RSS Feed for Ben kimdir?Category: Ben kimdir?

Mutlu Ölüm / Albert Camus »

  “… Biliyorsunuz. Bir adam her zaman gövdesinin gereksinimiyle ruhunun isterleri arasında sağlayabildiği dengeyle değerlendirilir. Siz… Siz kendinizi kötü değerlendirmektesiniz, Mersault. Kötü yaşamaktasınız. Barbarca […] Kendimiz olmaya zamanımız yok. Ancak mutlu olmaya zamanımız var […] Yalnız zaman gerekiyor mutlu olmak için. Çok zaman. Mutluluk da uzun bir sabırdır zaten […]  O ona, o da ona değer veriyordu. […]

Böyle Buyurdu Zerdüşt / Friedrich Nietzsche »

“… Dağlarda en kısa yol, doruktan doruğadır; ama uzun bacakların olmalı bunun için […] En yüce dağları çıkan, güler bütün acıklı oyunlara ve acıklı ağırbaşlılığa […] İnsan eksik, tamamlanmamış bir varlıktır, açıktır her şeye: Gerisin geri de gidebilir, sağa sola da sapabilir, yukarılara da yükselebilir […] En yüce dağlar, en derin denizlerden çıkmıştır; en derin acılardan […]

Tersi ve Yüzü / Albert Camus »

“… İnsanlar her şeyi ilerideki yaşlılık üzerine kurarlar. Düzelmezlerle kuşatılmış bu yaşlılığa kendilerini savunmasız bırakan başıboşluğu vermek isterler. Küçük bir köşke çekilmek için ırgatbaşı olmak isterler. Ama bir kez yaşlılığa gömüldüler mi anlarlar bunun yanlış olduğunu. Korunmak için başka insanlara gereksinimleri vardır […] Sanatta ya her şey bir arada gelir, ya da hiçbir şey gelmez; alevsiz […]

Defterler I / Albert Camus »

“… Gençken insanlardan verebileceklerinin fazlasını isterdim. Sürekli bir dostluk, kesintisiz bir coşku. Şimdi, verebileceklerinden daha azını istemesini biliyorum. Yorumsuz bir arkadaşlık. Ve coşkuları, dostlukları, soylu davranışları, benim gözümde tüm mucizevi değerini koruyor. İyiliğin sarsılmaz etkisi […] Yalnız olduğum için acı çektim, ama sırrımı saklamak için yalnızlık acısını yendim. Ve bugün, yalnız ve bilinmez olarak yaşamaktan daha […]

Sisifos Efsanesi / Albert Camus »

“… Düşünme alışkanlığını edinmeden yaşamaya alışırız. Bizi ölüme her gün biraz daha yaklaştıran bu koşuda, bedenin bu önlenmez önceliği sürüp gider … Büyük duygular evrenlerini kendileriyle birlikte dolaştırırlar, görkemli ya da düşkün. İçinde kendi iklimlerine kavuştukları ve yalnız kendilerine özgü bir dünyayı tutkularıyla aydınlatırlar […] İstemek çelişkilere yol açmaktır. Aldırmazlığın, yüreğin uykusunun ya da ölümcül vazgeçişlerin verdiği […]

Dövüş Kulübü / Chuck Palahniuk »

“… Reklamlar insanları gerek duymadıkları arabaların ve kıyafetlerin peşinden koşturuyor. Kaç kuşaktır insanlar nefret ettikleri işlerde çalışıyorlar. Neden? Gerçekte ihtiyaç duymadıkları şeyleri satın alabilmek için […] Bizler tarihin ortanca çocuklarıyız. Bir amacımız ya da yerimiz yok, ne büyük savaşı yaşadık ne de büyük buhranı. Bizim savaşımız ruhani bir savaş, en büyük buhranımız hayatlarımız. Bizi bir gün […]

Paris Sıkıntısı / Charles Baudelaire »

“… İnsan mutsuzdur belki de, ama istekle kıvranan sanatçı mutludur […] Hiçbir zaman hiçbir yerde rahat edemem. Her zaman da bulunduğum yerden başka bir yerde daha iyi olacağımı sanarım […] Düşler, hep düşler! Ruh ne denli hırslı, ne denli inceyse, düşler de gerçekleşebilecek olandan o denli uzaklaşır. Her insan kendine yetecek ölçüde afyon taşır içinde, […]

Gecenin Sonuna Yolculuk / Louis-Ferdinand Céline »

  “… insan yalnız yaşadığı andan itibaren kendi geçmiş yaşantısıyla ilgili konuların yükü altında ezilir. bu yük onu sersemletir. bundan kurtulmak için de, bunun bir miktarını onu her görmeye gelenin üstüne sıvaştırır, bu da bu sefer onların canını sıkar. yalnız olmak demek, ölüme yönelik alıştırmalar yapmak demektir […]  sözcüklerden asla yeterince sakınmayız. öyle zararsız gibi durur […]

Molloy / Samuel Beckett »

“… Hayır, hiçbir zaman kurtulamadım kendimden, hatta yaşadığım bölgenin sınırlarını bile bilmiyordum. Ama oldukça geniş sanıyordum onları. Ancak, bu inanç hiçbir ciddi temele dayanmıyordu, basit bir inançtı sadece. Çünkü bölgem gidebildiğim yerde sona erseydi, bana öyle geliyor ki, bir çeşit alçalış bana bunu hissettirirdi. Çünkü bölgeler, bildiğim kadarıyla ansızın bitmez, belli belirsize birbirlerinin içinde erirler. […]

Yaşamak Ben’in hikâyesini yazmaktır »

“… Elodie Stevenson aranan bir aktördü. TV dizileri, sinema ve reklâm çekimleri için setten sete koşturmakla geçiyordu günleri. Bir gün Hollywood’un en ünlü yönetmeninden cazip bir film teklifi aldı: Şizofreni tedavisi için akıl hastahanesinde yatırılan ünlü bir kadın oyuncuyu canlandıracaktı. Rolün hakkını verebilmek, gerçek şizofrenlerle hemhal olabilmek için akıl hastahanesine gidip gelmeye başladı. Elodie Stevenson’un […]