RSS Feed for This Post

Demokratik(?) Şiddet Kürt Siyasetini Tüketirken

“Meclise gitmememizin nedeni, demokratik siyasetin önünün kapanmasıdır. Bizi sınırlamaya çalışan bir zihniyet var. AKP ilk günden beri mutabakata yanaşmıyor. Demokratik siyaset olarak bizim de bir direniş hakkımız var. Çözüme açığız. Kürt sorunu bir günde çözülmez ama, mutabakat bir günde hazırlanır. Eğer yeni anayasanın temelinde Kürt sorunu vardır denilmeyecekse yeni anayasa yapmanın bir anlamı yok. Zaten diğer mevcut partilerin mevcut anayasadan şikayeti de yok. AKP, anayasa yapım ve inşa sürecinde tutumun belirleneceği bir dönemde BDP’ yi dışta tutabilir. Oyuna gelmememiz gerekir. Şu anda AKP’ yi zorlayacak bir şey yapmıyoruz. Mutabakat olmazsa, meclisin ve AKP’ nin çalışmalarını zorlayacak demokratik eylemler yapabiliriz.” (Gazeteler)

Trackback URL

  1. 1 Yorum

  2. Yazan:bsm Tarih: Tem 12, 2011 | Reply

    Bdp şiddetle arasına ciddi mesafe koymazsa siyasette başarılı olamaz.Devlete yönelttiği eleştirilerde kısmen haklı olmakla birlikte,Bdp’nin öncelikle Pkk’nın şemsiyesinin altında çıkması lazım. Daha anlaşılır bir ifadeyle, Kürt sorunu bağlamında Devletle inatlaştığı kadar Pkk’yla da hesaplaşmak durumundadır. Bu hesaplaşma, Pkk’ya silah bıraktırma noktasında bir iknayla mı olur, yoksa sokak şiddetine kesin tavır koyma şeklinde şiddetten arınmaylala mı olur bilmiyorum ama süreç itibariyle geldiğimiz nokta artık Bdp’nin radikal açılımlara yönelmesini zorunlu kılmaktadır.Sivil itaitsizlik söyleminin altı da ancak bu şekilde doldurulabilir zaten. Aksi takdirde Devletle ılımlı bir diyalogun veya demokratik siyaset yolunun açılması şöyle dursun, Bdp, Pkk’ya yaslanmada ısrarcı olduğu sürece barış ve demokrasi yanlısı kesimlerin desteğini de gittikçe kaybedecektir.
    Dolayısıyla nasıl ki Devletin eski inkarcı ve asimilasyoncu politikası iflas etmişse, Bdp’nin Pky’yla bağını koparmayan ve şiddeten medet uman siyaset(!) tarzı da aynı şekilde iflas etmiştir. Bu bağlamda Bdp artık bu gerçeği görmek durumundadır. Evet, yargı organlarında ve devletin kimi kurumlarında statükonun devamında ısrar eden bir damar var, bu yadsınamaz bir gerçek. Lakin bu direnç sadece Kürt sorunu özelinde Bdp’ye yönelik bir direnç değil.Gerek yeni sivil bir Anayasa için, gerekse hukuk devleti olma yönündeki demokratikleşme çabalarının, devlet içindeki bu ulusalcı ekip tarafından engellenmeye çalışıldığı unutulmamalıdır. Dolayısıyla bu gerçeklik ortadayken Bdp’nin Akp’yi derin devletle özdeşleştirip işi oy hasaplarına ve anlamsız bir rekabete indirgeyerek karşısına alması anlaşılır bir durum değildir. Demokratikleşme önünde oluşturulan ulusalcı barikat dediğim gibi Akp için de var gücüyle iş başındadır,demokrasi ve hukukun kurumsallaşmasını engellenmesi için de .367 krizi, Akp’nin kıl payı kapanmaktan kurtulması,Akp’yi bitirme amaçlı Palyoz planı vs bu gerçeğin canlı kanıtlarıdır. Ne var ki Güneydoğudaki seçmenin önemli bir kesimin desteğini alması hesabiyle Bdp,bütün enerjisini Akp’yle çekişmeye harcamakta ve adete derin güçlerin ekmeğine yağ sürmektedir.Ve bu tutum, demoratik siyasetin önünü açmak değil, olsa olsa statükonun neferliğini yapmak olarak açıklanabilir. Kısacası Bdp siyasi hırsı uğruna bir çıkmaz sokağa sapmış ve bir türlü çıkamıyor. Tez elden artık bu polikayı terketmesi tarihi bir zorunluktur.

    Ancak diğer yandan devletin de bu açılımcı siyaseti özendirecek bir takım jestlerde bulunması gerekiyor. Zira Hatip Dicle’nin vekilliğinin düşürülmesi de dahil pek çok konuda Apk’de yeterli siyasi olgunluğu göstermenin çok uzağındadır. Açıkçası Bdp’nin Akp’yle olan siyasi sürtüşmesine fazlasıyla angaje olma durumu var, zira oy hesaplarına ve kısır siyasete alet edilmeyecek ciddi bir sorunla karşı karşıyayız.Akp’nin de bunu görmesi lazım.

    Altında şu anda tartıştığımız haberi yorumlamaya gelirsek,bence başlık hiç olmamış. Bdp’nin şiddet sicili bozuk diye zannedersem sıradan her beyana da benzer kuşkularla yaklaşmak doğru değil. Yani kırk yılda doğru bir şey söyledikleri zaman da kötü sicilleriyle peşin yargılar oluşmamalı diye düşünüyorum. Bende mi okuma problemi var bilmiyorum ama yazılanlarla başlık arasında bir bağlantı göremedim. En azından “demokretik şiddet” olarak tanımlanabilecek bir dil göremedim Demirtaşın demecinde,bilmem yanılıyor muyum? Tamam, şiddette hep beraber karşı olalım ama demokratik düşünceye de şiddet yanlısı muamelesi yapılmasa daha şık olmaz mı?

  1. 1 Trackback(s)

  2. Tem 26, 2011: Son 30 günde en çok paylaşılanlar : Derin Düşünce

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin