Author Archive

Dersim Dağlarında bir sazan: Hüseyin Aygün’ün PKK ziyareti »

Hüseyin Aygün vakası, birçok açıdan izaha muhtaç bir olay. Hoca’ya sormuşlar: ‘Hayatında icat ettiğin bir şey oldu mu’ diye de Hoca cevap vermiş hani: ‘Oldu elbet, olmaz mı hiç! Sirkeyle kar yemeyi ben icat ettim ama ben de beğenmedim’ demiş. Kendinin salıverilmesinden iki gün sonra, yani toz duman biraz dağılınca ortaya çıkan sonuç üç aşağı […]

Şemdinli’de neler oluyor? »

Bugünlerde herkes bir diğerine aynı soruyu bir gizem içinde sormakta: Şemdinli’de neler oluyor? Aslında soru içinde çok fazla derinlik barındıran bir soru değil; öyle uzun uzadıya konuşmaya da gerek yok, eline bir cetvel alıp beyaz camın önünde arazi tahlili yapmaya da lüzum yok. Kabaca anlatmak gerekirse, PKK ve Kürt Ulusalcıları ‘tekeden süt çıkarır mıyız’ umuduyla […]

Tüfek, Mikrop ve Çelik / Jared Diamond »

“Herşey eşit olarak başlamasına rağmen neden siz beyazlar bu kadar ileri gittiniz de biz bu kadar geri kaldık”. Tüfek, Mikrop ve Çelik’in yazarı Jared Diamond, dile kolay tam otuz yılını bir Yeni Gine’li yerlinin kendisine sorduğu soruya cevap aramakla geçirmiş bir araştırmacı. Hemen hemen soru bu şekilde sorulur kendisine ve Yazar kendi ifadesiyle hazırlıksız yakalandığından […]

Latife Hanım ve Paşa-3 »

  Birinci bölüm      İkinci Bölüm   Kız isteme merasimi alışıldık ritüellere uygun olmaz. Daha doğrusu kız isteme merasimi olmaz; Paşa, Latife’ye üç gün süre verir ikinci gün evlenirler. Latife Hanım’ın babası Muammer Bey’in olaya dahli, Paşa’nın Salih Bozok’la gönderdiği emirle sınırlıdır: “Muammer Bey’e bu kararı bildirin“. Sade bir düğün yapılır ve sınırlı sayıda davetli […]

Latife Hanım ve Paşa-2 »

Birinci bölüm İzmir’de ev hapsiyle geçen meşakkatli günlerin ardından güneş, Latife Hanım için Belkahve’den doğmak üzeredir. Tarih 10 Eylül 1922’dir ve Mustafa Kemal ordunun başında İzmir’e girmek üzeredir. Yanındaki yaverine şehri işgal eden Yunan Komutanının bu manzaraya bakarak rakı içip içmediğini sorar. ‘hayır’ yanıtını alınca gülerek, ‘o zaman ne diye almak istemiş İzmir’i” der. Olağan […]

Latife Hanım ve Paşa-1 »

Size bir kadını yeğeninin anlatımıyla tanıtacağım. Kahramanımız Atatürk’ün eşi Latife Hanımefendi. Bizim tarihimiz bildiğiniz üzere Atatürk ve onun silah, sofra arkadaşlarıyla mahdut bir tarihtir aynı zamanda. Kişisel eğitimim süresince inkılap kitaplarında izine rastlayamadığımız bu kadının hikâyesinin anlatıldığı, “Teyzem Latife” adlı son zamanların en iyi anı kitabının mihmandarlığında o devri biraz yakından tanıyalım isterseniz. Latife Hanım, […]

Kürtler, PKK ve Abdullah Öcalan / Ahmet Cem Ersever »

PKK konusunda görmezden gelinen ya da atlanılan çok önemli bir nokta var: PKK, hemen herkes tarafından Kürt haklarının elde edilmesi için mücadele eden siyasi kanadı destekleyen askeri bir oluşumdur algısı. Yaklaşık olarak otuz üç yıllık bir mazisi olan bir örgüt olması hasebiyle, ilk günleri kurcalamak kimsenin aklına gelmese de işin çıkışının öyle olmadığını anlatan bir […]

Dindar nesil mi, Asım’ın nesli mi? »

Bazen, Tayyip Erdoğan’ın konuşmasını, Cemil Meriç Üstadın yazmasına benzetirim ben. Okuyanlar bilir, Cemil Meriç yazarken karşısındakinin seviyesiyle, anlayıp anlamadığıyla pek ilgilenen bir Yazar değildir. Bu konuda da kırmızı çizgileri sert ve nettir Üstadın: “Halkın seviyesine ineceğiz diye dilimizi papağanınkine benzetmek, halklaşmak değil eşekleşmektir” der. Kant’ı da bu konuda örnek göstererek, “Kaç Almanın kendisini anladığını” sorgular. […]

Bir Liderin Doğuşu: Recep Tayyip Erdoğan »

Tayyip Erdoğan’ı gelmiş geçmiş tüm liderlerden ayıran birçok fark varsa da bir ayrıntı çok önemli: Seveni çok seviyor, sevmeyeni nefret ediyor. Doksanlı yılların ortalarından bu yana, müsait olduğum müddetçe kendisini defalarca canlı izleme şansına sahip oldum. Diğer Liderlere göre mimikleriyle, fizyonomisiyle, vücut diliyle hatta sert diliyle farklı bir Lider profili çizer Tayyip Erdoğan. Kendisine yapılan […]

35 insanın ölmesine ah ne üzüldük ne üzüldük! »

  Uludere Faciasının geri dönüşlerini okudum da… Eteklerden düşen taşlara bakılırsa, hemen her konuda en az üçe bölünmeyi adet edinmiş Türkiye’nin geleneği bozmadığına da şahit oldum.  Bir kısım var ki Devletin gıyabında özür dileyerek, “bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar” tarzında kelimeler dökmüş kâğıtlara. Her terör olayının akabinde, evlerinin balkonlarına bayrak asanlara çağrıda bulunarak “ölen bu […]