RSS Feed for Resmî TarihCategory: Resmî Tarih

Resmî ideoloji ile yüzleşiyoruz »

Zorunlu Askerlik Gerekli mi? (Tartışma) Zorunlu Askerlik bir çok insanımız için bir görev ama aynı zamanda bir çile. Ülkemizi savunmanın daha akıllıca bir yolu yok mu? Bu konuyu yaklaşık bir yıl boyunca tartıştık. Üç makale işaret fişeği görevi yaptı. Yüzlerce okurumuz değişik önerilerde bulundu. Kimileri “aman dokunmayın, böyle çok iyi” derken askerliğini yapmış olan arkadaşlar […]

Atatürk bir kahraman mıydı? »

“… İnsanları herşeyin bir Tek Adam’ın eseri olduğuna inandırmak istiyorsanız, Milli Mücadele’nin 19 Mayıs’tan birkaç ay önce başlamış olduğu ve Ali Fuat Cebesoy ya da Kâzım Karabekir gibi askerlerin bu tarihten önce Anadolu’ya geçmiş oldukları gibi gerçekleri gizlemeniz ve “19 Mayıs’ta Samsun’a ayak basma” üzerinden yeni bir milat kurgulamanız gerekir. Buna ek olarak, mücadele içindeki diğer […]

Yeni Bir Site Doğuyor: Millî Eğitim Yerine Sivil Eğitim »

“… Çocuklara her gün “rahat” “hazır ol” komutlarıyla ezberlettirilen “andımız” adlı yemin metninin gerek içeriği ve gerekse okutma biçimine bakıldığında bir önceki çağa ait bir uygulama olduğu hemen fark edilir. Aynı zamanda bu tür bir uygulamanın ne pedagojik ilkelerle ne de evrensel hukukla bağdaşır bir yanı bulunmaktadır. Ancak ne yazık ki Türkiye’de çocuklar hala asker […]

Bu kez kendimizden özür dilesek? »

1915’te Ermenilerin yaşadıkları kimine göre bir soykırım, kimine göre tehcir, kimine göre büyük felaket… Konu “olayın gerçeği nedir?” niyetiyle incelenmediğinden ne sadece tehcir diyerek buna son verebiliyoruz ne de soykırım olup olmadığı kabul edebiliyoruz. Elimizde en fazla “Büyük Felaket” başlığı kalıyor.   “Ermeni Soykırım’ı var mıdır, yok mudur?” başlığında toplumun çok az bir kesimi soykırımı […]

Latife Hanım ve Paşa-3 »

  Birinci bölüm      İkinci Bölüm   Kız isteme merasimi alışıldık ritüellere uygun olmaz. Daha doğrusu kız isteme merasimi olmaz; Paşa, Latife’ye üç gün süre verir ikinci gün evlenirler. Latife Hanım’ın babası Muammer Bey’in olaya dahli, Paşa’nın Salih Bozok’la gönderdiği emirle sınırlıdır: “Muammer Bey’e bu kararı bildirin“. Sade bir düğün yapılır ve sınırlı sayıda davetli […]

Latife Hanım ve Paşa-2 »

Birinci bölüm İzmir’de ev hapsiyle geçen meşakkatli günlerin ardından güneş, Latife Hanım için Belkahve’den doğmak üzeredir. Tarih 10 Eylül 1922’dir ve Mustafa Kemal ordunun başında İzmir’e girmek üzeredir. Yanındaki yaverine şehri işgal eden Yunan Komutanının bu manzaraya bakarak rakı içip içmediğini sorar. ‘hayır’ yanıtını alınca gülerek, ‘o zaman ne diye almak istemiş İzmir’i” der. Olağan […]

Latife Hanım ve Paşa-1 »

Size bir kadını yeğeninin anlatımıyla tanıtacağım. Kahramanımız Atatürk’ün eşi Latife Hanımefendi. Bizim tarihimiz bildiğiniz üzere Atatürk ve onun silah, sofra arkadaşlarıyla mahdut bir tarihtir aynı zamanda. Kişisel eğitimim süresince inkılap kitaplarında izine rastlayamadığımız bu kadının hikâyesinin anlatıldığı, “Teyzem Latife” adlı son zamanların en iyi anı kitabının mihmandarlığında o devri biraz yakından tanıyalım isterseniz. Latife Hanım, […]

Cezayir, Fransa, Ermeniler ve Türkler (Eskimeyen yazılardan) »

Resim: Fransız askerleri tarafından alay etmek için boynuna ip geçirilmiş bir Cezayirli. “..1830′dan 1962′ye kadar Fransız kolonisi olan Cezayir’de işgal altındaki halkın görmediği eziyet kalmadı. Fransız askerleri Müslümanların direnişlerini kırmak için tarlalarını yaktılar, hayvanlarını öldürdüler. İnsanlar tel örgülerle çevrili toplama kamplarında ölüme terkedildi. Cezayir’in talebine rağmen Fransa bu soykırım için özür dilemedi. Son cumhurbaşkanı Sarkozy […]

Atatürkçülük ve Ahlak »

Ahlak, Arapça “hulk” kelimesinden geliyor ve huy, huylar anlamında kullanıyor. Kelimenin Yunanca karşılığı ise “ethos”…   Peygamber (SAS) “ahlak” kelimesini kapsayıcı bir şekilde; “Din güzel ahlaktır” şeklinde açıklıyor.   Felsefi olarak “ahlak” bir başka deyişle “etik” insana dair olan “iyinin ve “kötünün” ne olduğunu sorgular. Bu sorgulamada kabaca ifade edecek olursam, Stuart Mill ahlakı “fayda” […]

Yanlış Cumhuriyet (Sevan Nişanyan) »

“Bir fikre, bir zümreye ağız tadıyla ancak bu şekilde muhalefet edilebilir”. Sevan Nişanyan’ın “Yanlış Cumhuriyet” adlı kitabını ilk okuduğum zaman hissiyatım buydu. “Her türlü muğlak ifadelerden, komplovari yaklaşımlardan uzak kendisinin sorup, kendisinin cevapladığı Atatürk ve Kemalizm üzerine 51 sorudan müteşekkil bir kitap. Bir anlamda MFÖ’nün o meşhur “sen neymişsin be abi!” şarkısına atıf yapar gibi […]