıran adamlar asıl zararın kaynağı olabilir belki.

  12. Yazan:Kayuhan Tarih: Tem 10, 2013 | Reply

    Duran adam “ülkeye” nasıl bir zarar verebilir? Duruyor ya hu?

    siz ismine aldanmayin, mayistan beri rahat durmuyor o, kurtlu kashardir, ah ne kirli cikidir o, cantasinda neler var neler. gaz maskeleri, kasklar, gozlukler, molotof kokteyli, celik bilye ve sapan var. yalan twit atma shampiyonu, 10 seneli trafik kazasini “polis bizi eziyo” diye paslar. bildigin bas belasi yani 🙂

  13. Yazan:AKP binasini yakanlar: "Sarhoştuk hatırlamıyoruz Tarih: Tem 11, 2013 | Reply

    Yani savundugunuz adamlar “sarhostuk” diyorlar, siz hala hakaret etmeyin cart curt yapiyorsunuz. herrifler ayyas ve biz buyuz diyor.

    AKP binasini yakanlar: “Sarhoştuk hatırlamıyoruz”
    İZMİR’in Çiğli ilçesinde, Taksim Gezi parkı olaylarına destek verilmesi sırasında AKP İlçe binasını kundakladıkları belirlenen dört kişi yakalandı.

    Zanlılardan 17 yaşındaki A.A.’nın da, 2003 yılında silahlı çatışma sırasında 2.5. yaşındaki Ali Stair Grimason’u ölmesine neden olan D.A.’nın oğlu olduğu ortaya çıktı.

    Geçen 3 Haziran’da, 8124 sokak 9 numarada meydana gelen olayda, Taksim Gezi parkı olaylarına destek veren bir grup, Güzeltepe Mahallesi’nde toplandıktan sonra ilk olarak karakolu taşlamışlar ardından da AKP Çiğli ilçe başkanlığı binası önüne gelmişlerdi. Buradaki gösteriler sırasında da bazı kişiler, girdikleri parti binasını ateşe verdi.
    ZANLILAR YAKALANDI
    Olayın ardından, bölgede görevli polis ekiplerinin daha önceden hakkında işlem yaptıkları için tanıdıkları 16 yaşındaki H.S., yakalandı. Gözaltına alınan H.S., ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. Araştırmalarını sürdüren polis, H.S. ile bağlantısı olan ve aynı bölgede oturan kişilere yönelik takipleri sonucunda da, olaya karıştıkları saptanan 23 yaşındaki E.E., taksi şoförü 25 yaşındaki U.K., minibüs şoförü 21 yaşındaki S.G. ile 17 yaşındaki A.A.’yı yakaladı. Parti binasındaki güvenlik kamerası kayıtlarından da, zanlıların içeriye girmeleri, eşyaları kırmaları ve ateşe vermeleri de yer aldı.
    BABASI ALİ STAİR’İN KATİLİ ÇIKTI

    Bu arada yaşı küçük olduğu için çocuk şube müdürlüğü ekiplerine teslim edilen zanlılardan A.A.’nın ise, 2003 yılında silahlı çatışma sırasında 2.5. yaşındaki Ali Stair Grimason’u ölmesine neden olan D.A.’nın oğlu olduğu ortaya çıktı. Sorgularında üç zanlının suçlamaları kabul etmediği, kolundaki örümcek dövmesinden tanınan E.E.’nin protesto gösterisine katıldığı ancak alkollü olduğu için parti binasını yakıp yakmadığını hatırlamadığını söylediği öğrenildi.

  14. Yazan:çapulcuya göre vatan sevgisi Tarih: Tem 11, 2013 | Reply

    gezi parki'nda vatan sevgisi

  15. Yazan:Tavit Tarih: Tem 11, 2013 | Reply

    çevreci bunlar dimi? sebnem hanim pamuk prenses oluyor, biz de 7 cüceleriz, lay lay looom 🙂

     
    çevreci gezi parki :)

  16. Yazan:ç-z Tarih: Tem 11, 2013 | Reply

    @enternasyonal
    Duran adamların,çalışan dişlilerin arasına sıkıştırılan ya da tekerleğin önüne konan ‘duran takoz’dan farkı yok.
    Bu takozu olduğu yerden kaldırmak için yapılan müdahaleyi “saldırı” olarak görüyorsanız “duran adamın” derdinin “durmak” değil de “durdurmak” olduğunu çok açık bir şekilde ifade etmiş olursunuz zaten.

    İşi gücü olmayan devletten aldığı işsizlik parasıyla yetinen boşta gezer “Duran adamlar”ın tek amacının sadece “durmak” olduğunu da iddia edebilirsiniz elbette.

  17. Yazan:ç-z Tarih: Tem 11, 2013 | Reply

    “Bir avuç” insan her zaman her konuda son sözü söyleyen olma iddiasındalar..İstanbul’dan Kars’taki heykelin yerine, Taksim’deki projeye kadar her şeyin en doğrusunu onlar biliyorlar…

  18. Yazan:Tayfun Tarih: Tem 11, 2013 | Reply

    @ AKP binasini yakanlar: “Sarhoştuk hatırlamıyoruz”

    Ama polisin yaptığı ve hatta YAPMADIĞI herşeyi hatırlıyorlar. 🙂

  19. Yazan:Sebnem Tarih: Tem 11, 2013 | Reply

    @beklenen

    “sizin ölenleriniz” ne demek mesela?
    Ölüleri “sizin”, “bizim” diye ayıran, üstüne ölümleri karşılaştıran insanları yukarıdaki ıslah etsin ne diyeyim. O kadar gözünüz dönmüş ki, 19 yaşında çocuk için bir Allah rahmet eylesin demekten acizsiniz.

    Ahlaki üstünlüğü yitirdikçe “bu ölüler” diyecek kadar saldırganlaşıyor diliniz ve böylece AK-Ulusalcı, devletçi reflekslerle iyice marjinalleşeceksiniz, aynen devam.

  20. Yazan:Tayfun Tarih: Tem 11, 2013 | Reply

    @ Şebnem,

    O bahsettiğiniz ayrım çoktan göstericiler tarafından yapılmış. beklenen rumuzlu şahıs ise tahminimce sizin anlayacağınız dilden anlatmış.

    Siz o polisi sizin polisiniz olarak görüyor musunuz peki? Peki, Türkiye’nin %50’sinin oy verdiği bir adama “o benim başbakanım değil” demek nasıl bir hadsizliktir? (Siz onlardan değilseniz sıkıntı yok. Ama sözleriniz facebookta “o benim başbakanım değil” postları atanlarınkine çok benziyor) Siz polisimizi Tayyip’in askerleri olarak mı görüyorsunuz? Ondan mıdır ölen polislere acımamanız da ölen göstericiler için feryat figan etmeniz? Bu ayrımcılığı polisi Tayyip’in askerleri, onu destekleyenleri makarnacılar olarak görenler yapıyor. 80 öncesi de “yoldaş”lar diye kendilerini toplumdan soyutlayıp, kendileriyle aynı fikirde olmayanları ve hatta kendileriyle aynı fanatizm derecesinde o marjinal görüşlerini savunmayanları düşman görüp, topluma öfke yayıp, sonra kendi fikirlerinin sonucu olan bir askeri darbeyle kendileri de telef oldular. Keskin sirke küpüne zarar demişler. Kendi pisliklerinde boğuldular. Malesef o pisliğin içine epeyce saf genci de çektiler. Ama artık nefret söylemi bu ülkede prim yapmıyor. Toplum dersini çok iyi aldı. Çok şükür sınırlarımız da eskisine göre daha açık. Milletimiz yurtdışına çıktı, dünyayı tanıdı. Ortadoğu ülkelerini gördü. Kendi ülkemize daha kuşbakışı bakma yetisini kazandı. Artık milliyetçi, solcu, çevreci vb. ayaklarla bu toplumu geremezsiniz. Umudu kesin artık. “Sinirlenince daha güzel oluyorsun Türkiyem” sloganı bile amacınızı çok iyi belli ediyor. Düşün artık bu milletin yakasından.

  21. Yazan:Arzuhan Tarih: Tem 12, 2013 | Reply

    “19 yaşında çocuk için bir Allah rahmet eylesin demekten acizsiniz.”

    Hayrola Sebnem hanim siz ne zaman musluman oldunuz yahu? yoksa ihsan eliacik’tan mi etkilendiniz?

  22. Yazan:Sebnem Tarih: Tem 12, 2013 | Reply

    @tayfun

    Ölen komisere “sizin ölünüzdür, iyi oldu ettiğini buldu” diyebilecek ya da polislerin de insan olduğunu unutup bela okuyacak kadar vicdanımı ve aklımı yitirmedim çok şükür. İzlediğim kadarıyla gösteriler sırasında polise karşı “Acınız acımızdır, kaybınız kaybımızdır” pankartı da açıldı,
    o pankartı açanları destekliyorum.

    Erdoğan’ın kendisi bizim başbakanımız olmayı istemiyor, hadsizlik diyeceğinize biraz objektif olmayı deneyin, benim kitlem Kazlıçeşme’dir, %50’dir, gençliğim dindar gençliktir diye kendisi her fırsatta söylemedi mi?

  23. Yazan:Sebnem Tarih: Tem 12, 2013 | Reply

    Düşün artık bu milletin yakasından.

    Millet kim? Siz de millet tanımının sadece AKP’ye oy verenlerden oluşmadığını anlayın artık; Diğer %50, Kürtler, Aleviler, Ermeniler, Yahudiler, Ateistler, LGBT’ler, sosyalistler, feministler ve hatta dalga geçtiğimiz Kemalistler dahi olarak biz de varız ve milletin parçasıyız.

  24. Yazan:Tayfun Tarih: Tem 12, 2013 | Reply

    Şebnem Hanım,

    “Erdoğan’ın kendisi bizim başbakanımız olmayı istemiyor, hadsizlik diyeceğinize biraz objektif olmayı deneyin, benim kitlem Kazlıçeşme’dir, %50′dir, gençliğim dindar gençliktir diye kendisi her fırsatta söylemedi mi?”

    Hayır söylemedi. Birileri sizi fena halde kandırmış ve doldurmuş. Aynen mahkeme kararını açıklamayan ve öfke ortamının devam etmesi için türlü sahtekarlıkları ve ajitasyonları yapanlar gibi.

    Bu saydığınız kesimlerin var olduğunu ve milletin bir parçası olduğunu biz de biliyoruz. %50 olması bile şart değil. 1 kişi bile olsa onun da yaşam tarzına saygı duyulması gerekir. Ama mevcut duruma bakarsak, yaşam tarzı baskı altına alınmış olanlar hala dindarlar.

    Polisle ilgili hakaret, küfür içeren pankartların sayısının yanında o bir tanecik pankart devede kulak kalmış. Uygulama ise tamamen ters. Polise atılan kaldırım taşları, camları kırılan polis araçları sizin tezinizi pek de doğrulamıyor. Öyle ya, polisin acısıyla acı duyan biri ancak mazoşist olmalı ki polise saldırsın.

    Sonuç: Bırakalım artık ajitasyonu, realiteye dönelim. Hiçbir grubun o alanı sürekli olarak işgal etmeye, seçimle gelmiş bir iktidara istediklerini dayatmaya, halkın hayatını sekteye uğratmaya hakkı yok. 2 kardeş düşünün. Birisi sürekli talepkar, ağlayarak, bağırarak hep dediklerini yaptırtıyor; diğeri sessiz, hep sabrediyor. Onun da anne babasından talepleri var. Onun da eleştirileri var. Ama o arsız kardeş onu öylesine bastırmış ki, sesi bile çıkmıyor. Arsız olan bütün evi işgal etmiş neredeyse. Zaten evin büyük odasını o almıştı. Salonu tüm eşyalarıyla işgal etmiş, kimseyi sokturmuyor, sürekli dışarıdan gelen arkadaşlarıyla takılıyor orada. Anne babası sinirli ama yine de onu seviyor, onun başına birşey gelmemesi için kılı kırk yarıyor. Ama o ergenliğin verdiği enerjiyle babasıyla kavga etmeyi, erkekliğini orada göstermeyi bile göze alıyor. Aldığı alkolün, uyuşturucunun da bunda etkisi büyük. Öbür sessiz kardeş odasına büzüşmüş, kavga çıkarmamak için sesini iyice kesmiş. Arsız şımarık kardeş, onu her gördüğünde sataşıyor, hakaret ediyor, anne babasının onu kayırdığını iddia ediyormuş. Sessiz kardeş ise hep sineye çekiyor, kardeşini sevdiğinden sesini çıkarmıyor. Ama artık şımarık kardeş iyice zıvanadan çıkmış, her yeri işgal ettiği, evin içine ettiği, evdeki herkese saldırdığı yetmemiş, en sonunda aldığı alkolün de etkisiyle gece gündüz kardeşinin kapısının önünde bağırıp çağırmış, en sonunda kardeşinin kapısını kırmış, odasını basmış, onu tartaklamaya çalışmış. Anne babası tam suç üstünde yakalayıp, onu etkisiz hale getirmek amacıyla bir tokat atmış. Şımarık kardeş bunun üzerine eve sürekli partiye davet ettiği arkadaşlarına haber vermiş, bir gün evi bastırmış. Onu o ortama çeken arkadaşlarıyla beraber annesine, babasına, kardeşine saldırmış. Saldıran kalabalığı gören kardeşi ise eline o an ilk geçirdiği aletle evlerini basan serserileri kovalamış, yakaladıklarını dövmüş. Sonra, dayak yiyen arsız kardeş, camı açmış, “imdaat, özgürlüğümü kısıtlıyorlar, yaşam tarzıma karışıyorlar, beni dövüyorlar, öldürüyorlar!” diye bağırdı diye şimdi burada suçlu “tokat attı” diye anne baba mı, yoksa evin salonu dahil, evde herkese ait olan yerleri basan, evde hayatı felç eden kişilere karşı sabrı taştığında saldıran sessiz kardeş mi? Haliyle dışarıdan o “imdat”ı duyan yabancılar olayın iç yüzünü tam bilmediklerinden, ya da o evin reisiyle problemleri olduğundan o çocuğu korumacı bir tavır içerisine girseler, “bütün mahalle o ailenin babasına karşı, o halde baba haksız” mı olacak? İşte toplumun büyük kesminin (isterseniz referandum yapılsın, en az %70) Gezi olaylarına yorumu bu. Bu şımarık çocuklar artık milleti iyice hayatından bezdirdi. Mesele hak arama değil, ayrıcalık arama meselesi olduğu için kendileri hariç hiç kimse tarafından da sevilmediler. Mevzu bu.

  25. Yazan:Tayfun Tarih: Tem 12, 2013 | Reply

    Dünyanın en zengin, en özgür, yaşam tarzlarına en baskı olmayan, en rahat protestocuları Türkiye’de. Protestocusu böyleyse protesto etmeyeninin dünyanın en müreffeh toplumu olmasını beklersiniz ama ne ilginçtir ki, bu ülkenin en çok kaymağını yiyenler, en çok kıla tüye itiraz edenler oluyor. Bindikleri dalı kestiklerinin bile farkında değiller. Hayalini kurdukları ara rejim hükümeti aralarından %10’unu bile zengin etmez.

  26. Yazan:beklenen Tarih: Tem 12, 2013 | Reply

    sayın şebnem hanım;

    Öncelikle aynı toprakları paylaşan, aynı havayı soluyan, en azından birbirimizin selasını dinlediğimiz ve içimizden ” allah taksiratı affetsin–inna lillahi ve inna ileyhi raciun–“” diye birbirimiz için Allahtan af dileyen insanlarız. Birimizin başına bir kaza, kötü bir olay geldiğinde hiç tanımasak bile hatta ve hatta ömür boyu farklı zamanlarda bile olsa aynı şehirde aynı mahallede bulunmamış olsak bile yürekten üzüntü duyan insanlarız. Kendim için bunları ne kadar inanarak söylüyorsam sizin içinde küçük nüanslarda aynı şeyleri söyleyebilirim.

    Sayın şebnem hanım. Yukarda yazdığım gibi sizi hiç bir şekilde tanımıyorum. Ancak inanın Allahtan sizlere hizmet edebilmek için sürekli imkan isteyip duran biriyim. Veecek olan Allah vermeyende Allah.

    Sayın şebnem hanım.
    Bu yazımı bir kardeşlik bildirgesi olarak sizin ve bütün okuyucuların kabul etmesini isterim.

    Şebnem hanım; istesekte istemesekte uymak zorunda olduğumuz kurallar var. Nefes almak yemek içmek uyumak türünden kurallar. İnsan ne kadar zengin veya farklı olursa olsun bir nefeste aldığı hava milyonlarca insanla eşit seviyededir. Her ne yersek yiyelim. O yiyeceklerin hepsinin sonu aynı.

    Peki şebnem hanım yiyeceklerin sonunun çokluğu ile övünmek içinmi bütün bu mücadele.

    ÖZgürlük dediğinizi duyuyorum.. az işitir kulaklarımda.. Gerçekten bilmiyorsunuz özgürlüğü. Sizlere öğretilen bazı şeyleri özgürlük uğruna mücadele edilen değerler olarak algılamış durumdasınız. Maalesef insanın yaratılışı bu.

    Sayın şebnem hanım. size hiç bir psikoloji kitabında bulamayacağımız ama sürekli olarak içinde yaşadığınız bir psikolojik analiz yapayım.

    İnsanlar bazı konularda cevap bulamayınca cevapsız kalmamak için buldukları ilk cevaba sarılırlar. Şöyle örnekleme yapalım. Bir çocuk sıcak sobaya değmek üzere iken ebeveyninin verdiği tepki onun hayatı boyunca algılayacağı tepkilerin ilk basamağıdır. Eğer o anda ağlamak öğretilmişse her cıss da ağlayacaktır. Ömrü boyunca. Eğer ona hemen elini bardağa sok acısı geçsin denirse mesela hayatı boyunca bu acıyı geçirecek bir bardak arıyacak. Bu belki bir arkadaşı belkide başka bir şey.

    BU gibi öğretilmiş cevaplar yönlendirilmiş güdüler olarak açıklanır. Ancak işin daha derin tarafı vardır. İşte derinlik şeytanın toplumları toplumları ve insnalrı yönettiği derinliktir.

    Az önce dedimki cevaplar.. Yani bir sorun karşısında kişi uygun cevabı bulmalı. Nasıl tepki vereceğini bilmelidir. Daha basite indirgeycek olursak. öğretmen bir soru sorduğunda o soruya mutlaka doğru yanlış bir cevap lazım.

    Sayın şebnem hanım. İşte şeytanın şeytanlığıda burda ortaya çıkar. Soruyu soranda cevaplayanda aynı kişidir. sonuç ne olur o zaman…özgürlük budalası ögür hemde öpözgür köleler….

    Allah insanlardan namazdan önce veya diğer ibadetlerden önce istediği ve en çokda sevap verdiği tek şey düşünmektir. Aslında tam tarifi tefekkürdür. Düşünmekle tefekkür arasındaki fark birinini çift yönlü olmasıdır.

    Bu söylediğim şeytanlı melekli kavramlar olunca yukarda açıkladığım psikoloji uyarınca direk karşı tepkiye ve ret etmeye odaklanmıtır diye
    belki ağır gelmiştir başka türden açıklamaya çalışayım.

    Oyun kağıtlarınız bilirsiniz. bildiğim kadarıyla 15 kağıttır. şimdi size bu kağıtların 5 tanesini gösterip bunları bilirseniz yaşadınız özgürlük falan denildiği bir sanal ortam canlandırmaya çalışın kafanızda. herkez o 5 kağıtla özgür. İyide kalan 10 kağıt neyin nesi. Birileri bunu sorguluyor..6. kağıt var deniliyor… şimdi bunu öğrenmek için başlıyor mücadele… özgürlük mücadelesi ya… yıllar yılı süren bir mücadele..6. kağıt artık kullanımda… iyide kalan 9 tane daha kağıt var….yetmedi daha diğer renkten bi 15 lik kağıtlar var… siz bu kağıtları öğrenke ve bilmeyi özgürlük sanıyorsunuz…

    Bende diyorum ki…ne kağıdı Allah aşkına koskoca bir kainat emrimize verilmiş bizim… kağıtlar oynamak isteyenlerin olsun…

    Sayın şebnem hanım.
    Herhangi bir dini inanca sahip olmayabilirsiniz. İmtahandır bu. Kimse sizi bir inanç için zorlayamaz. veya az inanaırsızn şöyle inanırsınz falan. Hesap size aittir. Derler ya her koyun kendi bacağından asılır diye… ama siz inanmayın…hiç bir koyun kendini kendi bacağından asmaz mutlaka bir kasap o koyunu bir bacağındana asar. Zaten bacaktan asılacak hale geldiyseniz kellede gitti hayati organlarda gitti demektir. O saatten sonra asılsan ne olur asılmasan ne olur. Aslolan başta kelleyi kaybetmemektir. Ancak soruyu soranın cevabını kabul ettiğinde işte bu kelleyi kasaba teslim etmişsin demektir.

    Sayın şebnem hanım.
    Lütfen…artık soruyu soranların cevaplarını kabul etmeyin.

    Bakın hiç bir insana önyargılı olarak bakmadığımı dahası bakmadığımızı belirtelim. Kürdü türlü çerkezi gevuru el oğlu neyse artık… hepsinin iyiliğini isteriz kötülüklerden de bir an önce kurtulmalarını dileriz. Ancak birileri çıkıp mesela benim geçimim bu kardeşim diye tarlasına esrar maddesi ekiyorsa ben bu adama-topluma artık aynı dilekler ile bakmam. Biri çıkıp ne yapayım onlarda çaldırmasınlar diye hırsızlığını savunuyorsa ondan kalbende uzak dururum. Biri çıkıp benim inançlarım yüzünden bana yaşam hakkı bile vermiyecekse… kusura bakmasınlar onun hoşuna gidecek bir inanç biçimine sahip olamam. İnancım neyse odur. Birilerinin memnun edeceğim diye şebek olamam. Israr edenide ezer geçerim. Haklısın kimseninde şebek olmasını istememde..

  27. Yazan:beklenen Tarih: Tem 12, 2013 | Reply

    bir şey daha eklemede yarar var. hani diyorsunuz ya! ölümün sizin i bizim ayrımcılığı

    gezi olaylarında hedef park falan değil düpedüz devletin ta kendisi idi. Onun için istanbulda ve ankarada başbakanlığa eylem yapılmıştır.

    Sayın şebnem hanım.

    Başbakanlık devletin en üst yönetim birimlerinden biridir. Başbakanı seversin yada sevmezsin bilmem ancak başbakanlık TC devletinin resmi bir makamıdır. Bu makama saldırmaya dünyanın en güçlü orduları bile saldırmaya açıkca cüret edemezken birilerinin buna alet olarak bu saldırıyı başkalarına adına yapması asla kabul edilecek bir olay değilidir. Bırakın 1 taneyi 1000 kişi bile ölse asla benimsemem. Zira devletin kurulması için o kadar büyük mücadele ölüm emek vb. harcanmıştırki… hiç kimse kusura bakmasın bir başbakanı sevmiyor diye o makama saldırıya hoş görü ile bakamam. Bırak hoşgörüyü…

  28. Yazan:Logic Tarih: Tem 13, 2013 | Reply

    Millet kim? Siz de millet tanımının sadece AKP’ye oy verenlerden oluşmadığını anlayın artık; Diğer %50, Kürtler, Aleviler, Ermeniler, Yahudiler, Ateistler, LGBT’ler, sosyalistler, feministler ve hatta dalga geçtiğimiz Kemalistler dahi olarak biz de varız ve milletin parçasıyız.

