Author Archive

Emma’dan Bihruz’a… Bovarizmden Sendroma »

Yeryüzünde yazarından daha çok tanınmış bir kurgu kahramanı varsa o da şüphesiz Emma Bovary’dir. 12 Nisan 1857’de yayımlanmış Madame Bovary. O zamandan beri de hakkında hala bir şeylerin söylendiği, tahlilinin yapıldığı, yazarını sıkıntıda bırakan ve itirafa zorlayan bir karakterdir Emma. Hatta  Emma Bovary fahişelikle, Flaubert’in ahlâksızlıkla suçlanır Fransa’da, bir yıl sonra da “yaşam, sanatı taklit […]

Seksenli Yıllarda Türk Romanı Ve Post Modern Eğilimler »

12 Eylül, 12 Mart’ın aksine Türk romanında sosyalleşmeyi değil, ferdileşmeyi, anlatımda klasik yapının aksine üst dille biraz daha kapalı bir ifadeyi gündeme getirmiştir. Bu yönelim ve değişim post modern çizginin yansıyışı olarak ele alınmalıdır. Dönemin en bariz kaçış fikri, gerçeği örtülü kılmanın çok ötesine kaymıştır.[1] Ancak tam aksine örtülü gerçeklik; hatta yalın sosyolojik gerçeklik romanları […]

Türk romanının tarihçesi »

Türk Edebiyatı, belli bir döneme kadar nesirden ziyade bir nazım edebiyatı olmuş, roman 19. yüzyılda Türk edebiyatına girene dek, onun yerini tahkiyeli diğer eserler tutmuştur. “Eski Türk Edebiyatında hikâye, en geniş ifadesiyle ‘bir olayın anlatımı’ şeklinde düşünülmüş, manzum olsun, mensur olsun bir olayı anlatan tarih, masal, efsane, lâtife, destan, menkıbe vs. gibi tahkiye esasına dayanan […]

Körleşme: Elias Canetti »

Canetti, 1981 Nobel edebiyat ödülü almış bir yazar. Balzac’ın Comedie Humaine’den esinlenerek Comedie Humaine an Irren(İnsanlığın Yanılgılar Komedisi) adlı bir roman dizisi yazmayı tasarlamış, 1930-31’de bu tasarının üzerinde yoğunlaşarak Kant Faenght Feuer(Kant’ın Yanışı) adlı tek bir romanda (ismi sonraları Die Blendung olacaktır) Körleşme’yi, tam 26 yaşında yazmıştır. Eser, 1935’te Viyana’da yayımlamıştır. Körleşme, Almanya’da Die Blendung(Kamaşma), İngiltere’de […]

Babaya Mektup (Franz Kafka) »

“…beni kıskıvrak yakalayan şeyin, sana dokunması bile gerekmez ya da tersi; senin için masumiyet olan şey, benim için suç olabilir ya da tersi; sende hiçbir etki yaratmayan şey, benim mezarım olabilir.” (s:55) Kafka’nın Babaya Mektup’u 1919’da yazılmış, yazıldıktan 30 yıl sonra, 1950’lerin başında arkadaşı Max Brod tarafından gün yüzüne çıkmış bir eser. Bir oğul’un babaya […]

Kafka, Taşrada Düğün Hazırlıkları »

Taşra’da Düğün Hazırlıkları[1], Kafka’nın en eski yazılarının bulunduğu bu eser üç manüskri[2] ve fragmanlardan[3] oluşmaktadır. Max Brod tarafından 1907-1908(?) tarihine kadar uzanan bir geçmişleri olduğu belirtilen bu manüskriler, 1923(?) tarihine kadar uzanmaktadır. Bu el yazmaları,  Brod tarafından tek bir eserde birleştirilip düzenlenerek edebiyat dünyasına kazandırılmıştır. Eserin içinde şu bölümler yer almaktadır: Taşrada Düğün Hazırlıkları; Günah, […]

Emine Uçak ile sohbet »

Suzan Nûr Başarslan – Alice sordu: ” Hangi yoldan gitmem gerektiğini bana söyler misin? ” Cheshire kedisi cevapladı: ” Nereye gitmek istediğini biliyor musun? ” ” Neresi olduğu fark etmez.” ” O zaman hangi yol olduğu fark eder mi? ” ” Bir yerlere gittiğim sürece, etmez.” ” O zaman eninde sonunda bir yere varırsın. Eğer… […]

Suzan Nûr Başarslan’ın tavsiye ettiği kitaplar »

Sunuş: Özelden bize erişen ya da yazarlarımıza sosyal medyadan ulaşan genç okurlar kendilerini yetiştirmek istediklerini ama kitap seçmekte zorlandıklarını söylüyorlar. Gerçekten de siyaset, edebiyat, sanat, felsefe üzerine okunacak çok kitap var, düşünce dünyasına yeni ayak basmış bir insanın kendine yön vermesi kolay değil. Bu konuda bize güvenip yardım isteyenlere öncelikle teşekkür etmek isteriz. Nasip olursa […]

Yıldız Ramazanoğlu ile söyleşi »

Daha önceki sohbetler, kitap tanıtımı, makaleler ve alıntılar İstanbul HatıЯası: Bir Akşam Yemeğinin Ardından Yıldız Ramazanoğlu ile sohbet (Cemile Bayraktar) Yıldız Ramazanoğlu Öykücülüğü (Derin Siyah ve Angelika) Erzurum’da kardeşlik ve arkadaşlık kavi Beden ve ruhun ağrı kardeşliği: Frida Bağdat Fragmanı   SNB- “Bu şehir ardından gelecektir.” der şiirinde Kavafis ve insanı an/anı bağlamında kente/şehre bağlar. Siz o bağı kopartmaya […]

Adem’den çıkan Havva’dır Sanat Eseri »

Her sanatçının içinde bir Pygmalion yaşar. Kim midir Pygmalion, yaptığı heykeli Galatea’nın güzelliğine aşık olan ve Tanrıça Venüs’e ettiği dualarla onu canlandıran ve aşkına kavuşan Kıbrıs prensidir. Taptığı heykele aşık olan bir heykeltıraş. Eserine aşık olan sanatçı. Her sanatçı, eserine aşıktır ve eserinin canlanmasını ister. Oidipus’un kaçamadığı kehanet, yazgısını takip eden her sanatçının aslında istediğidir. […]