Archive for Eylül, 2008

İttihatçı katile hayran bir Deniz Gezmiş »

 Sunuş: Türk Solu büyümek, adam olmak zorunda… Protestan bir arkadaşım “biz Katolik değiliz, koskoca bir Hıristiyanlık dinini Hz İsa’nın ölümüne sıkıştıramayız” demişti. Bizim Katolik solcularımız galiba bu yüzden Deniz Gezmiş gibi “çarmıha gerilmiş” kurbanlara sımsıkı sarılıyorlar. Gerek sitemizde gerekse diğer politik platformlarda Türk solunun kendini arayışını, “içini neyle dolduralım?” şeklindeki sorgulamaları ibretle takip ediyoruz. Geçmişte sola gönül vermiş […]

Yeni Nükleer Enerji Kanunu, Hatalar, Sorunlar »

Haftaya hükümetin nükleer enerji politikasına ağır eleştiriler yönelten bir makale ile başlıyoruz. Yazar Türkiye’de 1960’larda başlayan nükleer arayışların tarihçesini ve politik sorunlarını içeriden yaşamış bir uzman, kısa bir süre önce yitirdiğimiz değerli bilim adamı Prof. Dr. Ahmed Yüksel Özemre. Nükleer enerji sağlıklı biçimde tartışamadığımız konular arasında. Ergenekon, parti kapama veya tesettür yasağı gibi bu konuda […]

Parçalayan Milliyetçilikler »

Edebiyat, Sinema, Siyaset, Sanat tarihi, Mimarî, Ateizm, Kemalizm, İslâm, Kadın hakları, Feminizm, Tarih, Felsefe… Bugün 82 kitap var. Yakında yenileri eklenecek, bu sayfayı takip edin…    Kemalist Eğitimin Zararları “3 tarafı deniz, 4 tarafı düşmana çevrili cennet vatan” paranoyası neden üretildi? Çağdaş ve laik Türkiye’nin evlâdı, Kavala yahut Halep’te yatan dedesinin mezarına bile pasaportla gidecekti. Eskiden vali […]

Aşk Bir Sureti Tek Başına Yaşatmaktır… Aşktan Narkissos’a »

“Ben çiçek gibi taşımıyorum göğsümde aşkı Ben aşkı göğsümde kurşun gibi taşıyorum Gelmiş dayanmışım demir kapısına sevdanın Ben yaşamıyor gibi yaşamıyor gibi yaşıyorum Ben aşkı göğsümde kurşun gibi taşıyorum”[1] Bazı kelimeler vardır, söyledikçe anlam kaybına uğrarlar bellekte, bazıları da vardır ki, tekrar ettikçe ayrı bir anlam kazanır, damağınızda/dimağınızda lezzet bırakırlar. Aşk gibi, İstanbul gibi… ve […]

Derin Devletin Politik Teolojisi »

Türkiye’nin “derin” politik pratiğini yaşayarak tanıyanlar ile okuyarak öğrenenler, gündelik siyasete kendini dayatan siyaset üstü bir     müesses  nizamın/derin devletin” varlığını ve bu varlığının “tarihsel tezahür”lerini bilirler. Müesses nizamı/devleti ve tabiî ki milleti çekip  çeviren siyasal akıl/hikmeti hükümet teolojik karakterlidir. Bu siyasal akılın “siyaset etme” biçiminin en büyük kutsalı; devlettir. Çünkü  devlet ve onun etrafında […]

En çok okunan yazılar »

Site açıldığından beri en çok okunan 30 yazı: Küresel ısınma çok iyi bir şeydir  50 529   PKK… Ters giden nedir? Bundan sonra nereye?  47 285   Kurtlu hilal  17 272   Evrimcilerin iç hastalıkları  14 803   Mimar Sinan’ın Kayıp Kafatası!  12 502   Sosyetenin İslâmîsi Olur mu!  10 700   Dağlara, Ormanlara, Doğaya Doğru Yol Aldık…  10 157   Kötü […]

Artık “bilmiyordum” diyemezsin… »

Diyarbakır Cezaevi, Yıldırım Türker / Radikal Mardin Kızıltepe doğumlu Abas Çelik, Şubat 1981’de yaşadığı köyde askerler tarafından gözaltına alındı. 16 yaşında olan Abas, 16 çocuklu Çelik ailesinin en büyük çocuğu olarak çobanlık yapıyordu o sırada. Hiç okula gitmemiş olan Abas Çelik, Türkçe’yi de zar zor konuşuyordu. ” Olay olmuştur, haberimiz yoktur, alıp götürdüler beni, Mardin […]

İslâm Kendi Hayatını İnşa Eder »

Bu makale İslam’ın hayat anlayışı adlı yazı dizisinin dördüncü bölümüdür. Birinci bölüm için buraya, ikinci bölüm için buraya , üçüncü bölüm için buraya tıklayınız.     İslam, başlangıç olarak insanı bulduğu noktada, hayatı ise mevcut gerçekliği ile muhatap alır. Fakat bulduğu nokta kendisinin (İslam’ın) yaşanılması için lüzumlu olan ferdi ve içtimai gerçeklik altyapısına genellikle sahip değildir. İslami […]

Estetik Beden Terörü »

Karl Marx’ın yaklaşık 150 yıl önce, semizleyen kapitalistleri ürküten “Avrupa’nın üzerinde bir hayalet dolaşıyor; komünizm hayaleti” önermesini, “imparatorluk”a dönüşen küresel, sınırsız-mekânsız kapitalizme paralel olarak tüm dünyaya teşmil ederek şöyle demek mümkün; “Tüm dünyada bir hayalet dolaşıyor ‘ideal beden’ hayaleti”. Elbete bu somut hayaletin çoğunluk iş bulma mekânının modern kadınlık alemi olduğu da gözden ırak olamayan […]

1915’te bir insanlık suçu işlendi »

1915 olaylarıyla ilgili zihnimde ilk merak duygusu uyandığı zaman lisedeydim… Biz lisedeyken bize “Ermeni iddialarından/ yalanlarından” bahsedildi… Ardından bize esas soykırımın Ermeniler tarafından Türkler’e karşı yapıldığına dair resmî prodüksiyon bir belgesel izletildi… Fakat bu belgesel hem gülünç hem de zekâ ve kalite yoksunu bir yapıttı. Dolayısıyla bu propaganda filmi bana hiç inandırıcı gelmemişti… Öte yandan, […]