RSS Feed for This Post

Şeriat Korkusu

seriatci.jpgTürkiye’de bir çok insan Şeriat’tan korkuyor. Neden? Geçen hafta Sawyer ve Fizikçi adlı arkadaşların sordukları sorular üzerine Şeriat ile yönetildiğini iddia eden bir ülkenin (Suudi Arabistan) gazetelerini taradım. Bakın neler buldum :

Keif Al-Hal ? (Nasılsın?) Suudi Arabistan yapımı ilk film. Ama sinema salonu bulunmayan ülkede yaşayanlar filmi görmek için Bahreyn veya Birleşik Arap Emirlikleri’ne gitmek zorundalar.

 Al-Watan gazetesine göre Cidde ve Hobar kentlerinde oturanlar artık dine uygun biçimde saçlarını kestirebilecekleri berberlere kavuştular. Sakalın tek bir teline dahi dokunmadan yapılan traşın gelirlerinin %10’u fakirlere veriliyor.

Cidde Mahkemesi uyuşturucu kullanan bir kişiyi 6 ay boyunca Kur’an’ı ezberleme cezası vermiş. 6 ayın sonunda hâkim suçluyu imtihan edecek.

ArabNews Gazetesi’nin haberine göre “Erdemi yayma ve günahı engelleme komisyonu” kedi ve köpek satışını yasakladı. Bütün hayvan mağazaları da haliyle kapatılıyor. Din polisine göre de Batı’nın etkisi olan hayvan beslemek krallığın geleneklerine ve kültürüne aykırı.

Suudi Arabistan’da kadınların yanlarında ailelerinden bir erkek olmadan araba kullanmaları yasak. İşte bu sebeple Prens Al-Walid Ben Talal’in özel uçağını kullanacak olan bayan pilot Hanadi Hindi babası Zakariya Hindi ile beraber uçacak.

Meksika Mayaları Mekke’ye yöneliyor

musluman_mayalar.jpg

 

Şimdi de Meksika gazetesi Milenio’dan çarpıcı bir haber: 

Şimdi de Meksika gazetesinden çarpıcı bir haber: Mayaların devamı olan Tzotzil kabilesinden Anastasio Gómez Kabe’nin etrafında 7 defa döndü, Arafat’ta dua etti, geri dönmeden önce de kendisi gibi 15 diğer Maya ile bir koyun kurban etti. “İslam’da ırkın hiç bir önemi yok!” diye sevinçle anlatıyor Gómez.

 Chiapas eyaletindeki Mayaların İslâm’a yönelmeleri aslında o kadar da şaşırtıcı değil. İkinci sınıf vatandaş muamelesi gören Mayalar San Cristóbal de las Casas’ta aynı kaldırımda karşılaştıkları beyazlara yol vermek zorundalar.

 23 Yaşındaki Gómez Müslüman olalı 8 yıl oluyor ve artık İbrahim adini almış. İbrahim bir istisna olmaktan uzak. San Cristóbal sokaklarında başı örtülü kadınlara sıkça rastlıyorsunuz. Tzotzil kabilesinde 300 Müslüman var.

Chiapas Meksika’nın en fakir eyaleti ve küreselleşmeye ve kapitalizme şüphe ile bakıyor. Bu bağlamda da faizi yasaklayan, fakirlerle paylaşmayı emreden İslâm Zapatistlerin ideolojisiyle bağdaşıyor. İslâm cemaatinin genel sekreteri Esteban López’e (Hacı İdris) göre Katolik zulmü altında asırlardır ezilen Mayalar İslâm sayesinde gerçek değerlerini yeniden keşfettiler. Aşırı alkol tüketimi yüzünden yok olmaya yüz tutmuş gençliğe alkolün yasaklanması da çok iyi karşılanmış.

Müslüman mayalar çalışkanlıklarıyla tanınıyor San Cristóbal’da. Çocukları Kur’an kursuna gidiyor ve günde 5 kez bir avluda toplanarak namaz kılıyorlar. Bir Maya Müslüman olur olmaz bütün ailesi İslâm’ı kabul ediyor. Ama İbrahim’i en çok mutlu eden şey 100 yaşındaki dedesinin Müslüman oluşu.

… Bu makale ilginizi çektiyse…

 Alaturka Laiklik: “Beni bir bir sen anladın, sen de yanlış anladın!”

Türkiye Cumhuriyeti’nde Alevîlere zorla Sünnî İslâm öğretilirken Sünnîlerin başörtüsü devlet dairelerinde yasak. Türk Ordusu’nun istihbaratı camileri ve namaz kılanları fişliyor. Hristiyan Ermenilerin ne kiliseleri, ne yetimhaneleri ne de cemaat lideri seçimleri özgürce yapılamıyor. Rumların ruhban okulları özgür değil. Yahudiler diğer gayrı Müslimler gibi askerde ayrımcılığa uğruyor. Ateistlerin kitapları, internet siteleri yasaklanabiliyor, kapatılabiliyor. Gayrı Müslimlerin alın teriyle biriktirdikleri vakıf malları 1970′lerde gasp edildi, hâlâ geri verilmiyor.

Sahi Laiklik neye yarıyor? Bu kitap son yıllarda Türkiye’nin gündemine gelen, birbirinden ayrı gibi duran ama çekirdeğinde Yobaz Laiklik Meselesini barındıran konuları ele alıyor.Buradan indirebilirsiniz.

Trackback URL

  1. 92 Yorum

  2. Yazan:hizligonzales Tarih: May 5, 2007 | Reply

    Helal sana Gomez!

    Darisi sarkida bile ‘Allah’ demekten korkan Ahmet Necdet Sezer’in basina!

  3. Yazan:sawyer Tarih: May 5, 2007 | Reply

     

    Ben de kesinlikle bir seriat “korkusu” yok. Eger seriat gelirse ben seriata karsi her turulu mucadeleye seve seve girerim. Turkiye’ye seriat falan gelmez, gelemez. Kimsenin gucu buna yetmez. Diyelimki oyle bir hata yaptilar ve seriati dayatmaya calistilar. Cok kisa bir surede indirilip yok edilirler. Kimse bu kadar aptal olamaz diye dusunuyorum.

  4. Yazan:MY Tarih: May 5, 2007 | Reply

    Merhabalar Sawyer,

    Suudi Arabistan’dan bu örnekleri vermemdeki sebep zaten bunun Türkiye’ye uymayacagini hatirlatmakti. Ben de dayatmanin her türlüsüne karsiyim elbette. Bir özelestiri yapmak gerekirse Türkiye’deki muhafazakar kesim ne yazik ki her zaman Iran ve S. Arabistan gibi ülkelere gereken mesafede duramiyor.

    “Islami cumhuriyet” veya “ALLAH’in Partisi” gibi isimlerle ortaya çikan rejimlere, örgütlere de elestirel bakmaliyiz tipki Atatürkçülüge bakmamiz gerektigi gibi.

    Dostlukla

  5. Yazan:Güzel Ülkem Tarih: May 5, 2007 | Reply

    Sawyer’e

    Sana öncelikle bir soru soracağım cevabını biliyorsan söyle bilmiyorsan bilmediğini beyan et.
    Sorum şu :Şeriat’ın kelime manası nedir?Şeriatın genelde anlamı islami anlamı nedir?
    cevabını bekleyeceğim….

    İnsanlar hep şeriata karşı çıkarlar laiklikden dem vuru.Ama işin ucunda kendileri olunca aslında bilmeden şeriatı isterler.
    Şöyleki:
    Diyelim bay sawyer idama karşıyız laik demokraside idam olmaz değilmi? Ama varsayalım senin annenin babanın veya çok sevdiğin birine birisi bir şey yaptı cinayet işledi sevdiğin kişi öldü.Yakalanırs 5-10 senede çıkıyor ama ölen öldü geri gelmiyor.Sen ne diyorsun mahkemede onuda asın ,onu bana verin kısaca kana kan istiyorsun (senden kasıt genelde laik kesimin deyişleri).Ee oldumu şimdi hani laiktin demokrattın.Senin istediğin şeriat kanunu Kısasa Kısasdır.
    Demekki ne zaman bana dokunmayan yılan bin yaşasın demekten vazgeçersek bu ülkede sen laik bizler şeriatçı olarak yaşayacağız ve genele baktığımız zamanda Buülekde herkesin mutlu ve huzurlu olduğunu göreceğiz.Benim mini etek açık saçık giyinenlere söz söylemediğim gibi sende türban takana mümin müslümana söz söyleyemezsin.Kişi ameliyle muhakeme olur ve her kişi kendi yaptıklarına göre iyi yada kötü cennet veya cehenneme layık olur.

    Ben senin laikliğine demokratlığına söz söyleyemem.Ama sen de benim inadıklarıma asla .Bütün Duam odur ki:İslama ,müslümanlara ,inanaçlarıma ,kutsallarıma yazılı veya sözlü yada fiili saldırı yapanlara Dilirem Mevlam Son nefeste bile iman nasip etmez.Cennet olduğu gibi Cehennemde lüzumsuz değil orası da dolacak bir şekilde

    Saygılara……

  6. Yazan:fizikci Tarih: May 5, 2007 | Reply

    Konuyu önem verdiğiniz için teşekkür ederim Mehmet Bey.

    İnsan bilmediğinin düşmanıdır ve düşmanından korkar. Malum, korkulardan kurtulmak için onlarla yüzleşmek gerekir. Bu yüzden kendini laik olarak tanımlayan ve şeriattan korktuğunu söyleyenlerin bu korkularından kurtulmak için şeriatı tanımaları gerektiğini düşünüyorum. Şeriat nedir, gelir mi, gelirse ne olur, bunların bilinmesi, açıklıkla tartışılması gerekiyor. Sonra diğer korkular da ele alınmalı. Mesela laiklik elden gider mi, müslümanların laikliğe bakışı nasıldır, nasıl olmalıdır, vs.

    Şu an ülkemizde mitinglere toplanan “Türkiye laiktir, laik kalacak” insanlarının bu korkularla (bkz: korkut ve yönet stratejisi) oralara çekildiğini düşünüyorum. Samimi korkuları olan (aldatılan) insanlarla bu korkuları art niyetle kullananları (aldatanları) ayırmak gerekir. Daha düne kadar PKK militanlarını ziyaret eden, Öcalan’a gül uzatanlar bugün o mitinglerin kürsüsünde ülkenin bölünmez bütünlüğü hakkında ahkam kesebiliyor, sırf Öcalan’a sayın diyen birine en olmadık hakaretleri savurabiliyor. Bunlar şeriattan falan korkmuyor ama iyi bir korkutma aracı olarak kullanıp, yüzbinleri onunla korkutup miting alanlarına dolduruyorlar.

    Muhabbetle.

  7. Yazan:Suat Öztürk Tarih: May 5, 2007 | Reply

    Bu konu çok önemli.

    Zannediliyor ki şeriat İslam’a inanmayanlara ya da İslam’a inanıp da kurallarına uymak istemeyenlere “zorla” dayatılacak bir şey.

    İslam hukukunda Kur’an ve sünnette geçen sadece birkaç tane had cezası vardır. Bunlar da; “adam öldürmek, zina etmek, içki içmek, hırsızlık yapmak,”

    Bunlar arasında namaz kılmayana ya da başörtüsü takmaya ceza filan gibi abukluklar yoktur. Dinin rituelleri tamamen kişiseldir. İslam’ın had cezaları ise toplumsal düzenle ilgilidir. Bunlar da toplumsal gelişmelerle değişime açıktır. (Teori ile yanlış uyguamaları irbirine karıştırmayalım)

    Tıpkı modern hukuk gibi İslam hukuku da temel ilkeler ile yorumlanır, gelişir..

    İslam’ın yönetim sistemi de dahil tüm toplumsal ihtiyaçlar zamana bırakılmıştır, ve bunlar belli ilkeler etfarında sosyal değişimlere uygun olarak esnek bir biçimde evrilmeye açıktır. İslam’da din değiştirmek bile serbesttir ki nerede kaldı ritüellere ilişkin cezadalardan, özgürlük kısıtlamasından bahsedilebilsin..

    Dahası meselenin tarihsel boyutu var: Yani değişim.

    İslam’ın bir toplum tasavvuru vardır. Doğru. Yönetim biçimi olarak şekli bir dayatımı olmasa da ilkeler bakımından İslami bir toplum tasavvuru mümkündür.

    Ama İslam, tabiatı gereği toplumsal kurallarının uygulanabilirliliği açısından homojen bir yapıyı gerektirir. Günümüzün küreselleşmiş dünyasında ise bu mümkün değil. Çünkü kültürel çeşitlilik muazzam bir boyuta ulaşmış durumda. Bu açıdan İslam’ı kabul edip onun kuralları ile yaşamayı isteyen insanları biraraya toplamak ve “yekpare” (kelimeye dikkat) toplum oluşturmak çok zor görünüyor. İslam’ın vicdan hürriyeti de İslam’a inanmayanlara, ya da inandığı halde kuralarını uygulamak isteyenlere kurallarını dayatmayı kabul etmez.

    Bu yüzden de günümüz dünyası için homojen yapıların imkansızlığı açısından “inançlara saygılı bir laiklik” anlayışı İslami açıdan son derece uygundur. Ayrıca İslam’ın temel siyasi ilkeleri modern toplumlar için çok isabetli açılımlar sunuyor.

    ( Bir yöntem daha var. O da laik bir çatı olmakla birlikte insanlararası ilişkilerde “çok hukukluluk” uygulaması. Bu uygulanma niteliği olarak mümkün olsa da pratiği düşünüldüğünde birçok aksaklığı da beraberinde getirebilir. O bakımdan uygulanması hemen hemen imkansızdır.)

    Vaktim olmadığı için tekrar yazamayacağım; bir zaman düşük seviyeli ama içerği açısından önemli bir tartışma yapmıştık şurada:

    http://www.izlenimler.net/2007/02/27/cankayaya-kim-cikacak/#comment-15444

    Aynı linkte devam eden, 149, 185, 188, 198, 202, 204, 206 no’lu yorumlarda konuya değindim. İlgilenenler bakabilir.

  8. Yazan:sawyer Tarih: May 5, 2007 | Reply

    Guzel Ulkem

    Seriat derken Islam hukukuna, kurallarina dayali bir yonetim seklini kastediyoruz. Eger sizin baska bir taniminiz varsa onu da duymak isterim.

    Bu ulke islam kurallarina gore yonetilemez. Buna ne kimse cesaret edebilir ne de bunu yapmaya gucu yeter. Bence ortada boyle bir tehlike yok.

    Ben turban takanlara birsey soylemedim. Bence turban takan samimi muslumanlar var ama malesef turban belli kesimler sayesinde siyasi bir simge haline gelmistir. Basortusu farkli birseydir turban farkli birseydir. Turbancilar yuzunden samimi muslumanlar da zarar gormektedir. Dini siyasete alet eden malum kesim bu durumdan sorumludur.

  9. Yazan:Mehmet Edebali Tarih: May 5, 2007 | Reply

    Mehmet Bey Merhaba.
    Bu yazıdan sonra bir şeriat devleti kurma fikrinden vazgeçmiş bulunuyorum:)
    Bildiğimiz üzere gizli iktidarın laik cumhuriyet paranoyası oluşturma çabaları kısmen cumhuriyet mitingleri vasıtasıyla halk arasında rağbet görüyor.
    Aslında Abdullah Gül’ün adaylığı laik cumhuriyeti tehlikeye sokmayacaktı.
    Asıl tehlike Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığında ülkenin bir rejim sorunu yaşamayacağının tıpkı kendi dışişleri bakanlığı ve Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı dönemi gibi devletin en zirvesinde tescillenmiş olacaktı.
    Tabi bütün bunlar salyangoz mitinglerinde bayrak sallayan saf halkın bile artık “Laiklik elden gidiyor!” saçmalıklarına ikna edilmesini olanaksız kılacaktı.
    Ne diyelim, bugün omayacak ama yarın olacak.
    Bu ülke normalleşecek.
    Ellerinize sağlık,
    Muhabbetle…

  10. Yazan:Güzel Ülkem Tarih: May 5, 2007 | Reply

    Şeriat Kelime yapısı ile kötülüğü kötü olanı atmak bırakmak demektir.
    İslami Şeriat ise ALLAH’ın(c.c.) Yüce kitabımız Kuran-ı Keriminde müslümanların uyması gereken emir ve yasaklar vede Peygamber efendimiz Hz.Muhammed (s.a.v.) efendimizin sünnetlerine dayanan islami kanunlardır.
    Kısaca Ben Müslümanım iyen herkes Şeriatı kabul etmek zorundadır.Ya şeriatçısındır yada değil ;ya müslümansın yada değil.
    İnsanlarımız şunu anlamıyor Müslümanım diyen bir insan şeriatçı olmak zorundadır.ALLAH’ın emir ve yasaklarını dinlersen şeriatçısındır Dinlemez isen değil hal böyle olunca Şeriatçı olmayan müslüman olamaz çünkü ALLAH’ın emirlerine uymadığın anda dinden çıkarsın ALLAH muhafaza eylesin.
    Şimdi Bütün ben müslümanım diyenlere sesleniyorum SAKIN ha Şeriata kötü laf söylemeyin bilerek yada bilmeyerek dinden çıkrsınız aman ha!!

    —————-
    C:B: A.nejdet sezeri destekleyen lere bir çift sözüm olacak.Sayın Sezer acaba bu görev süresi olan 7 yıl boyunca neye dayanarak 170 ‘in üzerinde teröristi affetti.Bunlar devlete ve onun askerine , polisine kurşun sıkıp şehit etmiş terörist.
    Ve affettikleride tekrar dağlarda ya gebertildi yada sağ yakalandı.(sebeğ ise sağlık sorunları yüzünden cezasını çekemezmiş) Ne sağlık sorunuymuşki çıkar çıkmaz yine silahlanıp dağa çıkıyor.
    –7 sene boyunca her Ramazan ayında inadına milletin gözünün içine baka baka su içmedimi
    —- Sayın sezer oğlunu evlendirdiği gece Miraç Kandiliydi özellikle o tarih seçildi sabah kadar içkileri fora etti.Sırf bu milletin Kutsallarına hakaret eder gibi.
    —Ne kadar gayri-müslim varsa tüm kutsal günlerini ,bayramlarını tebrik ederken.Bizim mübarek gecelerimzin hangisinde bir kutlama veya tebrik duyduk.

    Netice itibarı ile Sayın sezer %95 Müslüman bir ülkenin değilde %5 lik gayri müslimlerin C:B: si oldu olmaktada ısrar etti.bu yüzdendir ki :Bu millet herkese hak ettiği gibi (Yarın bir gün herkes gibi dünyadan göçünce ) anılır , 2 Duadan biri edilir.Gerisini sizler anlarsınız.Yolu açık olsun .

    Başka diyeceklerimde var ama onlarda bende kalsın onlar dualarımda En büyük makama havale ediyorum.Maşerde Mahkeme-i Kübrada söylerim.
    Selamlar Saygılarla…

  11. Yazan:Mehmet Tarih: May 5, 2007 | Reply

    Seriat’ta teori ve Yanlis uygulama

    Suat Bey’in uyarisi elbette yerinde, S. Arabistan’in veya Iran’in yanlis uygulamalari Seriat için ölçüt degil. Ancak bu kötü örnekler vatandaslarin tedbiri hiç bir zaman elden birakmamasi gerektigini gösteriyor.

    Ne yazik ki Islam da dahil bütün dinler, ideolojiler, en iyi niyetli yola çikislar fasizme veya ona yakin uygulamalara alet edilebiliyor.

    Yukaridaki örneklerde bence ortak nokta vatandasin “çocuklastirilmasi” ona devletin vesayeti var. Ne tuhaf bir benzerlik, bizim TSK’nin bildirisinde “çocuklarin yatakta olmasi gereken bir saate” tarzinda bir ifade vardi.

    Ister dini isterse askeri renklerde olsun bütün totaliter rejimlerde bu VESAYET meraki var.

    Dostlukla

  12. Yazan:Mehmet Tarih: May 5, 2007 | Reply

    Suat Bey’in söz ettigi yorumdan bilgi verici bir alinti yapmak istiyorum. Oligarsi halki ISLAMOFOBI ile elinde tutmaya çalisiyor. Adil bir seçimde hiç bir sansi olmadigini bilen CHP ve saz arkadaslari samimi vatandaslarimizi korkutarak yarista kalmaya çalisiyor. Demokrasi korkunun esiri olmus durumda.

    Bu açmazdan ülkemizin çikabilmesi için dindar müslümanlar diger arkadaslarin korkularinin kaynagini anlamak zorundalar. Ancak demokrasi konusunda samimi garantiler verilerek, karsilikli diyalog, anlayis ve saygi kalici kilinarak ilerleyebiliriz.

    LAfi uzatmadan Suat Bey’in verdigi özet bilgiyi aktariyorum. Dostlukla

    İslam hukukunda Kur’an da ve sünnette geçen sadece 5 tane had cezası vardır. Bunlar da; “adam öldürmek, zina etmek, içki içmek, hırsızlık yapmak,”

    Bunlar arasında namaz kılmayana ya da başörtüsü takmaya ceza filan gibi abukluklar yoktur. Dinin rituelleri tamamen kişiseldir. İslam’ın had cezaları ise toplumsal düzenle ilgilidir. Bunlar da toplumsal gelişmelerle değişime açıktır. Elmalarla armutları, yanlış uygulamalarla teoriyi birbirine karıştırmayın.

    İslam’ın yönetim sistemi de dahil tüm toplumsal ihtiyaçlar zamana bırakılmıştır, ve bunlar belli ilkeler etfarında sosyal değişimlere uygun olarak esnek bir biçimde evrilmeye açıktır.

  13. Yazan:ulas taran Tarih: May 5, 2007 | Reply

    Guzel Hanimefendi,

    “Ne kadar gayri-müslim varsa tüm kutsal günlerini ,bayramlarını tebrik ederken.Bizim mübarek gecelerimzin hangisinde bir kutlama veya tebrik duyduk.”

    Ben o nefret ettiginiz Ahmet Necdet Sezer’i cani gonulden basarili bulanlar grubuna giriyorum.

    Bilmiyorum nerelerden duydugunuz bilgilerle beyniniz yikandi, utaniyorum adiniza. Surekli yalan ve secmece haber yayinlayan Zaman filan okuyorsaniz sasirmadim gerci. Kendilerinin Sezer’in dinsiz oldugunu kanitlamak icin nasil bir beyin yikama yaptiklarini son yillarda defalarca gorduk.
    Ama en azindan musluman ve alevi bir turk vatandasi olarak yukaridaki bilginizin YUZDE YUZ YALAN oldugunu soyleyebilirim. Isterseniz acip da Cumhurbaskanligi sitesinden de bilginizin yanlis oldugunu gorebilirsiniz. Siz tabi adam gunde kac bardak su iciyor ona takildiysaniz onu bilemicem, nedir bu nefret allahim. Sunu anlamadiniz mi, oruc tutmamakla, namaz kilmamakla muslumanliktan cikilmiyor! Buna siz karar veremezsiniz. Size Yunus Emre’den, “Bir tek gönül yıktın ise/ Bu kıldığın namaz değil” alintisini yapmak istiyorum.

    Siz Alevilere hukumet tarafindan acikca kufredilirken oturdugunuz yerde oturup da sonra da bana demokrat laik cumhuriyeti savunuyorum diye ikna etmeye kalkismayin lutfen.

    Ah bilmiyorum ne zaman birakicaksiniz bu sahte demokrat ayaklarini. Neyse demokrasi tranvayindan indiginizde (Tabi o laflari hiiiic hatirlatmak istemezsiniz buralarda.) umarim ben hakkin rahmetine kavusmus olurum da o gunleri gormem.

    Bakin ben geldim, burada goruslerinin nerdeyse yuzde yuzune katilmadigim bir forumu takip ediyorum, bence siz de birazcik beyin yikama makinesinden siyrilip aynisini yapsaniz belki biraz faydasi olur. Yoksa buralara gelip de dinsiz imansiz allahin belasi “dinsiz imansiz” Sezer muhabbeti yapmakla bir sey olmuyor.
    Kalin saglicakla.

  14. Yazan:Suat Öztürk Tarih: May 5, 2007 | Reply

    Sayın Taran,

    A.N.Sezer’in Ramazan ve Kurban Bayramı hariç müslümanların hiçbir kutsal gününü kutladığını duymadım. Ama Yahudilerin “şabat”ını kutladığını biliyorum.

    Mesela Ramazan ayını -bakın bayram değil-, kutlu doğumu, diğer kandilleri kutladığını okumadım hiçbir yerde.

    Bu vak’aların “yalan” olduğuna dair çok eminsiniz gördüğüm kadarı ile, o halde bize kaynak gösterebilir misiniz?

    Zaman gazetsei için söylediklerinze de katılmıyorum. Sürekli okuduğpum iki gazete vardır; Radikal ve Zaman. Birçok entelektüel bu iki gazeteyi ülkenin en kaliteli iki gazetesi olarak görür. (Vakit ile de Cumhuriyeti karşılaştırırlar mesela)

    Önyargıdan bahsederken bile önyargılı davranıyorsunuz. İlginç bir durum.

  15. Yazan:Suat Öztürk Tarih: May 5, 2007 | Reply

    Sayın Taran,

    Bir de şu var:

    Ah bilmiyorum ne zaman birakicaksiniz bu sahte demokrat ayaklarini.

    Sanırım bunu yapanlar sizin zihniyetinizde olanlar.

    Demokratik sürece önce muhtıra sonra anayasa mahkemesi hokkabazlığı ile set çekmek, erken seçim isteyip sonra çamura yatmak, “TBMM halk iradesini yansıtmıyor, onun için C.Başkanını seçemez” deyip, “peki o halde halk seçsin denince” tırıs tırıs kaçmak, “darbe karşıyız”la başlayıp, “ama…..” ile devam eden militarist cümleler kurarak, “tecavüzcü suçlu ama o kızda mini etek giymeseydi canım..” demeye getirmek. vs vs vs.

    Bundan daha güzel “sahte demokratlık” olur mu?

  16. Yazan:ulas taran Tarih: May 5, 2007 | Reply

    Bu dediklerinize inanamiyorum. cankaya.gov.tr’den guncel bilgilere girerseniz, istediginiz tum kutlama mesajlarina ulasabilirsiniz. Sirf ANSezer zamanindan da degil, Demirel’e kadar uzanir ki sanirim bu da cumhurbaskanliginin internet sitesinin kurulmasi zamanina denk geliyor.

    Zaman gazetesinin yalan, yanli, secilmis haberlerini; cumhuriyet mitinglerinden once ve sonra nasil carpitmali propaganda yaptigini; abdullah gul’un the guardian’a yaptigi aciklama haberini nasil da; Sezer’in namaz kilmamasini nasil da haber yaptigini; 15 sene once banka faizine haram derken simdi nasil birden serbest piyasaci kesildigini; turkan saylan’i nasil hedef gosterdigini (anladik nefret ediyorlar kadindan ve benim de bir zamanlar calistigim cydd’den, allahaskina kadinin baska fotografimi yok da o en hasta zamanindan fotografini koyarlar, midemi bulandiriyorlar artik, gunahtir kadin hasta, sonra da hic secmeden ‘dinsizligi yuzunden bile belli oluyor’ gibi yorumlari bile yayinlarlar) listelemek istemiyorum bile. Yakinda ‘duyarli’ bir vatandasimiz ‘saylan’ a saldirirsa ne diyecekler merak ediyorum! Onyargidan bahsetmisken, ben cumhuriyet okumuyorum, onu da belirtiyim.

  17. Yazan:ulas taran Tarih: May 5, 2007 | Reply

    Olmaz. Sizce RTE’den daha sahte takiyyeci bir demokrat var mi bu dunyada?
    RTE’nin demokrasi ve tranvay benzetmesi hakkinda ne diyorsunuz? Eski bir laftir, gerisi bostur mu yoksa baska bir aciklamasi mi var? Hani hem musluman olup hem de laik cumhuriyet savunulamazdi, artik dunya degisti olunabiliniyor mu?
    Siz muslumanligi kendi tekelinize alan bu 400 seneden onceki kafanizi degistirdiginiz gun ulkemiz cok rahatlayacak.

  18. Yazan:Suat Öztürk Tarih: May 5, 2007 | Reply

    Sayın Tarhan,

    Bana komple sitenin linkini vermeyin, bahsettiğim günlere dair bir kaynak link verin. Hala kaynak vermiyor, laf kalabalığı yapıyorsunuz.

    Yukarıda bahsettiğim günleri kutladığına dair kaynak istiyorum sizden.

    ÇYDD derneği başkanı müslümnanlara çok ağır bir hakaret etti. Hangi resminin yaınlandığından daha önemli bu ve kendini müslüman olarak tanımlayan sizin de bu hakarete tepki göstermenizi beklerdim açıkçası.

    The Guardin konusunda A.Gül, ilgili reklamdaki metnin yalan olduğunu açıkladı. Üstelik Cumhuriyet gazetesi yalana bir yalan daha katmış, gazetecinin yorumunu tıornak içine alarak, Gül’e aitmiş gibi göstermiş. Katmerli yalan yani.

    Nitekim mahkemeye verdi Gül ve reklam durduruldu.

    Hangi gazeteyi okuduğunuzu bilmiyorum, açıkçası merak da etmiyorum. Ama ben her iki kesimden de pek çok gezeteyi okuyor yazarlarını da takip ediyorum.

    Neyse, yukarıda bahsettiğim günlerle ilgili olarak verceğiniz kaynağı bekliyorum.

    Bir de sahte demokratlıl ile ilgili şu soruma cevabınızı (sanırım görmediniz):

    Demokratik sürece önce muhtıra sonra anayasa mahkemesi hokkabazlığı ile set çekmek, erken seçim isteyip sonra çamura yatmak, “TBMM halk iradesini yansıtmıyor, onun için C.Başkanını seçemez” deyip, “peki o halde halk seçsin denince” tırıs tırıs kaçmak, “darbe karşıyız”la başlayıp, “ama…..” ile devam eden militarist cümleler kurarak, “tecavüzcü suçlu ama o kızda mini etek giymeseydi canım..” demeye getirmek. vs vs vs.

    Bundan daha güzel “sahte demokratlık” olur mu?

  19. Yazan:Mehmet Tarih: May 5, 2007 | Reply

    Necdet Sezer ve Islam?

    Bulbulun Kamusal Alan Cilesi adli video görülmeye deger. Insanlarin agizlarinin içi de KAMUSAL ALAN sayiliyor olmali ki ALLAH demekten korkan bir CBmiz var :

    Son saniyelerine kadar seyredin, Sezer eliyle agzini kapatmaya filan çalisiyor 🙂



     Sonunda zavalli Emel Sayin isyan etmis, “ben Moskova konserimde komünist ruslara bie ALLAH dedirttim. Bu ne garip bir zihniyet, bir sarkidan korkulur mu?” diye sormus.

    Dostlukla

  20. Yazan:ulas taran Tarih: May 5, 2007 | Reply

    “A.N.Sezer’in Ramazan ve Kurban Bayramı hariç müslümanların hiçbir kutsal gününü kutladığını duymadım. Ama Yahudilerin “şabat”ını kutladığını biliyorum.”

    Siz ‘sabat’i kutladigina dair kaynak verdiginizde ben de oteki kaynaklari vericem! Ilginc ki Sayin Guzel’in adamin ramazan’da adamin su icmesinden sonuclar cikarmasini hiic kinamiyorsunuz. Aman canim zaten Sezer statukocu, elit, dinsizin teki, cehenneme kadar yolu var zaten, siz eminim adam kandili kutlasa da balkonlara cikip namaz kilsa da ona da bir kulp bulurdunuz.

    Islam dinine göre de belli bir yaşa gelmemiş, olgunlaşmamış bireyler, yani çocuklar, namaz kılmak zorunda değildir. ibadet kişinin kendini bilmesi ile başlar. oysaki günümüz baskıcı politikaları çocukları sosyalleştirmek yerine dine yöneltiyor. bu cümle de bunu eleştiren bir cümledir. Eger bu muslumanliga hakeretse, artik sizin kafanizin donmusluguna ne diyim. Arti o lafi da oldugu gibi vermedi Zaman gazetesi, kesti ve de bicti. Orada ‘masa uzerine cikartilip namaz kilmak’ seklindeki ‘din derslerinde zorla kucucuk cocuklara namaz kildirilmasi’na gonderme vardi, ama soz konusu Zaman beyin yikama makinesi olunca hic de sasirtici degil.

    The guardian’da roportaji yapan muhabir kendisi soyledi bu sozleri soyledigini. Bunu da neden yayinlamiyor Zaman? O tirnak icindekiler katmerli yalan degil yani.Inanirsaniz, inanmazsiniz. Bu sozleri soylemis olmasini kabul edemiyor musunuz? Sayin Gul cikip da ne dusundugunu o zaman ve simdi tam olarak acik acik soylese de biz de ogrenip ona gore ne nedir anlasaydik.

    Ben de tranvay benzetmesine cevap istiyorum. RTE bir demokrat midir yoksa takiyyeci mi?

    Kusura bakmayin, ben sizi hic samimi bulmuyorum, istediginiz kisileri savunmak icin resmin bir tarafini gosterip kafa karistirmaktan baska bir sey degil yaptiginiz. Bunlari da en aci ki musluman demokrat kisvesi altinda yapiyorsunuz.

  21. Yazan:Suat Öztürk Tarih: May 5, 2007 | Reply

    Sayın Tarhan,

    İnsanlar değişir. Asıl 20 yıldır aynı fikirleri savununanlardan korkmak lazım. Dünya değişiyor, fikirler değişiyor, herşey değişiyor. Erdoğan önceden siyasi islam’ı savunmuştır, bugün farklı düşünebilir.

    Hasan Cemal’in “Kimse Kızmasın Kendimi Yazdım” adlı bir kitabı var. Bir okuyun bakalım şimdinin liberalleri, demokratları olan eski tüfek solcuların ne herzeler yediğini. Bir dönem TBMM Başkanı yapan Uluç Gürkan’ın sağa sola nasıl bomba attığıuı, devleti yıkmak ve marksist ihtilal yapmak için ünlü sol tüfeklerin nasıl planlar yaptıklarını okuyun bakalım ne diyeceksiniz? (Ama onlar sizden değil mi? pardon)

    Niyetlere göre insanlar yargılanamaz. Hukukta bile “eylem” gerekir ceza için.

    Sonra benim “sahte demokratlığa” dair verdiğim örnekler daha yeni, şurada bir aydır gözümüzün önünde yaşanan şeyler. Dahası spesifik, birebir şahit olduğumuz hokkabazlıklar. İşte “sahte demokratlık” budur.

    Bir de sayın Sezer’i öyle bir kutsamışsınız ki duyan da onu kanatlanıp uçmaya hazır melek sanır. Ben kimsenin namazına göre değerlendirmem müslümanlığını, dahası inancını değerlendirmem hiçbir şekilde.

    Ama sizin gibi bir şeyin tam aksini söyleyenlker olduğu zaman da buna mecbur kalıyoruz. Sezer değil miydi Ramazan ayında kamera karşısında suyu diken, cenaze namaznına kadar gelip taziyelerini bildirip namaza durmadan giden, Mekke’de umre yapılacak diye İKÖ zirvesine gitmeyen? Karşınızda saflar güruhu yok.

    Dediğim gibi Sezer’in inancı beni zerre kadar ilgilendirmiyor; beni ilgilendiren Sezer’in müslümanlara yaptığı ayrımcılık.

    Daha yukarıdaki bir yorumda da Sezer’in sağlık sorunları sebebiyle affettiği teröristlerden, ve bunların tekrar dağda terör faaliyeti içinde iken çatışmalarda yakalandıklarından bahsedilmiş. Buna dair söyleyecek bir sözünüz yok mu?

  22. Yazan:Ekrem Senai Tarih: May 5, 2007 | Reply

    Sayın ulaş,

    Sezer’i sevmek ya da sevmemek, ideolojik bakışla oluşan bir yaklaşım. Ben Sezer’i
    -Anayasa kitabını, bir başbakanın önüne attığı için sevmiyorum
    -Bu saygısız tutumda bulunmak için paşaların toplantı salonuna girmesini beklediği için sevmiyorum
    -Türkiye’yi yıllarca krize sokacak bir ortamı oluşturduğu için sevmiyorum
    -Sürekli siyasi kriz aktörü olarak oynadığı ve kavga çıkardığı için sevmiyorum
    -7 yıldır Tuncay Özkanın gecesi dışında bir kere olsun güldüğünü görmediğim için, asık suratı için sevmiyorum
    -Hukuk adamı olmasına karşın rektör seçimlerinde adaleti gözetmediği ve en çok oyu alan adayları seçmeyip ideolojik tercihte bulunduğu için sevmiyorum
    -Almanya başbakanını ve ekonomi bakanını azarlayabilecek kadar dengesiz ve saygısız biri olduğu için sevmiyorum
    -İsrailde kutsal bir mekanın ziyaretinde başına konmak için verilen takkeyi saygısızca ittiği ve acaba insanları rencide eder miyim gibi bir duyguyu asla taşımadığı için sevmiyorum
    -Ekonominin E’sinden anlamadığı halde emperyalizmden, yabancı sermayenin kötülüklerinden bahsedip durmasından dolayı sevmiyorum
    -Hiç anlamadığı konularda zırt pırt kanun tasarılarını veto edip durması ve işleyişin önüne sürekli takoz olması yüzünden sevmiyorum
    Bunlar ilk planda aklıma gelenler.
    Türkan Saylan konusunda ise, ben o hanımefendinin güzel bir resmini görmedim. Zaman gazetesi seçici davranıyor olabilir ama hakikaten sevimli bir fotoğrafı için bayağı bir photoshop filtresi gerekiyor. Söyledikleri konusunda ise yoruma gerek yok. Tipik bir jakoben. Halkına ve kendi kültürüne ait her şeyden utanıyor. Jakobenizmi savunuyorsanız ne ala, yok değil ise söylediklerinin yenilir yutulur yanı yok.
    Cumhuriyet okuru olmamanız güzel. Öznel olduğunuza dair iyi bir referans. Umarım Hürriyet okuru da değilsinizdir. Yoksa Zaman gazetesinin öznelliğini sorgulama hakkınız pek kalmaz.

  23. Yazan:ulas taran Tarih: May 5, 2007 | Reply

    Oldu kabul ettim RTE’nin degistigini. Bir zamanlar oyle diyordu simdi artik ikna olmus laik cumhuriyete.

    Ben de ramazan’da oruc tutmuyorum, namaz da kilmiyorum ve muslumanim. Begenseniz de begenmeseniz de. Sezer’in de bunu yapmis ya da yapmamis olmasinin haber degeri sifirdir. Bunu alip da manset yapiyor ardindan da bana hosgoruluyum ben nidalari atiyorsaniz ben bunu anlayamam.
    Anayasamiz CB’nin demokratik, laik devlete; Ataturk ilke ve inkilaplarina bagli olmasini sart kosar ama CB dindar ya da alevi ya da dinsiz olmalidir , ramazan’da su icemez icerse bu haber yapilmalidir diye bir hukum yoktur. Bunu anlayin artik.

    Pes dogrusu. Yaziktir, Vakit gazetesi sizi cok etkilemis herhalde, bakin onu komedi olsun diye her gun bir tararim, nefret dolu mansetleri beni pek bir acindirir guldurur.

    Siz hukumetin alevilere sayisiz kufurlerini kinadiginiz zaman ben de Sezer’in teroristleri affetmesi konusunda ne dusundugumu soylerim.

  24. Yazan:Suat Öztürk Tarih: May 6, 2007 | Reply

    Şabat demişim sehven, Hannuka olacaktı. Buyrun linki:

    http://www.haber7.com/haber.php?haber_id=206404&comments=all

    (Bunu kutlayan ilk C.başkanı bu arada, bunu da belirteyim. Ayrıca bu kutlamayı da yanlış bulmuyorum. Elbette kutlamalı. Çünkü u topraklarda yaşayan yahudiler de var.)

    Evet, kaynağınızı görelim artık lütfen.

    Bir kandil kutlaması, bir aşure günü, kadir gecesi, regaip gecesi, miraç gecesi, ramazan ayının gelişi vs. (Sadece Ramazan ve Kurban bayramlarını kutladı Sezer)

    Guardian konusnda tam saçmalamışsınız. Gül “ben öyle bir şey demedim” diyor, artı gazetecinin söylediği ile Cumhuriyetin reklamını yaptığı da aynı değil diyor, tutuyor mahkemeye veriyor yayını durduruyor hala siz kendi önyargınıza devam ediyorsunuz.

    ***

    Vakit gazetesi okumuyorum, işte bir ön yargı daha.

    ***

    Ne sizin ne Sezer’in inancını beni hiç ilgilendirmiyor, kendinizi nasıl tanımladığınız da. Seçilecek C.Başkanının da.. Ben konuya insan hak ve özgürlülkeri bağlamında bakıyorum.

    Alevilere küfreden hükümet üyesinin/lerinin Allah belasını versin. Kimsenin bu ülkenin vatandaşlarına küfretmeye hakkı yok. Ne inancı ne siyasi görüşü ne de sosyal statüsü için. Bunu hep söyledim, diyanetin ayrımcı politikasını hep eleştirdim. (Ama unutmayın Diyaneti Atatürk kurdu ve sunni İslam’in hanefi/matudidi itikadını öğretmesi için kurguladı. Aslında laik devlette diyanet diye bir kurum olmamalı.)

    Evet, şimdi söyleyin bakalım sezer bu terörüstleri niçin affediyor ve siz buna ne diyorsunuz?

  25. Yazan:ulas taran Tarih: May 6, 2007 | Reply

    Ben de zaten sasirmistim, adam Sabat’i kutlasa her hafta sitede yer kalmaz kutlamadan. Hannuka’yi kutladigi da zaten CBligi sitesinde mevcuttur. Hannuka, eger musevi bir dostunuz olduysa, baslica bir musevi bayramidir. Hannuka bizim bayramlarimiz ile ayni duzeydedir, bunu kandillerle, asure gunleriyle karsilastiramazsiniz. Evet Sezer de dahil CBlari bahsettiginiz gunlerde mesaj yayinlamamistir. Kutlamanin sonu yok, bunu alip da kendi tutucu okurlariniza mesajlar gondermeyi size hic yakistiramadim dogrusu.

    The Guardian hakkindaki goruslerinize Zaman gazetesinin carpitmasi dahilinde katilmiyorum. Zaman’in en azindan muhabirin aciklamalarini yayinlamasi gerekirdi.

    Tesekkur ederim Alevilere kufreden AKP zihniyetini kinadiginiz icin, icimi ferahlattiniz. Ben de teroristleri affeden Sezer zihniyetini sonuna kadar kiniyorum.

  26. Yazan:sawyer Tarih: May 6, 2007 | Reply

    Suat bey

    http://www.aksam.com.tr/haber.asp?a=62161,4

    Hanuka’ya Sezer ve Erdoğan’dan kutlama
    CUMHURBAŞKANI Ahmet Necdet Sezer, TBMM Başkanı Bülent Arınç ve Başbakan Tayyip Erdoğan, Türk Musevi toplumunun Hanuka Bayramı’nı kutladı.

    Sezer, Ramazan ve Kurban bayramlarinda kutlama mesaji yayimlamis. Daha ne istiyorsunuz? Tum kandillerde, dinle ilgili ufak tefek her gunde kutlama mesajimi yaymlayacak? Baska isteginiz de varmi? Isterseniz zorla oruc da tutturun adama.

    Peki Basbakan kandillerde diger gereksiz (bence) dini gunlerinde kutlama mesaji yayimlamismi?

    Bu arada teroristleri affeden Sezermi yoksa AKP hukumetimi? O sacma sapan gereksiz yasayi cikaran AKP degilmi?

  27. Yazan:ulas taran Tarih: May 6, 2007 | Reply

    Suat Bey,

    Bir de not duselim, gene CB.nin sitesine dayanarak, evet Sezer Hannuka icin kutlama mesaji yayinlayan ilk CBi olabilir, tartismamiz acisindan ne onemi var anlamadim gerci. Ben herhalde o kadar da hassas degilim ondan farketmemisim. Bana uc semavi dinin de bayramlari icin mesaj yayinlanmasi gayet normal geliyor.

    Demirel 7. gorev senesinde Hannukayi kutlamamis ancak Noel’i kutlamistir. Sezer Noel ve Hannuka’yi beraber kutlamistir (zaten ikisi de yilbasindan hemen onceye duser tarih olarak). Daha onceki CB’larindan da Noel’i kutlayan da vardir.
    Zaten laik bir cumhuriyette devletin basinin bir dini cemaatin bayramini ya da ozel gununu kutlayip digerininkini kutlamamasi yakisik almaz.

    Demirel’in Noel bayrami kutlama mesaji icin suraya bakabilirsiniz:
    http://www.cankaya.gov.tr/tr_html/ACIKLAMALAR/23.12.1999-250.html
    Sezer’inki bir sene sonraki Noel ve Hannukayi berabaer kutlama mesaji gene surada mevcuttur:
    http://www.cankaya.gov.tr/tr_html/ACIKLAMALAR/22.12.2000-871.html

  28. Yazan:Suat Öztürk Tarih: May 6, 2007 | Reply

    Sayın Sawyer,

    Sezer’in her kutsal günü kutlamasını bekleyen yok.

    Mesela Ramaza ayına bakalım. Ramaz ayı geldiğinde Türkiye ve Dünya müslümanlar nasıl bir çehreye bürünüyor biliyorsunuz. Büyükelçiler iftar veriyor, Birçok yabancı Devlet Başkanı müslümanların Ramazan ayını tebrik ediyor, iftar yemeği veriyor.

    ABD Başkanı Bush’n bile müslümanların Ramazan Ayını kutlayıp Beyaz Saray da iftar vermesine rağmen, halkının %85’inin oruç tuttuğu bir ülkenin cumhurbaşkanının bu ayı görmezden gelmesini nasıl anlamalıyım?

    “Bu arada teroristleri affeden Sezermi yoksa AKP hukumetimi? O sacma sapan gereksiz yasayi cikaran AKP degilmi?

    Yahu siz hiç gazete okumuyor munuz? (Ya da sadece bu konudan hiiç bahsetmeyen Cumhuriyet gazetesi ve kartel basını mı okuyorsunuz?)

    C.Başkanı bu afları C.Başkanlığı özel af yetkisi ile yapıyor. Bu kanun da 82 Anayasasında C.Başkanlarına verilmiş hak. (104.Mad. 2.fıkranın (b) bendi.)  Ne alakası var AKP ile? Bunu da mı bilmiyorsunuz? Hayret birşey, bu kadar cehalet ancak tahsille olur herhal..

    C.Başkanının affettiği teröristlerin listesi için site bile açmışlar. Buyrun:

    http://www.teroreodul.com/

  29. Yazan:fatih demir Tarih: May 6, 2007 | Reply

    Buyuk cogunlugunun musluman oldugu soylenen bir ulkede Ramazan gunu halkin gozu onunde su icmek sadece saygisizliktir. Yoksa kimse dinine birsey demiyor Sezer’in… Kemalistse Kemalisttir, budistse budist… ama amerikali bir koyluyu bile getirseniz “yaw bu adamlardan oruc tutan vardir ben gideyim de su kapinin arkasinda iceyim” inceligini gorebilirsiniz…

    Ayrica Sezer’in yaptigi bir degil bes degil. “Gerekirse dini inanclara sinirlama konulabilir” diyen de kendisi idi…

    neyse Sezer ve sezerciklere nefes tuketmeye bile gerek yok… antidemokrat bu kitle, sinif mucadelesinden yilmayan solcu kardeslerimiz de ne yaptiklarinin farkina varip destegini cektiginde kendi kendilerine yok olacaklardir…

    TUNC bey,

    Benim son zamanlarda denedigim birsey var. Inanilmaz bir sekilde ise yariyor. Bu solculugun arkasina saklanan fasist statiko koruyucularindan biri ile konusurken eger cok bildik kelimeleri sacma sapan kullandiklarini farkederseniz (ki bu konusmanin yada tartismanin ilk bes saniyesinde falan ortaya cikacaktir) hemen kullandiklari kavramin tanimlanmasini isteyin… Seriat mi dediler mesela hemen “bu seriatta baskan nasil secilir, piyasa nasil isler, doviz serbest midir?, musluman olamayanlarin haklari nelerdir, bas kapamak yasak midir?” gibi sorularla bilgisini olcun… Laiklik mi diyolar tanim isteyin…. demokrasi mi dediler demokrasi nedir diye sorun…. Size samimiyetimle soyluyorum binlerce fasist militaristin nasil sahte kimliklerle ortalikta dolastigini meydanlari doldurdugunu kut diye farkedeceksiniz…

  30. Yazan:Güzel Ülkem Tarih: May 6, 2007 | Reply

    Ulus taranmı neydi Adın BİR BEN BİR ERKEĞİM İki senin gibiler değilmi bu üleknin anasını ağlatan.Ben atatürkçüyüm dediniz çaldınız ,Atatürkçüyüm deyip vurdunuz kırdınız..Ah be Atattürk yerinden kalkıp gelse şu an ne kadar atatürkçüyüm diyen varsa ipe çekerdi be Siz anca laf atatürkçüsüsünüz.Lastik don gibi işinize geldiği gibi eğip büküyorsunuz oh ne ala.
    Beyin yıkama işine gelince ancak senin gibiler bu kadar basit olurlar vede yıkanır o boş beyinleri Bİz senin gibi duymuyoruz biz araştıryoruz ve okuyoruz ama senin okuduğun zırvaları değil gerçekleri.
    Çokj şükür süreklei yalanlanan veya tekzip edilen cumhuriyet ve kartel medyasına senin gibi at göz

  31. Yazan:Mehmet Tarih: May 6, 2007 | Reply

    Selamlar Fatih Bey,

    “Laiklik mi diyolar tanim isteyin” demissiniz. Mesele burada galiba, kemalistlerin hiç birinin düzgün bir tarif verebildigine tanik olmadim. Eylem yapip duruyorlar ama kendi aralarinda yeterince konusmuyorlar 🙂

    Korkulan sey aslinda DAYATMA, yani demokratik olmayan bir uygulamanin DIN adina, ISLAM adina yapilmasi ki buna biz de karsiyiz. Ama biz bu dayatmalarin ATATÜRK adina veya STALIN adina yapilmasina da karsiyiz 🙂

    Ama Fanatik Kemalistler son günlerde uyguladiklari/tasvib ettikleri yöntemlerle her türlü felakete kapi açtilar : Özetle MUHTIRAYI ve ANAYASA MAHKEMESI’nin çifte standardini kasdediyorum.

    Düsünün, “DiNDAR” bir Genel Kurmay Baskani TELEVOLE programini bahane ederek dahi darbe yapabilir 🙂

    Aslinda kemalist, muhafazakar herkesin elele verip demokrasiyi savunmasi gerek ama bakalim bunu anlatabilecek miyiz?

    Dostlukla

  32. Yazan:Haydar Tarih: May 6, 2007 | Reply

    Bazi Alevi dostlarin Demokrat olmak yerine Kemalist olmasi daima dikkatimi ceker.

    Gerci onemli bir bolumu demokrattir ve dunyanin nasil daha iyi olabilecegini bize anlatacak kadar olgundur… fakat arada boyle Sezer Kemalistleri gormekte nasip oluyor.

    Turkiyede rahat huzur verilmedigi icin simdilerde Avrupada yasayan bir Alevi dostum Kemalistlerin Dersimde yuzbinlerce Aleviye yaptiklarini Murat nehrinin gunlerce nasil kirmizi aktigini anlatir. Sonra Kemalizmin tetikcileri olan Tilki Ocaklari Derneginin Maras, Corum vs katliamlarini nasil tezgahladigini ayrintilariyla anlatir. Bir Alevinin Kemalist olmasini aklim bir turlu almiyor dogrusu.

    Sanirim bazilari tek boyutlu dusunup “dusmanimin dusmani benim dostumdur” cemberinden kurtulamiyor.
    80 senedir “yok sayilmak” ve “yok edilmek” bir mana teskil etmiyor demekki.

  33. Yazan:Öncü Nesil Tarih: May 7, 2007 | Reply

    Alaycılığın kitabı yoktur.

    Dostlukla

  34. Yazan:Mehmet Tarih: May 7, 2007 | Reply

    Bir Alevinin Kemalist olmasini aklim bir turlu almiyor dogrusu.
    Sanirim bazilari tek boyutlu dusunup “dusmanimin dusmani benim dostumdur” cemberinden kurtulamiyor.
    80 senedir “yok sayilmak” ve “yok edilmek” bir mana teskil etmiyor demekki.

    (HAYDAR)

    Haydar Bey’in yorumundaki EVRENSELLIK mesajine kulak vermek gerek :

    Tarihe anlamak için degil de kendine pay çikarmak için bakanlarin yazdiklari tarih derslerini ÇOK SAKINCALI buluyorum. Bazi Aleviler Osmanli zamaninda yasanan sorunlar yüzünden Kemalizme hak etmedigi bir sempati besliyorlar.

    Aleviler (hakli olarak) Sünnî Islam’in kendilerine dayatilmasindan rahatsizlar. Ve sorumlulugu (haksiz olarak) Islâm’in kendisinde veya AKP’de ariyorlar.

    Sorunu (ve çözümü) kimliklerde degil evrensellikte aramakta fayda var. Hristiyan, Ate, Alevi, Sünni, Agnostik… herkesin vicdanina sigacak gerçek bir DEMOKRASI kurmadigimiz ve yeni bir laiklik tarifi yapamadigimiz sürece bu sorunlar sürecek.

    Kalici, gerçek çözümler ULAS Bey’in yaptigi gibi taraf/takim arayarak degil Haydar Bey’in altini çizdigi gibi EVRENSELLIK’te israr ederek bulunancak kanaatindeyim.

    Dostlukla

  35. Yazan:ulas taran Tarih: May 7, 2007 | Reply

    Merhaba,
    Benim agizimdan cikmis gibi bazi tanimlamalar yapildigi icin cevap verme ihtiyaci duydum. Terbiye sinirlari disina cikan bazi yorumculara cevap bile vermek istemiyorum. Ote tarafdan, degerli vaktini harcayip guzelce yazan diger yorumculara tesekkur ederim.

    Evet Kemalisttim (artik bu kelimeyi nereye cekerseniz cekin), Ataturk’e de buyuk bir saygi ve sevgi besliyorum. Sizin gormek istediginiz gibi kemalizm dinine inandigim, ataturkun yazdiklarina-dusuncelerine koru korune bagli oldugum filan yok. Ama onun gosterdigi ana ilkelerin de uzerine titrerim, bundan da hic gocunacak utanacak bi sey duymuyorum. Sezer ile de bir gobekbagim yok, bence basarili CBlarimizdan biridir. Kendisinin de RTE’den daha az demokrat oldugunu dusunmuyorum. Ilginc, sizler beni taraf tutmakla sucluyorsunuz ancak ben bu tartismalarda RTE ve arkadaslarinin demokrasi disi uygulamalarina hic deginmiyorsunuz. Universiteye turbanla girilmemesine karsiyim, bu cagda kurunun yaninda yasin da yanmasi kabul edilemez. Bence kamu hizmeti vermedigi surece herkes istedigi seyi giyebilir. Bu dunyada her sekuler cumhuriyette boyledir, dini bir simgeyle kamu hizmeti yapamaz, her hangi bir inanca digerinden daha fazla yakinlik gosteremezsiniz, cunku sizin paranizi vergileriyle o cumhuriyetteki her inancdan vatandas verir. Bunu savunmak beni anti-demokrat, sezer kemalisti yapacaksa o zaman o dediklerinizden oluyorum. Ancak Anadolu’da kucucuk cocuklarin beynini yikayarak kafalarina turban takildigini da gordum (evet ben 6-7 yasindaki daha masumiyeti bile kaybolmamis cocugun bir takim dini organizasyonlarin eline dusmesine beyin yikama diyorum), o zamanin Refahli belediyelerinde bayan gorevlilerle baska erkek olmadan ayni odada oturmak istemeyen, onlarin profesyonellik geregi bile ellerini sikmayan belediye baskanlarini da, ise alimlarda artik kadrolasmak mi dersiniz bilmiyorum ayirim yapildigini da -evet maalesef tahmin ettiginiz turden-. Bunlar da gercek arkadaslar, istediginiz kadar ‘irtica’ safsatasi, beyinleri yikanmis diye dalga gecin. Sizce insanlar bunlari gormusken simdi ‘degistik’ diyenlerin degisdiklerine inanmalarinin zor olmasini anlamak bu kadar zor mu? Bunlari da sizleri sinirlendirmek icin yazmiyorum, ne cevap vereceginizi de tahmin edebiliyorum simdiden, ama samimiyetime inanin demekten baska carem yok.

    Dersim ve Maras olaylarini da bana yeni bir seymis gibi aktaran arkadasa da tesekkur ederim. Ama emin olsun Sivasli bir alevi olarak kendisinden cok daha fazla o donem hakkinda yasananlari bildigimden hemen hemen suphem yok (yuzbinlerceye yapilandan bahsetmis bu da rakam acisinda tamamen yanlis bir bilgi). Eger “Sezer kemalisti” basitlestirmelerinden kurtulup, birazcik Alevilerle diyalog kurarsa bu kulaga cekici gelen sloganimsi soylemlerden siyrilip, kolayca anlayabilir alevilerin neden laik cumhuriyetin uzerine titredigini. Tabi Dersim olaylarini vay kemalist duzen, pis kemalist duzen diye tanimlamak cok kolay. Olaylarin bir geri plani var, birdenbire olan olaylar degil bunlar. Ortada kurulan yeni bir cumhuriyete karsi agalik duzeninden vazgecmek istemeyenler, dis kiskirtmalar ve bunlarin senelere yayilan bir tarihi var. Ote yandan kuskusuz ki yeni kurulan bir cumhuriyetin sozunu tum sinirlari icinde gecirme arzusu var. Kuskusuz bunlarin hic biri o gunlerde yasanan acilara saygi duymamamizi gerektirmez. Ancak, bunlari goz onune almadan olaylari sirf yeminli cumhuriyet dusmanlarinin ya da tam tersi yeminli din dusmanlarinin gozunden degerlendirirseniz ancak filin bir tarafini oksar kendinizi kandirirsiniz.

    Ote yandan Alevilerin cogunlugu her zaman dinin devlet islerinden ayri kalmasini savunmuslar, laik cumhuriyete dogal olarak buyuk hassasiyet gostermislerdir. Bunlari da anlamak Osmanli zamanindaki hallerini dusundugunuzde pek zor olmaz. Cumhuriyet yönetimi onları anlamaya ve kazanmaya çalışan, onları insan yerine koyan ilk rejimdir. Bu rejim dinsel inançlarında onları kısmen özgür bırakıyordu. Bu durum inançları yüzünden asırlardır olmadık işkence ve baskılara uğrayan bir kitle için çok önemli bir olaydır. Dini kimi insanlarin agzindan cikan sozler olmasindan cikardigi icin Ataturk’e de buyuk sukran duyarlar. Eger alevi arkadaslarinizla konusursaniz ne dedigimi anlarsiniz. CHP’ye de kosulsuz destek vermemislerdir, aksine tek partili sistem bittiginde tek parti yonetimine karsi bir rahatsizlik vardi. 50 secimlerinde, su ana kadar gorulmemis bir bicimde Demokrat parti desteklenmis ancak 10 sene sonra ayni partinin despotlasan ve laiklik dusmani soylemleri din derslerinin zorunlu yapilmasi da dahil aleviler arasinda buyuk tepki gormustur (lutfen hemen darbe destekcisi filan demeyin, ulkemin basbakaninin asilmasindan ben de sizler kadar utanc ve aci duyuyorum ama bu o donemde yapilanlari da onaylamiyorum, Menderes’in politikalarini da demokrat bulmuyorum).

    Yalnizca, dusuncelerimi belirtmek istedim. Unutmayin ki gercek hic bir zaman o ya da bu gazetenin, o ya da bu arastirmacinin anlattigi gibi degil, isimleri ne olursa olsun. Her kesimin hatalari var. Bizler siyasetci degiliz dolayisiyla bir tarafi tutmak gibi bir zorunlulugumuz olmamalidir.
    Kalin saglicakla.

  36. Yazan:Ekrem Senai Tarih: May 7, 2007 | Reply

    Sayın ulas,

    Devrimler sırasında ilk kapananlar Bektaşi dergahlarıydı. Dersim’de aleviler takoz oldu, ortadan kaldırıldı; bugün sıçrama tahtası oldu, el üstünde tutuluyor; keyf yerinde olunca insanın derdi de olmuyor tabi. İkinci bir Dersim size uzak görünüyor olabilir, ben o kadar uzak olmadığını düşünüyorum. Türk tipi laiklik anlayışı, yıllardır alevi kesimin, belki haklı da olarak, diş bilediği sünni kesime özgürlük tanımadığı ve insan muamelesi yapmadığı için; bu alevilere sevimli gelebilir. Fakat şu iyi anlaşılmalı ki, bu sistemin karşı olduğu “din”‘e ait her ögedir ve merkeze sünni İslam’ı yerleştirse de sizin yüzünüze gülen yüz samimi değildir, Hacı Bektaşi Veli törenlerinde sırtınızı sıvayan İlhan Selçuk samimi değildir, “sünnilere cami, alevilere cemevi” diyen siyasetçi samimi değildir. Bugün hristiyanları ve yahudileri hedef alan kılıç, bir gün alevilerin de üzerinde sallanır. Şu anda al gülüm, ver gülüm, alevilerin kadrolaşması bazılarının işine geliyor, menfaat meselesi. Her iki taraf ta bundan memnun olunca insanın Dersim’i hatırlayası gelmiyor. Ne zaman Aleviler politik oyuncak olmaktan çıkar, siz o zaman görün bakalım devrimleri, Kemalizmin faziletlerini.
    Bülent Ersoy da çok hanımefendi konuşur Kızdırırsanız sesi çatallaşıp, aslına rücu ediyor. Aleviler çok içli, naif ve samimi insanlar… Kendileri fitne fücur düşünmediği için başkalarını da kendileri gibi görüyorlar.
    Ne diyeyim herçi bad abad. Allah mesut etsin.

  37. Yazan:ulas taran Tarih: May 7, 2007 | Reply

    Ekrem Bey,
    Hislerinize katilmiyorum, siz resmen kendine “kemalist diyen” herkesi din dusmani olarak tanimlayip oradan yola cikmisiniz. Ayni mantaliteyi ben AKP’ye uygulasam hosunuza gider mi? Belki CHP’ye buyuk bir nefret duyuyorsunuz, anliyorum. Yakin alevi dostlariniz var herhalde cok iyi biliyorsunuz alevilerin CHP ile iliskilerini, onlarin ne hissetigini. Ilhan selcuk’un da ne dedigi beni ilgilendirmiyor, kendisini de okumam. Beni de “bugun hiristiyanlarin, yahudilerin…sallanan kilic” sozuyle bir kampa yakistirmanizi anlamiyorum, aleviler chp’nin, shp’nin veya dsp’nin ne olup ne olmadigini sizin zannettiginizden cok daha iyi bilirler, bu partilerin icindedirler zaten.
    Ozellikle “Kemalistler Alevileri bir kullansin sonra da sizi kesecekler” zihniyetinizi kiniyorum, bu cumlede ‘Kemalist’i AKP ile Alevileri de demokrat ile yer degistirin bakalim karsiniza hangi soylem cikicak. Yazik, uzucu bu sig goruslulugunuz ama bu kadar duygusal davranip hemen alelacele cevap vermenize gerek yoktu, biz zaten bunlarin alasini defalarca dinledik.
    Saygiyla.

  38. Yazan:Haydar Tarih: May 7, 2007 | Reply

    Ulas beyin savunma bicimi literature gecmeli. Soyle diyor…

    “Olaylarin bir geri plani var, birdenbire olan olaylar degil bunlar. Ortada kurulan yeni bir cumhuriyete karsi agalik duzeninden vazgecmek istemeyenler, dis kiskirtmalar ve bunlarin senelere yayilan bir tarihi var”

    … derken Onlar Kürt oldugu icin bunu haketti demeye getiriyor.
    ***

    Bugunlerde Malatyada oldurulenler Hiristiyan… yani benim gibi degil… hatta birde “dis kiskirtmalar ve bunlarin senelere yayilan bir tarihi var” diye bi slogan cekip kendimi siyiririm icinden.

    Marasta, Sivasta yakilanlar Alevi… yani benim gibi degil… hatta birde “dis kiskirtmalar ve bunlarin senelere yayilan bir tarihi var” diye bi slogan cekip kendimi siyiririm icinden.

    Kosovadan, Bosnadan, Araplardan bana ne! “dis kiskirtmalar ve bunlarin senelere yayilan bir tarihi var”.
    Basortusu giyen kizlardan bana ne!
    Polise “abi” diyene kadar dayak yiyen 60 yasindaki, kafeteryada oturan adamdan bana ne!
    Katledilen Ermenilerden, Yahudilerden, Filistinlilerden, Tutsilerden, Darfurdakilerden bana ne! “dis kiskirtmalar ve bunlarin senelere yayilan bir tarihi var”.

    …var oglu var.

    Bana ne!
    ***

    iste iran, iste Irak. iran Sahi veya Saddamin Baascilari bu gunleri aklinin kosesinden bile geciriyormuydu?

    Bugun sopa Kemalistlerin elinde.
    Yarin seriatcilarin eline gecer de Alevilerin basina felaket gelirse “dis kiskirtmalar ve bunlarin senelere yayilan bir tarihi var” deyip siyirmalimiyim?

    Bana ne!

    …mi demeli?

    Yoksa haksizlik haksizliktir. Kime yapilirsa yapilsin karsi gelmeli!

    …mi demeli?
    ————————-
    Bu arada ismini aldigin Deniz-Ulas-Huseyin lerden Alevi olan Huseyin Inan Aydinlikevlerde benim mahallemde oturur, onun top oyununda kacan toplari yakalardim. Annesi ve Babasi evimize cok kere ziyarete gelmistir.

    Epeycede Alevi dostum vardir.
    Alevilerin bir kisminin neden Kemalist oldugunu iyi bilirim. Ermenilerde yakin zamana kadar ayni nedenle Kemalistti…taaki Kemalist Tilki Ocaklarinin tetikcilerinin “siftah” dedigi gunler dank edene kadar.

  39. Yazan:Ekrem Senai Tarih: May 7, 2007 | Reply

    sayın ulaş,

    Benim kişilerle işim yok, kimseyi dinsizlikle yargıladığım da yok. Eleştirdiğim, toplum hayatında din’e ait hiçbir ögeyi görmek istemeyen bize mahsus laiklik anlayışıdır ve bu anlayışa sahip kendilerine Kemalist ismini takan insanlardır. Ailemde bir çok CHP’li olduğu gibi, çok yakın tanıdığım aleviler de var. Alevileri Hristiyanlar ve Yahudilerle bir kampa filan koyduğum yok. Nasıl sünni İslamı baskı altında tutmaya başladılar ve hristiyan ve yahudilerle ilgili paronayalara başladılar, aynı şeyi alevi islama da uygulayacaklar diyorum, öyle gizli imalar sokuşturmam, düşündüğümü direkt ifade ederim. Nefret üzerine de argüman üretmem. CHP, siyaset içinde kaldıkça ve ikbalini ordudan bilmese CHP ile de sorunum olmaz. Eğer AKP üzerine bu kadar gidilmese ve bu kadar aşağılık entrikalarla bel altı uğraşılmasa AKP’yi en fazla eleştiren de ben olurum. Ama böyle bir ortamda değil…
    Aleviler neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilirler derken hangi alevileri kastediyorsunuz? Sizce güruh halinde hareket etmek ve tüm alevileri tektipleştirmek doğru mudur? Bütün aleviler kemalist midir ve hepsi aynı şekilde düşünüp aynı şekilde yaşar aynı şarkıları mı söylerler? Karşımda bir alevi sözcüsü mü vardır ve benim söylediklerim sünnilerin temsilcisinin sözleri olarak mı algılanmaktadır? Eğer öyleyse for example İzzeddin hocayla, Fethullah hoca çıksın, ikisi de hakkımızda karar versinler doğruyu en iyi bilirler, biz de kim neye karar verirlerse onları destekleyelim.
    Kınadığınız sözüm özneldir, şahsi samimi düşüncemdir, yanlış olabilir. Bence bir grup oylarını hep beraber kullanıyorsa ve kendi hakkına karar vermeyip, onun adına başkaları karar veriyorsa o grup manüple edilmeye müsaittir. Defalarca dinlediğiniz şeyleri tekrar dinlettirdiğim için üzgünüm, belki bizlere bir alevinin bakışını yansıtan bir yazı yazarsınız, demek ki ihtiyaç var. Bu arada güzel yazıyorsunuz.

  40. Yazan:ulas taran Tarih: May 7, 2007 | Reply

    Ekrem bey,
    Kibar ve icten taviriniz icin cani gonulden tesekkur ederim, cunku daha onceki elestirinizde ‘takoz, atlama tahtasi’ gibi benzetmelerin biraz kirici ve amacini asmis oldugunu dusunuyorum. Ama onemli degil, yazi ortaminda vurgular kayboluyor, kelimeler yanlis anlasilabiliyor. Gercekten bu kirikligin uzerine olan mesajiniz sevindirdi.
    Alevilerin blok oy kullanmasi konusunda dediklerinize tamamen katiliyorum. Bence de aleviler kendi sorunlarina hitap eden parti hangisiyse ona oy vermelidirler. Su gune kadar son otuz-kirk yilda chp, dsp,shp vs. biraz da anap’a gitmistir alevi oylari, bugun begenelim begenmeyelim alevi kokenli milletvekillerinin de nerdeyse tamami chpdedir ve aralarinda gercekten canini disine takanlar da vardir. 3 kasim secimlerinde ne kadar bilimseldir bilmiyorum ama aleviler daha once olmadigi olcude sandiga gitmediler denir-en azindan anadoluda olanlar, sehirdekileri bilemiyorum-. Bakalim bu sefer nolucak, hic bir fikrim yok acikcasi.
    saygilar, sevgiler.

  41. Yazan:MY Tarih: May 8, 2007 | Reply

    ALLAH insani sasirtmasin, tuhaf tuhaf bagirtmasin!

    Yobaz kemalizm hiç bu kadar asagi düsmemis, agzini burnunu bu derecede kirmamisti. Içinden çikip geldigi halki asagilamaya çalisirken hiç bir aydin hiç bu kadar asagilik görünmemisti.

    Biz genede efendi olalim, Bekir COŞKUN’u yaratan da ALLAH olduguna göre vardir bir hikmeti diyelim 🙂

    Göbeğini kaşıyan adam…

    O göbeğini kaşır.

    Göbeğinin tombik olması ona mutluluk verir, çünkü bu yaşamın tadını çıkarttığı anlamına da gelir.

    Ayağını altına alıp oturur.

    Elinde bayraklarla yürüyen kadınları görünce “Ne vınaklıyo bunlar len…” diye kızar.

    “Haberleri” sevmez.

    O “Ti-Vi eğlence programına” bakar.

    Dünyada neler olup bittiği konusunda, bildiği tek dış politika yorumu “İngiliz yaman olur” görüşüdür.

    Kitap okumaz.

    Çok da gerekiyorsa “Bi bakıver kitap ne diyor?” diye sorduğu bir “hoca”sı vardır.

    Gazete bilmez.

    İlgi duyduğu tek gazete, turşu kavanozlarının altına serdiği geçen senenin gazetesidir.

    Liderlerle ilgili en kapsamlı düşüncesi “Müslüman adam”, demokrasi ile ilgili tek fikri ise “Çalsın ama iş yapsın”dır.

    Sonra göbeğini kaşır…

    *

    İşte; Tayyip Erdoğan’ın bir anda “Her şey için sandık” derken, güvendiği adamdır o…

    Büyük kentlerde her partiden, her yaştan, her meslekten, her görüşten, her kesimden milyonlar meydanlara dökülürken… Eski-şimdiki cumhurbaşkanları, üniversiteler, akademisyenler, yüksek mahkemeler, askerler, sivil demokratik örgütler “endişelerini” dile getirirken… Dünya medyası “Türk halkı siyasi İslam’a dur dedi” kanaatine varırken…

    Tayyip Erdoğan’ın güvendiğidir o:

    Göbeğini kaşıyan adam…

    *

    Atatürk’ün kızları al bayraklarla yürürken, bu ülkenin aydınlık yüzlü erkekleri meydanları doldururken, çocuklar annelerinin-babalarının elini tutup yarınlarına şimdiden sahip çıkmaya kalkarken…

    Göbeğini kaşıyan adam uzakta bıyık altından güler.

    Ve sandık ortaya konulduğunda…

    Göbeğini kaşıyan adamın dediği olur.

    Çünkü demokrasi, bilinçte aşağı-yukarı eşit insanların rejimidir. Bir toplumun çoğunluğu “göbeğini kaşıyan adam” ise, orada demokrasi olmaz, olamaz…

    Tayyip Erdoğan işte ona güvenir:

    Göbeğini kaşıyan adama…

  42. Yazan:Haydar Tarih: May 8, 2007 | Reply

    Tunc Bey, efendiligi elden birakmamak konusunda haklisiniz.
    Bekir Coskunun okuyucularina ulasirken kullandigi uslup o okuyucularin “hakettigi” usluptur. Iyi de yapmis aslinda.

    Bakin Ahmet Altan ayni meseleyi analiz ederken nasil bir uslup kullaniyor, okuyucularina nasil hitabediyor ve “Gobegini kasiyan adam”in onlari neden boylesine korkuttugunun metriklerini dokuyor…

    —————————————————————————–
    Türkiye, son ve büyük bir hesaplaşmaya doğru gidiyor.

    Bu ülke korkulduğu gibi ırka ya da dine dayalı bir bölünme yaşamadı.

    Daha korkunç ve daha temel bir bölünmeyle sakatlandı.

    Cumhuriyet boyunca süren “kültürel bölünme” artık iyice keskinleşti.

    Şimdi bir yanda, ayakkabılarını sokak kapısının önünde çıkaran, kadınlarının başını örttüğü, erkeklerinin sokağa pijamayla da çıkabildiği, erkek çocuklarının kahveye gittiği, kızlarının tam bir baskı altında yaşadığı, türküyle arabesk arası bir müzikten hoşlanan, belki de hiç kitap okumamış, hiç dansetmemiş, hiç karı koca birlikte lokantaya gitmemiş, hiç tiyatro seyretmemiş, evlerinde floresan lamba yakan, iyi eğitim alamamış, dini inançları kuvvetli kalabalık bir kitle var.

    Diğer yanda ise kız lisesiyle Robert Kolej yelpazesinde eğitim görmüş, bir düğün salonunda ya da kolej partisinde dansetmiş, sinemaya giden, çok fazla olmasa da kitap okumuş, müzik zevki pop şarkılarla klasik müzik arasında dolaşan, evi nispeten daha zevkli döşenmiş, kızların flörtüne izin verilmese bile göz yumulan, Allah’a inanan ama ibadete pek aldırmayan, kadınlarının başını örtmediği, şarabın kalitesinden pek anlamasa da kadın erkek bir arada gidilen bir gezmede içki de içmiş, gazetelere bakan, magazin haberlerini izleyen, kendini birinci gruba kıyasla çok gelişmiş hisseden, entelektüel düzeyi çok yüksek olmasa da okumuş yazmış, Batı standartlarına yakın bir grup var.

    Bu iki grubun yaşam tarzı birbirinden kopuk.

    Onları, Batı’daki sınıflar arasında ortak bir zevk yaratan kilise müziği, dini resimler, İncil’in sinemalara bile yansımış hikayeleri gibi birleştirecek kültürel bir zemin yok.

    Hayatları, zevkleri, inanışları birbirinden farklı.

    Hatta birbirine düşmanca.

    Birinci grup Cumhuriyet boyunca horlanmış, aşağılanmış, itilip kakılmış.

    Şimdi bu grup siyasal olarak örgütlendi. Kalabalıklar. Ve her seçimi kazanacak siyasi bir güçleri var artık.

    İkinci grup ise azınlıkta. Ve artık bir daha seçim kazanma ihtimalleri yok.

    Bu noktada da tarihi bir paradoks ortaya çıkıyor.

    Daha Batılı olan “ikinci grup”, Batı’nın siyasi değerlerini kabul ederse bir daha asla iktidarı ele geçiremeyeceğini bildiği için Batı’ya ve Batı’nın demokratik değerlerine düşman oluyor.

    Yaşam tarzı olarak Batı’ya düşman olan kesim ise iktidarı ancak Batı’nın kriterlerini kabul ederek ele geçirebileceğini bildiği için Batı’yla ilişkileri geliştirmek ve demokrasiyi kabullenmek istiyor.

    Bu kültürel parçalanmada “ordu” önemli bir role sahip.

    Eğer, birinci grubu desteklerse ve Batı’nın demokrasisi burada kabul görürse, ordu da iktidarını kaybedecek.

    Aslında birinci grubun çocuklarından oluşan ordu, kendi iktidarını sürdürebilmek için, kendisine benzemeyen ikinci grupla işbirliği yapıyor. Bir anlamda kendi köklerine ihanet ediyor.

