Archive for Temmuz, 2016

İnsancıklar / Dostoyevski »

Peki Pegasus’un üzerinde uçmamın anlamı neydi o zaman? Nedeni neydi? Güneş ışığı, mavi gökyüzü neydi? Pencerelerimizin altından kim bilir ne kokular gelirken, güzel kokulardan söz etmek neyin nesiydi? Bütün bunlar benim aptal hayal gücümün bir ürünüydü. Bazen insan duygularına kapılıp saçma şeyler yazabiliyor. Bunun nedeni de kalbin aşırı taşkınlığından başka bir şey değil. Eve dönerken […]

Hamd Ve İllet-İ Gaiyenin ALLAH’tan Nefyi »

 “Elhamdülillah (Hamd Allah’a mahsustur)” diye başlıyor, Kur’an-ı Kerim’in ilk ayeti. Elbette Allah’ın yüceliğini anlatarak başlıyor ayet. Ama insan soramadan edemiyor, neden ilk ayet “Allahü Ekber” veya “Subhanallah” gibi Allah’ın yüceliğini dolaysız bir şekilde beyan eden bir kelimeyle başlamıyor? Böyle bir soruya değişik açılardan cevap vermek mümkün. Öncelikle “Hamd Allah’a mahsustur” ibaresi, Allah’ın yüceliğini beyan etmekle […]

Kent / Hermann Hesse »

Ama yeniden belini doğrulttu kent, ne kadar ahşap bina varsa kâgir yapıya dönüştürüldü; ne kadar küçük şey varsa büyük, ne kadar dar şey varsa geniş duruma sokuldu. İstasyon ülkenin en büyük istasyonu, borsa bütün kıtanın en büyük borsası oldu; mimarlar ve sanatçılar gençleşen kenti resmi binalarla, bahçeler ve parklarla, çeşmeler ve havuzlarla, heykeller ve anıtlarla […]

Bir Başka Açıdan Hamd »

  İnanın, insanın çok garip, Allah düşmanlığı garip, şaşkınlık verici, akıl almaz: “İnsanı bir damla sudan yarattı. Bir de bakarsın ki o (insan), açık bir düşman kesilmiş.”[1] Ayet, insanın Allah düşmanlığının nedenini zımnen açıklıyor: “Bir damla sudan sonra; ben de varım, Sen nasıl varsan ben de öyle varım” hezeyanı. Hezeyan çünkü iman edince size verilen […]

Darbeciler yine saldırır mı? »

Gülencileri üzerimize salan küresel güç yine saldıracak, saldırmak zorunda. Neden? Zira Türkiye bu güce rahatsızlık veriyor. ABD başkanı Roosevelt (ö.1945) şöyle demişti: Ortadoğu’yu ABD’den daha iyi korumalıyız. Çünkü ABD dolarının değeri petrole bağlı. O günden beri 5ci donanma 60 savaş gemisiyle Basra körfezinde. ABD’nin hiçbir noktası, başkenti bile böyle korunmuyor. Petrolün çıkarıldığı Ortadoğu ile tüketildiği […]

Seksenli yıllarda cemaat henüz askeri helikopterden kendi vatandaşına sıkacak güce ulaşamamıştı »

‘1984’ desem bir çoğunuzun aklına George Orwel’in eseri gelir ama benim için aynı tarih, henüz 13 yaşındayken cemaate ilk adım attığım yıla tekabül eder. Babamın kat’i emriyle Aydın’da cematin yurduna katıldığımda, içinde birkaç giyim eşyası olan bir pazar çantam, kırmızı siyah şeritli Uşak işi yün battaniyem ve Necip Fazıl’ın Çile’si vardı. Tevafuk mudur bilmem ama […]

Ermiş / Halil Cibran »

Neşeniz kederinizin maskesiz halidir. Kahkahalarınızın yükseldiği aynı kuyu sık sık gözyaşlarınızla dolar. Başka nasıl olabilir ki? O keder varlığınıza ne kadar kazınırsa, o kadar neşe dolarsınız. Şarabınızı koyduğunuz kadeh bir zamanlar çömlekçinin fırınında pişenle aynı kadeh değil mi? Ruhunuza dinginlik veren lavta bıçaklarla oyulan ağaçla aynı değil mi? Neşeliyken yüreğinizin derinlerine bir bakın, göreceksiniz ki […]

Entelektüel: Sürgün, Marjinal, Yabancı / Edward Said »

Çoğunlukla başkalarının gerçekliğini görmemizi engelleyen birer perde işlevi gören, yetiştiğimiz ortamın, sahip olduğumuz dilin ve milliyetin sağladığı ucuz kesinliklerin ötesine geçebilme riskini göze alabilmek demektir evrensellik. Aynı zamanda dış politika, toplumsal politika gibi meseleler söz konusu olduğunda insan davranışları için tek bir standart arama ve buna uyma çabası demektir. Sözgelimi bir düşmanın durup dururken bir […]

Körleşme / Elias Canetti »

Nikâh tanıklığını artık bitkin düşmüş gövdesindeki son güç kırıntılarını harcayarak ufak tefek işler görmeye çalışan bir hamalla, kendi yaşamında türlü hilelere başvurup bekâr kalmayı başaran, buna karşılık başkalarının evlenmesinden çok hoşlanan ayyaş ve neşeli bir ayakkabıcı yaptılar. Sonuncusu, kibar müşterilerinden çabucak evlenecek kız ve erkek evlatlar vermelerini isterdi. Erken evliliklerin yararlarını tanıtlamak için de inandırıcı […]

Bize idam değil adalet lâzım. »

28 şubat sürecinde idam cezası olsaydı ikna odaları yerine idam sehpaları konabilirdi. Bize adalet lâzım, idam değil. Darbeciler için idam istemek oldukça romantik ve bize zarar verebilir. Yargıya sızmış olan gülenciler masum insanları idama gönderebilir. Türkiye’nin sorunları idamsızlıktan değil adaletsizlikten kaynaklanıyor. Casuslar ve teröristler hakim, albay, general olabilirken idam olsa ne olur, olmasa ne olur? […]