Main Content RSS FeedYazılar

Amerikan doları yerine altın destekli kripto para konabilir mi? »

  • ABD’nin doları ve SWIFT vb araçları silah gibi kullanmasından bıkan Rusya, Çin, Hindistan gibi bir çok ülke uzun süredir altın alıyor ve alternatif çözüm arıyor. Çözüm ama problem ne? Doların kendisi değil, ama bu paranın ulusal rezervlerde, ticarette ve bilhassa petrol ticaretindeki tekeli. Ya sonra?
  • Sonrası, altına dayalı bir para sistemine geçiş. Tabi bu bir Big Bang ile mi olacak yoksa kademeli, senelere hatta on senelere yayılan bir süreç mi isteniyor? Seçim ne olursa olsun riskler ve gerekli hazırlıklar analiz edilmeli.
  • Uluslararası koordinasyon: Çok sayıda ülkenin ABD dolarından ayrılmayı kabul etme olasılığı birçok ekonomik, politik ve jeopolitik faktöre bağlı. Düşünülmesi gereken şeyler var. Meselâ…
  • Ekonomik Karşılıklı Bağımlılık: ABD doları, uluslararası rezerv para birimi olarak ve küresel ticaret işlemlerinde yaygın olarak kullanılmakta. Çok sayıda ülkenin önemli miktarda dolar rezervi var ve ticaretinde doları referans para birimi olarak kullanıyor. Dolayısıyla dolardan kopmak, bu ülkeler için önemli ekonomik ve finansal ayarlamalar anlamına gelecek.
  • Politika Koordinasyonu: Çok sayıda ülkenin ABD dolarından ayrılmaya karar vermesi için yakın politika koordinasyonu gerekli. Bu, ülkeler arasındaki başarılması zor olabilecek siyasi ve ekonomik farklılıkların aşılmasını gerektirecek. Meselâ Pakistan, Hindistan, Çin…

Yazının devamı

Macron Fransa’yı Katar’a sattı mı? »

Görsellerle birlikte, Twitter (X) zinciri olarak okumak için…

  • Fransız Cumhurbaşkanı, Katar Emiri’ni kabul ettiği gün, Katar’ın 2030’a kadar Fransız ekonomisine 10 milyar avro yatırım yapacağını duyurdu. Kimse de “Fransa’yı Araplara sattınız” diye ağlamadı. Çünkü Fransa’da bu aptalca söz pek geçmez. Millet yabancı yatırımın önemini bilir paranın rengi yoktur.
  • Bu anlaşma, Fransa ile Katar arasındaki önemli, bazen tartışmalı ilişkileri de ortaya koymak için özellikle futbolcu Kylian Mbappé’nin de bulunduğu bir akşam yemeğinde duyuruldu.
  • Bu ziyaret, 15 yılın ardından bir Katar emirinin, özellikle Tamim ben Ahmad Alani’nin Fransa’ya devlet ziyareti gerçekleştirdiği ilk kez gerçekleşti. Katar, bildiğiniz gibi Arap Yarımadası’nda, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan arasında yer alan 2,8 milyon nüfuslu küçük bir ekonomik olarak çok güçlü.
  • Bu akşam yemeğinden önce, Fransız Cumhurbaşkanı, iki ülke arasındaki 10 milyar avroluk iddialı yatırım planının imzalandığını duyurdu. Bu yatırım, enerji dönüşümü, yarı iletkenler, havacılık, yapay zeka, sağlık, konaklama, endüstri ve kültür gibi çeşitli sektörlerde stratejik ortaklıkları güçlendirmeyi amaçlamakta. Katar’ın, özellikle gayrimenkul, finans, spor ve lüks alanlarındaki yatırımlarından ötesinde, genç ve küçük işletmelere yatırım yapma isteği var.

Yazının devamı

Batı Rus varlıklarını gangster gibi gasp edebilir mi? »

Görsellerle birlikte, Twitter (X) zinciri olarak okumak için…

  • Tam olarak ne oldu? Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, 28 Şubat günü (2024) Avrupa Parlamentosu huzurunda, Yirmi Yediler tarafından dondurulan 200 milyar € Rus varlığından elde edilen faize el konulmasını önerdi. Amaç ne?
  • Kiev’e yapılan askeri yardımın finansmanı. Savaş baslarken bu potansiyel 600 milyar € tahmin ediliyordu. Rus yatırımcıların iştirakleri, taşınmazlar ve Rus kamu ortaklıkları ile belki trilyonu bile asabilecek bir zenginlik Batı’nın kontrolünde.
  • Ukrayna’nın işgaline karşı olmak ile Batı teminatı altındaki mülkiyetini iptal etmek arasında kalın bir çizgi var. Zira Rus varlıkları bu şekilde gasp edilirse bir tür içtihad oluşacak. Sadece Rusya değil, potansiyel olarak, bütün ülkeler dış politikada Amerikan dış politikasına uymak zorundalar. Yani?
  • Yani ülkeler arasındaki sorunları ülkeler kendi aralarında çözmeyecekler; Washington’a başvuracaklar ve ABD ne isterse o olacak. Yoksa söz konusu devletin “banka hesabı” boşaltılacak.
  • Bir başka deyişle “Amerika’nın istediği gibi davranmazsanız mal varlığınıza el konur” mesajı veriliyor. Bu “içtihad” kabul görürse bütün ülkeler ABD’nin eyaleti/uydusu haline getirilebilir. Yani iç işlerinde bağımsız dışişlerinde Washington’dan emir alan ve Washington’a hesap veren valilikler olurlar. Yazının devamı

Yıpratma savaşında 155 mm top mermisinin önemi »

Görsellerle birlikte, Twitter (X) zinciri olarak okumak için…

  • Rus ordusu Ukrayna’ya girip başkent Kiev üzerine yürüdüğünde, savaşın mahiyeti manevra harbi idi. Yani hızlı hareket etmek, düşmanın etrafını sarmak ve kendi birliklerinin düşman tarafından kuşatılmasını engellemek, zafer için belirleyici idi.
  • Ruslar doğuya ve Kırım yarımadasına geri çekilip mevzilendikten sonra savaşın mahiyeti tamamen değişti ve 1. Dünya Savaşı’ndaki yıpratma harbine döndü. Yani birkaç yüz km, bazen 1000 km uzunluğundaki cepheye en çok asker silah ve mühimmat teksif eden taraf zafere yaklaşıyor.
  • Çanakkale’de, Alman-Fransız cepheleri ve Afrika’nın bazı yerlerinde gördüğümüz gibi yıpratma harbi çok daha öldürücü. Bugün Ukrayna’da da günde 1.000 ila 3.000 arasında asker ölüyor. Daha şimdiden 2 tarafın da kayıpları 500.000 civarında tahmin ediliyor.
  • Peki 155 mm top mermisi neden önemli? Askeri uzmanlara göre, Ukrayna’nın bu savaşı fiilen yürütebilmesi, Rusya’nın gücüne direnebilmesi için ayda 400.000 top mermisine ihtiyacı var. Oysa ABD’nin üretim kapasitesi 30.000 civarında. Bu da büyük ölçüde İsrail’e gönderiliyor.
  • 155 mm top mermisi neden dünyada en çok aranan topçu kalibrelerinden biri? Çünkü bu mühimmat, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra NATO’nun standart kalibresi olarak kabul edildi. Zira menzili, savaş başlığı boyutunu ve hedeflere verilen hasarı optimal.

Yazının devamı

Arap düşmanlığı, Arapça coğrafyası ve Türk milletinin menfaatleri… »

Haritayı tam boy görmek için üzerine tıklayın.

Zinciri görsellerle birlikte, X (Twitter) üzerinden okumak için buraya tıklayın.

Gelin bugün Türkiye’nin menfaatleri açısından bakalım Arap düşmanlığına. Yani din kardeşliğini ve tarihi bağları bir kenara bırakalım. En soğuk biçimde, SADECE VE SADECE TÜRK GÖZÜYLE yaklaşalım meseleye.

Türkiye 4 büyük jeopolitik güç alanına komşu bir ülke. Akıllı olursak bu güç alanlarından istifade ederiz; hata yaparsak zarar görürüz. Coğrafya kaderdir: Türkiye’yi alıp başka bir yere götüremeyiz. Hızlıca bakalım bu 4 komşumuza…

Avrupa, politik olarak Amerika’nın güdümündeki büyük bir pazar. Gerçek bir ekonomik güç. Türkiye ihracatının % 40’ını bu bölgeye yapıyor. Endüstriyel olarak da bilim ve teknolojisinden istifade ettiğimiz çok sayıda ülke var burada.

Tabii Amerika ve Avrupa bizim dostumuz ve müttefikimiz değil göz göre göre PKK ya ve fetö’cü teröristlere destek oluyorlar. Farklı konularda kendi menfaatleri için bize şantaj yapıyorlar. Ama sorunlara rağmen Nato üyesi olmamız, nato tatbikatlarına katılmamız Türk ordusunun taktik ve teknolojik manada ilerlemesini sağlıyor bu da yadsınamaz bir gerçek.

Gelelim Türk dünyasına. Bu ülkeler Rus ve Çin etkisi altında olmakla beraber Türkiye’yle gittikçe güçlenen ilişkiler kuruyorlar. Biz onların petrol, doğalgaz, uranyum gibi zenginliklerini hem Türkiye için kullanıyoruz hem de dünyaya ulaştırıyoruz. Orta Asya açısından bakıldığında Türkiye Türk dünyasının denizlere açılan tek kapısı. Neden?

Yazının devamı

BRICS ülkeleri dolar balonunu patlatabilir mi? »

Görseller ve grafiklerle birlikte zincir seklinde okumak için…

  • Küresel finans sisteminin altyapısı 2. Dünya Harbine kadar ingiliz kontrolündeydi: Sterlin-Altın-Petrol. Bunun ABD kontrolüne geçmesi ve petro-dolar’e evrilmesi için 80 milyon insan öldürüldü. Bugün BRICS ülkeleri yeni bir sistemin temellerini atıyorlar.
  • Eski sistem nedir? Bkz. Bu zincir.
  • Temmuz 1944’te II. Dünya Savaşı sona ererken Avrupa tamamen harap olmuştu. Savaş borçları astronomikti ve yeniden yapılanma son derece maliyetli olacaktı. Bu bağlamda ABD, Bretton Woods’ta 40 küsür ülkenin temsilcilerini topladı. Amerikalılar, yıpranmamış ekonomilerinden ve yeni büyük güç statülerinden yararlanarak, tamamen doları temel alan yeni bir uluslararası banka ve para sistemini böylece dünyaya dayattı. Bu, Dünya Bankası’nın, IMF’nin ve Bretton Woods sisteminin doğuşudur. Bu şekilde, yeni dünya düzeninin temeli, ekonomik, diplomatik ve askeri bir süper güç olarak ABD’nin yerini sağlamlaştıracaktı.
  • BRICS’in kökenleri 2000’li yıllara dayanır. O zamanlar Amerikalılar hemen hemen her alanda egemendi ve İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra kurulan dünya düzeni neredeyse tartışmasızdı. Ancak, küreselleşmenin gelişiyle birlikte gelişmekte olan ülkelerin muazzam ekonomik ağırlığa sahip gerçek devler haline geleceği öngörülüyordu.
  • Goldman Sachs’ın 2001’deki dahili notunda, Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin ekonomilerinin 2050’de ekonomiye hakim olacağı belirtilmişti. Analist Jim O’Neill, bu grubu “BRIC” olarak adlandırmıştı ve bu terim Wall Street’te hızla tanındı. O devirde, BRIC terimi sadece bir yatırım stratejisini ifade ediyordu. BRIC ülkeleri arasında özel bir bağ yoktu ve hiçbir grup onları Batı’nın rakipleri olarak görmüyordu.
  • BRIC(S)’in siyasî bir güç haline gelmesi? Son yıllarda, bazı ülkelerde IMF ve Dünya Bankası’na yönelik sıkıntılar arttı. Bu kurumlar, Amerikan bankalarını kayırmak ve devletleri soymak için kullanılıyor. Dahası, Ukrayna meselesindeki gibi, ABD’ye itiraz eden ülkelere finansal baskı yine bu kurumlar eliyle uygulanıyor. Yakın zamana kadar adeta kutsal kabul edilen bir mülkiyet vardı. Rus varlıkarına el konması, ABD ile derdi olan bütün ülkeleri korkuttu.

Yazının devamı

Ukrayna karşı saldırısı neden felç oldu? »

Görseller ve haritalarla birlikte, zincir halinde okumak için…

  • Ukrayna’ya söz verilen, ZAFER İÇİN ELZEM OLAN UÇAKLAR ve TANKLAR Avrupa ve Amerika’nın stoklarında var mı? Rusya ele geçirdiği topraklarla yetinir mi yoksa Odesa da hedefte mi? Birlikte cevap arayalım…
  • Ukrayna’da kış şartlarında, kar ve çamur altında savaşmanın zorluğunu gördük. Batı ülkeleri Ukrayna’ya tam destek sözü verdi; Zelensky “bütün topraklarımızı geri alacağız” dedi ve herkes güzel havalarda mayıstan itibaren başlayacak bir karşı saldırıyı beklemeye başladı. Ama…
  • “Rasputitsa” denen çamur mevsimi geri gelmeden Donbas ve Kırım’ın Rus işgalinden kurtarılması, Ukrayna ordusunun 1000 kilometrelik bir yay üzerinde, her noktada 150 km ilerlemesi ve Rus ordusunun %80’ini yok etmesi anlamına geliyor. Mümkün mü?
  • Karşı saldırı, sıradan bir kavram değil. Savaş teorisinde özel yeri olan, sınırları, gerekli imkânları ve hedefleri belli bir saldırı şekli. Nedir?

Yazının devamı

Kanada Neden Yanıyor? »

Görsellerle birlikte, zincir olarak okumak için…

  • Kanada denince herkesin aklına cennet gibi bir ülke gelir. “Amerika’daki avantajlar artı sağlık sigortası” der bilenler. Bu yüzden uzun yıllardır yoğun biçimde dış göç alır bu ülke. Fakat işler fena bozuldu. Nedir?
  • Bugün Kanada’ya gitseniz şok olabilirsiniz. Evsizler, daha önce hiç evsizlik görmemiş küçük şehirler de dahil olmak üzere, tüm parkları kaplayan çadırlarda uyuyan insanlar. Toronto metrosundaki rastgele saldırılar yüzünden insanlar toplu taşımayı kullanmaktan korkuyor.
  • Kanada’da Sağlık Sistemi çöküyor. Acil servisler hafta sonları kapılarını kapatıyor. İnsanlar ölümcül hastalıklarının tedavisi için aylarca hatta yıllarca bekliyor.
  • Büyük bir uyuşturucu bağımlılığı krizinin ülkenin ortalama ömür beklentisini düşürdü; Kanadalılar daha kısa yaşıyor artık…
  • Kanada, yüz ölçümü bakımından dünyanın en büyük ikinci devleti ancak 40 milyon nüfusla nispeten küçük bir nüfusa sahip. kurulduğu yıllarda kereste ve kürk ihraç eden Kanada bugün petrol ve elektrik satıyor. Ekonomisi her zaman doğal kaynaklarla desteklendi.
  • Kanada daima Amerikan ekonomisinin gölgesinde büyüdü. Fakat artık bir şeyler ters gidiyor. OECD ülkeleri içinde gelecek 30 yılda en yavaş büyüyecek olan ülke yine Kanada.

Yazının devamı

Çin Tayvan’ı işgal ederse ne olur? »

Görseller ve haritalarla birlikte, zincir olarak okumak için…

  • Tayvan Savaşı zannedilenden daha erken çıkabilir:
    • Çin neden Tayvan için acele ediyor?
    • ABD neden bu savaşın başlamasını istiyor?
    • Tayvan Çin ordusuna ne kadar direnebilir?
    • Çin’in zaferi veya yenilgisi dünyayı nasıl etkiler?
  • Çin’in kuzeyinde; gerçek boyutlarda, bire bir ölçekte bir şehir maketi var. Çinli askerlerin 9 senedir işgal talimi yaptıkları bu bina Tayvan’ın başkenti Taipei’deki başkanlık sarayı!
  • Birkaç ay önce Amerikalı general Mike Minihan ekibine söyle bir mesaj gönderdi: “Umarım yanılıyorumdur. Sezgilerime göre 2025’te savaşacağız….”. Bu fikre delil olarak da Tayvan ve ABD seçimlerinin tarihlerini işaret ediyor ve Çin’in sa3ldırması için ideal bir dönem olduğunu iddia ediyor.
  • Geçen sene bir başka Amerikalı general, Gilday 2022 veya 2023’te bir Çin saldırısının göz ardı edilemeyeceğini yazmıştı.
  • Peki Amerikalı generallerin bu tahminleri masum ve tarafsız mı? Elbette değil Amerikalılar bir yerde savaş çıkmasını istedikleri zaman o bölgede savaş çıkmasından endişe ettiklerini söylerler. Bu endişelerini generaller ve senatörler vasıtasıyla yayarlar. Yani bir algı operasyonu yaparak o bölgedeki halkın savaş fikrini kabul etmesini sağlarlar. Arkasından da bölgedeki ülkelere silah yığarak aralarındaki güven ilişkisinin bozulması için uğraşırlar.
  • Bu tespiti bir paranoya yahut komplo teorisi gibi görmeyin. ABD’nin ilân ettiği dış politika sabitidir. Eisenhower’ın dış işleri bakanı J.F. Dulles’in ifade ettiği gibi: “…Mesele uçuruma yaklaşıp savaşa girmemek. Uçurumun kenarına gitmekten korkuyorsanız kaybedersiniz…”

Yazının devamı

Uzayda maden savaşları… »

Resim

Görsellerle birlikte, zincir olarak okumak için…

  • Çin Ay’da yeni bir mineral buldu. Bu mineral sayesinde bugün hayal bile edilemeyen güçte motorlar … ve tabi silahlar yapılabilir. Bu mineral dünyadaki güç dengelerini değiştirebilir. Hatta uzayda yapılacak yeni bir jeopolitik mücadeleyi başlatabilir…
  • Pekin 2020’de uydumuz Ay’a Chang’e-5’i göndermiş ve bol bol örnek toplamıştı.
  • Çin’in numunesi volkanik faaliyet alanı olduğu düşünülen bir alanda yüzeyin yaklaşık 6,5 metre altından toplandı.
  • Çin Ulusal Uzay İdaresi (CNSA) ve Çin Atom Enerjisi Kurumu’ndan (CAEA) yapılan ortak bir duyuru, örnekleri “ay bazalt parçacıklarında bulunan sütunlu kristaller şeklinde bir fosfat minerali” olarak nitelendirdi.
  • Söz konus minerale “Changesite-(Y)” ismi verildi. Çin mitolojisinde ay tanrıçası olan Chang’e ve misyonun isminden ilhamla…
  • Dünyada gözlemlenmemiş mineraller daha önce ABD ve Rusya tarafından Ay’da bulunmuştu. Changesite–(Y) 6cı ve bu keşifleri denetleyen kuruluştan* onay almışlar. (*Uluslararası Mineraloji Birliği’nin Yeni Mineraller, Adlandırma ve Sınıflandırma Komisyonu)
  • Gelelim meselenin jeopolitik boyutuna: Petrol, gaz ve uranyum için dünyada savaştığımız gibi uzayda bulunan kıymetli madenler içinde savaşacak mıyız?

Yazının devamı