Archive for Eylül, 2009

Türkiye’de muhalefet ve sol »

Türkiye’nin, bir taraftan demokratik açılımlara ve reformlara destek verirken, öte yandan mevcut iktidarların, yeniden ürettiği veya kendilerinin ortaya çıkardığı yeni problemlerin teşhisini yapıp onlara çözüm yolları üretecek bir muhalefete ihtiyacı vardır. Bu muhalefetin sol içerisinden nasıl yapılanacağıyla ilgili, sevgili dostum Dilaver Demirağ’ın 28.08.2009 tarihinde Taraf’ta yazdığı yazı, bu açıdan tartışılmaya değer bir yazıdır. Türkiye solu, […]

Ne mutlu? “Türk’üm” diyene! »

Yobaz laiklerin korkusu ve İslâm açılımı »

Üniversite sezonu yaklaşıyor. Bu kadar açılım lafı ediliyor ama türbanlı kızlar yine okullara giremeyecek… Bu memlekette bir de İslâm açılımına ihtiyacımız var… Laik kesimin türban konusundaki tutumu gerçekten çok sorunlu. Bu ülkede laik ortasınıf ve aydınlarda din serinkanlılıkla algılanan ve yaklaşılabilen bir mesele değil. Her açıdan korku duyulan bir alan. Herkesin ailesi, geriye vurulduğunda geleneksel […]

İnsan=Türk demek değildir! »

İnsana ait tüm değerlerin yıkıldığı bir dünyada yaşamaktayız. Artık kimse insan nedir sorusunu sormuyor. Onun mahiyeti, içi, duyguları, düşüncesi, bakış açısı, hayalleri artık önemli değil. Modern çağın tüketim bataklığında eskiden kalma bir söylence neredeyse… İnsan artık monotonlaştırılan, şuursuzlaştırılan, kendi olmaktan çıkarılan sadece alışveriş yapan bir tüketim nesnesi haline dönüştürülmüş durumda. Ölümüne kadar nasıl ve ne […]

TÜSİAD’ın hakkaniyet kıvırması »

 Doğan Grubu’na kesilen vergi cezasına TÜSİAD çok kızmış. Kızmış ama insanlar anlamını bilmedikleri kelimeleri kullanınca ister istemez gülünç duruma düşüyorlar. Bültenlerine “hakkaniyet” yazmadan önce keşke bir sözlüğe baksalardı.  TÜSİAD bir yandan kadın hakları raporları hazırlatırken diğer yandan kreş, doğum izi gibi konularda hiç ödün vermeyen üyeleri barındıran bir dernek. TÜSİAD ne darbelere, ne işkencelere karşı […]

Nedir Şu Tasavvuf Dedikleri? »

 Türkiye’nin en büyük firmalarından birisinde çalışırken, bazen, İstanbul’un Anadolu yakasında bulunan ve kendi çalıştığım yer olan Arge bölümünden, öteki yakadaki Genel Müdürlük binasına gitmek zorunda kalırdım. Kıyafet ve zaman kullanımı açısından nispeten esnek olan Arge bölümüne karşılık, orada takım elbise ve kravat ile bulunma zorunluluğu vardı. Bu durum bende kutuplardaki penguenler gibiymişiz hissi uyandırırdı. Bu […]

Üçüncü Yol Türk Solunu Nereye Götürür? »

Mezopotamya’nın çocuklarının adına… »

Gözlerimden akıp gidiyor ömrümün sancılı anıları, içim kanıyor konuşurken bile gözleri dolan ilk defa dinlenmiş olmanın getirdiği heyecanla elleri titreyen Mezopotamya’nın çocuklarına…Daha doğduğumuzda çizilirdi bol yaralı tarihimiz avuç içlerimize.Kulağımıza adımız değil ezanla; kadınların yanık ağıtları okunurdu. Zira yaşımızdan büyük bir savaşın ortasına düşüvermiştik, yaşanacak acılarımız vardı gül rengi güleç günlerden çok. Bir yerlerde sürüp giden […]

En çok okunan ve tartışılan yazılar »

Sitemizin açıldığı günden beri 1500’e yakın makale yayınladık. Bunların içinden 49 tanesi en az 5.000 kez okundu, binlerce yorum aldı, verimli tartışmalara vesile oldu. İşin güzel tarafı ise bu yazıların bir kısmının hâlâ yeni yazılmış gibi taptaze olması, okuyucu ve yorumcuların dikkatini çekmeye devam etmesi. İşte bu 49 yazının tam listesi ve erişilme sayıları:  Küresel […]

Yine pazartesi, hâlâ pazartesi »

Kendim için Değil Bu Sefer… Ceren Gökoğlu …Ne zamandı hatırlamıyorum.Amed’in dar sokakalarının birinde kocaman avluya açılan evlerinin önünde görmüştüm ilk onu. Benim yabaniliğime, kendimi beğenmişliğime katlanan nadir çocuklardan biri olmuştu Rabia. Sonra uzunca bir süre bırakmadı elimi.Babam öldükten bir ay sonra evlerinde kaldığımız bir gece, küçücük kollarıyla bana sarılmış; gözyaşlarımı silmişti koca bir kadın gibi. […]