RSS Feed for This Post

David Usborne: Derdi Çevre Değil, Para

EkoPolitik

Meksika Körfezi’ndeki felaketin ilk duyulduğu günlerde olaya anında müdahale etmesi nedeniyle BP’nin aldığı övgüleri hatırlıyorsunuz değil mi? BP hatalı olduğunu kabul etmiş ve hatasını telafi edeceği sözünü vermişti. Fakat sonra, paranın patronu olaya el koydu ve şirket kaypaklaşmaya başladı; herkesin güvenini kaybetti.

Şu anda BP, Körfez’de yaşanan felaketi gerçekte olduğundan daha önemsiz yansıtmakla suçlanıyor. Bu suçlamanın en büyük sorumlusu olarak da, şirket tepe yöneticisi Tony Hayward gösteriliyor zira kendisi, yaşananların çevreyi “çok hafif” oranda etkileyeceğini açıklamıştı geçtiğimiz günlerde. BP’nin yatırımcılar karşısında piyasa değerini korumak gibi bir sorumluluğu bulunuyor. Ancak Amerikalılar BP’nin çevirdiği dolabın farkındalar. BP esasen gezegenimiz için kaygılanmıyor. Onun asıl derdi para, borsa değeri, muhtemel para cezaları ve şirketi yönetenlerin koltukları.

On gün önce, BP’nin patlayan petrol kuyusunu yoğun çamurla tıkamaya çalıştığı kritik günlerde, Tony Hayward ile röportaj yapmak üzere şirketin Houstan merkez ofisine gittim. Ne var ki, Hayward röportaj yapmaktan vazgeçtiği için kendisini göremedik ama BP’nin halkla ilişkiler çarkını görme imkânımız oldu. 27 Mayıs’ta öğleye doğru Hayward’ın sözcüsü Andrew Gowers ve yönetim müdürü Bob Dudley ile bir araya geldik. Bana, yoğun çamurla tıkama çalışmalarının devam ettiğini söylediler. Dudley, “Yoğun çamurla kapama çalışmaları sürüyor. Çamuru şu anda iki yönde veriyoruz. Kuyunun hem üst kısmına hem de alt kısmına doğru çamur pompalıyoruz. Üst kısma verdiğimiz yoğun çamur miktarını azaltıp, bu yoğun sıvıyı kuyunun alt kısmına doğru pompalamaya devam etmeyi düşünüyoruz.” diyerek yürütülen çalışmaları açıklamıştı. Sizin de gördüğünüz gibi Dudley, yoğun çamur pompalama çalışmasına ilişkin bu açıklamasında şimdiki zaman kullanıyor…

Dudley ayrıca, Hayward ve ABD Enerji Bakanı Stephen Chu’nun aynı binada aynı komuta odasında çalışmaları anbean takip ettiklerini anlattı uzun uzun. Ben görüşme yerinden ayrılmadan az önce de “Şu anda komuta odasında gelişmeleri saniye saniye izliyorlar” şeklinde konuştu. Ayrıca Gowers’la birlikte, fışkıran petrolü geri bastırmak amacıyla başlatılan yoğun çamur pompalama işleminin devam ettiğini gösteren yayınları gösterdi bize.

Orada dinlediklerim ve duyduklarımdan petrol sızıntısının kapatıldığı izlenimine kapılmıştım. Aksi olabileceği aklıma bile gelmemişti. Sahil Savunma Komutanlığı’ndan Amiral Thad Allen de aynı izlenime kapılmış olmalı ki, hem sabah, hem de öğleden sonra televizyondan yaptığı açıklamada yoğun çamurla yapılan çalışmalarda gelişme sağlandığını ve çalışmaların devam ettiğini belirtmişti. Asıl önemli olan ise piyasaların bu iddiayı yutmuş olması. BP hisseleri New York’ta yüzde 6,25 değer kazanırken, Londra’da bir günde yüzde 5,9 artış kaydetti.

Ancak borsalar kapandıktan sonra öğrendik ki, patlayan kuyuya yoğun çamur pompalama işlemi meğerse bir gün önce durdurulmuş. Perşembe günü hiçbir çalışma falan yapılmamış. Konuya ilişkin çıkan haberlere göre çalışma yaklaşık 16 saatlik bir aradan sonra yeniden başlatılmış. Perşembe akşamı Gowers’ten gelişmelerin zaman dökümünü istedik ama isteğimizi reddetti.

Tüm bunların üzerine, Gowers’a bir mesaj çekerek, bize söyledikleri ve gösterdikleriyle yoğun çamurlu müdahalenin sürdürüldüğü izlenimini yarattığı için kendisine tepki gösterdim. Bana verdiği cevap,”Bu derece zor, hassas ve piyasaları etkileme olasılığı yüksek bir olay hakkında ayrıntılı bilgi veremeyiz.” şeklinde oldu. İşte zurnanın zırt dediği yer de burası, yani piyasa konusu.


(The Independent, 07 Haziran 2010, David Usborne: More concerned about cash than the planet)

Para Yenir mi?

İnsanlık endüstri devriminden bu yana doğayı şekillendirecek güce sahip. Ancak bu şekillendirme gücü yaşamı değil de maddî çıkarları koruyacak biçimde kullanılıyor. Fakir ülkeler, aynı ülke içinde yaşayan fakir insanlar, bitkiler ve hayvanlar “vahşi doğadan” bile daha vahşi bir kirletme özgürlüğünün(!) kurbanı oluyorlar. Gelecek asırda hep beraber keşfedeceğiz paranın yenip yenmeyeceğini. Yok ettiğimiz balıkların yerine Amerikan doları koyup koyamayacağımızı… Buradan indirebilirsiniz.

 

Amerika Tedavi Edilebilir mi?

 Bayrak yakmanın ve Amerikan/İsrail mallarını protesto etmenin dışında bir şeyler yapmak gerektiğini düşünenler için yapılmış bu çalışmayı ilginize sunuyoruz. ABD desteği son bulmadan Ortadoğu’nun psikopatı İsrail’in saldırganlığı bitmeyecek ve Ortadoğu’ya huzur gelmeyecek gibi görünüyor. Vietnam’da ve Latin Amerika’da yaşanan katliamlar Ortadoğu’da devam ediyor.
 Amerikalılar neden bu kadar gaddar? Dünyanın geri kalan kısmında yaşayan insanlara karşı niçin bu denli acımasız? Buradan indirin.

Trackback URL

  1. 2 Yorum

  2. Yazan:aziz yılmaz Tarih: Haz 12, 2010 | Reply

    Liberalizmi yere göğe sığdıramayan liberaller okumalı bence.Hani insanlık,ahlak,vicdan,adalet denince sorumluluğu devletlere havale ederek şirketlere(pardon liberalizme)toz kondurmayan arkadaşlar her halde bu işin üzerinde biraz daha düşünürler.Şirket hesapları,borsa,kâr ve rant kaygıları,tüm gezegeni tehdit edebilecek bir felaketin üstünü kapatmaya kadar gidiyormuş demekki!

  3. Yazan:Tahsin Tarih: Haz 12, 2010 | Reply

    Demek ki BPnin stratejisi en azından bir gün için hisselerinin artmasıymış.
    Bugünü kurtardıktan sonra yarın, yalan öğrenilirse bile hisse düşmeyecek nasıl olsa değil mi?

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin