Author Archive

Varoluşçuluk’a İki Ayrı bakış: Sartre ve İbn Arabî »

Açıklamaların ve nedenlerin dünyası, varoluşun dünyası değildir, der Sartre Bulantı(1) adlı eserinde (s.192). Gösterge dahi gösterdiği şeyin ne olduğunu anlatmaya yardımcı değildir. İşlevi hakkında fikir verebilir ama o varlığın ne olduğunu anlamayı sağlamaz. Bulantı’nın atkestanesinin köküydüm ben adlı varlığın duyumsanmasının yaşandığı bölüm mekân ve zamana dair çıkarımların kahramanın bilincinde keşfidir ve bize şunu açımlar: Hareket […]

Jerusalem (Markar Esayan) »

Canı çok yanar. Canın çok yanar. Ah, canın çok yanar. O can yanmasının adı, sonra korku olur. O korku hep ayrılığı  hatırlatır. Geldiğin güvenli yeri, kovulduğun cenneti… Ben bir başkasıdır diyordu Rimbaud öğretmeni  Georges Izambard’a ve Paul Demeny’e yazdığı mektupta[1] şair olmaktan bahsederken. Öteki olmaktan çok, kendindeki öteki’yi, başkası’nı arayışın ve buluşun ve kendi’nde öteki’nin […]

Weimar’ı anlattım, Goethe’ye ve Schiller’e kızdım, içimi döktüm! »

Weimar: Şehr-i Kalem… “kimi sanatçıların Diotima’sı; kimi sanatçılarınsa Phaeton’u için” Küsüp gidenler kadar kalıp göğünde pervaz edenlerin şehri. Ona sürgün olanlar kadar ondan sürgün olanların şehri. Bazı şehirler, mıknatıs gibi sanatçıları kendilerine çekerler. Orada olmak kaçınılmazdır ve olmamak ya kaçıştır, ya kovuluş, ya da tutunamamak… Bu yüzden her sanatçıda farklı anlamlar yüklenir şehir. Nedim’in İstanbul’uyla […]

Vefa Apartmanı (Sadık Yalsızuçanlar) »

“ modern çağın gezgin derviş yazarı için” “hissediyorum ölümün gençleştirici akışını ve direniyorum fırtınalarının ortasında yaşamın cesaretle…”[1]    Yalsızuçanlar’ın kaleminden bir yürek komşuluğu sızar her zaman, anlattığı kişiyle arasında oluşan ve bunu; yürek deryasına sızan kelimelerle aktarır. İç yolculuğunda hep konukları vardır. Konukları, onların yaşadıkları, cümleleri, izlenimleri… salınırken onun yürek coğrafyasında kelimeleri sizi bazen Anadolu’nun […]

Maya (Leyla İpekçi) »

 “kaktüs mezarlığındaki cam kırıkları üzerinde yürüyen Maya için” Maya Leyla İpekçi’nin ilk romanı. 1998 yılında Milliyet Sanat dergisinin düzenlediği “İlk Kitap, İlk Baskı” adlı roman yarışmasında birincilik ödülü alan Maya, gözden geçirilmiş yeni baskısıyla[1] bundan on üç yıl sonra İpekçi’nin hazırladığı önsözle yeniden okurlarıyla buluşmuş bir eser. İpekçi önsözde Maya’nın oluşumu sırasında etkilendiği ve Maya […]

Gök Ekini Biçer Gibi »

“…genç kalmaya yazgılı şair ve yazarlar için…” Bu dünyada bir nesneye yanar içim göynür özüm           Yiğit iken ölenlere gök ekini biçmiş gibi[1] “Bir gencin ölümü ancak bu kadar sade, içli ve yeni olarak anlatılabilir. Genç kişi, bir “gök ekin”dir. Ölüm, onu biçer. Biraz önce, göğe doğru dimdik duran başak, şimdi yere düşmüş, ayaklar altında […]

Hakikat, Arayış ve Sanat »

Mondrian, bu yaşam güzelleştikçe sanat da ortadan kalkacaktır, diyor; sanat için amacını da ortaya koyarak. Öyleyse sanat hiç ortadan kalkmayacak, sûr’a üflenilecek ân gelene değin… Aristo, Platon, Plotinus, Schelling, Hegel, Kant, Klee, Kandinsky, Mondrian… Sanata dair bunca söylemin içinde Schelling şöyle diyor: “Sanat, sonsuzun sonludaki ifadesidir; nesnel olmayanın objedeki ifadesidir…” Sonsuz ifade edilebilir mi? “…şeylerin […]

Melekler Düştüğünde (Roman Polanski) »

  Gdy Spadaja Anioly (When Angels Fall Down – Melekler Düştüğünde) Roman Polanski’nin yönetmenliğini yaptığı, 1959 yapımı 21 dakikalık kısa metrajlı film. Başlangıçta gökten yere doğru inen kamera, sonda yerden yukarı doğru yükselerek filmi fizik ve üstü aleme taşıyan bir işlev üstlenir. Siyah-beyaz çekimler bugünü temsil ederken, geçmiş renkli çekimlerle karşımıza çıkar.  İçinde sevgi, iki dünya […]

Bu dünyadaki en önemli şey nedir? »

David Greenspan’ın yönettiği kısa film… Öğretmeni Uchida’ya sorar: Bu dünyadaki en önemli şey nedir? Cevabın imparatora hizmet olması gerekirken, Uchida bir çocuğun verebileceği en tatlı cevabı verir: Kırmızı fasulyeli kek 🙂 Bölüm 1 Bölüm 2

“Bal” filmi bir ödül daha aldı »

  Eksi 10 – Bölüm 19 – Semih Kaplanoğlu (Nilson Ödülü) from Westwood Productions on Vimeo. … Bu konu ilginizi çekiyorsa… “Yusuf değil bu kez kaybolan, arayan Yakup değil. Yusuf değil bu sefer özlenen, bekleyen Yakup değil. Kaybolan, aranan, özlenen, beklenen bu kez baba: Yakup. Arayan, bekleyen bu kez oğul: Yusuf. Kur’an’ın en güzel kıssalarından […]