    Bu iki grup siyasi iktidar için son kez çarpışmak üzere hareketlenmiş gözüküyorlar.

    Birinci grup ekonomik olarak da güçlü artık, Anadolu’da üretim yapıyor, “devletle” arası iyi olmadığı için malını dış dünyaya satıyor. Para kazanıyor. Siyasi örgütünü destekliyor.

    İkinci grup parasal güç olarak da kuvvetli değil.

    Dış dünyayla iş yapan, dışardan borçlanan büyük burjuvazi, Türkiye’nin ancak demokrasiyle normalleşebileceğine inanan entelektüel kesim, devletin yapısının değişmesi ve dünyayla bütünleşmesi gerektiğini düşünen bir grup bürokrat, birinci grubun destekçileri.

    Yargı, ordu, bürokrasinin önemli bir kısmı ikinci grubun arkasında.

    İkinci grup, siyasetle, demokrasiyle iktidarı elinde tutmasının mümkün olmadığını kavradığından şimdi siyaset ve demokrasi dışında bir çözümün peşinde.

    Cumhurbaşkanı seçimi kavganın keskinliğini ve iki tarafın niyetlerini açıkça ortaya koydu.

    Ordu destekli ikinci grup artık seçim de istemiyor.

    Ve darbe söylentileri gittikçe artıyor.

    Cuntalardan söz ediliyor.

    Peki, darbe olursa ne olur?

    Yaşam tarzı Batı’ya daha yakın olan grup orduyla birlikte iktidara gelir ve Batı’nın desteğini kaybeder.

    Avrupa buna kesinlikle karşı çıkar.

    Amerika her zamanki pragmatizmiyle, Kuzey Irak ve Ortadoğu politikalarını desteklemesi karşılığında darbeyi kabullenebilir aslında. Ama Amerika’nın önünde de ciddi bir engel var. “Demokrasi getireceğim” diye Irak’ı işgal eden bir ülke, dünyaya ve kendi kamuoyuna Türkiye’deki “darbeyi” niye desteklediğini açıklayamaz. Ve Irak faciasından sonra ikinci bir “zorlamayı” gerçekleştirecek gücü yok. İstese de istemese de darbeye karşı çıkacak.
    (…)

  43. Yazan:Mehmet Tarih: May 8, 2007 | Reply

    HaydarBey, bu yaziyi almaniz iyi olmus, yerinde saptamalar var ama bölünme o kadar açik degil. Bir de bu bölünme eskiden dogruydu, artik degil. MÜSLÜMAN=KÖYLÜ=CAHIL seklindeki düsünce kalibi tarihe karistigi gibi bugün kentli yobaz kemalistlerin daha cahil olduklari da bir gerçek. Sloganlarla düsünen ve çabucak SALDIRGANLASAN cahil bir güruh var karsimizda.

    Sevdigim yazar ALTAN sunu da unutmus : Savas çikma ihtimali olan bir yere kimse boru hatti dösemez, bir defa dösendi mi de, o boruyu kullanan herkes (AB+ABD) savas çikmamasi için elinden geleni yapar.

    Izmir limani da tipki Antalya hava alani gibi 49 yilligina kiralandi (1.5 milyar karsiliginda) ve kiralayan firma grubu dünyanin en büyüklerinden.

    Özetle AKP’nin ekonomik ataklari TC’nin güvenligini baskalari için de önemli hale getirdi. Dünya ekonomisi Türk ordusundan daha iyi bir koruyucu bence. Lüksemburg’da veya Isviçre’de neden savas çikamaz diye düsünmek gerek.

    KAMPLASMA VAR, DOGRU. AMA SIZIN VE BENIM GIBI INSANLAR DA ÇOK. BIZ BUNUN ANTIDOTUYUZ.

    Bu kamplasmanin bozulmasi için “seriattan” korkan laiklerin demokratlik zeminine çekilmesi gerek. Ayni sekilde Bati’dan, yahudilerden, misyonerlerden korkan muhafazakarlarin da demokratlik zeminine çekilip FARKA SAYGI prensibiyle elele Türkiye’nin iyiligi için çalismalari gerekiyor.

    Tabi Türkiye bizi beklemedi bunu yapmak için. Abant düsünce Platformu bu güzel girisimlerden bir tanesi hem de uluslararasi boyutta.

    Bunun disinda Gül Israil’den rusya’ya, AB’den ABD’ye herkesle iyi geçinmenin yollarini ariyor, “medeniyetler çatismasi” teorisinin karsisina Ispanya ile birleserek “medeniyetler ittifaki” projesini koydular.

    Özetle karamsar ama faydali bir yazi. Bilmiyorum siz ne düsünüyorsunuz?

    Dostlukla

    NOT : “Benim inancim CAN ötekiler PATLICAN” cuk oturmustu 🙂 Bravo!

  44. Yazan:Ekrem Senai Tarih: May 8, 2007 | Reply

    Evet ne çok isterlerdi göbeğini kaşıyan adamların köylerinde kalıp kendi seçkinliklerine ilişmemelerini. Ama o göbeğini kaşıyan adam şehre geldi, iş kurdu, ihracata başladı, oğlu, kızı üniversiteye girdi. Sonra cici hanımefendileri, beyefendileri koltuklarından etti; gül gibi geçinip giden şirketlere rakip oldu. Evropa bir başka azizim… diye rakı muhabbeti yapmadı, “biz de Avrupalıyız, açın kapıları” dedi, söke söke kanunları çıkarttı, müzakerelere başladı. Newsweek’in ifadesiyle Türk tarihinin en liberal hükümetini oluşturdu. Denyo kemancı Bekir Coşkun’u hangi özelliği göbeğini kaşıyan adam diye aşağıladığı halktan üstün kılmaktadır? Hayatında kaç kitap bitirmiştir? Yazarlığı nereden gelmektedir? Hangi kitapları yabancı dile çevrilmiştir? Şarap içmekle oluyorsa bu işler, köprü altındaki köpek öldüren içen amcalarımın daha entellektüel olması icab eder. İlkokul mezunu Tufan Türenç, kemancı Bekir Coşkun çıkıp da köşe yazarı olursa bu kadar ekmeğe bu kadar köfte olur. Hey jakoben şaşkınlar, kepekli undan mamul beyaz Türkler… bütün oyuncaklarınız elinizden alındı diye mızmızlanmayın, biraz kendinizi geliştirin, çağa ayak uydurun; dünya globalleşiyor, göbeğini kaşıyan adam diye aşağıladığınız halk dünyayı keşfediyor, modernleşmek “frak nasıl giyilir? (bkz: Oktay Ekşi), valse dam nasıl davet edilir (bkz: Altan Öymen) bil(iyor gibi) yapmakla olmaz, işte çağdaş Türkiye (bkz: çoban Sülo) demek için opera izlemek gerekmez; bir koro şefinin isminin Muhammed olması değildir ironi olan (bkz: Türkan S.), çağdaş yaşamı desteklediğini söyleyen bir derneğin başkanının çağdaşlığı böyle anlamasıdır asıl ironi; nonoş, kokoşlukla seçkin olunmaz, sahilde tüplerle piknik yapan, şambrenle, donlarla denize girenler vulgar de selülitli kalçasına tangayı geçiren madam, monşer midir?
    Abdullah Cevdet, Mine Kırıkkanat, Bekir Coşkun, Türkan Saylan ve bilumumu aynı familyadandır; Homini lümpen lupus… Bizim literatürde ise Belhüm Adal tabir ediliyor.
    Halkımın göbeğinin Bekir Coşkun’un koşu bandında erittiği göbekten farkı ise içindekilerin alın teri ve emekle kazanılmış olmasıdır.

  45. Yazan:Haydar Tarih: May 8, 2007 | Reply

    Tunc Bey, tesbitlerinize katiliyorum. Altan biraz kizmis ama yinede Bekir Coskun gibi alayci uslup kullanmamis.
    Ozellikle “bir daha iktidara gelememe korkusu” nu, nedenlerini, taktikleri guzelce anlatmis.

    Turkiyeye halihazirda yapilan siyasi ve ekonomik yatirimlar yakin gelecekte yapilacak olanin yaninda hic kalir.
    Kostek olundugu halde ekonomisini 15 senede birkac misline katlayan Turkiye “makus talihini” bugun yenebilse, 20-30 sene sonraki rakamlarini Italya ile karsilastirir duruma gelir.

    Kamplasma konusundaki yorumunuz cok yerinde.
    RP/FP cizgisinden kendini kurtaran AKP bugun tum nufusu samimi bir sekilde kucaklayan, dunyada hatiri sayilan bir parti haline geldi. Geldigi yer “demokratik cizgi”.
    Bugun kemalizmle hipnotize edilmis ve dunyayi siyah/beyaz gorenler, uyandiginda gelecegi yer de “demokratik cizgi”.
    Cok yakin zamana kadar keskin kemalist olan Ermeni ve diger gayri-muslim kimselerde kemalizmin illuzyondan baska birsey olmadigini ve bulusma noktasinin “demokratik cizgi” oldugunu anladilar. Kurtler sessiz sessiz olani biteni seyrediyorlar. Onlarda “demokratik cizgi” nin realiteye donusmesini umut ediyorlar. Pek cok Alevi de, STO de, Turizmcilerden-Sanayicilere, Mortgage hesabindaki Bankalardan-Muteahhitlere, sakatlara, issizlere kadar herkes “demokratik cizgi” deki bir Turkiyenin umudunda… ve bekliyor.

    Dunyada bekliyor, bende bekliyorum… sizde bekliyorsunuz.
    Isabetli yorumlarinizdan dolayi sizi alkisliyorum.

  46. Yazan:Güzel Ülkem Tarih: May 9, 2007 | Reply

    Ahmet Altanı okumam ama burada okuduğum yazısında tespitleri doğru .
    Evet bizler Şu İnsanıyla dalga geçen işi sadece köpek beslemekle yetinen bekir coşkun gibileriyle kavgamız var bir zamanlar chp lilerin tabiriyle faso fiso vatandaşlarız.Ama bizler yılmadık çalıştık daha çok çalıştık ve bugün gücü elimize geçirdik.Çoğunluk gücü ,ekonomik güç bizlerde.İsmet inönüden yani milli şeflik1-2 dönemlerinden beri aşağılanan bu halk ( hem aşağıladılar hemde çatır çatır vergilerini aldılar) artık buna dur demeye başladı AP döneminde gördük. Şimdide sanıyorlarki Akpartiyi bitireceğiz gülerim hemde kahkahalarla şimdi 367 deiler önümüzü kestiler yarın seçimden sonra 400 kişiyle gelincede 467 mi diyecekler.
    Maymun gözünü açtı derler ya o misal Artık burjuva takımına hizmetkarlık yok onların her dedikleri olmuyor.Çok şükür insanlarımızın özü açıldı okuyorlar araştırıyorlar.Geçen gün tv lerde gördük Erkan mumcunun halini “Bırakmayın beni kardeşlerim ” diyişini bu bir çöküştür hem erkanmumcunun hemde bu milleti hakir gören onla dalga geçenlerin çöküşüdür.
    Bizler Müslümanız Elhamdülillah ve kendimzce şeriatı yaşamaya çalışırız.Bu demek değilki alevi ile şii ile bir sorun olsun benim komşum alevi ama hiç bir sorunum yok .Bizim sorunumuz topluluklarla değil sorunumuz kişilerle:
    Chp veyabi sol görüşlü gazete veya ateist birinin kalkıp HacıBektaşi Veliyi anma programlarına katılıp sanki alevilerinde solcu ,ateist vede marksist gibi gösterenlerle.Aleviler bu ve benzeri kişileri kendilerinden uzak tutmadıkça bu insanlarda onlara karşı anti sempati duyar.Ben sünniyim Ama mesela Ehlİ Beyit vakfının başkanı Fermani Altun’un yzıları çok severek okurum.Dediğim gibi toplumla değil kişilerde sorun var.

    Bazı ları diyorki bunlar atatürk düşmanı atatürkü sevmiyorlar.Aslında öyle değil .
    Sevmeye çalışanları bu chp gibi gruplar sevdirmemek için ellerinden geleni yapıyorlar.Ahmet Altanın bahsettiği birinci gruba Atatürkü sevdirmemek için akla hayale gelmeyen şeyler yaptıryorlar.
    Mesela Bir müslüman çalmaz haram mal yemez heleki devlet malına asla vede asla zerresine helel getirmez.
    Ama dikkat ettiyseniz tüm hortumcular tüm bu devletin malını çalanlar bu ülkeye dolaylı veya dolaysız direk ihanet edenler sonradan ekranlara çıktılar vede atatürkü cumhuriyeti savundular bizler laikiz dediler.
    Bizlerde diyoruzki Eğer lAtatürkçülük buysa biz atatürkçü değiliz .
    kUsura bakmasınlar ben bana ait olmayan hiç bir şeye el süremem heleki devlet malına asla Allah o günleri bana göstermesin.Devlet malı demek bu ülkede yaşayan herkesin doğmuş doğacak olanın yetimin fakirin vede zenginin malıdır.Ve her hak bri gün mutlaka hesap sorulacaktır.
    Helal Kazanılmış bir mal ile bir ömür dilerim herkese.

    Saygılarla

  47. Yazan:sawyer Tarih: May 9, 2007 | Reply

    Guzel Ulkem,

    Mesela Bir müslüman çalmaz haram mal yemez heleki devlet malına asla vede asla zerresine helel getirmez.
    Ama dikkat ettiyseniz tüm hortumcular tüm bu devletin malını çalanlar bu ülkeye dolaylı veya dolaysız direk ihanet edenler sonradan ekranlara çıktılar vede atatürkü cumhuriyeti savundular bizler laikiz dediler.

    Bastan sona yanlis. Musluman haram yemez diye birsey yok, tam tersine afiyetle yedigini herkes biliyor. Onlar musluman degildir diyeceksiniz ama oyle de degil. Onlar musluman ama gunahkar muslumanlar. Yani calan cirpan musluman degildir diyerek isin icinden cikamazsiniz. Hortumcularin %99.9’u muslumandir. Dinsizler genel olarak dinsiz olmayanlara gore daha ahlakli, dogur durust insanlardir. Ataturkculuk ise bambaska bir olay. Ulkemizde insanlar Ataturkcuyum diyerek yaptiklari yanlislari ortebileceklerini dusundukleri icin ortada bircok sahte Ataturkcu gormek mumkun.

  48. Yazan:Suat Öztürk Tarih: May 9, 2007 | Reply

    “Hortumcularin %99.9′u muslumandir. Dinsizler genel olarak dinsiz olmayanlara gore daha ahlakli, dogur durust insanlardir.

    Neye göre bu tesbit? İşkembe-i Kübraya mı?

    Güzel Ülkem’in “genellemesine” karşı çıkarken benzerini kendiniz yapmışsınız.

    İdeolojik körlük bu olmalı..

  49. Yazan:Güzel Ülkem Tarih: May 11, 2007 | Reply

    Sawyer
    ” Hortumcularin %99.9′u muslumandir. Dinsizler genel olarak dinsiz olmayanlara gore daha ahlakli, dogur durust insanlardir”
    Sence öyle ha vay anasını be neler daha duyacağız.Evet haklısınız doğru ne diyelim Hortumcular hep İmam Hatip Mezunu ,hepsi namazında niyazında olanlar vay insanları nasıl yanlış tanımışım sawyer öğretiyor !!!!!!!!!!!!
    Sana ne diyeyim söylenecek söz yok .Bu kadar taraflı bu kadar ideolojiye körü körüne bağlı olmayın açın şu kafanızı dünyaya bakın aleme bakın tarafsız olun da bizde bilelim kimin cenazesini kılıp kimin kılmayalım öğrenelim.çıkarın yüzünüzdeki maskeleri Ne olduğunuzu görelim müslümanmı yoksa değilmi .Sonra ortaya çıkıp ben türbana karşıyım başörtüsüne değil babaannemde başörtülüydü edebiyatlarını bırakın.

    Kısaca Arkadaşım Ya müslüman olup tam anlamıyla savunup şeriatı da ,türbanıda ,vs bilcümle her dini kanunu bilip uyacaksın uyamazsan bile tenkit edip şu yanlış yada şu hüküm çağımızda değerini yitirmişdir gibi saçmasapan boş lafkalabalığı yapmayacaksın.Çıkıp ben müslüman değilim diyeceksin.Sonrada Benim Dinime laf söylemeyeceksin.İnanmadığın bilmediğin bir din hakkında konuşamazsın.Heleki İSLAM hakkında hiç çünkü senin kapasiten yetmez bir ,iki Konuşabilmen için ömrünü ilime(İslami İlim) harcamış olacaksın.Yoksa boşuna konuşupta kendini rezil etmeyeceksin.Dosdoğru ip gibi olacak adam dediğin yılan gibi eğilip bükülmeyecek.
    Dedelerim tekbirlerle ,dualarla savaştı ,ninelerim başörtüleri ile cepheye mühimmat taşıdı.Senin o dediğin dinsizler değil .İmanlarının gücü ile bu vatan kurtuldu.
    Bugün bir savaş çıksa senin O doğru dürüst dinsizlerden kaçta kaçı cepheye koşar veya senin gibi düşünenlerden kaçta kaçı kalır .Kalmaz en kısa yoldan tüyerler yurdışına (Gerçi yabancı olmazlar asıllarına dönüş olur) veyine meydanda yine bizler bu toprakların gerçek sahipleri kalır kanının son damlasına kadarda savunur.

    “KATRANI KAYNATSAN OLMAZKİ ŞEKER ;CİNSİNE TÜKÜ…. CİNSİNE ÇEKER”

    Saygılarla………

  50. Yazan:MY Tarih: May 11, 2007 | Reply

    “Hortumcularin %99.9′u muslumandir” diyen Sawyer dostumuz aslinda dahi anlaminda bir “DE” ekleseydi mesele kalmiyordu 🙂 Söyleki :

    Türkiye’nin nüfusunun %99.9′u muslumandir, Haliyle hortumcularin DA %99.9′u (en azindan seklen) muslumandir.

    Neyse… Bir dahaki sefere diyelim.

    Dostlukla

  51. Yazan:Öncü Nesil Tarih: May 11, 2007 | Reply

    Laikliği vs diğer sistemleri şöyle tarif etsek: Allah’ın hükmü ile değilde tağutun/beyaz sarayın hükmü ile hükmetmenin serbest olduğu; yasaları Yüce Yaratıcının değilde beyaz sarayın koyduğu; homoseksüellerin, zinanın yani ahlaksızlığın engellenmesini isteyen Kur’an şeriatının değilde bunların serbest olmasını destekleyen sistemlerin benimsendiği, haram bir kazançla (fuhuş yaparak, içki satarak) mal mülk edinmeyi engelleyen Kuran şeriatı değilde , bunların serbest bırakıldığı bir sistem olarak tarif etsek,

    Kendimize, ailemize (çoluk cocuğa), akrabamıza yakıştıra bilir miyiz bu serbestlikleri…

    Şimdi irticanın tanımını yapabilirsiniz…

  52. Yazan:Güzel Ülkem Tarih: May 12, 2007 | Reply

    Öncü nesil Kardeşime katılıyorum.
    İrtica ile şeriat ile kavgalarıda buyüzden değilmi .Sorun gelir kapıları kapanacakonlar için para gelsinde nasıl gelirse gelsin umurlarında değil helal ile haramı düşünecek zamanları yok.Çalar çırpar ,devleti soyar ,garibanın hakkını yer, gasp eder .EE onlar savunmayacakda ben mi savunacağım şidiki düzenlerini.
    Cukka meselesi .Helal kazanmak zor gelir irtica düşmanlarına.
    Bir tane de delikanlı çıkıpda diyemedi Başta Cumhurbaşkanı irtica ne demektir.Almışlar ağızlarına sakız gibi az biraz çıkarlarına yada ideolojilerine ters bir şey çıksın kuyruğuna basılmış kedi gibi irticaaaa geliyor diye avazı çıktığı kadar başlarlar hönkürmeye.
    Adam gibi çıkın söyleyin biz islama ,doğruluğa ,dürüstlüğe ,adalate karşıyız ;sıkıyor değilmi bir beden büyük verelim o zaman.Pabucumun demokratları.
    Birazcık delikanlılık yapın baride vasiyetinize yazdırım ölünce camiye götürmesinler.Götürmesinlerki bu müslümanlarda cenazenizi kılacağım diye vakitlerini boşa geçirmez.
    müslümanım diyip türbana , şeriata karşı düşmanca tavır besleyenin cenazeside kılınmaz .Kılmamda.
    Saygılarla……….

  53. Yazan:atsız Tarih: May 13, 2007 | Reply

    ben biraz anlama özürlüyüm arkadaşlar.mesela şu başörtüsü ile türban arasındaki farkı hiç bir zaman anlayamadım.taran arkadaşımız bu farkı biraz daha iyi anlatabilirmi acaba.acaba o da özde veya sözde diye ayırabiliyorlarmı insanları.şunu da beliteyim benim önyargılarım çoktur.mesela ben bir alevinin (taran) necdet sezeri övmesini veya onun avukatlığını yapmasını zaten beklerim.aksi benim için süpriz olur.sahi suat beyin ricası hala yerine getirilmemiş bir link verilmemiş sezerin kutlama mesajları ile ilgili olarak.ama taran arkadaşımızıda anlıyorum.tam bir türkiye gerçeği gibi.oda burada azınlıkta kalmış.sanırım bir zaman sonra silinip giderler.ona tavsiyem şimdilik necdet sezeri değilde konuk yazarımız gökhan talas ı savunsun biraz.o tarafa da bekleriz.

  54. Yazan:Beyza Tarih: May 13, 2007 | Reply

    Selamun aleykum

    Kesinlikle Seriatin gelmesini istiyorum !!!!

    Seriat geldiginde gercek ADALET gelmis olacak !!!

    Suc oranlarinda azalma görülecektir..!!! Toplum koktu, tecavüzcüler, kapkaccilar hortumcular, katiller,esrarkesler, esrar icenler satanlar üretenler…dolandiricilar..
    bunlardan adim atilmiyor… Seriati istemeyen zihniyet nicin bu ahlaksizlarin önüne gecemiyor..???

    Su an cezaevlerinin dolu olmasi ve suc oranlarinin gittikce dahada yükselmesine bir cözüm getirelemiyor… Halk bir bunalima dogru sürüklenmekte…!! Intihar edenlerin sayilari gün gectikce daha cok cogalmakta.. Maddiyata perestlik moda olmus, Maneviyata sahip cikanlara irticaci deniliyor.. yapmayin etmeyin, lütfen konuya objektif bakiniz.. Dini imani olmayana dini, gözleri kör olana ise, gercekleri göstermek mükün degildir.. ALLAH sonumuzu hayr eylesin..

    selam ve dua ile

  55. Yazan:fatih demir Tarih: May 14, 2007 | Reply

    Beyza hanim,
    Bahsettiginiz “Seriat”in dunya uzerinde yada tarihte uygulandigi bir ulke var mi?
    Wallahi cok merak ediyorum bazi seylerin nasil yapildigini bu “Seriat Ulkesi”nde..

    Mesela Musluman olanlar ve olmayanlara farkli kural uygulamalari nasil calisir? Mesela Musluman olmayanlar gece klubu acabilir mi? Ulkede dolar tasimak serbest midir? Yabancilara toprak satisi nasil olur? Devleti hortumlayanlarin sadece eli mi kesilir? Zina edenler nasil cezalandirilir? Askerlik para ile mi yapilir, zorunlu mu?

    Yani bu tur seyleri yazan bir kitap var mi? Bence Turkiyede Seriat ta laiklik gibi bilinmeden kullanilan bir kelime… Herkesin kendine gore bir laiklik, bir seriat bir demokratlik anlami var… Herkes ayni kelimelerle konusuyor ama kimse kimseyi anlamiyor…

  56. Yazan:sawyer Tarih: May 14, 2007 | Reply

    Musluman diyince imam hatip mezunu veya namaz kilanlarimi aliyorsun Guzel Ulkem? O zaman Turkiye’de muslumalarin orani %10’a duser. Kaldiki gunumuzde imam hatip mezunlarinin ne rezillikler yaptigini da goruyoruz. Yani senin onlarida musluman olarak kabul etmemen lazim.

    Bak arkadasim. Muslumani sen tanimlayamazsin. Ben muslumanim diyen muslumandir ve senin begenmedigin hortumcularin neredeyse tamamida muslumandir.

  57. Yazan:özge Tarih: May 15, 2007 | Reply

    Selamlar arkadaşlar .Öncelikle belirteyim.herhangi birinize cevaben yzılmamıştır.Okuduğum bütün yazılara karşılık diyelim.Bir kurs ile ilgili bilgi ararken,ordan oraya en sonunda raslantı bu siteye geldim.Forumun başındaki 10-15 yazıyı ve sonundaki birkaçyazıyı okudum.Paylaşımınız,fikir alışverişiniz güzel.Fakat yinede üzücü şeyler yok değil.Yorum yapmadan önce kendimi anlatmak istiyorum.25 yaşındayım ve eski gazeteci olan bir babanın ve hemşire olan bir annenin ortanca kızıyım.Elhamdülillah müslümanım,türk vatandaşıyım ve 19 yaşındayken öğrendiğime göre alevi kültüründen gelen bi sülalenin çocuğuyum.Hayatımdaki en iyi dostum türbanlı.ailesinde tek bir kişi bile açık değil ve beni kızları gibi görüyorlar.Ben açığım[bu da nasıl bi tarifse ,açık-kapalı ) .ailemde hiç kimse kapalı değil.ailemonu kızı gibi seviyor.
    bu samimiyetin sebebi dozunu kaçırmadan hataları uyarmak,saygı,ve özeline,inancına terazi olmamaktan geçiyor bence.yani yargılayıp,sorgulayıp,eleştirmektense;dinleyip,değerlendirip,bilmediklerini öğretmek bence asıl olması gereken.
    bence türkiyedeki gençlerin en büyük problemi dinimizi de,hayatı da,siyaseti de kulaktan dolma yaşaması.taraf olmadan önce +- zit olan herşeyi öğrenmeye çalışmalı bence insanalar.insanlar dğru düzgün bilmediği bişeyi nasıl benimseyebilir yada karşısında olabilir ki?ben gerçekten müslüman olduğumu,müslümanlığın mükemmel bir yaşam tarzı ve Kuran-ı kerim’in dünya üzerinde varolan en sistemli ve doğru aktarılmış kutsal kitap olduğunu ailemin bana öğrettikleriyle kabullenip,benimsemedim.onlar bana dinimi,müslümanlığın şatlarını,duaları,anlamlarını öğrettiler.ama bu yeterli değildi,çünkü bunlar bütünün parçaları…şimdiye kadar İncil’i,Tevrat’ı birer kez ,Kuranı-ı kerim’i (mealini) 3 kez okudum.kafama takılanları büyüklerime danıştım,Ardından msnevi’nin tüm ciltlerini okudum.Ve anladımki insanın gönül gözü açıldımı,kapatmaya kimsenin gücü yetmiyor.Anladımki gerçekten müslüman doğmak başıma gelebilecek en büyük şansmış.Keşke herkes müslümanlığı Kuran-ı kerim de yazdığı gibi yaşayabilse.Keşke herkes müslümanlıktaki o hoşgörüyü birbirine sunabilse.Keşke herkes dayatmadan öğretmeye,benimsetmeye çalışsa.
    Arkadaşlar,laiklik din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasıdır.doğru yada değil.bence laiklik başta bahsettiğim arkadaşımla benim aramdaki diyalogtur.müdahale etmeden,fikir beyan etmek,inancını yaşayış şeklini eleştirmemek,sorduklarını öğretmektir,yada bildiklerini.
    Dinimi,peygamberimi,yaşadığım ülkeyi,cumhuriyet rejimini,Atatürkü ve beraber mücadele verdiği binlercesini seviyorum ve her alanda savunucusuyum.Bu ülke müslüman , bu ülke cumhuriyetçi,bu ülke laik bir ülke zaten arkadaşlar.Neden herkes din yada cumhuriyet elden gidiyormuş gibi davranıyor anlamıyorm.bu ülkeden hiç birşey gidemez.hamurumuz müslümanlıkla yoğrulmuş,cumhuriyet milyonlarca insanın kanıyla gelmiş,laiklik zaten olduğu yerde duruyor.Ayrımları kendi içimizde kendimiz oluşturmayalım lütfen.müslümalık hoşgörü dinidir,bilmeyene öğretme dinidir.bunu unutmayıp buna göre yaşayalım.
    Ayrıca t.özkan,n.sezer yada r.t.erdoğan inanın siz birbirinizle böyle ateşli kırıcı ve hoşgörüsüz tartışırken milyonlarca dolarlık servetlerinin üstünde rahatça uyuyor,hatta takla atıyor.üçüde dinden,cumhuriyetten,ekonomiden dem vurup ceplerindeki şişkinlikleri büyütüyor.Şimdi biz bu adamları devirsek nolur,konuşsak nolur.zaten üçüde yükünü almış.boşverin arkadaşlar bunları.hepimiz müslümanız,herkes ALLAH katında kendi hesabını verecek,bu yüzden insanlarıın ALLAH la arasında olana karışmaya kimse uğraşmasın bence.ve kimse unutmasınki insanı insan yapan içinde barındırdığı iyi niyettir.İyi niyet ve hoşgörü oranın yüksekse aynı dili konuşmadığın insanın bile dostluğu senile olur.

  58. Yazan:özge Tarih: May 15, 2007 | Reply

    bu arada anlamadım neden yorumlar onaylanmadan siteye eklenemiyor.yoksa burasıda mı sansürlü arkadaşalar.

  59. Yazan:Mehmet Yılmaz Tarih: May 15, 2007 | Reply

    Selamlar Özge,

    Mesajiniz çok güzel, büyük kismina katiliyorum.

    Saygilarimla

  60. Yazan:fatih demir Tarih: May 15, 2007 | Reply

    Sayin Sawyer,
    Kelime oyunu yapmayin. Siz de acikca biliyorsunuz ki insanlar yasadiklari hayatlarinda kendilerini bir kimlikle tanimlarlar. Hatta bu konuda yapilan bir suru anket var sagda solda daha once okumadi iseniz onlari da gonderelim okuyun.
    Mesela soyle sorar o anketlerde “Kendinizi nasil tanimliyorsunuz?”
    Bu soruya cevaplar : “Turkum” “Muslumanim” “Ataturkcuyum” “Kurdum” “Ermeniyim” “Komunistim” … yada bazen aska gelip “Elhamdulillah Muslumanim, Ne mutlu Turkum diyene” gibi seylerle taniumlarlar…

    Simdi sizin o hortumcu diye tanittiginiz adamlarin one cikardiklari ozellik, kendilerini tanimladiklari kimlik “Muslumanlik” diyorsaniz yalan soyluyorsunuz. Iftira atiyorsunuz dmektir. Yok Hitlerin dininin Hristiyan bir ulkede hristiyan bir aileden geldigi icin hristiyan olmasi gibi birseyden bahsediyorsaniz bu da “demogoji yapiyorsunuz” demektir…

    O yuzden sabahtan aksama kadar Sayin Topkapi gibi kivirsaniz da size o konuda ekmek cikmaz. Hic bosunuza ugrasmayin. Illa ugrasacaksaniz gidin “Almanyadan para toplayan” adamlarla ugrasin belki o sinekten yag cikarabilirsiniz…

    Cunku diger turlu komik oluyorsunuz…

  61. Yazan:Haydar Tarih: May 15, 2007 | Reply

    Ingiliz Lordlari 13 YY da ulkenin gidisatindan memnun olmayip, o gunku Kral John’a Magna Carta denilen ve kralin gucunun bir kisminin lordlara devredilmesini saglayan bir belgeyi kabul ettirmistir.

    Sanayi devrimi sonucunda bu “asil” Lordlar Kamarasina bir de vatandaslardan olusan ve secimle isbasina gelen Avam Kamarasi eklenmistir. Avam Kamarasi bati demokrasilerindeki halen varligini surduren en eski parlamentolardan biridir. Tarihi boyunca fiziksel oturum duzeni dahil, cok az degisiklige ugramistir.

    Oturum duzenininde; iktidar partisi Meclis Baskaninin saginda, muhalefet ise solunda yeralir. Sanayi devrimi sirasinda (sanayici ve tuccar zumreyi savunanlarin atesli iktidar oldugu gunlerde – HAYDAR) Baskanin sagindaki zenginler ile solunda oturan emekciler zaman icinde “sagcilar” ve “solcular” olarak adlandirilmislardi. Zaman zaman emekcileri savunanlar iktidar olmus ve Baskanin saginda oturmussalar dahi “solcu” etiketinden kurtulamamislardir.
    ***

    Bu kavram zamanla Dunya ulkelerinede yayilmis ve siyaset literaturundeki yeri boylece betonlasmistir. Devaminda gerek sagci gerekse solcu goruslerin icinden “ultra/asiri” vs gruplar ciktiysada, genel anlamda sag daima muhafazakar, sermaye yanlisi… sol ise degisimci, emekci, bireyci kimselere yakinligi olan deyimler olarak kullanilmistir.
    ***

    Asagidaki makalede Star gazetesi yazari Mehmet Altan kendine sol diyen ama ne sag ne de sol oldugu belirsiz olan malum partileri elestiriyor. Tavsiye ederim.
    ———————-

    SOL YOK KI BIRLEŞSIN…

    Sol nedir?
    Hümanizmdir.. Yani insana en üstün değeri veren düşünce sistemidir..
    Sol nedir?
    En ileri üretim biçiminden yana olmak demektir..

    Teknolojik değişime arka çıkmak demektir.. Sol nedir? Evrenseliktir.. İnsanlık değerlerinin sahipliğidir..
    Sol nedir?
    Adalettir.. Vicdandır..
    Sol nedir?
    Hakkı, hukuku yenilenin yanında durmaktır..
    Sol nedir?
    Çaresize çare olmaktır..
    Tabiii..
    Bu gerçek..
    Evrensel..
    Doğru ve sahici bir sol…

    ***
    Bizde kendine ‘sol’ adı veren madrabazlık ne?
    Askeriye safında ‘askeri laiklik’ ezberini sürekli tekrarlamak..
    İşsizlikmiş..
    Yoksullukmuş..
    Gelir dağılımı adaletsizliğiymiş..
    Bölgeler arası dengesizlikmiş..
    Hakmış, hukukmuş..
    Ne gezer..
    Eski bir çukulata reklamı gibiler..
    Halkın sorunlarını sıralayınca hep aynı cevap..
    İşsizlik..
    ‘Laiklik elden gidiyor ‘
    Yoksulluk..
    ‘Laiklik elden gidiyor’..

    ***
    Bu topraklar hiçbir zaman gerçek bir sol üretemedi..
    Batının ‘tüketim kalıplarını’ taklit etmeye..
    Batı gibi ‘para harcamaya’ buralarda sol dendi..
    Halbuki solun varlığı üretim biçimi ve üretim biçimindeki değişimdir..
    Batı burjuva devrimini Türkiye’ye üst yapı kurumu olarak taşımanın sol ile ilgisi nedir, anlaşılır gibi değil..
    Üretim biçimini değiştirmeyince bunların ne ciddiyeti, ne kalıcılığı var..
    Zaten şu soruya bir türlü cevap alamıyorum:
    Türkiye’de Atatürk devrimleri tahlikede mi?
    Değilse, laiklik şamatası ne?
    Yok, eğer Türkiye’de Atatürk devrimleri oturmadıysa da o zaman neden oturmadı diye sormak ve daha ciddi bir analizle olup bitene bakmak gerekmez mi?
    Ama iş darbecilikle başlayıp, darbecilikle bitince bu sorular da duyulmuyor..

    ***
    Yaşadığımız dönem Türkiye’deki üretim biçiminin ilk kez dönüştüğü bir dönem,,
    Sol felsefeden gelen aklı başında herkesin tüm varlığıyla bu dönüşümü destekliyeceği bir süreçten geçiyoruz..
    Türkiye’nin Bizans’tan bu yana kıpırdamayan yapısı değişiyor.. Köylülük çözülüyor.. Esnaflık çözülüyor.. Sanayi yapısı farklaşıyor.. Teknoloji nitelik kazanıyor..
    Sanayi yapısı nitelik kazandıkça sosyolojik yapının modernleştiği bir dönem..
    Nasıl?
    AB sayesinde..
    Bu sürece karşı durarak ilerici olunabilir mi?

    ***
    Solun işlevi bir yandan Türkiye’nin içinde bulunduğu hızlı modernleşmeyi desteklemek..
    Diğer yanda ise bu dönüşüme ayak uyduramayanların sorunlarına..
    Çaresizlere..
    Tutunamıyanlara el uzatmak olmalı..
    Modernleşmenin yarattığı toplumsal çıkmazlara makro çareler üretmek olmalı..
    Bizde askeri muhtıra ile sol adnı kulanan parti genel merkezi arasında fark olmadığı için bunlardan çok uzağız..

    ***
    Bizde sol diye yutturulan..
    Enternasyonolizme karşı çıkar..
    Üretim biçimin dönüşümünü değil köylülüğün mevcut halini savunur..
    İnsana boş verir..
    Adaletsizliğe aldırmaz..
    Darbeciliğe tavır almaz..
    Haksızlığa isyan etmez..
    Halkı dışlar.. Halka güvenmez..
    Hak ve hukuka değil, güce endeksli siyaset güder..
    Sosyallik de..
    Demokrasi de umuru olmaz..
    Askeri zihniyetin yanıbaşında tak amentüsü olan laiklikle yatar, laiklikle kalkar.. Ama demokrasiye sahiplenmez..
    Şimdi bunlar birleşemiyormuş..
    Birleşmeyip, dağınık kalsınlar..
    Bir mahsuru yok ki..
    Mahsuru olan, solla ilşkisi olmayan kışla taraftarlarını sol diye sunmak..

  62. Yazan:Mehmet Tarih: May 21, 2007 | Reply

    RADIKAL’DEN MATRAK BiR HABER

    Kadın mitingde kolları uykuda

    Partiler, mitinglere damga vuran kadınlara ulaşamıyor. Bağcılar ilçesinde ‘tebdil-i kıyafet’ gezen Radikal hayal kırıklığına uğradı!

    CHP gün sayıyor! Beni karşılayan yetkili “Atatürk’ün kurduğunu biliyorsun değil mi?” diyerek CHP’yi anlatıyor. Kadın kollarında çalışacağımı söyleyip “Kaç kişiler?” diye soruyorum, “Varlar” yanıtını alıyorum. Daha çalışmaya başlamamışlar. Sekretere telefon bırakın diyorlar ama sekreter yoğun olduğu için benimle ilgilenemiyor.
    DSP şaşkın: Beni karşılayan kadına kadın kollarıyla ilgili bilgi almak istediğimi söyleyince şaşırıyor: “Kadın kolları mı?” İlçe başkanına “AKP ev ev geziyormuş” deyince “O aslında Rahşan hanımın fikriydi. AKP bizden aldı ve başarılı oldu” diyor.
    DYP’de kapı duvar: İşhanının
    içindeki DYP’nin kapısını kimse açmıyor.
    Anavatan köye gitmiş! Anavatan teşkilatı da kapalı. Komşu esnaf “Sekreter köyüne gitmiş” diyor. Ben “Ama seçim zamanı… ” deyince “Valla dün de biri geldi. ‘Ooo böyle seçim mi kazanılır’ diye kızıp söylene söylene gitti” yanıtını alıyorum.
    MHP’de kadın yok: Görevli, beni baştan aşağı şöyle bir süzüyor. “Kadın kollarından kimse var mı acaba?” diye soruyorum. Görevlinin yanıtı kısa ve öz: “Yok.”
    AKP en ilgilisi: İlçe binasında kadınlar toplantıda. Kadın kollarında çalışmak istediğimi söyleyince benimle Ar-Ge Bölüm Başkanı ilgileniyor. Hangi alanlarda çalışabileceğimi anlatan yetkili, cep telefonu numarasını verip, “Mutlaka bekliyoruz” diyor.

  63. Yazan:Güzel Ülkem Tarih: May 23, 2007 | Reply

    sawyer
    –Musluman diyince imam hatip mezunu veya namaz kilanlarimi aliyorsun Guzel Ulkem? O zaman Turkiye’de muslumalarin orani %10′a duser. Kaldiki gunumuzde imam hatip mezunlarinin ne rezillikler yaptigini da goruyoruz. Yani senin onlarida musluman olarak kabul etmemen lazim.

    Bak arkadasim. Muslumani sen tanimlayamazsin. Ben muslumanim diyen muslumandir ve senin begenmedigin hortumcularin neredeyse tamamida muslumandir. —-

    Haklısın ne diyelim Allahsana akıl versin.
    senin hesabına göre (Hangi tür bir hesapsa anlayamadım) bütün türkiyedeki müslümanlar hepsi bir pisliğe bulaşmış.ne matematik ama akıl küpü gibisin.
    Sana kısaca söyleyeyim sizin müslümanlık anlayışınız ne kadar yanlışl olduğunu sadece kimlik müslümanı olduğunuzu söylemek isterim. Hem müslümanım diyeceksin hemde şeriata karşı gelceksin yok öğle yağma.O kadar basit değil
    Müslümanım diyorsan Şeriatçı olmak zorundasın.Aksi durumda eee ben müslümanım ama şeriatada karşıyım.Dediğin anda dinden çıkarsın.Katti vede net.
    Başka yolu yok ya bu deveyi güdersin yada bu diyardan gidersin.İşine geldiği gibi yaşamak değildir islam .
    Şeriatı reddetmek küfre götürür.İnsanı vede küfür demek dinden çıkmaktır.
    Amma şeriatın emrettiği gibi yaşayamaz veya yaşamıyorsan buda günaha girer.Bunun cezasınıda Mahşerde Mahkeme-i Kübrada hesabını veririz.
    Kısaca birnde inkar var reddetme var bu Dinden çıkışa delalet eder. Birde yaşamıyor vede yaşayamıyor ise oda günaha girer onun cezası farklıdır.
    Anlaşıldımı sawyer efendi.
    şu meşhur söz ile bitireceğim:
    ” DİNİME DAHL EDEN BARİ MÜSLÜMAN OLSA”

  64. Yazan:islam Tarih: May 29, 2007 | Reply

    vallah kım ne derse desin türkiye iki mılyon bulmayan kemalistlerin elinde ama onların testını kırlacak hemde an ağır şeklıyle şeriatt gelcek cokk uzaak değill 80 yıl unce şeriati bu layik savunanlar bilmiyolarkı şeriati kuvvetlendırmeye calıştıklarını inançalrımızı daha kuvvetlendıyo hiç şüphem yok bunun hesabını kemalist düşüncelere sorcaz birgun türkiye imam ruhullahlar cıkcak

  65. Yazan:serkan Tarih: Haz 16, 2007 | Reply

    insanların bu dünyaya gelişlerinin mutlak bir amacı vardır ki oda ALLAH kelamı olan kuran-ı kerimi okumak ALLAH ın büyüklüğünü anlamak ama bunu anlamak içinde yüce rabbim bizlere bir din göndermiştir… o da islamdır. islamın kuralları ise şeriatın hükümleridir. şu zamana bakınca görüyoruzki insanların bir çoğu bbirer suç makinesi haline gelmiş sebep ise şeriatten uzak kalmalarıdır iamma gazali şöle der
    şeriat bir esastır halife onun bekçisidir esası olmayan her şey yıkılmaya mecbur olduğu gibi bekçisiz herşeyde yok olmaya mahkumdur
    burdanda nalşıldığı gibi şeriatın bekçisi halifeliğin sın bulmasıyla sahipsiz kalmıltır bu nedenle de islamdan uzaklaşmalar çoğalmış serbestlik artmıştır bunları okuyan herkese bir çağrım var gelin birlik olalım zaman bizi kesmeden biz onu keselim bizde bir insan için bir dünya olalım genci_iman@hotmail.com
    saygılarımla

  66. Yazan:şebnem Tarih: Haz 30, 2007 | Reply

    o teröristleri af yasasını sizin müslüman dediğiniz abd [gayrimüslim]kölesi örnek “kardeşimiz”tayyip ardoğan hazırladı ayrıca sana başkalarının inancını yargılamak mı düştü bak bakalım kurana allahla kul arasındaki mesafeyi ayarlamak kimin haddineymiş de sen kimin kafir olduğuna karar vermek yetkisini nerden almışsın iran a da bu soru sana da ayrıca yıne aziz kardeşimiz recep tayyip erdoğan tüyü bitmemiş yetimin parasıyla gayrimüslimlere altın yaldızlı davetiyeleri dağıttırırken şeriat cemaatleri tatildeydi de ahmet neclet sezer in halk işi köşk ahçısının bile çalıştırılmadığı düğününe sıra gelince mi şeriat işledi ayrıca iftar sofralarında ihale pazarlığı yapan örnek milletvekillerimiz çok mu müslümandı ayrıca orucunu tutmayan ya da tutamayanı yargılayacak olan allah da sana ne oluyor şeriatta hükmü allah verir iran ın yobazlığa kaymış mahkemeleri değil asıl alahla kul mesafesini belirlemek hristian işidir kafirliktir

  67. Yazan:şebnem Tarih: Haz 30, 2007 | Reply

    yukarıdaki yazım güzel ülkeme cevap niteliğindedir yazısının tmamını bitirdiğimde yorumlarım devam edecek

  68. Yazan:şebnem Tarih: Haz 30, 2007 | Reply

    ahmet neclet sezer laik bir cumhurbaşkanıdır ve bu devlette sadece müslümanlar yaşamaz başka dinlere mensup kişiler de yaşar laik bir cumhurbaşkanının halka örnek olması gereken durumlarda ve cumhurbaşkanlığı görevinde olduğu vakit tüm vatandaşlara dolayısıyla bütün dinlere eşit mesafede olmak zorundadır. dini kimliğini örnek teşkil edici propaganda yapamaz bu başka dinler ile islamiyet arasında devlet nazarında eşitliğin bozulduğunun göstergesidir dolasıyla cb nın allah derken ağzını kapatması normaldir. ayrıca bahsedilen bayramlar[ramazan bayramı ve kurban bayramı] tatili olan resmi bayramlardır resmiyeti olanları kutlamasının haricinde neyi kutlamasını istediniz resmi olarak

  69. Yazan:şebnem Tarih: Haz 30, 2007 | Reply

    o kadar ilginçsiniz ki türk hava yollarına garaj müdürünü, tarım ve gübre işlerine tarih öğretmenini getirecek kadar benden olgusuyla kadroları doldurmuş, adı kaçakçılık naylon faturacılık kaçak ev yaptırmı[ a pardon parayı nerden bulmuşsa villa] işlerine karışmış ,yeşil sermayeden aldıkları paraları ancak düğün ve sünnet düğümleriyle aklayabilen yapısında adı belaya karışmamış milletvekilleri ve bakanları bir elin parmaklarını geçmeyen kendisini seçmiş yani patronu olan vatandaşını azarlayan sanki bu devlette sadece kendi cemaatleri varmış da diğerlerinden sorumlu değillermiş gibi davranan demokrasinin can damarı olan muhalefetliği reddeden değişmediklerini türlü inciler yumurtlayarak belli eden yaptığı gizli anlaşmalar artık basına yansımış üstüne üslük bnölünmüş türkiye haritalarına [nato toplantısı]bile itiraz edemeyen kendisini dahilinde türkiyenin bölünmüş halinin bulunduğu orta doğu projesi bölge sorumlusu ilan etmiş,anında yalan uyduran sonra yalanlarını düzeltmek zorunda kalan ekonomimizi iyice dışa bağımlı hale getirmek için üreten vatandaştan değil yabancı devletlerden alan böyle bir hükümeti sanki kendi inancınızı kendiniz muhafaza edemiyormuş gibi inancınızı bile emanet adip bizdencilikle oraya buraya dinsiz diye sataşacağınıza milletin tipinin ne olduğunu tartışacağınıza faiz haramdır ı kendi bankası olucaya kadar savunan yeşil sermayeyle milletin dini duygularını sömürüp milleti dolandıran fethullah hocanın öğrencilerine bakıp aklınız sıra onlara emanet ettiğiniz dini nasıl sömürüyorlar nasıl davranıyorlar bir bakın diyeceğim budur sevgilerimle

  70. Yazan:şebnem Tarih: Haz 30, 2007 | Reply

    bak sevgili güzel ülkem
    insanları müslüman mı değil mi diye sınıflandırmak sana düşmez devlete hiç düşmez ancak allah a düşer ve kimse insanlara devlet bile olsa şeriatı zorla yaptırımla yaşatamaz bu müslümanlığa bile sığmaz islamiyette eşitlik vardır sen başka dine mensup olanları kendi kurallarınla zorlayamazsın bu müslümanlığa sığmaz herkesin dini inanış mesafesi kendisinedir her ne kadar saptırmaya çalışsan da başındaki ana fikir baskıyla müslümanlığın uygulatılması tartışma konusuydu yoksa kimse senin muslümansın yada şunları yapmıyorsan müslüman değilsin onayına ihtiyacı yok zaten onayı allah katında alırlar
    eğer allah sana özel bir mesaj göndermediyse ya da vahiy falan almadıysan burada şeriat hakimliğin sökmez iran a git orası tam senin kafa dengin
    biz türkiye olarak yobazlık değil hakiki müslümanlık istiyoruz

  71. Yazan:Ece Tarih: Tem 1, 2007 | Reply

    dolasıyla cb nın allah derken ağzını kapatması normaldir. ayrıca bahsedilen bayramlar[ramazan bayramı ve kurban bayramı] tatili olan resmi bayramlardır resmiyeti olanları kutlamasının haricinde neyi kutlamasını istediniz resmi olarak

    What kind of drunk are you?

  72. Yazan:snowqueen Tarih: Tem 2, 2007 | Reply

    mayalarin müslümanligi secmesi?

    nasil bir haber bu, binlerce yillik kültür mirasina sahip mayalar “araplasiyor” diye sevinmeyi anlamiyorum. kusura bakmayin ama haberin icerigi de oldukca yüzeysel ve sekilci “basini örtmeye baslayan kadinlarin cogalmasi, alkol tüketiminin azalmasi”.

    İspanyol, amerikan emperyalizmi derken
    arap emperyalizmine tutulmak mi olacakti mayalarin sonu? cok trajik.

  73. Yazan:Alalade Tarih: Tem 2, 2007 | Reply

    nasil bir haber bu, binlerce yillik kültür mirasina sahip mayalar “araplasiyor” diye sevinmeyi anlamiyorum.

    Mantığa da bakın.

    Önyargı: İslam dinini seçmek araplaşmak.
    Sonuç. Buna üzülmek ve sevinenlere şaşırmak.

    Kerameti kendinden menkul bir din düşmanlığı.

    Sana ne İslam’a geçmiş bir topluluğa sevinenlerden?

    Zoruna mı gitti?

    Zorla mı geçmişler?

  74. Yazan:snowqueen Tarih: Tem 2, 2007 | Reply

    din düsmanligi derken?

    hadi ‘islam’ düsmanligi deseniz biraz daha otururdu belki ama takdir edersinizki dünya üzerinde bir tane”din” yok o yüzden hangisine düsmanlik besledigimi sonraki cümlede anladim.

    zoruma giden bir kaç yüz mayanin müslüman olmasi degil beni hiç ilgilendirmez ama ben bu yazida “yillarca katolik baskisi altinda ezilen” mayanin ‘islam’la gerçek degerini kesfetmesini ” ifadesini pek anlayamadim. Bir mayanin kendisini kesfetmesi icin “Abraham” olmayi birakip ibrahim olmasina pek gerek yoktu sanki.

  75. Yazan:blue Tarih: Tem 2, 2007 | Reply

    Sayın snowqueen,

    Sanıldığının aksine dünyadaki müslümanlardan çok az kısmı Araptır (%15).
    ( http://islam.about.com/b/a/180057.htm )
    Araplaştırmaktan kastınız nedir bilmiyorum ama İslam’ı en çok genişletenler Türklerdir. Belki bir Türkleşmeden söz edebiliriz, ama Malezya, Endonezya, Pakistan, Bosna, Mısır, Cezayir… düşününce benim gözüme Araplaşmış insanlardan çok, İslam’ı kendi kültürleriyle harmanlamış çok farklı milletler geliyor.

  76. Yazan:snowqueen Tarih: Tem 2, 2007 | Reply

    sayin blue, haklisiniz belki de

    ama beni rahatsiz eden bu haberin mayalara bakis acisi oldu.
    ayni bakis acisi hristiyan olan aborjinlere ya da kizilderililere de yapilirsa bu benim acimdan(baskasi icin böyle olmayabilir) gene tatsiz olur.
    yerel kültürlerin ve dillerin korumasinin zenginlik oldugunu düsünüyorum böyle bakarsak ‘ibrahim’ olmak biraz ‘araplasmak’ sayilabilir.

  77. Yazan:blue Tarih: Tem 2, 2007 | Reply

    snowqueen,

    Kendi kültürlerini bırakıp toplumlara yaşam şekli dayatılmasına ben de karşıyım. İslam’a giren, kendi fikri ve kültürel zenginliği ile girmeli. Fakat kişi, kendi isteği ile sevdiği bir insanın (=İbrahim) ismini almak istemesi de doğal karşılanmalı. Kendinde İbrahim peygamberden bir şeyler bulmuş olmalı. Keşke herkese anne-babası isim dayatmasa da kendi sevdiği ismi seçebilse. Che Guevera diye bir arkadaşım olsun isterdim mesela, ya da Malcolm X… Ben ne isim seçerdim bilmiyorum ama herhalde kendi kültürümden bir isim seçmezdim.

  78. Yazan:gizem Tarih: Ağu 27, 2007 | Reply

    bu ülke laik türkiye ılımlı islam ülkesi değil.100 yıl savaşları niye yapıldı batı avrupa niye ağladı yıllrca din savaşlarından değil mi? evet doğru laikliği hrks kaldıramazz çünkü o ADAM OLMAKK demekk eyyy efendilerr. bu ülkede tek başıma kalsam bile yine kemalistimm, yine laik Türkiyenin yılmaz bekçisiyim…

  79. Yazan:MY Tarih: Ağu 27, 2007 | Reply

    Türkiye’nin yilmaz bekçisi Gizem Hanim,

    son kemalist olarak kalmadan önce laikligin tarifini yapin da aydinlanalim 🙂

  80. Yazan:Haydar Tarih: Ağu 28, 2007 | Reply

    şebnem Hanimin

    …ayrıca yıne aziz kardeşimiz recep tayyip erdoğan tüyü bitmemiş yetimin parasıyla gayrimüslimlere altın yaldızlı davetiyeleri dağıttırırken şeriat cemaatleri tatildeydi de ahmet neclet sezer in halk işi köşk ahçısının bile çalıştırılmadığı düğününe…

    den kastettigi heralde pek cok orduevlerinde defalarca olan bu resimdeki tasarruftan daha iyi anlasilir.

  81. Yazan:mehmet selim polat Tarih: Ara 31, 2007 | Reply

    Ben Müslümanım şeriattan korkmuyorum,Korkanların haklı tarafı vardır.Kişi bilmediğinin düşmanıdır.Müslüman olmayanlar şeriattan korkarlar.Şeriat Kur’an demektir,Sünnet demektir,tek kelimeyle islam demektir.Ama yanlış uyguluyanlar olabilir.Bu her din,kanun ve gittikleri yollardada mümkündür.

  82. Yazan:gizem Tarih: Oca 16, 2008 | Reply

    insanlar eğitğilmedikçe ve bilinçlenmeyip kendilerini insan yerine değilde hayvanmış gibi muameleye laik görüyorlarsa şeriatı kabul ederler egıtımlı laık ınsan seıatıı dusunmez bıle bende sonuna kadar kemalıstım ne mutlu kemalıstlere çağdaş laik kendi haklarına sahip çıkan insanlara… insan olmanın en büyük erdemi hakkına sahip çıkmaktır ATATÜRKÜM SEN RAHAT UYU SENIN IZINDEYIZ BU ULKEYI GERICI MOLLA INSANLARA BIRAKMAYACAGIZ NE MUTLU LAİK TÜRK GENÇLERİİ..

  83. Yazan:Fatih Tarih: Şub 1, 2008 | Reply

    Hilafet müslümanlara vacibdir ve insallah allahin seriati geri döner….

  84. Yazan:fizikci Tarih: Şub 1, 2008 | Reply

    Fatih Bey,

    Slogana sloganla cevap verilir. Cevap veriyorum:
    Türkiye laiktir, laik kalacak!

  85. Yazan:burak Tarih: Eki 4, 2008 | Reply

    Sorun şu ki, “Şeriat korkusu”‘nun Türkiyedeki tahayyülü islam hukukunun hüküm sürdüğü hiçbir ülkede yok. Türkiyedeki “şeriat korkusu” diye tabir edilen korkunun temelinde şer-i hukuk değil, din temelli bazı yasaklar bulunuyor.

    Örneğin; Bütün içki içilen yerlerin şehrin bir bölgesinde toplanma ihtimali benim bahsettiğim minvalde bir “şeriat korkusu”‘dur. Zaten Osmanlı döneminde bile ülkede şeriat’ın hüküm sürdüğünü iddia edemiyorken, Türkiye’ye şeriat gelir mi korkusu yersizdir. Lakin yukarda bahsettiğim örnek ile birlikte dayatılan bazı kurallar neticesinde ılımlı islam devleti olmanın yolu açılabilir. Bu da hayalidir ama olasılıklardan bahsediyorsak neden olmasın diyebiliyorum.

    Ayrıca modernleşen ve sürekli -hatta akp döneminde korkunç bir hızla- küreselleşen Türkiye’nin bu modele girmeye çalışması da bir çelişki meyvesi olarak ülkenin kucağına oturacaktır. Bu meyvenin türban takıp koca yırtmaçlı etek giyen, türbanla kaybedilen prezansı bir kilo boya sürerek kapatmaya çalışan kızlarımızdan ya da liberalim(şahsen liberal olduğumu savunmadım şimdiye kadar) diyerek türban takan kişilerin üniversiteye girmemesi gerektiğini savunan kişilerden hiçbir farkı yoktur.