    Diye kızmış şebnem hanım. “Diğer %50, Kürtler, Aleviler, Ermeniler, Yahudiler, Ateistler, LGBT’ler, sosyalistler, feministler ve (…) Kemalistler” diyerek bütün bu grupları AKP’ye oy vermeyen kesim olarak görmüş. Bir kaç mantık hatası var:

    1) Kürtlerin çoğunluk olduğu bölgelerden en çok oy alan iki parti var, biri BDP, diğeri AKP.
    2) Ermeniler arasında anket yapılsa eminim ki AKP diğer partileri geçer. Ama toplam 50.000 civarında Ermeni var, 20-25 bin seçmen yapar.
    3) Yahudiler için aynı şey. Sayıları az ve AKP’ye oy veren Türk Yahudisi çok.

    Uzatmayalım. Fakat şebnem hanım’ın ve çapulcu arkadaşlarının hala anlamadığı başka bir şey daha var: Birşeyi istemeyenler ile isteyenlerin gücü de hakkı da bir değildir. Misal: Bir lokantaya grup olarak gittiniz. İskender kebap isteyenlere yemekleri gelir. Ama eğer bazı misafirleriniz “biz et istemiyoruz, biz salata istemiyoruz” derse garson onlar için fazla bir şey yapamaz. Tatlı, kahve teklif eder. Ama o kadar.

    Tayyip Erdoğan’ı başbakan olarak görmek isteyen %50 ile istemeyen %50 eşit değildir. Çünkü seçim günü bu ikinci grup oylarını bir yerde toplayamıyor. Meselâ CHP veya MHP tek başına anti-AKP partisi olamıyor. Çünkü ortak projeleri yok. Erdoğan’ı veya AKP’yi devirmek siyasî bir proje değildir. Böyle dolap beygiri gibi dönmek istemyorsanız şöyle bir çalışma yapmanız lâım:
    1) Nükleer enerji istemiyoruz, rüzgâr + hidroelektirik + kömür bize yeter.
    2) Millî eğitime karşıyız, eğitim özelleşsin, parası olan okusun (ya da tam tersi, devlet eğitime ayrılan bütçeyi 3 katına çıkarsın, savunmayı azaltsın vs)
    3) Kadın hakları, çevre koruma, diploması… isteklerimizi a) b) c) … diye sıralıyoruz. Maddî imkânlar, kazanç ve kayıp tabloları ektedir…

    Bu projeyi halka anlatmak için terleyin. Gezin Türkiye’yi. Tayyip 20 milyon oy alıyor. Siz de geri kalan 20 milyonu bu projenin arkasında birleştirin. O zaman AKP’nin %50’si ile anti-AKP’nin %50’si boy ölçüşebilir. Yani adam gibi siyasi proje geliştirin. Aptal gibi otobüs yakmayı bırakın. Yoksa hep çapulcu kalırsınız. Benden söylemesi.

  29. Yazan:Tavit Tarih: Tem 13, 2013 | Reply

    Millet kim? Siz de millet tanımının sadece AKP’ye oy verenlerden oluşmadığını anlayın artık; Diğer %50, Kürtler, Aleviler, Ermeniler, Yahudiler, Ateistler, LGBT’ler, sosyalistler, feministler ve hatta dalga geçtiğimiz Kemalistler dahi olarak biz de varız ve milletin parçasıyız.(Şebnem)

    Şebnem Hanım Kemalistler ırkçıdır ve Ermenilerden nefret ederler. Ermenilerle Kemalistlerin ortak politika geliştirmesi imkansız. Bizde solcuların çoğu kemalist olduğu için “solcuyum / sosyalistim” diyen de genelde Kürtleri, Ermenileri hatta Hristiyanların hiç birini sevmez; hatta çekemez. Yaklaşık 10 sene önce “Kilise evler artıyor, Türkiye Hristiyanlaşıyor” diye başlatılan propagandayı ne çabuk unuttunuz. (Bkz. Türkiye’de Hristofobi)

    Taksim dayanışma’nın pek saygı değer çapulcuları “AMK” yazmışlardı Taksim’deki bir kilisenin duvarına. Empati yapmaktan bu kadar mı uzaksınız? Kendinizi Hristiyanların yerine koymaktan bu kadar mı acizsiniz?

    kilise duvarina iseyen sosyalist

  30. Yazan:Katrin Tarih: Tem 13, 2013 | Reply

    Millet kim? Siz de millet tanımının sadece AKP’ye oy verenlerden oluşmadığını anlayın artık; Diğer %50, Kürtler, Aleviler, Ermeniler, Yahudiler, Ateistler, LGBT’ler, sosyalistler, feministler ve hatta dalga geçtiğimiz Kemalistler dahi olarak biz de varız ve milletin parçasıyız.(Sebnem)

    Ermeniler, Yahudiler ve Rumlari “sizden” saymayin. Varlik vergisini koyan CHP’yi ve calisma kamplarinda can veren dedelerimizi unutmadik. SALKIM HANIMIN TANELERI isimli filmi seyredin de biraz uyanin artik.

  31. Yazan:Ermeni Dölü Tarih: Tem 13, 2013 | Reply

    CHPli kemalistler bizim vakif mallarimiza el koymustu. Kiliselerimiz, yetimhanelerimiz hatta mezarliklarimiz gasp edilmisti. Bunlari bize geri veren Tayyip Erdogan oldu. minnacik aklinla “bunlar musluman degil demekki akepeye oy vermez” mi diyorsun? Burdan size ekmek cikmaz! Baska kapiya! asagidaki laflari yazmak icin acayip cahil olmak lazim.halkmis.peh peh!

    Millet kim? Siz de millet tanımının sadece AKP’ye oy verenlerden oluşmadığını anlayın artık; Diğer %50, Kürtler, Aleviler, Ermeniler, Yahudiler, Ateistler, LGBT’ler, sosyalistler, feministler ve hatta dalga geçtiğimiz Kemalistler dahi olarak biz de varız ve milletin parçasıyız.(sebnem)

  32. Yazan:Aisha Tarih: Tem 13, 2013 | Reply

    Millet kim? Siz de millet tanımının sadece AKP’ye oy verenlerden oluşmadığını anlayın artık; Diğer %50, Kürtler, Aleviler, Ermeniler, Yahudiler, Ateistler, LGBT’ler, sosyalistler, feministler ve hatta dalga geçtiğimiz Kemalistler dahi olarak biz de varız ve milletin parçasıyız.(Şebnem)

    Bu nasıl acayip bir söz? Eşcinseller adına konuşma hakkını size kim verdi? Tayyip’e “ibne!” diye küfreden bu hayvanlar eşcinsellere ne verebilir? Eşcinseller ne umabilir bu serserilerden? Orada iki tane pankart açıldı diye gaza mı geldiniz? CHP’nin statükosunu MUHAFAZA etmeye çalışan siz solcular akpden bin kat muhafazakarsınız. Tekrar ediyorum: Taksim dayanışma devrimci değil muhafazakardır. Erkek-egemen kültürün dibini bulmuş insanlardır onlar. “ibne tayyip” diye küfreden birisiyle bir eşcinselin ne işi olabilir? Yuh size! Bin kere yuh!

    ibne diye kufreden solcular

  33. Yazan:iç mihrak Tarih: Tem 13, 2013 | Reply

    @Logic

    haklisin, elmayla armut toplanmaz ama yanildigin bir yer var, aptalla aptal toplanir. daha aptal bir sey cikar ortaya solcular kemalistler vs ortak siyasi proje yapamaz ama gezi parkinda toplanan hayvanlar otobus yakabilir. bu da onlarin siyaset anlayisi. zaten 80 senedir baska bir sey yaptiklari yok 🙁 iktidarda iken dersim’i yaktilar simdi gucleri yok ancak esnafa satasiyorlar

  34. Yazan:Ozlem Tarih: Tem 13, 2013 | Reply

    Akp cumhuriyet dusmani ulkeyi boluyor, hirsizlik diz boyu, yargiyi medyayi her tarafi ele gecirmis…din ve imandan soz edersiniz birde hadi LAN ordan xxx xxx , ingiliz Amerikan xxx xxxx xxxx ….

  35. Yazan:Kirkor Halıcıyan Tarih: Tem 13, 2013 | Reply

    Sizi gidi çapulcular sizi! Ermenileri de yanınızda sayarsınız ha!

    Oysa Ermenilerin gerçek dostu Tayyibistler, bakın bir genç Tayyibist Ermenilere olan sevgisini nasıl ifade ediyor:


    editörün notu: HTML kodu eksik, video veya link yok.

  36. Yazan:Sebnem Tarih: Tem 14, 2013 | Reply

    Yorumuma cevap yazan arkadaşlar,
    Burada günlerce birbirimize giydirebiliriz, epey de zevkli olur bu. İnanın hiç kaçınmam. Peki elimize ne geçecek? Birbirimizle yaşamayı öğrenmekten başka çıkış noktamız yok. Bu ülke hepimizin ve maalesef hiç birimizin elinde yaşadığımız ülkeyi sadece kendi ideolojimize göre dönüştürebileceğimiz bir sihirli değneğimiz yok. Herkesin kendi yaşam deneyimlerinden gelen kızgınlıkları var, benim de var. Evet,, yazdıklarımın arkasındayım, katılırsız ya da katılmazsınız, belli ki bir kısmınız katılmıyor,. Birbirizi ikna edemiyoruz, gerçeklik bu, bana eşcinseller adına konuşma hakkını sana kim verdi lafını eden arkadaşa söyleyecek okadar çok lafım var mesela, lgbtlerin de direnişte olmasından girip seksist küfürlere olan tepkiden çıkarız, hele ki bana ermeniliği ya da rumluğu anlatanlar, sizin sanatınızı bu ülkede her türlü baskıya rağmen akademik olarak arşivleyen, araştıran gene biziz be şaşkolozlar, salkım hanımın taneleri diyorsun bana komik misin. Bu ülkede kaç tane Rum, Bizans araştırmacısı var, senin tahrip edilen kiliseninin ben de hesabını soruyorum a bre aklı evvel. Sen unuttun gittin, ben makalelerini okuyup çevirisini yapıyorum, senin kültürün yaşasın, yok olmasın diye için çalışıyorum. Adam ol da kültürüne sahip çık.

  37. Yazan:Sebnem Tarih: Tem 14, 2013 | Reply

    Ogün samast’a methiye düzen İsmail Türüt bu gün Gezi’ye küfrediyor @ermeni dölü, kimlerin tarafındasın iyice gör.

  38. Yazan:Kirkor Halıcıyan Tarih: Tem 14, 2013 | Reply

    Genç Tayyibistin Ermenilere olan sevgisini ifade şekli:

    http://pbs.twimg.com/media/BMYtLhACAAAqMRv.jpg:large

    “Yahudi oldular
    Ermeni oldular
    Çapulcu oldular
    Bir vatan evladı olamadılar usta!”

    Bunlar da her türlü ayrımcılığa, kafatasçılığa ve ırkçılığa karşı İsmail Türüt’ten gelsin:

    Plan yapmayın: http://www.youtube.com/watch?v=PPxU4-ZwO_0

    Gezi Türküsü: http://www.youtube.com/watch?v=9SmKeIwo5X8

  39. Yazan:Tayfun Tarih: Tem 14, 2013 | Reply

    Sadece burda yorum yapan yorumcuların üslubuna bakarak, kimin çapulcu olduğu, kimin fikir tartıştığı anlaşılabilir. Gezi Parkındaki gösterileri domine eden, yönlendirenlerin çapulcu terörist olduklarına kesin emin oldum sağolsun bazı yorumcular.

    Ancak, zamanında bu internet sitesinde taş atan Kürt çocuklara, PKK’lılara söylediklerim yüzünden faşist damgası yemiştim. Bugün dd yazarlarının benim o gün bulunduğum pozisyonda bulunduklarını görmek beni çok da şaşırtmadı. ‘Ama o taş atan çocuğun anasını babasını devlet öldürdü’ Yok efendim, o öyle değil, ben bizzat biliyorum, Güneydoğuda askerlik yaptım. Çoğu şımartılmış, sarhoş, madde bağımlısı Kürt çocukları onlar. Diyarbakır’da taş atanla Taksim’de taş atan adamın zihniyeti, o anki psikolojisi aynı. Mücadele edilmesi gereken kimden gelirse gelsin, o şiddet. Bunu böyle görmeyip, sürekli tek tarafı suçlayarak, öbür tarafın yaptığını mazur görerek bir yere varılamaz.

  40. Yazan:my Tarih: Tem 14, 2013 | Reply

    Kirkor Halıcıyan ile Settar’in ayni IP numarasiyla yazmasi ayri bir komedi. Settar acaba Türk kiligina girmis bir Ermeni midir yoksa Kirkor Halıcıyan kendisini Ermeni gibi göstermek isteyen bir Türk müdür? Belki hiç biri degildir. Bütün çapulcular gibi dürüst(!) bir insan var karsimizda. Fikriniz bozuk. Yönteminiz bozuk. Kendizie hayriniz yok. Muhalefet iken birbirinizi yiyorsunuz. Bu kafayla iktidara gelseniz memleketi batiracaksiniz.

  41. Yazan:my Tarih: Tem 14, 2013 | Reply

    @Sebnem Hanim

    haklisiniz size yazanlarin bazilari sert bir ülsup kullanmis. aMmmmma…

    yaniliyorsunuz. %50’yiz dediginiz “biz” diye bir halk yok. Bu gruptaki insanlar elbette fiziki olarak varlar, haklari da var. Ama ortak bir deger manzumesi etrafinda birlesmediginiz müddetçe birlikten kuvvet dogmaz. Nerde çokluk, orada yokluk demisler. Sadece 1 mayis için solcular nasil birbirlerine hücum ettiler unuttunuz mu? 5 tane solcu bir araya gelip bir sosyalizm tarifi bile yapamiyor. Irkçisindan enternasyonalistine kadar her telden çaliyor insanlar. Saydiginiz etnik gruplari, escinselleri vs birakin, sadece solda birlik yok. “SOL” fikren icad edilmis ama içi doldurulamayan bir sey simdilik.

  42. Yazan:Kirkor Halıcıyan Tarih: Tem 14, 2013 | Reply

    Tavit Kilimciyan, Ermeni Dölü, Katrin ne ise, Kirkor Halıcıyan da odur.

  43. Yazan:Kirkor Halıcıyan Tarih: Tem 14, 2013 | Reply

    elbette, kirkor halıcıyan’ın söylediklerine cevap vermek yerine, kim olduğuna yoğunlaşmanız, söylediklerinin doğru olduğunun, cevap veremediğinizin açık itirafı.

    gerçi onu çoktan itiraf etmiştiniz, sizin ahlakınızın, vicdanınızın olmadığı, tek duruşunuzun tarafgirlikten ibaret olduğu verdiğiniz ve veremediğiniz cevaplardan çoktan açık olmuştu.

  44. Yazan:my Tarih: Tem 14, 2013 | Reply

    @Settar-Kirkor Bey, e-mail adresinizi degistirmeden biraksaydiniz belki oyununuzu açik etmezdik 🙂 ama artik çok geç

  45. Yazan:beklenen Tarih: Tem 15, 2013 | Reply

    “Bu ülke hepimizin ve maalesef hiç birimizin elinde yaşadığımız ülkeyi sadece kendi ideolojimize göre dönüştürebileceğimiz bir sihirli değneğimiz yok.”

    şebnem hanım

    sizin yazınızdan bir alıntı bu. İşte anlamadığınız, işin püf noktasıda burda yatıyor. Haklısınız bu kadar büyük bir oyun için ALlah kimsenin eline sihirli değnek vermez. Ancak bu değnek ülkelere nasip olur. İşte şimdi Türkiyenin elinde böyle bir güç var. Dahası bu gücü zaten yıllardır vardı ancak kullanmak için yeterli güçte akıl yoktu. Şimdi Bu akıl yeterli güçte ortaya çıktı. Bunun için bütün saldırılar.

    Türkiyenin büyümesi demek sadece ülke büyüme anlamına gelmiyor.. bunu herkez biliyor. Türkiyenin büyümesi demek güçlü bir islami birleşik devletleri demektir. buda emperyal bütün ülkelerin batması demektir. Sadece enerji kartı bile başıbaşına savaş sebebiyken ( ki türkiye bu kartı çok iyi kullanıyor) diğer pek çok alanda yaptığı ve yapacağı hamleler onları çok korkutuyor. Ve maalesef sizler tavrınızı türkiyeden yana değil, diğerleriden yana koymuş durumdasınız. Ha bu arada sakın beni AKP li falan sanmayın. BU zaman kadar hep onlara karşı mücadele ettim. Ancak bu yerel seçimde sırf şu iş bilmez belediyeden kurtulmak için AKP ye oy vereceğim.

  46. Yazan:Ruhsan Tarih: Tem 15, 2013 | Reply

    “sanatci” bozuntulari riyakar, capulcular da pislik.onlara destek olanlari kiniyorm:

    “Gezi Parkı eylemleri süresince Taksim Meydanı ve çevresini savaş alanına çeviren eylemcilerin, Maksem Taksim Cumhuriyet Sanat Galerisi’ne de saldırması güvenlik kameralarına yansıdı. Görüntülere göre, sanat galerisini basan 50 kişilik grup, önce kapının girişinde bulunan güvenlik kameralarını kırmaya çalışıyor. Daha sonra masada bulunan bilgisayarları parçalayan ESP yelekli grup, içerideki cam kapıyı da kırıyor. Ardından göstericiler, aralarında Amerikalı, Alman, Mısırlı ve Çinli isimlerin de bulunduğu 41 sanatçının eserlerinin sergilendiği bölüme giriyor. Buradaki eserleri duvarlardan indirerek tekmeliyorlar. Rana El Şami’nin barışı simgeleyen ‘Beyaz Kuşlar’ını asılı bulundukları yerden koparan eylemciler, bunu da yere atıyor. 7 Vadi 60 Kanat Gölgesi konseptiyle hazırlanan ve 2. Uluslararası İstanbul Trienali’nde sergilenen sanat eserlerini yağmalayan gruptakiler, molotof bombası atarak galeriyi ateşe vermeye çalışıyor. Grubun galeriye yaklaşık 50 bin TL değerinde zarar verdiği belirtiliyor.

    Olaylarla ilgili bilgi veren Sanat Galerisi sorumlusu Halil İbrahim Şan, eylemcileri ‘sanat düşmanları’ olarak nitelendiriyor. Galeriyi ateşe verme girişiminin başarıya ulaşamadığını kaydeden Şan, “Duvarlara çarpan molotof bombasının izleri hâlâ duruyor.” diyor. Türkiye’de sanatçıların bu duruma sessiz kalmasını eleştiren Şan, şöyle konuşuyor: “Bu sergi, şehre sahip çıkma adına gerçekleştirilmiş bir sergiydi. İstanbul’un en merkezi yerinde bir sanat galerisi illegal örgütlerce saldırıya uğradı ve sanatçılar buna tepki vermedi. Bugün sanatçı sanata sahip çıkmıyorsa görevini yerine getirmiyor demektir. Sanatçıların bu saldırılara sessiz kalması kabul edilebilir bir şey değil. Her eser en az bir ağaç kadar değerlidir. Saldırılar sırasında birkaç sanatçıyı aradım, yardım talebinde bulundum fakat hiçbiri olumlu tepki vermedi. Okan Bayülgen’e sosyal medya üzerinden ulaştım ama o da görmezden geldi ve yardımcı olmadı. Dolayısıyla asıl sahip çıkması ve olayları kınaması gereken sanatçılardı, onlar da sahip çıkmadı.”

    GÜVENLİK GÖREVİSİ ÖLÜMDEN DÖNDÜ

    Göstericilerin linç ettiği galerinin güvenlik görevlisi de ağır yaralanıyor. Vücuduna çok yakın mesafeden sapanla bilye de atılan güvenlik görevlisi E.D., orada bulunan çiçekçilerin araya girmesiyle ölümden döndüğünü söylüyor. E.D., yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Elbisemdeki İstanbul Büyükşehir Belediyesi logosunu görünce ‘işbirlikçi’ diye bağıra bağıra vurmaya başladılar. Daha sonra çekiçle kapıyı kırıp içeri girdiler.”

  47. Yazan:Tayfun Tarih: Tem 16, 2013 | Reply

    Birileri yapar, birileri bozar. Yapmak bazen yılları alır, ömürlerimizi alır, sabır gerektirir, fedakarlık gerektirir. Hatta ülkemizde yaparken engellenmeye de çalışılırsın. Bozmak, yıkmak ise kolaydır. Bir vurursun o cama, iner. O camın yapılmasındaki işçilik, emek, zahmeti bir kenara bırakın, bir de o cam kırıklarının temizlenmesi gerekir sonra. Sonra aynı işçilik tekrar yapılır ve aynı cam tekrar takılır. Camı kırana dokunursan suçlu olursun, gazete manşetlerinde boy boy fotoğrafların yayınlanır sanki seri katilmişsin gibi. Bu süreçte özellikle Doğan Medya Grubu gazeteleri ve TV’ları bize gerçek yüzlerini tekrar gösterdiler. İlk fırsatta Türkiye’yi eski haline getirmek için ellerinden geleni yapacaklarını görmüş olduk. Yılanın başı ezildi ama vücudu hala canlı. Nereye gideceğini bilemiyor. Son çırpınışlarıdır diye umuyoruz. Kendilerine yeni bir baş arıyorlar. Kendine hayrı olmayan AB ve Irak meselesinden sonra illallah çekip kıyamet kopsa etliye sütlüye karışmama kararı alan ABD’nin de arada bir kürsüden laf atıp, ortalığı karıştırmak, biraz da piyasalar üzerinden manipülasyon yapmaktan başka yapabileceği birşey yok. Ancak, 2001 sonrası manipülasyon ve spekülasyonlara karşı mücadele konusunda artık çok bilinçlendik. Onlar leb demeden Çorum’u anlıyoruz. Yani boştan yere batılı güçlerin kapısında yatıp, kıçlarını yalayarak vaktinizi harcamayın. Seçimle gelmiş, meşru bir hükümetiniz var. İnternet üzerinden birkaç tıklamayla dahi taleplerinizi devletin her kurumuna iletebiliyorsunuz. Tabi derdiniz talep iletmek, ülkemizin, hatta insanlığın daha iyiye gitmesine katkıda bulunmak ise. Baktın ki taleplerin karşılanmıyor, sandık artık 4 yılda bir önüne geliyor, taleplerini karşılayacağına inandığın partiye oy verirsin. Seçim sonuçlarında seçtiğin parti gelirse taleplerini bu sefer de onlara sunarsın, gelmezse saygıyla karşılar, devletten taleplerini gözden geçirirsin, neden benim taleplerim toplumunkilerden farklı diye.

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin