RSS Feed for This Post

Mustafa’yı mı daha çok seviyorsun yoksa Tayyip’i mi?

Trackback URL

  1. 154 Yorum

  2. Yazan:HAKAN YILMAZ Tarih: Oca 24, 2010 | Reply

    Elbette Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ümü daha çok seviyorum. Yaşam tarzı olarak tamamen Batılı. Ben de Batılı Liberal Kemalist biri olarak Atatürk’ü seviyor ve destekliyorum.

    Tayyip Erdoğan zihniyetinin ülkeyi gittikçe geriye götürdüğü, Ortaçağ kalıntısı gerici fikirlerin ülkemizi kuşattığı açıkça ortadadır. Yapılması gereken gayet basittir. İktidarı her ne şekilde olursa olsun devirmek. Yerine hem Kemalist hem de Liberal bir iktidarı kurmak gerekir diye düşünüyorum.

    İslamdan kaynaklanan gericiliğin ülkemizi karanlığa gömmesine izin vermemek adına AKP denen gerici irticacı partinin iktidardan uzaklaştırılması elzem haline gelmiştir. Devletimizin bekası, milletimizin huzuru için masadaki tüm seçenekleri değerlendirmenin zamanıdır. Bu seçeneklerin neler olduğunu laik Kemalist liberal insanların bildiği gayet açıktır.

    AKP döneminde; Türkiye’yi Batıdan uzaklaştırmış, ABD ile ilişkilerimiz bozulmuş, İsraille ilişkiler kopmuş, AB süreci rafa kaldırılmıştır. Bu duruma el koyacak güçlü bir iktidarın varlığı şarttır. Türkiye’yi yeniden ABD – AB ve İsrail ile iyi ilişkiler içine sokacak bir hükümete ihtiyacımız vardır.

    Laikliğin yeniden tesis edilmesi, liberal demokrasinin hayata geçirilmesi, Kemalizmin gençlerimize öğretilmesi vazgeçilmez hayati bir konudur.

  3. Yazan:erdem Tarih: Oca 24, 2010 | Reply

    Ben de Batılı Liberal Kemalist biri olarak:))
    İlahi güldürdünüz beni akşam akşam…Neyse Allah eti senin benim gibi kemiren,senin benim gibi küfreden senin benim gibi muhabbet eden bu uluslararası çapta geniş ve yenilikçi zihniyete sahip Tayyibimizi aman başımızdan eksik etmesin… Ya birde sol elle yemek yemeye başlarsa aman aman şakası bile kötü:)Eti böyle kemirsin yeter bize..Sol elini kullanmaya başladı mı laiklik,batı cumhuriyet adına felan -bak tüylerim diken diken oldu bile- biz bu sol elden çok çektik dostum..

  4. Yazan:eg Tarih: Oca 24, 2010 | Reply

    “Batılı Liberal Kemalist…Yerine hem Kemalist hem de Liberal bir iktidarı kurmak gerekir diye düşünüyorum…Laikliğin yeniden tesis edilmesi, liberal demokrasinin hayata geçirilmesi, Kemalizmin gençlerimize öğretilmesi vazgeçilmez hayati bir konudur.”

    çorba mı?

  5. Yazan:Kenan Tarih: Oca 24, 2010 | Reply

    Hakan bey;
    Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’
    Batılı Liberal Kemalist
    İktidarı her ne şekilde olursa olsun devirmek
    Devletimizin bekası
    laik Kemalist liberal
    liberal demokrasinin
    Kemalizmin gençlerimize öğretilmesi

    Bunlar aynı cümle içinde kullanılamıyor.

  6. Yazan:ferit Tarih: Oca 24, 2010 | Reply

    Biri çatal bıçak kulanmış, öteki tavuk budunu eliyle yemiş. Ben Atatürk’ü sevmeme hakkımı kullanarak Tayyip diyorum. Ayrıca tavuk budu çatal-bıçak kullanılarak yenmez, yenirse aradaki etler çöpe gider. “Yiyiniz içiniz israf etmeyiniz.”

  7. Yazan:sq Tarih: Oca 24, 2010 | Reply

    Tayyip eliyle tavuk yedi diye “halk adamı”mı oldu yani?
    Bu çıkarımı yapanın dandik Kemalist sitelerdeki “fark”ları bulanlar kadar beyni yok.

  8. Yazan:sq Tarih: Oca 24, 2010 | Reply

    ama eğer bu fındık beyinlinin istediği bir seçim ise, şu resme bakıp heralde Mustafa derdim en azından adamla iki kadeh içip hoş sohbet edersin eminim daha enterasan biridir. 🙂

  9. Yazan:Cengiz Cebi Tarih: Oca 25, 2010 | Reply

    Bir yemek karesiyle olmaz.

    İkisiyle de tanışmadık.

    Ancak soldaki için ‘koruma kanunu’ yazmış sevenleri.

    Sağdaki için yazılmamış.

    Dolayısıyla ‘asimetrik bir yıpratma’ var. 🙂

    Üstelik ‘olmasaydı babamızın bile belli olmayacağı figür’ü sevmemek bir ihanet değil mi?

    Zor bir soru.

  10. Yazan:ali duman Tarih: Oca 25, 2010 | Reply

    Sn. Hakan Yılmaz,

    siz nerede yaşıyorsunuz? uzayda mı yaşıyorsunuz? zaten kemalist olduğunuz dünyadan ve türkiyeden bu denli kopuk oluşunuzdan belli.

    Atatürk ve batılı kelimelerini yan yana kullanabilirsizin, zira bu konuya bir itirazım olmaz. Zira benim görüşüme göre de Atatürk, bir batılıdan bile daha fazla batıcıdır, cumhuriyeti kurduğu ilk günden itibaren yüzünü batıya dönmüştür. Cumhuriyete dair tüm değerler batıdan alınma/devşirmedir. Buda ayrı bir durumdur ki, hiç bir orjinaliteliği yoktur, cumhuriyet a’dan z’ye bir batılılaşma projesidir.

    ancak bugün yürürlükte bulunan kemalizmin, Atatürk ile hiç bir ilgi ve alakası bulunmamaktadır. Atatürk ile tek ilgisi Atatürkü kullanıyor olmasıdır, bu nedenle kemalizm ile batılı kelimelerini yan yana kullanıyor olmanız sizi kafasını kuma gömen devekuşu haline sokuyor.

    nasılda haberiniz olmamış hayret! kemalizmin batıya ve AB’ye olan düşmanlığından. bu düşmanlığı görmemek için uzayda yaşamak gerekiyor, ya da bu konuda yapılan takiyeyi yutmak gerekiyor. (hani AB’yi istiyormuş gibi görünüpte, üyelik için atılması gereken tüm reformları engelleme, baltalama taktikleri var ya onlardan söz ediyorum, bu takiyeci ucuz taktikleri tüm dünya biliyor, birtek kafasını kuma gömmüş bu ülkenin kemalistleri öğrenemedi, “öğrenilmiş cehalet” denen şey bu olsa gerek)

    haberiniz yok galiba AB yetkili mercileri sürekli yaptıkları açıklamalarla AKP ve RTE’ye destek vermekteler, Türkiyeye resmi ziyaretler ve temaslar için gelen AB’li yetkililerin daha bir tanesi ana muhalefet partisini dikkate aldığını, ziyaret ettiğine tanık olmadık. Şayet bir bu ucube muhalefet partileriyle bir şekilde temas kurma durumunda olmuşlarsada AB’ye üyelik için hükümet politikalarının desteklenmesine yönelik İKAZLARDA bulunmak içindir.

    batılılık ne yana düşer usta, kemalizm ne yana, demokrasi ne yana düşer usta, kemalizm ne yana. bir söylesenizde acizane olarak istifa etsek engin bilgilerinizden, uzaya geri dönüş uçuşunuz başlamadan 🙂

    yani kemalistsiniz ya, allah bilir kendinizi demokratta sanıyordursunuz aklıma geldi bir sorayım diye; akp’yi yıkmayı planlamışsınız ve masadaki tüm alternatiflerden dem vurmuşsunuz, demokrasilerde yıkmak gibi bir tabir var mı usta, yıkmak ne yana düşüyor, demokrasi ne yana onu da bir anlatsanız diyorum, zira benim bildiğim demokrasilerde sandık ve millet iradesi var, ancak ne var ki belki de sizin kemalizm demokrasilerinde çookkkk taktikler var belli ki, hani osmanlıda oyun çok diye bir halk deyişi vardı ya, sizinki biraz bu tarz bir şey oluyor, diyorum ki taktik çokkk yaa şu sefil avrupaya da biraz demokrasi götürseniz de ilerlerse garibanlar bu yolda, sandık, seçim, meçim, çoğulculuk, katılımcılık, insan hakları, hukukun üstünlüğü gibi teranelerle uğraşıp duruyor zavallılar, belli ki sizin icat ettiğiniz demokrasi mefkurelerine hala ulaşamamış biçare avrupamız, ne diyelim darısı sefil avrupanın başına, muassır medeniyetlerin üstüne çıkmak demek böyle birşey oluyormuş! geride kaldık, öğrenemedik, az bi demokrasi dersi ihsan eyleseniz diyorum, hani şu darbelerle, katliamlarla, faili meçhullerle bezeli olanından yani kısacası muassır medeniyetin de üstüne -kestirmeden- çıkılanından olsun lütfen!….sadece bize mi?zira dünyaya verecek çokkk dersiniz olmalı bu konuda…unutmayalım ki hitlerin en büyük esin kaynağı olan aktörde (enver paşa) bizden çıktı, dimi yani, daha ne cevherler var bizde, eksik olsun dedirten cinsinden.

    saygı, sevgi ve hayırlı uzay yolculukları dilerim size.

  11. Yazan:kaankk Tarih: Oca 25, 2010 | Reply

    Bir insan ne kadar cahil ve ne kadar kıt görüşlü olabilir?sorunun cevabı buradaki yorumlardan birinde.Gülmekten kırılmak,acımak ve lanet etmek arasında bu kadar gidip geldiğimi hiç hatırlamıyorum.Ama o güzide satırları bakıp bakıp gülmek için yapıştırıp sakladım.

    Resme gelince -bunun bir de atlı versiyonu vardır – ,bu tip zekadan bir gram nasibini almamış ürünler üzerinde tek kelime etmeye değmez diye düşünüyorum.Ellemeyin mastürbasyonlarını yapsın kemalistler

  12. Yazan:Furkan Tarih: Oca 25, 2010 | Reply

    Bir kere bu fotoğraflar arasında çok büyük bir fark var. Birisinde fotoğrafı çekilen şahıs fotoğrafının çekildiğinin bilincinde olarak “POZ” vermiş. Diğerinde ise son derece doğal bir pozisyonda fotoğraf çekilmiş. İlk fotoğrafın çekildiği tarihte malumunuz teknoloji farklıydı. Öyle şimdiki gibi her istediğin zaman fotoğraf çekemiyordun. Fotoğraf çekmek için bir ön çalışma yapılıyordu. Bu tıpkı bir mankenin katalog çekiminde çekilmiş fotoğrafı ile doğal haliyle çekilmiş fotoğraflarının yanyana konulması gibi. Atatürk zamanında da şimdiki gibi dijital makineler olsaydı, eli burnunda bir atatürk resmimiz bile olabilirdi eminim ama o dönemin icabı olarak fotoğraf çekimlerinde hep “POZ” verilmiştir. Ayrıca daha sonraki yıllarda bu fotoğraflardan hangilerinin halka gösterileceği de atatürk kültü mensupları tarafından tespit edilmiş, böylece zihinlerdeki yarı tanrı yarı hollywood yıldızı simge ortaya çıkarılmıştır. O yüzden bu türden basit yıpratmalara kıymet vermemenizi tavsiye ederim.
    Daha önce de tayyip erdoğan attan düştüğü zaman, o düşme anını gösteren bir fotoğraf ile atatürk’ün bir at üzerinde dimdik otururken çekilen fotoğrafı yanyana koyulmuştu. Ne saçma sapan saptamalar, ne saçma sapan karşılaştırmalar. Sanki atatürk hiç ayağı kayıp düşmemiş, hep süper bir kahraman olarak yaşamış gibi. Ey atatürk tapıcıları, sizin derdiniz ne ?

  13. Yazan:abdullah Tarih: Oca 25, 2010 | Reply

    Bu sitede gördüğüm en absürt şey.Ne alakası var şimdi.Biride kalksa başka şeyleti ortya koysa o zman ne diyeceksiniz.Bu siteye yakışmamış.

  14. Yazan:ihsan kaygın Tarih: Oca 25, 2010 | Reply

    Bir de şu ayrıntı var.Bıçak sağ el,çatal sol elle tutulur,oysa soldaki fotoda tam tersidir. Demek neymiş taklitçilikle batılı olunmuyor

  15. Yazan:Amir Töre Tarih: Oca 25, 2010 | Reply

    Bu tip ucuz cingözlükler bu siteye hiç yakışmıyor (belki de çok yakışıyordur, emin değilim). Mutlaka Atatürk, yeri geldiğinde, eliyle tavuk budu yemiştir, mutlaka Tayyip Erdoğan, yeri geldiğinde, çatal bıçak kullanmıştır ve kullanacaktır. Rastgele iki fotoğrafı bir araya getirmek ve bundan anlam çıkarmak saçmalıktır. Atatürk ya da Tayyip Erdoğan’ a olan sevginiz bunlara dayanıyorsa, boşverin, sevmeseniz de olur.

  16. Yazan:Emre Tarih: Oca 25, 2010 | Reply

    Tavuk budunu çatal bıçakla yemek biraz zor olsa gerek.”kafiyeli oldu:)”
    Sevgi konusuna gelince ‘Tayyip’ daha ağır basıyor.Özünü inkar etmiyor çünkü!
    Atatürk devrimlerini yaparken keşke Anadolu insanının maddi ve manevi değerlerine sekte vurmasaydı daha güzel olurdu bence…

  17. Yazan:Ekrem Senai Tarih: Oca 25, 2010 | Reply

    Bu fotoğrafı bildiğim kadarıyla Ulusalcılar kendi mail gruplarında aralarında gezdiriyor. Mesaj açık: Atamız ne kadar görgülü, şık… Tayyip ne kadar iyyreenç. Adamın perspektifi bu kadar dar çünkü.
    Bu fotoğraf sitede, tamamen yorumsuz bir şekilde yayınlanıyor ve yine ulusalcı arkadaşlarımızdan bu konuda tepki geliyor. Hiç yakışmıyormuş siteye…
    Benzer bir fotoğraf daha hatırlıyorum. Atamız janti giyinmiş, yanında “1.cumhurbaşkanımız” diye yazıyor; yanında Abdullah Gül’ün fotoğrafı, bacaklarını rahat bir şekilde karyolada uzatmış, gülüyor, çorapları kameraya yaklamış, bu da “son cumhurbaşkanımız”mış.
    Demirci, köylü çocukları “baş” oldu ya, hazmetmek hiç kolay değil. Millet köyden indi, vatandaş denize giremiyor. Kıllı ayılar, göbeğini kaşıyanlar, etobur piknikçiler sizi… Sonra seçkinci, elit filan deyince itiraz ederler; onlar da orta sınıfmış. Elitist olman için elit olman mı gerekiyor sanki?

  18. Yazan:Tayfun Tarih: Oca 25, 2010 | Reply

    Kemalizm ve liberalizm bir arada? 😀 Hiç güleceğim yoktu.
    Ben bu resimde ne görüyorum?:
    Soldaki zat hizmetkarlarının donattığı, arkada ellerini bağlamış, atasının emirlerini büyük bir korku ve itaatle bekleyen kullarıyla beraber büyük bir saltanatın, gücün tadını çıkarıyor ve kendisine bu gücü bahşedenler gibi davranıyor, onlar gibi giyiniyor, onlar gibi yemek yiyor.
    Sağdaki zat ise bir asıra yaklaşan esarete, yasaklara, baskılara rağmen ayakta kalabilmiş, monşerlerle oturmak yerine ”kaba, yobaz” halkıyla oturmuş, onlarla aynı sofrada kaşık sallamış, iktidarı amaç olarak değil, içinden yetiştiği halka bir hizmet aracı olarak gören, içinden yetiştiği halk gibi ”kaba ve yobaz” olan ama onların içinden biridir.

  19. Yazan:sq Tarih: Oca 25, 2010 | Reply

    Vay be, Tayyip Ramsey gömleği, şık saati ile tavuk budunu eliyle yiyence “içimizden biri”olmuş, madenciler göçüklerde, insanlar tersanelerde ölürken, insanlar grevler yaparken Tayyip evinde anca kristal bardağıyla Cola Turka içecek kadar “halk çocuğu”dur.
    Alın dandik Kemalist sitelerin fildişi kulelerindekileri vurun bunlara. Bir de maddi, manevi değerlerden bahsederler. Hadi oradan.

  20. Yazan:roxane Tarih: Oca 25, 2010 | Reply

    resimlerdeki karşılaştırma çok saçma.. ama kişileri karşılaştırmak gerekirse, ben bir ülkeyi yönetmeye talip olanların sadece şahsi bencilliklerinden dolayı oralrta geldiklerine inanmam.bu adamlar halklarını sevmiştirler bu yoruma açıktır ama biri halka rağmen halk için demişken diğeri kemalizme rağmen halk için demiştir.

  21. Yazan:MY Tarih: Oca 25, 2010 | Reply

    “Vay be, Tayyip Ramsey gömleği, şık saati ile”(SQ)

    yaw maden isçileri filan, biraz ucuz solculuk olmus. Marx hiç çalismis mi hayatinda bakin bakalim? Babasi, annesi ne is yaparmis, madende de mi çalisirlarmis?

    hem niye öyle diyorsunuz, Ramsey gayet iyi bir marka, o kadar da pahali degil 🙂 Adina ve Londra’daki merkezine ragmen zannediyorum Türk mali.

    Dolmabahçe sarayina okulla gitmistik, hiç unutmam, Atatürk’ün ipek iç çamasirlari sergileniyordu bir odada! çüs demistim, adamin resmen donlari, atletleri…

    Neyse, yani milleti yoktan var eden(!) samsun’dan günes gibi dogan(?) adam meger ipek çamasir giyermis. Sirtinda mermi tasiyan ve göbegini kasiyan köylülerle pek ortak yani yokmus :))

  22. Yazan:Tayfun Tarih: Oca 25, 2010 | Reply

    Soldaki resimde narsisizm (doğru yazılışı böyledir), sağdaki resimde tevazu görüyorum.
    Not: Ramsey gömlekler çok pahalı değildir. Kristal bardak Cola Turka’nın ücretsiz hediyesidir.
    Tayyip Erdoğan da giyim kuşamından ziyade ”halka tepeden bakmayan” duruşuyla sadece T.C.’nin değil, Osmanlı, Selçuklu ve tüm Türk tarihinin ve hatta dünya tarihinin gelmiş geçmiş en mütevazi liderlerinden birisidir.

  23. Yazan:Tayfun Tarih: Oca 25, 2010 | Reply

    sq
    Devlet adamı rakı masasında muhabbet edilecek kişi değildir. Milyonların sorumluluğunu taşıyan, o sorumluluğunu taşıdığı milyonların kaderini tayin edecek kişinin alkol alacak, sarhoş olacak, kusacak, ishal olacak, bütün gece cıvık sıçacak, tekrar ayılmaya çalışacak vakti ve enerjisi olamaz. O keyifçi kafa yapısına giren kişi de günü ve iktidarını kurtaracak uygulamalardan ötesini yapmaz. Bütün gece içer, naralar atar, geç kalkar, meclisi öğleden sonra açar, 3-5 saat muhabbet edip geri evine gider, ”yan gelir, yatar”. O 3-5 saatte de şuursuzca , bugün ülkemizin problemlerinin yarısından fazlasına sebep olan çağdışı, baskıcı anayasalar ortaya çıkar.
    Ben de alkol alıyordum, oradan biliyorum. Sürekli başıma bir iş gelirdi bu meret yüzünden. Paramı kaybettim, sağlığımı kaybettim. Ama bu başıma gelen olaylarda hep başkalarını suçladım, hiç dönüp de aynaya bakmadım. Hayatımı mahveden bu illetten kurtulduğum günden itibaren özeleştiri yapmaya başladım, toparlandım, hayatım düzene girdi, işlerim yolunda gitmeye başladı, daha mutlu bir hayatım oldu. Sana da aynısını tavsiye ederim. Unutmayın, artık sadece ”dinciler” değil, ”ilhamını gökten indiği sanılan kitaplardan değil, bizzat hayattan alan” akıllı, özgür ve derin düşünebilen insanlar da kemalizmin çağdışı kaldığını itiraf ediyorlar. Örneğin, Nuray Canan Bezirgan’ın da sol görüşlü bir ailede yetiştiğini, ailesinde, yakınlarında bir tane bile başörtülü olmadığını hatırlatırım. Bu yolun sonunun çıkmaz sokak olduğunu gören milyonlarca vatandaşımız var. Ama malesef cesaret edip konuşamıyorlar. Siyaset yapma hakkı ve hatta ileri giderlerse hürriyet hakları bile ellerinden alınabiliyor. Birazcık cesaretiniz varsa ve gerçeklerle yüzleşmeye hazırsanız halkın üzerinden baskıyı kaldırın, düşünce özgürlüğünün önündeki bütün engelleri kaldırın, insanlar özgürce fikirlerini ifade edebilsinler, o zaman görürsünüz içinde yaşadığınız toplumun gerçeklerini.

  24. Yazan:sq Tarih: Oca 25, 2010 | Reply

    Sayın MY,

    ideolojik gömleklere, Marx’a ona buna hiç gerek yok, şunu kabul etmelisiniz ki ideolojiler toplumdaki sınıfları belirleyen etmenler değil artık. Eliyle but yemek Tayyip Erdoğan’ı halk çocuğu yapmaz, bu gerçekten zekaya hakaret olur, Erdoğan, sermayenin, şirket patronlarının iktidardaki temsilcisidir ve bu anlamda safı bellidir. Aman ne şirin eliyle yemiş. Sanırısınız adam evde soğan kırıp oturuyor.

    Atatürk’ün Dolmabahçe günlerinin “halk çocukluğu”
    olduğunu kim söyledi ki?
    Çakma halk çocuklarından gene de daha samimi bile bulabilirim. Ya göründüğün gibi ol, ya olduğun gibi görün demişler.

  25. Yazan:sq Tarih: Oca 25, 2010 | Reply

    Coca Cola’nın da hediyesi küçük kutup ayıcıkları vardı Tayfun Bey, gece koynunuza alıp uyuyarak dünyanın ne şirin bir yer olduğuna dair hayaller kurabilirsiniz.

  26. Yazan:Tayfun Tarih: Oca 25, 2010 | Reply

    Tahminimce sermayeye ve sermayedarlara çok yakınsınız ki Tayyip Erdoğan’ın ”bağlantılarını” yakından takip edebiliyor ve ona göre bu kadar KESİN konuşabiliyorsunuz.
    Burada önemli olan husus bir liderin çocukken nasıl birisi olduğu değil, büyüyünce ve iktidara sahip olunca da içinde büyüdüğü yetiştiği halkın sorunlarını, manevi değerlerini unutmamak, ikiyüzlülük yapmaması. Kimse Atatürk’ün iyi bir lider olduğunu inkar etmiyor. Ancak Atatürk’ün gücü eline geçirdikten sonra Türk halkının kurtuluş zaferinde büyük payı olan manevi değerler ve o değerleri halka aşılayan insanlara yaptığı keyfi ve baskıcı uygulamalarla, işkencelerle ilgili bütün problem. İktidar ve güç manevi değerleri sağlam olmayan bir insanın eline geçtiğinde o gücü kendi kişisel çıkarları doğrultusunda kullanması ihtimali yüksektir. Emin olun, ben alkol alsam da, evlilik dışı her türlü cinsel ilişkiye girsem de beni yöneten insanın inançlı olmasını, benim gibi olmamasını isterim. Zeki, çevik ve aynı zamanda AHLAKLI kişiler tarafından yönetilmek isterim. Rakı masasında hoş muhabbet liderler tarafından değil.
    Emin olun ki, halkımız -eğer olur da o elindeki güce tapmaya başlar da o gücü kendi çıkarlarına kullanmaya, Silvio Berlusconi gibi şehvetinin, zevklerinin peşinden koşmaya başlarsa- Tayyip Erdoğan’ın eski samimiyetini yitirdiğine kanaat getirdiği anda onu da o koltuktan indirir. Ancak Deniz Baykal, Devlet Bahçeli gibi sadece belli bir kesimin çıkarlarını koruyan, çeteci değil, birleştirici, bütünleştirici yeni bir Turgut Özal, yeni bir Tayyip Erdoğan çıkarır. Bu kanaate de medyanın dolduruşuyla, dedikodularla gelmeyecek kadar akıllıdır Türk halkı. Buzdolabına oy veriyor dediniz, buzdolabı dağıtılan şehirde açık ara farkla kaybettiler. Türk halkının yasakçı, ezberci, yanlış eğitim sisteminden dolayı IQ’su düşük olabilir belki ama duygusal zekası yüksektir. Güçlüyle haklıyı ayırt edebilir. Amerikan halkı gibi medya yoluyla istediğin yöne sürükleyemezsin, Kuzey Kore’liler gibi zorla köleleştiremezsin. Tayyip Erdoğan’ı desteklemek, güçlüden yana değil, haklıdan yana alınmış bir tavırdır.

  27. Yazan:Caner Özkoç Tarih: Oca 26, 2010 | Reply

    Eşdeğer olanlar karşılaştırılmalı kardeşlerim bu konu başlığının açılması bile başlı başına mantıksızlık gereksizlik ben size tartışacak bir konu bulurum arzu ederseniz bizim astranotumuz ne zaman çıkacak uzaya ?? neden ve nasıl varolduğumuzu unutmayalım kimseye de çizmesini giydirmeyin…

  28. Yazan:kaankk Tarih: Oca 26, 2010 | Reply

    neden ve nasıl varolduk acaba? bizi atamız VAR etti,atamız için mi varız.hadi ordan!siz kime tapıncaksanız tapının ama başkaları adına konuşmayın…çizmeyi giymek de artık sıkar biraz…

  29. Yazan:Cengiz Cebi Tarih: Oca 26, 2010 | Reply

    Caner Bey,

    neden ve nasıl varolduğumuzu unutmayalım

    Evet, tabiat ana sağolsun.

    O olmasaydı olamazdık.

    Yalnız tabiat ananın nedeni niçini olmaz.

    Unutacak bir şey yok.

    kimseye de çizmesini giydirmeyin

    Çizme giyilecek yer ve zamanı belirledik.

    Onun dışında giyeni ensesinden yakalayıp icabına bakıyoruz.

    Dingo’nun memleketi değil burası malum.

  30. Yazan:Ekrem Senai Tarih: Oca 26, 2010 | Reply

    Tayyip Erdoğan’ın şahit olarak katıldığı bir nikah törenine katılmıştım. Adam kalktı, teker teker bütün masaları dolaştı ve yüzlerce kişiyle teker teker el sıkıştı, hal hatır sordu. Ben, değil bir başbakandan hiçbir devlet adamında böyle bir şey görmedim. Çok doğal bir adam. Kendisinin ulaşılmaz, erişilmez olduğunu düşünen var mı? Bazen çok agresif oluyor, çok kalp kırıyor ama samimi olduğunda şüphe yok. Adam rol kesse böyle davranmaz. Diplomatik davranır, duygularını belli etmez, işini alttan alta halleder. Özü, sözü bir.
    Atatürk ise, büyük önder, büyük Tanrı, ulaşılmaz liderdi. Aşık Veysel bile kendisine ulaşamamıştı. Kafası çakırkeyf olduğunda ise sevimli olduğunu ve canayakın davrandığını biliyoruz. Büyükelçinin eşini öpmeye kalkışması, sofradan kalkıp harmandalı oynaması filan sevimli şeyler. Ama genel olarak halkın içinde olmaktansa arkadaşlarıyla sofrada muhabbet etmeyi tercih etmesi de bir vakıa. Zaten kendisi de, halkın seviyesine inemeyeceğini, onları kendi seviyesine çıkartmaya çalışacağını söylüyor Belgrad anılarında. Bu da güzel bir çaba tabi.

  31. Yazan:toruk Tarih: Oca 26, 2010 | Reply

    Türk halkının yasakçı, ezberci, yanlış eğitim sisteminden dolayı IQ’su düşük olabilir belki ama duygusal zekası yüksektir.

    güzel tespit.
    duygular şelale.

    Kemalist mi olsam Tayyibist mi?
    Yanına kola mı ayran mı abi?

  32. Yazan:Mustafa Akbaş Tarih: Oca 26, 2010 | Reply

    70 milyonluk ülkeyi yönetmek kolay degil. Cok calişan hükümdarimiz acikmiş ve afiyetli helal tavuk budunu götürüyor. Kemalistlerin lideri mönüsünü bozuk şekilde bakmiş. Galiba yemegi nefis degil. Erdoganin yemek yiyişi bile halkin içinden biri oldugunu gösteriyor. Kemalistlerin liderinin gözüntüsü çok bozuk. Adam sanki Kral gibi. Oturmuş arkasinda hazır olan iki tane hizmetcisi var.

  33. Yazan:sq Tarih: Oca 26, 2010 | Reply

    Hayrünnisa Gül bir dahaki sefere Paris’te ıstakozlu spagettisini elle yesin bari, ekran başında duygulanıp ağlayacak IQ değil ama EQ sahibi bir çok kişi olacaktır.

  34. Yazan:Mustafa Akbaş Tarih: Oca 26, 2010 | Reply

    Istakoz zaten elle yinen deniz ürünü. Makas ve catal sadece yardimci olarak kullanilir.

  35. Yazan:cb Tarih: Oca 26, 2010 | Reply

    selamlar,

    lütfen bu resim altında yorumcu olarak ismim görülünce bu resme yorum yaptığım düşünülmesin,sevgili korsan mahyacı kamil alınmasın ama bu tarz ‘yorumcuları’ nedeniyle geyiğe dönüşen başlıkları Derin Düşünce sitesi gibi kendisini kendimden ayrı tutmadığım bir ortama yakıştıramıyorum lakin yorumlardan okuduğum kadarıyla da ciddi bir gözlem konusu olabilir,dolayısı ile teşekkürler Kamil bey (?).

    Bugün bir mail gurubunda Nurhayat Kızılkan,Alper Görmüş’ün bir yazısını paylaşmış,o yazının bir yerinde Görmüş ‘ Muhalif olmanın,eleştirel olmanın bir gereklilikten kaynaklandığı zamanlarda olursa başarılı bir eylem olacağını,bunun dışında bir zihniyete hizmet etmek için,dayanağı olmayan eleştirilerde ve muhalafetlerde yapılan eylemin başarısız olacağı’ düşüncesini ortaya koymuş,bunu da Ak Parti ile örneklemişti,aynen katılıyorum.

    Bu resimde de aynını gördüm,böyle bir resim üzerinden eleştiri ya da muhalafet yapıyor olmak – kimse kusura bakmasın ama- son derece ucuz ve basit bir eleştirme ya da sahip çıkmadan başka birşey değildir,çok paçoz yorumlar okudum.Muhalefet edecekseniz aklı selim örnekler ile bu duruşunuzu,eleştirilerinizi ortaya koyarsınız,siyasetçi insanlar ‘yemek yeme şekilleri ile eleştirilmez’ böyle ucuzluk olmaz,çok yazık.Siyasi düşüncelerin tartışıldığı bir ortamdayız,yemekteyiz yarışmasında değiliz.

    Aslında ben bazı yorumlardaki ironik üslubu nedeniyle ekrem’den ‘ ben resme bakınca acıktım ‘ yorumunu bekliyordum ama gelmedi.

  36. Yazan:MY Tarih: Oca 26, 2010 | Reply

    Sevgili Cemile Kardesim,

    Bence Mahyaci Kamil’e, tavuk buduna, Mustafa’ya, Tayyip’e ve yorumculara haksizlik etmissin, bu konu göründügünden çok daha derin bir konu.

    “Ben görmüyorsam yoktur” kuraliyla insan herseyi inkâr edebilir. Tavuk budu metafizigi özünde çok ama çok derin bir konudur. Yakinda “agzimin içi neden bos” adinda bir makale yazacagim, daha detayli anlatmak nasib olur ins.

    insan dünyaya “bos” olarak gelir ve kendini “doldurmak” için yasar. insanin kendini (agzini) neyle ve nasil doldurdugu (sigara, tavuk budu, dedikodu…) büyük ölçüde onun Hakikat’e olan yakinliginin bir sonucudur, bunun göstergesidir.

    girtlak

    Tavuk buduna gelince… Agiz boslugunun açildigi bölge (larenks, farenks, …) hem yeme, hem solunum hem konusma sisteminin bir parçasidir. Bu bosluk Östaki borusu sebebiyle kulak ile de etkilesim içindedir yani isitme organi da buraya açilir.

    Bir baska deyisle bizi kelimelerle DOLDURAN insanlar, TV, bizi yiyecekle dolduran annemiz hep buradan “geçer”. Biz de yerken, konusurken, nefes alirken buradan “geçeriz”. Bunlarin tek bir noktada toplanmasi sebepsiz midir?

    ALLAH isteseydi insanlara iki agiz verebilirdi, biri yemek, öteki konusmak için. Hata bir üçüncü nefes almak için degil mi?

    Taoizmin kutsal kitabinda da açikça ifade edildigi gibi:

    “… otuz kiriş bir tekeri oluşturabilir ama
    göbeğindeki boşluktur
    tekere işlevsellik veren.

    çömlekçinin attığı* kil değildir
    kaba kullanışlılığını veren
    ama şeklin içindeki boşluktur
    kabın yapıldığı.

    kapı olmadan bir odaya girilemez
    ve pencereler olmadan karanlıktır.

    işte budur var olmamanın yararlılığı.
    …”

    Tavuk yiyen Mustafa, Tayyip, bu konuda yorumlarla interneti dolduran degerli yorumcular hep bu “bosluk” noktasinin yolcularidir. Mühim olan bu “bosluk” yansimasinda kendimize dair bir seyler görebilmektir.

    Dua ile güzel kardesim

  37. Yazan:cb Tarih: Oca 26, 2010 | Reply

    Mehmet abi,

    ilk paragraf son cümlemi okursan mevcut ön yargımın sonucunda bu tarz başlıklar için Kamil beye teşekkür ettiğimi görürsün.Yorumcular arasında algıda seçicilik yaptım kabul 🙂

    Mesela bak Kamil beyin beğenmediğim başlığından sen beklediğim çok iyi bir yazı,ben de eleştirebilme yeteneği ile iki farklı sonuç çıkarttık,lafım sözüm zahire takılıp kalanlara,haksız mıyım ?

    Senin bahsettiğin konuyla tam alakalı olmasa dahi ilişkili bir kıssayı hatırladım şimdi rivayet odur ki’ hz.mevlana meram bağlarında gezerken çelebi yakınlarında bekler,bir cümle çıksa da yazsam diye,mevlana çelebi’ye döner ve ” çelebi bugün birşey bekleme,ekmeği biraz fazla kaçırdım” der.Ağız deyip,tavuk deyip geçmemek lazım,o ağza giren ile o ağızdan çıkan birbirinden bağımsız değil,bilmem anlatabildim mi?

  38. Yazan:Tayfun Tarih: Oca 26, 2010 | Reply

    ”sq Tarih: Oca 26, 2010 | Reply

    Hayrünnisa Gül bir dahaki sefere Paris’te ıstakozlu spagettisini elle yesin bari, ekran başında duygulanıp ağlayacak IQ değil ama EQ sahibi bir çok kişi olacaktır.”

    Yorumlarımı sadece bu resme bakarak yapmadığımı anlayabileceğinizi düşünmüştüm. Atatürk’ün ve onun düşüncelerinin takipçilerinin bir asıra yakındır söylemlerini, eylemlerini, ideolojilerini, duruşlarını Tayyip Erdoğan’ın duruşuyla tek karede kıyaslayan bir fotoğraf. Aynı zamanda bu kemalist burjuvazinin elle tavuk yemeyi, çorabın üstünden bacağının kıllarının gözükmesi gibi insanların doğal hallerini bir kabalık olarak algılamasını da yine onların internet ortamına koyduğu bir resimle eleştiren bir fotoğraf bence.

    Bill Clinton da ABD’de, beyaz sarayın içinde bisikletle gezdiği videosunu yayınladığında çok küçük bir azınlık bu durumu yadırgamıştı. Çünkü bu tür insanlara göre devlet adamı bir nevi yarı tanrıydı. Onlara göre devlet başkanı geceleri kravatını gevşetmeden takım elbiseyle yatar, uyumaz, esnemez, hapşurmaz, osurmaz, sıçmaz, işemez, seks yapmaz…
    Elbette ki Tayyip Erdoğan’ın da karizmatik ve mağrur çıkmış resimlerini arayıp, bulup e-mail listenizdeki sizinle aynı görüşlerdeki ”zekası yüksek, görgülü” insanlara spamleyebilir ve bununla toplumu ”Tayyip Erdoğan iktidarın tadını çıkarıyor” şeklinde manipüle etmeye çalışabilirsiniz. Büyük olasılıkla hep o çevrelerde bulunup, kendinizi halktan izole ettiğiniz için arkadaş listenizde de sadece sizin gibi düşünen insanlar olacağından o homojen fikirli topluluktan çok olumlu tepkiler de alıp, bununla orgazm olacaksınızdır. Ve ”halk uyanmış, AKP’nin oyu %20’lerde” diye düşünüp rahatlayacaksınızdır. Şimdiden kolay gelsin!

  39. Yazan:uğur Tarih: Oca 27, 2010 | Reply

    bu resim hakkında ne yorum yapılabilir ki? evet kemalizmi istemiyor olabilirsiniz, mustafa kemal’ i de sevmiyor olabilirsiniz ama bu yaptığınız düpedüz terbiyesizliktir. her şeyi işinize geldiği gibi yorumlama hakkını size tanıyan düşünce sistemi nedir acaba? her konuşmasında batılı değerlerden dem vuran liberaller şimdi çıkmış mustafa kemal batılı tarzda(ne demekse artık) yemek yiyor diye eleştiriyor, tayyib’ i de halktan biriymiş gibi butu eliyle yiyor diye göklere çıkarıyor. bırakın bu zırvaları… liberaller ne zamandan beri halktan biriymiş gibi davrananları över oldu? hliberaller ne zamandan beri “gün sonunda cebimde ne kadar para var acaba?” derdinden sıyrılıp da halk için düşünmeye başladı.

    sanki sürekli ezilen sizmişsiniz gibi, her toplumdan dışlanan sizmişsiniz gibi fakir edebiyatı yapmayı bırakında, vicdanınızı temizleyin önce… bugün afrikada insanların açlıktan ölmesinin, en ufak bir krizde binlerce işçinin işten çıkarılmasının, filistinde her gün onlarca insanın ölmesinin sebebi kemalizm mi? hayır sizsiniz!… ve eminim kemalistlerin vicdanı sizinkilerden daha temizdir!

  40. Yazan:uğur Tarih: Oca 27, 2010 | Reply

    ayrıca belirtmeden geçemeyeceğim..

    bazı yorumlarda tayyip etrdoğan’ ın nasıl halktan biriymiş gibi davrandığını ballandıra ballandıra anlatan arkadaşlar var.. bu mudur bir devlet adamını değerli kılan? bu mudur bir insanı göklere çıakrtırken, başka insanı yerin dibine sokmayanıza sebep?

    evet 2 insanı karşılaştırıyorsunuz ama bir söyleyin bakalım, tayyip erdoğan kimdir? ne tür felsefi birikim, vardır? bu ülke için ne yapmıştır? cevap: kocaman bir hiç…

    özellikle her mesajımda belirtmekten sıkıldım ama gene de belirteceğim… ben kemalizm karşıtı biri olarak bu karşılaştırmaya karşıyım… nedeni ise çok basit, mustafa kemal sizin burda yaşadığınız fetişizminize ilham kaynağı olurken, tayyip erdoğan kocaman bir hiçtir. bugün 6 milyon yahudiyi kesen hitlerin bile dünya tarihine kazanımları tayyip erdoğanın bin kat üstündedir.

    lütfen karşılaştırma yaparken, iyi veya kötü orataya bir şeyler koymuş bir insanla, 0(sıfır) noktasında duran bir insanı karşılaştırmayın. zira bu taraftan bakıldığında çok komik gözükmektesiniz!

  41. Yazan:eg Tarih: Oca 27, 2010 | Reply

    ben bu tip şeyleri pek güzel bulmasam da bu resimle ilgili bazı şeyler söylemek isterim. ben bu resmin ne amaçla ve ne tür bir düşünceyi uyandırmak üzere konulduğunu bilemiyorum. ama şunu söyleyebilirim net şekilde: benim,cafcaflı ünvanlara sahip, hrant dink dahil ülkede ne kadar namuslu insan varsa email zincirleriyle linç kampanlayalı yapan “okumuş etmiş” kimi arkadaşlarımın en sık yaptıkları şeydi bu tür resimlerle karşılaştırmalar yapmak. bana belki de yüzlerce böyle email gelmiş ve onlarca değişik resimde atatürk ile tayyip erdoğan, abdullah gül vs. karşılaştırılmıştır. şimdi bu resmin yayınının ben, kemalist kukumav kuşlarına kendi yüzlerini göstermek olduğunu düşünüyorum. yani bu tür karşılaştırmaların saçmalığını bizzat yaşatarak kendilerine göstermek. nasıl oluyormuş binlerce zincir emaille iki resim arasındaki 10 farkı bulun diyerek “fikir üretttiğini sanmak”? nasılmış forward medeniyetinin kör kalpli insanlarının yaptıklarının, kendilerine bir tokat gibi aynada gösterilmesi? ve evet genelde bu tip resim-haber-yazıları pek derinlikli görmesem de, bu resmin, en azından bu tür bir çağrışım yaptırarak kemalistlere kendilerinin yıllardır yaptıklarını hatırlatma ve -bir umut- bir daha aynı şeyi yapmaktan vazgeçirme potansiyeli olduğunu düşünüyorum

  42. Yazan:MY Tarih: Oca 27, 2010 | Reply

    EG’in yorumunu okurken sunu hissettim,

    bizim memleketin drami bu, ya camiye gideceksin, ya da baleye, ya arapça bilirsin ya da ingilizce, YA ANNENi SEVECEKSiN YA DA BABANI 🙂

    Bence bir çok AKP seçmeni Atatürk’e hâlâ hayrandir. ikisini de sever. Ayrica yine bir çok insan hem lüks bir lokantada (zaman zaman) keyif yapar, elit takilir. Ayni adam bir hafta sonu piknikte elleriyle de yer.

    Ama resim ve baslik yönlendirici olmus, içimizdeki kilitlenmeleri, kafamizdaki kamplasmalari disa vurmus. Altindaki yorumlar da ispati olmus. Yine Enver’in dedigini ispat etmek ister gibi kemalistler sinirlenmisler, “bu ne biçim karsilastirma” filan demisler. Halbuki bu fotograf forward uygarliginin bir meyvasi ve kemalistler 2002’den beri gezdiriyorlar internette.

    Kemalizm! Ne yaptin bize???? Düsünmeyi bile unutturdun!

    Bravo! Mahyaci Kâmil’i hakikaten takdir ettim simdi 🙂

  43. Yazan:özlem Tarih: Oca 27, 2010 | Reply

    bu fotoya ben de rastladigimda face de cok eglendim. acayip de tavuk budu cay simit uzerinden geyik yaptik. ama asil garibime giden kemalist tayfanin bu tur bir fotodan medet umar hale gelmesi boyle bir foto ile beyin firtinasi yaracagini dusunmesidi:) simdi enver beyden bunun rutin bir uygulama oldugunu ogrenince cok sasidim. Aslinda belki de sasirmamam gerekirdi onellikle 27 nisan gunlerinde oyle abuk seyler dolasiyorfu ki durmadan guleyim mi aglayayim mi bilmiyordum. hayatimin en eglenceli yazilarini yazdim o gunlerde. ertugrul ozkokun turban naefreti nefret turbani yazisi, CYDD nin sene 2023 seriat polileri dun pecem aralandi diye beni kirbacladi yazisi, hurriyette cikan sonunda bunu bile yaptilar manseti ile verilen basortulu sakalli kardan adam fotografi…
    saka degil hepsi gercek.

  44. Yazan:Cengiz Cebi Tarih: Oca 27, 2010 | Reply

    Uğur Bey,

    …yaptığınız düpedüz terbiyesizliktir.
    …bırakın bu zırvaları.
    …vicdanınızı temizleyin önce.
    …her gün onlarca insanın ölmesinin sebebi sizsiniz.
    …kemalistlerin vicdanı sizinkilerden daha temizdir.
    …çok komik gözükmektesiniz.

    Kızgınlığınız yanlış yere yönlenmiş.

    Üstelik bizzat yazan kişileri -isim belirtmeden- tahkir ediyorsunuz.

    Böyle ortaya bağırmanın etik bir tarafı yok.

    Bu yazdıklarınız aynen size de yazılabilir.

    Bakın deneyelim :

    …yaptığınız düpedüz terbiyesizliktir.
    …bırakın bu zırvaları.
    …vicdanınızı temizleyin önce.
    …her gün onlarca insanın ölmesinin sebebi sizsiniz.
    …kemalistlerin vicdanı sizinkilerden daha temizdir.
    …çok komik gözükmektesiniz.

    Ne yapmış olduk?

    Hiçbir şey.

    Yukarıdaki resimi sağa sola göndermekten farksız.

    Bu resimin konması, bunu hazırlayan zihniyeti eleştiriyor.

    Siz ise, hazırlayan burasıymış gibi, ileri-geri yazıyorsunuz.

    Daha dikkatli olmak gerekmez mi?

  45. Yazan:emre Tarih: Oca 27, 2010 | Reply

    ben bu kadar sacma bir tartısma gormedim M.K.ATATÜRK ile arap kürt partisi başkanı tayyip nasıl karşılaştırılır bu nasıl bir anlayış birisi kurtarıcı diğeri satıcı.

  46. Yazan:Ekrem Senai Tarih: Oca 27, 2010 | Reply

    Cemile,

    Aslında ben bazı yorumlardaki ironik üslubu nedeniyle ekrem’den ‘ ben resme bakınca acıktım ‘ yorumunu bekliyordum ama gelmedi.

    Evet öyle bir yorumda da bulunabilirdim ama kuş gribinden sonra itlaf edilen tavukları gördüğümden beri tavuk yemiyorum. Bu yüzden resim nöronlarıma olumsuz sinyaller gönderiyor. Son zamanlarda Ahmet Selçuk bey’le olan tartışmalarımız da, bana Atatürk’ü o kadar çok sevdirdi ki, konu Atatürk olunca espri kabiliyetimi yitiriyorum.
    Biraz da mallaşmaya başladım son zamanlarda, soğukların etkisi…
    Kusura bakma.

  47. Yazan:Cengiz Cebi Tarih: Oca 27, 2010 | Reply

    Emre Bey,

    M.K.ATATÜRK ile arap kürt partisi başkanı tayyip nasıl karşılaştırılır bu nasıl bir anlayış birisi kurtarıcı diğeri satıcı.

    Bkz. stockholm syndrome

  48. Yazan:Mustafa Aslan Tarih: Oca 27, 2010 | Reply

    Atatürk’ü bir fâni ile karşılaştırıp, bir de hangisini seviyorsun diye sormak ne cüret… Fâniyim, fâni olanı istemem (: Atatürk bana yeter. O ki, Yüce Atamız, bizi Yunan dölü olmaktan kurtardı.
    Ya hepsini geçtim de, Kemalist Liberal nasıl olabiliyor insan?
    Totaliter liberalizm diye bir kavram olduğunu bilmiyordum xD

  49. Yazan:Tayfun Tarih: Oca 27, 2010 | Reply

    ”Yazan:uğur Tarih: Oca 27, 2010 | Reply
    bugün afrikada insanların açlıktan ölmesinin, en ufak bir krizde binlerce işçinin işten çıkarılmasının, filistinde her gün onlarca insanın ölmesinin sebebi kemalizm mi?”
    -Evet!

  50. Yazan:Cengiz Cebi Tarih: Oca 27, 2010 | Reply

    Buyrun size kemalizm :

    Esir iken mümkün müdür ibadet?
    Yatıp kalkıp Atatürk’e dua et.
    Senin gibi dürzülerin yüzünden,
    Dininden de soğuyacak bu millet.

    İşgaldeki hali sakın unutma!
    Atatürk’e dil uzatma sebepsiz.
    Sen anandan yine çıkardın ama,
    Baban kimdi bilemezdin şerefsiz!

  51. Yazan:Tayfun Tarih: Oca 27, 2010 | Reply

    ”Yazan:uğur Tarih: Oca 27, 2010 | Reply
    bugün afrikada insanların açlıktan ölmesinin, en ufak bir krizde binlerce işçinin işten çıkarılmasının, filistinde her gün onlarca insanın ölmesinin sebebi kemalizm mi?”
    -Afrika yerine eskiden Osmanlı topraklarında olan Kuzey Afrika’da ve Filistin’de ölenlerde Mustafa Kemal’den önce başlayan ve onunla devam edip bugüne kadar güçlenerek gelen nasyonal sosyalizm (milliyetçilik ve halkçılığı içinde barındıran kendi içinde çelişkilerle dolu, 80 öncesi yaşanan, aynı aileden kardeşlerin birbirini öldürmesine kadar varabilecek trajedinin baş sebebi) yüzünden, Türk ırkçılığı yüzünden küstürdüğümüz Arap’ların ve onlara da bu ırkçılığı aşılayan İngiliz ajanlarının yüzünden bugün Orta Doğu ve Kuzey Afrika’yla olan kültürel bağlarımız sistemli bir çalışmayla yok edilmiştir. Fransız ve İngilizler ve onların ülkemizdeki ”nasyonalist”, islam düşmanı işbirlikçileridir bu durumun sorumluları. Şimdi o koparılmış bağları islam çatısı altında yeniden kurmaya çalışınca Türkiye’de kıyametler koptu. Davos krizinden sonra muhalefetin AKP’ye karşı takındığı tutum, İsrail’in verdiği tepkiden bile sertti. Acaba İsrail tepkisini Türkiye’deki muhalefeti kullanarak mı verdi? Asıl sorulması gereken soru budur. Neden CHP’nin tepe kadrosu (fosiller) yıllardır değişmiyor, bu insanların dış bağlantıları nelerdir, nerelerde öğreniyor bunlar siyaseti? 30 yıldır ”muhalefet” olmalarına rağmen bu finansal gücü (Türkiye’nin 2 en büyük kulesi bunların) nereden buluyorlar? Bu değirmenin suyu nereden geliyor? Neden azınlık olmalarına rağmen hep onların istedikleri oluyor? Kim besliyor bu azınlık Kemalist burjuvaziyi? Asıl sorulması gereken sorular bunlardır?

  52. Yazan:Tayfun Tarih: Oca 28, 2010 | Reply

    Bir düğünümüz oluyor, düğün sahibi olarak yöresel havaları oynamak zorunda bırakılıyorum. Bu oyunun saçma, zevksiz, hiçbir sanat anlayışına sığmayan, ne oynayana, ne izleyene keyif veren bir oyun olduğunu düşünmediğimden oynamak istemiyorum. Düğün beni boğuyor, eğlenemiyorum. Diskoda tekno dinleyip dans etmeyi buna tercih ediyorum. Bu durumda bu ayıplanıyor, toplum düşmanı olduğum kanısına varılıyor. İçinde bulunduğum mahalle, akraba, eş dost yani gelenekçi kesim ”komünist, anarşist” diye yaftalıyor beni.

    Ertesi gün okula gidiyorum, hukuk dersinde konu açılıyor, söz istiyorum, manevi değerleri olmayan bir hakim tarafından yargılanmanın beni rahatsız edeceğini söylüyorum. Sınıfın sosyalist ve/veya kemalist gençleri beni direkt yobaz, gelenekçi, töreci, şövenist, düğünlerde oynayan, sabahtan akşama kadar Allah’tan bahsedip, millete dini baskı yapıp, akşam olduğunda içen, karı kıza giden bir ikiyüzlü olarak yaftalıyorlar. Yani onlara göre bu özelliklerin hepsi bir bütün ve ayrılamaz. Biraz durumu açıklayıp bireysel hak ve özgürlüklerden, hür teşebbüsten falan bahsedince daha bu kelimeleri duyar duymaz cümlem bitmeden CIA ajanı, Fetullahçı, ılımlı islam adı altında Amerikan emperyalizmini dünyaya yaymak isteyen, yeşil sermayeci bir zenginin oğlu bir vatan haini oluveriyorum bir anda. Böylelikle sınıfın milliyetçi gençlerini de benden nefret ettirmeye, ağzımı burnumu dağıttırmaya çalışıyorlar. Tam da o anda o komünist, anarşist, isyankar gençler bir anda ”metamorfoz”a uğrayıp en muhafazakar Atatürkçülere dönüşüveriyorlar. 5 dakika önce ”dünyada sınırlar kalksın, halklar barış içerisinde yaşasın” diyenler 5 dakikada nasyonalist, sath-ı müdafaacı oluveriyorlar. Sosyalizm ve nasyonalizm birleşiyor ve nasyonal sosyalizm oluveriyor.(Eyvah, eyvah, sivil dikta başlıyor) Sonra herkes etrafı Atatürk’ün haşin bakışlı resimleriyle donatıveriyor. (big brother is watching you) Tabi Atatürk de bir anda Lenin’in kankisi oluveriyor. Ben de zengin, yeşil sermayeli bir babanın çocuğu, AKP’ci, rejim düşmanı, CIA ajanı oluyorum. Bir anda bu gençler de zengin düşmanına dönüşüveriyorlar. Ancak okuldan babalarının kendilerine aldığı arabalarla ayrılırken benim otobüs durağının yolunu tuttuğumu görünce nihayet ”CIA ajanı” olmadığımı anlıyorlar, ertesi gün biraz insafa geliyorlar ve bu sefer de beni ”bi çuval patatese, buzdolabına oy veren gerizekalılar” kategorisine alıyorlar ve başlıyorlar beynimi yıkamaya, spamler, manipülatif videolar vs. Sadece he deyip geçiyorum artık. Ne desen bir cevap mekanizması geliştirmiş oluyorlar çoktan. Solcuların ikiyüzlülüklerinden, Atatürk’ü çıkarları doğrultusunda şekilden şekile sokmalarından bıktım artık. TKP, CHP’nin arka bahçesi olmuş, bunu da anladım. Solcu ”liboş”, kapitalistlerle komünistler arasındaki mücadelenin danışıklı dövüş haline dönüştüğüne de şahit oldum. Hatta Atatürkçü Düşünce Derneği üyesi, aktif CHP’li çok iyi bir arkadaşım da bana açıkça bu gerçeği söyledi. Onun da kökeni komünizmdi, TKP’ydi, evde arkadaşlarıyla boş vakitlerinde molotof kokteyli yapan bir adamdı. Şimdi Atatürkçü olmuş. Ne de olsa islami tehlikeye karşı solda bir birlik gerekiyordu. Bu uğurda Atatürk gerekirse komünist olarak da kamuoyuna tanıtılacaktı. Ve nitekim Can Dündar’ın filminde bu şekilde de oldu. Ancak kamuoyuna bu şekilde sunulunca da bu sefer Atatürk’ü dua ederken çekilmiş fotoğraflarıyla seven, daha doğrusu sevdirilen dindar kesim Atatürk’ün”ilhamını GÖKTEN İNDİĞİ SANILAN KİTAPLARDAN almadığını” kendi ağzından duyduklarında beyinlerinden vurulmuşa döndüler. Artık Atatürk bazılarının kafasında nefret, bazılarında soru işaretine dönmüştü. Bu videoyu youtube’da gördükten sonra odasındaki Atatürk resmini duvardan indirmiş AKP ve Tayyip Erdoğan aşığı bir arkadaşım da vardı.

    Şimdi soruyorum bu yorumu sabırla buraya kadar okuyanlara:
    -Bu milleti bölen kim?

    Ne yapacağımı şaşırmış durumdayım bu ülkede. Millet kamplaşmış, kimse birbirini dinlemiyor, anlamaya çalışmıyor. Bu durumun baş müsebbibi de yaftacı, fişlemeci Kemalistlerdir diye düşünüyorum.

  53. Yazan:محمد Tarih: Oca 28, 2010 | Reply

    Tağuti sistemlerin askerlik hizmetinde bulunmak kesinlikle kendisinde zerre kadar dahi şüphenin bulunmadığı bir küfür amelidir. Ancak tağuti sistemlerin bu hususta bir zorlamalarının olduğu da aşikârdır. Acaba tağuti sistemlerin ve özellikle de üzerinde yaşadığımız T.C nin bu husustaki baskıları muteber bir ikrah mıdır ve bu hususta bir ruhsat var mıdır? Bu durumu üç aşamada incelemek mümkündür:

    1- İlk başlangıç itibarı ile sistemin vatandaşlarını askerlikle zorunlu tutması kesinlikle muteber bir ikrah nevinden değildir. İlk aşamada askerlik çağına gelmiş ancak yoklama kaçağı konumunda bulunan kimselere yönelik sistem tarafından ne bir zorlama ne de bir tehdit vardır. Böyle bir fiil sistemin kendi kanunlarında dahi cezai bir müeyyide uygulanması gereken bir suç olarak tarif edilmemektedir. Zorlamanın ve tehdidin olmadığı yerde ikrah halinden ve ruhsattan bahsetmek ise ancak şeytanın zayıf nefisleri kandırmasından başka bir şey değildir.
    2- Yoklama kaçağı durumundaki kişi şayet yakalanır ve askerlik yapacağı yere kadar mükrih (zorlayan ki bugün polis ya da askerdir) tarafından götürülüyorsa ve birliğine teslim olduktan sonra da kaçma durumu mümkün değilse bu kimse esir hükmündedir. Herhangi bir tercihi söz konusu değildir. Bu kimse üzerinde ikrah halleri bütünüyle tahakkuk etmiştir.

    3- Yukarıda bahsi geçen bu kimse kaçma imkanı bulduğu zaman (örneğin çarşı izni gibi bir durumda) ne yapmalıdır? Acaba hala ikrah altında mıdır, değil midir? İşte günümüzde en çok ihtilaf bu noktada yaşanmaktadır.
    Alimlerin ekserisine göre böyle bir kimse ikrah altındadır. Zira böyle bir durumda kaçan kimse askeri ceza kanununa göre yedi gün içinde yakalanırsa 3 aya kadar, yedi ile 3 ay içerisinde yakalanırsa dört aydan bir buçuk yıla kadar, üç aydan sonra yakalanırsa altı aydan üç yıla kadar tecili olmayan ağır hapse çarptırılmaktadır. Mükrih bu tehdidini yerine getirmeye muktedirdir ve azmetmiştir. Böyle bir durumda şafilerin şart olarak öne getirdikleri ikrahın anlık olması durumu da kendiliğinden kalkmıştır. İkrah altında yapılması istenilen şeyin zamanla kayıt altına alınması diye bir şart ise hiçbir alim tarafından getirilmemiştir.

    Bununla beraber hanefi alimlerine göre, böyle bir durumda kesinlikle ikrah halleri mevcut değildir. Zira hanefi alimleri tehdidi ve zorlamayı bir ikrah hali olarak kabul görmemişler, bilakis bunun bizaat mükreh (zorlanan) üzerinde tahakkuk etmesi şartını öne sürmüşlerdir. İmam Ahmed b. Hanbelin iki görüşünden biriside bu şekildedir.
    Bizim kanaatimize göre de kişi böyle bir durumda ruhsat sahibi değildir. Bizi bu kanaate iten en önemli husus ise Allah Tealânın şu ayetidir:

    Melekler, kendilerine zulmettikleri bir durumda bulunurken canlarını aldıkları kimselere: “Siz ne iş yapmaktaydınız?” diyecekler. Onlar: “Biz yer yüzünde zayıf ve güçsüzdük” diye cevap verecekler. Melekler: “Allah’ın arzı geniş değil miydi, oraya hicret etseydiniz ya!” diyecekler. İşte bunların barınakları cehennemdir. Ona gidiş de ne kötü şeydir (Nisa Suresi: 97)
    Görüleceği üzere bu ayette Allahu Tealâ hicret etmeye imkan ve güçleri olduğu halde bundan geri kalıp daha sonra müşriklerin eline esir düşen kimselerin kendi nefislerine zulmeden kimseler olarak isimlendirmekte ve içinde bulundukları mustazaflık durumunu hesaba almamaktadır. Ve şu anda da durum aynıdır. Kişiler kendi acziyetleri yüzünden hicret ederek mücahidlerin safına katılmamaları sebebiyle kendi nefislerine zulmetmekte ve daha sonra da kafirlerin eline esir düşmektedirler. Ve her an bu esaretten kurtulup, kaçma imkanları da mevcuttur.

    Bugün dünya küreselleşmiş, ordular İslam ordusu ve küfür ordusu olmak üzere ikiye ayrılmışlardır. Bir tarafta Allahın dininin ikamesi için savaş veren mücahidler diğer tarafta ise müslümanlarla tek bir millet halinde savaşan şeytanın orduları… Bugün kafirlerin orduları top yekun olarak Afganistanda, Irakta Müslümanlara karşı büyük bir savaş vermektedirler. Kişilerin her türlü güç ve imkana sahip iken Allah yolunda hicret ederek mücahidlerin safına katılmayıp, kendi zaafiyetleri sebebiyle kafirlerin ellerine esir düşmeleri, daha sonra kaçma imkanları olduğu halde ileride vuku bulabilecek bir takım tehditleri bahane olarak ileri sürerek kafirlerin orduları arasında kalmaları ve bunu da ruhsat olarak görmeleri (Allah en doğrusunu bilir) geçerli bir mazeret değildir. Bizim bu hususta tavsiyemiz, böyle bir durumla karşı karşıya kalan kimselerin baskı ya da zorlama altında dahi olsa tağuti sistemlere destekçi olmamaları, hicret ederek kendi hür iradeleriyle Allahın davasına ve mücahidlere yardım etmeleridir. Böyle bir tutum sergileyen kimse azimetle amel etmiş olur hem de zafer ya da şehadet gibi iki büyük mükafattan birisini kesin olarak elde etmiş olur. Hiç şüphesiz ki hamd alemlerin rabbi olan Allaha mahsustur…

  54. Yazan:gülbin sarıcan Tarih: Şub 1, 2010 | Reply

    kıyaslanması bile çok saçma Atatürkle Tayyip Erdoğanı kıyaslamak Atatürk e saygısızlıktır… Bu resimleri yanyana koyanlara böyle bir anket düzenleyenlere acıyorum sadece.. Böyle yaparak Ancak Tayyip Erdoğan Beye prim vermiş oluruz. Bırakın Batıyı Doğuyu..Ulu önderimiz Atatürk iyi bir komutandı .. beğenirsiniz beğenmezsisiniz… Ama kabul edin artık siz bir ülke kurtaramz siz ordu yönetemez.. siz milyonları ölümü pahasına olsada cesaretlendirip savaştıramazsınız. Siz ancak başka devletlerin buyunduruğu altına girer bu ülkeyi parsel parsel satar…sınız. Siz batı ile doğu arasında bocalamış hiç bir yeri zamanında ve yerinde usulüyle yapamazsınız. Ulu önderimiz musiki dinleyip Tam bir doğu kültürüyle zeybekte oynasr Ata da biner Valste yapr yerine göre çatalı bıçağı ile en yenilmeyecek tavuk butunu bile adabıyla yer.. Siz ne ata binebilir, ne ingilizce konuşabilir, ne yerine adabına göre yemek yiyebilir, ne dinini tama anlamıyla yaşar ne batıyı yaşabilirsiniz… O yan yana olan resimleri kaldırın Resimleri yan yana koymak bile Atama saygısızlık.. Daha silah tutmasını bilmeyen , ata binmesini bilmeyen yabancı lisanı olmayan, vals oynayamayan, zeybek oynayamayan, usulünce yemek yiyemeyen, insanların içinde halka karışamayan batı ile doğunun arasına sıkışıpğ bocalamış bireylerlemi, atasmı kıyaslıyorsunuz.

  55. Yazan:gülbin sarıcan Tarih: Şub 1, 2010 | Reply

    Yukarıdaki yorumları okuyorumda yazıklar olsun.. bu nasıl bir zihniyettir. Ya bırakın artık Tayyip Erdoğan sizin için ne yaptı .. ülkemi kurtardı.. cebini,ze paramı koydu türkiyede adaletsiz dağılımımı yok etti… resmen körsünüz adam gelkir gelmez milletvekıilleri zam yaptı yüzde %65 Cumhurbaşkanına zam yaptı.. bakanlara zam yaptı sizi ezdi.. sizi dilenci yaptı.. padişah gibi yemek verdi kömür verdi sizi susturdu.. Ve o bu kesiminde böyle aciz yoksul dilenci eğitimsiz kalmasını istiyor çünkü onlardan oy almak kolay onları kandıurmak kolay

  56. Yazan:önemli değil Tarih: Şub 1, 2010 | Reply

    Ata’ya en ufak bir saygı belirtisine sahip biri bunu yaparken nasıl utanmaz aklım almıyor!
    Allahını seven söylesin Atatürk ile Tayyip’i karşılaştırmak Atatürkçülük müdür?
    toptan bakalım ozaman: Bülent, Süleyman, Tansu… onları da karşılaştırdınız mı siz Atam’la?
    Ata’ya en ufak bir saygı belirtisine sahip biri bunu yaparken nasıl utanmaz aklım almıyor!

  57. Yazan:Tayfun Tarih: Şub 1, 2010 | Reply

    Yazan:gülbin sarıcan Tarih: Şub 1, 2010 | Reply

    Daha silah tutmasını bilmeyen , ata binmesini bilmeyen yabancı lisanı olmayan, vals oynayamayan, zeybek oynayamayan, usulünce yemek yiyemeyen, insanların içinde halka karışamayan batı ile doğunun arasına sıkışıpğ bocalamış bireylerlemi, atasmı kıyaslıyorsunuz.

    Şu sözleri gördükten sonra düşünüyorum ki, sorun Atatürk değil, Atatürkçüler ve onların bir insanı tanrılaştıran, kraldan fazla kralcı, onu sevmeyen ölsün tarzı yaklaşımları ve Atatürkçülüğü kullanarak iktidar olma hevesleri. Siz bu kafayla devam ettikçe ve sizin gibi olmayan insanları dışlamaya, aşağı görmeye devam ettikçe, daha çok Tayyip Erdoğan’lar çıkaracak bu ülke. Ve dışlaya dışlaya en sonunda dışarıda siz kalacaksınız.

    Sizin yukarıda bahsettiğiniz hobilerin çoğu para ve zaman bolluğu gerektiriyor. Kasımpaşa, Zeytinburnu vb. bir semtte doğup, büyüyen, dar gelirli ailelerin çocukları semtlerindeki asayiş probleminden tut da, ailelerine maddi destek sağlayabilmek için fiziksel işlerde çalışmaya, okullarda toplumdan dışlanmaya kadar varabilecek bir çok sorunla cebelleştikleri için ata binmeyi öğrenecek, vals kursuna gidecek ne vakitleri olur, ne paraları, ne de moralleri. Geriye bir tek dinleri ve Allah’ları kalır. Ona sıkı sıkıya sarılmaları da bundandır. Halbuki hiç köyden gelmeselerdi, babalarının yanlarında tarlada çalışsalardı, günde 55 vakit namaz kılsalar da, şişlerle, kırbaçlarla zikir yapsalar da sorun olmazdı. Sen misin yükselip başbakanlığa kadar gelen! Sen misin gelir adaletsizliğini engellemeye çalışan. Sen misin Türkiye’yi dünyaya açmaya çalışan. Böyle burnundan getirirler adamın işte! Ne gerek vardı, bir noktaya kadar getirip, beyaz Türklerin, sermayedarların gönlünü kazandığın noktada herkesi yemleyip, kendin de malı götürüp kaçacaktın. Bak şimdi Mesut Yılmaz, Tansu Çiller nerededir bilen, soran var mı? Derin devlet senin süren doldu deyince ineceksin o koltuktan fazla soru sormadan. Öyle derin meseleleri fazla kurcalamayacaksın. Faili meçhuller meçhul kalacak ki, ülkede kin, nefret, korku, endişe hakim kalsın. Öyle ki, çeteler bu sanal korkularla milleti kendilerine itaat ettirmeye devam etsin. Bu ülkede böyledir, iş yapan adamı sevmezler, ata binmeyi bilen, vals yapmasını bilen siyasetçiler sevilir. Doğuya ziyaretlere gidip, buradaki vatandaşların dertlerini dinleyeceğine Hülya Avşar’la tenis maçı yapacaktın, medyaya malzeme verecektin. Medyaya istediği zaman, istediği kadar kredi ve hatta hibe verecektin. Tekel işçilerine %100 zam yapacaktın. Yan gelip yatanlara karışmayacaktın. Bırak Kasımpaşa’dakiler sürünmeye, birbirlerini yemeye devam etsin. Gecekondu mahallelerinde tiner çekmeye devam etsinler, karışma. Sen kurtardın kıçını bi kere. Bakma artık arkana. Ananı, babanı, aileni, yakınlarını kurtar, yeter. Bak o zaman nasıl baş tacı edilirdin bu ülkede.

    Yazık, şu okuduklarıma inanamıyorum.

  58. Yazan:Cengiz Çebi Tarih: Şub 4, 2010 | Reply

    Yakın Tarih mitoslarıyla büyüyüp yetişmiş kimseler, uzak tarih mitoslarına yapışıp kalmışlardan daha da ümitsiz.

    Dinlemez.

    Sırtını/zihnini ‘çağdaş uygarlığa’ yaslamıştır.

    Birey olarak düşünemez.

    ‘Başta bütün dünyanın saydığı’nda takılıp kalmıştır.

    Onun için bir okyanus gibidir yüzdüğü havuzcuk.

    Ötesini tasavvur edemez.

    Etmek istemez de.

    ‘Dinden çıkmak’ gibi bir tehlike vardır zira.

    Kim çıkmak ister dininden?

    Hiçkimse.

    Çünkü çıkmak istediğinde çıkmıştır zaten.

    Peki dinden nasıl çıkarılır insan?

    Yalanı dolanı gösterirsin.

    Büsbütün iflas etmemişse aklı ve izanı, çıkar.

    Yok müflis ise, çıkamaz.

    Kendilerinin bileceği bir iştir yine de.

    Biz aydınız, maydınız deyip devam edebilirler.

    Yapılacak pek de bir şey yok.

  59. Yazan:ibrahim Tarih: Şub 5, 2010 | Reply

    Bizde Atatürkü seviyoruz Ama Resime bakıbda Erdaganı kotulemiyoruz Resmin Yanına bide Sayın Baykalla Bahceliyi Koyun birazda onlara Yorum yapalım.
    Eliyle Tavuk yedi medeniyetsizlikle sucluyorsanız.. Medeniyetsiz oluyum .
    AB ile iliskiler bugun doruk noktasında ne sıkılıyor yazıda ole İsraille kanka olmayalım ne olacak Söyleryin milli geliriniz ne olmus 7 Yılda ne kakdar para girmis ülkene Dünyada ne kadar Söz sahibi olmuusun Bİz İninde Arslan Dısarı cıkınca kedi olan lider istemiyoruz ADamın aldıgı oy belli ediyor Ne kadar sevildigini ATatürkle KArsılastırılırsa Tabi atattürkü sececek millet Atatürkücüluk Memleketi ne kadar ileri götürmüüsse oyle olculur Asın su koca kafalılıkları EN buyuk ATAtürkcü ERdogan bikere……

  60. Yazan:zeki Tarih: Şub 9, 2010 | Reply

    Ben fotografçıyım her iki karede doğal çekilmiştir.Bundan 100 yıl öncede fotograflar anında çekilebiliyordu çok büyük makinalara ihtiyaç yoktu.Herneyse bu bilginin dışında deyinmek istediğim birşey daha var.Bir lider halkına öncü olur.Eğer halkı gibi olursa o halka önderlik yapamaz gelişimini sağlıyamaz.Gördüğümüz üzere bir tanesi mağara adamı gibi diğeri ise beyfendi gibi her zaman öyleydi.100 yıl bile önce hiçkimsenin önünde diz çökmemiş bir adam diğeri ise şehlerin ayaklarının altına çömelen biri.Biri yoktan bir vatan kurup halkını birleştirmiş diğeri o halkı paçavra gibi bölmüş vatana ihanet etmiştir.Tartışmaya gerekmi var her nekadar din istismarcısı fettoşcular Atatürkümüzü karalasada o hep kalbimizde.Merak ediyorum tayyip kalp krizinden gitse arkasından kaç kişi ağlıyacak yüzyıllar boyunca ismi alınıcakmı.Ama Atatürk bundan 1000 yıl sonrada Atatürk olucak tarihe adını yazdırmış biriyle magara adamını karşılaştırmamak lazım.

  61. Yazan:Tayfun_Korkut Tarih: Şub 10, 2010 | Reply

    “Bir lider halkına öncü olur.Eğer halkı gibi olursa o halka önderlik yapamaz gelişimini sağlıyamaz.”
    -Iyi o zaman, bu onculugu yaparken, en pahalisindan smokinler diktirip 70 milyona dagitirsan, sonra her vatandasina Ataturk’un yasadigi standartlarda bir hayat saglarsan, o halk zaten seni ornek alacaktir. Ama sen sadece sana yakin, seni destekleyen kesimi ihya edip, gerisini ac birakirsan, sehir yasaklari koyarsan, kendi vatandasina ambargo koyarsan o insanlarin seni ornek almasi her halde imkansizdir.

    “Biri yoktan bir vatan kurup halkını birleştirmiş diğeri o halkı paçavra gibi bölmüş vatana ihanet etmiştir.”
    -Bi kere vatan vardi, hem de topraklari bugunkunden cok daha buyuktu. Ornegin, Suriye, Irak bizim eyaletlerimizdi.(Yalan dolan dolu resmi tarihten referans vermeyin lutfen) Vatan zaten coktan bolunmustu. Araplari kusturduk, Sirplar, Bulgarlar her yonden sakat nasyonal sosyalizm yuzunden Osmanli’dan ayrilmisti. Ozal GAP projesini goturmese Kurtlerin orada gayriresmi devletlerini coktan kurmus olduklarini bile bilemeyecektik. Neden PKK teroru Ozal zamaninda cikti, hic dusundun mu? Ergenekon orayi Kurtlere coktan vermisti zaten. PKK ve derin devlet beraber uyusturucuyla Turkleri de Kurtleri de uyutuyordu. Ozal uyandirdi bu milleti. Tahammul edemediler. Vatana ihaneti de ABD’yle 1949’da stratejik muttefiklik anlasmasi yapip, bu anlasmayi da derin devlet yapilanmasiyla koruyan Ismet Inonu ve CHP yapmistir ve hala yapmaktadir. Su anda yaptiklari sadece hedef saptirmaktir. Muhalefetteyken ABD karsitligi yapmak kolay, iktidardayken, koalisyondayken neredeydi ABD karsitliklari?

    “Merak ediyorum tayyip kalp krizinden gitse arkasından kaç kişi ağlıyacak yüzyıllar boyunca ismi alınıcakmı.”
    -Tabi ki de Ataturk gibi heykelleri dikilmeyecek, Kemalistlerin yaptigi gibi tanrilastirilmayacak. Kimse de onu gelecek kusaklara zorla sevdirmeye calismayacak. Ama yaptigi hizmetler baki kalacak. Bugun nasil Fatih Sultan Mehmet icin Istanbul’u gezerken arkasindan fatihalar okunuyorsa; Kanuni Sultan Suleyman halki icin yaptirdigi mimari mucize Suleymaniye icin gunde yuzlerce kez “Allah ebeden razi olsun” dualari aliyorsa, o mabed sayesinde halk orada Turk, Kurt, Cerkez vs. HER CUMA BUTUNLESIYORSA, icindeki kin, nefret duygularindan ariniyorsa, toplum bu camiler sayesinde huzur buluyorsa, susayanlar bedava abdesthanesinden faydalanabiliyorsa, etrafi bir cok esnafa ekmek kapisi oluyorsa, topluma 500yil sonra bile sosyo-ekonomik katkida bulunuyorsa; Tayyip Erdogan’in da arkasindan yillarca, belki de asirlarca fatihalar okunacak. Belki de o Fatih kadar, Kanuni kadar sansli degildi. Zor bir donemde gorev aldi. Eli kolu koku eskilere dayanan uluslararasi deriiiiiiin anlasmalarla bagliydi. Bu anlasmalari yapanlarin medyada, orduda, burokraside, yargida parali askerleri vardi. Adim attirmadilar belki ama yaptigi mucadele bile takdire degerdir. Butun bu olumsuzluklara, aleyhte medya propagandalarina ragmen aldigi %46 oy bir mucizedir. Eliyle tavuk yemis, helal-i hos olsun. Yeter ki o bogazdan haram lokma gecmesin.

  62. Yazan:CengizCebi Tarih: Şub 10, 2010 | Reply

    Sayın zeki,

    Mustafa’yı epey bir sevip, Tayyip’ten de bir o kadar nefret ettiğiniz anlaşılıyor.

    Tayyip’i eleştirme hakkınz olmasaydı, hakkında bir koruma kanunu bulunsaydı, heykel ve resimlerinden geçilmeseydi, muhtemelen kendisinden daha az nefret edecektiniz.

    Garip bir şey.

    Ama aslında açıkçası şu:

    “Ah keşke ben de onun gibi olabilseydim” dediğimiz insanları göklere çıkartırız.

    Aksi de geçerli tabi.

    Kendimizle ölçeriz insanları.

    Diğer övmeler/yermeler yalnızca bahane.

    Dürüst olalım.

    Böyledir bu.

  63. Yazan:gj Tarih: Şub 11, 2010 | Reply

    MUSTAFA KEMAL ATATÜRKÜ

  64. Yazan:sait Tarih: Şub 15, 2010 | Reply

    tayfun sana sonuna kadar katılıyorum. düşüncelerimin tercümanı olmuşsun . diline yüreğine açık sözlülüğüne sağlık.senden çok şeyler öğrendim

  65. Yazan:tuncay köse Tarih: Şub 17, 2010 | Reply

    ATATÜRK TABİKİDE BU RESİMDEN DOLAYI DEĞİL 1919DA KURTULUS SAVASINDA TÜRK MİLELTİYLE VERDİĞİ CAPADAN DOLAYI……..HA VAROŞLARIN ERDOĞANI SEVMESİ COK DOĞALDIR CUNKU CATALLA YEMEK YEMİŞLER Mİ HİÇ HAYATLARINDA…….KONUSMAYA BİLE BİLMEZKEN HİTAP ETMEYİ BİLE BİLMEZKEN ERDOĞAN GİBİ KASIMPAŞA AĞASI AĞZIYLA KONUSANI SEVMELERİ COK DOĞAL………

    BİRİDE O BOĞAZDAN HARAM LOKMA GECMESİN DEMİŞ CAHİLLİĞİNDEN BU KADARI……

  66. Yazan:hidayet demir Tarih: Şub 21, 2010 | Reply

    atatürk hangi sene ,hangi seçimde %47 oy almış , iki tane parti kurdurdu, korkudan ödü koptu hemen kapattı, yanlış mı eyy “atatürkçü” -liberal-demokrat-solcu-ateist kemalistler ???

  67. Yazan:NMD AMPHETAMIN Tarih: Şub 22, 2010 | Reply

    ikisinide
    🙂

    olumlu yada olumsuz bişey belirtmiyeyim …

  68. Yazan:zeynep naz Tarih: Şub 23, 2010 | Reply

    Haa haa haaa…resimde,yorumlarda acayip güldürdü benii vallaa:))Ama bi cvp vermek gerekirse Tbiki,R.Tayyip Erdağan’ı;)

  69. Yazan:Murat Can Tarih: Şub 24, 2010 | Reply

    Kısa ve net bir şekilde…
    Bilinçli ve beyni henüz yıkanamamış her bireyin vereceği cevap olarak soldaki ‘Beyfendi’yi sağdaki ucuz politikacıya tercih ederim.
    Sebebini anlamadınız,anlayamadan göçeceksiniz ki bence de anlamanıza gerek yok.İki kelimeyi yanyana getirmeye başladığınız anda yorum yapmaya da başlıyorsunuz ki aynı dili ve aynı toprağı paylaştığımızdan dolayı üzülüyorum.

  70. Yazan:Cengiz Cebi Tarih: Şub 24, 2010 | Reply

    Sayın Murat Can,

    Ortalığa atmışsınız birşeyler.

    Yarası olan da gocunacak galiba. 🙂

    Pratik ama hoş olmayan bir yöntem.

    “Bizden olmayana tukaka” demekten farksız.

    E sizden olmayan da sizin için aynısını söyler.

    Sonuç kocaman bir sıfır.

    Gerçi içinizi dökmüş olursunuz, rahatlarsınız.

    Bu da bir şey tabi. 🙂

  71. Yazan:Kul Mustafa Tarih: Şub 26, 2010 | Reply

    Merhaba ilk olarak yukarıdaki makaleyi okuyan ve değerli zamanını ayıran kendince akıllı ve doğru olan insanlara selamlar.

    Karşınıza iki resim alıp insanların yöneticiliğini devlet adamlığını,liderliğini değerlendirmek kadar yanlış bir şey olabilir mi? Maalesef bi insanın yemek yemesine bakarak onun nasıl bir devlet adamı,nasıl bir lider olduğunu anlayamazsınız ancak sofra adabına görgü kurallarına ne kadar uyduğunu anlarsınız.

    Tayyip ERDOĞAN Sayın Başbakanımız,hala hayatta hala başbakan ve tarih süreci işliyor.Eninde sonunda o da o makamı terk edecek,ve bir gün ölecek ve o zaman biz tamamen Tayyip ERDOĞAN’ın hayatına bir devlet adamı olarak neler sığdırdığını göreceğiz.Bu ülke için neler yaptığını göreceğiz.Zaman herşeyi bize gösterecek.

    Mustafa Kemal ATATÜRK 1938 tarihinde öldü.Asker olarak devlet adamı olarak neler yaptığını görmek istemeyen gözler bile görmezden gelemez.İşte bazıları:1)1911 yılında İtalyanların Trablusgarp’a hücumu ile başlayan savaşta, Mustafa Kemal bir grup arkadaşıyla birlikte Tobruk ve Derne bölgesinde görev aldı.
    (Tamamen gönüllü olarak kendi imkanlarıyla) 2)Balkan Savaşına katıldı.3)1.Dünya Savaşında Tümen Komutanlığı yaptı.4)Çanakkale geçilmezle Dünyaya nam saldı.5)1.Dünya Savaşında Çanakkale’nin geçilmesinden dolayı ülkelerin kaderleri değişti,ülkelerin yapıları değişti.6)Kurtuluş Savaşını başlattı ve kazandı.7)Sarıkamış,Kars ve Gümrü’nün kurtarılışı.Çukurova,Gaziantep, Kahramanmaraş Şanlıurfa savunmaları I. İnönü Zaferi,II. İnönü Zaferi,Sakarya Zaferi,Büyük Taarruz, Başkomutan Meydan Muhaberesi ve Büyük Zafer gibi savaşların kimisinde bizzat kendisi katıldı kimisini ise yönlendirdi.8)Beğensenizde beğenmesenizde küllenmiş insanlardan bir ÜLKE KURDU.9)Lise yıllarından beri askeri bir eğitim almasına rağmen bir ülke kurdu,o ülkenin temellerini oturttu.9)Ekonomik alanda büyük atılımlar yaptı.10)Onun kurduğu ülke halen o kadar oyuna rağmen ayakta.( Ve daha saymadığım bir çoğu)

    Şimdi Tayyip ERDOĞAN’la M.K.ATATÜRK’ü karşılaştırabilir misiniz? Hayır!

    Zaten bizde Tayyip beyden başbakanımız olarak Atatürk kadar olmasını beklemiyoruz.Savaşlar kazanmasına,ülke kurmasına,o ülkeyi diğer ülkelere kabul ettirmesine,o ülkenin her bakanlığını,kurumlarını bizzat kurmasını,Atatürk dönemindeki kalkınma hızına,üretim oranına getirmesini,kalkıp bir bataklığı kurutup işler hale getirmesini,Türkçe’ye Türk Tarihine bir katkıda bulumasını ,Geometrik terimlere yeni Türkçe karşılıklar bulmasını,bir Geometri,Bir Medeni Bilgiler,Birkaç siyasi(Atatürk askeri yazmıştır.)kitab yazmasını beklemiyoruz.

    Başbakanımız ülkeyi daha kötü duruma götürmesin,başka ülkelerin yada kişilerin oyuncağı haline getirmesin ve mümkünse yapabilirse biraz da iyileştirsin.

    “Emaneti sahibine vermek gerek! Sevsenizde sevmesenizde”

    Ben Ahmet’i sevdiğim için ona oy veriyorum demek olmaz.Ben Ahmet’in bu işi becerecek eğitim ve kabiliyete sahip olduğuna inandığım için ona oy veriyorum demek lazım.

    Çocuklarınıza Tayyip’i anlatın anlatın ki o da kitabını bitirdiğin de yani öldüğünde çocuklarınız oturup karşılaştırsınlar Atatürk ve Erdoğan’ı ama LÜTFEN bu ülke için ne yaptıklarıyla karşılaştırsınlar, yemek yemesiyle,içki içmesiyle,giyinmesiyle değil.

    İŞ ERİN AYNASIDIR LAFA BAKILMAZ! 🙂

  72. Yazan:taner Tarih: Şub 26, 2010 | Reply

    yorumları okudumda ne kadar zavallı insanlar…

    Atatürkü inkar etmek anasını babasını ATASINI İNKAR ETMEKTİR.!!!

    Bunları yapan insan Allah Allah ta dese yeri cehennemliktir.

    Saygıdeğer Atatürkümüz olmasa idi şu an ona dil uzatanlar ya bi yunanlı hizmetkarı yada ermeni erkeklerin cariyesi olacaktı….

  73. Yazan:Tayfun_Korkut Tarih: Şub 27, 2010 | Reply

    Taner
    “Saygıdeğer Atatürkümüz olmasa idi şu an ona dil uzatanlar ya bi yunanlı hizmetkarı yada ermeni erkeklerin cariyesi olacaktı….”
    demissin. Bu soylediklerine kendin inaniyor musun? Aksama kadar senzloklarinda oturup bulutlari seyreden, aksam da gamsiz, dertsiz, tasasiz mastika oynayan, sirtaki yapan, onunu goremeyecek kadar icen Yunanlar mi, yoksa su anda aclik sinirina yakin bir duzeyde yasayan Ermenistan’daki Ermeniler mi bizi cariye alacakti? “Etrafimiz dusmanlarla dolu, hic kimse bize dost degil.” sacmaliklari kabak tadi verdi artik. Herkes yurtdisina cikabiliyor artik. Bize resmi tarih adi altinda yillarca dayatilan bu sacmaliklarin dogru olmadigini gorduk. Kapikule’den disari ciktigimiz anda ne kadar baskici bir ulkede yasadigimizin farkina vardik. Dunyanin hic bir yerinde dort bir yanda ayni adamin korku salan, hasin bakisli heykellerinin dikili bir ulke gormedim. Kuzey Kore istisna olabilir:
    http://www.classbrain.com/artread/uploads/north_korea.jpg
    http://washedit.com/wp-content/uploads/2009/06/pyongyang-north-korea-nc.jpg
    http://cynicalpinnacle.com/wp-content/uploads/2009/05/northkorea.jpg
    http://travel.nationalgeographic.com/places/images/photos/photo_lg_northkorea.jpg
    http://www.cnn.com/SPECIALS/2006/yir/timeline/images/16.north.korea.gi.afp.jpg
    http://scrapetv.com/News/News%20Pages/Everyone%20Else/images-2/north-korean-army-babes.jpg
    http://www.successfuloffice.com/NuclearNorthKorea.JPG
    Boyle bir ulkede mi yasamak isterdiniz?

    Birakin artik bu sacmaliklari, yalan dolani. Kimse dort bir yanimizin dusmanlarla dolu olduguna bilincli bir sekilde inanmiyor. Size tavsiyem size dayatilan bu sanal korkulardan kurtulmaniz ve deriiiiin uykunuzdan uyanmaniz icin George Orwell’in 1984 romanini acilen bulup okumaniz. Bir de su videoyu izleyiniz:

    Umarim siz de omrunuzun geri kalaninda ozgur dusunebilmenin, ozgurlugun, hayatinizin her aninin keyfini cikartmayi ogrenirsiniz. Umarim bir Yunan dostunuz olur, Ermeni dostunuz olur, onlarla mutlu, huzunlu anlarinizi paylasirsiniz ve onlarin dunyaya gelirken secmedikleri milletleri yuzunden “kotu” insanlar olmadiklarini anlarsiniz. Hayat boyle guzel. Dusmanliklarla, kinle, nefretle, korkularla hayat gecmez kardesim! Sevelim, sevilelim, bu dunya kimseye kalmaz!

    Saygilar

  74. Yazan:hayati Tarih: Şub 27, 2010 | Reply

    mustafa burjuva olduğu için bıçakla falan yiyyor, tayyip benim gibi olduğu için elle yiyiyor. allah aşkına siz elle yemiyomusunuz??

  75. Yazan:Tayfun_Korkut Tarih: Şub 28, 2010 | Reply

    Ataturkculugu anlamak istiyorsaniz George Orwell’in 1984 romanini okuyun. Tayyip’i desteklemek gucluden yana degil, haklidan yana alinmis bir tavirdir!

  76. Yazan:hALE Tarih: Şub 28, 2010 | Reply

    nasıl bir mantık bu iki insanı karşılaştırabilir ki?Daha doğrusu Mustafa Kemal’le kıyaslanabilecek başka bir devlet bakanı geçmiş midir ki tarihe?Bence bu yaptığınız alenen Atatürk’e hakarettir.Bu resimlere gerek yok aralarında fark olduğunu görmek için.

  77. Yazan:beyhude... Tarih: Mar 1, 2010 | Reply

    bir tespit..

    memlektin fikri hür,müşkilatı az, vakti bol türk gençliğine sorularım şöyleki;

    1-tavuğu çatalla yiyemiyorum akp limiyim?

    2-okulda sağda solda her kesim insanla bu konuları tartışıyorum çözüm bulamıyorum acaba tartımmı bozuk hassas kantarmı almalıyım?

    3-eliyle yedi halk adamı, çatalla yedi hak adamı yada bok adamımı? atatürk döneminde ıslak mendil varmıydı? olsaydı onu da devletmi üretirdi yoksa fabrika özelleşirmiydi?

    4-nasyonel, sansasyonel, kemalist, narsist siz bunları okudunuzmu bakalım..ben okudum büyüdüm.

    5- en doğru ben bilirim tayfunlar, fırtınalar şeklinde herkesle tartışırım,beni kimse anlamıyooorr, tek anlayışlı benim çünkü bilmiyonuzmu?

    6-kimse mustafa yada tayyip olamaz bilmiyonuzmu? çünkü ya onlar akıllardadır, ulaşılamaz yada adamlar sorumluluk almışlar aha böle oturduu yerden sallamamışlar..

    7-aha en komiği bu zaten ” tağuti sistemde paşa paşa vergi veriyor yol su elektrikten faydalanıyorum sizce sistemin parçasımıyım” (ne alakaysa konuyla)

    8-bizi ali veli kurtardı velinin asıl mesleği cankurtaranmımış?

    9-atatürkçü erdoğan salçasız yemeğe benzermi?

    10-mustafayı yada tayyipi neden seviyosun ki babanmı kocanmı amcanmı? devlet adamı yavru kedinmi? sadece fikrini desteklesem olmazmı?

    11-birini tutanlar memeleketi kurmuş diğerini tutanlar memleketi bölmüş diyen zekii arkadaşım memleketi biri ve diğerine böldüğünün farkındamı?

    12- yukardaki maddede belirttiğimiz gibi bunlar futbol takımı olabilirmi? tutma şeklinde felan..avrupa liginde karşılıklı oynarmı? oynarsa berlisconi kimi tutar mesela?

    13- bu şahsiyetleri nasıl kıyaslarsınızki ne haddinize cümlelerine alışık olan ülkem elma ile armut kıyaslanırmı?

    14- ha unutmuşum coca colanın ayısı bizi ısırırmı_?

    15-fotoğrafı buraya ekleyen yoksa bizi birbirinize mi soktu yoksa peki o lafı ortaya atıp neyle meşkul oldu..?

  78. Yazan:Ersin Tarih: Mar 3, 2010 | Reply

    Ilğinç. Tavuk budunun çatal bıçakla yenildiğini tarihte ilk defa görüyorum. Harbiden yenileyiciymiş Ata. Hollanda’da yaşıyorum, onlar bile yapmıyor daha. Demek Avrupa’yı kopyalamamış Atamız, doğrudan kendisi öyle yemiş. Vay anam vay. Göruyor musun şu başımızdaki musallat irticayı. Bize hep tavuk elle yenilir diye öğrettiler.

    Ve hangi liberallıktan bahsediyoruz? CHP’nin, 1982 anayasasının ve darbecinin liberallığı mı. Yoksa kelimenin tam anlamıyla ve dünyaca bildiğimiz liberallık mı (hani serbest takılma, herkese eşitlik felan?)?

    Hani batılı liberalsan, devleti devirme pek pakete uymuyor da o yüzden. Liberallık adına, liberal olmayan şekilde devlet yık ve sonra liberallık taşı iktidara. Çok liberal değil gibi sanki? “Liberal olacaksınız, mnz krm, emrediyorum lan!” demek gibi bir liberallıksa bilemem tabii ki.

    Ayrıca AB’ye bu kadar yakın olmamışız daha ve Israel bu kadar açıkça şerefsiz (gerçı sizin gibi darbeci liberala pek de tuhaf gelmez o baskıcı zihniyet, liberalsınız nede olsa) olmamış daha (neden barışık olunsun onlarla).

    Ve bu gençlere zaten Atatürk’ten başka bir şey empoze edilmiyor. Devam da edecektir bu mükemmel liberal ve batıya uygun eğitim.

    Yaşasın Kermalizm. Yaşasın darbeci liberallık (alkışlıyorum, yeni bir politik görüş oldu resmen)

  79. Yazan:ck Tarih: May 21, 2010 | Reply

    lutfen Ataturk hakkinda boyle konusmayin.onun sayesinde biz buradayiz.Ataturk hakkindaki sacma sapan yorumlara asla kanmayin.bunu soyleyenler asla TURK vatandasi degildirler.eger Ataturku sevmiyorlarsa xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx .sayin Tayyip Erdogan asla ataturku sevmemistir,turkiyeyi icten yikma politikasina basliyordur.hatta boyle devam ederse xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx.Eger TURK’seniz bu yorumu paylasin.

  80. Yazan:konuk Tarih: May 21, 2010 | Reply

    Tayfun Bey’in Oca 25, 2010 tarihli yorumu dikkatimi cekti, son gunlerde olanı biteni dusununce ilginc geldi nedense!

    Emin olun, ben alkol alsam da, evlilik dışı her türlü cinsel ilişkiye girsem de beni yöneten insanın inançlı olmasını, benim gibi olmamasını isterim. Zeki, çevik ve aynı zamanda AHLAKLI kişiler tarafından yönetilmek isterim. Rakı masasında hoş muhabbet liderler tarafından değil.
    Emin olun ki, halkımız -eğer olur da o elindeki güce tapmaya başlar da o gücü kendi çıkarlarına kullanmaya, Silvio Berlusconi gibi şehvetinin, zevklerinin peşinden koşmaya başlarsa- Tayyip Erdoğan’ın eski samimiyetini yitirdiğine kanaat getirdiği anda onu da o koltuktan indirir. Ancak Deniz Baykal, Devlet Bahçeli gibi sadece belli bir kesimin çıkarlarını koruyan, çeteci değil, birleştirici, bütünleştirici yeni bir Turgut Özal, yeni bir Tayyip Erdoğan çıkarır. Bu kanaate de medyanın dolduruşuyla, dedikodularla gelmeyecek kadar akıllıdır Türk halkı.

  81. Yazan:Tayfun_Korkut Tarih: May 22, 2010 | Reply

    Tayfun Bey’in Oca 25, 2010 tarihli yorumu dikkatimi cekti, son gunlerde olanı biteni dusununce ilginc geldi nedense!

    Ilginc olan? Siz yoksa son donemde olup bitene sasiriyor musunuz? CHP icindeki guc kavgasinin bu kadar bel alti vuracak boyutlara ulasmasi bu zihniyetin guce ulasmak icin neler yapabilecegini gostermiyor mu? Bunlara gore sonuca giden her yol mubah! Milletvekili olmak icin de, genel baskan olmak icin de her yola basvurubiliyorlar. Sahtekarlik diz boyu!

  82. Yazan:Tayfun_Korkut Tarih: May 22, 2010 | Reply

    Tayfun Bey’in Oca 25, 2010 tarihli yorumu dikkatimi cekti, son gunlerde olanı biteni dusununce ilginc geldi nedense!

    Ha bir de o yazdiklarimin son gunlerde yasanan olaylarla pek bir alakasi yok. Yorumu basindan sonuna kadar okudugunuzda gayet iyi anlayacaksiniz. Mevzu diger bir yorumcunun karsilikli raki icebilecegi bir lider tarafindan yonetilmeyi tercih etmesine karsilik, benim icmeyen bir lider tarafindan yonetilmek istemem ve neden boyle istedigimi de somut orneklerle anlatmamdir. Sizin -eger tahmin ettigim zihniyettenseniz- psikolojilerinizin cok bozuk olmasi, cok kizgin olmaniz ve bundan dolayi saldiracak birilerini aramanizi, okuz altindan buzagi aramanizi da cok dogal karsiliyorum. Ancak, bunun icin evinde issizlikten dolayi vakit bollugundan yararlanip bolca yorum yazan, siradan islerde calisan, okuyan, siradan insanlarla ugrasmak yerine, sorumlulari derin devlette, kocakafalarda, fosillerde arayacaksiniz. Kurultaylarindan 2 hafta once boyle bir olayin olmasi sizce nasil aciklanabilir? Deniz Baykal’in baskanligi diger partiler icin bir sorun ya da tehdit teskil etmiyordu ki? Deniz Baykal’a en agir elestiriler, istifa baskilari ve hatta tehditleri kendine oy veren kesimden geliyordu. Bunu anlayabilmek icin Leman dergisini takip etmeniz bile yeterliydi. Birakin artik bu isleri, insafa, vicdana gelin!

  83. Yazan:selim sezer Tarih: May 23, 2010 | Reply

    Bundan bin yıl önce yaşayan bir halk olsaydık Atatürk’e tapıyor olacaktık, muhtemelen. Bir insan bu kadar mitleştirilmemeli, hatta hiç mitleştirilmemeli. Her iki liderin de eksileri artıları vardı, melekete hizmet ettiler. Ama hiçbiri yaptığı işleri tek başına yapmadı.
    Liderlerinizi şikayet etmeyin, siz nasılsanız yöneticileriniz de öyle olur diye bir hadis var. M. Kemal olmasaydı başka biri çıkardı yine.

    Bu arada medeniyeti 100 yıldır hala şekil oolarak algılıyoruz.Evet Fransızlar bizden daha mmedeni. Onlar çatal bıçak kullanıyor. Yüzyıllardır ve hala insanları da sömürmüyorlar, insanlığa büyük hizmet ettiler, zulümleri bitirdiler değil mi

  84. Yazan:Tayfun_Korkut Tarih: May 23, 2010 | Reply

    @ Selim

    Bundan bin yıl önce yaşayan bir halk olsaydık Atatürk’e tapıyor olacaktık, muhtemelen. Bir insan bu kadar mitleştirilmemeli, hatta hiç mitleştirilmemeli. Her iki liderin de eksileri artıları vardı, melekete hizmet ettiler. Ama hiçbiri yaptığı işleri tek başına yapmadı.
    Liderlerinizi şikayet etmeyin, siz nasılsanız yöneticileriniz de öyle olur diye bir hadis var. M. Kemal olmasaydı başka biri çıkardı yine.

    Bu arada medeniyeti 100 yıldır hala şekil oolarak algılıyoruz.Evet Fransızlar bizden daha mmedeni. Onlar çatal bıçak kullanıyor. Yüzyıllardır ve hala insanları da sömürmüyorlar, insanlığa büyük hizmet ettiler, zulümleri bitirdiler değil mi

    Tespitleriniz yerinde. Bugun, Tayyip Erdogan’in da her tarafa heykelleri dikilse, insanlar Tayyip Erdogan’i sevmeye zorlansa, emin olun, buna karsi da ayni durusu sergileyen aydin, hur dusunceli insanlar cikardi. Bu tur davranislar o kisiyi halka sevdirmez, bilakis nefret ettirir. “Seviyorum” demeleri de korkudandir, meslek hayatlarinda, kariyerlerinde onlerinin kesilmemesi, ekmekleriyle oynanmamasi icindir.

  85. Yazan:çuvaldız Tarih: May 23, 2010 | Reply

    Tayyip Erdogan’i ……“Seviyorum” demeleri de korkudandir, meslek hayatlarinda, kariyerlerinde onlerinin kesilmemesi, ekmekleriyle oynanmamasi icindir. Tayfun_Korkut)

    Bu bir mitleştirme gayreti! Mitleşme için bir takım şartların hasıl edilmesi gerekmez mi?

    Tayyip bey T.C devleti ile özdeşleştirilmiş bir lider sıfatı taşıyor olsaydı anayasanın değiştirilmez cumhuriyet tanımı gereğince kendisine duyulan sevgisizlik ülke dışına sürülmeye, hapse mahkum edilmeye vardırılacak bir vatana ihanet, bölünmez bütünlüğe, milliyetçiliğe saldırı suçu olarak yorumlanabilirdi.

    T.C Anayasanın değiştirilemez olan başlangıç kısmında bakın ne deniyor;

    Kanun No. : 2709 Kabul Tarihi : 7.11.1982
    BAŞLANGIÇ
    (Değişik: 23.7.1995-4121/1 md.)

    Türk Vatanı ve Milletinin ebedî varlığını ve Yüce Türk Devletinin bölünmez bütünlüğünü belirleyen bu Anayasa, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk’ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve O’nun inkılâp ve ilkeleri doğrultusunda;
    Dünya milletleri ailesinin eşit haklara sahip şerefli bir üyesi olarak, Türkiye Cumhuriyetinin ebedî varlığı, refahı, maddî ve manevî mutluluğu ile çağdaş medeniyet düzeyine ulaşma azmi yönünde;
    Millet iradesinin mutlak üstünlüğü, egemenliğin kayıtsız şartsız Türk Milletine ait olduğu ve bunu millet adına kullanmaya yetkili kılınan hiçbir kişi ve kuruluşun, bu Anayasada gösterilen hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeni dışına çıkamayacağı;

    Kuvvetler ayrımının, Devlet organları arasında üstünlük sıralaması anlamına gelmeyip, belli Devlet yetki ve görevlerinin kullanılmasından ibaret ve bununla sınırlı medenî bir işbölümü ve işbirliği olduğu ve üstünlüğün ancak Anayasa ve kanunlarda bulunduğu;
    (Değişik: 3.10.2001-4709/1 md.) Hiçbir faaliyetin Türk millî menfaatlerinin, Türk varlığının, Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihî ve manevî değerlerinin, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılâpları ve medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremeyeceği ve lâiklik ilkesinin gereği olarak kutsal din duygularının, Devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamayacağı;
    Her Türk vatandaşının bu Anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak millî kültür, medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddî ve manevî varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu;
    Topluca Türk vatandaşlarının millî gurur ve iftiharlarda, millî sevinç ve kederlerde, millî varlığa karşı hak ve ödevlerde, nimet ve külfetlerde ve millet hayatının her türlü tecellisinde ortak olduğu, birbirinin hak ve hürriyetlerine kesin saygı, karşılıklı içten sevgi ve kardeşlik duygularıyla ve “Yurtta sulh, cihanda sulh” arzu ve inancı içinde, huzurlu bir hayat talebine hakları bulunduğu;
    FİKİR, İNANÇ VE KARARIYLA anlaşılmak, sözüne ve ruhuna bu yönde saygı ve mutlak sadakatle yorumlanıp uygulanmak üzere,
    TÜRK MİLLETİ TARAFINDAN, demokrasiye âşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunur.

    BİRİNCİ KISIM
    Genel Esaslar
    I. Devletin şekli
    MADDE 1. – Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.

    II. Cumhuriyetin nitelikleri
    MADDE 2. – Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.

    III. Devletin bütünlüğü, resmî dili, bayrağı, millî marşı ve başkenti
    MADDE 3. – Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.
    Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.
    Millî marşı “İstiklal Marşı”dır.
    Başkenti Ankara’dır.

    IV. Değiştirilemeyecek hükümler
    MADDE 4. – Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.

    2.maddede geçen “Başlangıçta belirtilen temel ilkeler”;

    II. Başlangıç ve kenar başlıklar
    MADDE 176 . – Anayasanın dayandığı temel görüş ve ilkeleri belirten başlangıç kısmı, Anayasa metnine dahildir.

    Madde kenar başlıkları, sadece ilgili oldukları maddelerin konusunu ve maddeler arasındaki sıralama ve bağlantıyı gösterir. Bu başlıklar, Anayasa metninden sayılmaz.

    Kısaca anayasanın başlangıç kısmı da 2.maddeye dahil edilmiş ve 4.maddeyle de değiştirilemezlere, değiştirilmesi teklif dahi edilemezlere eklenmiştir. Köşe başındaki herhangi meslek erbabı olan Ahmet beyin, Tayip Erdoğan’dan korktuğunu sanmıyorum amma velakin “devlet baba”dan korktuğundan eminim. Çocuğunu askere göndermezse, askerliğin zorunlu olmasına muhalif bir laf ederse, kızını başörtüsü ile okula göndermekte ısrar ederse, olur da Kürtçe slogan atarsa, bu adam deme gafletinde bulunursa, …başına gelebileceklerden korkuyor olduğu kesin.
    Neden?
    Bu ülkenin anayasası tarafından koruma altına alınan inkılaplar cezai yaptırımları olacak şekilde ona rağmen uygulamaya koyulmuştur da ondan.

    1.3 Mart 1340 tarihli ve 430 sayılı Tevhidi Tedrisat Kanunu;
    2. 25 Teşrinisani 1341 tarihli ve 671 sayılı Şapka İktisası Hakkında Kanun;
    3. 30 Teşrinisani 1341 tarihli ve 677 sayılı Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Seddine ve Türbedarlıklar ile Bir Takım Unvanların Men ve İlgasına Dair Kanun;
    4. 17 Şubat 1926 tarihli ve 743 sayılı Türk Kanunu Medenisiyle kabul edilen, evlenme akdinin evlendirme memuru önünde yapılacağına dair medeni nikah esası ile aynı kanunun 110 uncu maddesi hükmü;
    5. 20 Mayıs 1928 tarihli ve 1288 sayılı Beynelmilel Erkamın Kabulü Hakkında Kanun;
    6. 1 Teşrinisani 1928 tarihli ve 1353 sayılı Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki hakkında Kanun;
    7. 26 Teşrinisani 1934 tarihli ve 2590 sayılı Efendi, Bey, Paşa gibi
    Lakap ve Unvanların Kaldırıldığına dair Kanun;
    8. 3 Kanunuevvel 1934 tarihli ve 2596 sayılı Bazı Kisvelerin giyilemeyeceğine Dair Kanun.

    Bir ülke halkının iktidara en uzak olan sade vatandaşının yaşamıyla birebir ilgili tüm değişiklikler devlet baba eliyle yukarıdan aşağıya bir uygulamayla hayata sokulmuştur.
    Eğitim birliği,kılık kıyafet ve şapka, dini inanç, evlenme,lakap ve unvan, en tabii iletişim aracı harf, rakam..tüm bunlara muhalefet etmek olarak yorumlanacak her eylemin vatandaş olarak başına dert açacağını bilir ve devlete karşı temkinlidir.Bugün sade bir vatandaş, Tayyip beyi sevmemenin ya da ona hakaret etmenin kapı komşuna hakaret etmek gibi yorumlanacağını bilerek korkar. Tayyip beye duyulan bu sevgisizlik ve hatta nefret vatana ihanet, rejim değişikliği talep eden bir asi olduğu anlamına gelecek şekilde yorumlanmaz.

    Şimdi size sormak gerek Tayfun_Korkut bey, Tayyip beyin mitleştirilmesi ya da ondan korkulmasının yasal bir dayanağı var mı yoksa bu korku/sevgi çıkar esaslı keyfi bir seçim mi?

    ,insanlar Tayyip Erdogan’i sevmeye zorlansa, emin olun, buna karsi da ayni durusu sergileyen aydin, hur dusunceli insanlar cikardi.(Tayfun_Korkut)

    Çıkar elbette ve çıkıyor da çünkü anayasal bir engel,kalkan dolayısıyla bir mitleştirme zemini yok!

  86. Yazan:Tayfun_Korkut Tarih: May 23, 2010 | Reply

    @ Cuvaldiz,

    Tayyip Erdogan’in mitlestirilmeye calisildigini iddia ya da ima etmek istemedim. Hatta, gozlemleyebildigim kadariyla, tam tersine bir cok yerde Tayyip Erdogan’dan nefret etmek prim yapiyor, terfi almada oldukca yardimci olabiliyor. Ve hatta, bazi kisiler, toplumda AKP aleyhinde yapilan propagandalarin etkisinde kalan ofkeli ulusalcilarla, komunistlerle, irkcilarla karsi karsiya gelmemek icin Tayyip Erdogan’i sevdigi halde sevmiyormus gibi, ya da tarafsizmis gibi gorunmek zorunda hissediyor kendisini.

    Tayyip Erdogan’i ……“Seviyorum” demeleri de korkudandir, meslek hayatlarinda, kariyerlerinde onlerinin kesilmemesi, ekmekleriyle oynanmamasi icindir.

    O arada anlatim bozuklugu olmus. Biraz acele yazmistim. Soyle duzeltirsem o anda kafamdan gecen seyleri yazmis olurum:

    Ataturk’u “Seviyorum” demeleri de korkudandir, meslek hayatlarinda, kariyerlerinde onlerinin kesilmemesi, ekmekleriyle oynanmamasi icindir.

    Bir nesne eksikligi yazilmak istenen fikri 180 derece tersine cevirebiliyormus. Bu da bana anlatim bozuklugu dersi olsun 🙂

  87. Yazan:enes Tarih: Haz 9, 2010 | Reply

    hani böle yok batılı ülkeler yok kemalist düşünceler yok kılmış yünmüş şimdi hepinize sorsam alayınız lise terk,veya ortaokul sen bu kafayla anca kendi kendini yönetirsin abd israil’le AB,ile ilişkimiz iyi olsa ne olur ki sizin gibi 2 3 tane hıyar yok kemalist düşünce der ulan sen daha atatürk’ün hayatını zor biliyorsun

  88. Yazan:törük Tarih: Haz 9, 2010 | Reply

    cayci cay demlemeyi bilmiyor kadiki ülkeyi idare,,,utanmadan atatürkle derecelendirilmesi bile .saygilarimla

  89. Yazan:Gürhan Tarih: Haz 10, 2010 | Reply

    Bu tarz mukayeseler, sanırım biraz fazla ciddi ve ismiyle müsemma “derin” mevzuların hasbıhal edildiği bu sitede, bir nebze neş’e kaynağı teşkil etsin diye yapılıyor sanırım. Neyse ben ikisinden de almasam…var mıydı böyle bir hakkım.

  90. Yazan:önemi yok Tarih: Haz 11, 2010 | Reply

    Bu tablo tam bir provakasyon!!! Mustafa Kemal Büyük önder, bu resmi yanyana getirenlerin gösterdiğini zannettiği saygıdan çok daha fazlasını haketmiştir ve alıyorda… Siz resmi tarihle beslenen göz kapakları gözlerine dikili kemalist olduğunu zanneden kemalistcikler. Mustafa Kemali bu tür şaklabanlıklara alet etmeniz yanlış herkesin hayatı boyunca çekilmiş olduğu ilginç garip komik vb resimleri vardır buna Mustafa Kemal Atatürk de dahil resimlerle politika yapmayınız hem Yüce öndere hem başbakana ayıp

  91. Yazan:Cengiz Cebi Tarih: Haz 11, 2010 | Reply

    Bir gazete yazarı iki yıl önce şöyle yazmış:

    Liderler, tanrılar ve ibadetler

  92. Yazan:acemi Tarih: Haz 12, 2010 | Reply

    önümüze gelen iki seçenekten birisini doğru kabul etmek sizce yerinde bir davranış mı? tavuk budunun fonksiyonuna göre lider seçtirecek kadar insanları hipnoz eden zihniyete karşı olan kimse onun yanındayım….

  93. Yazan:Mehmet Tarih: Haz 12, 2010 | Reply

    Mustafa Kemal Atatürk gerçekten ülkesi uğruna çk şey yapmış bir adamdır. Ne kadar yüce olduğunu biliriz. Fakat, bu yüceliği böyle basit bir aktarımla ifade etmek, sadece halkımızın bilgi eksikliğindendir.

  94. Yazan:merve Tarih: Haz 18, 2010 | Reply

    başbakanı sevyrm Atatürk eşitliği öğretti insan ayrımını değil bunu yayınlayan arkadaş eğer Atatürkçüyse gereğini yapsn

  95. Yazan:j.kmando.üsteymen.AYDIN Tarih: Haz 18, 2010 | Reply

    yahu arkadaşlar bu kıyaslamaya neden ihtiyaç duydunuz ki polemik yaratmaktan başka sıkıntılarınız yok işte sizlergibi faşizm düşünenlerin sayesinde ülke halan buralarda .

    artı kemalmi tayyip mi gibi birsoruya telafüz göstermeniz hakikaten üzücü onların ikiside farklı bireylerdin iyiylen veya kötüylen nasıl bir kıyaslamaysa bu artık anlam veremiyorum halan
    ULU ÖNDER MUSTAFA KEMEL ATATÜRKE bulutufta bulun manız hakikaten cebzedici . ve diyeryandan RECEP TAYYİP ERDOGAN bu ülkenin bir BAŞBAKANI ve onu bu ülkeye halk getirdi demekki sevilip sayılıyor arkadaş sen bunu atamızlan kıyaslama bir başka senin gibi birisi daha çıkar haşa allahlan kıyas yapmaya kalkarsınız .lutfen arkadaşlar sagduyulu olalım

    BU VATAN BU TOPRAKLAR BİZİM BURASI BİZİM ÜLKEMİZ BİZİM YURDUMUZ BİZLERDE KARDEŞ GİBİ HALK OLMAMIZ LAZIM DEYİLMİ.?

  96. Yazan:sebnem polat Tarih: Ağu 14, 2010 | Reply

    XXXXXXXXXXX yukardakıler yok mustaFa yok mustAfacı olmama Ragmen tayyip dıyorum sız kımsınız De! ATa’mızı bu varoşCanla kıyaslıyosunuz!!! haddinizi bilin. peşmerGe yanlısı XXXXXXXXXX.soldakı resimde narsist goruyomus ATA’mıza cumle kurarken bi destur XXXXXXXXXXXXXX

  97. Yazan:cade Tarih: Ağu 16, 2010 | Reply

    Tabii ki Recep Tayyip Erdoğanı ülkeyi nerelerden nerelere taşıdı Düğnyanın gözünde İZZETLİ BİR DEVLET yaptı Türkiyeyi, Zenginlik bolluk bereket huzur istikrar geldi,,herkes ev araba alıyor tatillere gidiyor.. Mustafanın zamanı açlık, hastalık, yoksulluk fakirlik ,bit ilacı bile yoktu…

  98. Yazan:doga Tarih: Eyl 27, 2010 | Reply

    bu iki insanın karşılaştırılması söz konusu bile olamaz.
    ATAMIZA eskiden sormuşlar atam kızılay yolu kaç metre olsun..atamızda 150 metre olsun demiş..ama atatürkün ileri görüşünün farkında olamadıkları için 40 metre yapmışlar..bugün o yol 40 yerine 150 metre olsaydı kızılay gibi bi yerde trafikten söz bile edilemezdi..ama o zaman ona sorsalar daha kızılayın neresi oldugunu bile bilemezdi..

  99. Yazan:Ekrem Senai Tarih: Eyl 27, 2010 | Reply

    ATAMIZA eskiden sormuşlar atam kızılay yolu kaç metre olsun..atamızda 150 metre olsun demiş..ama atatürkün ileri görüşünün farkında olamadıkları için 40 metre yapmışlar..bugün o yol 40 yerine 150 metre olsaydı kızılay gibi bi yerde trafikten söz bile edilemezdi..ama o zaman ona sorsalar daha kızılayın neresi oldugunu bile bilemezdi..

    Atamız ileri görüşlülüğünü biraz da İstanbul için kullansaymış iyi olurmuş. Bir de 150 metre genişliğinde yol mu olur, çüş bre!

  100. Yazan:Kenan Tarih: Eyl 27, 2010 | Reply

    Paşa hazretlerini böle zaten idare ederlermiş hocam 150 metre dedi yol ama biz 40 metre yapalım salla gitsin nasolsa bişi demiyor. Çok ileri görüşlü pek kudretli ama ne dese yapmıyoruz 150 metre diyor 40 metre yol yapıp gezdiriyoruz seviniyor. Nasıl bir adam çözebilmiş değiliz.

    Sonra yine bir gün Mustafa Kemal Hazretleri yolda yürüyormuş, demişki buraya Atatürk orman çiftliğini kuralım 10000 ağaç diküle, ama sadece 1000 adet ağaç dikilmiş çünkü Atatürk’ün ileri görüşlülüğünü kimse fark edememiş ve küresel ısınma patlak verinceeee anlıyoruzki önceden görmüş. Buna itafen greenpeace ABD genel direktörü “John Passacantando” demişki şu an sizinle tankerlerin yolunu kesip balinalarla öpüşeceğime Atatürk’ün icazetini almak isterdim demiş ve çantasında nutuk bulunmuş yaaa yaaa…

    Bir ibret verici öykünün daha sonuna geldik…

    Unutmayın ki paşa hazretlerini burada eleştirebiliyorsanız yine onun sayesinde çünkü o kıtalararası fiber optik kabloları geliştirerek uluslararası haberleşmenin temellerini attı..

    Bakın gülenleri görüyorum bunu ben söylemiyorum “TIME” dergisi söylüyor hatırlarsanız Atatürk tek bir icad yapmadan TIME dergisinin yüzyılın şahsiyetleri anketinde bilim adamları klasmanında açık ara birinci olmuştu.

    Bu da atamın nekkadar icatçı bir kişiliği olduğunu gözler önüne seriyor öle bir dehaki bütün bir ömrünü uzay -zaman kuramlarına adayan atomu parçalayan einstein gibi bir bilim adamının önüne tek bir icat yapmadan geçebiliyor.

    ATAM ATATÜRK VE CAPS LOCK AÇIK YAZILAN ONLARCA METHİYE….

  101. Yazan:doga Tarih: Eyl 27, 2010 | Reply

    @ekrem senai

    yolun genişligi diil uzunlugu 150 metre.

    @Kenan

    bu hikayeyi araştırıp bulabilirsin ve söylemek istiyorumki dalga geçerek hiçbir şeyi kanıtlayamadın ve ne kadar büyük bir deha bunu verdigin örnekten anlamalısın ve saygı duymalısın.
    ayrıca benim burda anlatmak istedigimin bu olmadıgını biliyosunuz bu bir örnektir kiminle kimi karşılaştırdıgınıza dikkat ediniz.
    2 insanın gerçek anlamda karşılaştırılması için aynı düzeyde olması lazım.

  102. Yazan:Mahmud Abbas Tarih: Eyl 27, 2010 | Reply

    Bunun bir de Ata binen-binemeyen,yerde oturan-koltukta oturan,siperde ayakta duran-durmayan,köylüyle konuşan-konuşmayan versiyonları var…Serinin devamını Kemalistlerden merakla bekliyoruz…”FARKI” serisiyle siyaset yapma/yapamama tarzını ülkemize getiren Kemalistlerin başarılarının devamını diliyoruz…

  103. Yazan:Tercih Tarih: Eyl 27, 2010 | Reply

    diri olani ölü olandan daha çok seviyorum. Bu da benim tercihim.

  104. Yazan:Ekrem Senai Tarih: Eyl 28, 2010 | Reply

    yolun genişligi diil uzunlugu 150 metre

    150 metre yol mu olur, taharet yolu mu bu?
    Atamız hakkında kaynağı olmayan çok menkıbe anlatılır, ama mesela bazıları ise hiç anlatılmaz. Mesela ben Atamızın uşaklarına “hayvan” diye hitap ettiğini bilmiyordum, siz biliyor muydunuz?

    atatürk’ün “hayvan” hitabı konusunda cemal granda’nın “atatürk’ün uşağı cemal granda anlatıyor” adlı kitabından aktarılabilecek örneklerin başlıcaları şunlardır:

    sayfa 142:

    “- “yahu!..” diye seslendi. sandım ki sigara yakacak. hemen koştum, kibrit çaktım…

    – “değil hayvan..” dedi.

    kibrit rüzgardan söndüğü için hemen yenisini çakıyordum, yine sönüyor. atatürk yine aynı sözleri söylüyor:

    – “değil hayvan..”

    durup yüzüne baktım. acaba ne istiyordu?

    – “koltukları düzelt” emirini verdi.”

    sayfa 153:

    bir gün nasıl olmuş bilmiyorum, sesim kısılmıştı. hizmet sırasında atatürk, bir şey soracak diye ödüm kopuyordu. cevap veremeyeceğim için kim bilir ne kadar benimle alay eder diye düşünüyordum.

    vaktin ilerlemiş bir saatinde, sanki başka konuşacak konu kalmamış gibi, içişleri bakanı şükrü kaya, karşılarında elpençe dikilip duran beni işaret ederek:

    – “paşam, çelebi dün gece çok içki içmiş, sesi kısılmış…” demesin mi?

    bütün gözler üzerime çevrilmişti. sonunda işte korktuğuma uğramıştım. bakışların altında eziliyor gibiydim. …

    atatürk yüzüme baktı. sonra ne dese beğenirsiniz?

    – “keşke içse hayvan… sesi kısılmayacaktı. içmediği için kısılmıştır.”

    sayfa 183-184:

    bir akşam yemeği sırasında sofranın en neşeli anında atatürk, yine bu şekilde şakalaşan nuri conker’e dönüp:

    – “sen reisicumhur olabilir misin?” diye sordu.

    – “olurum. hem de senden daha iyi idare ederim.”

    – “öyleyse prova edelim. geç otur bakalım koltuğa. şimdi sen reisicumhursun. söyle bakalım ne yapacaksın?”

    nuri conker hiç istifini bozmadan keyifle atatürk’ün koltuğuna oturdu. çevresini şöyle bir tepeden bakışla süzdükten sonra bana dönüp:

    – “hayvanlar, yemek getirin” dedi.

    herkesin yüzünde bir gülümseme. atatürk de gülüyor. bana dönüp:

    – “çelebi efendi. ben böyle mi söylüyorum?” diye sordu.

    hayır diye cevap versem, bu biraz da dalkavukluk olacaktı. kendimi toparladım. fırsat bu fırsat deyip, hemen taşı gediğine yerleştirdim:

    – “aşağı yukarı böyle oluyor paşam.”

    – “anlaşıldı. sen reisicumhurluk yapamayacaksın. dur ben yine yerime geleyim.”

    sayfa 207-208:

    “saat yirmiye doğru davetliler geldiler. salondaki koltukların hepsini dışarıya taşımıştım. fakat koltuklar yetmemişti. en son rukiye hanım geldi. koltuklar bitince aynı renkte olsun diye kırmızı hereke kumaşından bir sandalye getirdim. böylece takım bozulmamış oluyordu. atatürk bunu görünce sordu:

    – “niye koltuk vermiyorsun?”

    – “koltuk bitti. aynı desenden sandalyesini verdim.”

    atatürk sinirlenmişti.

    – “hayvan, kafanı kullan, koltuk ver” dedi.

    – “aynı renk olsun diye sandalye getirmiştim efendim.”

    tekrar: “hayvan kafanı kullan” dedi.

    bu sözlere çok canım sıkıldı. gerçi arada sırada alışkanlıkla bu hitabı işitmiyor değildim. fakat nedense bu kez dokunmuştu. koşa koşa yukarı çıktım. kendimi tutamayıp başladım koca adam hüngür hüngür ağlamaya.

    az sonra eski başyaver cevat abbas’la, ikinci yaver naşit yanıma geldiler:

    – “niye ağlıyorsun?”

    – “hayvan dedi.”

    – “bize her gün eşşoğlu eşek diyor. darılıyor muyuz? ne var dediyse? hayvan mı oldun hemen. nazik, terbiyeli adam… hepinizi de çok seviyor. sevmese bunca yıl yanında tutar mı? ama arada bir böyle konuşuyor. ne var alınacak. koskoca reisicumhur. her şeyi söyler.”

    onlar gittiler. ben de aşağı inip yatmaya gittim. ertesi gün kaçıp gitmek en iyisi diye düşünyordum.

    biraz kestirdikten sonra sabaha karşı saat üçte tekrar uyandım. atatürk’ü soymaya mecburdum. oda hizmetkarı kovulmuş, yerine ben bakıyordum. …

    yavaşça sofraya yaklaştım. konukların hepsi gitmişler, beş kişi yandaki masada poker oynuyorlardı: atatürk, recep peker, nuri conker, adalı ayşe hanım, rize mebusu hasan cavit, tahsin uzer. bugün gibi hepsi aklımda… hangisinin nerede oturduğu gözlerimin önünde… bir kenarda durup, oyunlarına bakıyordum ki, beni gördü:

    – “beni bırakıp kaçarsın değil mi? hem de en çok lazım olduğun zaman.”

    birkaç saat önce elimi smokinimin yeleğine takmış, hem ağlıyor, hem gidiyordum. meğer görmüş benim gittiğimi. oysa ben farkında değil sanıyordum.

    – “paşam… şey…” diyecek oldum.

    – “hayvansın, nereye gitsen yine hayvansın” dedi.”

  105. Yazan:Kean Tarih: Eyl 28, 2010 | Reply

    Doğa hanım

    yolun uzunluğu ise bu bahsettiğiniz değer (150 ışık yılı) trafiğe nasıl çare oluyor peki? mesela istanbula şu anki köprüden 5 kat daha uzun bir köprü yapsak trafiği azaltır mı? 🙂

    Yoksa trafiğe etki eden yolların genişliği olabilir mi? 🙂

    Bunun üzerine biraz kafa yoralım isterseniz.

  106. Yazan:doga Tarih: Eyl 28, 2010 | Reply

    Kenan
    kızılayı bilseydiniz bunu söylemezdiniz

  107. Yazan:Cengiz Cebi Tarih: Eyl 28, 2010 | Reply

    Açıkçası doğdukları andan itibaren “Atatürk”le yatıp “Atatürk”le kalkan nesillerin bu ruh halinden öyle akılcı argümanlar yoluyla kurtulmaları imkansız.

    Söyledikleri her söz işin kılıf tarafından ibaret.

    Bu insanlar örneğin “Atatürk” yerine “M. Kemal” dediklerinde önemli bir eksiklik hissederler.

    “Cenab-ı Hak” yerine “Tanrı” demek gibi bir şey sanki.

    Nasıl olur da bu kadar soğuk ve resmi olunabilir ki “Atatürk” hakkında konuşulurken?

    Bir “profesör”e M. Kemal’in alevi kökenli olabileceğine ilişkin yazılmış bir kitabı gösterdiğimde şöyle demişti:

    O ne biçim kitap ya? Atatürk’ün aleviliği sünniliği mi olurmuş? O bu milletin atası!

    Profesörü böyle diyor.

    “Onun sayesinde varsınız” dendiğinde “Sizi o yarattı” denilmiyor kuşkusuz.

    Peki bu iki sözün küçük yaşlardan itibaren insanlarda oluşturduğu etkinin benzerliği çok mu az?

    Bence değil.

  108. Yazan:murat can Tarih: Eyl 29, 2010 | Reply

    Aslında mustafanın önüne rakı tayyibin de önüne meyve suyu koysaydınız ?

  109. Yazan:Kenan Tarih: Eyl 29, 2010 | Reply

    Ankara’ya öyle yakışırdıki kar,

    Asfaltlar ışıldar,

    Buz tutardı resmi yalanlar…

  110. Yazan:Ekrem Senai Tarih: Eyl 29, 2010 | Reply

    doga,

    Ben Ankaralıyım, hayatım Kızılay’da geçti. Atatürk melih Gökçek’in başkan olacağını da öngörmüş müydü bilmiyorum ama adam o trafiği yoluna koydu, helal olsun. Kendisinden pek haz etmesem de Ankara’ya Atatürk’ün belediye başkanlarının kattığından çok daha fazla şey kattığını teslim etmek lazım.

  111. Yazan:zeki Tarih: Eyl 30, 2010 | Reply

    karşılaştırma yapmak bile yanlış. biri türkiye cumhuriyetini kuran diyeri ise bu ülkede ne yarsa satmaya çalışan şimdi ben bu soruyu sorana soruyorum. yakında satılık parselli ve imarlı ülke diye haberlere çıkarsa koyun gibi oturacakmısın

  112. Yazan:Ekrem Senai Tarih: Eyl 30, 2010 | Reply

    Memleketi satıyor diyenlerin sorsan elindeki cep telefonundan kıçındaki donuna kadar her şey ithaldir. Memleketi satan kendisi farkında değil.

  113. Yazan:Cengiz Cebi Tarih: Eyl 30, 2010 | Reply

    biri türkiye cumhuriyetini kuran diyeri ise bu ülkede ne yarsa satmaya çalışan

    Hı hı. Altı günde kurup yedinci gün dinlenmişti galiba.

    Diğeri ise ‘secde’ etmediği için recm edilen isyankar.

    Bu satma olayına katılmıyorum.

    ‘Yüce Türk Milleti’ bir karış toprağını sattırmaz.

    Satanlar, sattıklarını sanırlar.

    Anıttepeden gözetleyen bir çift gözü unutuyorlar.

    Onlar gerçekten gaflet içindedirler.

    Akibeti akletmezler.

    Ne büyük bir hüsran içindedirler.

  114. Yazan:Cengiz Cebi Tarih: Eyl 30, 2010 | Reply

    yakında satılık parselli ve imarlı ülke diye haberlere çıkarsa koyun gibi oturacakmısın

    Memleket yüzyıldan beri satılmış durumda, sen hala dana gibi oturuyor musun?

  115. Yazan:Arkadian Tarih: Kas 1, 2010 | Reply

    Ey burada yorumlarını esirgemeyen güzel arkadaşlar!!!Lütfen bu oyuna gelmeyin,şunu farkedin “Korsan Mahyacı Kâmil” isimli şahıs resmen insanların arasında nifak çıkmasına sebebiyet veren, ayrıca hiç alakası olmayan saçma sapan bir mukayese konusunu ortaya atmıştır. Amacı burada fikir ayrılıklarını alevlendirerek insanları birbirine düşürmektir.Atatürk’ün de Tayyip Erdoğan’ın da Türk halkının kalbindeki yerini yine türk halkı kendisi bilir.
    Geldikleri devir,şartlar,karşılaşılan zorluklar ve de konum itibariyle de karşılaştırma yapılması son derece absurt ve trajikomik bir durumdur.O yüzden arkadaşlar,benim sizlere tavsiyem oyuna gelmeyiniz.Herkesin kendine göre farklı siyasi görüşleri olabilir fakat bu asla bizi birbirimizden bu denli uzaklaştıracak düzeyde olmamalı!İşte bu hususa dikkat edelim.

  116. Yazan:logic Tarih: Kas 1, 2010 | Reply

    Bu Kemalistlerin soyu ne zaman tükenecek merak ediyorum.

    Kemalizm bir yüzyılı devirebilir mi? Mümkün mü? Sanmıyorum.

  117. Yazan:ömer Tarih: Kas 2, 2010 | Reply

    Biri birleştirdi biri böldü sizce hangisini sevmeliyim
    tabiki Yurtta Sulh Cihanda sulh diyen bizim için daha hayırlıdır

  118. Yazan:logic Tarih: Kas 2, 2010 | Reply

    Biri birleştirdi biri böldü sizce hangisini sevmeliyim

    biri Kürtleri katletti, biri diğerinin yarattığı Kürt Sorunu’nu çözmeye çalıştı. Sizce hangisini sevmek gerek ?

  119. Yazan:logic Tarih: Kas 2, 2010 | Reply

    tabiki Yurtta Sulh Cihanda sulh diyen bizim için daha hayırlıdır

    Barış deyip sonra Kürt katliamı yapan mı daha hayırlıdır acep ?

  120. Yazan:gülbhar Tarih: Kas 6, 2010 | Reply

    işte bir adamla bir mağara insanının muhteşem karşılaştırılması

  121. Yazan:logic Tarih: Kas 6, 2010 | Reply

    işte bir adamla bir mağara insanının muhteşem karşılaştırılması

    tavuğu ben de böyle yiyorum. vay be demek mağara adamıymışım 🙂 benim gibi bu ülkenin %90’ı da mağara adamı olsa gerek.

  122. Yazan:TUNCAY KÖSE Tarih: Kas 6, 2010 | Reply

    ayrıca erdoğanın kürt sorununu cözdüğünü söleyenlere sadece gülüyorum

  123. Yazan:logic Tarih: Kas 6, 2010 | Reply

    ayrıca erdoğanın kürt sorununu cözdüğünü söleyenlere sadece gülüyorum

    bunu diyen yok zaten. en azından denedi.

  124. Yazan:Cengiz Cebi Tarih: Kas 7, 2010 | Reply

    işte bir adamla bir mağara insanının muhteşem karşılaştırılması

    Çatal bıçak kullanmakla adam olunsaydı adamdan geçilmez olurdu.

    Ne gezer!

    Gösteriş/Riya ne çirkin bir şey!

    Mevlana güzel demiş:

    Nice elbise gördüm, içinde insan yok.

  125. Yazan:Cengiz Cebi Tarih: Kas 7, 2010 | Reply

    ayrıca erdoğanın kürt sorununu cözdüğünü söleyenlere sadece gülüyorum

    Kürt sorunu mu?

    Öyle bir sorun mu var?

    Palavra.

    Danışıklı dövüşün nesi sorun?

    Aksine son derece faydalı bir tertip.

    Epey işine yarıyor kimilerinin.

    Bakmayın ağlaşmalarına.

    Taptıkları şey uğruna yapmayacakları ihanet yok.

  126. Yazan:Ahmet Tarih: Kas 7, 2010 | Reply

    Eğer müslümansan bilirsin dikkat ettiyse 3 parmakla yiyor bunun ne anlama geldigini biliyormusun?

  127. Yazan:MEVLÜT GÜNAYDIN Tarih: Kas 8, 2010 | Reply

    Liberal Kemalist mi? Allah Allah. Böyle bir tanımlama liberal Stalinist olmak kadar tarifi imkansız bir şey.

  128. Yazan:MY Tarih: Kas 8, 2010 | Reply

    yaw bir kere Atatürk’le karsi karsiya gelsek söylediklerinden tek kelime anlamayiz, o kadar çok dil devrimi yapildi ki.

    Nutuk’un orjinalini okumayi denedi mi acaba Kemalistler? “eski” yazi, okuyamazsin. Latin harfleriyle dizilmis olsa? yine okuyamazsin çünkü kelimeler “eski” daha dogrusu devirilen dilde yazilmis.

    Atatürk kendi devirdigi dilin altinda kaldi, en fanatik takipçileri bile Atatürk’ü okuyamiyor!

    Bu ne yaman çeliski anne!

    biraz da bu yönden düsünün bakalim.

  129. Yazan:Tayfun Korkut Tarih: Oca 4, 2011 | Reply

    Liberal Kemalist mi? Allah Allah. Böyle bir tanımlama liberal Stalinist olmak kadar tarifi imkansız bir şey.

    Zorba Kemalist, diktator Kemalist denebilir.

    ayrıca erdoğanın kürt sorununu cözdüğünü söleyenlere sadece gülüyorum

    T.C. tarihinde ilk defa bu sorunun varligi kabul edildi ve buyuk bir cesaretle, statukocu irkci devleti karsisina almak pahasina bu sorunun ustune gitti. Eminim, bu acilimlarin sonuclarini orta ya da uzun vadede hep beraber gorecegiz.

    Nice elbise gördüm, içinde insan yok.

    Bu soz Ataturk, Ismet Inonu donemlerinde soylendiyse, o donemde halkin hissiyatina tercuman olmus denebilir.

    Biri birleştirdi biri böldü sizce hangisini sevmeliyim
    tabiki Yurtta Sulh Cihanda sulh diyen bizim için daha hayırlıdır

    O birlestirdigini sandiginiz zat oyle bir boldu ki Orta Dogu’yu, yuzyildir o bolunme onarilmaya calisiliyor. Onun akittigi zehirden yuzyildir milyonlar etkilendi. Hala hipnotize edilmis gibi fasizmi savunuyorlar. Dunyaya gelmis en zalim, gaddar diktatorlerden biridir Ataturk. Gun gelecek, tarih kitaplari Ataturk’un ismini Hitler’le, Stalin’le beraber anacak. Iste o gun, gercek anlamda aydinliga kavustugumuz, gerceklerin gun yuzune ciktigi gun olacaktir. Insallah o gunleri gormeden dunyadan gocup gitmeyiz.

  130. Yazan:Ömer Tarih: Oca 6, 2011 | Reply

    xxxxxxxxx xxxxxxxxx xxxxxxxxx xxxxxxxxxxxxxx xxxxxxxxxxxx.Atatürkün Tavuğun budunu çatal bıçakla yediğini görmüşlermide kıyaslama yapıyorsunuz.Ha size bir itirafta bulunayım Tabiki R.T erdoğan Atatürk kadar olamaz peki size bir soru bu zamanda Atatürk siyaset yapsaydı Bu kadar Atatürkü savunurmuydunuz oda tartışılır.21 yüzyılda siyaset yapmak 1920 lerdeki savşlardan çok daha zor.Avrupadan uzaklaşıldığını söyleyenler sizlerin hayatı hep taklitçilik avrupaya özenirsiniz batıya özenirsiniz hiç Batıyı ve avrupayı geçmek için bir şey yapmazsınız sizin kafanız ancak bu kadar çalışıyor.
    Sizler hep başkalarına benzemeye çalışın devam koçlarım sizden iyi palyaço olur yada papağan olun neden Türk olmak zorunuzamı gidiyor yoksa sizlerin büyük babalarınız avrupalıda haberimizmi yok.Madem bu kadar batı meraklısınız demekki kanınızda bir karışıklık var yoksa bu kadar islam düşmanlığı yapmazdınız.Hem ne zaman bu akp den soğusam bir tane dalkavuk çıkıyor beni bu akp ye yaklaştırıyor.sizin sorununuz tayyipfalan filan değil itiraf etmişsiniz sorununuz islamla.Yoksa sizin zihniyetten olan bir sürü iktidar geldi ananızı ağlattı memurun paraalrını ödemek için deprem yardımından gelen paraları kullandığını gecelik faizleri ne çabuk unuttunuz.Bu hırsızlar bari bu ülkeye Cumhuriyetin tarihinden bu tarafa yapılan yatırımların tamamının 10 katı yatırım yaptı.xxxxxxxx xxxxxxxxx xxxxxx xxxxxx

  131. Yazan:Tayfun Korkut Tarih: Oca 6, 2011 | Reply

    Hem ne zaman bu akp den soğusam bir tane dalkavuk çıkıyor beni bu akp ye yaklaştırıyor.

    Ilginc ve dogru. Muhalefet surekli AKP’nin oyunu artiriyor.

  132. Yazan:hepimiz tayyip iz Tarih: Şub 8, 2011 | Reply

    BEN TAYYİPİ SEVİYORUM..ÇÜNKÜ MÜSLÜMANIM MUSTAFANINDA KİRLİ ÇAMAŞIRLARINI ORTAYA ÇIKARTSAK BİTMEZ

  133. Yazan:hepimiz tayyip iz Tarih: Şub 8, 2011 | Reply

    BU RESİM BENCE DALGA GEÇİLMEMELİ BEN BİR TAYYİP Çİ OLARAK GURUR DUYUYORUM TAYYİPLE. BİZDE ANADOU İNSANIYIZ EĞER BU RESİMLE DALGA GEÇEN KİŞİ BUTUN ANADOLUYLA DALGA GEÇİORDUR BİZDE YEMEYİMİZİ TAYYİP GİBİ YERİZ..ÇÜNKÜ MUSTAFA GİBİ UŞAKLARIMIZ YOOK BENCE BU RESİMDE DALGA GEÇİLECEK VARSA ODA MUSTAFANIN RESMİNE

  134. Yazan:rasim özkan Tarih: Şub 10, 2011 | Reply

    Insanlar neden bu kadar nankördür.Bu ülke bagimsizligini o adam sayesinde kazanmis Tayyib Erdoganla bu bagimsizligini yitirmistir.Bunu görmemek icin insanin ya kör olmasi ya da gercekten Tyyib’ci olmasi gerekir ki tavugu eliyle yedi diye ona tapmaya calisanlarda bu özelligi görüyorum.
    Yazik diyorum evet cok yazik,bu ülke ne zorluklarla kuruldu,nice canlar isgalcilerin süngüleri altinda can verdi,nice analar bebelerini doguramadan katledildi.Bunlara karsi bir avuc vatanseverin verdigi mücadele sonunda toplu bir Kurtulus savasi verilmis ve ülke ve millet rüstünü ispat ederek hem bu ülkeyi isgalcilere peskes ceken Vahdettin ve sürekasini hem de peskes cekilen isgalcileri yurdundan söküp atmistir.Ama bu basariyi hazmedemeyen dünkü isgal muhiplerinin bugünkü torunlari,Atatürk’e dil uzatmayi bir meslek haline getirmisler.Bunlara müslüman diyebilmek icin insanin gercekten müslümanligi bilmiyor olmasi gerekir.EVET TÜRBAN MÜSLÜMANLIGI ANCAK BU KADAR OLUR.
    saygilarla

  135. Yazan:Mustafa Akbaş Tarih: Şub 11, 2011 | Reply

    @rasim özkan,
    Bakiyorun acayip cakmissin yine. Türkiye esir olmadi ki, birisinin sayesinde bagimsizligini kazansin.

  136. Yazan:ZZZZZZZZZZ Tarih: Şub 11, 2011 | Reply

    Mustafa acaba her zaman boylemiydi?Yersiz qurur,samimiyyetsiz

  137. Yazan:Tayfun Korkut Tarih: Şub 11, 2011 | Reply

    @ Rasim,

    Acaba Ataturk Osmanli’nin kurtaricisi miydi, yoksa bagimsizligini yitirmesinin sebebi miydi? Once bunun cevabini merak ediyor kamuoyu. Ciddi supheler var. Yakilmis, yok edilmis bir suru kitap, belge var. 100 yillik ezberlerle birsey anlatamazsiniz artik bu millete.

  138. Yazan:durhat Tarih: Şub 12, 2011 | Reply

    rasim özkan,

    Insanlar neden bu kadar nankördür.

    neden nankör oluyorlarmış?kemalizm dinine kayıtsız şartsız tapmayanlar nankör mü oluyor?
    geçin bu bayatlamış sözleri.daha ufuk açıcı fikir üretin.onu da bilmiyosanız papağan gibi aynı sözleri tekarlamayı bırakın.

    Bu ülke bagimsizligini o adam sayesinde kazanmis Tayyib Erdoganla bu bagimsizligini yitirmistir.

    aha bir ezber daha!öyle bir ezber ki neresinden tutsan elinde kalıyor.

    yahu siz başka bir gezegende mi yaşıyorsunuz nedir?
    hani bilmeyen bağımsızlığını kazanmış dediğiniz ülkenin yüz yıllık mazisi olduğunu sanacak.yani bu ülkenin bu devletin geçmişi 1920’de mi başlamış ki zırt pırt aynı nakaratı okuyorsunuz?
    hem sakın ülkeyi batırıp bu hale getirenler kurtarıcı diye belledikleriniz olmasın?

    ikincisi bir ulusun başarı veya başarısızlıklarından yani ortya çıkan tüm sonuçlarından o ülkenin dinamikleri etkili olur.ne başarı tek başına bir kişiye/lidere mal edilebilir,ne de başarısızlıklardan yine bir kişi veya lider sorumlu tutulabilir.bari bu basit toplumsal gerçeği kavrayın.21.yy’la girdik siz hala kurtarıcılarla efsanelerle teselli buluyorsunuz.bu totemlere tapan kabileleri andırıyor.hiçbir şey yapamıyorsanız bireyi,”ben”i bu denli yok sayarak değersizleştirmeyin.

    ha biri kurtardı,diğeri batırdı gibi basit söylemlerle işin kolayına kaçacaksanız bunu da doğru dürüst yapın,karşılaştırın.
    mesela cumhuriyet dönemiyle bugünü bir kıyaslayın.
    memleketi bağımsızlıktan etti dediğiniz Tayyip(veya akp hükümeti)sayesinde ülkenin itibarı arttı,ekonomisi büyüdü,cumhuriyetin hiçbir döneminde açılmaya cesaret edilmeyen skandal hukuk dosyaları yargıya intikal etti,çetelerin üzerine gidildi,devlet içindeki yasa dışı yapılanmalar sorgulandı,Türkiye dünyaya açıldı…daha sayayım mı?
    peki nedir bunlar?Türkiye’nin böyle bir konuma gelmesi bağımsızlığını yitirmesi anlamına mı geliyor?yoksa içeride her türlü darbe,çeteleşme,yolsuzluk,diktatörlük,baskı ve zulüm sürerken dünyaya kapalı bir ülke olması mıdır bağımsızlık?bu mudur bağımsızlıktan anladığınız?yani bir k.kore gibi yönetilsin,her türlü jakoben ve tepeden inmeci totalitarizm olsun ve biz de buna bağımsızlık deyip gurur duyalım,mutlu olalım.aman efendim bu tapınmacı anlayış sizin olsun.başınız göğe ersin.ersin de daldığınız uykuya başkalarını ortak etmeyin bari.zaten kimsenin bu boş hameset nutuklarına inandığı da yoktur ayrıca.

    Bunu görmemek icin insanin ya kör olmasi ya da gercekten Tyyib’ci olmasi gerekir ki tavugu eliyle yedi diye ona tapmaya calisanlarda bu özelligi görüyorum.

    valla içine düştüğünüz sefil haleti ruhiyeyi o kadar güzel özetlemişsiniz ki ancak bu kadar olur.
    ha tavuk,but,çatal,bıçak demişken.
    biliyor musunuz bu süper zeka ürünü karşılaştırmalı görüntüler dandik kemalist sitelerde dolaşıp duruyordu.nasıl olduysa buralara düştü.doğrusu bunun üzerinden tartışmaya ve vakit kaybetmeye değer bir şey görmüyorum.belki ibret olsun diye kondu ama bence kemalistlerin ilgi alanına giren böyle basit konulara yer bile verirmemeliydi.baksanıza hastalığınız buralara kadar yayıldı bulaşıcı bir virüs gibi.

    Yazik diyorum evet cok yazik,bu ülke ne zorluklarla kuruldu,nice canlar isgalcilerin süngüleri altinda can verdi,nice analar bebelerini doguramadan katledildi.Bunlara karsi bir avuc vatanseverin verdigi mücadele sonunda toplu bir Kurtulus savasi verilmis ve ülke ve millet rüstünü ispat ederek hem bu ülkeyi isgalcilere peskes ceken Vahdettin ve sürekasini hem de peskes cekilen isgalcileri yurdundan söküp atmistir.

    asıl sizin bu kafa yapınıza yazık!sanki hitap ettiğiniz kesimler bir başka topluluğun insanları.yani bir avuç cüneyt arkın tek başına memleketi kurtardı da diğerleri seyirci kaldı.ne demeli bilmem ki,cahilliğin bu kadarına da pes diyorum yani.

    Ama bu basariyi hazmedemeyen dünkü isgal muhiplerinin bugünkü torunlari,Atatürk’e dil uzatmayi bir meslek haline getirmisler.Bunlara müslüman diyebilmek icin insanin gercekten müslümanligi bilmiyor olmasi gerekir.EVET TÜRBAN MÜSLÜMANLIGI ANCAK BU KADAR OLUR.

    vallahi bravo!hainlerin torunlarını dahi teşhis etmişsiniz ya!bu analitik zekaya ancak şapka çıkarılabilir.

    saygilarla

    bu kadar kin ve nefret kus sonra da saygıyı ağzına al!
    ne saygısı ya!bari bu kelimeyi kirletmeyin.saygı kim siz kim.ben şahsen sahip olduğunuz zihniyete saygı maygı duymuyorum.saygı hak edilene duyulur.işi gücü kafasında vatan haini üreten paranoyaklara niye saygı duyayım ki.

  139. Yazan:Furkan Tarih: Şub 13, 2011 | Reply

    Sanırım kemalistleri hastalıklı insanlar olarak görmek hiç kimseye yarar sağlamayacak. Bu tıpkı onların atatürkü eleştirenleri vatan haini, nankör olarak görmesi gibi. Kemalistleri çok suçlamak istemiyorum, çünkü onları anlayabiliyorum. Ben de bu ülkede eğitim aldım. Aynı tezgahlardan geçtim. Kendinizi onların yerine koyun, dünyaya gözlerini açar açmaz büyüklerinden, anne babalarından, öğretmenlerinden ve gazetelerden, televizyonlardan ve devletten duydukları şey hep aynı :
    “Atatürk olmasaydı….”
    Bir kere bu ifadenin sağlıklı olmadığını ve daha da önemlisi bir müslümana yakışmadığını onlara anlatmamız lazım. Bu anlayış hayata bakışta, hayatı anlamlandırmada bir kopuş, bir kırılış noktasını temsil ediyor. Çünkü cumhuriyet öncesi islami toplumumuzda hayır ve şerrin (burası önemli) SADECE VE SADECE ALLAH’tan geldiğine inanılırdı. Şunu anlamamız önemli ; Allah bizim için zafer diledi ve atatürkü buna vesile kıldı. Nokta. Bunun dışında atatürke saygı duymamız dışında ona hiç bir borcumuz yok. Varlığımızı ona borçlu değiliz. Sadece ona bir türk devlet adamı olarak saygı duyarız o kadar. Fakat ülkemizdeki resmi ideoloji ona sadece saygı duymakla yetinmemizi istemez. Herşeyimizi ona borçlu olduğumuza iman etmemizi ister ve her yere onun büstlerini, resimlerini koyar, sabah akşam ona ant içmemizi ister, durmadan dünyadaki en önemli kişinin o olduğunu vaaz eder, onun dediklerinin ilahi bir emir olduğunu ve değiştirelemez, mutlak doğru hükümler olduğunu söyler. Artık bu noktadan sonra ona saygı duyma sınırını çoktan aşmış ve tapınma noktasına gelmiş oluruz ama ruhumuz bile duymaz. Bu sadece bize ait bir sorun değil, insan toplumlarının bir zaafiyeti. Tarihteki ilk putların da sevilen ve saygı duyulan kişiler adına yapılan heykellerden türediğine inanılıyor. İslamiyet de bu zaafiyetin farkında olduğu için, Peygamber efedimizin resimlerinin ve heykellerinin yapılmasını yasakladı. Peygamberimiz de Kuran’ı Kerim ile karışmaması için kendi sözlerinin yazılmamasını istedi.
    Bizim bu hastalıklı ruh halinden kurtulmamız lazım. Atatürk’e gerektiği saygıyı gösterip, onu tarihteki yerine uğurlamalı ve zihinlerimizdeki kemalizm hegemonyasından kurtulmalıyız. Büstlerini, resimlerini, milli eğitim müfredatında onunla ilgili bütün bölümleri, nutuklarını, söylemlerini, günlük hayatımızdan çıkarmalıyız. Tabii dileyen onu örnek almaya devam edebilir, bunda hiç bir beis yok. Ama devlet eliyle bütün vatandaşlara atatürk sevgisi aşılamaktan vaz geçmeliyiz. Yani onu artık arkamızda bırakmanın vakti geldi. Artık çocuk değiliz, büyüdük ve kendi kararlarımızı kendimizin alma vakti geldi. İnsanlığın yeni değerleri olan, insan hakları, demokrasi, eşitlik, fikir ve düşünce özgürlüğüne bağlanmamızın vakti geldi.

  140. Yazan:Tayfun Korkut Tarih: Şub 13, 2011 | Reply

    Şunu anlamamız önemli ; Allah bizim için zafer diledi ve atatürkü buna vesile kıldı. Nokta. Bunun dışında atatürke saygı duymamız dışında ona hiç bir borcumuz yok. Varlığımızı ona borçlu değiliz. Sadece ona bir türk devlet adamı olarak saygı duyarız o kadar.

    Yani benim Ataturk’un bu ulkeye zafer kazandirdigina inanmamaya, aksine bu ulkeyi sattigina inanmaya, bu ulkeyi felakete surukledigine inanmaya hakkim yok mu hala? Ataturk’un Turkiye’yi kurtardigina inanma mecburiyeti nereden geliyor? Aksini iddia etmek serbest degil hala. Aksini iddia ederek, bir yerlere gelmek mumkun degil. Kamuda, hatta ve hatta ozel sektorde bazi sirketlerde hala bircok sinav, mulakat vb. aracla aksine inananlar tespit ediliyor ve terfileri, tayinleri esrarengiz bir sekilde engelleniyor, ayaklari kaydiriliyor. HEM DE AKP IKTIDARI DONEMINDE! AKP bugun sozde iktidar ama muktedir degil hala. Hala, kosebaslarini Ataturkculer tutuyor. Hala Ataturk’un bir hain olduguna inananlar hicbir seyden korkmadan cikip, bu goruslerini kamuoyuyla paylasamiyor. Kokten degisen birsey yok. Tayyip Erdogan bugun cikip, “Ataturk’un Turkiye’yi kurtardigina inanmiyorum, aksine Ataturk’un bir hain olduguna inaniyorum” dese, tekrar hapse atilmaz mi? Tekrar partisi anayasa mahkemesi tarafindan kapatilip, kuruculari siyasi yasaklar almazlar mi? En azili teroristten daha “tehlikeli” birisi olarak malum medyada kamuoyuna sunulmaz mi? “Irtica hortladi, seriat zortladi” kampanyalari tekrar baslamaz mi? Liberal-demokrat ve islamci yazarlar hapse atilmaz mi? Bunlar artik olamaz, imkansiz gibi mi geliyor millete? Bunlarin hepsinin olmasi an meselesi. Tehlikenin farkinda misiniz? Tehlike henuz gecmis degil. Sessiz sessiz bir koseye oturmus, Tayyip Erdogan ya da herhangi bir AKP’linin en ufak bir acigini bekliyor malum canavar. En ufak firsatta tekrar eski gunlerine donebilir, etrafa dehset sacmaya, kardes kani dokmeye, toplumu birbirine dusurmeye yeltenebilir. Dikkatli olmakta fayda var.

  141. Yazan:hüseyin Tarih: Eyl 22, 2012 | Reply

    sağdaki daha iştahlı ve güzel yiyor. mustafa kibar davranmış. ama türkün yemek yeme tarzı sağdaki gibidir.

  142. Yazan:Mustafa Bahadır FİDAN Tarih: Eyl 24, 2012 | Reply

    Kemalizm, baştan beri sopayla dayatıldı
    Türkiye’deki değişimi ve dönüşümü anlamak için önce sistemin röntgenini çekmenin faydalı olacağı açık. Biz de yapılan değişikliklere karşı rejimin reflekslerini daha iyi anlamlandırmak için, “Kemalist” anlayışı, şiirleriyle ve siyasî yazılarıyla tanınan Roni Margulies’le konuştuk…
    Sizce Türkiye’de bir demokratikleşme mi, yoksa bir iktidar kavgası mı var?
    Bir tür iktidar kavgası, ancak söylendiği gibi değil. Bu kavganın Müslüman-laik, Anadolu sermayesi-İstanbul sermayesi, çevre ile merkez arasında olduğu söyleniyor. Bunlar fazla basit ifadeler, Türkiye’de daha kapsamlı bir şeyler oluyor. Anadolu sermayesi ile İstanbul sermayesinin çıkarları artık çok benzer, aralarındaki fark kalkıyor. Küreselleşme ülke içinde de aynılaşmaya yol açtığı için çevre ile merkez arasındaki farklılıklar azalıyor.
    Laik-İslâm kavgası ne durumda? http://www.yeniasya.com.tr/2010/04/12/roportaj/h1.htm
    Bu, Özel Harp Dairesi tarafından uydurulmuş bir palavra. Kemalist rejim 1990’ların ikinci yarısından itibaren iktidarın elinden kaçtığını düşünüyor. Kemalist iktidarı korumak için darbe yapmaya kalksa kitle tabanı kazanması mümkün değil. Onun için “Laiklik elden gidiyor” propagandası darbeye toplumsal taban oluşturmak için uydurulmuş bir zırvalık. 27 Nisan’dan önceki Cumhuriyet Mitingleri darbe için laik-İslâm ayrımı temelinde bir kitle tabanı oluşturmaya en yaklaştıkları nokta oldu. Daha sonra ortaya çıkan darbe planlarıyla foyaları görüldü. Ben laik-şeriatçı diye gerçek bir ayrım olduğunu düşünmüyorum. Zaten son zamanlarda bu söylem az kullanılır oldu. Bunun yanında, AKP, zaten normal bir burjuva partisi, dinle hiç alâkası yok.
    Dinle alâkası olmadığını söylemek AKP yönetim kadrosunu rahatsız eden bir söylem olmaz mı?
    AKP’nin kurmaylarının neredeyse hepsi inançlı Müslümanlar, ama uyguladıkları siyasetlerinin İslâm’la alâkası yok. Aslında bunu konuşuyor olmamız bile Özel Harp Dairesi’nin ne kadar başarılı olduğunu gösteriyor. AKP, sekiz yıldır iktidarda ve İslâmî yönde tek bir adım atmadılar. Cumhuriyet gazetesi okurlarına soracak olursak takiye yapıyorlar, ama başörtüsü sorununu bile çözmediler yahu!.
    Genelkurmay’ın “Biz dindar halka karşı değiliz, siyasal İslâm’a karşıyız” açıklamalarını samimî buluyor musunuz?
    Tabiî ki değil. Kemalist devletin tanımlayıcı özelliği, bu milletin Müslüman ve gerici olduğu yönündedir. Halk Batılılaşıncaya, ideal halk haline getirilinceye kadar güdülmesi gereken koyun sürüsü olarak algılanıyor. Bu kitle, gerçekten koyun olmadığı için, dinî ve diğer inançları, beğenileri, talepleri, dünya görüşleri var. Yani normal bir durum var ortada. Ancak Kemalist rejim, “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ama, bu milleti değiştirip kendi istediğimiz hale getirinceye kadar egemenlik kayıtsız şartsız bizimdir” diyor.
    CHP’li bir milletvekilinin “Kemalist devrimler sona ermemiştir. Onun için demokrasinin bir anlamı yok” açıklaması bunu mu işaret ediyor?
    Tabiî, onun için İkinci Kurtuluş Savaşı, İkinci Kuva-i Milliye edebiyatları yapılıyor. “Bu millet benim istediğim gibi olsun, ondan sonra demokrasi olur” anlayışı hâkim. Kemalizm’in tarihi, milleti yönetme, yoğurma, şekillendirme çabalarıyla geçmiştir. Sazın yasaklanıp opera çalınması bunun en basit, en komik örneğidir.
    Bu anlayış, son on yıldır fena halde tehdit altında. İktidar mücadelesi bunun mücadelesi. Bu halk 80 yıldan beri ilk defa, “Ben senin istediğin gibi olmak istemiyorum, ancak egemenlik bende olsun istiyorum. Askerin ikide bir gelip haklarımı elimden almasından sıkıldım” diyor. Mücadele bunun mücadelesi…
    CHP, “Cumhuriyeti biz kurduk” diyor ama…
    Cumhuriyetin önder kadroları onlar, evet, ancak tarihte tabansız önder kadrolarla hiçbir şey yapılmaz. M. Kemal siyasî olarak bunu fark ettiği için kongrelerle yerel eşrafı, dinî liderleri etrafına topluyor. M. Kemal, işgalden kurtulmak için halkın seferber edilmesi gerektiğini biliyor. Tek başına bir adam, cumhuriyet kurabilir mi yahu! Bu, o dönem bu topraklarda yaşayan on milyon insanı yok saymak demektir. M. Kemal kültünde en rahatsız edici yan bu. Koskoca ülkenin kurucusu bir tek adam. Tarihte böyle bir şey olabilir mi? M. Kemal, bunun böyle olmadığını biliyordu.
    Biliyor da dindarları hilâfeti kurtaracağız diye, Alevîleri baskıdan kurtulacaksınız diye, toplumun farklı kesimlerine farklı vaatlerle yola çıkıyor. Ancak cumhuriyetin politikaları hiç de öyle olmuyor…
    M. Kemal, ortada ulus diye bir şey olmadığını biliyor. 20. yy’ın başında Anadolu’daki insanlara “Sen nesin?” diye sorulduğunda “Türküm” diyen çok küçük bir azınlık olurdu. Onun dışında insanlar “Ben Osmanlıyım, Müslüman’ım, falanca köydenim” derdi. Eğer böyle bir yerde ulus devleti kuracaksan, bunu dayatacaksın. Üstelik sen uygarlığı ‘Avrupalı gibi olmak’ diye algılıyorsan, halk da Avrupalı gibi değilse, gene zor kullanmak zorundasın. Eğer halk kafandaki uygar halk imajına uymak istemiyorsa, dövmek zorundasın. 1920’lerde konuştuklarımız garip şeyler değil. Uluslaşma süreçleri… Avrupa’da da böyle olmuş. Onaylarsınız, onaylamazsınız, ama garip değil…
    Siz onaylıyor musunuz?
    Hayır, tabiî ki onaylamıyorum. Ama onaylamak mümkün diyorum…
    Yani bu tür dayatmaların, zulümlerin
    onaylanabileceğini söylüyorsunuz?
    Birisi “20. yy’da ulus devleti kurmak gerekiyordu, ancak böyle olabilirdi” diyebilir. Bu teoride anlamı olan bir tartışma. Benim buna söyleyeceğim şu olur; tek parti ve tek adam diktatörlüğü gerekmiyordu, daha demokratik bir süreç yaşamak mümkündü. Ama bu teorik bir tartışma, makul bir tartışma… Ancak 2010 yılında CHP’nin ve Cumhuriyet gazetesinin sözcülüğünü yaptığı anlayışı savunmak mümkün değil. Demokrasi adına antidemokratik kurumları ve durumları koruyorlar. Bu da 2010 yılında Kemalizm yapıldığında ne kadar komik duruma düşüldüğünün göstergesi.
    Akademisyenken yazdığı tezle sistemin
    antidemokratik yönlerini ortaya koyan Baykal’ın bu komiklikten haberdar olmaması mümkün mü?
    Deniz Baykal bu komikliğin tabiî ki farkındadır, ama İlker Başbuğ olmayabilir. Çünkü eğitimi izin vermez; 12 yaşından beri hayatını kışlada geçiren bir adamın demokrasi adına çok fazla görüş sahibi olması mümkün değil. Ancak Baykal ve Cumhuriyet gazetesinin bazı yazarları durumun farkındadırlar. “Önemli olan demokrasi değil” diyemeyecekleri için takiyye yapıyorlar.
    Onur Öymen’in Dersim savunması da bunun
    göstergesi mi?
    Aynen öyle. Zaman zaman “Ölmek ve öldürmek zorundayız” diye ağızlarından kaçıyor. Hani demokrattık; öyleyse bizim gibi düşünmeyenleri niye öldürmemiz gerekiyor? Ancak CHP’ye oy veren yüzde 20’lik kesimi anlayabiliyorum. Büyük şehirlerde, varlıklı semtlerde yaşayan belli bir yaşam tarzı ve kalitesi olan, dünyayı gören, birkaç yabancı dil bilen laik kesim. Bu kesim, Genelkurmayın ketenperesine geldi. Kandırıldılar yani. AKP’nin yaşam tarzlarına müdahale edeceğine, başlarını örteceğine, içkiyi yasaklayacağına inandılar. Onları kandırılmış bir kesim olarak anlayabiliyorum.
    Artık Anadolu sermayesi de varlık hale gelmedi mi? Bu iki kesimin birbirini anlamasını sağlamaz mı? Artık onların çocukları da yurtdışında okuyor…
    Anadolu sermayesine çalışan işçilerin çocukları yurtdışında okuyamıyor ama… İşte o yüzden Anadolu sermayesi eninde sonunda TÜSİAD’la birleşir ve ülkeyi yönetmeye devam eder. Kemalistler bunlardan değil, AKP’ye oy veren kalabalıklardan korkuyor. Bir sosyalist olarak beni bu kalabalıklar ilgilendiriyor. AKP bunlara hitap etmesini biliyor. Türkiye’de sol diye anılan örgütler Kemalizm’e bulaştıkları için, asıl hitap etmeleri gereken kitleye hitap edemiyorlar. Sorun bu kitleyi düşman olarak görmeleri. Onun için CHP’nin yüzde 20’yi aşması mümkün değil.
    CHP bu anlayış yüzünden mi halka gidemiyor?
    CHP’nin zihniyet olarak halka “Sen AKP’ye yüzde 47 oy verdin, salaksın! Ben senin oy verdiğin partiyi hiç kimsenin seçmediği eli silâhlı adamların gelip devirmesini destekliyorum, senin oyunun benim gözümde hiçbir değeri yok” demesi lâzım, ki diyemez. Deniz Baykal’ın anlatacağı zırvalıkları halk dinlemeyecektir. Dolayısıyla CHP halka gidemez. CHP halka gitmediği için onu kimse anlamıyor değil, onu herkes anladığı için CHP halka gidemiyor.
    Kemalizm’in Batılı gibi olmak konusunda bir
    problemi olmadığını söylüyorsunuz, ancak Batının kurumlarını Türkiye’ye getirme konusunda neden tepkiseller?
    Kemalistler için Batılı değerler tehdit değil, ancak burada da bir propaganda oyunu var. Kemalistler Kürtlerin taleplerine “Türkiye Türklerin” olduğu için, Kürtleri küçük gördüğü için, kısacası Kemalist olduğu için karşı çıkıyor. Ancak Kürtlerin hakları yok da diyemez, çünkü demokrasi söylemiyle ters düşer. Onun için başka bir kulp bulup “Kürtler Amerikan emperyalizminin maşasıdır” diyorlar. Kemalistler işlerine geldiklerinde Batılı değerleri savunuyor, işlerine gelmediğinde ise “düşman Amerikan emperyalizmi” diyorlar…
    Yanılmıyorsam, Taha Kıvanç, İlhan Selçuk’un
    bilindiğinin aksine Amerikan karşıtı olmadığını söylemişti.
    Katakullilerden bir tanesi daha… Kemalistler “İrtica geliyor, buna karşı darbe yapılması mübahtır” diyor. İlhan Selçuk, ömrü boyunca darbelerden yana olmuş bir kişi. Kemalistler “Vatan satılıyor, ülke bölünüyor” edebiyatını “İkinci Kurtuluş Savaşı” edebiyatıyla destekliyorlar. Bizi Amerikan emperyalizminden koruyacak olan ise TSK! TSK nerede eğitim görür? Amerika’da! TSK’nın el kitapları neyin tercümesidir? Amerikan ordusunun el kitaplarının! TSK dünyaya hangi gözle bakar? Amerikan gözüyle bakar! Yani “Bizi Amerikan emperyalizminden koruyacak güç TSK’dır” demek, komik ötesi bir şey. 12 Mart’ı Amerikan başkanının söylemiyle “Bizim çocukların” yaptığı ortada. Bizim çocuklar bizi Amerikan emperyalizmine karşı koruyacak, öyle mi! Güleyim bari!
    Sizce Amerika orduya “Artık darbe yapma,
    değişimin önünde durma” mı diyordur?
    Ben, Türkiye’de olan biteni Amerikan parmağıyla izah eden bütün senaryolara kuşkuyla yaklaşırım. Türkiye’de olan bitenleri Amerika tayin etmiyor. Eğer böyle dersek, Türkiye’nin iç dinamiği yokmuş gibi konuşmuş oluruz. Tabiî ki Amerika’da düzinelerce düşünce kuruluşu ve hükümet danışmanları dünyanın çeşitli yerleriyle ilgili planlar yapıyorlardır. Ancak evdeki hesap çarşıya uymayabilir. Dünya, artık çok karmaşık bir çarşı… Eğer, Amerikan politikaları tıkır tıkır işliyor olsaydı; Irak’ta, Afganistan’da bu durumda olurlar mıydı? Amerikan yetkilileri askere olduğu gibi, hükümete de çeşitli konularda isteklerde bulunuyor olabilir, ancak hem hükümet, hem de asker bu istekler içinde işine gelene uyar, işine gelmeyene uymaz.
    Türkiye’nin iç dinamiklerine dönecek olursak, siz az önce TÜSİAD’la Anadolu sermayesi birleşir Türkiye’yi yönetir dediniz. Bu birleşmede kim kime benzeyecek ve halka ne kazandıracak?
    Tabiî ki Anadolu sermayesi TÜSİAD’a benzeyecek ve bize bir katkısı olmayacak. Sen kapitalist değilsen, fabrikaların yoksa, konuyla alâkan yok. Ben bir sosyalist olarak, Anadolu sermayesine de, TÜSİAD’a da çok farklı bir gözle bakmıyorum. İkisi de benim sınıf düşmanım. Bunlar birleştiğinde de, bir sosyalist olarak, bunların iktidarını devirip yerine sosyalist ülke oluşturma mücadeleme bugün olduğu gibi devam edeceğim.
    Yani sermaye sahibinin Müslüman olması bir şey değiştirmez diyorsunuz?
    Müslüman okuyucularınızı üzmek istemem, ama Müslüman kapitalistin daha iyi olacağı düşüncesi hüsn-ü kuruntudan ibarettir, çünkü kapitalist sistemde sermayenin dini olmaz. Kapitalist sistemde üretmek ve kâr etmek vardır. Anadolu sermayesi içinde dindar olan insanlar olabilir, ancak iş üretime ve yatırıma geldiğinde Müslümanlık orada ikinci plana düşer, bu sistemde bunun başka türlüsü mümkün değil. http://www.yeniasya.com.tr/2010/04/12/roportaj/h1.htm
    Başka türlüsü olması için kapitalist sistemin son bulması gerekir diyorsunuz?
    Tam da bu nedenle sosyalistim zaten.
    Kapitalist sistemin son bulması için illa sosyalist olmaya gerek yok, bence İslâm’ın emrettiği ekonomi ahlâkı da bunun için bir yol…
    Doğru, biliyorum öyle düşündüğünüzü, ama bu konuda ayrı düşünmemiz normal…
    Ekonomiden isterseniz siyasete geçelim.
    Türkiye’deki değişim içinde Ergenekon yapılanmasını nasıl yorumluyorsunuz?
    90’lı yılların ikinci yarısından itibaren Kemalist devletin kendini tehdit altında hissettiğini söylemiştim. Bir taraftan Erbakan’ın başbakan olması, öbür taraftan Kürt sorununun dallanıp budaklanması ve artık silâhlı yöntemlerle çözülemez olduğunun anlaşılması, bu tehdidin kaynağını oluşturdu. Ergenekon’un iki amacı vardı; bunlardan biri ülkeyi kargaşa ortamına sürükleyip asker darbe yaptığında “Ülkeye huzur ve sükûnet getirdik” diyebilmek; ikincisi ise düşman olarak tanımladıkları kişileri kuytuda halletmek. Ergenekon bunun mekanizmasıdır ve şaşılacak bir şey yoktur. Ergenekon’un ayrıntılı bir şekilde nasıl örgütlendiği beni çok ilgilendirmiyor, ancak bu zihniyetin Ergenekon gibi bir şey yaratmaması şaşırtıcı olurdu.
    Ergenekon dâvâ sürecinin, laiklik-İslâm temelinde şekillendirilmeye çalışılan ayrımcı toplumsal kutuplaşmayı engellediğini düşünüyor musunuz?
    Bütün bu pislikler ortaya çıktıktan sonra, artık halk askerin söylediğine inanmamaya başladı. Halk, Kemalistlerin sandığı gibi aptal değil. Zaten yapılan kamuoyu yoklamalarında askerin güvenilirliği yüzde 90’lardan 60’lara düşmüş vaziyette. Gidişatın yönü belli, millet artık yemiyor.
    Bu süreçte yargının pozisyonunu nasıl
    değerlendiriyorsunuz?
    Yargı Genelkurmay’ın uzantısı; bu artık çok açık hale geldi. Kemalist devletin sac ayaklarından biri olan yargı, görevini bilinçli bir şekilde yerine getiriyor. Zaman zaman asker telefon edip kulaklarını büküyor, zaman zaman buna bile gerek kalmıyor.
    Kemalist devletin son on yıldan beridir ciddî tehdit altında olduğunu ve direncin de bundan kaynaklandığını söylediniz. Ancak bazı aydınlar askerî vesayetten kurtulduktan sonra sırada sivil dikta olabileceğini söylüyor. Katılır mısınız?
    Bu bir deli zırvalığı. Sivil dikta demokrasi demek. Halkın kendi kendini yönetmesine demokrasi denir, sivil dikta denmez ki. Bu bir kelime oyunu…
    Çoğulcu bir yapı içinde farklı düşünenlere eşit bakılmayacak diye bir korku olduğu söyleniyor?
    Kemalistlerin koruduğu devlet, bugüne kadar farklılıklara eşit mi baktı? Aksine! Seksen senedir nefes alamadık bu memlekette. Ne Müslüman, ne Alevî, ne Ermeni, ne sosyalist, hiçbirimiz nefes alamadık. Demokrasi bekçiliği yapmak bunlara düşmez. Bundan sonra mükemmel bir demokrasi olacağını düşünmüyorum, ancak bundan daha kötüsü olamaz, çünkü daha kötüsü yok!
    Sizce Kemalist devlet bunca zaman ipleri nasıl elinde tutabildi?
    80 senedir sopa zoruyla, darbelerle, muhtıralarla ayakta kalabiliyor. Bazı insanlar bu sistemden nemalandıkları için devleti destekliyor. Gönüllü olarak destekleyen yok. Türkiye’de asker kimi desteklemişse, öbür partiyi de halk desteklemiştir. 1960 darbesi olmasaydı, bugüne kadar Kemalist devlet değişmiş olacaktı. Zaten cumhuriyetin hemen ilk yıllarında halkın bir kısmı “Ben bu rejimden memnun değilim” diyerek ayaklanıyor. Şeyh Said ayaklanması da bunlardan biridir. Cumhuriyet halka seçme hakkını ilk verdiğinde, ilk fırsatta, halk CHP’yi dehliyor. Baştan beri Kemalizm sopayla tepeden dayatılan bir şey, bugüne kadar kurtulamamışız. Ancak artık galiba kurtuluyoruz gibi bir hava var bugün…
    H. HÜSEYİN KEMAL hhkemal@yeniasya.com.tr http://www.yeniasya.com.tr/2010/04/12/roportaj/h1.htm

    Gündemin nabzını tutmak için tıklayın!
    http://www.sentezhaber.com

  143. Yazan:hudavendigar Tarih: Eyl 25, 2012 | Reply

    Ck’ya atfen:Muhterem sloganimsi soylemler tartisma yurutulmez. Suraya resmi ideolojiye dayali tarihin haricinde biseyler yaziver,degeri olsun.
    Mustafa kemal denen sahsiyetin ‘Turkun atasi’ olamayacak kadar zalim ve
    Turkun makus talihini yaptigi sozde inkilap ama gercekte kiyimlar daha da rezil bir hale sokan bir diktator oldugunu gorecek,bilecek ve anlayabilecek kadar Turkum. Sen nasil Turksunki boyle bir sahsi turkun ataligina layik goruyorsun.Sizin turklugunuz 1.meclisteki insanlarin cogunun tasfiye edilip 2.meclisin acilmasiyla basliyor.

  144. Yazan:Cengiz Cebi Tarih: Eyl 25, 2012 | Reply

    M. Kemal bir idoldür. Yüce kurtarıcıdır.

    İki şeyden birden kurtarmıştır türk evladını:

    1. Fiziksel düşmandan (yedi düvel).
    2. Metafiziksel ‘düşman’dan (islam, peygamber, ibadet vb.).

    Bir kesimin şükran duygusu türkü fiziksel düşmandan kurtarmış olmasına, diğer kesimin şükran duygusu ise metafiziksel düşmandan kurtarmış olmasına dayanıyor.

    Bir kimse her ikisine de inanıyor görünse dahi onda asıl etkili olan bu ikisinden bir tanesidir.

    Öteki daha çok berikini haklı çıkarmak ya da doğrulamak için kullanılır.

    Kemalci ile kemalci olmayanın tartışabileceği ortak bir zemin yok gibidir.

    İnandıkları temel değerler ak ile kara gibi zıt.

    Birinin ak dediğine diğerinin kara demesi, aynı gibi duran bir şeyin birine gerçekten de ak, diğerine de gerçekten kara görünmesinden kaynaklanıyor.

    Burada kafa yapısı değişmeksizin bir uzlaşma, anlaşma, sonuca varma vb. olamaz.

    Kafa yapısının değişebilmesinin ön şartı ise kişinin inandığı, kabul ettiği şeyden kuşkuya düşmesidir.

    Kuşkudan korkan, ‘izinde’ olmaya devam eder.

  145. Yazan:put kıran Tarih: Eki 1, 2012 | Reply

    Tayyip ve Mustafa kemal arasında öyle büyük farklar ortaya koymaya çalışmayın. zira her ikisinin de çok büyük benzerlikleri vardır. misal; ikisi de halka kendini sevdirmek ve benimsetmek ve yapmak istedikleri batı uşaklığını daha layıkıyla yerine getirebilmek adına, dindar görünme ihtiyacı duymuşlardır. yani sağ gösterip sol vurmak da denir buna. tabi istedikleri şeyi elde ettiklerinde -ki bu halkın teveccühü ve desteğiydi- o zaman yüzlerinde ki, kurtarıcı maskesini çıkarmış, gerçek deccal kimliklerini göstermişlerdir.(musatafa tayyip kadar iyi oynayamadı rolünü, zira kısa zamanda ne olduğunu açığa çıkardı ve anadoludaki halk kitleleri asla mustafa gibi neyin evladı belli olmayan, nesebi, itikadı bozuk birini asla kabullenmedi, eğer türkiye de bir dikdatör gelmiş ve geçmiş ise; onun adı: Mustafa Kemal’dir) ve her dikdatör ve zorba hakettiği cehennemde yerini alacaktır, türkiye de Mustafa kemal bunun başını çekenlerden biridir. şimdi o sevdiğiniz ve size dinsizliği en büyük armağan olarak veren atanızın yanında yerinizi alın. zira artık atanızın yeri atlas döşemeli koltuklar değil, bilaki cehennemim dibidir.

  146. Yazan:put kıran Tarih: Eki 1, 2012 | Reply

    siz ve Allah’tan başka taptığınız putlar hepiniz birden cehennem odunusunuz. ee yakıtı insanlar ve taşlar olan cehenneme, yakıt lazım ki, ateşiniz daha harlı olsun. zalimler nasıl bir ınkılapla yıkılacaklarının yakında görecektir, diyenin vaadi için, sizin ve ata putunuzun diktiği küfür sisteminin yıkılışını büyük bir zevkle izlicez. çünkü biz yakinen biliyor ve inanıyoruz ki,sizin ata putunuzun vaadi hak olmadığı gibi bizim inandığımız Allah’ın vaadi haktır. bu nedenle eğer bekleyin ve görün.

  147. Yazan:Cengiz Cebi Tarih: Eki 2, 2012 | Reply

    @put kıran

    Kemal ile Erdoğan’ı benzetmeniz hiç uymamış. Hepimizde riyakar eğilimler var, hepimiz zaman zaman riyakar davranırız. Hele siyaset sahasındaysak bu çok daha fazla. Siyasiler farklı amaçlar için benzer yöntemleri kullanıyor da olabilirler. Ama bundan yola çıkarak bir insanı bir nevi “tekfir” etmek -ki yazdıklarınızdan bunu anlıyorum- hem geçersiz hem de haksız bir çıkarım.

    Erdoğan da Kemal gibi otoriter filan deseniz neyse de, “dindarlık” konusunda bir benzerlikten söz etmek bence absürd ötesi. Burada bir şeytan ile bir melek tablosu yok, iki insan kıyaslanıyor. İki siyasetçinin de benzer taktiklere başvuruyor olması amaç bakımından da benzedikleri anlamına hiç gelemez. Bu ip çekme yarışmasında “her iki taraf da ipi çekiyor, öyleyse iki taraf aynı taraf” demek gibi bir şey.

    Ha Erdoğan’ın Kemal gibi olmayacağını bilebilir miyiz? Tabi ki bilemeyiz. Ama insaf diye bir şey var. Adam kaç yaşına gelmiş. Kemal’in yaşam öyküsüyle hiçbir benzerliği var mı?

    Ama zorlarsak niye olmasın? Zorlayınca olmayan ne var ki?

    anadoludaki halk kitleleri asla mustafa gibi neyin evladı belli olmayan, nesebi, itikadı bozuk birini asla kabullenmedi

    Acaba öyle mi? Bir anket yapılsa muhtemelen nüfusun %80’e yakın kesimi ‘atatürkçü’ olduğunu filan söyleyecektir. Doğru söylüyor iseler iddianız yanlışlanır. Yalan söylüyor iseler bu kadar anadolu insanının “yalan konuşması” da iyi bir şeyin göstergesi sayılmaz.

  148. Yazan:put kıran Tarih: Eki 3, 2012 | Reply

    öne sürdüğünüz tezinize bir de şu açıdan bakalım! bir anket yapılsa halkın %80′e yakın kesiminin atatürkü seviyor olacağına nasıl bu kadar emin oluyorsunuz da, bunun üzerine iki sonuç çıkartıyorsunuz.. hadi diyelim ki, sonuç sizin dediğiniz gibi çıktı! (ki bu uzak bir ihtimal) bu ülkede “atatürkü koruma kanunu” varken, elbette ki insanların ataputun aleyhinde bir şey söyleyebilecek cesaretleri olmaz. bu da bu halkın yalancı olduğunu değil, atanızı nasıl put haline getirdiğinizin ve atatürkçülüğün nasıl bir diktatör rejim olduğunu gösterir.
    Yani nerden bakarsanız bakın, bu ancak sizin diktatörlüğünüzü pekiştirir. Bunun aksi bir sonuç çıkaramazsınız.
    Ama merak etmeyin sakın! Hala bu ülkede ve dünyanın dört bir yerinde, tüm diktatörlere ve tüm dikta rejimlerine baş kaldıran insanların varlığı mevcut. Çok uzakta değiller, inanın ben onların ayak seslerini duyuyorum. Gün gelecek işte o insanlar, sizin putlarınızı ve putlarınızın koyduğu yasaları ayakları altında çiğneyecekler. O zaman anıtkabire gider, atanızdan medet umarsınız, tabi orda bir anıt bulabilirseniz!!!
    Diğer bir mesele de şudur, Atatürkten tutunda gelmiş ve geçmiş bütün cumhurbaşkanları ve başbakanlar arasında bir fark yoktur. Çünkü hepsi aynı sistemle insanları yönetmişlerdir. Onların kişiliklerinde ki değişiklikler beni ilgilendirmiyor. Beni ilgilendiren şey, beni neyle ve nasıl yönettikleridir. Kimisi İngiliz siyaseti gütmüş, kimi Amerikan siyaseti arada bir fark var mıdır? Ben istediğimle yönetilmedikten sonra, geriye kalan sistemler arasında benim için hiçbir fark yoktur.
    Tekfir meselesine gelince, bu apayrı bir konudur.. ayetler muhkem ve açıktır. Melek ve şeytan vari bir kıyas yapmadım dikkat edin.. ben arada fark olmadığını söyledim. Yani bu da şu demek oluyor, şeytanla şeytanın arasındaki fark ne kadarsa, bu farkta o kadardır.

  149. Yazan:Cengiz Cebi Tarih: Eki 4, 2012 | Reply

    @put kıran

    “bir anket yapılsa halkın %80′e yakın kesiminin atatürkü seviyor olacağına nasıl bu kadar emin oluyorsunuz”

    Emin değilim tabi ama kanaatim bu yönde.

    “bu ülkede “atatürkü koruma kanunu” varken, elbette ki insanların ataputun aleyhinde bir şey söyleyebilecek cesaretleri olmaz”

    “Atatürkçü müsünüz?” sorusuna verilecek “değilim” yanıtının sözkonusu kanun ile cezalandırılabileceğine ihtimal vermiyorum.

    En azından bugün artık o durumda değiliz.

    Dolayısı kanundan dolayı insanların zoraki olarak “atatürkçüyüm” diyeceklerini sanmıyorum.

    “bu da bu halkın yalancı olduğunu değil, atanızı nasıl put haline getirdiğinizin ve atatürkçülüğün nasıl bir diktatör rejim olduğunu gösterir”

    Benim atam filan olmaz kendisi. 🙂

    Put haline getirenlerden de değilim çok şükür.

    Ama halk çoğunluğunun bilinçiz de olsa -ki bence bilinçlice savunmaktan evladır-‘atatürk’ü savunduğunu görüyorum.

    En hafif olanı “tamam hataları olabilir ama bizi düşmandan kurtardı” diyor.

    Küçük yaşlarda oluşturulmuş duygusal bir bağlılık var.

    Kendi annem-babamdan biliyorum. Öyle “korku” denip geçilecek bir şey değil.

    Erdoğan’ı Kemal ve kemalcilerle aynı kefeye koymanız bence yanlış.

    Dediğim üzere yöntemlerinde benzerlikler olabilir, ama amaçlarının bambaşka olduğu bence çok açık.

  150. Yazan:put kıran Tarih: Eki 4, 2012 | Reply

    atanız olmamasına sevindim, molcolm x’in dediği gibi, “öyle bir atam olsa, utancımdan halının altına girerdim, o kadar ki orda tümsek olmaması için dua ederdim.”

  151. Yazan:tutku Tarih: Haz 3, 2013 | Reply

    ben atatürkçüyüm atam bu ülkeyi kurtardı onca şehit vermemize değdi çünkü bu ülke bizim tayyip naptı ormanlarımızı yok ediyor yavaş yavaş bu arada elle yiyebilir ama asıl aselet atam gibi davranmaktır

  152. Yazan:filiz pacaci Tarih: Eyl 24, 2013 | Reply

    Bence kibarlik bakiminda atam lezzet bakiminda ise tayyip agzinin tarihi biliyor

  153. Yazan:kaan Tarih: Kas 26, 2013 | Reply

    Halktan biri tabi obamadan bile fazla dünyada olmayan koruma ordusuylamı halkçı halkın arasına girebiliyor mu korumasız neyden korkuyor??

  154. Yazan:poyraz Tarih: Nis 5, 2015 | Reply

    GERİ ZEKALI İNSAN BUNU BÖLE PAYLAŞAN ORDA BİKERE ELİYLE YEMEK ZORUNDA BU KADAR MALSANIZ DİYECEK BİŞEY YOK + TAYYİP ERDOĞANI SEVİYORUM

  155. Yazan:Diplomasız Tarih: May 25, 2019 | Reply

    Görgüsz olduğu her halinden belli.

  1. 2 Trackback(s)

  2. Oca 28, 2010: Son 90 günde en çok okunan ve tartışılanlar : Derin Düşünce
  3. Şub 8, 2010: Son 30 günde en çok okunanlar : Derin Düşünce

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin