Author Archive

Metafizik Üzerine Konuşma / Gottfried Wilhelm Leibniz »

Tanrı kötülüğün nedeni değildir. Kökel günah insanlar arılıklarını yitirdikten sonra ruhu ele geçirdi, ama daha önce de tüm yaratıklar için doğal olan ve onları günaha ya da eksikliliğe yatkın kılan özgün bir sınırlanmışlık ya da yetkin olmayış vardı. Bu konuda Adem’den önce yazgılanmışlığa inananların güçlüğü öbürlerininkinden az değildir. Aziz Augustinus’un ve daha başka yazarların duyguları […]

Metafizik Üzerine Konuşma / Gottfried Wilhelm Leibniz »

Biz Tanrı’nın fikirleriyle değil, doğrudan doğruya kendi fikirlerimizle düşünürüz. Bununla birlikte bizim fikirlerimizin de bizde hiç mi hiç olmayıp Tanrı’da olduğunu öne sürer görünen bazı usta filozofların görüşlerini de benimsemiyorum. Onların böyle düşünmesi bence şuradan geliyor: onlar bizim burada tözlerle ilgili olarak açıklamış olduğumuz şeyleri de, ruhumuzun genişliğini ve bağımsızlığını da, ayrıca ruhumuzun kendine uğrayan […]

Metafizik Üzerine Konuşma / Gottfried Wilhelm Leibniz »

Ruhumuzun boş levhacıklara nasıl benzetilebildiği, kavramlarımızın duyulardan nasıl geldiği üzerine. Aristoteles ruhumuzu yazı yazmak için üzerinde yer bulunan henüz boş levhalara benzetmiş, anlığımızda duyularımızdan gelmeyen hiçbir şeyin bulunmadığını bildirmişti. Aristoteles’in bu bakış biçimi daha çok halk kavrayışlarına uyar, oysa Platon daha derine gitmektedir. Bununla birlikte bu tür sanı bilgileri ya da uygulama bilgileri gündelik kullanıma […]

Metafizik Üzerine Konuşma / Gottfried Wilhelm Leibniz »

Bilgimiz hangi durumda fikrin gözlemiyle uyuşur? Elbette olanakdışı bir kavramla ilgili herhangi bir fikre sahip olamayız. Bilgi yalnızca sanısal olduğu zaman, onun fikrine sahip olduğumuzda onu gözlemleyemeyiz. Çünkü böyle bir kavram, kavramlar gizli bir biçimde olanaksız olduğu zaman tanınır; kavram olasıysa, bu olasılık bu tanıma biçimiyle öğrenilemez. Örneğin “bin”i ya da bir “binkenar”ı düşündüğüm zaman […]

Edebiyatın Sıfır Derecesi / Roland Barthes »

Klasik ozanın işlevi daha yoğun ya da daha parlak yeni sözcükler bulmak değildir; eski bir kurallar bütününü düzenlemek, bir bağıntının bakışımlılığını ya da özlülüğünü kusursuzlaştırmak, bir düşünceyi bir ölçünün tam sınırına getirmek ya da indirgemektir. Klasik yazının özlü düşünceleri sözcüklerin değil, bağıntıların özlü düşünceleridir. Bir anlatım sanatı söz konusudur, bir buluş sanatı değil; burada sözcükler, […]

Metafizik Üzerine Konuşma / Gottfried Wilhelm Leibniz »

Sahip olduğumuz en yaygın ve en anlamlı Tanrı kavramı, Tanrı mutlak olarak yetkin bir varlıktır sözleriyle oldukça iyi anlatılmıştır. Ne var ki bundan ne gibi sonuçlar çıktığı düşünülmüyor. Bunu daha iyi kavrayabilmek için doğada birbirinden tümüyle ayrı yetkinlikler bulunduğunu, Tanrı’nın bu yetkinliklerin tümüne birden sahip olduğunu, bu yetkinliklerden her birinin en yüksek derecede Tanrı’ya özgü […]

Böyle Buyurdu Zerdüşt / Friedrich Nietzsche »

“… Gündüz gözü fener yakıp sokaklarda durmadan “Tanrı’yı arıyorum!”, “Tanrı’yı arıyorum!” diye bağıran deliden sözedildiğini duydunuz mu? Ne çok Tanrı’ya inanmayan vardı. Onun bu feryatları gülüşmelere neden oldu. “Acaba bir çocuk gibi mi kayıp oldu?” diye sordu birisi. “Saklanıyor mu?”, “Bizden mi korkuyor acaba?”,  “Göçmen mi?” Sokaktaki halk birbirine bu soruları bağırarak soruyor ve gülüşüyordu. Deli kalabalığın arasında karıştı ve kendisine […]

Son Yunan Trajedisi: Demokrasi: 1, Banka Faşizmi: 0 »

… Bazı  gerçekler ve liberal yalanlar üzerine okumak için… Liberalizm Demokrasiyi Susturunca Halkın iradesi liberalizm ile çatışırsa ne olur? 2008′de başlayan ekonomik kriz sürmekte. Eğitim, sağlık ve güvenlik hizmetlerine ayrılan bütçeler kırpılırken batan bankaları kurtarmak için yüz milyarlarca dolar harcanıyor. Alın terinin finans kurumlarına peşkeş çekilmesini istemeyenler protesto ediyor. Ama batılı devletler polis copuyla finans sektörünü […]

Einstein bir ateist değildi »

“… Ben bir ateist değilim. Kendime bir panteist diyebileceğimi düşünmüyorum. İlgili soru bizim kısıtlı akıllarımız için çok geniş. Biz, pek çok değişik dilde kitapla doldurulmuş bir kütüphaneye giren küçük bir çocuğun durumundayız. Çocuk kütüphanedeki kitapları birisinin yazmış olması gerektiğini bilir. Nasıl yazıldıklarını bilmez. Yazıldıkları dilleri anlamaz. Çocuk, kitapların sıralanmasında esrarengiz bir düzen olduğundan şüphe eder, […]

Kendini hür zannetmen içinde gezindiğin tımarhanenin büyüklüğündendir »

“… Sen delisin ey insan! Zihninde büyük şeyler ve tanrılar dünyası icad eden ve kurduklarına da inanan sen, hayaletler ülkesi kurup kendini onlara karşı vazifelendiriyorsun. Oysa o, sana el sallayan bir idealdir. Senin saplantın var! Şaka yaptığımı ya da mecazlı konuştuğumu sanma, yüksekliklere tutunanları, insanların büyük çoğunluğunu, neredeyse dünyadaki tüm insanları gerçek deliler olarak görüyorum, tımarhanelik deliler. ‘Saplantı’ diye […]