RSS Feed for This Post

Teröre çare arama suçundan yargılanmak

 Memleketimizde kanunlar var. Bir de kanunların üzerinde, Kendisini ALLAH yerine koyan birileri var. bedenlerimizin ve ruhlarımızın hakiki sahipleri(!) bu KADİR(!) ve MALİK(!) olan zâtlar sizin ne zaman yaşayıp ne zaman öleceğinize karar verebilirler.

 Terör Türkiye’nin sorunu. Ama çözüm aramak sizin ne haddinize? Size emredildiği gibi kendinize verilen rolü oynayın. Öldürün ve ölün. Bunun dışında bir yol aramak mı istiyorsunuz? Demek ki siz hainsiniz. Siz PKKlısınız. Siz halkı askerden soğutmak istiyorsunuz. Yürüyün savcıya.

 Rasim Ozan 27 yaşında bir insan. Siz bu satırları okurken savcılığa ifade vermeye gidiyor. Aslında çok doğal bir şey yaptı. Vicdanını susturamayan her insanın yapması gerekeni. 40 bin insanın ölümüne sebebiyet veren teröre bakarak üzüldü. Bayraklar sallayarak, intikam çığlıkları atarak bu işin bitmeyeceğini söyledi ve yazdı.

 Ama savaş Tanrısı kızdı bu işe: 15 ekim ve 9 ekim‘de yazdığı düşünceleri yeterince kan kokmuyordu çünkü.

 Türkiye’yi ve insanları sevmenin bedelini Rasim Ozan böyle ödeyecek. Gökhan Gençay gibi, Bülent Ersoy gibi… Kendisini ALLAH yerine koyan birileri, bedenlerimizin ve ruhlarımızın hakiki sahipleri(!) bize emrediyorlar: Yüzümüzü ölümden, intikamdan yana dönmemiz isteniyor.

 Ben hâlâ ALLAH’a tapıyorum. Kutsal(!) ya da Putsal Devlete değil. Ya siz?

Trackback URL

  1. 32 Yorum

  2. Yazan:RUKIYE Tarih: Eki 24, 2008 | Reply

    Rasim Ozan Kutahyali ve O’nun gibi dusunen genc beyinler sukur ki hala varsiniz ve sukur ki ben fikren,aklen ve ruhen sizinleyim.Fikirleri yargilamakla kendini temize cikaracagini zannedenlere gelince halk kirli ile temizi ayirtedebilecek kadar titizlesti.

  3. Yazan:Mustafa Akbas Tarih: Eki 24, 2008 | Reply

    Eh cok normal bir olay Türkiye icin. Baksan ya Basbug ve tavfasi Basbakan olacak Erdogani bile yola getirdiler. Devlet Devlet olsaydi halki cikip el sallayarak tehdit eden Basbug denilen zavalliyi sorguya cagirirdi. Ne demisler: si..’nin si…degil görenin gözünü cikarirlar.
    Vicdani ret olayina gelince. Vicdani ret hakki bir Insan hakki. Her dogan Türkünde bu hakki olmasi lazim. Vicdani ret münkün alsa TSK parali asker bile bulamaz. Yoksa kim ister 15 ay vatan görevi yap ve hergün Annene küfür ettir.Umarim Kütahyali fikirlerinden kil payi bile vazgecmez.

  4. Yazan:falay Tarih: Eki 24, 2008 | Reply

    Rasim’i Taraf’ta okuyorum. Yorumlarıma cevap verme nezaketi gösteren bir genç. Uğruna mücadele verdiği fikirlerini – her zaman katılmasam da – coşkulu ve meydan okuyan tarzda sergilemesini beğeniyorum. Örneğin, TSK’nın din istismarı yaptığı düşüncesine katılmıyorum; diğer yanda gençlerin askerden kaçmak ya da rahat askerlik yapmak için bedelli/çürük raporu/paşa ricası usullerini kullandıkları bir gerçek. Askerlik meselesinin çözüm bekleyen bir sorun olduğu da gerçek. Her ne olursa olsun, 27 yaşındaki bir ‘ses’in devleti harekete geçirecek ölçüde yankı bulması düşünülüp değerlendirilmesi gereken bir durumdur.

  5. Yazan:muse Tarih: Eki 24, 2008 | Reply

    savcılığa ifade vermeye gitmesin!!! askere gitmemeyi göze alan birisi savcıya ifade vermeye de gitmeyebilir… klavye başında denizlere şunlara bunlara laf etmek kolaydır… en az onlar kadar cesur olabildiğini ve en az onlar kadar kitleleri peşinden sürükleyebildiğini görmem lazım önce… savcıya ifade vermek ne olacak ki? iddiaları küçük değildi… o iddialarda bulunabilen cesur bir aydın kişinin gıyabında bu satırların yazılması bence utanılacak bir şey… Türkiye tarihi bir sürü kıymeti bilinmeyen, arkasından dalga geçilen cesur gençlerle dolu… bence silin bu yazınızı… 27 yaşındaki cesur bir gencin savcıya ifade vermesi önemli bir şey değildir… 90 küsur yaşındaki Muazzez İlmiye Çığ bile verdi ifadesini!!! 16 yaşındaki erdal eren de yaşı büyütülerek asıldı… kütahyalı daha yolun başında…

  6. Yazan:blue Tarih: Eki 24, 2008 | Reply

    Kralın çıplaklığını haykıranlar olmadıkça, bu yıllardır bizi öğüten çarklara birileri anahtar sokmadıkça, ağzından köpükler saçarak emirler yağdıranların karşısına cesaretle dikilmedikçe beş para etmez insanlar alkışlanmaya, çarklar dönmeye, adını basın koyan kepazeler hazırolda beklemeye devam edecek. İyi ki varsın Rasim.