  86. Yazan:Tevhid vurgunu Tarih: Mar 22, 2009 | Reply

    selamunaleyküm kardeşler ben güzel ülkem nickli kardeş in bu şeriat kavramını iyi nitelendirdiğini gördüm Allah cc. razı olsun. arkadaşlar Kuran-ı Kerim’de Allah cc. şeriatı emrediyor bu kanun benim kanunum diyor. şeriatın dışında kurulan butun kanunlar tağutturlar. bilmeniz gerekirki tağutlarda yanında olanlarda destekleyenlerde açıkça kafirdirler. burda tağut kavramını anlatsam bayağı uzun sürer. onun manasına bakmanızı isterim.
    ‘lailaheillallah’ muslumanlıga giriş kapısıysa bunu söylemeden uygulamadan müslüman olunmuyor. yani bu kelimenin şartları var 1. şartı tağutu reddetmek. bu tağutu reddetmeden iman olmaz arkadaşlar. iyi düşünün kendinizi kurtarın. Selamünaleyküm

  87. Yazan:boşverin Tarih: Nis 13, 2009 | Reply

    Sen şeriat kurallarını bilmion galiba insanlar ne kadar canileşiyor orada açıkca görülüyor ayrıca ALLAH’ın şeriatı emrettigini sanmıyorum.Çünkü şeriatta insanlar katlediliyor.Siz yanlış anlamışsınız.Sevgili Peygamberimiz Hz MUHAMMED eger bu günleri görseydi utanırdısizden…..

  88. Yazan:Serkan Çekiç Tarih: Nis 13, 2009 | Reply

    Yorumları pek okuyamadım uykum var. Ama şunu söylemek isterim böyle yazılar yazıyosunuz kim dinci kim özgürlükçü anlaşılmıyo yazıya başlarken ben şeriatı savunuyorum yada ben özgürlüğü savunuyorum diye başlasanızda benide burda acaba dincimi yoksa bir konuya değinmek isteyen bir liberal mi diye ikilemde bırakmasanız bu kaç oldu ya.
    Bi de şeriatı savunan tipler var annemi babamı öldüren bi adamın 10 yıl ceza alması o ülkede şeriatın değil adaletin olmadığını gösterir tabi annem babam adama saldırdıysa iş değişir.Tabi o anda ben sağlıklı düşünemem ama mahkemenin düşünmesi lazım.Masum masum duruken iki kişiyi öldürene 10 yıl veren mahkemede zaten adil falan değildir. Çözüm şeriat mı? Elimi yaktım sanırım kolumu kesicem kolum olmasa elim acımazdı. Bumudur yani mantık.
    saygılar. Şeriatın kelime anlamı süper olabilir ama o yetmiyo işte.

  89. Yazan:sevim Tarih: Nis 14, 2009 | Reply

    Birileri de amma takmış şu liberalizme.Hazretler liberalizm diyor başka bir şey demiyor.Neymiş efendim bundan böyle bir makale yazılırken namı değer liberalimizin tepesi attırılmadan yazılmalıymış!E,oldu olacak liberalimiz kimin nasıl görüş belirteceğine dair bir düşünce haritası taslağı göndersin,herkes ona göre fikrini belirtsin.
    Demekki solcunun,aydının,demokratın taklidi olabileceği gibi liberalin de sahte ve taklitleri olabiliyormuş.En çarpıcı örneğini de maşallah sitede bayağı arzı endam ediyor.
    Liberalizm üzerine ezberlenen bir metinle liberal olduğunu zanneden tipler türemeye başladı.Kendisini dünyanın merkezinde gören,tüm yorumlara sanki not verecek öğretmen edasıyla yaklaşan bu kendini çok bilmişlerin önce aynaya bakmalarını tavsiye ederim.
    Liberalmiş.Hem liberal,hem olmayan laikliğin yılmaz bekçisi!Nasıl olunuyorsa ikisi birden…Liberalimiz bununla övünüp duruyordu”Kemalist Demokrasi Olur mu?”başlıklı makaleye yazdığı yorumda.
    E,vallahi bundan ala liberalizm olmazmış.Olmayan laikliği yere göğe çıkar,tüm garabetlerini görmezden gelerek halının altına süpür,hiç araştırıp sorgulama,körü körüne iman et!Yetmedi bir de bunun yılmaz bekçisi ol,bununla böbürlen…Sonra da lise kitaplarında bile geçen bir kaç kavramı ezberleyip bize liberalizm diye sat!Olmadı,iman tazelemek için inançlı insanlara ne kadar tahammülsüz olduğunu deklere ederek bize liberalliğini kanıtla.İyi valla ne güzel memleket,ne güzel laiklik ve ne güzel liberalizm.Vah ki ne vah!Analar ne liberaller,demokratlar doğururmuş da haberimiz yokmuş.Hadi ordan!Sen kim liberal olmak kim.Şuna mertçe “en has Kemalistim” de ki anlayalım.

  90. Yazan:Serkan Çekiç Tarih: Nis 14, 2009 | Reply

    Sevim hanım böyle gaz yazılar yazmadan önce iyice düşünmek lazım birine çamur attıktan sonra izi kalır. Evet sitede şeriat yanlısı insanlar var teoride şeriat süper bir şey olabilir ama pratikte başarılı değil bu bir gerçek bunu kabul ettikmi. Şimdi şeriata karşı olunca inançlı insanlara karşı oluomuşuz bu nasıl oluyo bi açıklarsanız sevinirim. Zira din ve devletin alakasız şeyler olduğu ve olması gerektiği kanaatindeyim. Tepem falan atmadı. Ortada böyle bir sorun cidden var mehmet yılmazı hadi iyi kötü tanıyorum ama konuk yazar yazıo, osmanoviç, hede yazıo hödö yazıo kaldıki çaktırmadan şeriatı savunmakta mümkün ve liberal kısvesi altında şeriat savunuculuğu yapan bir ton insanla karşılaştım.Ana amacım bu duruma şakayla karışık(evet kışkırtma amacı güttüm) değinmekti.Bütün bunları yanyana koyduğumda şeriatı savunuyorsak açık açık savunmanın hem okuyucuyu yormuyacağı hemde abuk sabuk tartışmalara sebep olmayacağı kanaatindeyim. Şeriati savunanlar var mı? Var. Bu sitede var mı var. Öyleyse yazılsın bi yazı tartışalım bunda bir şey yok. Ama liberalizm ve şeriat gibi iki alakasız şeyi harmanlamaya çalışmak kendi fikrimce bu ülke gençlerinin kafalarında soru işaretleri uyandırıyo. Muhafazakarlık ve liberalizm arasındaki fark bulanıklaşıyo ve bu liberalizme de zarar veriyo. Liberalizm diyip başka bir şey demiyormuşum aslında diyorum fakat asıl ilgilendiğim konu liberalizm ve askeri konular olduğundan dolayı askeriyeyle ilgili yazılardada kocaman yorumlarımı görebilirsiniz başka bir şey demiyormuşum gibi geliyor size. İster istemez her konuylada liberalizm bağlantısı kurabiliyorum bunda da pek yanlış bir şey varmış gibi gelmedi bana.Yazılarımıda kasten aynı ana denk getirdim ve bi çelişki varsa lütfen bildirin.

  91. Yazan:sevim Tarih: Nis 15, 2009 | Reply

    Serkan bey,amacım size çamur atmak falan değil.Tam da sizin söylediğiniz karmaşa konusunda bazı uyarı ve hatırlatmalar içeriyor yorumlarım.
    Şimdi beraber şu iddia ettiğiniz bulanık ve sisli ideolojik karmaşaya bir göz atalım.
    Sol veya sosyalizm milliyetçilikle bağdaşır mı?Bence hayır.Peki ülkemizde sizce bunu birbiriyle karıştıranlar oluyor mu?Bence ziyadesiyle bunu bir ideolojik akıma dönüştüren hatırı sayılır bir kesim var.

    Keza Marksizm,Materyalizm ulusalcılıkla bağdaşır mı,yani hem Marksist hem ulusalcı ikisi birden olunabilir mi?Olamaz,zira eşyanın tabiatına aykırıdır bu.Peki eylem ve söylemleriyle her ikisini bir arada götürmeye çalışan yok mudur?Var.bkz.Doğu Perinçek,Yalçın Küçük vd.

    Devam edelim,Marksist-Leninist olduğunu iddia eden bir legal veya illegal örgüt/parti/grup/fraksiyon vs.Feodal ilişkileri esas alarak yapılanabilir mi?Burada da bir bağdaşırlık sözkonusu olamaz.Zira diyelaktiğe aykırıdır bu…Kendi içerisinde karmaşık çelişkiler barındırır ve tutarsız olur.Ama tuhaflıklar ülkesi Türkiye’de bu örnek de var.Cemaatçi aşiret ilişkilerine yaslanarak Marksist-Leninist olduğunu iddia eden silahlı bir örgüt var.

    Peki,sağın da en sağına,en gerisine düşürek bir parti Sosyal Demokrat olduğunu iddia edebilir mi?E,o da mevcut bizde…bkz.Nur topu gibi bir CHP miz var.

    Ya barış barış diyerek insanları kışkırtan anlayışlar…
    Demokrasiyi dillerine dolayarak demokrasi düşmanlığı yapanlar ve daha neler neler…

    Kısacası Türkiye tuhaflıklar ülkesi.Herkes kendisine göre bir yol tutturmuş gidiyor.

    Amacım,burada hangi ideoloji doğru,hangisini esas alıp itibar edelim gibi bir tartışma başlatmak değil.Elbette bütün bunlar çok daha geniş bir tartışma konusu.

    Lakin benzer tutumlar muhafazakar ve liberal kesimler için de geçerli.Sınırları nerede başlıyor,birbirleriyle bir uyum ve ilişki olabilir mi,birbiriyle bağdaşır mı,bütün bunlar elbette sorulması gereken ciddi sorular.Zira durum ve vaziyete göre yön değiştiren,rüzgarın yönüne göre savrulan bir siyasi ve ideolojik yapı var ülkemizde.İdeolji,din,inanç ve felsefeler;menfaat ve çıkarlara göre belli kalıplara sokulur,yerine göre istismar edilir ve bire iktidar aracına dönüştürülür.
    İmdi,Türkiye’de şeriat düzenini aleni veya örtülü bir biçimde isteyen var mı?Var.
    Din istismarı yapılıyor mu?Yapılıyor.
    Laiklik söylemiyle kitleleri uyutan bir yapı var mı?Var.
    Atatürk’ün ardına saklanarak buradan menfaat ve iktidar devşiren odaklar var mı?Var.
    Ayrıca toplumu bazı kutsallarla motive ederek karıştırmak isteyen zihniyetler yok mu?E,bu da var.

    O halde;
    Bize düşen görev ve sorumluklar nedir.
    Liberal olarak,
    Solcu olarak,
    Aydın olarak,
    Demokrat olarak,
    Vatandaş olarak,
    Ve nihayet,her şeyden önce insan olarak ne yapmalıyız?
    Kötü olanı daha kötü olanla kıyaslayarak,bu saydığım iktidar kavgalarına alet olup ortak olmayı mı seçmeliyiz,yoksa bu içiçe girmiş/karışmış ideolojileri doğru tahlil ederek daha doğru olanı mı?
    Amaç bu Serkan bey,yoksa çamur atmak falan değil.
    Yani kısacası,mademki hep beraber müreffeh,adil,özgür bir Türkiye istiyoruz,saplasamanı birbirine karıştırmamalıyız…Eh,şeriat falan söylentisi var o halde sınıfta kalmış,bir kavramdan ibaret olan laiklik söylemine sarılmak gibi bir lüksümüz yok.Buna itibar ettiğimiz zaman da bunun adı ne demokrasi olur ne de liberalizm.Kendi kendimizi kandırmayalım.
    Sonuç itibariyle son yorumlarınız bu anlamda ciddi kuşkular taşıyor.Savunma durumunda olduğunuz argümanlarla kendinizi tanımladığınız liberalizm arasında ciddi çelişkiler var.Bunu hatırlatmak istedim.Hadise bundan ibaret.Ha,yanıldığımı düşünüyorsanız lütfen düzeltiniz.Ben eleştiri kadar da özeleştiriye de açığım.Yanıldığım bir nokta varsa-ki muhtemeldir-düzeltmeye de hazırım.

  92. Yazan:Wotan Tarih: Şub 25, 2010 | Reply

    Din mevzuunda körü körüne inanırsan cahil kalırsın , bilinçli olarak araştırırsan yeteri kadar saçmalıklara rastlarsın. Başkalarının anlatmasına bakma kendin oku,araştır.Bence en önemlisi , maalesef bütün dinlerin barışçı olmadığıdır.Yahudilerin kitabında “göze göz,dişe diş” deyimi vardır , Hıristiyanlıkta her ne kadar “sana tokat atana diğer yanağını dön” densede bir başka satırda “intikam tatlıdır” der. Ayrıca engezisyon mahkemeleri ayıbı Katoliklere aittir ve “Haçlı seferlerini” hıristiyanlar başlatmıştır.Şimdi bu dinlerin barışçı olduğuna hala inanacakmısın ? Gelelim bize;Bu memlekette ise Müslümanlığın barış dini olduğu söylenir. İnanıyorsanız körsünüz demektir.Cihad adı altında sana cenneti vadederek insanlarla savaşmanı,tabii ki onları öldürmeni isteyen din barışçı olamaz.Size söylenenleri körü körüne inanmak yerine eleştirici,araştırmacı bir beyinle Kuranı okumadığınız takdirde bir maydanozdan veya deve dikeninden farkın yok demektir.Size birilerinin anlattıklarını Tanrının sözü zanneder ömrünüzü cahilce devam ettirirsiniz. Ben artık bütün dinlerden nefret ediyorum ;çünkü hepsi birbirine düşman.Sana tavsiyem Müslümanlıkta kabul edilen bir şeyi tatbik et; Tanrı ile kul arasında hiç bir kimseye ihtiyaç yok . Ne papaza , ne Hahama ve ne de Hoca efendiye. Ben direk olarak yaradan ile konuşurum araya kimse girmez.Ayrıca uzun zaman önce de Tanrıya olan inancım şekil değiştirdi.Artık inanmıyorum ,ama Yaradanın bilincindeyim.Bu ne demek ? :İtimad ettiğiniz bir kimse size , kendi gözünüzle görmediğiniz bir şey den bahsederse,ona inanırsınız. Bunun tarifi”İNANÇ” tır.Ama herhangi bir olaya kendiniz şahit olursanız o artık “BİLİNÇ” demektir.Türkiyede insanlar “bilinçsiz” olarak “inaçlılar”.Şunu da diyebilirim. Türkiyedeki müslüman sayısının % 99 olduğu söylenir. Ben ce % 10 u geçmez. Geri kalanı sadaca müslüman olduğunu zanneden insanlardır.Eğer bir insan anlamadığı lisanda bir din kitabı okuyup ezberliyorsa lüzumsuz bir iş yapıyor demektir.Kitabında ne yazdığını bilmeyen müslüman olurmu ? Hayır . Sadece kendisini müslüman zannetmeye devam eder işte o kadar.Başıma gelen bir olaydan sonra inancımı kaybedip yaradanın bilincine vardım . Hollandada çalışırken kaldığım evin sahibinin hipi oğlu bir ot ile kafa bulmak ister ve çok fena şekilde rahatsızlanır.Denediği ot hakkında lügatta yazanlar bendeki inanç/bilinç fikirlerini tetikledi.Bu bitki çok zehirli , hatta çiçeği bile zehirli imiş. Ama çiçeğin yapraklarının kapalı olması sebebiyle arıların bu zehiri bal’a aktarmalarının mümkün olmadığı yazılıydı.İşte o zaman bir ustabaşının bu küçük noktalara kadar düşünüp,programladığına karar verdim.Bu andan sonra yaradanın varlığının bilincindeyim.Bundan sonra araştırmacı gözüyle , bu dünyada ne yaptığımı , ne işe yaradığımı ve burada bulunmamın manasını araştırmaya başladım.Benim dünyada işim ne ? Bu soruyu şu “inanan” kimselere sorduğumda Allaha ibadet cevabını almışımdır.Bu saçma cevaplarıyla farkına varmadan Allaha hakaret ediyorlar.Diyelim ki siz bir Mekatronik mühendisi olarak yüzlerce yürüyen robot yapıp onları programladınız ve sokaklara gönderdiniz. Öyle programladınız ki sizi her gördüklerinde size taparak” padişahım çok yaşa , senden büyük tanrı yok” diyorlar. Şimdi sizin kaliteniz arttı mı, yoksa düştü mü ? Allahın bizim ona yalakalık yapmamıza ihtiyacı mı var ? Bizi yaratan zaten o , ouon yüceliğine hakaret etmeyelim.İbadet senin kendin için lâzım.
    Evet bu yaşamda benim vazifem nedir ?.
    Bakın bir solucan toprağı delerek havalandırır; Bir fil aldığı gıdalardan çıkan dışkısını bir başka ortama döker ,dışkısı içindeki tohumlar yeni bir bölgenin bitkilenmesini sağlar.Gelelim insan’a: Biz ne yaparız, vazifemiz ne ? Sadece doğup ortalığı pisletmek,savaş yapmak ve ölüp toprağa karışmak ta bir mana göremiyorum.Yaradanın programında daha mantıklı bir şeyler olduğuna inanıyorum. Ve şu sonuca vardım.Kadavramın işe yaramadığı muhakkak,ama ruh’um bir enerji biçimidir ve ben bu enerjiyi üreten bir kozayım.Bu enerji herhangi bir şekilde kullanılıyor. Üretim yeri de dünya. Siz gezegen deyin ben hücre diyeyim. İnsanın vücudunda onu korumak için ak ve al yuvarlarları üreten bir hücre var.Dünya hücresinde de aynı ihtiyacı karşılayacak bir üretim yapılıyor olamazmı?. Boşuna “ben sana şah damarından daha yakınım” dememiş.Biz insanlar kâinat diye isimlendirdiğimiz ana gövdenin bir parçası olamazmıyız.
    Lütfen din yobazı mantığı ile değil , ciddi olarak bu mevzuda düşün. İnancını kaybetmeyeceksin korkma.

  93. Yazan:fatih Tarih: Ağu 1, 2010 | Reply

    nereden geldiğinden haberi olmayan… nerede yaşadığını bilmiyen ? niçin varım ? sorusuna aklı selim bir şekilde cevap aramayan ya da arayamayan insanların her zamanda ortaya çıktığı her tarafından aşikar ÜLKEMİZDE de bu böyle…koca İSLAM DEVLETİ OSMANLI bir araştırın en yakın zaman olarak örnek veriyroum…medeniyet tanı ! o gün aç insan bulamazdın…bugun ise benım kız kardeşime,ablama,anneme kötü gözle bakmak sarkıntılık yapmak modernlık olmuş medeniyet(!)sözde tabi

    mehmet akif ersoyun mısrasıyla bitiyorum..

    MEDENİYET DEDİĞİN SOYMAKSA BEDENİ
    DESENİZE HAYVANLAR BİZDEN DAHA MEDENİ….

    ARAŞTIRALIM DOĞRU ŞEKİLDE ÖĞRENELİM CEHALET ACİZLİK VE CAHİLLİKTİR…ALLAH SUBHANEHU VE TEALA HAYIRLA ISLAH ETSİN BİZİ…

  1. 1 Trackback(s)

  2. Kas 14, 2008: Calarken dinlet » Archive » Dinle, Şeriat

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin