Milletlerin Zenginliği / Adam Smith »
By Jonathan Kucukarabaci on Mar 14, 2016 in Ekonomi, Kitap Alıntısı, Liberalizm | 0 Comments
Altın ve gümüş para yerine kâğıdın konulması, çok daha ucuz, bazen onlar kadar elverişli bir alışveriş aletini pek pahalı olanın yerine geçirir. Tedavül, vücuda getirilmesi de, korunması da eskisinden daha ucuza gelen yeni bir çarkla yapılmaya başlanır. Ama bu eylemin nasıl yapıldığı, bunun, topluluğun gayri-safi ya da safi gelirini ne tarzda çoğaltmaya vesile olduğu pek öyle aydınlık değildir. Onun için, biraz daha açıklamayı gerektirebilir.
Birçok başka başka kâğıt para çeşitleri vardır. Ama bankalarla bankerlerin elden ele dolaşan varakaları, en tanınmış, bu maksada en uygun olduğu anlaşılmış türlerdir. Falan ülke ahalisinde, filan bankacının servetine, doğruluğuna ve aklına senetlerinden zamanla kendisine sunulması olağan bulunanlarını, istenir istenmez ödemeye her zaman hazır olduğuna inanacak kadar güven varsa, bu varakalar, altın ve gümüş para gibi geçer fon sayılmaya başlar. Çünkü bunlara karşılık ne zaman olsa altın ve gümüş para alınabileceği inancı vardır.
Falan bankacı, diyelim ki, yüz bin lirayı bulan senetlerini, müşteriler arasında ödünç olarak bırakıyor. Bu varakalar, paranın her gördüğü işi görmekte olduğundan, borçluları, ona, o miktar para ödünç vermişçesine faiz öderler. Bu faiz bankacının kazanç kaynağıdır. Bu varakalardan bir kısmı, ödenmek üzere boyuna kendisine geri gelirse de, bir kısmı, aylarca, yıllarca ellerde dolaşır durur. Demek genel olarak, ortalıkta yüz bin lirayı bulan senet vardır ama, zaman zaman ortaya çıkacak taleplere cevap vermek için yirmi bin liralık altın Read the rest