  7. Yazan:suzannur Tarih: Eki 24, 2008 | Reply

    Aslında Muse’nin çoğu fikrine katılmasam da şu noktada haklı, bu ülkede o kadar çok kişi fikirlerinden dolayı haksızlığa uğradı ki hatta kimi bunu bedeniyle ödemek zorunda bırakıldı, ancak Muse şu noktada yanılıyor, yolun başında da olsa Kütahyalı, bir aksiyoner olarak kitleleri peşinden sürükleyerek cesaretini ispatlamak zorunda DEĞİL. Bu ülkede artık hiç kimse fikirleri yüzünden savcılıklarda, hapislerde sürünmek zorunda kalmamalı. Kütahyalı’yı destekleyen bir yazı da utanç verici değil, tersine zihniyet dönüşümünün bir simgesi. Bu toprakların bir sürü genci harcamış olması da asla bunun bahanesi olamaz, OLMAMALI.
    Fikri için bir insana bahaneler bulmak, onu yolun başında görmek, savcılık soruşturmasını küçümsemek ve oraya da gitmesin demek… Bir gün fikirlerimiz yüzünden aynı şeyin başımıza gelmeyeceğini kim iddia edebilir ve bu başkasının başına geldiğinde bu tarz yazıları(yolun başında, görür o gününü, hele az sürünsün de cesaretini ispat etsin…tarzı söylemleri) yazma kolaylığından ne zaman kurtulacağız işte benim asıl merak ettiğim şey.
    Yazmak ve kendini ismiyle yani kişiyi var kılan en önemli sembolle ifade eden birinden daha cesur kim olabilir Sayın Muse? Sahi Muse kim, müstear isim mi, bu fikirler kime ait? Siz ne kadar cesursunuz ki bir başkasından bu tarz bir isteği dile getirme hakkını kendinizde görüyorsunuz? Cesaretmiş, güldürmeyin beni, bu ülkede en zoru YAZMAK, fikir üretmek, sistem dışına çıkıp onun hatalarını göstermek. Evet, Kütahyalı yolun başında, burnunu da fena halde sürtebilirler hatta onu buna bin pişman edip küstürebilirler, ama tüm bunlar, Kütahyalı neyi savunuyor olursa olsun, söylediklerinizi haklı çıkartmaya yeterli mi? Ya bir gün Muse’nin başına gelirse aynı şey?! Susalım mı? Önce cesaretini kanıtlasın da öyle ses çıkaralım mı diyelim? Başka örnekler getirip, belki de Kütahyalı örneğini, o zaman da siz böyle demiştiniz, gidin savcılığa, bu küçük bir şey, hem şunlar da bunu yaşamıştı deyip, Muse hakkında tek satırı çok mu görelim, istediğiniz bu mu?
    Her ne fikri savunuyor olursak olalım Sayın Muse, bu elimizden alındığında, yanlış yerde duruyoruzdur. Unutmayın, konuşamadığımız bir yerde susmak zorunda bırakılırız, konuşma hakkımızdan bahsediliyor burada, Kütahyalı ise şu anda susturulmaya çalışılanlardan sadece biri. Her işimize gelmeyeni susturmalı mıyız fikirlerini beğenmiyoruz diye? Sahi, istediğiniz bu mu?

  8. Yazan:atamer Tarih: Eki 24, 2008 | Reply

    öncelikle şunu belirtmeliyiz ki ülkemizde çeşitli gruplar var,ve bunların bir ortak yanı var,hakkında konuşulamaz mesela Denizciler vardır,bunlar için mutlak olarak deniz hata yapmamış bir insandır,bunu ifade eden olursa hemen o senin gibi böle konuşmadı tamammılarla susturulmaya çalışılmış,sindirilmiştir,ama Rasim bey böyle olmadı sinmedi aksine toplumu küçükgörenleri irdeledi(bkz.Okan bayülgen ile alakalı yazılarına http://www.taraf.com.tr/makale/1986.htm)hata yaptığı hiçmi olmadı tabiki oldu ülke taraf olanların 40 senedir birleşmediği noktaları kolayca birleşebilecekmiş gibi anlattı ama bu o kadar da kolay değildi,ama herşeye rağmen özgürce düşüncelerini ilan edebilmesi açısından Rasim Bey ahlaklı bir duruş sergilemiştir,bence hakkında bir dava açıldığında sevinmelidir kendini toplum nezdinde anlatma imkanı bulacağı gib daha fazla bireye ulaşma imkanı doğacaktır,dolayısıyla bence davalara iştirak etmelidir,ama kralı çıplak gördüyse de toplumun sesiymişcesine sesisni yükseltmelidir,şimdilik bu kadar sanırım Rasim beyle ilgili daha çok yorummum olacak o yüzden şidilik bu kadarı kafi zannımca,haddi aşan tümcemiz olduysa affola…

    Saygılarımla

  9. Yazan:MY Tarih: Eki 24, 2008 | Reply

    Rasim Ozan yazili savunmasini verdi ve kurtuldu… simdilik. Türkiye o eski Türkiye degil. Ifade özgürlügü 80’li yillardakine göre daha iyi bir noktada. Ayrica ERGENEKON davasi basladigindan beri kendini ALLAH zanneden zevat o kadar da DOKUNULMAZ olmadigini anladi. Artik savcilar bile biraz TIRSIYOR ki haklilar.

    Mühim olan bireysel bazda Rasim Ozan tarafidan çekilen eziyetin Deniz Gezmis veya Erdal Eren ile yarismasi degil. Rasim Ozan’in sag salim kalmasi, düsünmeye ve yazmaya devam etmesi Türkiye için çok daha hayirli.

    Aci olan, hepimiz için çok aci olan sudur: 2008 yilinda hâlâ ülkemizin hangi kanunlara göre yönetildigi belli degil. Evden çiktiginiz zaman “ben kanunlara aykiri bir sey yapmadim ki” diyemiyorsunuz.

    Atilla Yayla Atatürk’e “adam” dedi diye, Elif Safak bir ROMAN KAHRAMANINA ermeni soykirimini kabul ettirdi diye, Hirant Dink Ermeni diasporasina ögüt verirken Türklüge hakaretten… mahkemeye verilebiliyor.

    Bugün ASKERLiKTEN SOGUTMA, TÜRKLÜGE HAKARET, ATATÜRK’ÜN MANEVi KiSiLiGiNE SAYGISIZLIK gibi tanimi, tarifi belirsiz kanunlarla bir savci bir hayat söndürebilir.

    Belki bu kanunlar bazilarimiza GEREKLi bir baski gibi görünebilir. Kendini kemalist ve/veya milliyetçi hissedenler “OH OLSUN!” bile diyebilirler. Türkiye’nin özel kosullari(!), Terörle mücadele, 4 yani düsmanlarla(!) çevrili bir ülke, Cumhuriyet’in kurucu felsefesi….

    Tabi 12 Eylül darbesi öncesi ülkücülerin nasil piyon gibi harcandigini inceleseler böyle demezler. Bugün de vatansever(!)-Kemalist(!) silahli çetelerin piyon gençleri okka altina gidiyor.

    Elbette bugün böyle BULANIK kanunlarla adaletin islemesine razi olanlarin “Islamci” veya “Komünist” bir totaliter rejimi elestirmeye de haklari yoktur. “Türkiye’nin Iran olmasindan korkuyorum” demeleri çok saçmadir. Zira totaliter ve ideolojik bir yargidan korkuluyorsa Türkiye zaten Iranlasmis durumdadir!

    Bugün “ötekilere”, Kürtlere, tesettürlü kizlara, Alevilere, Ateistlere, Hristiyanlara DEVLET TARAFINDAN baski yapilmasina ses çikarmayanlar SIRA KENDiLERiNE GELDiGiNDE yanlarinda kimse kalmadigini da görecekler.

    iste buna üzülmeye deger gerçekten.

  10. Yazan:uveys Tarih: Eki 25, 2008 | Reply

    Suznannur hanim,

    Nede iyi avukatlik yonunuz varmis keske Rasim bey beraberinde sizide yaninda goturmus olsaydi? Bir itirafta da ben bulunayim hani Muse beye destek mahiyetinde.

    Sayın Muse? Sahi Muse kim, müstear isim mi, bu fikirler kime ait? Siz ne kadar cesursunuz ki bir başkasından bu tarz bir isteği dile getirme hakkını kendinizde görüyorsunuz? Muse beye yonelik bu yazinizlada onu yadirgamis bir nevi yargilamaya kalkimisiniz bu anlamda Rasim beyin sanal ortamdaki avukati yoksa sizmisiniz, bizde sizlere sahi siz kimsiniz, kac kisiniz, bu hakki kendinizde nerden buluyorsunuz? gibisinden sorularlami karsilik vermeliyiz…

    Rasim Ozanin yargi onune cikmasi..Askerlik yapmak istememesi zerre beni enterese etmiyor. Fakat kimse aptal degil kalemine sahib olsun. Kitleleri etki altina almaya calismasin. Turkiyede cok kisiler bundan sonra askere gitmek istemiyormusta, benzer yazilari Rasim bey yazdi. Bu hakki acaba kendinde nerden bulabildi? yada siz ona ozaman neden sormadiniz? cok objektif bakabiliyormusunuz ya. O cok kisiye bir aciklik getirmedigi surece kendime alinirim. Benim oyle bir soylemim de soz konusu olmadigindan Rasim bey o hakki kendinde size guvenerekmi buldu acaba?Benim adima yazma hakkini kendinde nerden buluyor? bu tur yazilariyla cesaret ornegini doruklara cikardi. Negatif yonuyle musenin dedigi gibi bir cesaret ornegini de yargi onune cikmamakla gosterebilir. yada Irtica etme sansida var..! 18 ay askerlik yaptim seve seve bir 18 ay daha yapmaya hazirim. Benim adima kimse ahkam kesmesin. Sahi bu arada annemden rica ettim bidahakine helikopterde doguracakmis…Hatta o helikopteri klonlatacaz, sizler musterih olun.

  11. Yazan:uveys Tarih: Eki 25, 2008 | Reply

    Suzannur; hanim….

    Sahi dilimizde mustear diye bir kelime varmi ? yoksa mutesarmi demek istediniz?

  12. Yazan:uveys Tarih: Eki 25, 2008 | Reply

    Mustesar:)

  13. Yazan:muse Tarih: Eki 25, 2008 | Reply

    yazdığım yorum yayınlanmamış! küfür ve hakaret yoktu ama demekki biraz sertmiş… o kadar şeyi bir kez daha yazamayacağım gerçekten… kısaca özetleyeyim:

    yıllaaaaaar yıllaaaaaarrr sonra çok enteresan sebeplerle!!! birden bire DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜKLER düşkünü olmuş bir grup yada topluluk türedi ülkemizde!!! görüş yada ideoloji vs diyemiyorum buna özür dilerim… bu topluluk -ki inanın ne demek istediklerini ben hala daha çözemedim!!! “fikir suçundan” filan bahsetmeye başladı!!!

    halbuki bu ülkede fikir suçu denince çok başka isimler akla gelmeli!!!!!!! … bülent ersoy değil!!!

    özgürlükler dünyanız yeni yeni dönmeye başladığı için verebileceğiniz örnekler de bülent ersoy ile sınırlı kalıyor doğal olarak…

    kütahyalı kimdir ki?!? fikir suçu denince akla gelen efsane isimlerden birine kafasını takmış, dalga geçen bir genç… şimdi de fikir suçu filan diyor!!! güldürmeyin adamı yahu!!! demokrat parti döneminden beri, ki ben bunu Atatürk ün ölümünden itibaren başlatırım!!! bu ülkede neyin ne olduğunu, kimlerin neler neler yaptığını söylediğini düşündüğünü çok çok iyi biliriz…

    yakın tarihimiz içinde bu grup (topluluk) HİÇ BİR ZAMAN bizlere!!! destek olmamıştır… çok sizlere, bizlere diyorum ama anlaşılıyordur, çünkü zannedersem o yüzden yayınlanmadı dün gece yorumum…

    bir zamanlar BAĞIRIP ÇAĞIRAN EZİLEN ÖLDÜRÜLEN bizlere!!! 1 cümlecik destek gelmemiştir!!!

    bu ülke sayın uveysin de bir yerlerde söylediği gibi birden bire bu hale gelmedi ki!!! uveys in saptaması çok iyi idi… vaktinde susanlar, gemisini yürütenler bugün destek bekliyorlar hem de bence uyduruk gerekçelerle…

    ilk girdiğim gün, AKLINIZ NERDEYDİ, GEÇMİŞ OLSUN ARTIK diye yazdığımda kendi üzerinize alınmıştınız ve “16 yaş tartışması olmuştu” fakat ben uzun uzun açıklamamıştım, bana ne demiştim!!! benim aklınız neredeydi dediğim kişiler değil ki!!! topluluğa söylüyorum!!!

    vaktinde başa gelmeyen akıl akıl değildir… vaktinde gösterilmeyen tepki tepki değildir… vaktinde verilmeyen destek de destek değildir…

    suzannur da bana ders vermeye kalkıyor! sizin gittiğiniz yollardan dönenler var unutmayın suzannur!!!…

    ilerde muse nin başına böyle bir şey gelirse!!! muse hakkında tek satırı çok mu görelim demiş!!!!! yerlere yattım gülmekten::)))… GEÇMİŞ OLSUN SUZANNUR!!! acıcık geç kaldınız be::)))… abileriniz ablalarınız verecekti o desteği vaktinde yada eğer yaşınız uygunsa siz verecektiniz… ama vaktinde olacaktı o!!!

    bu ülkede iş işten geçti artık… MC hükümetleri iş başındayken edecektiniz bu lafları… 30-40 yıl sonra değil… dalga geçtiğiniz 68 lilere destek çıkacaktınız vaktinde!!! geçti borun pazarı, sür eşeğini niğdeye artık…

    kütahyalının başına gelen kendi sorunu… siz bu sanal çukurda laf edeceğinize gidin arkadaşınıza gerçek hayatta destek olun… yanında olun… bırakın bu net alemindeki ıvır zıvır lafları… biz öyle yapardık çünkü…

    bundan daha kibarını yazamayacağım gerçekten umarım bu sefer yayınlanır…

    yayınlanmazsa da umrumda değil…

    aa unutmadan, muse yi netten öğrenin bir zahmet… + burada şimdiye kadar kaç kişiye sordunuz ki? lakabın ne diye!!! adını yaz da cesur ol diye!!! MY ne peki??? tamam biliyoruz onu hepimiz ama, bilmeyen de vardır…

  14. Yazan:Eylem Tarih: Eki 25, 2008 | Reply

    Sayin Rasim Ozan Kütahyali,
    Sesimizi sesinize katiyoruz. Yalniz degilsiniz, bu kirli savas bitinceye kadar avaz avaz bagirmaya devam edecegiz, yeterki Kürt ve Türk cocuklari adi yasak bir cografyada ölmesinler..

  15. Yazan:Buyukcan83 Tarih: Eki 25, 2008 | Reply

    Teröre doğrudan destek vermeyen kişilerin yargılanmaması gerektiğini düşünüyorum…Ben afdan yana değilim..Ama birisi çıkıp, ‘pkk yandaşlarını dağdan indirmek için affedelim’ dediğinde,saygı duymasam bile,yargılanırken görmek istemem…Hele bu,silahsızlanmayı savunan bir yazar ise…

    Yalnız yazıda,savaş tanrıları yakıştırması yapılmış…Ben şuna eminimki,ordumuzun büyük çoğunluğu savaştan yana değil…Zaten kim kavga etmek isterki?Ama kavga etmeyelim diye,şimdiye kadar yapılanları sineye çekecek değiliz…Su akar,yolunu bulur…

    pkk ile tüm kürtleride özdeşleştirmeyin…Çok büyük yanlış içine girersiniz…İyi akşamlar…

  16. Yazan:Levent Cetin Tarih: Eki 25, 2008 | Reply

    Turkiye konusan, dusunen, fikrini soyleyen insanlar icin daima bir cehennem olmustur. Bu ulke en iyi beyinlerini, yazarlarini, sanatcilarini, yurtdisina kacirmistir. Rasim Bey’in alinmasi mutlak uzucudur ama sasirtici hic degildir. Fikirlerini begenelim begenmeyelim, bir insanin sadece dusuncelerini yaziyor diye goturulmesine tek bir durus icinde olmamiz lazimdir. Boyle durumlarda ulkemden utaniyorum, fasizmin yaptiklarina, yapabileceklerine akil sir erdiremiyorum.

  17. Yazan:suzannur Tarih: Eki 25, 2008 | Reply

    Bir anlatım bu kadar ters okunabilirdi sanırım. Muse’nin isminin mistear olup olmaması Muse’nin şahsına değil, onun örneğiyle yorum yazan hepimize aitti ve gözden kaçmış olmalı, Kütahyalı’nın başına gelenin bir gün hepimizin başına gelebileceği gerçeği vurgulanmak istenmişti, Muse’nin gerçek adı değil. Muse kim derken soru sorulmuyordu, buna edebiyatta istifham deniyor, yani bu, ismin müstear isim olduğunun söylenmesi idi. Sanırım kelime oyunu yaparken şerh düşmeli parantez için de açıklamalarda bulunmalıyım 🙂

    Şimdi öncelikle Sayın Üveys, Kütahyalı’nın benim avukatlığıma ihtiyacı yok, benden güç alarak da çıkmadı yazı sahnesine, Kütahyalı bugün susturulmaya çalışılan isimlerden sadece biri, bu dün de oldu yarın da olacak… Sizin onun görüşlerine karşı olmanız da onun bugün yargılanması için makul neden olamaz. Sizin görüşleriniz de başkası için hatalı-yanlış-eksik görüş olabilir ve bu sizin de yargılanmanız için yeter neden olabilir bir gün, önemli olan işte bu nokta, karşı olduğumuz her fikri bize uymuyor diye yargılayamamalıyız, her fikir söylenmeli. Bugün Kütahyalı için bunları yazarken yarın sizin için de aynı tarz bir yazıyı yazabilirim, bu sizin avukatlığınızı üstlendiğim anlamına gelmez, bu kimsenin susturulmadığı bir ülke istediğim anlamına gelir, yoksa ne sizi ne de onu tanıyorum! Askerlik konusu mu, sizin düşünceleriniz olmasa da bu noktada onunla aynı düşünen insanların söylemini dile getiriyordur, bunu düşündünüz mü hiç?Örneğin bu noktada benim düşüncem de benzer. Bu arada, askerlikte sizin ölmemiş olmanız bugün espri yaparak helikopterde doğum gibi bir espriye neden olabilir ama çocuğunu askerde kaybetmiş bir anneye gidin bakalım aynı espriye gülebilecek mi?!Bu noktada espri yaparken isterseniz bu kadar hassas bir konu için daha iyi espriler düşünün.

    Gelelim Sayın Muse size, abi ya da ablalarımın ne yaptığı ya da yapmadığı beni ilgilendirmez, ben kendi fikirlerimden, kendi edimlerimden sorumluyum ve bugün, dünde yapılmayan şeylerin günah keçisi durumunda kalmayı da kabul edecek değilim. Ha, siz bir şeyler yaşadınız da biz de armut toplamadık bu ülkede, emin olun konu zarar görmeye gelince birileri bir şeyler yaşamıştır(sizinki kadar değildir belki) emin olabilirsiniz ama bu, her şeye rağmen duruşumu değiştirmeyecek. 68’ler döneminde size destek olabilmeyi isterdim, dünyada olsaydım. Bu genellemeleriniz fazlasıyla özeliniz/ben merkezli değil mi? Yaşadınız, zarar gördünüz ve vazgeçtiniz(ya da vazgeçmediniz) ve bir şeyleri değiştirmek en azından hatalara karşı çıkmak isteyenleri görünce “siz de benim yaşadıklarımı yaşayacaksınız ama durun önce çelmeyi ben mi takayım” diyorsunuz? Ezilen ezer!
    Kimse size adınızı yazın demedi, size burada yazan herkes müstear isim kullanıyor, Kütahyalı’nın başına gelen hepimizin başına gelebilir dendi ve madem cesaret diyorsunuz, bunu adıyla ve yazdıklarıyla ortaya koyan Kütahyalı’dan cesuru yoktur dendi, yoksa sizin isminiz beni hiç mi hiç ilgilendirmiyor, zerre kadar hem de! Yaşadıklarınızsa önce sizi ilgilendirir ve paylaşırsanız bizleri, ama paylaşmadan ben çok şey yaşadım bu yüzden çok kızgınız çok diyorsanız, sanırım bunun sorumlusu biz değiliz! Yazarsanız sizin için de bir şeyler yazardık, ama geç kaldık değil mi? Evet, öyleyse bugün geç kalmadıklarımız için bir şeyler yazmalıyız, yoo bu da yeterli değildi değil mi, bir aksiyoner edasıyla yollara dökülmeliydik!
    Kütahyalı’nın her dediği benim için doğru olacak diye bir şey yok ama bu Kütahyalı yargılanıyormuş, yaşasın tarzı kompleksli, yansıtmacı tutuma girmeyi de haklı göstermez.
    Konu Kütahyalı’yı sevmek ya da sevmemek, onun avukatlığını yapmak ya da yapmamak, onun fikirlerini savunmak ya da reddetmek değil, konu geçmişten günümüze fikirlerini savunanların mahkemelerde süründürülmesi en demokratik hak olan düşünce hürriyetinin elimizden alınmak istenmesi.

  18. Yazan:yucel Tarih: Eki 25, 2008 | Reply

    Teröre çare aramak,Ölen şehitlerimiz için kanı yerde kalmıyacak tekerlemelerini hep duyuyoruz fakat Ateş düştüğü yeri yakıyor gencecik evlatlarımız vatan topraği için ölürken kimileride nasıl çok para kazanırım peşinde vatan sanki sadece şehit olan yoksul Anadolu çocuklarının bu çocuklar sadece Askerlik ve seçimlerde aranır oluyorlar diğer zamanlarda iş aş konusunda ise hiç hatırlanmıyorlar,gençler vatan için ölürken Türkiyenin kaymak tabakası yüksek burjuvazi lüks diskoteklerde barlarda sabalara kadar eğleniyor hatta ülkenin geleği konusunda ahkam kesiyorlar

  19. Yazan:elif dedim Tarih: Eki 25, 2008 | Reply

    Ove ove bitiremedigimiz, destanlara sigdiramadigimiz cumhuriyetizin oykusu, MUZ cumhuriyetine dogru emin adimlarla yol almaktadir.

    Esasta hukukun ustunlugune dayanan ve insan merkezli, bu yonetim bicimi, malesef bizde atanmis elit burokratlar merkezli hale gelmistir.

    Cumhuriyet, doğası gereği, halkçıdır ve ‘gücünü de halktan alması gerekir’.

    Dolayisiyla bir ulkenin adinin Cumhuriyet ile anilmasi onu cumhuriyetci yapmaz. Malesef bu isler padisahi vatanlarindan kovmakla da halledilebilecek mevzular degil.

    Sorun zihniyet sorunudur.

    Bu zihniyet degismedikce Turkiye’de cok seyler degisecegi kanaatinde degilim.

    Cumuriyet, demokrasi, hak, hukuk vs.. kavramlarinin icini dolduracak nesiller gelmedikce ve bunu idrak edecek insanlardan mutesekkil bir toplum olamadikca sorunlarimiz malesef bitmeyecek.

    Beni ve milletimi yok sayan, hor ve cahil goren, kendine dusman goren ve bunu aleni ilan eden, kutsal degerlerimi hedef alan,
    bu zihniyet devam ettikce, Turkiye Cumhuriyeti Vatandasi olmaktan utanc duyacagim.

    Seyh Edebalinin Osman Gaziye vasiyeti ile bitireyim.

    “Milleti yasat ki, devlet yasasin”

    Sevgi ve saygilarimla.

  20. Yazan:muse Tarih: Eki 25, 2008 | Reply

    haklısınız…

  21. Yazan:kehribar Tarih: Eki 25, 2008 | Reply

    yargılanmıyor ki sadece ifade vermiş. sebebide teröre çare aramak değil.

  22. Yazan:uveys Tarih: Eki 26, 2008 | Reply

    Sn. Suzannur hanim…

    Size olan tepkim o anki yaziniza istinadendi. Sebebine gelince belirli bir kuruma yonelik hazirlikli bir sekilde yazi yazmayi herkes yapar. Onemli olan arkasinda durabilmek, gelen elestirilere karsi koymak yada, yanlis anlasilma varsa duzeltmek. Fakat ne hikmettir bilinmez sn. Kutahyali sadece yaziyor.

    Surekli hedefinde TSK var. Elestirsin elestirmeli de. Benimde gayet dogal hakkim olarak onu elestirme imkanim var. Ve bunu kullaniyorum. Sizinde beni elestirme hakkiniz var elbet haliyle.. Fakat siz beni elestirirken en azindan ben sizi; sizde beni muhattab secebiliyorsunuz. Fakat sn. Kutahyali kolay olani secmis sadece yaziyor. Yorumlarin hicbiri karsilik bulmuyor. Daga, tasa konusurcasina bizde karsilik veriyoruz. Karsimdaki sahsi ben tanimiyorum. Lortlar kamarasindanmidir? Bu yazinin beraberinde yargi onune cikacak diye yakisikli bir resmini koymuslar. Iyide resimler karekterleri yansitmiyor. Birazda acitasyon o sadece 27 yasinda. Iyide beni ilgilendirmiyor. Onceden soyle dusunurdum. Boylesinin yazisini da okumiyacaksin kendi haline birakacaksin Tepkini boyle gostereceksin Fakat onun gercekte bunu istemediginden emin olamadigim icin; burdayim. Niye meydani onun gibi dusunenlere birakmaliyimki.!

    Sonuc itibariyle vatani kimin daha cok dusundugu sevdigi muamma herkes karaliyor, ciziyor. Bunu vatan icin yapiyoruz diyorlar. Bunu zaman gosterir. Sizi kendime kendizi bana ispatlama luksunuz yok. Yazinizi yazin bizde yorumumuzu…

  23. Yazan:Murat Tarih: Eki 26, 2008 | Reply

    Rasim beye dava açılması beklediğim bir şeydi…Düşüncelerini en sade şekilde korkmadan yazan yazarlardan biridir…Ozan beyin yazılarını ilgiyle takip ediyorum…Kendisini de çok seviyorum…Tahminimce kendiside yazdığı yazılara karşılık birilerinin dava açacağını biliyordu…Rasim bey gibi bir yazar daha yok ülkemizde…Kıymetini bilelim…

  24. Yazan:suzannur Tarih: Eki 26, 2008 | Reply

    Sayın Üveys,
    Elbette herkes yazacak ve çizecek. Doğru ve doğal olan da bu ve olması gereken. Her fikir tartışıldıkça gelişir, değişir, dönüşür. Ama susturmaya çalışmak. İster beğenelim yazarı ister beğenmeyelim ana fikri karıştırmayalım. Sorunumuz KÜtahyalı’yı yüceltmek ya da yermek değil, bu ülkede düşünceye çizilen sınırı eleştirmek ve kabul etmemek.

  25. Yazan:Alper Tarih: Eki 26, 2008 | Reply

    Rasim Beyi destekliyorum. Artık memlekette insanlarımız ummet psikolojisinden çıkarak bağımsız ve özgür konuşabilmeli ve yazabilmeli (Bunu kütahyalı için yazmıyorum kütahyalı bağımsız hareket ediyormu bilmiyorum ama cesurca yazmış bu desteklenmeli)Yıllardır yapılan savaşın bi yerinde bi yanlış yokmu sizce kim savaşıyor kimle savaşıyor, kim ölüyor kim öldürüyor. Kimler bu olaylardan palazlanıyor. herkese selam. Alper Ekenek

  26. Yazan:kehribar Tarih: Eki 26, 2008 | Reply

    bir yandan rasim bey gibilerin teröre güya çare araması dier yandan gittikçe yayılan apo yu kurtarma kampanyaları, bir yandan dtp nin üç kağıtları, askeri karalama politikaları, askere gitmeyeceğim kampanyaları, kriz, türban şu bu derrken bunları fikir özgürlüğü adı altındada sevimli hale getirmeler. ne oluyor sizce? başka türkiye yok. bence rasim beyin askerlik durumu söz konusuysa artık, jandarma refakatinde alınıp kışlaya götürülmelidir. tıpkı dtp başkanı gibi. başka türlü temizlenmez ülkemiz. askere gitmemekte direniyorsa hapse tıkılmalıdır.siz ülkemizi ne zannediyorsunuz ki? amaç iç kargaşa çıkarmak yugoslavya vb gibi. körmüsünüz. şunu unutmayın bir yere kadar sabır edilir sonrası hüsranınız olur. biz ülkemizi rasim bey gibilerin şımarık tavırlarına kurban etmeyiz. zannedersem istenen de o ve sabır taşı çatladı.

  27. Yazan:kenan Tarih: Eki 27, 2008 | Reply

    merhaba rasim arkadas ben taraf gazetesi ciktigi gundem beri takip edioyrum desem yalan olmaz ama sizi ilk kez bugun bu satirlari yazmadan önce okudum bazen köse yazialrini takip edemiyorum bazen de didik didik haber aramakdan kiliselesmis haberler den kendimi alikoyamiyor ustune ustun köse yazilarin da ne kadar önemli oldugunu unutuyorum neyseki uzuatmiyayim belki sunu demeliyim ki gerceten harikasin tek kelimeyle ben de senin yaslarindayim seni okuyunca cok gec kalmisim beynim deki hayalre gerceklestirmeye diye ama neyseki sakinlestim seni imrenmiyorum desem yalan olur tatli bir kiskanclik diyelim buna 🙂 hata söyle diyelim size yazarken heycan dan sevincden sözleri kelimeleri karistiriyorum cumle kuaraken zaten corba gibi yazyorum ama yazim beynim net sana yazmalarin da basarilar dilerim

  28. Yazan:uveys Tarih: Eki 27, 2008 | Reply

    Sevgili oglum;

    Kendime bir soz verdim…..
    “barista ve savasta karada denizde ve havada her zaman ve her yerde milletime ve cumhuriyetime dogruluk ve muhabbetle hizmet ve kanunlara ve nizamlara ve amirlere itaat edecegime ve askerligin namusunu turk sancaginin sanini canimdan aziz bilip icabinda vatan cumhuriyet ve vazife ugrunda seve seve hayatimi feda edecegime namusum uzerine and icerim ” Iste bu sozu kendime verdim. Simdi sendende bana bir soz vermeni istiyorum. Bu benim babalik hakkim. Bu siiri iyi oku ne anlatmak istedigini iyi anla buda senin bana sozun olsun…..!

    Oglum…
    gün gidende ay gelende gel oğlum
    cihan yanar sen gülende gül oğlum
    bir yol vardır hakk yoludur bul oğlum
    yeri bilmek göğü bilmek bil oğlum

    çabuk büyü çabuk yetiş tez oğlum
    çakal gezen şu dağlarda gez oğlum
    çabuk büyü çabuk yetiş tez oğlum
    çakal gezen şu dağlarda gez oğlum

    gez oğlum
    vatanına göz dikeni ez oğlum.!
    dostun kim düşmanın kim sez oğlum
    tarihini şerefinle yaz oğlum
    yaz oğlum.!

    gez oğlum
    vatanına göz dikeni ez oğlum.!
    dostun kim düşmanın kim sez oğlum
    tarihini şerefinle yaz oğlum
    yaz oğlum.!

    senden gider sonsuzluğa yol oğlum
    dört bir yana salmalısın kol oğlum
    ekmeğini aç olanla böl oğlum
    haram yeme, hakk uğruna öl oğlum.!

    çabuk büyü çabuk yetiş tez oğlum
    çakal gezen şu dağlarda gez oğlum
    çabuk büyü çabuk yetiş tez oğlum
    hain gezen şu dağlarda gez oğlum

    gez oğlum
    vatanına göz dikeni ez oğlum.!
    dostun kim düşmanın kim sez oğlum
    tarihini şerefinle yaz oğlum
    yaz oğlum.!

    gez oğlum
    vatanına göz dikeni ez oğlum.!
    dostun kim düşmanın kim sez oğlum
    tarihini şerefinle yaz oğlum
    yaz oğlum.!

    zulum dolu saltanattan in oğlum
    zalimlere duymalısın kin oğlum
    nefis kibir mantık yutan dev oğlum
    mağrur olma insanları sev oğlum

    çabuk büyü çabuk yetiş tez oğlum
    çakal gezen şu dağlarda gez oğlum
    çabuk büyü çabuk yetiş tez oğlum
    hain gezen şu dağlarda gez oğlum

    gez oğlum
    vatanına göz dikeni ez oğlum.!
    dostun kim düşmanın kim sez oğlum
    tarihini şerefinle yaz oğlum
    yaz oğlum.!

    gez oğlum
    vatanına göz dikeni ez oğlum.!
    dostun kim düşmanın kim sez oğlum
    söz ver bana geç karşıma söz oğlum.!

  29. Yazan:uveys Tarih: Eki 27, 2008 | Reply

    Haklisinizda bu yazmalar cizmeler neticesinde sinirlarimizi tekrardan gozden gecirmek zorunda kaliyoruz. Haritalar ciziliyor vatan topraklari peskes cekiliyor. Neguzel demokrasi buna musade eden baska bir ulke ornegi varmi elinizde? bunu paylasin bizimle bir zahmet. Demokrasisine cok guvendigin ornek gordugunuz ve boyle yonetilmeyiz dediginiz hangi ulkede sinirlar gozden geciriliyor? Haritalar ciziliyor…!

  30. Yazan:asuman özbey Tarih: Eki 27, 2008 | Reply

    bu hesap vermez ceberrut devlet modeli, yetti artık!
    YUKARDAKİLER HEY!
    siz nerelerdesiniz biz neredeyiz(?) millet olmadan, devlet ne ola ki!.. kulak verin bize!
    25 yıldır aynı masalı dinlemekten usandık.
    iç düşmanlardan VAZGEÇİN! terörle de gerektiği gibi; masum insanları ve çocuklarımızı öldürmeden uğraşın!
    NE DE OLSA BÜYÜKSÜNÜZ YA! bulun yolunu.
    doğruyu söyleyene de dünyayı zehir etmeyin.
    YETTİ GARİ!

  31. Yazan:kehribar Tarih: Eki 27, 2008 | Reply

    yukarıdakileri aydan gelen cinler seçmedi! önce çevrendekilere seslen. millet olmadan devlet ancak bu kadar oluyor işte. millet önce millet olsun. devlet dediğin milletin içinden çıkıyor. düşman düşmandır. iç düşman dış düşmandan daha tehlikelidir. masum insanları öldürenler kimdir? ben iyi biliyorum! askere çamur atacağına önce teröristlere 2 çift laf etmeyi akıl et. yolunu bulabilecek kapasitede insanları seçmeyi becerseydi insanlar, onlarda yolunu bulurlardı. doğruyu söylediğini zannetmiyorum. ortalık karıştırmaktan başka bildiğiniz yok. önce kendinize bakın. siz ne iseniz büyüklerde o!

  32. Yazan:çuvaldız Tarih: Kas 1, 2008 | Reply

    Cesaret,cesur…bu kelime oldukça fazla kullanıldığı için dikkatimi çekmeye başladı.Hangi sebepten dolayı insan cesarete yada cesur olmaya ihtiyaç duyar?Korku!Korku varsa onun esaretinden kurtulmak için cesaret de olmak zorundadır elbette.Korkunun olmadığı yerde “cesaret”ten söz ediyor olmazdık eminim.Cesaret,korkunun fark edildiği ilk anda,zehri ile uyuşup ,esiri olunabileceğinin idraki ile ondan kurtulmak için bir refleks gibi verilen ilk tepkidir.Bu refleksin oluşması için geç kalınmış yada zaman içinde köreltilmiş ise kişi istese de artık “korkulara” tepki veremeyecek kadar,sessizleşip,sinerek uyuşur..Gök gürültüsünden korkan bir çocuğun, yorganın altına saklanıp, kulaklarını tıkayarak sessizce beklemesine benzer bir davranışla donup kalır.

    Bir gazeteci,yazar yada kısaca bir fikir adamını neden “cesur” olarak tanımlamaya ihtiyaç duyuyoruz?
    Bir fikir adamının ifade ettiği “düşünceler” sahip olduğu bir takım korkular/kaygılar nedeniyle gelişmiş olabilir elbette!Bu korku,yorganın altına sessizce sinmesine neden olacak korkulardan daha büyük bir korku olmalıdır kişiyi yazmaya,söylemeye mecbur bıraksın.Korkarak sessiz kalmaktansa daha büyük korkuları olduğunu ifşa eden birini “cesaretinden” dolayı tebrik etmek ve belki de bu cesareti “cahilce” bulup o kişiyi “çılgın” olmakla itham ederek bu cesareti sınamaya kalkışmak!

    Aşağıdakilerden hangisin daha vahim sonuçlara işaret ettiğine ben bir türlü karar veremedim;

    a)Kişilerin ifşa etme zorunluluğu hissettiği korkulara sahip olması mı?
    b)Korkularını ifşa edenlere cesur demek mi?
    c)Söyleten korkuların,sessiz kılması beklenen korkulardan daha büyük olması mı?
    d)Fikir sahasında “cesaret” diye bir kelimenin var olmaması gerektiğini söyleyemeyecek kadar korkunun esiri olduğumuzun farkında olamamak mı?

    Ne kadar korkmuş/korkutulmuşuz ki kahramanlara duyduğumuz hayranlıktan/ihtiyaçtan dolayı olsa gerek “cesaret” diye bir kelime dilimize pelesenk olmuş.

  33. Yazan:Kumuk Tarih: Eyl 10, 2011 | Reply

    Asıl sorun teröre engel için çareler arayışı değil. Bebek, yaşlı,genç demeden top oynayan polisi ve eşini dahi katleden bu insanlık düşmanı PKK terörüne parmak basmadan sadece devleti PKK ile vuruşmaktan alıkoyma çabaları veya durum böyle algılanıyor.Sol ve komümist gruplar yıllarca Türkiyenin çoğunluğunu oluşturan müslüman ve milli güçlere karşı daima yabancı devlet ve unsurlarının yanında yer almıştır.Son tahlilde ana muhalefetin ülkemizi yıllarca terör ile ezen Suriye örneğinde olduğu gibi, veya genlerimizin birleştiği filistin, kudüs, gazze toptaklarında İsrail yanında yer adığı gibi. çağdaş toplumlarda iğrenilencek ve kusulacak bir durumdur bu. CHP nin amaçları doğrultusunda hareket ettiği pis kokularla bu ülkeyi adam edeceklerini sanan sakat bir zihniyetin her geçen gün daha hızlı şekilde çöplüğe doğru kamyon içinde yol aldığını görmekteyiz.Bu görüntüsü ile yabancı unsurların zararlı cemiyetleri ölçeğine inen CHP milli çıkarlarımıza düşman bu odaklar içinde en acınasısası olanı olarak öne çıkmaktadır. Teörörle mücadeleye engel olmak isteyen bu sözde genç aydın tiplemelrini zaman içinde her yerde görmekteyiz.Mazide Moskovanın eli silahlı devrimci askerleri bugün PKK veya çeşitli şekilde devlete karşı olan kampların sahiplerinin yanında hizaya durmuş emir beklemektdler.Kürtlere özgürlükl( nedemekse, sanki kim özgür ki başı örtülü emekli hala kimlik alamıyor)ancak ve ancak PKK köpeklerinin tasfiyesi ve her türlü eli silahlı katillerin imhası/teslimi ile olur.Veya tarihin şahit olacağı ayaklanmaların neticesine göre.. Eli silahlı terör örgütlerinin devleti teslim alması, hükümranlık ilan etmeleri ancak ve ancak eşdeğer silah gücüyle mukabele edilerek yok edilebilir.İsrail yılanının her tarafta zehir saçarak dolaşması gerekiyorsa nükleer silahlı güce sahip olmak dahil her türlü tedbir alınmalıdır.İnsanlığın kaderi teröristlere ve onların destekçisisi yazar, çizer,okumuş, okumamış bir sürü satılmış köpeklerin insafına bırakılmamaldır.

  1. 1 Trackback(s)

  2. Eki 31, 2008: Aktütün, Taraf, TSK « Seviyesiz Siyaset

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin