RSS Feed for This Post

30. yılında Maraş Alevi kıyımı…

Cumhuriyetimizin tarihinde çok sayıda dehşet verici olay var… Fakat şahsen düşündüğümde, beni en çok dehşete düşüreni Maraş Alevi kıyımı olayıdır… Bu feci katliamın 30. yılındayız. Bu katliam da birçok benzeri gibi yapanların/ yaptıranların yanına kâr kalan bir utanç vesikası olarak geçti tarihimize…

Bu devlet,1923-27 döneminde tek parti diktatörlüğünü kurmak için apaçık bir terör devleti politikası uyguladı. Sonrasında da İslami kesimlere, Kürtlere, Alevilere, gayrimüslimlere yönelik yıldırma ve sindirme politikaları devam etti… Çok partili dönemden sonra da temel devlet paradigması hiçbir zaman değişmedi, değişemedi… Gelen sağ hükümetler zaten bir yanıyla Kemalist mantığı taşıyorlardı, hep taşıdılar (Özellikle Alevilik/ Kızılbaşlık noktasında DP sonrası tüm sağ partilerin tarihi bir utanç tarihidir). Gelen hükümetler Kemalizmin hassasiyetlerini paylaşmadıkları yerde de o hükümetlere haddi bildiriliyordu. Ancak göreli ve geçici yumuşama yaşanıyor, sonra yeri geldiğinde devletin demir yumruğu toplumsal kesimlerin suratında yeniden patlıyordu…

Türk devleti, kendini yani büyük harfle Devlet aygıtını fırın, bu devletin yurttaşlarını da odun olarak gören bir zihniyete sahip. Bunu hep söylüyoruz… O odunlar (insanlar) fırın (devlet) için kurban edilecek ki, fırın her zaman yanmayı sürdürebilsin… Böyle sapkın, hastalıklı bakışı var devlet zihniyetinin bu topraklarda…

Maraş Alevi kıyımı da bir yönüyle bu devlet mantığının inilebilecek en aşağılık noktaya kadar indiği tezgâhlarının başlıcasıdır… 1915’te Ermeni yurttaşlarını etnik temizliğe tâbi tutmaktan çekinmeyen İttihatçı devlet zihniyeti 1978’de de Alevi yurttaşlarına aynı zulmü reva gördü Maraş’ta… Bir istikrarsızlık ortamı yaratmak için yapılan provokasyonların ötesinde bir olaydır Maraş katliamı. Bir iç savaş ortamının yaratılması yanında, şehri Alevilerden arındırmak ve temizlemek amacı bu hadiseyi detaylı inceleyen bir vicdan sahibi için çok nettir… Onun için bu olayın adını koyalım. Yaşananlar Maraş coğrafyası bazında bir Alevi kıyımıdır… “Maraş olayları” deyip, buradaki katliam ve kıyım unsurlarından bahsetmemeyi vicdansız bir tavır olarak görüyorum… Bu vahim hatayı İslami medya organları sürekli tekrarlıyor… Öncü İslami kalemlerin de bu vicdansız tavra itiraz etmeleri bir ahlaki zorunluluktur bence…

Ne olmuştu?

19 Aralık 1978’de ülkücülerin rağbet ettiği bir sinemaya Türk derin yapılanması bomba attırır. Bunun üstüne “Aleviler-solcular bombaladı” diye görevli bir provokatör fitili ateşler… Hemen ertesi gün bir Alevi mahallesindeki kahvehaneye ve ülkücü bir kişinin evine bomba atılır. Öbür gün iki solcu öğretmen kurşunlanır. İkisi de ölür. Zamanın Cumhuriyet savcısının uyarılarına rağmen şehrin hastanesinin başhekimi cenazeleri bekleyen kalabalığa tam cuma namazı öncesi tabutları teslim ettirir. O zamana kadar cesetleri bekletir. Öğretmenlerin cenazelerini taşıyan çoğunluğu Alevilerden oluşan kortej, tam cuma namazı çıkışında yürümeye başlar. O sırada “görevlendirilen” Maraş müftüsü de Sünni toplumu kışkırtan açıklamalar yapar.

Günler öncesinden su sayaçları değiştirilecek gibi bahanelerle Alevilerin nerelerde yaşadığı kontrol edilmiş ve evleri işaretlenmiştir. Gözü dönmüş kitlenin nerelere saldıracağı önceden tespit edilmiştir…

Cuma namazında Kara İmam diye anılan Bağlarbaşı İmamı “Oruç ve namazla hacı olunmaz, bir Alevi öldüren beş sefer hacca gitmiş gibi sevap kazanır” diye insanları tahrik eder. Profesyonel provokatörler tarafından “Aleviler camii bombalayacak” ajitasyonlarıyla bileylenmiş kalabalık için dışarıda pankartlar, sopalar, ateşli silahlar, kesici aletler, her şey hazırdır. Onlarca profesyonel katil milli piyango görevlisi kılığıyla o gün Maraş’tadır… Alevi kortejle özellikle karşı karşıya getirilen kalabalık, profesyonel provokatörlerin de kışkırtmasıyla korteje saldırır… İşte bu infial anından sonra büyük kıyım başlar…

Milli piyango bayii kılığında şehre gelen profesyonel katiller belli merkezlerde toplanmışlar ve oradan saldıracakları mahallelere dağılmışlardır… Bu gözüdönmüş atmosferin dışında kalmak isteyen Sünni yurttaşlar da o günler içinde sistematik olarak yalanlarla bu katliamın içine çekilmek istenmiş ve bu da başarılmıştır… Zaten ortada bir toplumsal çatışma fay hattı yoksa, hiçbir provokasyon başarılı olamaz…

Netice tam beş gün süren bir kıyımdır… O süreçten sonra da katliamdan kurtulabilen Maraşlı Alevilerin nerdeyse tamamı şehirden göç etmek zorunda kalmıştır… Azımsanmayacak bir kısmı haklı olarak bu devletten nefret ederek yurtdışına iltica etmiştir… Sonuç: Maraş, Alevilerden temizlenmiş ve arındırılmıştır… 1915 ruhu bu devletin bağrında hep yaşadı… Peki, bundan sonra da yaşayacak mı? Buna hep birlikte karar vereceğiz…

Trackback URL

  1. 16 Yorum

  2. Yazan:Cüneyd Tarih: Ara 22, 2008 | Reply

    Rahsim Bey yazdiklariniza katilmamak münkün degil.
    Yaziniz bana alamanya daki tarihciler arasindaki “Bismark ile Hitler arasinda bir devamlilmik söz konusumu, yoksa Hitler alman tarihinin özel ve tekil bir olay, bir yol kazasimiydi” tartismalarini hatirlatti.
    Dediginiz gibi Ittihaki ile Cumhuriyet arasinda bir devamlilik söz konusu, cünkü iki zihniyet kollektivist devlet merkezli, bireysel vatandas merkezli degil. Onun icin devleten bakisi ve devami icin, “devlet” vatandaslarina karsi (ki 1915 Ermenileri Osmanli vatandasiydi) suc isleye bilir. Yani bir nevi devletin isledigi kollektif katli vacib.
    Onun icin 1915 den tutun, Dersim, Trakya, 1955, Maras, Sivas olayalrina kadar varan bir zihinsel devamlilik söz konusu.

  3. Yazan:Kerim Tarih: Ara 22, 2008 | Reply

    Çok güzel,resmi tarih ezberleri bozuluyor,gerçekler (a politikler,yarı cahiller,’Laik’ ‘sünni’ Türk’ler vs) için su yüzüne çıkıyor.

    Özürler dileniyor,filmler çekiliyor,aşağılama aşağılama üzerine.
    Peki,bu yüzleşmenin sonuçları?Ne yapılmak istenmekte.Tarihi yazan *güçlüler önünde suçluluk psikozu altında ezilmek mi?,toprak mı verelim,tazminatmı ödeyelim,Türk İslam cumhuriyeti ilan edip,arap harflerinemi dönelim halifeliği yeniden mi inşaa edelim?Nedir bu hezeyan?
    (*Fransa,ABD,İngiltere vs.)

    Ltf.yanlışda anlamayın Alevi kıyımını bende tiksinerek farkına varanlardanım.Ermeni yurtdaşlarımıza yapılanlar,Dersimde yaşananlar..hepsini lanetlemek gerikir.Kimin tarihi akkaşık ki?
    Herkezin ütapyası kendine!
    Niye birleştirici,uzlaşmacı örnekler verilmiyor.Anadolu hümanizması çok kültürlülük,tölerans..
    Doğada kendi kendine sorun yaratan tek varlık insan galiba!
    Sevgi ve Saygılarımla,

  4. Yazan:Osman Nuri Tarih: Ara 22, 2008 | Reply

    1923-1927 arası devlet terörü uygulandığını iddia ederek, Atatürk’e terörist diyorsunuz bu yazıda. Hem hakaret ediyorsunuz hem de suç işliyorsunuz. Asıl terörist sizsiniz.

  5. Yazan:Cüneyd Tarih: Ara 22, 2008 | Reply

    Tabi Osman Nuri Bey, 1924 ile 1927 arasi Türkiye özgürlükler ülkesiyidi. Ne Istiklal mahkemeleri, ne tek part devleti, ne de Serbest Firkanin zorla kapatilmasi, bunlarin hic biri olmadi.

  6. Yazan:Osman Nuri Tarih: Ara 26, 2008 | Reply

    Cüneyd bey tabii ki 1918-1922 arası Osmanlı Devleti, İngiltere, Yunanistan, Fransa ve İtalya’nın yarattığı muazzam özgürlük ortamını Atatürk geldi bozdu. Keşke Venizelos Kütahya Eskişehir muharebelerinde kesin neticeye gidebilseydi de Atatürk’ün size göre başlattığı terör dönemi yaşanmasaydı, neylerseniz vah vah.Bir de tarih hakkındaki kısıtlı bilginiz Serbest Fırka’nın 1930’da açıldığını ve kapandığını bilemeyecek kadar kıt görüldüğü kadarıyla

  7. Yazan:seviyesiz Tarih: Ara 27, 2008 | Reply

    Osman Nuri Bey siz de 1922yle 1923 arasındaki kocaman bir yılı görmezden gelmişsiniz. 1922 de BMM fiilen çok partili hayat yaşıyordu. Hem meclis, hem basın çok sesliydi. Belki de Atatürk Cumhuriyeti’nin en demokratik yıllarıydı. İstibdadın savaştan sonra kurulması size bir şey ifade etmiyor mu? Ne Fransız kalmış, ne İtalyan kalmış. Mantıken daha bir özgürleşmemiz gerekmiyor muydu?
    Ama Ali Şükrü Bey olayı, İkinci Grubun tasfiyesi, trışkadan sebeplerle Terakkiperver Fırkanın kapatılması, İstiklal Mahkemeleriyle muhalif basının susturulması vs. sizin için olağan şeylerse söyleyecek sözüm yok. Engin tarih bilginizle aydınlatırsınız bizleri.

  8. Yazan:ahmet Tarih: Ara 29, 2008 | Reply

    maraşı da ittihat terakkiye attınız ya helal olsun size pekala sivas olayının kahramanı kim görüntüler hala var bakın saadetin belediye başkan yardımcısı en önde ve arkasındaki tayfa da belli peki kanlı pazar konyadan otobüslerle istanbula taşınanlar belli değilmi,tarihe girersek zaten osmanlıdan hiç çıkamayız yavuzdan girip kuyucumurat dan çıkmamız lazımki hiç çıkamayız.bu ülkede aleviler biliyor kendisine zulum yapanları kimler olduğunu siz hiç merak etmeyin amerika,ülkücü ve dinci kesim ve onlarada hiçbir zaman yüz vermedi ve vermeyecek

  9. Yazan:Cüneyd Tarih: Oca 2, 2009 | Reply

    Evet Osman Nuri Bey, sizin gibi Türkiye Cumhuriyetin de 1924 den sonmra yasanan “özgürlükler ortamini” savunmadigimiz icin, tek yapabileceginiz, bizi vatan haini ilan etmek. Tabi sizin gibi insanlardande bu kadar gelir. Hayir seviyesiz beyin dedigi gib, TF kapatilmasi, ikinci gurubun tasviyesi vs. Cumhuriyetin özgürlüklerini hangi sekilde genisletti, simdiki dönemden neresi daha iyi oldu? 1924 den sonra Türkiye otoriter ve baskici bir rejim olmaya basladi, ve böyle bir rejimi benim icin savunulcak hic bir anlami yok.

  10. Yazan:Ahmet Tarih: Oca 2, 2009 | Reply

    maraşı da ittihat terakkiye attınız ya helal olsun size pekala sivas olayının kahramanı kim görüntüler hala var bakın saadetin belediye başkan yardımcısı en önde ve arkasındaki tayfa da belli peki kanlı pazar konyadan otobüslerle istanbula taşınanlar belli değilmi,tarihe girersek zaten osmanlıdan hiç çıkamayız yavuzdan girip kuyucumurat dan çıkmamız lazımki hiç çıkamayız.bu ülkede aleviler biliyor kendisine zulum yapanları kimler olduğunu siz hiç merak etmeyin amerika,ülkücü ve dinci kesim ve onlarada hiçbir zaman yüz vermedi ve vermeyecek

  11. Yazan:Cuneyd Tarih: Oca 3, 2009 | Reply

    Osman Nuri beycigim, Osmanli Imperatorlugun kisa da olsa, ikinci mesurityet dönemi ITC darbesine kadar, cumhuriyetin tek parti dönemininlen kiyasladigmiz zaman, kat kat daha özgürlükcü ve demokratti. tabi bizim egitim sistemimiz size 1923 den önceki dönemi tüh kaka olarak ögerttigi icin ve sizde buna inandigniz icin, bunu belki tam bilmiyor olabilirsiniz. Biz sizi yine aydinlatalim

  12. Yazan:jadederail Tarih: Oca 3, 2009 | Reply

    asla ve kata Alevi katliamı diye bir şey yoktur ve olmamıştır ve geçmişte olanlarıda gene kendi yandaşları başlatmışlardır Ergenekon tetikçileri ile çünkü hala Aleviler Ergenekon örgütüne arka çkıyorlar… kendi kendilerini öldürüyorlar ve olayı Müslümanlara baskı aracı olarak kullanıyorlar ..devlet kurumları hep Alevi kadrolarının ellerinde ve devlet içinde Aleviler kadar kimse etkin değil hele Yargı ve tsk benim gördüğüm kadarı ile hep onların kadrolarının ellerinde . susurluk çetelerine karşı mum yakanlar ve bayrak mitinglerini yapanlar hep Aleviledi ee şimdi nerede bunlar ??? Ergenekonu niye saklamaya ve korumaya çalışıyorlar ?????????

  13. Yazan:Ali Duman Tarih: Oca 4, 2009 | Reply

    Tek bir söz yeter :

    GERİCİ, HORTUMCU, OLİGARŞİK DÜZENİN DEVAMINI SAĞLAMAK MAKSADIYLA; DÜNYA MEDENİYETLER BEŞİĞİ VE KÜLTÜR MOZAYİĞİ OLAN ANADOLU HALKLARINININ ETNİK VE KÜLTÜREL FARKLILIKLARINI KULLANARAK BİRBİRİNE BOĞAZLATAN ARTIK HERKES TARAFINDAN MALUM OLAN “DERİN GÜÇLERİ” NEFRETLE KINIYORUM.

  14. Yazan:Fatih Ceren Tarih: Oca 6, 2009 | Reply

    Peki, meseleyi Alevi Kıyımı olarak adlandırmak da bu fay hattını derinleştirmiyor mu?

    Taraf tutmayın tamamen objektif olun demiyoruz ancak, ateşe su ile gitmek gerekir, odunla değil..

  15. Yazan:uğur Tarih: Oca 23, 2009 | Reply

    bende bir aleviyim ve üniversiteyi de maraş sütçü imam üniversitesinde okudum..o bölgeyi bilen ve maraş katliamınıda yaşayanlardan dinlemiş biri olarak o bölgede aslında hiçbirşeyin değişmdeğini,suan o bölgede yasamakta olan halkın yaşanan olaylardan hiçbir pişmanlık yaşamadıklarını hatta sahiplendiklerini üzülerek söyleyebilirim…marasta yasanan provakatif eylemler ve sonucunda yaşanan kıyım o şehirde yaşayan yeni nesile bir ders,barış içinde yaşamak için alınmış bir ödev olarak değil,gelecek te de övünebilecekleri ,ülkücü ideolojilerine bir dayanak olarak görmekteler…

  16. Yazan:Schenker Tarih: Şub 20, 2009 | Reply

    Tarıhsel konularda bılgı sahıbı olmadan yapılan yorumlar komik bır boyut alıyor.bari mantık cercevesınde degerlendırmeler yapalım..Bu topraklarda yıllardır oynanan oyunlara alet olmanın anlamı ve kazancı yok.Mutlak suretle hatalar yapılmıstır dunyanın her yerınde oldugu gıbı ! gormezden gelmenın bır yararı olmaz tıpkı sureklı ısıtılıp servıs edıldıgı gıbı.UYANINIZ !!! Saygılar

  17. Yazan:kaann Tarih: Oca 12, 2011 | Reply

    kardeşim k.maraş’ta olan olayların tarihini tam anlamıyala bilmeden, kulaktan duyma laflarla, kendini yazar sanan taraflı acıdan,haksızlıklardan beslenen kerbeladan buyana uzun hava tutan müslümanlığa saldıran kişierin yazdıklarından faydalan,k.maraş demekten korkup maraş diye kini, neferti kusan kendini yazar sanan ortamı geren bu adam kim?
    Derin devlet bombalttı diyor sol örgütlerin dış ülkalerden bile agır silahlar donatıldıgı,kendini dev sol sanan ataisiz olan kominst idiolojıye sahip,kendini alevi olarak gösterin sol örkütler halka bombalatıyor üzerlerine silah sıkıyor,3gençi öldürüyür suçluda k.maraş halkı mı oluyyur?hadi ordan sende sen k.maraş olaylarına benim kadar mı üzülüyorsun;kerbelaya sen benim kadr mı üzülüyorsun;tek alevlermi acı cekti bu ülkede bizde cektik dağa mı cıktık.asker de kendini bilmez bir asker;bir subay bize küfür etti silahı agzımıza soktu terrür gördünüz mü diye.biz bir şerefsisin yüzünden devletten nefret mi ettik.askerden nefret mi ettik,hayır aksine sevdik oyuna gelmedik sizin gibi, demokresi gelişsin,eksikleri eleştirerek daha insalcıl bir ortam olsun diye mucade ettik.tabii bu mucadele isyan ederek, yıkarak,dağa çıkarak devrim davulu çalarak değil,gayet yapıcı eliştrerle yaraları sarmaya çalıştık.onun içn bırakın bu bozgunculu gelin tek türkiye de türk vadantaşı olarak eksikleri giterelim,tek vucut oalalım.

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin