RSS Feed for Kitap SohbetiCategory: Kitap Sohbeti

Kendine Ait Bir Oda / Virginia Woolf »

Kadın hareketinin klasik eserlerinden biri olan Kendine Ait Bir Oda eseri, Virginia Woolf’un 1929 yılında kaleme aldığı ve onaltıncı yüzyıldan bu yana kadının toplum içerisindeki konumunun incelendiği bir kitap. Kitap içerisinde rastladığımız ilk bulgulardan biri onaltıncı yüzyıl toplumunda kadının varlığına yönelik yapılan yorumlar. Bir kişiliğinin dahi olmadığını savunan düşünürlerin mevcut olduğunu düşünürsek, kadın burada bir […]

Mrs Dalloway / Virginia Woolf »

Eğer kitap okumanın yegâne amacı ne diye sorulacak olursa hiç tereddüt etmeden kafayı tamamen karıştırmak ve bu karışıklık içinden bir düşüncenin meydana gelmesini sağlamak diyebilirim. Bu sancılı bir süreçtir. Çünkü insan doğası gereği bencildir ve sınırları aşan bir durum olursa tahammülsüzdür. Bu yüzden aynı düşünceye sahip insanların arasında mutlu olmaya alışmıştır. Hayatının her alanına yansır […]

Kitap Tanıtan Kitap 7 »

“Beyaz adam ideolojisi ve icadlarının yayıldığı her yerde uygarlıkları silip atmıştır; gezegenimizin doğal dengesini bozmuştur ve şimdi de kendi varlığını tehdit edecek noktadadır. Beyaz adam insanlık tarihinin kanseridir!”  Böyle demişti Susan Sontag ve ırkçılıkla suçlandığında sadece kanserlilerden özür dilemişti! … Kitap tanıtan kitapların 7cisine damgasını vuran düşünür Sontag oldu. 1977’de yayınladığı “Fotoğraf Üzerine” isimli cesur […]

Ağıt 2 »

(Sana, Bana, Vatanıma, Ülkemin İnsanlarına Dair*)   ‘İçimde kaynayan bir mahşer var Bu mahşer birde annelerinin kalbinde kaynar Çünkü onlar yün örerken pencere önlerinde Ya da çamaşır sererken bahçelerinde Birden alıverirler kara haberini Okul dönüşü bir trafik kazasında Can veren oğullarının.’ Erdem Bayazıt   İçinde kaynayan mahşer var mı? Sen var mısın evvela? Sakın gülme […]

Bilim Felsefesi »

Aşağıdaki metin bir platformda gerçekleştirilen Bilim Felsefesi eğitimi kapsamında yapılan minik bir çalışmadır. Hayali bir televizyon programında sadece siluet olarak gördüğümüz tartışmacıların bazı sözlerinden yola çıkarak onların hangi felsefi gelenekten olduğuna dair çıkarımlarda bulunulan tamamen kurgusal bir yazıdır. Bilim felsefesine başlangıç düzeyinde ilgi duyanların istifade edebileceğini düşünerek DD okurları ile paylaşıyoruz. *** Geçen akşam arkadaşımla […]

Objektif olarak sadaka enayiliktir, rızık ise karbohidrat! »

1996’da Paris Match dergisinde Aşk ve Ölüm başlığıyla yayınlanmış bir fotoğrafa bakıyoruz. Önde gülümseyen turist sevgilisine evlilik teklif etmek üzere diz çökmeye hazırlanıyor, elinde nişan yüzükleri var. Arkada Eiffel Kulesi’nden atlayarak intihar eden bir insan kazayla “objektife takılıyor”. Bu fotoğrafın Gerçek’i nedir sizce? Aşk? Ölüm? Her ikisi birden? Gerçek bizim dışımızda, bize rağmen ve Biz’siz […]

Bir çocuk ölürken fotoğraf çekebilen sen artık insan değilsin! »

 Fotoğrafçının İğrenç Tarafsızlığı İnanılmaz bir hızla yayılan zulüm fotoğraflarına şaşıranlardan mısınız? Eli kolu kopmuş insanlar, yıkılmış binalar, ağlayan anne-babalar… Bunları ilk defa görseydik anlamlı olabilirdi. Ama her gün yüzlercesi gözümüzün önünden geçip giderken kanıksamaktan başka ne yapabiliriz? Başkalarının olağanüstü acılarının olağanlaşması, normalleşmesi de başlı başına bir zulüm değil mi? Fotoğrafçılar, gazeteciler hatta sosyal medyada takip […]

Fotoğraf makinesi: İnsanların dürüstlüğü yerine ikame edilen mekanik şahit »

Bir fotoğraf herhangi bir olayın gerçekleşmiş olduğunun tartışılmaz ispatı haline geldi. Zira güvenilir/ emin insanların şahitliği yerine “emin” makinelerin ürettiği “objektif” delillerle adaleti sağlamaya çalışıyoruz. Sadece fotoğraf değil polisin ve adlî tıbbın kullandığı her araç bunun tezahürü: Güvenlik kameraları, ses kaydı analizleri, parmak izi, kan, doku ve gen tahlili,.. Fotoğraf bir hafıza protezi gibi ortaya […]

Hayat kristalleşmiş anlar dizisi değildir ama fotoğraf öyledir »

 “… Fotoğraf kaçınılmaz bir şekilde gerçekliğe tepeden baktırır. Dünya, olduğu yerden çıkıp fotoğrafların ‘içine’ girer. […] Durağan olan fotoğrafın filmle ilişkisini kurmak, tabiatı icabı yanlış. Bir filmden aktarma yapmak, bir kitaptan alıntı yapmakla aynı şey değil. Bir kitabı okuma süresi okura göre değişir ama bir filmi izleme süresi ancak montaja bağlı olarak hızlanır ya da […]

Ağıt 1 »

 ‘Beni sordun mu ölüm İkiz kardeşin doğuma Bağlayan ne çözen ne Bu hayat denen düğümü Kimi havyar yerken Kimi soğan cücüğünü Üç beş arşın beze sarar Öyle gidersin’ Cem Karaca – Ölüm Vatan da her şeyden çok ve fakat hepsinden az olan şey : Ölüm. Kendisini her gün metrobüs camından E-5’e bakarken, camiden çıkarken, çocuğumuzla […]