RSS Feed for This Post

Hatıralar / İsmet İnönü

“Harf devriminin tek amacı ve hatta en önemli amacı okuma yazmanın yaygınlaşmasını sağlama değildir. Okur-yazar oranının düşük oluşunun yegâne sebebi alfabenin öğrenilmesinin zor olduğu değildi. Devrimin temel gayelerinden biri yeni nesillere geçmişin kapılarını kapamak, Arap-İslam dünyası ile bağları koparmak ve dinin toplum üzerindeki etkisini zayıflatmaktı. […]  Yeni nesiller, eski yazıyı öğrenemeyecekler, yeni yazı ile çıkan eserleri de biz denetleyecektik. […] Din eserleri eski yazıyla yazılmış olduğundan okunmayacak, dinin toplum üzerindeki etkisi azalacaktı.” ( Cilt 2, sayfa 223, Kaynak)

Not: 3 Ekim1928: Harf devrimi yapıldı. Bütün bir milletin yazısı değiştirilerek, okuma yazma oranı bir gecede “sıfıra” indirildi. İslâm harfleri atılıp Lâtin harfleri alındı.

 

… Kemalizm üzerine e-kitap okumak için…

Tarih şaşırmaktır

Polisiye filmlerde suçlular parmak izlerini silerler. Böylece polisin ve savcıların “tarihi okuması” engellenmiş olur. Gerçek saklanarak yerine “resmî bir yanılgı”yerleştirilir.

Devletler de resmî tarih yazdıkları zaman daha önce yazılmış olanlar gayrı resmî, hatta yasa dışı olur. Parmak izi silmek gibidir devlet eliyle tarih yazmak … Bir düşünün: Padişahların bütün yazışmalarını, Saray’ın arşivlerini, bütün Osmanlıca kitapları toplayıp yakmak, Osmanlı’dan ve Selçuklu’dan kalma bütün çeşmeleri, camileri, han ve hamamları yıkmaktansa “sadece” resmî bir tarih yazıyorsunuz ve bir çırpıda bin yıllık hakikî tarihiniz çöpe. Yeni kuşakların geçmişi anlama şanslarını ortadan kaldırıyorsunuz.

Hele bir de ”oradan geçerken” lisanı devirip alfabeyi değiştirdiyseniz, temizlik tamam!

Biz de kendi yaşadığımız topraklara yeni gelmiş sığınmacılar gibi etrafa bakıyoruz. “Devlet nedir? Millet nedir? Osmanlı mıyız yoksa Türk mü?” diye sorguluyoruz kendimizi, tarihimizi. Çünkü boş beyaz bir kâğıttan başlamaya mahkûm edildik. Resmî tarih ve dil devrimi ile dilimiz ve kültürümüz devirildi, bizler de altında kaldık. Tarihimizi bilmediğimiz için bugünü anlamıyoruz. Yarın ise bir korku filmi gibi. Cahillikten her yerde komplo teorileri görüyoruz. Adeta ıssız bir adaya düşmüş yabancılar gibi gölgemizden bile korkuyoruz, komşu ülkelerden, iç ve dış düşmanlardan hatta birbirimizden bile…

Sitemizin Laiklik, Tarih ve Osmanlı dosyalarına katkısıyla yakından tanıdığınız Mehmet Bahadır Republic of Turkey – Hindi Cumhuriyeti isimli yazısında şöyle özetliyordu bu durumu:

“Aslında, küçük ve mutlu azgın bir azınlığın amentüsü haline gelmiş dogmatik bir zihniyetti karşımdaki. Sorgulanamazdı, zira devletin temel kurumlarını sorgulamaya ya da dünyadaki benzerleri ile mukayese etmeye başladığınız zaman, malum zihniyet hemen bir savunma ve saldırma pozisyonu alıyordu. “Kutsalıma dokundurmam” refleksi ile hareket ediyor ve hatta sizi, yobaz olarak yaftalayıp dışlayabiliyor ve sonuçta kendine sürekli iç düşmanlar üretebiliyordu. Geçen onca sancılı ve acılı yıllar ve hatta tecrübelerimiz “Cumhuriyet Kazanımları” hakkında bize yeterince bilgi veriyordu zaten.”

Evet… Tarih şaşırmaktır. Atatürk’e şaşırmak, Kürtlere şaşırmak, Lozan’a şaşırmaktır. Geçmişe hayret edip bugüne eleştirel bakabilmek, yarını hazırlamaktır Tarih. Geçmişe değil geleceğe dönüktür amacı. Özetle siyasî bir propaganda aygıtı değildir. Gaz vermek, “Asker millet” üretmek, atalarımızla gurur duymak için tarih araştırılmaz.

Eğer resmî tarihin beyin yıkamasından bıktıysanız bu kitap ilginizi çekecektir…

Buradan indirebilirsiniz.

Trackback URL

  1. 6 Yorum

  2. Yazan:İzmir Tarih: May 18, 2014 | Reply

    İsmet İnönü’nün “Hatıraları” nda olduğu iddia edilen bölüm, ne ilk (2 ciltlik) ne de sonraki (Birleştirilmiş) baskılarında yer almamaktadır. Oturduğu taban yalan olan diğer yazılar da, haliyle saçma ve güvenilmez oluyor. Zaten, bir eserden alıntı yaparken, neden alıntı yaptığını iddia eden bir yerden alırsınız da, gerçeğinden almazsınız. Bu durum bile, insanları aldatmak için alfabe gerekmediğini çok güzel açıklıyor.

  3. Yazan:uyduruk Tarih: Ağu 21, 2014 | Reply

    İnönü’nün hatıralarında öyle bir kısım yok. Bu yalan ve iftiracılar o kadar azdılar ki, gösterdikleri kaynak bile yalan. Kitap kitapçılarda satılıyor, satın almaya bile gerek yok. Git ve “Harf İnkılabı” kısmını oku.

  4. Yazan:Onur Tarih: Kas 8, 2014 | Reply

    Bence tarih konusunda yazı yazacaksanız iyi araştırın. Delinin biri kuyuya taş atmış misali birisi İnönü’nün ağzından laf uydurmuş, şimdi 40 akıllı bu lafın kitaptan alındığını sanıyor.

  5. Yazan:sedat Tarih: Ara 25, 2014 | Reply

    sırf şu bölümü görmek için almıştım bu kitabı ama öyle bir kısım okumadım ve görmedim malesef nereden bulundu da yazıldı çok merak ediyorum gerçekten. saygılar

  6. Yazan:my Tarih: Ara 27, 2014 | Reply

    söylenilen sayfaya bakin, hepsi aynen yaziyor. ama bir de söyle bir mesele var: insan sadece görmek istediklerini görür.

    kazim karabekir’in hatiralari da var. Atatürk’ün emriyle toplatilip yaktirilan. yeni baskilari var simdi. Atatürk’ün korkak bir ingiliz mandacisi oldugu yaziyor.

    herseyi size tek tek söylemek mi lazim?

    atatürkün tango yapmasi mesela. saçmadir, aptalcadir. o senelerde moda olan bir dansi Türkiye’ye “cagdaslik” diye dayatti. Break-dans veya hip-hop da olabilirdi. neden alfabeyi tahrip ettiler? neden dersimde 80 bin kürdü katlettiler? neden sizin gibiler hâlâ kemalizmin bir YIKIM oldugunu GÖRMÜYOR? evet… dersimiz kemalizm… sayfa 223 … açin okuyun.

    bu da bir baska bilgi

  7. Yazan:Ahmet Kemal Yahyaoğlu Tarih: Oca 26, 2015 | Reply

    Bazı arkadaşlar bu bir iftiradır, kitapta böyle bir pasaj yok diyorlar. Herhalde Sabahattin Selek tarafından kaleme alınmış 2006 baskısı 2 ciltlik Hatıralar’a bakıyorlar. 1987’de 3 cilt olarak basılmış kitabın 2. cildine baksınlar.

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin