Archive for Kasım, 2010

Dikkat Kitap: Tarih Şaşırmaktır! »

Polisiye filmlerde suçlular parmak izlerini silerler.  Böylece polisin ve savcıların “tarihi okuması” engellenmiş olur. Gerçek saklanarak yerine “resmî bir yanılgı” yerleştirilir. Devletler de resmî tarih yazdıkları zaman daha önce yazılmış olanlar gayrı resmî, hatta yasa dışı olur. Parmak izi silmek gibidir devlet eliyle tarih yazmak … Bir düşünün: Padişahların bütün yazışmalarını, Saray’ın arşivlerini, bütün Osmanlıca kitapları […]

Keşke haksız çıksaydım… »

İbrahim Becer Güneydoğudan döndüğüm yıllar, başını TGRT’nin çektiği ve oradaki atmosferi “vatan, millet, Sakarya” üçlemesiyle Halka sunan “Mehmetçik” türü programların televizyonlarda arzı endam ettiği yıllara rastlar. İşin nirvanasına membaında ulaştığımdan mıdır, hayatımın sonuna yetecek kadar mermi yakmışlığımdan mıdır bilmem, ne böyle halkın sinir uçlarını manipüle edici programlara tevessül etmişliğim

İsmail’in Boynundaki Bıçaktır Kurban’ın, İbrahim’in Ellerinden Sunulan… »

 Ve Ben, seni seçtim. Öyleyse vahyolunan şeyi dinle![1] Seçilmiş olmanın bilinciyle ve teslimiyetle dinle. Dinle yapman gerekeni ve yapmaman. Gönderildiysen şerefli olduğunu ve o şerefe lâyık olmak için kurban etmen gerekeni. Kurban ettiğin et ve kan ulaşacak olan değildir O’na[2]. Kendini yüceltmen de değildir seçilmiş olduğun için yaptığın/yapacağın… Kurban’ın; yerini bilmektir, kimin huzurunda olduğunu, o […]

Sezai Karakoç »

Hilmi Yavuz’dan okumuştum. Bir tren yolculuğuna başlayacakken koştura koştura gidip birkaç dergi alıp trene nasıl yetiştiğini ve yol boyunca o edebiyat dergilerini okuduğunu anlatıyordu. Dergilerin birini açtığında daha önce hiç duymadığı bir şairin tüm sayfayı kaplayan şiirini gördüğünden bahseder: “Monna Rosa” ! Devamını, kendisi için üçüncü tekil şahıs ifadesi kullanarak şöyle anlatıyor Hilmi Yavuz: Şiiri […]

Seksenli Yıllarda Türk Romanı Ve Post Modern Eğilimler »

12 Eylül, 12 Mart’ın aksine Türk romanında sosyalleşmeyi değil, ferdileşmeyi, anlatımda klasik yapının aksine üst dille biraz daha kapalı bir ifadeyi gündeme getirmiştir. Bu yönelim ve değişim post modern çizginin yansıyışı olarak ele alınmalıdır. Dönemin en bariz kaçış fikri, gerçeği örtülü kılmanın çok ötesine kaymıştır.[1] Ancak tam aksine örtülü gerçeklik; hatta yalın sosyolojik gerçeklik romanları […]

Bu pazartesi başörtülülere iş yok! »

Edebiyat, Sinema, Siyaset, Sanat tarihi, Mimarî, Ateizm, Kemalizm, İslâm, Kadın hakları, Feminizm, Tarih, Felsefe… Bugün 82 kitap var. Yakında yenileri eklenecek, bu sayfayı takip edin…    Kemalist Eğitimin Zararları “3 tarafı deniz, 4 tarafı düşmana çevrili cennet vatan” paranoyası neden üretildi? Çağdaş ve laik Türkiye’nin evlâdı, Kavala yahut Halep’te yatan dedesinin mezarına bile pasaportla gidecekti. Eskiden vali […]

Pakistan ve Bayram »

Ertuğrul Özkök kim, Etyen Mahçupyan kim? »

ALİ BAYRAMOĞLU – YENİ ŞAFAK Ne dediysen tersi oldu, ne tahmin ettiysen tersi çıktı, neye destek verdiysen o kaybetti. Destek verdiğin bir nebze “demokratik” olsa, karşı çıktığın bir dirhem “anti demokratik” olanı temsil etse neyse… Durum her zaman tam tersiydi… 28 Şubat’ta askeri müdahalenin gönüllü manivelası oldun. Korku ve tehdit politikalarının, cuntacıların operatörlüğünü yaptın. Andıçlarla […]

Gözden kaçmasın »

dikkat çekici bir site: http://terorihaneti.com/

AB İle Yola Devam mı? »

Fazla naz aşık usandırır!  Evet biz Avrupa’ya aşığız. Mantıklı bir ilişki değil bu. Aşığız. Yani anlamlandıramadığımız bazı motivasyonlar bizi Avrupa’ya itiyor. Sonra da bu motivasyonları mantık çerçevesine oturtmaya çalışıyoruz. Ama artık Avrupa nazı pek çoğumuz için çekilmez bir noktaya geldi.  Türkiye-AB ilişkilerinde geldiğimiz son nokta “Tamam mı? Devam mı?” sorusunu kendimize sormamıza neden oluyor. Zira […]