RSS Feed for This Post

Dersim’de ne oldu? Unutma! Unutturma!

Trackback URL

  1. 9 Yorum

  2. Yazan:özlem Tarih: May 15, 2010 | Reply

    maalesef görüntü gelmiyor.

  3. Yazan:Mehmet Yılmaz Tarih: May 15, 2010 | Reply

    Özlem Hanim, Aisha videonun sonundaki adres ve tel bilgisini ekledi sayfaya. Bu ekip bildiginiz gibi yasayan Dersim taniklarini ariyor. Bilgi ve belge destegi saglamak isteyenler irtibat kurabilir.

  4. Yazan:özlem Tarih: May 15, 2010 | Reply

    dns ayarları farklı bir bilgisayardan bakmıştım dün gece. şimdi görüntüyü görebiliyorum. ekleme iyi olmuş seyredemiyenler için.

  5. Yazan:halil civelek Tarih: May 15, 2010 | Reply

    DERSİM ile ilgili kampanyanızı araştırmalarınızı destekliyorum. İnsanların çektikleri acılar, yapılanları hoş görmek mükn değil. İnsanlar onurlarıyla yaşar. Onu elinden aldığınız zaman yaşama bağlı iplerini koparırsınız. kanunlar insan onurunu korumak için yapılır.şayet onurunu incitiyorsa, o kanun değil insanın kafasına inen tokmaktır.
    Ben Dersimin olayını yaşayan bir köyden geliyorum. dedem, ninem olayı anlatırlardı. Köyüm ZARATO – hARPUT YAKASINDA BİR KÖY.
    Dersim isyanından önce Seyit Rızanın adamları köyü basıyorlarmış. Köyde zorla tehditle hayvanları alıp götürüyorlarmış. Kadınların üzerinde giysileri çıkarıp götürüyorlarmış. Bütün bunlar hala sağ yaşayan ninemin yaşadıklarıdır. öyle kulaktan duyma değil. Bizim köy Kürt köyü olmasına rağmen Seyit rızanın zülmüne uğramıştır. Hayvanları topluyorlarmış, “Kim bir altın getirise hayvanını geri alır!” diyorlarmış. altın götürenlerin hayvanları geri verilmemiş.
    Demek istediğim şu: Mağdur olam yüzbinlerce insan mağduriyetlerini yalnızca devlete bağlamaları çok yanlıştır. Bu olaya neden olanları da yargılamak gerekmezmi?
    İdeolojik davranarak yalnızca Türk devletini suçlamak çok kolay bir yoldur. Ama öz eleştiri yapmak zordur. Sizin acılarınızı anlıyorum. olanlar kötüden de öte ama elininzi vicdanınıza koyarak biraz öz eleştiri yapsanız olmaz mı?
    You to be deki röportajların çoğu samimiyetten uzat söyletilen sözlerdir. bu konuda bir çok söyleşide kendini ele veriyor. Kadına soruyor: NENEM İLE BİRLİKTEYDİNİZ DEREDE SAKLANDINIZ DEĞİL Mİ? KADIN EVET DİYOR: pEKİ NENEM DİYOR Kİ ASKERLER BİZE TECAVÜZ ETTİ! KADIN HAYRET EDİYOR. HAYIR DİYOR. ALLAH VAR ÖYLE BİR ŞEY YAPMADILAR.
    Yani amacınız Dersimi unutmamaksa buna diyeceğim bir şey yok. Ancak adaletli olmak lazım. Bu olaya neden olanların köylerde yaptığı katliamlar, ve soygunları unutmamak lazım!
    saygılarımla
    ZARATO KÖYÜ ŞU ANDA KEBAN BARAJ GÖLÜ ALTINDA. BU KÖYÜN BÜYÜKLERİ HALA YAŞIYOR. YAZDIKLARIMI ARAŞTIRABİLİRSİNİZ

  6. Yazan:Since91 Tarih: May 22, 2010 | Reply

    Dersim’deki olaylar derinlemesine araştırılsın. Bir Atatürkçü olarak, araştırmanın objektif bir bakış açısı içermek şartıyla yapılması gerekliliğine inanıyorum. Okuduğum birçok belgeden neler Dersim’de bir katliam yapılmadığını ve yaşananların tamamen Yeni Türkiye Cumhuriyeti – Toprak Ağaları arasındaki sürtüşmeler olduğu kanısındayım. Bu dönem olaylarını merak eden arkadaşlar için Uğur Mumcu’nun ”Kürt Dosyası” adlı eserini tavsiye edebilirim.

  7. Yazan:aziz yılmaz Tarih: May 22, 2010 | Reply

    Dersim’deki olaylar derinlemesine araştırılsın. Bir Atatürkçü olarak, araştırmanın objektif bir bakış açısı içermek şartıyla yapılması gerektiğine inanıyorum.

    Evet aydınlığa kavuşmamış bütün karanlık ve kirli olaylar derinlemesine araştırlmalı elbet.İnsan olmanın bir gereğidir bu…Adalet ve vicdan bunu gerektirir.Ancak böyle bir araştırmanın “Atatürkçü olmak”gibi bir ön koşula bağlanması nereden icap etti acep?Aynı cümlede geçen bir başka “ön koşul”da “objektif”lik.Yoksa Atatürkçü olunmadan objektif mi olunamıyor nedir?

    Bu işin şartı şurtu yoktur arkadaş!Bebeklerin süngü uçlarına takıldığı bir vahşeti “insan olarak” nasıl bakıyoruz siz bundan haber verin.Ha,”objektif bakış açısı”ndan kasıt devletin işlediği suçları aklamak ve bu vahşete meşruiyet kazandıracak mazaretler üretmek değilse kriteri nedir bu obkektifliğin.Hani bir yardımcı olsanız da biz de “gaflete”düşmesek…

    Okuduğum birçok belgeden neler Dersim’de bir katliam yapılmadığını ve yaşananların tamamen Yeni Türkiye Cumhuriyeti – Toprak Ağaları arasındaki sürtüşmeler olduğu kanısındayım. Bu dönem olaylarını merak eden arkadaşlar için Uğur Mumcu’nun ”Kürt Dosyası” adlı eserini tavsiye edebilirim.

    Okuduğunuz belgeler?
    Bence sizin hiçbir belgeden haberiniz yok.Bu belgeler resmi söylem dışında hiçbir gerçeğe değinmeyen okul kitapları olmasın sakın?Bir de her olayı katı devletçi tutumla irdeleyerek komplo teorilerine dayandıran görüşler var,bunlardan da bolca okumuşluğunuz olabilir.Ancak objektifliğin adresi bu olmasa gerek.Baksanıza bir halkın soykırıma uğraması bile kendi geri kalmışlıklarına(toprak ağaların kendi aralarındaki sürtüşmeleri…vs)bağlamışsınız peşinen.Yani toprak ağaları kendi aralarında sürtüştüler,devlet de-zehirli gazlar da dahil-her türlü şiddet aracını kullanarak bu “zararlı unsarları”berteraf ederek temizlemiş oldu.Objektif bakış,derinlemesine araştırma dediğiniz şey eğer buysa mümkünse kendinize saklayın biz almayalım olur mu?

  8. Yazan:Since91 Tarih: May 24, 2010 | Reply

    Güzel kardeşim ben Atatürkçü olarak araştırmanın yapılmasına destek veririm sen başka bişeyci olarak verirsin diğeri kendini ait hissettiği gruba olarak destek verir. Atatürkçü olmadan da objektif olunur tabiki ancak neden buna bu kadar tepki gösterdin anlamadım gayet aklı selim bir şekilde objektif bir araştırma yapılması gerekliliğini vurguluyorum. İşte sen ve senin gibi arkadaşların suçlayıcı tavrıyla olayı araştırıp tahlil edip ders alamayız. O yüzden objektif olsun istiyorum.

    Halkın soykırıma uğraması cümlesini kabul etmiyorum. Hangi halk hangi halka soykırım uyguluyor ? Oradaki insanlarda benim insanım. Bu topraklarda yaşayan herkesi seviyoruz. Eğer bir haksızlık yapılmışsa ortaya elbette çıkmalıdır. Benim bu konuya bireysel eğilişimin sebebi budur.O yüzden bu konu hakkında belge, kitap okudum. Benim ne okuyup okumadığımı bilmeden siz ne kadar atıp tutsanızda konuyu inceledim. Ve zaten konuyu derinlemesine ya da objektif inceledim şeklinde büyüklük taslamıyorum aksine diyorum ki objektif ve derinlemesine bir şekilde araştırma yapılsın bizde bildiklerimizin doğruluğunu görmüş olalım.

    Bana karşı cevap yazarkenki psikolojinizi tahlil etmeye çalışıyorum ancak yazdıklarımı pek anlayamadığınız kanaatindeyim, ya da Atatürkçü olduğum için peşin yargılara vardınız. Tabi ben olaya bu kadar iyi niyetli bakıyorken sizin bu anlamsız sert tavrınız garip geldi diyebilirim.

  9. Yazan:aziz yılmaz Tarih: May 25, 2010 | Reply

    Güzel kardeşim ben Atatürkçü olarak araştırmanın yapılmasına destek veririm sen başka bişeyci olarak verirsin diğeri kendini ait hissettiği gruba olarak destek verir.

    Elbette sorun yok.Herkes dilediği gibi düşünsün,araştırsın.Yeterki benimsenen yöntem bir başkasına dayatılmasın.

    Ancak burada önemli bir nokta var:Bireyin aidiyet duygusuyla kendisini ifade etmesi düşünce ve ifade özgürlüğü,din,inanç ve vicdan hürriyeti kapsamına girer.Çoğulculuk ve çok seslilik adına bu anlamda bir sınırlama olmamalı bilakis desteklenmeli ve savunulmalıdır.Ancak “objektiflik”ya da bu iddiada bulunulması farklı şeylerdir.Dolayısıyla özgür düşünceye evet ama bir düşünceye obektiftir/değildir şeklinde peşinen anlam yükleyerek sınıflandırmaya hayır derim.

    Zira,”bir şeyci”olarak tanımladığınız “grup/gruplar”ın görüş ve algıları birbirinden farklı olabilir-ki sorun yok.Dolayısıyla kendinizi içinde tanımladığınız Atatürkçüler ile bir diğer ideolojiye/inanca sahip bir diğerinin; bir olay ya da olgu hakkındaki yargı ve değerlendirmeleri kimi yerlerde örtüşmeyebilir.Bu da kısacası birine göre objektif olanın diğerine göre “olmadığı”sonucuna gtürebilir.

    Atatürkçü olmadan da objektif olunur tabiki ancak neden buna bu kadar tepki gösterdin anlamadım gayet aklı selim bir şekilde objektif bir araştırma yapılması gerekliliğini vurguluyorum.

    Tepkisel davranmış olabilirim ya da siz böyle anlamış olabilirsiniz.Ancak dikkat çekmeye çalıştığım nokta yukarıda genişçe yer verdiğim “objektiflik”olgusuydu…Objektifliğe farklı anlam yüklediğinizi düşünüyorum.

    Bu arada alıntıladığım paragrafınızın(ikinci alıntı) ilk cümlesine katılıyorum:”Atatürkçü olmadan da objektif olunur…”doğrudur,aynı şekilde Atatürkçülük karşıtı her grüş de objektif değildir.Benim de vurgulamak istediğim buydu zaten.Bu noktada ortak bir zemin yakalamamız olumlu bence.

    İşte sen ve senin gibi arkadaşların suçlayıcı tavrıyla olayı araştırıp tahlil edip ders alamayız. O yüzden objektif olsun istiyorum.

    Burasına pek katılmayacağım.Tavrımı suçlayıcı bulabilirsiniz,tepkisel de bulabilirsiniz.Ancak bu cümlenizde fazlasıyla niyetokumacılık ve genelleme anlayışı hakim olmuş.Kimdir bu benim arkadaşlarım sizce?Ben kendimi bir gruba ait hissetmiyorum.Fikirlerim de beni bağlamalı.Bakın tepkisel ve suçlayıcı bulduğunuz üslubum doğrudan fikirlerinize yöneliktir.Herhangi bir grupla özdeşleştirerek eleştiride bulunmuyorum.Ha katılır veya katılmazsınız bu anlaşılır bir durumdur.Ama benim sorumluluğumdur ve muhatabı ben olmalıyım başkaları değil.Bu nedenle bence fikirleri temel almanızda fayda vardır.Arkadaşlarım dediğiniz kesimlerle zaman zaman zıt fikirler içinde olabiliyoruz,lütfen bu konuda acaleci davranarak genellemeden kaçının.

    Halkın soykırıma uğraması cümlesini kabul etmiyorum. Hangi halk hangi halka soykırım uyguluyor ? Oradaki insanlarda benim insanım. Bu topraklarda yaşayan herkesi seviyoruz. Eğer bir haksızlık yapılmışsa ortaya elbette çıkmalıdır. Benim bu konuya bireysel eğilişimin sebebi budur.O yüzden bu konu hakkında belge, kitap okudum. Benim ne okuyup okumadığımı bilmeden siz ne kadar atıp tutsanızda konuyu inceledim. Ve zaten konuyu derinlemesine ya da objektif inceledim şeklinde büyüklük taslamıyorum aksine diyorum ki objektif ve derinlemesine bir şekilde araştırma yapılsın bizde bildiklerimizin doğruluğunu görmüş olalım.

    Soykırım kavramı size abartılı gelmiş olabilir ve elbette bu kavramı kabul etmeyebilirsiniz.

    Ancak ben kavramlara çok takılmamnızı tavsiye ederim.Orantısız güç kullanarak bir topluluğun “temizlenmesi”benim açımdan bir insanlık suçudur.İster tehcir şeklinde olur ister işgal ya da kıyım…zulüm zulümdür.Benim için nasıl bir kavramla tanımlandığının bir önemi bulunmuyor.Ayrıca zulüm uygulayıcısının ya da mağdurun hangi halktan olduğu da çok ilgilendirmiyor beni.

    Ancak buna karşın ben suçlu halkardan bahsetmedim.Gücü elinde tutan otoriteler vardır ve hep olmuştur.Yani açıkçası devletlerden,kurumlardan,silahlı güçlerden bahsediyorum.Mümkünse bir daha yaşanmaması için elbirliğiyle çalışalım.Yoksa halkları/milletleri/toplulukları kasderek suçlu arama derdinde değilim.Bu bakımdan aidiyet duygusuyla doğrudan bir halkı/ulusu/topluluğu suçlu göstermek ne kadar yanlışsa,suç işleme potansiyeli olan kurumları da sırf aidiyet duygusuyla aklamaya çalışmak o kadar yanlıştır.

    Dolayısıyla siz kürtleri/alevileri asli unsur,bizden birileri olarak görebilir ve sevebilirsiniz.O halde bu sevginizin gereğini yerine getirmekle sorumlusunuz.Ayrıca sizi doğrudan yargıladığım falan da yok.Dolayısıyla siz sevdiğinizi söyleseniz de-sevmediğinizi iddia etmiyorum-herhalde bunca zulüm uygulayanlar,bu katliama bir şekilde ortak olanların da sizinle aynı sevgiyi paylaştığını düşünemezsiniz.O halde objektiflik yarışı yerine gelin hep beraber empati kuralım…Bizleri asırlar boyu birbirine boğazlatan şer odaklarına karşı duralım.Ama ilk söyleyeceğimiz benim milletim,benim devletim…”suç işlemez” kesinliğine dayanacaksa kusura bakmayın ders falan çıkramayız aksine kamplaşmaya zemin yaratmış oluruz.

    Yorumunuzun “atıp tutmak”olarak değerlendirdiğiniz kısmına fazla girmeyeceğim.Evet daha sağlıklı bilgi için çok kaynağa başvurmak gerekiyor.Ama kitaplar her zaman doğruyu ve gerçeği söyler demek değildir bu.Daha çok sorgulayalım,sınırlı ve tek ideolojiden beslenmiş kaynaklara fazla bel bağlamayalım.Budur söylediğim.Okul kitaplarına fazlasıyla aşina olduğumdan nasıl bir ideolojik cendere oluşturduklarını çok iyi biliyorum.Ve yaşadığım gerçekler maalesef bu zihin öğütücü ajitasyondan çok daha farklı.Siz kabullenmeyebilirsiniz ama gerçek bu maalesef.

  10. Yazan:haldun Tarih: Haz 16, 2010 | Reply

    dersimde yaşananları en iyi dersim ve tunceliler bilir aleviler olarak hala chp yi desdeklediklerine göre bize söylenecek söz kalmıyor demekki….

  1. 1 Trackback(s)

  2. May 4, 2014: Alaturka Alevîlik: Kerbalâ’yı hatırla, Dersim’i unut, CHP’ye oy ver!

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin