Author Archive

Düşüş / Albert Camus »

Gözün hâlâ gördüğü, ışıkla yıkanan bir denizden beş yüz ya da altı yüz metre yükseklikteki doğal bir düzlük ise, en rahat soluk aldığım yerdi, hele insan denen o karıncaların üstünde yalnız başınaysam. Vaazların, dinsel söylevlerin, alev mucizelerinin ulaşılabilecek yüksekliklerde geçmesini kolayca anlıyordum. Bence mahzenlerde ya da cezaevi hücrelerinde düşünmüyordu insan (meğer ki bunlar görüş alanı […]

Düşüş / Albert Camus »

Demek ki, ben-ben-ben’in günü gününe sürekliliği dışında başka bir süreklilik olmadan yaşıyordum. Günü gününe kadınlar, günü gününe erdem ya da erdemsizlik, günü gününe, köpekler gibi, ama her gün sağlamca yerinde duran kendim. Böylece yaşamın yüzeyinde ilerliyordum, sözcükler içinde, hiçbir zaman gerçek içinde değil. Tam okunmamış o kitaplar, tam sevilmemiş o dostlar, tam gezilmemiş o kentler, […]

Düşüş / Albert Camus »

Ama kendimi tanıtmama izin verin: Jean-Baptiste Clamence, kulunuz. Sizi tanıdığıma sevindim. Herhalde işadamısınız?.. Aşağı yukarı mı? Harika yanıt! Aynı zamanda akıllıca; hepimiz her şeyde aşağı yukarıyız. Şimdi biraz dedektiflik oynamama izin verin. Aşağı yukarı benim yaşımdasınız, aşağı yukarı her yeri gezip görmüş kırk yaşında adamların deneyimli gözü var sizde, aşağı yukarı iyi giyimlisiniz, yani bizde […]

Dokuz yüz katlı insan / Mustafa Merter »

İnsanlık tarihinin son 200 senesi içerisinde Batı dünyasında meydana çıkan modern psikoloji ve psikiyatri bilimleri, bir yandan bizlere insanın hasta veya sağlıksız düşünce, duygu ve davranış yapısını bilimsel açılardan açıklarken bir yandan da acılarımıza çareler bulmaya çalışıyor. Fakat nasıl bir çelişki ise, bir yandan insan “şudur/budur” diye yüz binlerce kitap yazılır, yeni ilaçlar geliştirilirken bir […]

Bilginin Arkeolojisi / Michel Foucault »

Süreksizlik kavramı paradoksal bir kavram: çünkü o araştırmanın hem aleti hem de konusudur; çünkü o alanların bireyleştirilmesine, fakat bunun ancak birbirlerine kıyaslanmaları yoluyla gerçekleştirilmesine olanak verir. Çünkü sonuç olarak belki, o sadece tarihçinin söyleminde mevcut bir kavram değil tarihçinin gizli olarak varsaydığı bir kavramdır: Tarihi -ve kendi tarihini- ona nesne olarak sunan bu kopukluktan hareketle […]

Bilginin Arkeolojisi / Michel Foucault »

Stratejilerin Oluşması Ekonomi, tıp, dilbilgisi, canlı varlıkların bilimi gibi söylemler tutarlılık, kesinlik, ve oturmuşluk derecelerine göre temalar ya da teoriler oluşturan bazı kavram örgütlenmelerine, bazı nesne gruplarına, bazı ifade tiplerine yer verirler: xvm. yüzyılın dilbilgisinde, bütün öteki temaların kendisinden türeyeceği ve bazen açıklanabilir olan anımsamaya yol açacak bir doğuştan dil teması; xıx. yüzyılın filolojisinde, bütün […]

Bilginin Arkeolojisi / Michel Foucault »

Demir Kafesten Plastiğe Kimliklerimiz Kültürel tamlıklar teması -ki bu tema için Marx önce eleştirildi sonra başka bir kılığa sokuldu-içinde, bir ilk başlangıcın araştırılması teması -ki bu temayı kültürel tamlıklar temasının içine yerleştirmeyi istemeden önce o Nietzsche’nin karşısına konuldu- içinde, ve canlı, sürekli ve açık bir tarih teması içinde işlev gören aynı muhafaza edici fonksiyondur. Demek […]

Bilginin Arkeolojisi / Michel Foucault »

Kavramların Oluşması Linne’nin eserinde görülen kavramlar topluluğu (fakat Ricardo’da ya da Port-Royal dilbilgisinde bulduğumuz kavramlar topluluğu gibi) belki tutarlı bir bütün halinde örgütlenebilir. Onun oluşturduğu tümdengelimli yapıyı yeniden kurabiliriz. Her halde bu -bir çok kez denendiği gibi- denenmeye değer. Buna karşılık, eğer daha geniş bir ölçek alınırsa ve dilbilgisi, ekonomi ya da canlıların incelenmesi gibi […]

Bilginin Arkeolojisi / Michel Foucault »

Süreksizlik, kopukluk, eşik, sınır, seri, dönüşüm kavramlarının oyuna sokuluşu, her tarihsel çözümlemede, prosedür sorunlarını değil yalnız, teorik problemleri de ortaya koyuyor. Onlar burada incelenecek olan problemlerdir (davranış problemleri en yakın empirik incelemeler sırasında göz önüne alınacak; en azından eğer bu incelemelere girişmek için bana fırsat, arzu ve cesaret gelirse). Bununla birlikte onlar ancak özel bir […]

Bilginin Arkeolojisi / Michel Foucault »

Bu şekildeki tarihsel çözümlemelerde kendini gösterecek olan -gösteren- büyük problem, o halde, artık hangi yollarla sürekliliklerin ortaya çıkabildiğini, bunca farklı ve ardışık akıl için bir ve aynı olan tasarının hangi biçimde devam edebildiğini ve tek bir ufuk oluşturabildiğini, hangi eylem biçiminin ve hangi dayanağın intikaller, yeniden ele geçirmeler, unutmalar ve tekrarlamalar oyununu içerdiğini, kaynağın kendi […]