RSS Feed for This Post

Başörtüsü Yasağı Yerine Lahmacun Yasağı

Birkaç saat önce YouTube’da Anthony Bourdain’in No Reservations adlı programının İstanbul’u konu alan bölümünü izlemiş ve ardından ilgili videoyu sosyal paylaşım sitelerinde tedavüle sokmuştum. Bu paylaşımım üzerine facebook’a bırakılan yorumlar beni biraz düşündürdü. Zira yorumculardan biri, dönerin ve lahmacunun Batıda ve özellikle de Almanya’da çok seviliyor olmasından hareketle, bize Avrupa’dan gelen bir şeyin doğal olarak rüştünü ispat etmiş sayılacağını ifade ediyor ve böylelikle döner ve lahmacunun ülkemizde gönül rahatlığıyla yenebileceği yönünde bir çıkarsamada bulunuyordu.
Yorumcu gerçi biraz kinayeli konuşuyor gibiydi; ama ben yine de kendisini ciddiye alıp bu konu üzerinde biraz düşündüm. Kendi kendime, “İşin başında giyecek değil de yiyecek devrimi yapmış olsaydık acaba daha mı iyi olurdu?” diye sordum. Sonuçta ikisi de kültürel öğeler… Birini alacağına öbürünü alırsın, al sana yine Kültür Devrimi!… Neden olmasın?
Hem kim bilir, belki de öylesi daha az sancılı olurdu. Gerçi, öyle bir durumda, içki gibi domuz etini de çağdaşlık alameti olarak kabul etmemiz gerekirdi herhalde… Haliyle lahmacun yiyeni de “Kamusal alandır!” deyip üniversiteye sokmamak icap ederdi. Ama “ders dinlerken lahmacun yemek” gibi bir dini vecibe olmadığından, en azından on binlerce insan eğitim hakkından mahrum edilmemiş olurdu. En kötü ihtimalle üniversitelerin giriş kapısına bir kabin koyarlardı ve “bu devirde elinde lahmacunla üniversiteye gelmeye kalkan” çağdışı gençler de bu kabinde yiyeceklerini bitirip öyle girerlerdi içeriye.
Bir de tabii yine ılımlı laiklerimiz olurdu ve aslında ne kadar da anlayışlı olduklarını herkese gösterebilme adına, “Bu işlere yasak getirmek çözüm değil. Gençlerimizi bir kez baştan Atatürkçü düşünceyle yetiştiremedikten sonra, üniversite çağına gelmiş bir insana, ‘Lahmacun yemeyeceksin!’ demek yanlıştır!” derlerdi. Kimi diğerleri de, kendi babaannelerinin yaptığı lahmacunların hiç de “bunlar”ın yedikleri lahmacunlara benzemediğinden dem vurur, bu ne idüğü belirsiz gençlerin yediği lahmacunların aslında siyasi bir simge olduğunu iddia ederlerdi: “Bakın, benim dedem de lahmacun yerdi, ama sizinkisi siyasi!”
Bütün bunları akademik kanalla da destekleyip, ilk lahmacunu yiyenlerin aslında Sümerli fahişeler olduğu yönünde ulu-önder-destekli bir Türk Gastronomi Tezi de ortaya atılabilirdi. İnsan bir kez istedikten ve kafasına koyduktan sonra neden olmasın? Zaten Kemalizm de sonuçta az zamanda nice olmazları olduran bir rejim değil mi?
Tabii şimdi bu yazıyı okuyanlar arasında, “Yiyecek devrimi mi? Ne saçma şey o öyle!” demeye kalkan bazı vatan haini karşı devrimciler ya da işbirlikçi II. Cumhuriyetçiler olabilir. Ama ben bunun hiç de saçma olduğunu düşünmüyorum.
Ya da şöyle söyleyeyim: Giyecek devrimi ne kadar mantıklı ve zeka ürünü ise, yiyecek devrimi de en az o kadar öyledir! Ama şayet bu ikisinden biri altı yaşından beri normalize edildiği için kulağa daha makul geliyorsa, onu bilemem.

Derin Sular

… Bu makale ilginizi çektiyse…

 Alaturka Laiklik: “Beni bir bir sen anladın, sen de yanlış anladın!”

Türkiye Cumhuriyeti’nde Alevîlere zorla Sünnî İslâm öğretilirken Sünnîlerin başörtüsü devlet dairelerinde yasak. Türk Ordusu’nun istihbaratı camileri ve namaz kılanları fişliyor. Hristiyan Ermenilerin ne kiliseleri, ne yetimhaneleri ne de cemaat lideri seçimleri özgürce yapılamıyor. Rumların ruhban okulları özgür değil. Yahudiler diğer gayrı Müslimler gibi askerde ayrımcılığa uğruyor. Ateistlerin kitapları, internet siteleri yasaklanabiliyor, kapatılabiliyor. Gayrı Müslimlerin alın teriyle biriktirdikleri vakıf malları 1970′lerde gasp edildi, hâlâ geri verilmiyor.

Sahi Laiklik neye yarıyor? Bu kitap son yıllarda Türkiye’nin gündemine gelen, birbirinden ayrı gibi duran ama çekirdeğinde Yobaz Laiklik Meselesini barındıran konuları ele alıyor.Buradan indirebilirsiniz.

Trackback URL

  1. 2 Yorum

  2. Yazan:enternasyonal Tarih: Oca 28, 2010 | Reply

    bi keresinde fakülte binasına girerken, güvenlik görevlisi -artık şaka mıdır değil midir bilmem- içeriye yiyecek ve içeceğin sokulamayacağını söyledi. ben de tamam dedim suyu çantama koyuyorum. ama içeride içmeyeceksin dedi. tamam dedim 🙂
    yani diyorum ki yasakçılarda mantık aranmaz. bi bakarsın lahmacun da yasak olmuş hiç belli olmaz 🙂

  3. Yazan:bi dost Tarih: Oca 29, 2010 | Reply

    mantıklı:) başörtüsü yasağından daha mantıklı kesinlikle:)

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin